Merhaba arkadaşlar Hakkari de Satranç eğitim merkezi açmayı düşünüyoruz, Bu konuda Federasyondan destek istemek amaçlı mail attım ve olumlu veya olumsuz hiç bir şekilde geri dönmediler bana.
Federasyon bize böyle bir konuda yardımcı olmamasının haklı bir gerekçesi varmıdır acaba size soruyorum?
Olumsuz da olsa nezaket icabı bir mail atmanın çokta zor olmadığını hepimiz biliyoruz acaba söz konusu Hakkari olunca bunun altında farklı şeyler mi aramalıyım,..
Bütün oyunculurın lisanslı olmasını isteyen federasyon acaba vereceği birkaç takımın hesabımı yapıyor.
Bizler gönüllülük esasıyla birşeyler yapmak istiyoruz, ama böyle durumlar can sıkıcı..
Hakkari...
Bir uyak düşürdün sabah sabah dilime:
Kalk gari!...
Doğrusu şu Hüseyin Bey
Hakkari Ötesi Yok Gari
Ne deseniz müste-hak gari...
Sayın Empati30,
Nasıl bir eğitim merkezi düşünüyorsunuz?
Dernek olarak mı? TSF il temsilciliği olarak mı?
TSF'den en tür bir yardım istemiştiniz?
Konuyu açarsanız biraz, belki bizler de yardımcı olabiliriz...
Hüseyin Bey ilginiz için teşekkürler. Açacağımız satranç eğitim merkezi bir dernek bünyesinde olacak. TSF den bir satranç merkezinde gerekli olabilecek satranç takımı, masa, sandalye, eğitim panosu, satranç saati ve kira konusunda yardım istedik. Arkadaşlarımız Federasyonla son görüşmelerinde federasyonun bu konuyu yönetim kurulunda ele alacağını söyledi. Federasyonun hangi konularda bize yardımcı olabileceğini bilemiyoruz. Tabii mahrumiyet edebiyatı yapmak istmiyoruz ama 4-5 arkadaşla yapabileceğimiz katkılar sınırlı, ama çabamız ve azmimizle her zorluğun üstesinden gelebilecek bir inanca sahibiz. Bu konuda sizlerinde bize bir nebze olsun katkınız olursa bu bizi çok mutlu edecektir.
Bizi ötelemeyin gari
)
Hakkari'de satranç merkezi olması elbette çok sevindirici olur. Bakarsınız bir gün Türkiye ölçeğinde bir satranç turnuvası bile düzenlersiniz. Elbette TSF destek verir.
www.fide.com sitesine verdiği desteği ( Powered by Turkish Chess Federation) Hakkari'den esirgeyecek değil ya. Hakkari FIDE'den zengin değil ki.
Siz bence ayrıca Belediye'den de destek alın. Bu tür etkinliklerde yerel yönetimlerin katkısı büyük oluyor. Başarılar diliyorum.
Ben de Muş'ta açmak istemiştim...
Kasim_Demircin Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ben de Muş'ta açmak istemiştim...
Kasım bey satranç adına bir şeyler yapmak istiyoruz hep lafta kaldı senelerce malesef.Ama biz bu kez lafta bırakma taraftarı değiliz. Federasyondan bir umudum kalmadı buna eminim artık ama akşama kadar burda federasyonu eleştiren abilerimizin ablalarımızında yahu biz bu hakkariye nasıl yardımcı olabiliriz demelerini beklerdim.Herhalde dünyada en kolay şey eleştirmek olsa gerek.Umuyordum ki biz hakkariye satranç merkezi açıyoruz diye başlık açarken Burda ki insanların biz hakkarili çocuklara gençlere ne yapabiliriz diye düşünmelerini beklerdim.Ama onlarda haklı akılları hala antalyada :wink:
"Herşey değişir; değişmeyen tek şey bizatihi değişimin kendisidir"
Her şey değişir de "empati30" değişmez mi? O da Ersin Erip olur
Merhaba Ersin bey,
Daha önce takma isimle yazıyordunuz. Takma isimle yazılan yazıları çok takamıyorum. Biraz takılsam da içimde öyle isimlere karşı son tahlilde garip kuşkular doğuyor...
Diyeceğim, sizi unutmadım. Ancak şu ara mali genel kurul ile ilgili bir süreçte başkaca işlerimiz ağır basıyor...
Derneğiniz ile ilgili çalışmalarınız ne alemde aktarırsanız bizler de sizlere hangi katkılarımız olabileceğini tespit edebiliriz.
Hiç bir şey yapasam bile, ilk aldığım satranç takımımı sizlere postalayacağım "biri benden olsun" diye...
Selamlar.
Ersin Bey;
Türkiye'de hizmet etmek,yapılacak hizmete layık olmak,mağdur olmak vs. bazen hiç birşey ifade etmiyor. Arkadaşlar şu an mali genel kurulla ilgileniyormuş.Ne anlama geliyorsa... Genel kurulda yıkamadıklarını mali genel kurulda mı yıkacaklar.Biz şu an kendimizi ''ötekileştirilmiş'' hissedebiliriz ama bu mali genel kurulda benim de içinde olduğum ötekileştirilmiş olanların istediği olupta yönetim devrilirse bizi ötekileştirenler ötekileşmeyecek mi?
Ersin Bey bence siz kendi başınızın çaresine bakın ildeki olanaklarla Kamu olanaklarıyla,Valilik,Belediye, Özel İdare gibi kurumların kapısını çalın. Federasyondan beklerseniz -hele bu yazılardan sonra-daha çok beklersiniz.
Bu arada Antalyadan da hiç birşey beklemeyin siyasi entrikaların en yoğun yaşandığı illerimizden biridir.Antalyanın lisanlı sporcusu olarak bunu söylemem ayıp olmaz herhalde.Onların derdi başlarından aşkın.Ama biz doğu ve güneydoğu illeri olarak birbirimize yardımcı olabiliriz. Sizinle irtibata geçmek isterim.
Geçmişde Federasyon Yönetim Kurulunda Hakkari'den bir üye bulunuyordu.2000 yılında düzenlenen bir Temel Çalıştırıcı kursunda,Hakkari'den gelen bir kursiyer sınavda yüksek puan almıştı.Yine 1998-2000 döneminde Hakkari'den Türkiye Yaş grupları Birinciliğine gelen çocuklar vardı.Hatta ben federasyonda görevli iken 10 yaş grubunda oynayan uzun boylu bir kız oyuncunun yaşını tartışmıştık.Bu saydıklarım güzel anılardır.Son yıllarda durum nedir?Hakkari'den Türkiye Yaş grupları Birinciliğine gelen oyuncular var mıdır?İldeki toplam oyuncu sayısı nedir?
Hakkari'de ve Muş'da satrancı geliştirmek isteyen arkadaşlara şunu söyleyebilirim: Her yerde en büyük zorluk oyun salonu bulunmasıdır.Salon bulmak büyük illerimizde daha zordur.Küçük illerde yerel yönetimlerin salon bulma konusunda yardımcı olabileceğini ümid ediyorum.Araç-gereç ve satranç takımı temin edilmesi ise daha kolaydır.Federasyonun da,Hüseyin bey gibi bireylerin de araç-gereç konusunda yardımcı olacağını sanıyorum.Esas mesele salondadır!
Kasim_Demircin Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ersin Bey;
Türkiye'de hizmet etmek,yapılacak hizmete layık olmak,mağdur olmak vs. bazen hiç birşey ifade etmiyor. Arkadaşlar şu an mali genel kurulla ilgileniyormuş.Ne anlama geliyorsa... Genel kurulda yıkamadıklarını mali genel kurulda mı yıkacaklar.Biz şu an kendimizi ''ötekileştirilmiş'' hissedebiliriz ama bu mali genel kurulda benim de içinde olduğum ötekileştirilmiş olanların istediği olupta yönetim devrilirse bizi ötekileştirenler ötekileşmeyecek mi?
Ersin Bey bence siz kendi başınızın çaresine bakın ildeki olanaklarla Kamu olanaklarıyla,Valilik,Belediye, Özel İdare gibi kurumların kapısını çalın. Federasyondan beklerseniz -hele bu yazılardan sonra-daha çok beklersiniz.
Bu arada Antalyadan da hiç birşey beklemeyin siyasi entrikaların en yoğun yaşandığı illerimizden biridir.Antalyanın lisanlı sporcusu olarak bunu söylemem ayıp olmaz herhalde.Onların derdi başlarından aşkın.Ama biz doğu ve güneydoğu illeri olarak birbirimize yardımcı olabiliriz. Sizinle irtibata geçmek isterim.
Kasım Arkadaşım,
Bunca zamandır bu forumda beni sizin gibi suçlayan bir kişi çıkmamıştı. Yazdıklarımdan çıkardığınız sonuçları çıkarmak için, sizin art niyetli olduğunuzu düşünmem gerekir. Ama öyle biri olmadığınızı da biliyorum. Hele ki yazdıklarımı, forumda daha önce yazdıklarımla bir bütün olarak okuduğunuzda, bu sonuçlara nereden ulaştığınızı tekrar kendinize sormanız gerekir.
Siz bunca zamandır "yönetim ve muhalefet" derken olup biteni ve bizlerin ne söylediğini hala anlamamışsınız.
"yönetim devrilirse bizi ötekileştirenler ötekileşmeyecek mi?" gibi bir soruyu sorduğunuza göre, zerrece anlamış değilsiniz olayları.
"Bu arada" eğer sözünüzün arkasındaysanız, Antalya'da tanık olduğunuz "siyasi entrikaları" açıklarsınız.
Ben bir Antalyalı satranççı olarak, satranççılar arasında zaman zaman tartışmalar yaşandığını bilirim ama Antalya satrancı içinde "siyasi entrikalar" düzeyinde tanımlanacak bir olay tanığı değilim. Madem Antalya lisanslı bir oyuncusunuz ve konuyu açtınız, kim kime karşı siyasi entrika çevirmiş, açıklayın.
Evet, mali genel kurulla ilgileniyoruz. Ne anlama geldiğini anlayamıyor musunuz? Bir aydan az bir süre kaldı ve birileri delege iradesi üzerine ipotek koymak için yurt genelinde yapmadıklarını bırakmıyorlar. Bunlar için bizim de yapmamız gerekenler var. Meşgulüz. Ne var bunda?
Antalya'dan ne tür bir beklenti içerisindesiniz ve bunun nedeni nedir? Olayın gelişimi yukarıda görülüyor ve Ersin arkadaşın derdine derman aramaya gayret edelim. Ama sizinde söylediğiniz gibi her kent öncelikle kendisinin çözmesi gerekenleri tamamlamalı. Ateş beyin de dediği gibi takım taklavat işi kolay. Salon bulunsun hele. Dernek kurulsun hele. Dernek kurmak için paraya gereksinmeniz yok. Dernekleşin, yer sorununu çözün, diğer lojistik destek bulunur. Bizler de yardımcı oluruz. Yardım işi gönül işidir. Hiç kimse ben de dahil zorunlu değiliz. Ama bir iki takım yollamaktan da gocunacak değiliz.
Yok eğer siz buralardan kalkıp da Hakkari'ye salon yapmaya davet ediyorsanız, malzemeyi toparlayın, harç karmaya gelelim. Bir iki tuğla da biz koyalım. Ama siz size ait olanı bitirin önce. Sizin yapmanız gerekenleri tamamlayın, şurası eksik kaldı deyin, biz tamamlanmasına yardımcı olalım. Biz 4 kişi ile ASEM'i kurarken hiç bir ilden yardım almadık. İstediğiniz takdirde sizler de içinizdeki potansiyeli açığa çıkarır ve örgütlersiniz. Armut piş ağzıma düş yok. Emek gerekir her şey için. Çaba gerekir.
Bu anlamda size kolay gelsin...
Hiç bir kulüp TSF ye göbeğinden bağlı değildir. Yönetimi seçenler, yönetimin yaptığı işleri değerlendirip tamam veya devam etmelerini sağlamak mali veya seçimli genel kurulda delegelerin görevidir.
Delege iradesini kullanırsa kimse kimseyi ötekeleştiremez. İyiysen devam edersin iyideğilsen kusurabakma diyebilmeliyiz. 10 milyonluk bir federasyon 300 TL lik malzemeyi bir ilimize göndermiyorsa (O ilden oy hakkı olmadığındandır) burada dur arkadaş denmelidir.
Ben daha iyi yapacağım diyene yol açılmalıdır. O da aynı yoldaysa yenisine bakılmalıdır.
TOPLULUKLAR HAK ETTİĞİ ŞEKİLDE YÖNETİLİRLER. Biz daha iyisini hak ediyoruz.
Bahtiyar arkadaşa teşekkür ederim. Üstümdeki kırgın havayı aldı ve olayı bilimsel bakış çerçevesinde, demoktratik zemine çekmiş oldu.
Altını çizdiği bir konu şu ki; hiç bir seçim döneminde, TSF yöneticileri delegesi olmayan illere uğramış değildir. Burada durmak gerekir. Duralım.
Hakkari'nin delegesi var mı yok mu bilmiyorum. Ama varsa bile, eğer HASEM girişimi (Bakın ben adını buldum sizin derneğin; HASEM; Hakkari Satranç Eğitim Merkezi) genel kurullara bir güç yansıtmıyorsa, yönetim muhatap almaz sizi. Hoş belki muhalefet de muhatap almaz. Ama ister muhalafet ister yönetimin böylesi davranışı onaylanacak bir tutum değildir.
Ben yine her ilin öncelikle kendi özgücü ile yapabildiklerini ortaya koyup, yetişemedikleri yerde federasyonu ve satranç kamuoyunu yardıma çağırmalarından yanayım.
Yıllardır karşı çıktığım konulardan biri de TSF'nin maddi olanaklarının, şahsi emeller peşinde çarçur edilmesidir. Bugün Türkiye'de 81 il vardır. 81 ile 100'er tane takım gönderse TSF bunun maliyeti, Fide seçimlerinde manipüle edilmeye çalışılan FİDE delegelerine yapılan masraftan daha fazla yapmaz.
Hele hele yalnızca gereksinimi olan iller yapılacak yardım ise, dişe tırnağa bile dokunmaz. Ama TSF bırakın illere yardım etmeyi, sporcuyu bir gelir kapısı haline getirmiştir. Satrancı bir halk oyunu haline getirmesi gerekirken, yeniden "Kralların Oyunu" haline sokmuştur.
Hakkari'ye bir kaç takımı esirger iken, gereksinimi olmadığı halde, delegesi olan kuluplere "bagajdan" takımlar çıkarılıp hediye edilmiştir. Niye? Krallar oyuna devam etsin diye. Delegeler kendine oy versin diye.
Haklının değil de güçlünün yanında fotoğraf çektirmeye meraklı bir çok insan da TSF'nin bu tutumunu desteklemiştir.
Bugün kendi çıkarları için güçlünün yanında yer alanlar, kendi çıkarlarının haklının yanında olduğunu anladıkları gün değişecektir durum. Her satranççı kendisini bu konuda sorgulamalıdır. Yoksa her dönem "ağlayan" birileri olacaktır. Aramızda bir kişi ağlıyorsa hepimiz kaybediyoruzdur.Hepimizin üzülmesi gereken bir durum vardır. Bu ne zaman anlaşılacak? Bunu kendimize soralım...
Duyarlılığınız için hepinize teşekkür ederim. Biz satranç Merkezini Empati Gençlik Derneğinin bünyesinde açacağız.Satranç Merkezimizin ismi de Empati Satranç Eğitim Merkezi olacak.Hani her şeyi federasyondan veya sizlerden istiyormuşuz gibi bir hava da yaratmak istemiyoruz. Keşke bütün masraflarını bir yerden karşılasak ama bu zamanda bu durum zor görünüyor Satranç merkezimizin yerini biz arkadaşlar aramızda tuttuk.350 Tl kira ve ısınma giderleri dışında çokta büyük bir masrafımzın olacağını zannetmiyorum. Bu arada dün iyi bir haberde aldık Federasyon bir arkadaşımızı arayarak gerekli malzeme ve döküman desteğinde bulunacağını söylemiş. Bu bizi çok sevindirdi.Umarım federasyon bize bu yardımı yaparak beni ve arkadaşlarımı mahçup eder diye düşünüyorum.
Bakın biraz sesimiz yükselince yardım kendiliğinden geliyor. Acaba adresinzi aldılarmı.
Demekki federasyon seçim çalışmasına start vermiş. Ne güzel
Güzel...
Bunu bekliyordum zaten...
Ama bu yardımı yapınca niye mahçup olacaksınız? Onu anlamadım!...
Baya bir eleştirdim ya. o yüzden diyorum
Hüseyin Abi,
1-Asla sizi suçlama gibi bir gayeyle yazmadım o yazıyı
2-Yıllardır sırf muhalefet ettiği için ya da doğruları söylediği için tecrübesinden, bilgisinden faydalanılmayan ötekileştirilmiş onlarca değerli satranç gönüllüsünün bazılarına nasıl bilendiğini çok iyi biliyorum.
3-Antalya'daki siyasi entrikalar deyince, çekişme deseymişim daha doğru olurmuş.Ama yine de çekişmelerin kavgaların olduğunu siz benden daha iyi biliyorsunuz. Entrika lafımı da geri alıp özürdiliyorum.
4-Mali genel kuruldan birşey çıkacağını sanmıyorum. Bundan sonrası için muhalefetin daha kollektif çalışması gerektiğini düşünüyorum.
5-Bu forumda tartışmak bence çok yanlış bişey,benim size karşı asla bir art niyetim yok ve olamaz da. Art niyet bi tarafa sempatim var size Hüseyin abi.
6-Size kolay gelsin
Teşekkürler Kasım.
Bazen anlatamıyoruz kendimizi. Olur böyle şeyler. Zaten kastının suçlama olmayacağını biliyordum ama yazı kurgusu içinde öyle algıladım. Şimdi anlaştık diyelim.
Mali Genel Kuruldan bir şey mutlaka çıkacak.
Ben bu yönetimi aklamıyorum.
Harcadıkları paraların nereye harcandığı konusunda bir fatura açığı vereceklerini sanmıyorum. Böyle bir açık verecek kadar amatör değiller.
Onların mali harcamaları, "konumsal olarak açık vermiş" durumdadır. Ülke Satrancının durumu ortada. Ülkenin içine yapılması gereken harcamalar, FİDE kongrelerinde çarçur edilmiştir. Lüzumsuz harcamaların faturası olsa ne olur olmasa ne olur? Önemli olan doğru alana harcama yapılmış mı yapılmamış mı? Bunun sorgulanması gerekir. Bu sorgulamayı doğru yapan ve vicdani ölçülerde doğru yanıtlar üreten delegelerin de bu yönetimi aklamayacağını düşünüyorum. Herşeye rağmen aklanırlarsa da, delegeye sözümüz yok.
Öncelikle kendi ülkesinde adam olmalı insan. İşin başlarında Kasparov'un "Yetenek yeryüzüne eşit dağılmıştır" sözüne vurgu yaparak, Türk satrancının da dünya ölçeğinde yetenekler çıkarabileceğini söyleyenler, bu sözlerini unutarak, ülke çocuklarının gereksinimi olan her türlü olanakları şahsi kariyer hastalıklarının tedavisi doğrultusunda harcamışlardır. Benim muhalif olmaya karar verdiğim gün, gidişatın bu yönde olduğunu gördüğüm gündür. 2008 Genel kurulunun hemen öncesinde mevcut yönetimin, Antalya ASEM'de bizlere bu izlenimi verdiği gündür. 2008 seçimlerinde delege değildim. Şimdi delegeyim ve bunları genel kurul salonlarında konuşacağız!
Bu ülkede bunca sorun varken, FİDE'nin şurasına burasına başkan olsan ne olmasan ne? Kendi ülkende sorunları bitirdin mi? Hak ettin mi? Dünyaya "biz bu işi sizden daha iyi yapabiliyoruz" diyebilecek hangi marifetin var? İşte Hakkari, işte Muş, işte Van, İşte İzmir, İşte Antalya, işte İstanbul, İşte Adana, işte Bursa... Bir tarafta harcamalarıyla "büyük aile", diğer tarafta yoktan var olmaya çalışan satranç ailesi... Sen bu sorunları çözmeden varırsan FİDE'nin kapısına, "öğren de gel" derler adama...
Yönetim konusunda uzman olabilirsiniz. Manipülasyon konusunda uzman olabilirsiniz. Ama bizim, yüzünü bu ülkenin çocuklarına dönen bir yönetime gereksinimimiz var. İleri gidenin yanısıra geride kalan çocuklarımızı öne doğru getirmenin yollarını arayan, öncelikle kendi yurdunda önderlik yapabilen bir yönetime. Herkesi kucaklayan, her yere uzanan...
İkinci önemli husus da, tepesinde bulundukları TSF'nin demokratik yönetilip yönetilmediğidir? Söz ve karar süreçlerine yönetim kurulu üyelerinin katılıp katılmadığıdır. Kararlar alınmadan önce YK üyelerinin tartışmalar yapıp yapmadığıdır. Farklı düşünenlere tahammül mü ediyorlar yoksa dışlıyorlar mı? Onları bir zenginlik olarak mı görüyorlar yoksa "zenginliklerini" tehdit eden ve derhal derdest edilmesi ve yönetim kademelerinden uzaklaştırılması gereken bir düşman olarak mı görüyorlar? Şimdi bunların hepsine tanıklar var. Dilerim vicdanlarını karartmadan konuşacaklardır. "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyenler, "ülke satrancından bana ne, ben kendi çıkarlarıma bakarım, bir kerelik de olsa avantama bakarım" diyenler, "kendi yüreklerinin kabuğunda yaşamaya" devam etsinler.
Evet; ben, yüzünü ülkeye dönen ve demokratik olarak yönetilen bir TSF istiyorum ve bu yüzden Mali Genel Kurulda aklamayacağım bu yönetimi. Çünkü onların kapıldıkları hırstan dolayı geri dönme olasılıkları yok! Bizlerin onları geldikleri yere gönderme olanağımız var. Bunu yaparsak onlar da biraz satranç öğrenmiş olurlar...
Sözün özü "mali genel kurulda bir şeyler çıkacak". Ya ülke satrancının canı çıkacak, ya da ülke satrancının ahı çıkacak!...
