Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: Yazışmalı Satranç ve Bilgisayar Kullanımı
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Konu: Yazışmalı Satranç ve Bilgisayar Kullanımı

Merhaba,
Ozellikle son aldigimiz sonuclardan oyuncularimizin bilgisarlardan yeterince yararlanamadigi sonucu cikiyor. Bu nedenle tek tek her oyuncuya yazmak yerine tum gruba bu mesaji atiyorum.

Bilgisayar motorlari:

Asagidaki linki incelerseniz en guclu satranc programlarini (engine - motor) bulabilirsiniz.
http://www.computerchess.org.uk/ccrl/404..._pure.html
Bunlar baslica Stockfish Houdini ve Komodo ve belki critter ve Rybka dir.
Ucretsiz olmasi nedeniyle ve oyun ortasi hamle bulma gucu nedeniyle Stockfish guzel bir opsiyon.
Download linki : http://stockfishchess.org/download/
Stockfish gelistşirme versiyonlari: http://abrok.eu/stockfish/
Stockfish ve Syzygy 6 figurlu table base supportu icin link:http://abrok.eu/stockfish_syzygy/
Diger iyi programlar Houdini 4 ve Komodo TCEC torrentler yardimi ile deneme maksadiyla indirilebilir ve begenilirse satin alinabilir.
Bu stranc motorlarini calistirabilmek icin GUI'lar (grafik arabirimler profesyonel ler icin : Aquarium, Fritz, Chess assistant (bunlar ucretli)
Ucretsiz arayuz olarak Arena programi on plana cikmaktadır.
Bunlarin web adreslerini google da rayarak bulabilirsiniz.

Table baseler: Cozulmus oyun sonu veritabanlarini barindiran kutuphanelerdir. Su anda 6 figurluk oyunsonlari cozulmus durumndadir.
Bu bedava veri tabani syzygy tablebase dir. Syzygy tablebaselerini http://tablebase.sesse.net/syzygy adresinden indirip dizin adresini sysygy kabul eden motorun ilgili bolumune girerek kullanabilirsiniz.
5 figurluk tablebaseler icin ve diger tablebaseler icin asagidaki linki izleyin:
http://www.cruxis.com/chess/manual/index..._bases.htm

Umarim bu mesajim faydali olmustur. Maksadim ustun bilgisayar gucu karsisinda oyuncularimizin basit yenilgiler almasini onlemektir.
Saygilarimla,
ASKural

--
Chess Trainer-Web Master-Translator
SKYPE: askural
MSN: [email protected]
Yazışmalı satranç diye birşey mi kaldı arkadaşlar?
Engineler kendi arasında çarpışıyor, olan budur.
Basitinden en güncel engineleri yüklerseniz, az-biraz Google kullanabiliyorsanız paralı olanların cracklenmişlerini bulursunuz, bu kadar.
Bilgisayarınız dandik değilse engine en iyi performansı sergileyecektir.

Yazışmalı satranç bir zamanlar oldukça saygıdeğer bir uğraş konumundaydı, ustalar bazı partiler için aylarını verirler, ter dökerlerdi. Ancak o devirler maalesef çok geride kaldı. Günümüzde "Yazışmalı Satranç" diye bir kavramdan bahsetmek mümkün değil bence, olsa olsa "Engine Satrancı" diye bir kavramı tartışmak mümkündür.

Anlamıyorum, enginesi başka bir engineyi yenen adam bu işten ne gibi bir zevk alır? Enginenin önerdiği üç hamleden, en avantajlı sayısal veriyi sunanı seçmek satranç oynamak mıdır?

Kimse alınmasın, darılmasın ama yazışmalı satranç deyince aklıma Fatih Atakişi gibi, Tunç Hamarat gibi ustalar gelir. Onlardan sonrası Engine yarıştırmacadır, başka bir şey değil.
Oktay ERTAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Yazışmalı satranç diye birşey mi kaldı arkadaşlar?
Engineler kendi arasında çarpışıyor, olan budur.
Basitinden en güncel engineleri yüklerseniz, az-biraz Google kullanabiliyorsanız paralı olanların cracklenmişlerini bulursunuz, bu kadar.
Bilgisayarınız dandik değilse engine en iyi performansı sergileyecektir.

Yazışmalı satranç bir zamanlar oldukça saygıdeğer bir uğraş konumundaydı, ustalar bazı partiler için aylarını verirler, ter dökerlerdi. Ancak o devirler maalesef çok geride kaldı. Günümüzde "Yazışmalı Satranç" diye bir kavramdan bahsetmek mümkün değil bence, olsa olsa "Engine Satrancı" diye bir kavramı tartışmak mümkündür.

Anlamıyorum, enginesi başka bir engineyi yenen adam bu işten ne gibi bir zevk alır? Enginenin önerdiği üç hamleden, en avantajlı sayısal veriyi sunanı seçmek satranç oynamak mıdır?

Kimse alınmasın, darılmasın ama yazışmalı satranç deyince aklıma Fatih Atakişi gibi, Tunç Hamarat gibi ustalar gelir. Onlardan sonrası Engine yarıştırmacadır, başka bir şey değil.

Fair enough.

Diğer argümanları da kısaca anaraktan konuyu tartışmaya açalım.

-- Satrancın yaygınlaştırılmasına yazışmalı satrancın katkısı
(Farklı ülkelerdeki oyuncularla (uzaklıkları yakın ederek) satranç
oynayabilme olanağı)

-- Sadece web sunuculu satrancı yazışmalı satranç olarak kabul etmek sınırlayıcı bir yaklaşımdır. sms (kısa mesaj), faks (belgeç, belgegeçer), teleks, e-mail (e-posta), telefon ve diğer araçlarla yardımıyla oynanan satranç da yazışmalı satranç kapsamındadır.

-- Bazı uluslararası kulüpler "engine free" turnuvalar düzenlemektedir.

Daha birçok argüman sayılabilir. Onları da başkaları yazsın.
Bence mesele o kadar basit değil.

Eğer mesele engine yarıştırmak olsa, 2600'den 2000'lere ve daha altına uzanan bir kuvvet skalası nereden geliyor? Sonuçta oyuncuların çok büyük bölümü, en kuvvetli engine'lere sahip, birçoğu güçlü bilgisayarlara da sahip.

Bir zaman önce ICCF dışında bir serverdan yazışmalı satranç oynadım. İşin başında normal prosedürüm basitçe engine'i 25 depth civarına çıkarıp, hamleleri ileri geri götürüp varyantları yenilemekti, ama bazı oyunlarda bu kadarı yetmedi ve çok daha derinlere, kimi zaman oyunun fiilen sonlandığı noktalara gidip, ona göre seçimler yapmak zorunda kaldım. Özellikle ratingi nispeten yüksek olan oyuncular karşısında, oyunlar üzerinde epeyce çalışmak gerekti.

Özetle, işler o kadar kolay olmuyor...
(27-07-2014, 23:39)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Murat Bey yazacaklarıma muhtemelen kızacaktır. Kendisini ve/veya yazışmalı satranç oynayanları hedef almadığımı en baştan açıkça belirtmek istiyorum. Her türlü yanlış anlaşılmaya karşı peşinen özürlerimi iletirim.

Şimdi konuya geleyim:

Oyunun körleme oynanması veya aynı anda birden fazla oyunun simultane şekilde oynanması gibi türevlerinin satranca renk ve heyecan kattığını kabul ediyorum. Ama bilgisayar ve veritabanı yardımıyla oynanan yazışmalı şeklinin oyuna herhangi bir renk ve/veya heyecan kattığına bir türlü ikna olamadım.

10.000.000.000 konumdan 9.999.999.990 tanesinde en iyi hamleyi saniyeler/dakikalar içinde bulup da 10 tanesinde engine içindeki "position-evaluation" katmanındaki mecburi kısıtlamalar nedeniyle en iyi hamleyi bulamayan bilgisayarların "hala insanlar kadar sezgisel davranamadığı" yönündeki eleştiriyi ben açıkça bilgisayarlara veya engine yazılımlarına karşı haksızlık olarak görüyorum. İstatistik bilimi bile bazı oranları "yok" kabul ediyor. Biz milyarlarca ve milyarlarca olasılık içinden bu güne kadar bilgisayarın hatalı hesapladığı toplam otuz pozisyon felan bulabildik. Yakında programlarda bulunan ve az önce bahsettiğim kısıtlamaları aşmanın yolu da bulununca tüm konumlarda doğru hamleyi bulması durumunda ne olacak yazışmalı satrancın durumu? En iyi bilgisayarın sahibine ödül verilen bir etkinliğe dönüşmeyecek mi? Şu aralar sürekli yapılmakta olan engine turnuvalarından tek farkı sürenin saatlerce ve hatta günlerce uzun olmasından başka farkı kalacak mı o zaman?

Bir ara Formula-1 'de bilgisayarın gaza basmasını, frene basmasını ilgili noktada direksiyona hakimiyet kurmasını sağlayan yazılımlar geliştirildi. Sonra bakıldı ki mesele spor olmanın ötesine geçti. İnsan faktörü neredeyse sıfırlandı. Sonra kısmen bu tür destekler yasaklandı. Formula-1'in heyecanını veren insan faktörüdür denilerek her yarış öncesinde araçların bilgisayar sistemleri bir tür doping testinden geçiriliyor artık. Yazılımlar yasaklandı. Bir nedeni var zira. Ama bir gün gelir de içinde adam olmayan Formula-1 araçlarının yarışması yapılırsa o zaman anlarım bilgisayar desteğinin önemini. Bu sefer de yazılımların kapışması olur Formula-1. Kazanan yarış arabasının önünde o programın start tuşuna basan adama değil de programı yazan adama kupa verilmesi doğru olur.

Yazışmalı satrançta on binlerce dolar harcayıp dev bilgisayarlar alan, ardından kendi yazmadığınız yazılımlarla ve kendi derlemediğiniz (muhtemelen) veri tabanlarıyla konumu bilgisayara analiz ettirip; gelen sonuçlara göre bir tanesini tercih etmek kürsüye çıkıp madalya almayı gerektirmemeli bence. Bir de ELO hesaplanıyor onu hiç çözemedim açıkçası. Kişisel düşüncem bu şekilde.

Formula-1 örneğine benzettim durumu. Amacım yazışmalı satrancı kötülemek değil. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Sadece anlayamadığımı belirtmek istedim.

Kazanılmış olan başarıları ben de kutlarım. Ama ödül eşit şartlarla yarışanlar arasında verilmeli diyorum. Birisi bilgisayarlar ve yazılımlar için 20.000$ harcayabiliyorken bir diğeri 5000$ harcayabiliyorsa eşit şartlarda yarışma da yoktur ortada. O zaman ödül de anlamını yitiriyor bence. Halbuki maç tahta başında aynı odada aynı havayı soluyarak aynı sesleri dinleyerek yapılsa eşit şartlardan bahsedebiliriz. O zaman alınan ödül ödül olur; alınan ELO da ELO olur. Alkışlayarak ellerimizi acıtırız...

Şimdiki durumda ben sadece kutluyorum.

Saygılarımla.

Bu konuda Abdülkadir Bey'e katılıyorum. Yazışmalı satranç, engineler yaygınlaştıktan sonra insan etkisinin maalesef en aza indiği (yitirildiği demek istemiyorum, tepkilerden çekinerek) satranç sahası haline gelmiştir.

(19-07-2014, 02:08)AKr Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]...Eğer mesele engine yarıştırmak olsa, 2600'den 2000'lere ve daha altına uzanan bir kuvvet skalası nereden geliyor?....
İşlemci ve engine farkından!
İşlemcisi güçlü olan kazanıyor, mesele bu.
Engineler arasından yeni çıkanları ilk alan, bulan veya test aşamasında olanlardan deneme yapan, rakiplerine üstünlük kuruyor. Görünen manzara bu.
Çok güzel anlattığınız üzere sizin bu yarışmadaki dahliniz, varyantları oynatabildiğiniz yere kadar oynatıp, simüle edip, çıkan sonuçlardan en iyisini seçmek.
Mesele basittir demiyorum, emek ister. Ne var ki bu emek, bildiğimiz anlamda satranç oynarken ortaya konan yaratıcılık ve fikir üretme aşamalarını içermez. Sadece çok zor ve fazla seçenekli bir teste tabi tutulmuş olur satranç gücünüz.

Harun Bey, yazışmalı satranç neden var, yararları ne ola ki, gibi şeyleri tartışmadım. Kendim de bu alanda emek verdim, yararını gördüm.
Benim tartıştığım nokta, eskiden yaratıcılık gerektiren ve seçenek yaratma becerisi isteyen bir etkinliğin, bilgisayarların devreye girmesiyle rayından çıkmış olmasıdır.

Eğer iddialarınızda haklıysanız, sizden örnekler vermenizi rica edeceğim.
Mesela, bilgisayarın ilk iki seçeneği (atıyorum) 1.5 ve 1.45 olsun. Siz ise "insanca" bir müdahaleyle 3. varyantı, 1.30 olanı seçmiş olun, mesela. Böyle örnekler 10 partide kaç kez karşınıza çıkıyor? Örneklerinizi burada paylaşabilir misiniz?
Bilgisayarların yarıştırıldığı bir etkinlikte kişilerin ELO ile puanlanmasının anlamı nedir? Madalyalarla ödüllendirilmesi ve hatta ünvanlar verilmesi (GM IM filan gibi) nedendir? Dediğiniz gibi klasik dönemde yazışmalı satranç çok önemli ve gerçekten oyuna farklı bir tat katan kaliteli bir etkinlik olabilir. Ama artık bitmelidir bu mesele. Bu çağda yazışmalı satrançta satranç bilgisayarları yarışıyor. Aslında bu durumun ortaya çıkmış olmasını garip karşılamıyorum; zira şartlar değişti; araçlar gelişti; herkes işine geleni yapacak elbette ki. Neticede bu bir etkinlik ve emek ve hatta ciddi para gerektiriyor; bunu fark edenler olayı hemen endüstriye çevirmiş olmalı.

Garip olan ELO ve ünvanların kişilere dağıtılmakta olması. Klasik çağda yazışmalı ELO'su diye bir şey olmadığı gibi yazışmalı GM ünvanı diye bir kavram da yoktur sanırım. Kim uydurmuş bunları bilmiyorum ama ucunda bir endüstri oluşturma gayreti olduğu açık.

Fritz'in veya Rybka'nın veya Houdini gibi engine yazılımlarının ELO'larının hesaplanıyor olması, bunların dünya klasmanlarının yayınlanması anlamsız değil. Eşit donanımda hangi motor daha iyi oynuyor diye yapılan turnuvalarda programların alınlarının teriyle (ya da cpu'yu yakacak kadar ısıttıkları için soğutmaya çalışan fanın sesiyle Smile filan) kazanılmış haktır. Peki yazışmalı turnuvada bilgisayarın "akıl ettiği" hamleleri yazıp yazıp unvan alan kişinin, ziyaret ettiği üniversite tarafından "fahri" doktora ile ödüllendirilen bilmem ne bakanından farkı var mıdır? Bence yok: o adama "fahri doktora" verilir, yazışmalıda hamleleri yazıp gönderene "CC GM" ünvanı verilir. Fahri doktora bir anlam taşımayan süs bir unvan iken nedense CC GM ünvanı süs olmanın çok ötesinde algılanıyor. Kazanılması çok imkansız bir şey, çok büyük bir akıl gerektirir gibi bir algı var. Ben bu algının nedenini çözemedim.

Ben mesela on defa yazışmalı turnuvaya girsem; her turnuvada 10.000$'lık farklı yazılımlar ve her defasında farklı donanımlar kullansam; tüm turnuvaları da kazanmış olsam; sonuçta bana GM ünvanı ve 2500 ELO verseler unvan bana mı ait olacak yoksa o donanımlara ve yazılımlara mı ait olacak? 100.000$ para yatırsam her turnuvada farklı farklı donanımlar ve yazılımlar kullansam kazandığım ELO benim mi olacak yoksa o yazılımların mı? Hangi yazılımın ELO'su olacak peki? Kazanılan unvan sadece komutları verip bekleyen ve en derin konuma ulaşan engine'in verdiği sonucu oynayan kişi olarak benim ünvanım mı olacak yoksa o hamleyi akıl eden bilgisayar programının mı?

Sayın hocamdan özür dileyerek ve tamamen örnek maksatlı olarak bir oyunu hakkında (haddim olmadan) fikrimi belirtmek istiyorum. 24.Dünya yazışmalı satranç şampiyonasında Turgut Tansel'in aşağıdaki oyunu hakkında şu sitede (http://www.uschess.org/content/view/10446/593) diyor ki "Satranç bilgisayarları buradaki fedayı anlayamaz!"
Oyun şöyle:

Turnuva: 24.Dünya Yazışmalı Satranç Şampiyonası
Beyaz: Turgut Tansel (CC GM - 2610)
Siyah: Tiemann Hagen (Ünvanını bilmiyorum, 2480)

1. d4 d5 2. c4 c6 3. Nf3 Nf6 4. Nc3 e6 5. Bg5 h6 6. Bh4 Be7 7. e3 O-O 8. Bd3
dxc4 9. Bxc4 b5 10. Bd3 Bb7 11. O-O Nbd7 12. Rc1 Rc8 13. Qe2 b4 14. Na4 Qa5
15. Bxf6 Bxf6 16. Nc5 Nxc5 17. Rxc5 Qb6 18. Rfc1 Be7 [color=#FF0000]19. Ne5 [/color]Bxc5 20. Rxc5 Rcd8
21. Bc4 Rd6 22. f4 Qd8 23. Qf2 Qc8 24. Qg3 Qd8 25. h3 a6 26. b3 a5 27. Kh2 Ba8
28. Ng4 Kh7 29. Bd3+ f5 30. Ne5 Rf6 31. Bc4 Bb7 32. Qh4 Rf8 33. Qxd8 Rdxd8 34. Bxe6
Rd6 35. Bc4 Ra8 36. g4 1-0

19.Hamledeki Ae5 hamlesi yazıda çok ciddi övgü almış yanlış anlamadıysam. Hamle kale karşısında at veriyor. Tansel hoca burada kalesini at karşısında feda etmiş(!).

Oysa Houdini 1.5 ile (ki artık Houdini 4.0 var çok çok çok daha güçlü) 32 bit bir bilgisayarda (i7 işlemci ve 4 GB ram var, vasat bir laptop yani) bu fedayı bilgisayarın en iyi iki hamleden biri olarak bulması yaklaşık 2 dakika kadar sürdü. Devam varyantları incelemek de herhalde birkaç saatten fazla sürmeyecektir. Neden böyle yorumlamışlar bilmiyorum.

Gerçekten bu yazışmalı meselesini anlamlandıramıyorum.
Konunun bir yerini kaçırıyor olmalıyım. Aydınlanmak ümidiyle iyi günler dilerim.

Saygılarımla.
Abdülkadir Bey, hislerime tercüman olmuşsunuz.
Yazışmalı satranç tarihçesine şöyle bir göz attığımda gördüm ki eski yazışmalı şampiyonları, masabaşı performansları oldukça üst seviyede olan kişiler. (Bu bakımdan Tansel Turgut üstadın son masabaşı turnuva başarısı çok önemli bir yerde duruyor.)
Fakat zaman ilerledikçe bu çizginin kaybolduğunu görüyoruz.
(Not: CC GM ünvanı konusunda günümüz noktasında sizinle aynı fikirdeyim, fakat ikimizin de düşündüğünden çok daha öncelerde verilmeye başlanmış bu ünvan.)

ICCF sitesinden Dünya Şampiyonlarının listesine baktım. İlk 3 şampiyonla son 3 şampiyonun oyun güçlerini karşılaştırdığımda aralarında inanılmaz bir seviye farkı tespit ettim. Paylaşıyorum:

1. Cecil PURDY (1950-53): IM, satranç yazarı, yayıncısı ve editörü. Bobby Fischer tarafından "harika bir satranç antrenörü" olarak tasvir ediliyor. "Satrançta piyon oyun sonları, golfteki son atış kadar önemlidir." benzetmesinin sahibi.
http://en.wikipedia.org/wiki/Cecil_John_Seddon_Purdy

2. Viacheslav RAGOZİN (1956-59): GM, Uluslararası Hakem, satranç yazarı. Botvinnik'in antrenman partneri olan bu usta, 1.d4 d5 2.c4 e6 3.Af3 Af6 4.Ac3 Fb4 savunmasına adını vererek satranç teorisine adını sonsuza dek kazımış bir kişidir. Başarıları saymakla bitmez: http://en.wikipedia.org/wiki/Viacheslav_Ragozin

3. Alberic O'Kelly de GALWAY (1959-62): GM, 13 kez Belçika Şampiyonu. 1947 Zonal, 1951 Dortmund şampiyonu. Petrosian - Spassky maçını yöneten Uluslararası Hakem. http://en.wikipedia.org/wiki/Alb%C3%A9ri..._de_Galway

...
...
...
(Değinmeden geçmemek adına alıyorum, konudan bağımsız olarak)
16. Tunç HAMARAT (1999-2004): Yazışmalı satrançta ülkemizin gururu, beyazlarla kaybetmeyen adam. Avrupa Şampiyonu Fatih ATAKİŞİ ile birlikte Türkiye'de yazışmalı satranç dendiğinde akla gelen en önemli isim. Yaşamının önemli çoğunluğunu Avusturya'da geçirmiş olması bana göre gururumuzu azaltmamalı. 3 kez Türkiye Şampiyonası finallerinde yer almış, Viyana'da Top League'de mücadele etmiş. Avusturya devletinin adına pul bastıracak kadar önem verdiği kişi. Bilgisayarların yazışmalıya yardım edecek düzeyde olmadığı zamanlarda becerisini, ustalığını kanıtlamıştır.
...
...
...

O kadar enteresan ki, 20. ve 21. şampiyonlar 2200 üstü düzeyinde iken 23. ve 24. şampiyonlar 2100'lerde seyretmeye başlıyor.

25. Fabio FINOCCHIARO (2009-13): FIDE'de reytingi yok, Wikipedia sayfası boş, Google aramasında ICCF ve Chessgames dışında bir sonuç yok.

26. Ron LANGEVELD (2010-14): FIDE'de reytingi yok, Wikipedia sayfasının Flemeknçesinde iki satır bilgi, Google aramasında şampiyonluğuna dair birkaç haber, Chessgames'te partiler.

27. Aleksandr DRONOV: (2011-14): FIDE reytingi 2043, Wikipedia sayfasında yazışmalı performansına dair iki satır bilgi, Google aramasında birçok sayfa, haber niteliğinde, Chessgames'te partiler.


Kalitedeki azalmayı görüyor musunuz? Bilgisayarın ağırlıklı kullanımı işin içine girdikçe oyuncuların profili nasıl değişmiş?
Şimdi, reytingsiz veya 2000'lik bir adamın Dünya Şampiyonu olabildiği ve bilgisayarın yardım alınan değil, bizzat özne durumunda olduğu bir alanı hala savunabilir miyiz?
Emek sarfedip vakit harcamıştır bu kişiler, tebrik ederim.
Ama satranç bilgileri konusunda ciddi şüphelerim var.

Sevgi ve saygılarımla.
Sayın hocamdan özür dileyerek ve tamamen örnek maksatlı olarak bir oyunu hakkında (haddim olmadan) fikrimi belirtmek istiyorum. 24.Dünya yazışmalı satranç şampiyonasında Turgut Tansel'in aşağıdaki oyunu hakkında şu sitede (http://www.uschess.org/content/view/10446/593) diyor ki "Satranç bilgisayarları buradaki fedayı anlayamaz!"
Oyun şöyle:

Turnuva: 24.Dünya Yazışmalı Satranç Şampiyonası
Beyaz: Turgut Tansel (CC GM - 2610)
Siyah: Tiemann Hagen (Ünvanını bilmiyorum, 2480)

1. d4 d5 2. c4 c6 3. Nf3 Nf6 4. Nc3 e6 5. Bg5 h6 6. Bh4 Be7 7. e3 O-O 8. Bd3
dxc4 9. Bxc4 b5 10. Bd3 Bb7 11. O-O Nbd7 12. Rc1 Rc8 13. Qe2 b4 14. Na4 Qa5
15. Bxf6 Bxf6 16. Nc5 Nxc5 17. Rxc5 Qb6 18. Rfc1 Be7 [color=#FF0000]19. Ne5 [/color]Bxc5 20. Rxc5 Rcd8
21. Bc4 Rd6 22. f4 Qd8 23. Qf2 Qc8 24. Qg3 Qd8 25. h3 a6 26. b3 a5 27. Kh2 Ba8
28. Ng4 Kh7 29. Bd3+ f5 30. Ne5 Rf6 31. Bc4 Bb7 32. Qh4 Rf8 33. Qxd8 Rdxd8 34. Bxe6
Rd6 35. Bc4 Ra8 36. g4 1-0

19.Hamledeki Ae5 hamlesi yazıda çok ciddi övgü almış yanlış anlamadıysam. Hamle kale karşısında at veriyor. Tansel hoca burada kalesini at karşısında feda etmiş(!).

Oysa Houdini 1.5 ile (ki artık Houdini 4.0 var çok çok çok daha güçlü) 32 bit bir bilgisayarda (i7 işlemci ve 4 GB ram var, vasat bir laptop yani) bu fedayı bilgisayarın en iyi iki hamleden biri olarak bulması yaklaşık 2 dakika kadar sürdü. Devam varyantları incelemek de herhalde birkaç saatten fazla sürmeyecektir. Neden böyle yorumlamışlar bilmiyorum.

---------------------------------------------------------------------

Arkadaslar,

1) Bu oyun oynandigi zaman en iyi program Rybka idi.
2) Oyun Eski Dunya Sampiyonu GM Umansky'nin Tieman'la daha onceki bir dunya Sampiyonasinda oynadigi bir oyunu takip etti. (o macta Umansky Tiemen'i yenememisti, oyun berabere bitmisti)
3) Yeni programlarla analiz etmedim ve bilemiyorum , ama Rybka kalite fedasi sonrasi pozisyonu defans edecek gucte degildi.
4) Onemli olan 15. hamlede Bxf6 ile baslayarak 19. Ne5 i gorebilmek. Yani analizlerinizi 19 hamlede degil, 14 hamlenin sonunda baslatin ve bilgisayarlar bulabiliyor mu bakin. (Benim o zamanaki bilgisayarlar bulamiyorlardi. )
5) Eger GM Umansky-GM Tieman'in orijinal partisine bakarsaniz, Umansky'nin kazanca yakim oldugunu ama kazanamadigini gorursunuz. Turnuva baslamadan once, oyunlari analiz ederken, bu pozisyon kazanc olmali diye dusundun bu devam yoluna girdim.
6) Bu oyunu daha sonra GM Umansky'ye gonderdim (maalesef sonra vefat etti) Bana cok begendigini ve Dunya Sampiyonu olmami arzu ettigini bildiren bir cevap yazdi.
7) yazismali oyunlar artik bilgisayarlarla kazanilmiyor. "Insan hamleleri yapabilmek ve bilgisayarlarin anlamadigi hamleler yapmak lazim. Maalesef artik bu cok zor (insanin bilgisayar ek bir sey getirmesi, her oyunda mumkun degil) Egere benim son oynadigim Dunya Sampiyonasindaki Turgut-papenin macina bakarsaniz, bunun bir ornegini gorursunuz.
https://www.iccf.com/game?id=532567
17. h4!! oyunun en onemli hamlasi, ve bu hic bir bilgisayarin ilk tercihi degil. Beyaz bir piyon geri, bir tane daha kaybedebilir, ama kompansayon var. 17. h4 den sonra butun esit oyun sonlari beyaza kazanc (siyah h5-h4 oynayamayinca, kalesi hapis, ve oyun sonlarinda Bf3 Nf4 den sonra h piyonu cok zayif.
Onemli olan 17.h4!! gibi hamleler bulabilmek.
8) Benim fikrim, cok iyi bilgisayarlarla IM olmak ve 2500 iccf rating civarina ulasmak mumkun, ama daha sonrasi icin satranc kulturu gerekiyor.
Değerli satranç severler

Abdulkadir ve Oktay arkadaşlarımız haklı olarak ilerleyen bilgisayar teknolojisinin yazışmalı satrançta yarattığı tehlikelerden bahsederek bazı endişelerini dile getirdiler. Bu konuda çok yerinde olan tespitlerinin çoğuna katılıyorum. Tansel ve ben şu an ülkemizin en güçlü iki oyuncusu olarak üst düzey turnuvalarda oynamaktayız. Aslında bizim yaptığımız şey bu güçlü enginelere karşı yıpratıcı bir mücadeleden başka bir şey değil.Belli bir seviyenin üstündeki yazışmalı oyuncularının aslında yaptığı şey ilerleyen teknolojiye karşı insansal sezgileri kullanarak 17 maçlık üst seviye bir turnuvada+ 2 veya + 3 yapıp birinci olabilmek. 10 yıldır yazışmalı oynuyorum.200 ün üzerinde maçım var.Çalışma tarzına hayran olduğum ve bazı açılış tercihlerinde örnek aldığım değerli dostum Tansel'le sık görüş alışverişinde bulunmaktayım. Bu tercübelerimden yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sadece güçlü engine hamleleri göndererek yazışmalı satraçta üst seviyeye gelmeniz kesinlikle mümkün değil. Sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Burada sizi farklı kılacak olanda emek ve çaba harcayıp giderek parti kazanmanın zorlaştığı bu alanda o partileri kazanacak sezgisel yetenekleri ve satranç kültürünü ortaya koymak olacaktır. Günün birinde kusursuz hesaplama yapan bilgisayarlar ve 8-9 taşlı oyun sonu tabloları geliştirilirse o zaman sizinle aynı düşüncede olacağım. Onun için şimdilik keyfini çıkarmaya bakıyorum. O günler gelmeden sizede bir kaç yazışmalı turnuvada oynamanızı öneririm. Şimdi bir pozisyon veriyorum.Günümüzdeki en güçlü enginelerle analiz edin. Sonrada pozisyondaki dinamikleri insansal sezgilerinizle değerlendirin. Sonucun sizi şaşırtacağından eminim.
Beyaz ; Şg1,Ad5,Ff3,a4,b5,c4,e4,f5,h4
Siyah ; Şh8,Ag8,Fd8,a5,b6,c5,d6,h6
Saygılarımla
Dr.Murat Akdağ
Sayın Tansel Turgut'a ve sayın Murat Akdağ'a açıklamalarından dolayı teşekkür ederim.

Murat Bey, öncelikle bir yanlış anlamayı engellemek isterim. Yazışmalı satranç, emek ve zaman isteyen ciddi bir iştir. Dün olduğu gibi, bugün de durum böyledir. Süreklilik isteyen bu uğraş, bence hiçbir şekilde küçümsenemez. Neredeyse herkesin benzer teknolojik donanımlarla yarıştığı bir turnuvada +1, +2 yapabilmek büyük marifettir ve övgüyü hak eder. Başarılarınızdan dolayı tebrik ediyor, artarak devam etmesini diliyorum.

Söylemek istediğim şu ki, yazışmalı satrançta eskiye nazaran insan dahli, insan faktörü azalmıştır. İşin çok büyük bir kısmı makine tarafından halledilmektedir.

Her ne kadar insan sezgileri bazı konumlarda ön plana çıksa da, bu konumlar bence çok nadir ve istisnai örnekler oluştururlar. Enginelerin çözemediği bazı konumlar hala var: Gürcü Çoban Problemi, Shirov'un Topalov'a oynadığı ...Fh3 oyunsonu fedası, piyonların birbirine zincirleme geçtiği kilitlenmiş konumda bir tarafın kendi piyonlarının renginde file + kaleye sahip olması ve verdiğiniz pozisyon gibi örnekleri sıralamak mümkün. Engine bu istisnai konumlarda değerlendirme hatası yapabiliyor. Ne var ki hata yaptıkları konumların çok büyük bir çoğunluğu, gerçek partiden ziyade kurgu pozisyonlar. Chess.com forumunda yer alan bir tartışma başlığı, konuya ilgi duyanlar için eğlenceli olabilir: http://www.chess.com/forum/view/general/...contribute


Tablebaselerin gelişimi konusundaki uyarınızda son derece haklısınız. Satranç, içerdiği çok sayıda olasılık sayesinde şimdilik "çözülebilmiş" bir oyun değil. Ancak zaman ilerledikçe bu korkunç ihtimal, teorik olarak artıyor. Engineler, tablebaseler sayesinde oyunun sonundan, opening booklar sayesinde ise oyunun başından satrancı adeta ısırıyor. Ne var ki oyunortası şimdilik yutamayacakları kadar büyük bir lokma olarak görünüyor. Teorik olarak çözememiş olmaları pek birşey ifade etmiyor gerçi, kusursuz hesaplama güçleri sayesinde tamamen hatasız oynuyor, herhangi bir pozisyondaki kilit fikirleri saniyeler içerisinde buluyorlar.

Satranç kültürü, satranç bilgisi önemli diyoruz ama ICCF listesinden baktığım kadarıyla durum pek öyle görünmüyor. İlk üç Dünya Şampiyonu bir IM ve iki GM iken son 7 Dünya Şampiyonu arasında bir tane FIDE ünvanlı oyuncu yok. Son 5 Dünya Şampiyonu FIDE'de 2100 seviyesinde, hatta son 3 şampiyondan ikisinin FIDE reytingi yok! Reytingsiz oyuncu 2600 seviyesinde bir satranç kültürüne nasıl sahip oluyor, inanın anlayamadım.

Sevgi ve saygılarımla.
(29-07-2014, 14:35)Murat Akdağ Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Şimdi bir pozisyon veriyorum.Günümüzdeki en güçlü enginelerle analiz edin. Sonrada pozisyondaki dinamikleri insansal sezgilerinizle değerlendirin. Sonucun sizi şaşırtacağından eminim.
Beyaz ; Şg1,Ad5,Ff3,a4,b5,c4,e4,f5,h4
Siyah ; Şh8,Ag8,Fd8,a5,b6,c5,d6,h6
Saygılarımla
Dr.Murat Akdağ

Z2k810.jpg
İnsan gözüyle bakıldığında fillerin ve piyonların renginden dolayı beyazın piyon fazlasına rağmen bir kazanç elde edemeyeceği görülüyor.
Stockfish 5 de piyon fazlası nedeniyle hafif üstün skor veriyor ama +- yani kazanç değil.Sonuç beni şaşırtmadı nasıl bir sonuçla karşılaşmalıydım ki?
Tuna Bey pozisyona gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler

Yorumunuzda ifade ettiğiniz gibi fil ve piyonların durumundan dolayı oyun berabere gibi duruyor. Oyunun oynandığı 2008 yılındaki engine analizleri şah hamlelerini öneriyordu.

Oysa insansal sezgilerle oyunu analiz ettiğiniz zaman şu bulgulara ulaşabilirsiniz ;
1- Siyah şahın pozisyonu zayıf . Bir an önce atları değişerek ters renkli fillerle rahatlıkla beraberliği yakalamak isteyecektir.
2- Beyazın yegane kazanç planı siyahın vezir kanadındaki piyonlarına saldırmak. Bu kolay görünmüyor
3- Peki beyazın şu an tahtadaki en tehlikeli saldırı aracı ne olabilir ?
4- 2 ve 3.soruların doğru yanıtı bizi sonuca ulaştıracaktır.
5- Beyazın tahtadaki en güçlü saldırı aracı şahıdır. Rakip piyonlara saldırması için önünün açılması şart.
6- Bu sızmada ancak e4 karesi üzerinden gerçekleşir. O zaman orayı açalım. 60.e5 !! (garip ama gerçek) 60...dxe5 61.Kf2 (Durdurulamayacak saldırı başlıyor) 61...Kg7 62.Ke3 Nf6 63.Nxf6 Kxf6 64.Ke4 (hedefe ulaşıldı) Bc7 65. Bg4 işlem tamam 65...Bd8 66.Kd5 Bc7 67.Kc6 Bd8 68.Kd7 Be7 69.Kc7 +- Diğer analizlerde benzer sonuçlar veriyor.

Oyunun tamamına https://www.iccf.com/game?id=180951 adresinden ulaşılabilir. Rakibim maç bittikten sonra bana bunun hangi engine hamlesi olduğunu sordu. Hiç bir güçlü engine bu hamleyi vermemiş (2008'de). Kendisine sadece insan hamlesi olduğunu söyledim.
Gelelim 2014'e; 6 yıl sonra Houdini pro 4 ancak depth 33 derinlikte intel core i 7 3610 QM 64 bit 8 CPU 2.30 GHz de 60.e5 !! hamlesini bulabiliyor (Bu sistemde 2 saatlik bir analiz demek). Diğer bazı güçlü engineler ise göremiyor.

Süreç içinde bilgisayarların göremediği hamleler gelişen teknoloji ile birlikte azalıyor. Özetle Sn.Oktay Ertan'ın http://www.chess.com/forum/view/general/...contribute adresinde güzelce ifade ettiği gibi bu tip azalan pozisyonlarda doğru düşünce tekniği ve analiz yeteneğiyle (bu mutlak satranç kültürü gerektirir) kazancı bulmayı hedefliyoruz. Bu süreç içinde giderek zorlaşacak mevcut yürürlükte olan kurallarla yazışmalı satrancın sonunu getirecektir. Bu da ancak yeni düzenlemeler gerektirecektir.
2600 lük yazışmalı performansı masabaşında 2200-2300 aralığına tekabül eder ki bu da şu an için kültür gerektirir. Bu kültürü ise ancak ileride geliştirilecek kusursuz analiz yapan bilgisayarlar ve 8-9 taşlı tablebaseler öldürecektir.

Saygılarımla
Dr.Murat Akdağ
Murat Bey, harikulade güzellikteki bu oyunsonu dersi için size teşekkür etmek istiyorum.
Pozisyonu incelememe rağmen beyazın kazanç fikrini göremedim.
Stockfish'e analiz ettirdiğimde sayısal olarak 0,70 civarında bir skor vermekle birlikte kazanan bir varyant gösteremedi.
Aradığım örnek buydu. Bu güzel yarma hamlesini bir kenara not ediyorum, tekrar tekrar teşekkür ederim. Tebrikler.
Bilgisayar hamlesi olsun ya da olmasın, ders niteliğindeki bu tip güzel hamlelerinizi her zaman paylaşmanızı dilerim.
Burada bana da bir şeyler söylemek düşüyor sanırım.
Dikkat çekmek istediğmi birkaç konu var. Bunları sırasıyla söylemek isterim.
Ben daha kişisel bilgisayarlar çıkmadan önce yazışmalı satranç oynamış biri olarak da bildiğim bazı konuları dile getirmek istiyorum.
O zamanlardan başlayalım. O zamanlarda da yazışmalı haksız eleştiriler alırdı. O zaman şöyle derlerdi: " Ama siz elinizle ileri geri oynayarak hamlelere bakıyorsunuz yaa!". Aynen bunu söylerlerdi. Ve kitaplara bakarak hamle yaptığımızı dile getirirlerdi. Sonra kişisel (Atari ve Spectrum) oyuncak bilgisayarlar çıktı ve masa başı satrancın en keyifli anlarından biri olan ajurne'yi (Rahmetli Nevzat Süer'in 'askıya alınmış oyun' şeklinde Türkçeleştirdiği) ortadan kaldırdı. Çünkü artık ajurneyi elle değil bu oyuncak bilgisayarlar yardımı ile bir ölçüde doğru olarak analiz edebiliyordunuz. Önce ekmekler bozuldu misali masabaşı satrancın ajurnesi ortadan kalktı ve yerine bazı zaman kısıtlamalı oyunlar ve sonunda da giyotin sitemi geldi. Şimdi kazanç pozisyondaki bir oyuncu zamandan oyun kaybedebiliyor ve oyunların skorunu zaman sıkışmasında alelacele oynanmış yıldırım hamleleri tayin edebiliyor.
Fritz5 ile mesafe kateden satranç motorları Fritz 10-12 ile gelişirken piyasaya yeni şirketler ya da gruplar girdi ve önce RYbka Critter ve sonra da Houdini nin piyasaya çıkması ve STockfish ve Komodo'nun bunları farklı geride bırakması ile günümüze gelindi. Bunların yazışmalı satrançtaki etkisi şöyle oldu. Daha zayıf oyuncular bilgisayar yardımı ile kendilerinden güçlü oyunculara karşı daha yüksek bir oranda beraberlik almaya başladılar. Burada dikkatinizi berabere sözcüğü üzerine çekmek isterim. Bunlar olurken bazı kesimlerden bilgisayar bilgisayara karşı oynuyor artık gibi bir takım eleştriler gelmeye başladı. Buradan bilgisayar desteğim olursa beni kimse yenemez gibi iddiaları olan ve satrancına güvenen bazı iddia sahipleri de ortaya çıktı. Bunlardabn biri yakın tarihte yazışmalıda hiç yenilmeyeceğini iddia eden Mark Twain adlı FIDE oyuncusu daha oynadığı 37. oyunda fazla isim yapmamış bir oyuncuya yenildi.
Kısaca bu bilgileri verdikten sonra kısa tespitlerle noktalamak istiyorum.
1) Satrancı geriletttiğini her ileri seviye oyuncunun kabul ettiği yıldırım hiç bir eleştri almazken yazışmalı neden bu kadar eleştri alıyor?
2) Yalnızca bilgisayar hamlesi ile bir yere varmak hala mümkün değildir. 10 maçlık bir turnuvada 6 berabere 3 yenilgi ve oyuncu iyiyse 1 galibiyet belki alınabilir.
3) İnsan muhakemesi hala oyununun skoruna etki etmekte ve başarı insan muhakemesi ile yönlendirilen bilgisayarlardan çıkan sonuçlardan meydana gelmektedir.
4) Bilgisayarlar kapalı pozisyonlarda (ör. Şah Hint) oldukça yanlış analiz üretmekte (hala) ve ancak oyun insan eliyle kemale erdikten sonra bilgisayar aniden analiz puanlarını değiştirmektedir.
5) Bilgisayarlar her kazanç pozisyonu tespit edememektedirler. Daha yeni bir oyun kazandım ve Sg1 den çıkp Şb4'e giderek oyunu kazanan manverayı bilgisayar fark etmemmekte ve ancak en son Şb4 oynadığımda aniden analiz değişmekte ve kazanç verilmektedir.
6) Tüm satrancı olumsuz etkiledeği gibi bilgisayarlar da yazışmalı satrancı olumsuz olarak etkilemiştir.
Bunlar benim tespitlerim. Naçizanedir. Katılıp katılmamak mümkündür ama yazışmalı oynadıysanız uzun seneler hak vereceğinizi sanıyorum.
Teşekkürler hocam bilgilerinizi aktardığınız için.
r1b2bk1/p1p3q1/PpPp1n1r/1P1Pp1p1/4PpPn/R6P/3NBN2/2BQR1K1
Bu konum kazanç fakat motorlar kazancı bulamıyor 2200 beraberlik yapmış bu konumda ben bu konumu Stockfishe karşı oynayıp kazandım şahı b1e koydun sonra taşları organize ederek h4deki blokeyi kaldırdın h4 sürdüm ve motor hamlelerinden sonra analiz ederken beyazın üstünlüğü bir yerden sonra yükseltmeye başladı maçtan sonra a6ya bxa6 alması gerektiğini anladım fakat beyaz yine üstün kalıyor ben bir ara üstün oyunsonu konumunda beraberlik yapmıştım yanlış olduğunu fark ettim rakipte aynı hatayı yapmış bu maçı bilgisyar hamlelerinden ulaştım ve Şah hinte karşı çok iyi oynamak lazım yoksa kazanmak zor