Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: Olimpiyat Düzenlemek..
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Bir ülke, neden olimpiyat gibi bir organizasyonu düzenlemek ister?

1) Yapabileceğini göstermek, prestij kazanmak için

2) Ülkenin tanıtımını yapmak için

3) İlgili sporun, ülke içinde tanıtımını yapmak ve basının da desteğiyle yurt içinde momentumu yakalayabilmek, böylece insanları bu spora teşvik etmek için

4) Böyle bir turnuvayı düzenleyecek olmayı fırsat bilerek, yeni tesisleşme hamleleri başta olmak üzere, o sahada daha çok yatırım yapılmasını sağlamak, devletin ve sponsorların dikkatini cezbedebilmek için

5) Dünya'nın, o alanda en ünlü sporcularını yakından görme, onları örnek alma fırsatını; bilhassa ülkenin genç sporcuları olmak üzere, yeni kuşaklara sunabilmek için


Şimdi, başta federasyon başkanımız Ali Nihat Yazıcı Bey olmak üzere Türkiye Satranç Federasyonu Yönetimi'ne soruyorum. Bu turnuva, yukarıdaki konu başlıkları (birkaç başlık daha eklenebilir) açısından değerlendirildiğinde, camiamız için ne kadar faydalı olmuştur?

İyi ki böyle bir organizasyonu düzenledik. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ama bu organizasyondan gerekli verimi alabildik mi?

Şahsi kanaatim bu fırsatı yeterince kullanamadığımız yönünde.. Bunun sebeplerini de önümüzdeki günlerde elbette tartışacağız..

Sayın Başkan, böyle olmadığını iddia ediyorsanız, lütfen izah buyurunuz.. Başkanlığa aday olmamanız (belki sözünüzde durmayıp aday da olursunuz, sizin bileceğiniz iş), sizi bizlere hesap vermekten mahrum edemez..

Seçime girmeyeceğiniz için bizlerden oy beklemiyor olabilirsiniz, zaten biz de sizden vaat beklemiyoruz. 12 yıldır başında olduğunuz camiaya hesap vermelisiniz!

Saygılarımla..
İşte analitik düşünebilme becerisi budur.
Sapla samanı karıştırmadan, her konuyu çorbaya çevirmeden inceleyebilmek, herkeste bulunmayan önemli bir beceridir.
İbrahim Ethem Ay'ı tebrik ediyorum.

Kendisinin isabetle ayırdığı maddeler hakkında görüşlerimi belirtmek istiyorum:

1) Bu maddede sanırım başarı sağlandı. 12 yıl arayla olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapmış olmamız organizasyon konusunda iyi icraatler gerçekleştirildiğinin göstergesidir. Gazeteci Evgeny Surov'un içeri alınmaması olimpiyatın tek vukuatıydı, ama önemli ve prestij kaybına neden olan bir vukuattı. Bunun dışında konaklama, turnuva alanı, malzeme standardı vs. konularda şikayet olmadığını gördük. Canlı yayın ekibinin ilk günlerdeki bocalaması, neyse ki çabuk telafi edildi.

2) Tanıtım doğal bir şekilde yapılmıştır. Satranç takımları çok zengin bireylerden oluşmadığından dolayı bu organizasyonun turizm hasılatına fazlaca birşey eklemesini beklemek sanırım hayalcilik olur. Açılış ve kapanışlarda bulunmadığımdan dolayı izleme şansım olmadı, tahminimce ülkemizi tanıtıcı slaytlar, gösteriler hazırlanmıştır.

3) Bu maddede başarılı olduğumuzu hiçkimse iddia edemez. Basının ilgisizliği, artık maalesef hepimizce kanıksanan bir gerçek. Adamları yakalarından tutup turnuva alanına getirmek olmaz herhalde. Ancak yine de daha iyi hamleler yapılabilirdi. Futbol dışındaki sporlara satırlarını ayırabilecek spor servisi müdürleri veya yazarları hedeflenseydi çok daha fazla bir medya ilgisi ile karşılaşabilirdik.

4) Bu madde yine başarısız olduğumuz alanlardan biridir. Sponsorların ilgisini çekebilecek tanıtımlar yapıldığını sanmıyorum. Yarın ligde yeni bir şirket takımı görelim demiyorum ama, en azından organizasyon düzenleme konusunda sponsorlar daha iyi teşvik edilebilir. Basın kuruluşlarının adreslerine basın bülteni göndermekle olmaz bu işler. "İçeri" girmeniz gerekir.

5) Son sırada yer alan bu madde, olimpiyatların en önemli özelliğinden bahsediyor: genç nesillere aktarım. Burada daha iyi işler yapılabilirdi, ama maalesef yine ıska. Milli Eğitimle işbirliği yapılarak geçen yıl satranç dersi almış öğrencilerin, satranç egzersizi vermiş öğretmenler eşliğinde turnuvaya günübirlik ziyaretleri sağlanabilirdi. Bir saatliğine bile olsa çocuklar o büyüleyici ortamı yaşarlardı. Bu sayede her 10 öğrenciden biri gaza gelse ve ertesi gün satranç çalışmaya başlasa, bu çok çok iyi bir kazanım olurdu. İyi bir hamle, daha iyi bir hamleyle süslenmiş olurdu. Maalesef bu konu da ıskalanmıştır.

Olumlu, yapıcı eleştirinin gücüne her zaman inanmışımdır. Umarım bu satırlarda yer alan eleştirilere değil, önerilere daha fazla dikkat edilir.