Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: SATRANÇ A.Ş.
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
http://www.ajansspor.com/satranc/Genel/h...rketi.html

ilgili linkte TSF nin Bir A.Ş. Kurduğu yazmaktadır. Bu haberle ilgili TSF nin resmi web sitesinde herhangi bir açıklama yapılmadı.

Şimdi bizim ödediğimiz lisans ücretleri, Katılım payları ve Fahiş otel ücretleri ile kurulan bu şirketten kim ne kadar ücret alacak diye sormamızda mı abes
Bu arada ben ödediğim paraları karşılıksız vergi gibi görmüyorum. Karşılığında çocuğuma hizmet bekliyorum. Siz?
Derneklerin, kulüplerin; yatırım yapacak, alternatif projeler üretecek, muhalefet edebilecek ekonomik güçleri, baskı grupları, medyada köşe yazarları, kısacası yönetimi etkileyecek güçleri yok. Bireysel bazı canlanma, can çekişme arası kıpırdanışı saymazsak. Örgütlü bir hareket ne yazık ki yok.

Herkes mecburen kulüplerini, merkezlerini, derneklerini hiç değilse ekonomik olarak ayakta tutabilmeye odaklanmış. Federasyondan başka satrançtan zengin olan, amacı ticaret olan ticari bir işletme bile yok. Antrenör, yayıncı, üretici, merkez sahibi, dağıtımcı, pazarlamacı… Var mı Satranca yatırım yapıp böyle hızlı gelişen bir şirket?

“Turnuva katılım paraları neden böylesine yüksek, bunlar işi ticarete mi dökmüşler ?” derken abarttık mı acaba deyip bazen kendimize soruyorduk. Dilimize yakıştıramadığımız duygularımızı onlar övünerek söyleyebildiklerine göre, Federasyon “birikimlerini ticarete dökmeye” karar verdiğine göre, artık satrançta rekabete de imkan yok.

Tek bir beklentimiz olabilir. Tüm paraların kaynağı kamu yani biz ve etkinlikler yoluyla kaynak aktaran yine biz olduğumuza göre aslında patron biziz. Onlar bizim paramızla ancak bize hizmet etmek zorundalar.

Hiç değilse şirketin sloganı da yeni trende uygun seçilmeli
“Biz bir aile “şirketi” yiz”

İş ticarete dökülmüşse iyi esnaflığın şu altın sözü de unutulmamalı “Müşteri her zaman haklıdır” Benden dua beklenirse bu sözün düstur edilmesine dua edeceğim ve olmayacak dua da olsa amin diyeceğim.

3. sınıf lokanta da bile önce hizmeti alıp sonra ödeme yapıyorum. Yemeği beğenmezsem değiştirmelerini isteyebiliyorum. Hoş geldiniz ve güle güle diyen, gülen bir esnafla muhattabım. Memnunsam hesaba bahşiş bile ekliyorum. Fişimi de alıyorum.

Birinci sınıf, “5 Yaldızlı” otele binliklerle ya da kredi kartı limitlerini zorlayarak peşin para sayıyorum amma… Alt katta turistlere özel salonda yöneticiler de Turkish kebap, döner üstüne baklava yerlerken ben üst katta her öğün sadece şekilleri kare, oval, üçgen olarak değişmiş soyalı-piliç köfte, üzerine su, boya, şeker karışımı bir şey yiyip, fiş bile alamıyorum. Aynı kaptan yemiyorsak, ayrı sofralarda yiyorsak biz nasıl aileyiz. Bu nasıl esnaflık.

Hiç olmazsa hakkını arayan müşteri olalım. Fiş alalım, “alındı belgesi” alalım. Alalım ki çocuklarımızın geleceği için okul, su, köprü, yol, satranç sınıfı olarak geri dönsün.
Çoğaldığımı duyumsuyorum...
Soru soran bir kaç kişiydik bir zamanlar...

3289 Nolu yasayı irelemeye çalışmıştım bir zamanlar. İçinde bulunduğumuz durumu , konumu kavramaya yçnelik bir çabaydı. Onu anımsadım ve dönüp baktım çalışmaya. Hala okunması ve üzerinde soru sorulması gereken bir yasa 3289... Okuduğumuz zaman bazı olayların ne kadar uçuk ve kaçık olduğunu gösteriyor bize. Merak edenler için şu linkte: http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t...light=3289

İyi çalışmalar...
ağızınıza sağlık
DERVİŞİN FİKRİ NE İSE ZİKRİ DE O OLUR... Confusedhock:

http://www.wereurope.org/en/vision/budget

LSxLA.jpg
.

Değerli forum okurları:

DENETLEME RAPORU DEĞERLENDİRME_2 başlıklı yazıda değinilen, aşağıda alıntı yaptığım paragrafta üzerine dikkat çekilen konu, bence çok değerli.

Denetleme kurulu raporunun geçersiz sayılmasını sebep olaması gereken gerçek bir ip ucu.

-------------------

7- Bir diğer konu da Gazetelerde demeçler vererek anlatılan SATRANÇ AŞ: Mayıs 2010 tarihinde kurulmuş. Ama Denetleme kurulu raporunda tek bir kelime yok. Bu şirketin %96 hissesi TSF de değilmi şirketin gelir giderlerini kim sorgulayacak. Bizim paramızla kurulan bir şirketten haber alamayacakmıyız. Bu konununda irdelenmesi gerekir.

-------------------

Üretim yapmış, İthalat yapmış, Ürünlerini perakande ve toptan satışa sunmuş; ayrıca tam da Mali Genel Kurul öncesi ''Lisans Kampanyası'' adıyla yapılan, Yaz günü kömür- kış günü buzdolabı- susuz eve çamaşır makinası dağıtma eylemine sponsörlük yapan bu kurum ' KOS KOCA A.Ş.' kayıtlar da nasıl görünmez.

Hayalet mi?

Ne dersiniz?
Her yerden bir şey görünüyor.
Her arkadaş gördüğü hususu kendi ilindeki delegesine göstersin. (benimki de pek laf değil gibi ama; delegelerin bunları görüp göstermesi gerek miyor mu?)
Delegeler bu konuları genel kurulda söz alarak konuşsunlar.
Delegeler ellerini bunlara göre kaldırsınlar; kaldırsınlar ve indirsinler!...
Sayın Başkan Tsf web de ki 28-Kasım-2010 tarihli 2010 ''Mali Genel Kurul'' başlıklı makalesinde önce:

Onlara diyecek bir çift sözüm var:
'Hodri Meydan!'


diyor, arkasından yani bir satır sonra:

Hodri Meydanın ne anlama geldiğini hep birlikte 27 Kasım günü göreceğiz.

diyerek kendi ''Hodri Meydan'ınına'' kendisi tekrar ''hodri'' diyerek yazısını sürdürüyordu. Yazısının altına yazı yazılamıyor, sözünün üstüne söz söylenemiyor olunca normal tabii. Monolog kaçınılmaz.

Fakat iki ''Hodri'nin'' arasında kalan cümle:

''Sayemizde yönetim yüzü gören, kaybetmeye ebedi olarak mahkumların yüzünü bakalım genel kurulda görebilecek miyiz?
İyi insanları yalanlarla dolanlara kandırmaya çalışanlara, tamamı çuvalın dışında kalan mızrak nasıl batacak göreceğiz. ''


Evet bu cümle son gelişmelerden sonra sizlere de aşağıda alıntı yaptığım deyimi çağrıştırmıyor mu ?

"Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler."