Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: ASEM'i nasıl canlandırabiliriz?
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Merhabalar,

ASEM derneğinde hemen hemen her gittiğimde belirli kişiler oluyor.Genel anlamda sayı 10 kişiyi geçmiyor.Bu yüzden de insanlar artık oradan bıkıyor, sıkılıyor.Sizce ASEM'in daha canlı bir yer olması için neler yapılabilir?
Belki bir süreliğine kapatırsak farkına varılır mı Çağatay?!
Soluyup durduğumuz havanın kıymetini havasız kalınca anladığımız gibi?!... :!:
Değerli Dostum,
Yaratılacak güzel arkadaşlık ortamı,dayanışma, sevgi ve saygı işin en önemli kısmıdır. Eğer bu ortam varsa orası yeşerir ve etkinliklerle gelişir. Eğer bu sağlanmamışsa her şey beyhudedir. Zaman ve sabır gereklidir. Her şey birdenbire olmaz.
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç DALKIRAN
Halil Sertaç Bey,

Tabikide hiç birşey birdenbire olmaz.Fakat ASEM'de yaklaşık 15-16 tane yıldırım turnuvası oldu.Bu turnuvalar Yaz mevsiminin sonlarına doğru oldu.Ama şu anda yeniden Yaz mevsimine girmek üzereyiz!

Selamlar,
"Değerli Dostum"

H. Sertaç bey,

Ben sizin dostunuz değilim!
Düşmanınız da değilim!

Sizin "savunma hakkınızı" zedeleyen davranışlara karşı çıkan tek kişiyim satranç dünyasında. Ancak bunu sizin dostunuz olarak yapmadım. Sıradan bir yurttaşlık bilinci içerisinde, istenmeyen bir çok tepkiyi de göğüslemek zorunda kalarak, üç kuruşluk yargılara mahkum edilmek pahasına yaptım.

İçinde bulunduğunuz süreçte, Adalet ve kamu sizi henüz suçsuz sayarken, siz de kendinizi suçlu gibi saymalısınız ve yargı süreciniz bitene değin konuşacağınız yerler buralar değildir. Gidin ilgili yerlerde konuşun. İlgili yerlerde sonuna değin konuşma hakkınız var. Oralarda konuşma hakkınızı hali hazırda sonuna değin destekliyoruz. Buralarda da konuşma hakkınız var, ama buralardaki konuşma hakkınızı kamusal anlamda hoş görürken sizler bu hakkı kullanmayı şimdilik ertelemelisiniz. Sizin durumunuzdaki bir şahsa bu daha yakışır bir tutum olur.
Savunma hakkınızın selameti için yazdığım yazılara dayanarak beni "değerli dostlarınız" arasına katmayın. Benim sizinle önceden bir diyaloğum dostluğum yok! Önceden dostunuz olanlara böyle hitap edebilirsiniz…

Bu tavrımla da birilerinin ezberine ters düşeceğimi biliyorum. Dünyaya ters düşmekten bile korkum yokken, üç beş kişi hiç dert olmaz bana… Ancak ben en başta dediğim gibi dostunuz değilim. Düşmanınız da değilim. Nötr bir durumda sizin "değerli dostunuz" da olamam!... Ama “gören maşallah desin” tonunda bana “dostum” derseniz, düşmanınız olabilirim!...

Bu böylece biline!...
Sayın Hüseyin Aktaş,
Hakkımda sataşma yapan kişiye karşı yaptığınız savunmayı biliyor ve bu konuda herkesin huzurunda size tekrar teşekkür ediyorum. Bunu bilinçli bir vatandaş olarak yaptığınızı da sanıyorum hemen herkes biliyordur.

Ben satrancın içinden gelen herkese genelde dostum şeklinde ifade kullanırım. Çünkü burayı ailemiz olarak görürüm.

Yukarıda da değindiğiniz gibi yargı sonuçlanmadan herkesin masumiyet karinesi vardır !! Kaldı ki ortaya koyduğum sübut delil ve şahitlerle bunu kanıtlayabildiğim için tutuksuz yargılanmaktayım. Benim arkamda, beni haksız biçimde kollayan başkaları gibi herhangi bir siyasi güç de yoktur!! Ancak yargı sürecinde bu konuda tamamlanması gereken işlemler vardır ve bu eksikler bitmeden dava hemen sonuçlanamaz. Bu nedenle kesinlikle suçsuz olduğum bir konuda da kimse benden suçlu imişim gibi davranmamı da beklememelidir. Benim bu konuda henüz açıklama yapmamamın tek sebebi yargı sürecinin devam ediyor oluşundandır. Ben sadece yasa gereği ve kamu vicdanı gereği bu dava hakkında dava bitmeden açıklama yapamam ancak bunun dışında kalan tüm konularla en az sizin kadar konuşma hakkım vardır diye düşünüyorum !! Bu bir görüş ve yaklaşım meselesidir.

Çevremin verdiği destek ve teşvikler üzerine " Satranç ve Yaşam Gazetesi"ni bu nedenle yayınlamakta ve topluma örnek olması gereken çalışmalarımı küsmeden, birikimlerimi aktararak sürdürmeye sınırlı da olsa devam etmekteyim.

Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç DALKIRAN