Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: Magnus Carlsen-Vishwanathan Anand DŞ Unvan Maçı
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4
Malum maçın başlamasına altı gün kaldı. GM Ian Rogers, Carlsen-Anand maçı için ABD Satranç Federasyonu web sayfasına bir rehber yazmış. Çevirisini yapıp paylaşacak vaktim olmasını isterdim ama meraklısı için linkini vereyim:

http://www.uschess.org/content/view/12405/729/

Kim maçı nerede yorumluyor, maçla ilgili genel bilgiler, geçici program, nereden nasıl takip edilir vs gibi detaylar yazıda mevcut.

Aslında mu maç 2-3 sene oynansa çok daha ilginç gelebilirdi, sanırım şu anda Carlsen'in açık favori olduğu gibi bir algı var. Doğru olup olmadığı biz fanilerin tartışabileceği bir konu tabii.

Resmi sitenin linkini de vermek lazım: http://chennai2013.fide.com/

Başlıkla ilgili not:

Başlığının İngilizcesi "The Couch Potato's Guide to Anand- Carlsen World Champs" , Türkçe çevirisi mota mot olarak "Patates Çuvalının Anand-Carlsen Dünya Şampiyonluğu Maçı Rehberi" olsa da patates çuvalı tabiri İngilizcede "bütün gün tv karşısında pinekleyen" kişiler için kullanılır. Tembeller için rehber demiş yani üstad.

Türkçe kaynak olarak Nazmi Can Doğan'ın içeriğini geliştirmeye çalıştığı "Hayat ve Satranç" adlı kişisel blogu var, kendisiyle konuşmadım ama bir şeyler yapacağına hiç şüphem yok: http://hayatvesatranc.wordpress.com/

Belki Selim Gürcan Satrancokulu'na içerik koyar. Bir kişisel blog daha var ama kendisi paylaşmak istiyor mu emin olamıyorum o yüzden onu yazmayayım.
Maç öncesi link paylaşmaya devam ediyorum, ekte bir Norveç televizyonunda yayınlanan güzel bir belgesel var:
http://www.vgtv.no/#!/video/73427/magnus...-big-title

Hint basını haliyle maça geniş yer veriyor. Time of India gazetesinde 1 Kasım tarihinde Pentala Harikrishna'nın bir röportajı yayınlanmış (burada http://articles.timesofindia.indiatimes....arikrishna)

Hızla çevirmeyi denedim, tashih ve hatalar olabilir, parantez içinde notlarımı da paylaştım bu yüzden. İş yerinde vaktim kalırsa sıra Kasparov'da Smile

Carlsen Her Oyunu Kazanmak İçin Oynuyor: Harikrishna

Kalküta - Pentala Harikrishna 15 yaşında Anand'ın eski 16 yaş rekorunu kırarak Hindistan'ın en genç GM'si olduğunda ülkenin en önemli satranç yeteneklerinden birisi olarak ortaya çıktı.

Bu rekor sonradan Parimarjan Negi tarafından kırıldı, ama Hari 2004 yılında Anand'ın ardından yalnızca ikinci dünya gençler şampiyonu oldu. Hindistan'ın 2 numarası TOI'ya Anand-Carlsen Dünya Şampiyonluğu Maçından beklentilerini anlattı.

Dünya Şampiyonluğu maçına ne kadar heyecanla bakıyorsunuz? Bir satranççı oarak ne bekliyorsunuz?

Maç yalnızca satranç camiasında değil genel kamu oyunda da çok büyük ilgi uyandırdı. Dünyanın bir numarasının halihazırdaki dünya şampiyonuyla oynuyor olması da büyük beklentiler yarattı. İki kuşağın maçı olarak adlandırılabilir. Dünya şampiyonluğu maçına katılanlar içinde yaş, karakter ve oyun stili açısından bu kadar büyük fark olan bir maç görmemiştim.

İki oyuncuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğer genel turnuvalardaki oyun stillerini karşılaştırırsanız birbirlerinden çok farkılar. Carlsen'in yenilmesinin çok güç olduğunu söyleyeceğim. Sıklıkla oyunun üzerinde kontrolü olan konumları oynuyor. Diğer yandan, Anand çok keskin ve dinamik konumlarda kendini evinde gibi hissediyor. Bununla birlikte ben en önemli özelliğinin uyumlululuk olarak değerlendiriyorum. Hızla oyun stiline değiştirebiliyor ve rakiplerinin zayıf yönlerine oynuyor, son üç Dünya Şampiyonluğu maçında belirgin bir şeydi.

Satranç camiasında Anand'ın bu maça zayıf taraf olarak başlayacağı (kullanılan sözcük underdog'un bire bir karşılığı yok, kazanması beklenmeyen demek belki daha doğru) şeklinde bir his var. Sizce bu Anand'ın en zor Dünya Şampiyonluğu maçı mı olacak?

Anand'ın zayıf taraf olduğunu düşünmüyorum. Yakın geçmişte formsuz olduğu için zayıf performanslar gösterdi. Ancak, iş böyle yürümüyor. Önemli olan maç sırasındaki formu. Kramnik, Topalov ve Gelfand'ın her biri yenilmesi zor rakiplerdi.

Bununla birlikte, Carlsen'in daha genç ve çok motive olduğu için hepsinden daha zorlu olduğu doğru. Bu kez önemli bir fark daha var. Anand önceki tüm adayları kendi kuşağından olduğu için çok iyi biliyordu. Carlsen, Anand'ın çok da aşina olmadığı sonraki kuşağın temsilcisi.

Size göre, Anand'ın ve Carlsen artıları nedir?

Anand'ın durumunda, bence açılış hazırlığı. Açık ve dinamik pozisyonlarda çok iyi. Hem pozisyonel hem de taktik konumları oynayabiliyor. Carlsen ise genç bir yaşta dünya şampiyonu olmak için çok motive. Artısı her zaman kazanmak için oynaması!

Chennai'nin (Hindistan'ın Madras eyaletinin başkenti sanırım Türkçe isim kullanılmıyor) Anand'a bir ev sahibi avantajı verdiğini düşünüyor musunuz?


Anand, bundan önceki tüm dünya şampiyonluklarını Hindistan'ın dışında kazandı. Bu yüzden, Chennai ona ek bir üstünlük sağlamayacak. Chennai'deki bir otelde veya başka bir ülkenin başka bir otelinde maçı oynamanın ne gibi bir üstünlük vereceğini göremiyorum. Satranç kapalı mekanda oynanır!

Sekondant ekibinde olduğunuzu varsayın, oyunculara hangi stratejileri önerirdiniz?

Sekondant ekiplerinde değilim. Sadece harika oyunlar görmeyi bekliyorum.

Maçta uygulanan hastalık maddesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence adil bir madde. Bu maddeye gereksiz yere önem veriliyor. Bence hadisede daha önem verilmesi gereken, Anand-Gelfand maçı için Chennai'nin teklif verdiğinin ortaya çıkması Moskova'nın daha yüksek teklif vermesine yardımcı olmuştu. Sonra FIDE'de Chennai'nin sonraki Dünya Şampiyonluğu maçına ev sahipliği yapacağı kararı verildi. Yanılmıyorsam Chennai herhangi bir ihale süreci olmadan verildi. (bidding de sıkıntılı kavram, teklif süreci de denilebilir, tender bidding'e daha uygun) Ben bunu daha ilginç buluyorum. Bence kullanılmayacak olan hastalık maddesini büyük mesele haline getirmenin hiçbir gereği yok!!
Sırada Garry Kasparov'un değerlendirmesi var. Yazı uzun ama kaleme alan Garry Kimoviç.

Orijinal link: http://www.businessinsider.com/garry-kas...ch-2013-11

"Garry Kasparov: Carlsen için Yaklaşan Dünya Şampiyonluğu Maçındaki Bir Galibiyet Satranç Dünyası İçin Çok Büyük Bir Kazanç Olacak"

anand_carlsen.jpg


"Hindistan'a gitmek üzereyim, burada Chennai'de merakla beklenen, memleketinde unvanını koruyacak olan şampion Vishwanathan Anand ve ona meydan okuyan genç Norveçli Magnus Carlsen arasındaki dünya şampiyonluğu maçına gitmeden önce Goa'daki ThiNK konferansında konuşacağım.

9'undaki maçın ilk oyununda orada olmayacağım ama Ignatius Leong'ile uluslararası satranç federasyonu, FIDE'nin başkanlığı için adaylığımın parçası olarak Ignatius Leong ile daha da doğuya gitmeden önce üçüncü ve dördüncü oyunları ziyaret edeceğim.

Farklı nedenlerle iki oyuncuya da çok aşinayım ve tabii ki bu büyük gösteriyi kaçıramazdım. Anand, benim satranç kariyerimi "Karpov" ve "Karpov-sonrası" dönemlere ayırırsam kariyerimin ikinci yarısındaki en üst düzey rakiplerimdendi. Büyük Anatoly nihayet yavaşlarken, Anand bana Linares gibi en üst düzey turnuvalarda meydan okuyan genç kuşağın, iki isim daha söylemek gerekirse Kramnik ve Ivançuk'la birlikte, liderlerindedi.

Kasparov_10.jpg
1995'teki maçın en ünlü fotoğrafı. Dünya Ticaret Merkezi ve New York'un zirvesinde. Wikipedia'da anonim olmuş.

Anand 1995'te bir dünya şampiyonluğu maçında bana meydan okumak için fazla beklemedi. Ve herkes New York'ta bana yenilmesine rağmen uzun yıllar büyük bir güç olacağını fark etti - her ne kadar Vishy'nin bile bunun bu kadar uzun süreceğini hayal ettiğinde şüphe etsem de-! Genç kaplanlar kuşaklar on yıllar sonrasını düşünmezler. 2005 yılında emekliye ayrılırken, Anand'a artık turun "yaşlı adamı" olduğunu, Vishy ve benim Dünya Ticaret Merkezi'nin tepesinde yüzleştiğimiz on yıl içinde doğan Carlsen gibi çocuklarla savaşacağını hatırlattım.

Bu, yakın tarihte en heyecanla beklenen maçlardan birisi ve beklentilerin daha çok 22 yaşındaki meydan okuyan rakibinin etrafında toplanması, şüpheye yer bırakmayan bir geçmişe sahip olan Anand'a bir hakaret değildir.

Magnus Carlsen neredeyse hiç duraklamadan reyting listesinin tepesine roketlenirken [Çevirenin Notu: Bunu öneriyorum orijinal metinde kullanılan fiil için] sınırsız yeteneğinin yanında genç oyuncularda ender görülen bir istikrar ve sebat da gösterdi.

Pek çok yetenekli genç etkileyici oyunlar oynar, Carlsen'in kazanma arzusu onu ayrı tuttu. Ve aslında bir antrenörlük işi aramasam da 2009 yılında bir yıl çalıştığımızda nasıl itiraz edebilirdim?

Ak sakallı dede [Ç.N.: Orijinali sakallı Dumbledore olabilir, Harry Potter'daki Dumbledore'a referans, forumun yaş ortalaması bu kadar yeni referansa elverir mi bilmiyorum Smile] değilim ama Magnus'un kadim oyunumuza en derin (yıldırım?) [Ç.N.: Bir Potter referansı daha] bırakacak ve en büyüklerden birisi olmaya namzet Harry Potter türünden bir süper yetenek olduğunu görmemek imkansızdı. Carlsen tecrübesizliğine rağmen son yıllarda kariyerinin zirvesinden her gözlenebilir haliyle uzaklaşmış Anand'a sağladığı satranç performansı üstünlüğüyle maça açık favori olarak başlayacak. Tarih de es geçilemez. Carlsen, Anand'ın tam olarak yarı yaşında ve yeni kuşak daha yolun başında.

Ancak geçen pazar günkü Stanford ziyaretimde bana maçın Carlsen için kolay galibiyet olup olmayacağı sorulduğunda cevabım güçlü bir şekilde olumsuzdu. Carlsen favori çünkü sonuçlar ve nesnel kalite fark yaratmalı ama kolay olmayacak ve maçı kaybettiği bir senaryoyu hayal etmek zor değil. Anand'ın her seviyede çok derin bir tecrübesi var ve bu hem pratik hazırlığın yanında psikolojik olarak hazır olma anlamında üstünlükler veriyor. Anand'a göre bu maça çok sıkı çalışıyor, hayatında bugüne kadar olduğundan daha fazla.

Ve dünya şampiyonu satranç tarihi veya mirası gibi konulara pek önem vermese de bütün kariyeri Norveçli harika çocuğu yenmesi halinde yepyeni ve olağanüstü bir boyut kazanacak. Artı, Anand, evinde oynuyor, ve bu güçlü bir motivasyon olsa da olumsuz bir baskı da yaratabilir. Milyarlarca Hintlinin gözünün üzerinizde olduğunu bilerek bir antrenman seansını bitirmek çok daha zor. Ve derin bir hazırlıkla her zaman bir iki güçlü sürpriz şansı vardır ve bu kadar kısa bir maçta (sadece 12 oyun) her türlü şok maçı getirebilir.

Bazıları benim reyting rekorumu kıran, eğer Chennai'de üstün gelirse de en genç dünya şampiyonu olma rekorumu kıracak olan 22 yaşındaki tarafın tutmak yerine akranım "eski tüfek" Anand'ı tutmam gerektiğini önerdi. Her ne kadar rekorlarım kırıldığında bundan keyif aldığımı söyleyemesem de, Carlsen'in kazancı satranç dünyası için bir kazanç olacak. Nöbet değişim, taze kan, yeni bir yüz - tüm bu klişelerin klişe olmasının bir nedeni var. Magnus satrancı yaygınlaştırmaya hevesli dinamik bir genç adam, oyunla birlikte kendi profilini de yükseltebilir ve yeni bir kuşak satranççı çocuğa (ve satranç sponsorlarına!) ilham verebilir.

Anand satranca ve ülkesine becerisi ve sınırsız iyi doğasıyla onur veren fantastik bir satranççı. Eğer kazanırsa satranç Olimpusundaki yüksek yeri garantilenecek. Ben yeteneği, sonuçları ve satranç tarihinin gelgitlerinden ötürü bir Carlsen zaferini öngörüyorum. Carlsen'in zaferinin istiyorum çünkü yeni bir kuşak yeni bir şampiyonu hak eder. Her şeydan önce büyük oyunlar, zorlu bir savaş ve Chennai'de bir efsane ve efsane adayı arasındaki bu savaşın satranca dünyada canlandırmasını umuyorum.

carlsen03_kasparov_1.jpg
Not: Bu fotoğraf hatırladığım kadarıyla Kasparov'un Hırvatistan'daki yazlığındaki bir çalışma seansından.

Kişisel Not:
Business Insider adlı internet sitesine yazmış. Maksimum 45-50 dakika- süre verdiğim bu çevirileri başka yerlerde paylaşmıyorum çünkü o yerler özgün içerik üretsin diye bekliyorum. Diğer işlerimden ara gibi oluyor benden yazı bekleyen dostlar alınmasın. Bunlar üretim sayılmaz.
Chessvibes iki çok güzel yazı vermiş fırına. İlki "Magnus Carlsen'in Dünya Şampiyonu Olacak Olmasının 3 Sebebi" yazan da çocukluk arkadaşı, vatandaşı ve kendisi de oldukça kuvvetli bir büyükusta olan Jon Ludvig Hammer: http://www.chessvibes.com/3-reasons-why-...d-champion

Özetle diyor ki 1) Çok Olağanüstü bir Oyuncu 2) Kendine Güveni Tam ve Motive 3)Fiziksel Formuna çok dikkat ediyor.

Yazısının sonunda iki parti paylaşmış. İlki bu yaz oynanan, Tal Anı Turnuvası'nda Carlsen'in rahatça kazandığı parti. İkincisi ise Petroff'ta siyahın fazla bilinmeyen bir varyantta hızla rakibini eşitliğe zorladığı Wijk aan zee'de oynanmış oyun. Tal Anı Turnuvası'ndaki oyun gerçekten korkutucu ama ölçü de sayılmaz. Anand'ın son yıllarda maçlar öncesi turnuvalarda fren yaptığı da bir gerçek.

------------------------

İkinci yazı da Anand'ın lehine, "Vishwanathan Anand'ın Dünya Şampiyonluğu Unvanını Koruyacak Olmasının Üç Sebebi" , yazan Anand'ı idol belirlemiş Hint büyükusta Parimarjan Negi. Linki : http://www.chessvibes.com/3-reasons-why-...-his-title

O da Magnus Carlsen'i Formula 1 Şampiyonu Sebastian Vettel'e benzettiğini ve tıpkı onun gibi soğuk, kusursuz ve sonuca giden bir stili olduğunu anlatmış, ama Vishy ile bire bir maçta bu kadar rahat olabilir mi diye sormuş.

1)Anand son iki maçtaki Anand değil demiş ve hemen arkasından bu sene Wijk aan Zee'de Aronian'ı yendiği (muhtemelen bu yılın en etkileyici partilerinden birisi) oyunu paylaşmış. Partiyi bilmeyenlere şiddetle tavsiye ederim. Topalov ve Gelfand'a göre oyun stilini ayarlayan Anand'ın yeninden daha dinamik oynayacağını anlatmış.

Maça iyi hazırlandığını ayrıca 6 kilodan fazla verdiğini yazmış.

2) Anand'ın sekondant takımıyla yıllardır birlikte çalıştığını (her ne kadar ekibin bir kısmı Carlsen'le de olan yakın ilişkilerinden dolayı bu maçta görev almasalar da) ve Almanya'da sıkı hazırlandığını anlatmış.

Bu kez Anand'ın Alekhine Anı Turnuvası'nda Carlsen'in bu maçtaki sekondantlarından Fressinet'yi yendiği partiyi eklemiş. Bu partiyi bilmiyordum açıkçası.

3) Anand için maçı kaybetmenin ölüm fermanını imzalamak gibi olacağını yazmış Parimarjan. Biraz Caissa muhabbetlerine girip ve Carlsen'in Londra'dan diyeti olduğundan bahsetmiş. Burada paylaştığı parti
Anand'ın Karyakin'e karşı iyi konumu değerlendiremediği ve berabere biten Norveç'te oynadıkları parti. Anand'ın daha farklı bir satranç oynamaya çalıştığını göstermek amacıyla paylaşmış.
Dün maçın açılış töreni ve kısa bir basın toplantısı vardı tarafların katıldığı. Birkaç linkte hemen hemen aynı detaylar var:
- http://chess-news.ru/en/node/13851
- http://chessbase.com/post/wch-chennai-pr...ws-reports

En önemli kısım bence sekondantlarla ilgiliydi.

Son yıllarda dünya şampiyonluğu oynayan taraflar sekondantlarını maç bitmeden açıklamıyor, eğer kişisel merakınızı gideremiyorsanız kayıt dışı olması şartıyla bir şansınız oluyor. Bu kez Anand basın toplantısında ekibinde kimlerin olduğunu açıkladı.

Sasikiran, Sandipan, Wojjtaszek (Voytaşek okunur) ve Leko. Wojtazsek uzun zamandır Anand'ın ekibinde yer alıyor. Sanırım Sandipan da daha önce yer aldı. Leko yeni bir isim.

Carlsen gülümseyerek isimleri paylaştığı için teşekkür etti, fakat kendisi ekibini tanıtmadı. Fressinet'nin kuvvetle muhtemel ekipte yer aldığını söyleyebiliriz. İkinci tahminim Anish Giri olurdu ama çok magazinsel bir detay üzerinden hareket ediyorum, pekala atıyor olmam da mümkün.

Daha ilginç ve yine teknik konulara değinen bir mülakat gördüm. Anand'la uzun yıllar birlikte çalışan büyükusta Elizbar Ubilava, Times of India da öngörülerini paylaşmış. Link burada:

http://articles.timesofindia.indiatimes....mir-kramik

İlgimi çeken detaylar:.

- Carlsen'in dünyanın bir numaralı oyuncusu olarak favori olması normal, ama Dünya Şampiyonluğu farklı bir hadise ve özel beceriler gerektirir. Sıralama pek de önemli değil demiş. Anand'ın tecrübesinin yanında kendini iyi motive edebildiğinden, turnuvalardaki kötü gidişin, yaşı sebebiyle doğal olduğunu söylemiş.

Maçla ilgili beklentisi:

"Herkes büyük bir mücadele en azından ilginç oyunlar bekliyor. Ben Anand ile Carlsen arasında teorik bir mücadele beklemiyorum" demiş. Carlsen'in özellikle rakiplerinin bilgisayar hazırlıklarını ve belli konumlardan kaçınmadaki ustalığına değinmiş. "Mücadelenin esas ağırlığı oyun ortasında olacak. Vishy uzun oyunları sevmez. Dinlenmeyi ve eğer berabere gibi duruyorsa sonraki oyuna hazır olmayı tercih eder. Ancak Carlsen savaşmaya devam edecektir ve eminim Anand buna hazırlıklıdır.

Carlsen neden tehlikeli?

Zihinsel olarak inanılmaz derecede güçlü. Satrancın hangi tarafının kendisine zevk verdiği söylendiğinde rakibinin acı çekmesi olduğunu söylemişti! Bobby Fischer de benzer sözler sarf etmişti. Kötü konumlardaki direnç seviyesi de oldukça yüksek. Carlsen'in gerçek gücünü göstermediğini hissediyorum. Ben, en azından bu kuşakta onun gibi bir yetenek görmedim. Satranç tarihine baktığınızda, Alekhine, Capablanca, Fischer, Karpov, Anand - Carlsen birinci sınıf satranç şampiyonlarını temsil ediyor.

Maçtaki önemli faktörler:

Maçtaki durumlara nasıl tepki verdikleri. Rakiplerini hazırladıkları varyantlarda şaşırtabiliyorlar mı? Bu olduğu zaman hem psikolojik üstünlüğü hem de zamanlarda üstünlüğü ele geçirirsiniz çünkü rakibiniz meşgul olmak zorunda: düşünerek ve tahmin ederek. Bazı konumlarda süre avantajını belirleyici şekilde kullanabilirsiniz.
Tüm siteler çökmüş durumda. Maçı canlı izlemek isteyenler için alternatif bağlantı:

http://www.twitch.tv/ChessNetwork
Özgür Bey, öncelikle emeğiniz için çok teşekkür ediyorum. Çevirilerinizi okurken Dünya Şampiyonluğu sisteminin Ülke Şampiyonluklarında da kullanılabilir bir sistem olup olmadığı aklıma geldi. Siz ne düşünüyorsunuz? Böyle bir sistem yeterli ilgiyi görür mü?
Özgür Akman gerçekten tebriği hak ediyor, geç de olsa emeğinden dolayı kendisine teşekkür etmek istiyorum.

Maçta iki partiyi geride bıraktık, gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

2196sco.jpg

1. Parti: Carlsen - Anand : 1/2 - 1/2
1. Nf3 d5 2. g3 g6 3. Bg2 Bg7 4. d4 c6 5. O-O Nf6 6. b3 O-O 7. Bb2 Bf5 8. c4 Nbd7 9. Nc3 dxc4 10. bxc4 Nb6 11. c5 Nc4 12. Bc1 Nd5 13. Qb3 Na5 14. Qa3 Nc4 15. Qb3 Na5 16. Qa3 Nc4

İlk parti satrançseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. İlgi o kadar yoğundu ki maçı takip etmek üzere denediğim sitelerin (http://chennai2013.fide.com/, www.chessdom.com, www.chessbomb.com ve www.chessvibes.com) çökmüş olduklarını gözlemledim. Sonrasında ilgili sitelere erişim tekrar sağlandı.

İlgi yoğun, her iki tarafın fanatikleri var, ve destekledikleri oyuncunun rakibini ekarte edeceğine inançları tam. İlk partide yaşanan kısa beraberlik, her iki tarafı da hayal kırıklığına uğrattı diyebiliriz.

Anand açılışta dengeyi bozarak 9...dc ve 10...Ab6 hamlelerinin ardından girişimi elde etti. Maçı videodan izlerken şunu açıkça gördüm ki Anand'ın seçtiği varyant Carlsen'in beklediği türden değildi. 11.c5 hamlesi için neredeyse yarım saat harcayan genç Norveçli 12.Fc1 ve 13.Vb3 hamleleriyle beraberliği kurtarmaya çalıştı. Carlsen bu hamleler için maçtan sonraki basın toplantısında iki kez "emergency break" (acil durum freni) tamlamasını kullanacaktı.

Carlsen'in Vb3-Va3 git-gelleri zorunluluktan kaynaklanıyordu. Ancak Anand için Ac4-Aa5 git-gel zorunluluğu yoktu ve Rybka'nın gösterdiği üzere, Ac4 yerine b6 ile devam edebilirdi.

Beraberliğin ilanından ve hakemin notasyon kağıtlarını imzalamasından saniyeler sonra Anand'ın yüz ifadesi görülmeye değerdi. Şampiyonun yüzünden pişmanlık ve merak okunuyordu. Carlsen ise bu beraberlikten oldukça memnun bir yüz ifadesi sergiliyordu.

Basın toplantısında Anand çok başka bir boyutta olduğunu gösterdi ve "Siyahlarla çok rahat bir beraberlik elde ettim, çok memnunum." anlamında birşeyler söyledi. Carlsen ise bence daha dürüst bir yaklaşım gösterdi ve bu partinin beraberlikle bitmesinin, kendisi için karlı bir sonuç olduğunu ifade etti. Şampiyon adayı, oyunundan memnun olmadığını açıkça ifade ederek bir dahaki sefere satranççılara "1,5 saatlik bir oyundan çok daha fazlasını" sunacaklarını açıkladı.

Yorumlarım / Çıkarımlarım şunlardır:

1. Anand "siyahla beraberlik elde etme" fikrine gereğinden fazla kapılmış gibi. Beyazlarla çok rahat edeceğini düşünen tecrübeli şampiyon, aralarındaki son 15 maçta yaşanan her iki galibyetin de beyazlarla Carlsen'e ait olması gerçeğinden korkmuş olabilir.

2. Anand, Gelfand'la yaptığı maçta doğru bir strateji izleyerek maçı uzatıp blitze götürmeye çalışmıştı. Nitekim stratejisinin meyvelerini topladı ve bir galibiyet farkla tacını korudu. Ne var ki aynı stratejinin Carlsen'e sökmesi mümkün değil. Çünkü gerek rapid, gerekse blitzde Carlsen, Anand'a rahatlıkla üstünlük sağlayabilir.

3. Aynı vaziyette Carlsen olsaydı siyahlarla kesinlikle devam eder ve Aa5-Ac4 gibi mütevazı bir çıkmaza girmekle yetinmezdi. Maçın sonlarında Anand, ihtiyaç olursa kazancı zorlamak için böylesi bir pozisyonu mumla arar.
2quutn4.jpg

2. Parti: Anand - Carlsen: 1/2 - 1/2
1. e4 c6 2. d4 d5 3. Nc3 dxe4 4. Nxe4 Bf5 5. Ng3 Bg6 6. h4 h6 7. Nf3 e6 8. Ne5 Bh7 9. Bd3 Bxd3 10. Qxd3 Nd7 11. f4 Bb4 12. c3 Be7 13. Bd2 Ngf6 14. O-O-O O-O 15. Ne4 Nxe4 16. Qxe4 Nxe5 17. fxe5 Qd5 18. Qxd5 cxd5 19. h5 b5 20. Rh3 a5 21. Rf1 Rac8 22. Rg3 Kh7 23. Rgf3 Kg8 24. Rg3 Kh7 25. Rgf3 Kg8

Anand'ın 1.e4 hamlesi salondaki seyirciler tarafından alkışlarla karşılandı. Smile
Magnus büyük bir sürprizle Anand'a karşı daha önce hiç oynamadığı Caro-Kann Savunması'nı seçti. Carlsen istatistiklere göre bundan önce sadece 6 kez Caro-Kann'ı seçmiş. Bu oyunlardan hiçbiri Anand'a karşı değil.

Bir kez daha Anand, pozisyonu zorlayabilecek tarafken sakin kalmayı seçti. Birçok eleştirmene göre Anand'ın önerilen vezir kırışmasını kabul etmesi hataydı. Eleştirmenler ve Houdini benzeri yazılımlar, pozisyonda 18.Vg4 hamlesinin beyaz için daha iyi olduğunu gösteriyor. Nitekim Anand basın toplantısında "sakin" seçiminden dolayı satranç kamuoyundan özür diledi.

Carlsen ilk oyundan sonra izleyicilerden özür dilemiş ve "1,5 saatten çok daha fazlasını" vereceklerini vaat etmişti. Ne var ki ikinci parti daha fazla hamle içermesine rağmen daha kısa sürdü ve 1 saat 15 dakikada bitti.

Maçtan sonra Amerikalı Büyükusta Hikaru Nakamura'dan manidar bir tweet geldi: "DŞ'nın ilk partileri hayal kırıklığıydı. Satrancın bir şov olması gerektiğini savunan Kasparov'un ne kastettiğini şimdi çok iyi anlıyorum.". Bu tweet oyuncuları kızıştırır mı bilinmez, ama kamuoyunun vicdanını temsil ettiği bir gerçek.

Yorumlarım:

1. Açılış hazırlığında tüm rakiplerinden daha üstün olduğu iddia edilen Anand, karşısında en az kendisi kadar hazırlık yapmış bir rakip bulunduğunu farketmiş olmalı. Cesurca 1...c6 oynayana değin Carlsen çok iyi bir gözden geçirme/iyileştirme yapmış olmalı.

2. Anand ikinci defa "sakin" kalmayı seçti ve korakor mücadele ederek avantaj sağlayabileceği varyantı elinin tersiyle itti. İlk partideki Aa5-Ac4, ikinci partide ise Vd5 seçimleri uzun süre tartışılacak gibi görünüyorlar.

3. Magnus Carlsen beyazlarla oynamış olsaydı vezir kırışmasını kabul etmez, tahtada bırakarak rakip şaha hücum fırsatları yaratmaya çalışırdı. Norveçli böylesi bir fırsatı şimdiye kadar bulamadı, ancak er ya da geç bulacaktır.

4. Carlsen ikinci defa hafif altta kaldığı bir partiden beraberlikle ayrıldı. Maçın atmosferine alıştıkça bu tür durumlardan kaçınmanın farklı yollarını bulacak, inisiyatifi ele geçirmek için daha forse devam yolları arayacaktır.

5. Anand'ın tek derdi maçın 6-6 bitmesi. Gerisini yıldırımda halledeceğine inanıyor. Kazanç şansı yüksek devam yollarından bile kaçınan bir portre çiziyor. Olur da maçı (ve ünvanını) kaybederse bu kayıp satranç değil, psikolojik kökenli olacağa benziyor.
Teşekkür edilecek bir şey yok. Her maç birileri yapardı, bu sefer bazı görüşlerimi teyit etmek için bir şey denedim. Maç sırasında aynı ölçüde içerik paylaşmam zor olacak işlerimden dolayı.

Maçla ilgili olarak Ubilava'nın pek çok açıdan haklı çıktığını görüyorum.
Her şeyden önce 12 oyun çok kısa. Short, dün bir tweet atmış "16. oyunda yenik durumda olup maçları çeviren kimse yok bildiğim kadarıyla" benzeri... Yine de 12 oyunda hatanın dönüşü çok zor. Risk almak için ikna olmaları gerekiyor.

Anand'ın rapid oynamak istediğini de pek düşünmüyorum. Hızlı satrançta bana göre geleneksel olarak genç satranççılar daha avantajlıdır.

Benden epeyce daha kuvvetli bir satranççının ilk partiden sonraki yorumu (Katılıyorum):

"Carlsen'in açılış stratejisi Anand'ı off-beat (moda olmayan, ara ve hatta klasik satrancın dışındaki varyantlarla) açılışlarla yenmekse bunun olmayacağı anlaşıldı. "

Bence maça dair bunun dışında bilmediğimiz yeni bir şey ortaya çıkmadı.
Bence maç stratejisi hakkında konuşmak için yine erken. 4-5. oyunu görmek lazım. Sıkıntı şu, 12 oyun gerçekten kısa. Carlsen tercihlerini değiştirirse veya bir taraf gerçekten kılıcını çeker ve konumları zorlamayı başlarsa o zaman anlayacağız ne olup bittiğini kısmen. Ubilava'nın "teorik mücadeleler olmayacak" görüşü şu ana kadar çok isabetli. Dünya Şampiyonluğu tarihinin yazıldığı Vezir Gambiti, Nimzo-Hint veya Ruy Lopez gibi açılışlarda yeni bir sayfa açılmasını beklemeyelim. O devir geçti. Berlin Savunması gibi tek sıkımlık bir kurşun da yok ellerinde. Yine de Ruy Lopez'in ara varyantlarını oynayabilirler Anand 1.e4'te ısrar ederse.

Hikaru Nakamura'nın tweet'inin biraz şov olduğunu düşünüyorum. Tabii Ponomariov'un Tweet'i de ilginçti :

Alıntı:Ruslan Ponomariov ?@Ponomariov 9 Nov
@MagnusCarlsen mentioned that I played very boring in Ukrainian Championship this year http://www.vgtv.no/#!/video/73427/magnus...-big-title ? But what about today's game?

Çevirim:

"Magnus Carlsen bu sene Ukrayna Şampiyonası'nda çok sıkıcı oynadığımı belirtti....Peki bugünkü oyundan n'aber?"

Tam da turnuva-maç farkı bu olmalı. Turnuvada her rakiple bir kere oynuyoruz, maçta sürekli aynı rakip var karşınızda.


Hamiş1: Lütfen bu maç oyun farkı da lütfen yerleşsin artık... Tek oyuna maç demeyi bırakalım. Maç 12 oyundan oluşan tüm etkinliğin adı.

Hamiş2: @Toxenory: Maç sistemi ülke şampiyonluklarında pek uygulanmıyor. Her sistemin iyi ve kötü tarafları vardır, teknik tartışması ayrı konu, hepsinin de uygulanmasının haklı gerekçeleri olur. Ayrıca Türkiye gibi bütün oyuncuların olması gerektiğinden az oynadığı bir ülkede bence üst düzey oyuncuların olabildiğince çoğunu kapsayacak bir sistem daha uygun. Maç olmaz diye bir şey yok, ama ilgi göreceğinden emin değilim.
Not: Futbol yazarlığından kalma alışkanlıkla biten partilerden söz ederken yanlışlıkla "maç" sözcüğünü kullandığım olabiliyor. Özürlerimle düzeltirim. Wink

245kk5g.jpg

3. Parti: Carlsen - Anand: 1/2 - 1/2
1. Nf3 d5 2. g3 g6 3. c4 dxc4 4. Qa4+ Nc6 5. Bg2 Bg7 6. Nc3 e5 7. Qxc4 Nge7 8. O-O O-O 9. d3 h6 10. Bd2 Nd4 11. Nxd4 exd4 12. Ne4 c6 13. Bb4 Be6 14. Qc1 Bd5 15. a4 b6 16. Bxe7 Qxe7 17. a5 Rab8 18. Re1 Rfc8 19. axb6 axb6 20. Qf4 Rd8 21. h4 Kh7 22. Nd2 Be5 23. Qg4 h5 24. Qh3 Be6 25. Qh1 c5 26. Ne4 Kg7 27. Ng5 b5 28. e3 dxe3 29. Rxe3 Bd4 30. Re2 c4 31. Nxe6+ fxe6 32. Be4 cxd3 33. Rd2 Qb4 34. Rad1 Bxb2 35. Qf3 Bf6 36. Rxd3 Rxd3 37. Rxd3 Rd8 38. Rxd8 Bxd8 39. Bd3 Qd4 40. Bxb5 Qf6 41. Qb7+ Be7 42. Kg2 g5 43. hxg5 Qxg5 44. Bc4 h4 45. Qc7 hxg3 46. Qxg3 e5 47. Kf3 Qxg3+ 48. fxg3 Bc5 49. Ke4 Bd4 50. Kf5 Bf2 51. Kxe5 Bxg3+

Özetlersek, 3. parti de beraberlikle sonuçlanırken Anand bir kez daha hafif üstünlüğünü kazanca çevirmeyi başaramadı.

Ayrıntılara göz atarsak, birçok yorumcuya göre maç aslında şimdi başladı. İlk iki partide görülen kısa beraberliklerden çok daha farklı, yoğun mücadele içeren "gerçek" bir satranç partisi izledik.

Anand açılışta Carlsen'e yine şans tanımadı ve genç Norveçli'nin kendi tabiriyle "isabetsiz operasyon" olarak yorumladığı 13. ve 14. hamlelerden itibaren hafif üstünlüğü ele geçirdi.
Tecrübeli şampiyon fil çifti ve alan üstünlüğü sayesinde giderek daha iyi bir konum elde etti ve bir piyon kazanabilecekken rakibine karşı oyun vermekten korktu. Bilgisayar analizlerine göre Carlsen için Anand'ın çekindiği kadar güçlü bir karşı oyun yok, ne var ki partide Anand neredeyse otomatik olarak 29...Fd4 oynadı ve 29...Fb2 ile piyonu hemen kazanmaya cesaret edemedi.
Ardından Carlsen durumu toparladı, h1'de eğreti duran vezirini oyuna soktu ve durumu dengeledi.
Tüm bunların tarafların az zamanı varken gerçekleştiğini izlemek bana büyük heyecan verdi. I love this game! Wink
40. hamlede oyun "ölü berabere" görünürken Anand doğal olarak beraberlik teklif etti ve Carlsen teklifi reddetti!
Genç oyuncu önceki hamlelerde kötü durumda kalışının şokunu yaşıyor gibiydi.
Nitekim basın toplantısında Carlsen "Yanlış değerlendirmelerim sonucunda konumum iyi değildi, ben daha da kötü hale getirdim, beraberliği kurtarabildiğim için mutluyum. Korkunç görünüyordu." dedi.
Anand ise yine bambaşka bir kafadaydı: "Beyazın a dikeyindeki kontolü ona gerekli karşı oyunu sağladı. Beraberlik iyi sonuç."

Yorumum:
1. Bu parti, psikolojik avantajın Carlsen'in elinde olduğunun apaçık kanıtıdır. Anand ikinci sefer korku halüsinasyonları görmüş ve normalde oynayacağı varyantları kendince gerekçelendirerek es geçmiştir.

2. Carlsen'de "kötü duruma düşsem bile kaybetmiyorum" özgüveni oluşmaya başlıyor. 3. parti bu anlamda gerçek bir dönüm noktası sayılabilir.

3. Anand "beraberlik iyi sonuç" şeklinde kendi yalanına kendisini inandırmaya çalışıyor ancak eminim ki bilinçaltında şu soru vardır: "Bunu kazanamadıysam neyi kazanacağım?" Bu soru yüksek sesle sorulmaya başlarsa hataların gelme ihtimali yüksek.

4. Ubilava'nın "açılış yenilikleri adına çok çey beklenmemesi gerektiği" yönündeki görüşüne katılmıyorum. Öncelikle Carlsen'in 1...c6 oynamış olması Caro-Kann Savunmasına gözleri yeniden çevirecektir. Norveçli'nin Caro-Kann'da sürprizler hazırlamış olma ihtimali yüksek.
Ayrıca Anand'ın bugün oynadığı 10...Ad4 daha şimdiden "yenilik" olarak raflardaki yerini almış görünüyor. Eminim varyantla ilgili birçok inceleme yapılacak, alt devam yolları veritabanlarındaki yerini alacaktır.
Kaldı ki, "öküzün büyüğü ahırda bekliyor", yani Anand(beyaz) - Carlsen(siyah) eşleşmesinin esas çarpışma noktası olan 1.e4 e5 henüz oynanmadı. Eminim ki gerek Anand'ın, gerekse Carlsen'in Ruy Lopez açılışında ve Petroff savunmasında hazırladıkları yeni varyantlar vardır. Belki de yarın 1.e4 e5 göreceğiz ve taraflardan biri sürprizini yapacak.
Maç-oyun ayrımı konusunda özel olarak seni kastetmedim Oktay, sanki özel olarak sana sert çıkışmışım gibi olmuş biraz. Yanlış anlamadığına eminim ama notumu da düşeyim.

Gelelim maçın gidişatına ve dünkü oyuna. Görüşlerinin bir kısmına katılmıyorum.

- Carlsen'in direnci herkesin malumu, ancak herkese karşı üstünlük kurduğu açılış tercihleri ve oyun tarzıyla şu ana kadar başarılı olamadı. İstediği sularda değil. Yalnız Carlsen'in yenilmesi çok güç bir satranççı olduğunu unutmayalım. İki yılda yanlış hatırlamıyorsam sadece 7 oyun kaybetti, yaklaşık 120 oyun filan oynamış olmalı (teyide muhtaç ama iki bunların ikisi Adaylar Turnuvası'nda oldu).

- Yalnız bu maçta Carlsen bariz bir şekilde istediği konumlara ulaşamıyor. Anand ise Gelfand hariç oynadığı tüm maçlarda olduğu gibi son derece rahat görünüyor.

Muhakkak ki birçok oyunda yeni hamleler oynanır, her oyunda oynanıyor, ama "yenilik"ten benim anladığım teorik ağırlık yaratacak bir hamledir. Ubilava'nın görüşlerini. Örneğin yeni plan/konseptler görmemiz veya önemli bir ara hamle vs. görme ihtimalimiz düşük. Carlsen'in pek böyle bir derdi de yok zaten. Oyunun başka safhalarında mücadele etmek istiyor. (Kasparov-Karpov maçları gibi olma olasılığı düşük) Keyifle yanılmak isterim sös

1.e4 e5'in daha oynanmamış olmasıyla ilgili tespitine katılıyorum. Bence orada da muhtemelen d3 veya 8.a4/8.d3 gibi ara varyantlar izleyeceğiz. Yeni hamleler oynansa bile konumlarda yeni bir plan/fikirler içeren konseptler göreceğimizden şüpheliyim. Örneğin Kasparov'un Anand'a sanırım 2003'te oynadığı bir parti gibi 8.a4'te yeni bir konsept izlemeyeceğiz. Ubilava bunu kastetmiş olmalıSmile

Not: İngilizce bilenlere Parimarjan Negi'nin blog'unu şiddetle tavsiye ederim : http://parimarjan.in/blog/why-isnt-carls...he-magnus/
Hocasi Short'a benzeyen bir üslubu var.
Dün Garry Kasparov akşam saatlerinde Twitter'da soruları cevapladı. Maçtaki açılış hazırlıklarıyla ilgili ne demiş, ChessBase'de paylaşmış. Bu mesaj o paylaşımlar yüzünden uzun olacak. Twitter kullanıp da bilmeyenlere sayfasının adresi: https://twitter.com/Kasparov63 (Çok aktif bir Twitter kullanıcısı, bu saatlerde çoktan BM İnsan Hakları Konseyi, ABD Dış Politikası gibi konulara geçmiş ama dün akşam yazdıklarını görmek mümkünSmile)

Bakalım Kasparov ne demiş? Seçtiğim Tweet'ler (Uzunluğa aldanmayın cümleler Twitter olduğu için 140 vuruş, yani epey kısa) :

Alıntı:My feeling is Magnus is trying to reach "his" positions, where he can play forever with little risk. Anand has blocked this plan very well.

Çevirisi:
"Hissiyatım odur ki Magnus sonsuza kadar ufak risklerle oynayabileceği "kendi" konumlarına ulaşmak istiyor. Anand bu planı çok güzel engelledi.

Anand için kazanç görmediğini yazmış, fakat birkaç hamle (b2'yi almak veya 33...Kf8 gibi) önermiş ve şunları yazmış:

Alıntı:It's hard to switch to "win" mode if you are playing with mentality that draw with black is good result. Psychological pull toward safety.

Yani, "Siyahla beraberliğin iyi sonuç olacağı zihniyetiyle oynuyorsanız 'kazanç' moduna geçiş zordur. Emniyete doğru psikolojik bir itki."

Alıntı:Carlsen got nothing in the opening. He wants calm positions but so far is getting calm & slightly worse against Anand's strong reactions.

"Carlsen açılıştan hiçbir şey elde edemez. Sakin konumlar istiyor ama şu ana kadar Anand'ın güçlü reaksiyonları sakin ve hafif altta kaldı."

Alıntı:That is, Anand is responding in way that offers either a sharp fight not to Carlsen's preferred style or calm with no advantage. Well done.

`Yani Anand ya Carlsen'in tercih tarzına uymayan keskin bir savaş veya hiçbir avantaj vaad etmeyen sakin konumlara girecek yollara girmeye çalışıyor. Başarılı."

Alıntı:So far like wrestling, with Magnus trying for a clinch & slow squeeze & Vishy handily fighting out of it but not pushing hard for more.

"Şu ana kadar güreş gibi, Magnus kenetlenmeye ve yavaşça sıkıştırmaya çalışıyor & Vishy kolay dövüşe açık ama daha fazlası için çabalamıyor."

Alıntı:Yes, was surprised to see Carlsen think after Vishy took with 3..dxc4. I'm sure Vishy took some confidence from that.

"Evet, Carlsen'in Vishy 3...dxc4 aldıktan sonra düşünmesine çok şaşırdım. Eminim Vishy bundan biraz güven kazanmıştır."

Alıntı:So Vishy wants a sharp position but if Magnus defends well, how far out on a limb should Anand go? Carlsen can play sharply too!

"Yani Vishy keskin konum istiyor ama Magnus iyi savunursa Anand ne kadar risk almalı? Carlsen de keskin oynayabilir."

Alıntı:Will know more tomorrow about match evaluation. Anand gets second white, warm-up time over! But clear as I said, no walkover for Magnus.

"Yarın maçı değerlendirmek için daha fazla fikir edineceğiz. Anand ikinci kez beyaz oluyor, ısınma turları bitti! Ancak dediğim gibi açık, Magnus için kolay gelibiyet yok."

Alıntı:This is 3rd largest age gap in World Ch history, 22 years. Ironic it's young guy looking for quiet positions, veteran wants it sharp!

"Dünya Ş. tarihindeki 3. en büyük yaş farkı, 22 yaş. İronik bir şekilde genç adam sakin konumlar arıyor, duayen keskin istiyor!"

Alıntı:It's far from exact comparison, but are parallels to 1st Petrosian-Spassky match, 1966. Petrosian champ but underdog. But only 8 yr gap.

"Tam olarak karşılaştırılabilirlikten uzaki ancak 1. Petrosyan-Spassky maçı, 1966'yla parallelikler var. Petrosyan şampiyon fakat zayıf taraftı. Sadece 8 yaş fark vardı."

Alıntı:Will be interesting to see if Magnus is content to keep circling like this or if he "takes the bait" & plays a sharper line.

"Magnus'un böyle dönüp dolaşmakla yetinip yetinmeyeceğini veya "oltaya takılıp" daha keskin bir varyant oynayıp oynmayacağını görmek ilginç olacak."

Alıntı:No, no chance for anything 'great' yet, so don't blame players. But also, 'great' not always needed to win match & that's what matters!

"Ortada henüz 'büyük' bir şey olma şansı yok, yani oyuncuları da suçlamayın. Ayrıca 'büyüklük' her zaman maçı kazanmaya yetmez ve önemli olan budur"

Alıntı:Anand didn't play great vs Topalov or Gelfand but he beat them both! Vs Kramnik he was fantastic & I'm sure Magnus is very aware of that.

"Anand Topalov veya Gelfand'a da harika oynamadı ama ikisini de yendi! Kramnik'e karşı fantastikti ve eminim Magnus da bunun gayet farkında."

Alıntı:An old tiger may not be able to chase down his prey like he used to, but put your head in his mouth & you learn his teeth are still sharp!

"Yaşlı kaplan kurbanını eskisi gibi kovalayamayabilir ama başınızı dişlerinin arasına aldığında dişlerinin hala keskin olduğunu öğrenirsiniz."
Hakkı Sayın'ın Radikal Blog'da yazıları bulunuyor. Ana akım medyaya uygun yazıları dolayısıyla teknik analiz bekleyenlere göre değil:

http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/momentu...inda-39164
Dostlar sitemiz http://www.e-satranc.com adresinde maç haberleri ve maçları kendi yorumlarımız ile yayınlamaya çalışıyorum bende.

4.oyun sonrasındaki haberimiz; http://e-satranc.com/ve-artik-ceketler-c...si-4-oyun/ linkinde bulunmakta.

Bu arada burada maç ile ilgili detayları Türkiyenin haberdar olmasını sağlayan Özgür Akman'a ve diğer arkadaşlara teşekkürler.
10nfa7s.jpg

4. Parti: Anand - Carlsen: 1/2 - 1/2
1. e4 e5 2. Nf3 Nc6 3. Bb5 Nf6 4. O-O Nxe4 5. d4 Nd6 6. Bxc6 dxc6 7. dxe5 Nf5 8. Qxd8+ Kxd8 9. h3 Bd7 10. Rd1 Be7 11. Nc3 Kc8 12. Bg5 h6 13. Bxe7 Nxe7 14. Rd2 c5 15. Rad1 Be6 16. Ne1 Ng6 17. Nd3 b6 18. Ne2 Bxa2 19. b3 c4 20. Ndc1 cxb3 21. cxb3 Bb1 22. f4 Kb7 23. Nc3 Bf5 24. g4 Bc8 25. Nd3 h5 26. f5 Ne7 27. Nb5 hxg4 28. hxg4 Rh4 29. Nf2 Nc6 30. Rc2 a5 31. Rc4 g6 32. Rdc1 Bd7 33. e6 fxe6 34. fxe6 Be8 35. Ne4 Rxg4+ 36. Kf2 Rf4+ 37. Ke3 Rf8 38. Nd4 Nxd4 39. Rxc7+ Ka6 40. Kxd4 Rd8+ 41. Kc3 Rf3+ 42. Kb2 Re3 43. Rc8 Rdd3 44. Ra8+ Kb7 45. Rxe8 Rxe4 46. e7 Rg3 47. Rc3 Re2+ 48. Rc2 Ree3 49. Ka2 g5 50. Rd2 Re5 51. Rd7+ Kc6 52.
Red8 Rge3 53. Rd6+ Kb7 54. R8d7+ Ka6 55. Rd5 Re2+ 56. Ka3 Re6 57. Rd8 g4 58. Rg5 Rxe7 59. Ra8+ Kb7 60. Rag8 a4 61. Rxg4 axb3 62. R8g7 Ka6 63. Rxe7 Rxe7 64. Kxb3 1/2-1/2

Carlsen açılışta bildiği sulara geri döndü ve Anand'ın beklenen 1.e4'ünü kendisinden beklenen 1...e5 hamlesi ile karşıladı. Acaba oyun İspanyol Klasik mi olacaktı, Berlin mi, yoksa Petroff mu, diye merak ederken Carlsen 3...Af6 ile Berlin varyantını seçti.

Başlarda tipik bir Berlin partisi izledik: Kırışılan vezirler, beyazın d hattı üstünlüğü, siyahın fil çifti, beyazların mobil şah kanadı piyon çoğunluğu, siyahların durağan vezir kanadı piyon çoğunluğu, beyaz taşların hızlı ama etkisiz gelişimi, siyahın pasif ancak zayıflık içermeyen konumu...

Derken Anand 17. hamlede çok etkili bir piyon fedası gerçekleştirdi. Oyun esas bu noktada başlarken içimden bir his bu maçın berabere bitmeyeceğini söylüyordu. Anand d hattındaki kaleleri, rakibin kampına saldıran atlarıyla feda ettiği piyonun girişim olarak karşılığını fazlasıyla aldı. Ne var ki Carlsen de boş durmadı ve bilgisayarvari sayılabilecek ilginç geri çekilme manevralarını ustalıkla uyguladı ve feda edilen piyonun üzerine yattı.

28. hamlede Carlsen taşların pasif konumundan bunalmış olacak ki ...Kh4 hamlesini seçti. Oysa zayıflıklar yaratmasına rağmen vezir kanadı piyonlarını sürmesini sağlayan ...a6 ve ...c5 serisi şanslarını büyük ölçüde artırıyordu.

Oyunun kalan hamlelerinde güzel tuzaklar vardı, ancak iki büyükusta da dikkatli oynayarak bunlara gelmediler. Anand'ın şahını g1'den b2'ye taşıması harika bir manevraydı. Anand bu hassas işlemi gerçekleştirirken şahına öyle görevler verdi ki, manevra hiçbir şekilde yapay durmadı. Ayrıca partinin son 20 hamlesi, kale oyunsonlarını geliştirmek isteyen satranççılar için oldukça yararlı fikirler ve varyantlar içeriyor.

Yorumum:
1. Carlsen siyahla 1...e5'e devam edecek bildiği sularda yüzmeye çalışacaktır.
2. Anand maçta ilk kez risk aldı; inisiyatif karşılığında piyon feda etti. Hintli şampiyonun duygularını okumak güçtü, ama tahminimce kalan maçlarda buna benzer varyantlara girmekten kaçınacaktır.
3. Maçtaki en önemli dönüm noktası, ilk kez bu partide Carlsen'in kazanç şansları bulunan bir pozisyon yakalaması oldu. Önceki üç partiyi hatırlarsak, ilk oyunda her iki taraf için de böyle bir şans yoktu, ikinci ve üçüncü oyunlarda ise Anand üstün oyunlar çıkarmasına rağmen Carlsen beraberlikleri koparmıştı.
4. Kasparov'un kastettiği "Magnus pozisyonu" tahtada yaşandı, ancak Norveçli çok uğraşmasına rağmen bunu kazanamadı. Biraz daha açayım, Anand Carlsen'i ancak bilgisayarın içinden çıkabileceği bir konuma soktu, hatta bu konumda siyah adına iyi karşı şanslar da vardı. Yani tam Carlsen'in sevdiği pozisyondu, ne var ki Anand inisiyatifini ikişer kalelik oyunsonuna kadar korumayı başardı ve beraberliği elde etti.
5. Yarınki partide Anand biraz daha cesur davranıp motivasyonunu kanıtlamalıdır. Şimdiye kadarki skoru değiştirmek için Carlsen'den daha fazla uğraştığı açıkça görülüyor.
6. Üçüncü partinin ardından maçın gerçek anlamda başladığını söylemiştik. Bu parti algımızı doğrular nitelikte ve güzellikteydi. Wink
Şu noktaya dikkat çekmek lazım: Carlsen eline fırsat geçtiği anda gücünü gösterdi.

Herhalde piyon fedasının hazırlık olmadığı ortaya çıktı ama acaba dünya şampiyonu ne gördü? Berlin Carlsen'in sıkça oynadığı açılışlardan birisi, tekrar görebiliriz.

İkinci nokta ise Anand'ın 8 dakikası varken Ae4 hamlesini ve muhtemelen karışıklıkları doğru şekilde hesaplamasıydı.

Son iki gündür Kasparov'un ziyareti de konuşuluyor. Kasparov'un ziyaretlerinin asla satrançtan ibaret değildirSmile
Magnus kazandı.

Durum şimdi 3-2. Komplo teorisi gibi olmasın ama sanki Magnus asıl gücü maçın orta bölümlerine sakladı gibi görünüyor; ilk 2 parti o bakımdan çok light oynandı ve amaç Anand ekibini yanıltmaktı. Anand da sanki bu temponun böyle gideceğine kendini fazla kaptırdı.

Şimdi boyu kısalan şampiyonluk sürecinde Anand'ın başlangıçta unvanı savunmak (maça yatmak Big Grin ) olan durumu, şimdi ne olursa olsun parti kazanmak (ve unvanı geri koparmak) gibi yeni bir faza geçti.

Anand Gelfand'la olan maçında da parti kaybedip geri duruma düştüğünde derhal karşılık vermiş ve neredeyse minyatürle kazanmıştı ama Magnus daha değişik bir profil.

Bu arada maçı canlı izlerken 2 şey rahatsız edici olabiliyor; zaman zaman link donuyor bu bir, analizciler çok fazla konuma el sokuyorlar ve gerçek durumu görmek için çoğu zaman beklemek gerekiyor. Bir de Sofia Polgar genellikle çok basit analizler veriyor, gerçi yayının izleyicilerinin genelliği düşünüldüğünde bu haklı olabilir ama yorumcular daha iyi seçilebilirdi görüşündeyim.
5.Oyunda Carlsen öne geçti.

Açılış-Oyun Ortası-Oyun Sonu aralarındaki hızlı geçişlerin dikkat çektiği oyunda Anand , Carlsen?in bilgisayarvari tüm hamlelerine karşılık vermeyi başardı, ancak oyunun 45. hamlesi siyahlar için dönüm noktası oldu.

45_Kc1.jpg

Anand Oyunun bu kritik noktasında 45-?.Kc1+ oynadı ve Carlsen?in Şb2 oynaması ile birlikte oyundaki eşitlik bozuldu ve üstünlük biranda beyazlara geçmiş oldu. Anand 45-?.Kc1 yerine Ka1 tercih etmiş olsa (45-?Ka1 46-Fg8+ Şc6 47-Fxb3 Kxa3 48-Kxh4 Kxb3 49-Şc2= ) muhtemel bir beraberlik ile daha karşılaşmış olacaktık belkide.

Kaynak: e-satranc.com
Yeni Nesil Carlsen Humması

Yeni nesil Carlsen karşısında rakipleri, geçmişte Fischer Humması olarak adlandırılan ve Ünlü Şampiyon Bobby Fischerın rakiplerini saran amansız hastalığa benzer ama etkileri farklı, yeni bir tür hastalığa yada etkiye mi yakalanır oldular. Oyunun uzun süre eşit devam ettiği ve herkesin beraberliğe inandığı bir anda Carlsenin rakipleri Carlsen Hipnotiğine yakalanmış bir şekilde yavaş yavaş ve kimsenin anlam veremediği kayıplara giriyor. Bu durum bir çok yorumcu tarafından açıklanamıyor çünkü Satranç Dünyası Fischer Hummasının etkilerini yeni yeni üzerinden atmışken şimdide Carlsenin Hipnotik Etkisi ile karşı karşıya.

Anand 60.Ka4 oynadı ve Carlsen cezayı hemen kesti. 60.Ka4 yerine (60-b4 h3 61- gxh3 Kg6 62- Kc7 f3 63- Ke7+ Şd3 64-b5=) varyantına girse Anand beraberliği alabilirdi belki diyemiyoruz artık çünkü Carlsen zaten berabere olan bir konumu kazandıSmile

Alıntı : http://e-satranc.com/yeni-nesil-carlsend...gu-oyun-6/
Sayfalar: 1 2 3 4