Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: Satranç Emekçilerini 1 MAYIS ta Alanlara Çağırıyoruz
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
SATRANÇ SENDİKASI
SATRANÇ ÖĞRETMENLERİNİ EMEKÇİLERİNİ 1 MAYIS'TA ALANLARA ÇAĞIRIYORUZ
Türkiye'de binlerce satranç öğretmeni,sporcusu,hakemi var ve biz hepsini kendi illerinde 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda alanlara birlikte el ele kol kola gönül gönüle vermeye çağırıyoruz.Emeğimizin değerinin bilinmesi için,bu ülkede biz de varız demek için...İlk defa biz de bu yıl orada olacağız!!!
böyle hareketleri desteklemiyorum . ne 1 mayısı ne dünya 8 mart kadınlar gününü ne de her ne olursa olsun, siyasi amacı olan bir kutlama gününü asla desteklemiyorum . biz GENS UMA SUMUS UZ. bir satranç günü varsa , bir satranç etkinliği varsa söyleyin hep beraber kutlayalım .

böyle 1 mayıs sloganları ile ortaya çıkanlar, satranca fitne sokanlar, türk satrancına en büyük kötülüğü yapanlardır . hangi siyasi irade gelirse gelsin , bu tür çıkışlara asla müsaade etmez . sizin kendi siyasi iradeniz gelse bile diğerlerini yok sayar. gülkız tülay gibi başkan ve onun yönetimi size çok bile gelir .

muzafer şekerli
muğla, datça

sinirimden ''gens una sumus'' u ''gens uma sumus'' yazdığım için herkesten özür diliyorum .
Sinirlenmeyin üstadım.
Gösteride güvenlik kuvvetlerine piyon ya da vezir (fırlatmak suretiyle) feda etmek isteyen olursa (ki umarım olmaz) karşılığını görür zaten.

Satranç sendikası da nedir? Ben böyle bir oluşum duymadım. Var mı? Yoksa nasıl böyle bir davet var? 1Mayıs'ta ortalık yıkılırsa ve ortalığı yıkan insanların arasında elinde "Satranç Sendikası" gibi bir pankart taşıyan olursa imajımız zedelenecektir. Halk satranç hakkında önyargı edinecektir. Zaten halk nazarında iyi değiliz, hepten berbat olacak vaziyet. Televizyonda olaylı bir 1Mayıs haberinin orta yerinde böyle bir pankartı gören anne babalar satranç hakkında çocuklarına ne diyecekler? Böyle bir imaj nasıl temizlenir? Savcımız katledildi, İstanbul emniyetine silahla saldırıldı, seçimler yakın, belli ki ortalığı yine karıştırmak isteyenler var. Belli ki 1Mayıs yine olaylı geçecek.

Satranç herkesindir, siyasi konsepti olan herhangi bir şeyde, özellikle de polise taş atılan molotof atılan, masumlarım mallarına zarar verilen bir gösteride, yürüyüşte ya da olayda "TEMSİL" edilmemelidir.

Satranç sendikası nedir ya?

Hürmetlerimle.
1 Mayıs işçi bayramıdır.
İşçiler ve emekçiler önemlidir.
Sayın şekerli ve bener
Çok gergin yazmışsınız,şaşırdım... Bu kadar sert tepkiyi anlayamadım??

¨Satranç herkesindir, siyasi konsepti olan herhangi bir şeyde, özellikle de polise taş atılan molotof atılan, masumlarım mallarına zarar verilen bir gösteride, yürüyüşte ya da olayda "TEMSİL" edilmemelidir.

¨böyle 1 mayıs sloganları ile ortaya çıkanlar, satranca fitne sokanlar, türk satrancına en büyük kötülüğü yapanlardır . hangi siyasi irade gelirse gelsin , bu tür çıkışlara asla müsaade etmez . sizin kendi siyasi iradeniz gelse bile diğerlerini yok sayar. gülkız tülay gibi başkan ve onun yönetimi size çok bile gelir .

Masumların mallarına zarara vermek,molotof atmak vs...
Satranca fitne sokanlar,gülkız tülay gibi başkan ve yönetimi size çok bile gelir.
Neler oluyor?
Başlığı açana sorular sorulmamış,yorum yapılmamış.

Bence biraz komik bile olmuş
1 mayısı, 8 mart dünya kadınlar gününü her ne amaçla olursa olsun siyasi bir amacı olan bir günü asla desteklemiyorum diyen kişiye;

Bu günlerin ne olduğu hakkında bir fikri var mı acaba bu yazı yazanların...

1 Mayıs İşçinin Emekçinin bayramıdır
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.


http://forum.satranc.biz/showthread.php?tid=4028

8 Mart ise
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya...%BCn%C3%BC

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür.[1][2] İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı .

bilmem anlatabildim mi.
hemen söyleyim konuya gireyim .anlaşılması için açık ve net yazacağım . eğer konu deşilmeye çalışılırsa burada sabaha kadar her konuyu siyasi konsepte sabaha kadar tartışırım .

1 mayıs ı kabul etmiyorum . resmen bayram olsa, resmen kutlansa bile kabul etmiyorum . dünya kadınlar gününüde birleşmiş milletler kabul etmiş olsada kabul etmiyorum . kabul etmek zorundamıyım . et-mi-yo-rum........

bu başlığı açanların asıl amacınıda tahmin etmek zor değil . sol blok oluşturmak ve federasyon seçimlerine bu blokla girmek . bunuda peşin olarak kabul etmiyorum . çünkü niyet kötü, amaç sol blok olarak seçime girip federasyonu ele geçirmek .yani militan yaklaşım . tartışma o yöne çekilecek olursa sabaha kadarda bu sol militan yaklaşımla tartışmaya hazırım . o alt yapı bende fazlası ile var .

satranççı düşünen insandır . elbette siyasi görüşü olur . ama bu görüşünü faydasız bulduğum bu tür çabanın içine sokmaya çalışırsa satranççılar olarak asıl onlarla mücadele etmenin daha faydalı olacağı fikrindeyim .

satrancı satranççılar yönetmesi lazım . bu benim vazgeçemeyeceğim fikrimdir . bu amaca ulaşabilmek içinde iki yol önerdim .

1. satranççının kendi dünya görüşü olmalıdır . bu en doğru yaklaşımdır . siyasetle ilgilenmez . hangi siyasi irade yönetime gelirse gelsin ona güven verir ve satranca hizmet etmeye devam eder.

2. mevcut siyasi iradeye yakın, onların tanıdığı ve kabul ettiği birini bulup onu seçmek .ama satranççı olması şartı ile .

böyle sol, sağ militan yaklaşımlarla satranç siyaseti yapılacak olursa federasyonu ne onlara yedirirler nede satranççılara . biz satranççılarda birbirimize düşeriz, ne olursa satranca olur .

muzaffer şekerli.
muğla, datça
Sayın Şekerli

1997 den beri her türlü zihniyetlere , her türlü olumsuzluklara rağmen TSF de kalarak satranca hizmet etmeye çalıştım.

Altı ay kadar öncesinde TSF yi bıraktım.

Kendini satranççı olarak gören bir kişi bile, bana telefon açıp "Neden TSF yi bıraktın?" diye sormadı.

Türkiye de kim kimi destekleyecek ki?, satranççılar birbirine destek çıksın?
TEKRAR SORAYIM, ARADA KAYNAMASIN :

"SATRANÇ SENDİKASI" NEDİR?

BU OLUŞUM ADINA MI 1MAYIS MEYDANLARINA ÇIKILACAK?
BENİM TEPKİM BUNDAN İBARETTİR.
HİÇBİRİNİZ, (GÜLKIZ HANIMEFENDİ DAHİL) POLİSE MOLOTOF ATANLARIN ELİNDE "SATRANÇ SENDİKASI" YAZMASINI ASLA KABUL EDEMEZ, ETMEMELİ.


SN. MİYAZAKİ ARKADAŞIM,

TSF'Yİ BIRAKTIĞINIZI ŞİMDİ ÖĞRENDİM.
BU ÇOK BÜYÜK BİR KAYIP. BUNUN SEBEBİ HER KİM YA DA HER NE İSE ONU KINIYORUM.
İNSANI KAZANMAK ÇOK ZOR AMA KAYBETMEK ÇOK KOLAYDIR.
ALLAH YOLUNUZU AÇIK ETSİN.
Konu önemli.
Ama bakış açıları farklı olduğu için uzlaşı çıkar mı acaba?

Evrensel bir "davet" var.
Davete katılır ya da katılmazsınız.

Hayatın içinde siyaset, siyasetin içinde hayat varken...
Ayırabilir misiniz birbirinden?

Orada GS lılar da olacak FB liler de.
Basketbol sevdalıları da olacak, klasik müzik sevenler de..

Satrancı bizler kadar çok seven "lisanssız" satranççılar da olacak satranççılar da...

Hayattan umudunu kesmeyenler de olacak, ölene kadar işçi kalacağını bilenler de...
Orada bizler olacağız, başkaları değil.
Yıllardır 1 Mayıs'ı alanlarda, evimizde ortak aile sevincimizle, akşam sokaklarda, okullarda çocuklarımızla kutladık...

Ulusca kutladığımız değerlere sahip çıkmalıyız!

Zaten bir bir elimizden alınmaya çalışılırken...

Ben teröre bir davet görmedim.

O alanlar yalnız kaldığı sürece asıl başkaları dolduracaktır.

Bireysel kimlikle katılmanın en uygun olacağını düşünürüm.
Saygı ve sevgilerimle...
TEKRAR TEKRAR SORAYIM, ARADA KAYNAMASIN :

"SATRANÇ SENDİKASI" NEDİR? ELLERDE SATRANÇ SENDİKASI YAZAN PANKARTLARLA MI YÜRÜNECEK HALAY ÇEKİLECEK?
"SATRANÇ SENDİKASI
SATRANÇ ÖĞRETMENLERİNİ EMEKÇİLERİNİ 1 MAYIS'TA ALANLARA ÇAĞIRIYORUZ
Türkiye'de binlerce satranç öğretmeni,sporcusu,hakemi var ve biz hepsini kendi illerinde 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda alanlara birlikte el ele kol kola gönül gönüle vermeye çağırıyoruz."

Emeğimizin değerinin bilinmesi için,bu ülkede biz de varız demek için...İlk defa biz de bu yıl orada olacağız!!! "

Ilgaz kardeşimizin bu daveti bakın burada anlam kazanmış.

EMEK ten bahsediyor.
İŞÇİ BAYRAMINDAN bahsediyor.
ELE ELE, KOL KOLA diyor.
Gönül gönüle diyor.

Sendika adı geçmiyor.
Maske takalım demedi.
Pankart açalım demedi.
Molotof atalım da demedi.

Ama istenmedik gelişmeler her zaman olamaz mı? Böyle ihtimal her yerde her zaman vardır.

O zaman maçlara da gitmeyeceğiz, turnuvalara da katılmayacağız.
Alışveriş merkezlerine, sinema ve tiyatrolara da hiç gitmeyeceğiz.

Toplumsal duyarlılığı-duyarsızlığı ben bu gibi sütunlardan yıllarca okudum.
Aynı duyarsızlık bizleri içimizden vurmuyor mu?
Sonradan sızlanmıyor muyuz?

İÇİNDE OLMADIĞIMIZ ZAMANLARDA ,İÇİ BAŞKALARI TARAFINDAN DOLDURULAN HER TÜRLÜ KURUM, KURULUŞ ve OLGULAR İÇİN SIZLANMA HAKKIMIZ KALIR MI?
1 Mayıs'ı umudunu saklamasını, kararlı duruş sergilemesini bilen insanlar inanarak ve
içine sinerek kutlar.

Bana da bazı şeyler çok komik geliyor.
(02-04-2015, 15:05)ılgaz Gümüştaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ][color=#FF0000]SATRANÇ SENDİKASI [/color]
SATRANÇ ÖĞRETMENLERİNİ EMEKÇİLERİNİ 1 MAYIS'TA ALANLARA ÇAĞIRIYORUZ

Aşkın bey okuyabilsin diye ilk yazıdaki SATRANÇ SENDİKASI lafını kırmızıya boyadım. Görememiş anlaşılan.

Tekrar soruyorum:

"SATRANÇ SENDİKASI" NEDİR?
Böyle bir şey var mıdır? Varsa nerededir? Kim kurmuştur? Kimlerdir bu kişiler? Ben de katılayım destek olayım diye soruyorum.
Ters bir şey yok, gıcıklık olsun diye sormuyorum.

Böyle bir şeyin varlığını ilk kez okudum.
Böyle bir oluşum yok ise SATRANÇ SENDİKASI adını kullanarak MEYDANLARDA KUTLAMA (!) YAPMA ÇAĞRISININ anlamı nedir? Onu soruyorum.

Bilmiyorsanız "BİLMİYORUM" deyin, "SATRANÇ SENDİKASI" geçmiyor demeyin, geçiyor açıkça. Bakın yukarıda duruyor ve okumanızı bekliyor.

Saygılarımla.
Ben resmi olarak kurulmuş, oluşumunu tamamlamış, literatürde yer alan bir satranç sendikası olduğunu bilmiyorum. Bana yazının başlığı gibi geldi.

Okudum ve gördüm. Kırmızıya boyamadan önce siz de böyle düşünebilirdiniz değil mi?
Fahri bir başlık olarak algıladım.

Siz farklı yorumlamışsınız.

ÇAĞRIYA BİREYSEL KATILIMDAN YANA OLDUĞUMU BELİRTTİM VE AYNI DÜŞÜNCEDEYİM.

Her zaman mutlaka sendikal katılım da beklememek gerek. Öncelikle özgür bir birey ve özgür bir vatandaş olarak her zamanki gibi katılacağım. Gerekirse de mesleki sendikam ile de katılabilirim.

Eğer böyle bir satranç sendikası varsa, sizin gibi benim de haberim yoktur.
Benim birşey sakladığım yok.
Selamlar...

Abdulkadir Bey,
Ayrıca;
SATRANÇ SENDİKASI adı gerçekten satrancı temsil eden bir sendika ise;
Bence çok genel olmuş,
Çok kısa sürede habersizce kurulmuş.
Toplumun gündemine hiç düşmemiş.
Sendika çakma parti kurulur gibi bir kaç günde kurulmaz.

Ardında yıllar, içinde toplumsal mücadele veren insanlar, kuruluş felsefesine belirli bir süreç sonunda omuz veren kitlelerden oluşur.
Bu belki bir dernek, belki de başka bir oluşumdur. Dil sürçmesi gibi geldi bana.

Bu anlattıklarımdan dolayı SATRANÇ SENDİKASINI bir fahri başlık gibi algıladım.
SELAM VE SEVGİLERİMLE...
1Mayıs günde 16 saat çalışmaya zorlanan tüm zavallıların kurtuluş günüdür.
1Mayıs aynı odada 20 kişi yaşamak zorunda bırakılan kahpe kapitalizmin, şerefi olmayan sömürgenlerin kölelerinin kurtuluş günüdür.
1Mayıs yıllık izni, ve hatta haftalık izni bile olmayan zavallıların sömürü düzenine karşı durduğu gündür.
1Mayıs hastalandığında ölüme terk edilen zavallıların "yeter artık ölelim daha iyi" diyerek meydanlara çıktığı gündür.
1Mayıs sadece "daha az çalışmak istiyoruz" diyecek kadar zavallı durumdaki insanların meydanlara çıkıp vurulduğu gündür.
1Mayıs bazılarının zannettiğiniz gibi "sistemi çökertelim, orayı burayı yakıp yıkalım, masumların malına zarar verelim, her yere yalan haberler yayalım" diyen zavallıların günü değildir.

O ezilen adamların o sömürülen kadınların sonuna kadar yanındayım.
Hiçbir inanç, hiçbir ahlak sistemi insanı 16 saat çalıştırmayı makul gösteremez.
Ben 1Mayıs'ın ne olduğunu ne olmadığını gayet iyi bilirim.
İnançlı bir insanım ama sınıf mücadelesinin ne olduğunu çoğu Marksistten çok daha iyi bilirim.
Benim derdim solla solcuyla sağla sağcıyla değil.
Benim derdim yukarıda yazdıklarımdan ibaret.

Nerenizle okudunuz bilmiyorum, ama soruma cevap vermek yerine bana hakaret dolu ifadelerle cevap yazdığınıza göre beni anlamamışsınız.

Ben almak istediğim cevabı aldım.
Böyle bir sendika yok. O ifade hiç de masum değil, gayet bilerek yazılmış ve "eylemci ruhun" bir tecellisi.
Size olmayan sendikanızın sahte pankartlarıyla 1Mayıs'ta eğlenceli halaylar dilerim.
Umarım yanınızda dolanan (sizden olmayan) bir salak polise Molotof Kokteyli atmaz.
Umarım kameralar gururlanarak taşıyacağınız "SATRANÇ SENDİKASI" yazınızı tam da o esnada zumlamaz.
Umarım ertesi gün Gülkız Hanım'a "bu ne iştir" diye sorulacak bir durum yaşanmaz.
Umarım o "SALAK" yüzünden satrancın adı gazetelerin baş sayfasında lekelenmez.
Ben Gülkız Hanım'ı da molotofçu ilan etmişim güya. Bunu nasıl düşünebilirsiniz?
Arkadaşım siz gerçekten de yazıları okuyor musunuz?

Ben orada olamayacağım şimdiden özürlerimi kabul buyurun.
Size iyi "eylemler" ve eğlenceli "halaylar" dilerim.

-Kapattım-
Tekrar okuyunca son cümlenizdeki haklılığı gördüm.
Yazdıklarınızı bana karşı yazdığınızı düşünüp sinirlenerek okumuştum, iki kelimeyi hatalı okumuşum.

Haklısınız. Özür dilerim. Ancak konunun özüne ilişkin düşüncelerimde sabitim.
Artık ben de yazmamalıyım belki de. Zaten kimsenin anladığı, anlamaya çalıştığı ya da umursadığı yok.

İyi günler.
sayın evrensel bilgin ::
ne o , sana neyi nasıl yapacağını ben nasıl zorla kabul ettirecekmişim . burada yazı yazıyoruz . yazı ile ne yapacağını zorla nasıl kabul ettirebilirim ki.

şu an aklıma ne gelirse yazmak zorundayım . çünkü bir cevap vermeliyim . vaktim yok .yazınızıda zaten üstün körü okudum . faşistten başka bir şey pek aklımda yok .

bakın üç şey çok kolay provoke ve istismar edilir. 1. emek 2. kadın hakları 3. çevre hassasiyeti .

ben burada yeniyim ,yani datça da. 8 mart kadınlar günü yeni geçti . o gün kadınlar günü kutlanacak, bende kadınlara destek için onlarla birlikte idim .beraber yürüdük . miting yaptık . konuşmalar esnasında bir şey dikkatimi çekti. '' diyorlar ki; 1934 de atatürk kadınlara haklarını vermemiş, kadınlar onu söke söke almış .'' allah allah dedim nasıl iş . 1934 türkiyesinde kadınlar haklarını nasıl söke söke alır . daha sonra sordum , ''siz buna inanıyormusunuz'' dedim . bir müddet sonra ''sen zaten kemalistsin faşistsin şusun busun''. senin bana yakıştırmalarından daha fazla şeyleri söylediler . ha dedim ''madem kadınlar günü bu, o zaman bende kadınlar gününü tanımıyorum''. bir daha burada yokum .

dostlarla sohbet ederken ''provakasyona geldim'' dedim .ya boş ver sen satrancını oyna boş ver dediler..

bir hafta önceydi göcek'te çevre ve koylar hakkında yürüyüş varmış. ''aman benide yazın beraber gidelim'' dedim. gittik pankartta taşıdım. benim fikrim , yaylalarımız koylarımız elimizden gitmesin, bir tek onlar kaldı buralar turizme kurban edilmesin şeklinde idi. ama sloganlarını pek beğenmedim. bir şeyler hoşuma gitmedi. o protestoyu yapan gurubun adını vermeme gerek yok çünkü siz çok iyi bilirsiniz . ben ilk defa gördüm içlerine girmiş oldum . isteyen kim olduklarını bulur .
neyse döndük yine arkadaşlar ile konuşuyoruz.. ya dediler ''onlarla ne işin var. o gurup provakatör kaynıyor .'' işleri provakasyon .

''tüh dedim yine provakasyona gelmişim desenize''. dediler ki ''boş ver sen satrancını oyna karışma böyle şeylere .''

yukardaki konu başlığını okuyunca tamam dedim, satranççılar provoke ediliyor . uyarayım dedim . ortada fol yok yumurta yok sendika yok bi şey yok bu ne iş ..sinirlendiğimde doğru evet , çünkü satranççıların birlik ve beraberliği için yazı yazan biriyim . planlanmış gibi geldi bana .

siz diyorsunuz ki sen satranca siyaset sokuyorsun .partizanca yapıyorsun . ya kardeşim federasyon zaten devlet kurumu , siyasetin içinde, siz orayı sivil toplum örgütümü sandınız . her siyasi irade oraya kendi adamını getirir . öteden beri her branşta bu böyledir . dediklerimi tercüme edeyim . eğer ''evrensel bilgin'' in fikrine yakın bir siyasi irade olursa o federasyon başkanı olsun . illa satranççı olsun . ama merak ediyorum faşist dediğin benim fikrimde bir siyasi irade gelirde beni başkan yaparsa sen ne diyeceksin . ''o faşisttir faşizm ile mücadeleye devam''mı diyeceksin .

şimdilik saygılar herkese . uzun olmasın .

muzaffer şekerli
muğla, datça
Bu konuda üyeler birbirlerini yanlış anladılar.Lütfen serinkanlı olalım!Tartışmaya gerek yoktur.Satrançcılar hemen bütünü ile entellektüel kişilerdir.İşçi haklarına da, kadın haklarına da saygılıdırlar.Burada yazı yazdığımıza ve görüş belirttiğimize göre hepimiz işçiyiz.
Yukarda haklı olan soru, Abdülkadir beyin sorusudur.Satranç sendikası adı verilmiş bir sendika var mı?Biz satranççıları kimseyi ürkütmeyecek konularda görüş belirtmeye çağırdığımızda çoğunluk susuyorsa bu çoğunluğun sendika kurmuş olduğuna inanmak zordur!Birgün mutlaka kurulacaktır.Ama bunu bizden sonraki kuşaklar görecekler.Yerli sporcunun haklarını korumak için sendikaya benzeyen bir oluşum günün birinde ortaya çıkacaktır.(İnşallah birgün Satranç alanında,takımlarda bulunmasına izin verilen yabancı sporcu sayısını arttıran ama bunun adını -yerli sporcuyu koruma sistemi-koyan uygulamalar ortaya çıkmaz!!)
Satrançcıların başlıca kusuru susmasıdır.Satrançcı şiddete katkı sağlamaz.Şiddeti savunmaz.
Muzaffer beyin tepkisinin kökeninde ise Atatürk'e karşı yapılmış haksız değerlendirmeler olduğu anlaşıldı.Kendisi üzülmesin!Atatürk sadece kendi ulusuna değil bütün Dünyaya yol gösteren bir lider oldu.Ona kimse haksızlık yapamaz.
Lütfen heyecanlanmadan,olabildiğince kolay anlaşılır bir dille Türk Satrancının sorunlarını ve çözüm yollarını ortaya koyalım!Eğer birgün Sendikaya benzeyen bir birlik kurmayı düşünüyorsak önce daha çok sayıda kimsenin açık kimliği ile aramızda bulunmasını sağlayalım!Kimliğini gizleyenlere fazla takılmayalım ,ama onların ne yazdığını,ne yapmak istediğini ve hangi noktaya ulaşmaya çalıştıklarını izleyelim....
BAZI SORULAR BAZI CEVAPLAR
Sayın Muzaffer Şekerli ve sayın Abdulkadir Bener öncelikle merhaba.
Satranç sendikası ile ilgili hem bilgi vermek hem de olumsuz görüşlerinize bir yanıt vermek istiyorum. Umarım yazının sonunda olumlu görüşlere kendinizde yer verirsiniz. Ülkemizdeki sendikal hareketin ve kadınların öneminin bir özeti gibi olan yazılarınızı okudum. Öncelikle satranç sendikasının siyasetle, siyasi olmakla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Sendikanın tanımına bakarsak Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgüttür.
Sanırım ortada bir yanlış anlama var. Biz siyasi bir parti kurmuyoruz. Satrancı bölmenin tam tersini, bireysel yalnızlıklarımıza son vermeyi amaçlıyoruz. Satranç emekçilerinin bir arada yardımlaşması için satranç sendikasını kuruyoruz. Amacımız bir bütün haline gelebilmektir.
Sizler satranç öğretmeni veya emekçisi misiniz bilemiyorum ama bizler satranç öğretmeni, hakemi, sporcusu olarak sigortasız ve sözleşmesiz olarak, her gün işten çıkarılma riskiyle hayatımıza devam ediyoruz. Tatil günlerinde günlük maaşımızdan kesilen bizleriz, hastaneye gittiğimizde sigortasız olan bizleriz. Yaz aylarında okullar başlasın diye borç içinde işsiz durumda gün sayan bizleriz.Satranç merkezlerinde kirasını ödeyemeyenler bizleriz. Satrancı sevmek demek aynı zamanda hayatını öğrencilerine satranç öğretmekle geçirmiş, satranç turnuvası düzenlemiş, hakemlik yapmış, insanları da sevmek, onlara saygı duymak değil mi? Bu ülkede taşerona karşı bir mücadele veriliyor. Biz satranç emekçileri bu hayatta bir taşeron bile değiliz. Bu koşulların değişmesi için bir adım atıyoruz.Yazınızda Gens Una Sumus demişsiniz ama sanırım bizi ailenizden görmüyorsunuz. Satranca fitne soktuğumuzdan bahsetmişsiniz. Her satranç öğretmenin, emekçisinin sigortalı, sözleşmeli çalışmasını istemek ne zamandan beri satranç dünyasına fitne sokmak olarak değerlendiriliyor? Bizim siyasi irademizden bahsetmişsiniz. Tekrar ediyorum biz siyasi bir hareket veya parti değiliz. Biz satranç sendikasıyız.
1 Mayıs bayramında güvenlik güçlerine satranç taşı fırlatacağımızdan ve böyle olursa bunun da karşılığını alacağımızı söylemişsiniz. İşin içine Çağlayan’daki katliamı, İstanbul emniyetine saldırıyı koymuşsunuz. Satranç emekçilerinin sigortalı, sözleşmeli olmasını istemek ne zamandan beri şiddet haberleri ile bir tutuluyor?
Bütün iş kollarında insanlar sendika pankartlarıyla bayramını kutlarken bizim kutlamamız neden sakıncalı bulunuyor? Niye illa elimize molotof kokteyli vermekte ısrarcısınız? Bizi bir şiddet öğesi olarak görmekte niye ısrar ediyorsunuz?
Ayrıca sol blok olarak federasyon seçimlerine gireceğimizden bahsetmişsiniz. Tekrar söylüyorum sendikamız bir parti değildir sağ ve solla ilgisi yoktur. Satranç sendikası satranç emekçilerinin daha iyi yaşam koşullarına sahip olması için bir oluşumdur. Ayrıca bir sendikanın federasyon seçimlerine de girmekle bir bağlantısı yoktur. Tekrar ediyorum biz siyasi bir hareket değiliz. Bizim federasyon seçimini kazanmakla bir ilgimiz yok.Anaokullarında, etütlerde, kolejlerde, satranç öğretmenlerinin koşullarının iyileştirilmesi ile ilgileniyoruz.
Aşağıda devam eden yazıda satranç sendikası nedir ya? demişsiniz. Tekrar cevap veriyorum. Satranç sendikası satranç öğretmenlerinin, hakemlerinin, sporcularının kısacası satranç emekçilerinin sigortasız sözleşmesiz çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya gelmektir.
Türkiye Cumhuriyeti bir bayram olarak kabul etmiş olsa da siz 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kabul etmediğinizi söylemişsiniz. Demek ki satranç sendikasına değil bütün emekçilerin bayramına karşısınız. Buradan anlıyorum ki aslında konu bizimle ilgili de değil.
Fikirlerinize göre siyasi iradeye her zaman yakın olmalı demişsiniz. Anayasamızda Sendika Kurma Hakkı
Madde 51. - Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir demektedir. Siyasi irade de 2012 yılında bunu Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bayramı olarak kabul etmişken ve anayasamızda da böyle bir hak tanınmışken sizin bu hakkı ve bayramı kabul etmemeniz siyasi iradeyle aranıza mesafe koymak olmuyor mu? Bu da ortaya attığınız fikre ters bir görüntü oluşturmuyor mu? Bizden istediğiniz düşünceyi kendiniz uygulamıyorsunuz.
Aşağıda devam eden yazınızda tekrar sormuşsunuz Satranç Sendikası nedir? diye. Tekrar cevap veriyorum. Satranç sendikası satranç öğretmenlerinin, hakemlerinin, sporcularının kısacası satranç emekçilerinin sigortasız sözleşmesiz çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya gelmektir. Siyasi bir hareket değildir. İster bireysel olarak ister satranç sendikası ile birlikte 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramına katılmak herkesin hakkıdır.
Devamında tekrar tekrar bir daha sormuşsunuz. Satranç sendikası nedir? diye. Tekrar cevap veriyorum. Satranç sendikası satranç öğretmenlerinin, hakemlerinin, sporcularının kısacası satranç emekçilerinin sigortasız sözleşmesiz çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya gelmektir. Siyasi bir hareket değildir. Elinizde pankart halay mı çekecekler demişsiniz. Buradan hareketle sendikaya, işçi bayramına, kadınlar gününe karşı bir ittifak yaptığınız gibi halaya da karşı olduğunuz anlamını çıkarıyorum. Benden yana korkmayın ne yazık ki halay çekmeyi bilmiyorum.
Sendikadan ne gibi bir kötülük görüyorsunuz? Çalışmamızdan mı utanacağız, bu işi yaptığımızı söylemekten mi? Bayramımızı kutlamaktan mı? Bir araya gelip, yaşam koşullarımızı düzeltmektenmi?
Alttaki yazıda tekrar sormuşsunuz Satranç Sendikası nedir diye? Tekrar cevap veriyorum. Satranç sendikası satranç öğretmenlerinin, hakemlerinin, sporcularının kısacası satranç emekçilerinin sigortasız sözleşmesiz çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya gelmektir. Siyasetle, siyasi olmakla bir ilgisi yoktur.
Satranç sendikası kurulmak üzere olan bir oluşumdur. Tüzüğümüz hazırlanmakta ve ne acıdır ki binlerce satranç öğretmeni arasından 7 tane sigortalı çalışan satranç öğretmeni bulmaya çabalamaktadır. Her şey bir fikirle başlamıştır. Devlette resmi olarak kabul edildiğimizde mi sizin gözünüzde değerli olacağız yoksa satranç emekçisi arkadaşlarla bir araya gelip sorunlarımızı çözmek için uğraş verdiğimizde mi? Resmi işler çözülür onda bir sıkıntı yoktur. İşin basit tarafıdır. Asıl sıkıntı satranç emekçilerinin bir taşeron firma bile olamadığı kendi hayatlarında yalnız kalmalarını çözmektir. Bizim sahte mi yoksa gerçek bir sendika olduğumuz işte o zaman belli olacaktır.
Yazılarınızda tek hak verdiğim fikir satrancı satranççılar tarafından yönetilmesi fikridir. Böyle bir düşüncesi geliştirdiğiniz için tebrik ederim.
Son yazınızda ise
1Mayıs günde 16 saat çalışmaya zorlanan tüm zavallıların kurtuluş günüdür.
1Mayıs aynı odada 20 kişi yaşamak zorunda bırakılan kahpe kapitalizmin, şerefi olmayan sömürgenlerin kölelerinin kurtuluş günüdür.
1Mayıs yıllık izni, ve hatta haftalık izni bile olmayan zavallıların sömürü düzenine karşı durduğu gündür.
1Mayıs hastalandığında ölüme terk edilen zavallıların "yeter artık ölelim daha iyi" diyerek meydanlara çıktığı gündür.
1Mayıs sadece "daha az çalışmak istiyoruz" diyecek kadar zavallı durumdaki insanların meydanlara çıkıp vurulduğu gündür.
1Mayıs bazılarının zannettiğiniz gibi "sistemi çökertelim, orayı burayı yakıp yıkalım, masumların malına zarar verelim, her yere yalan haberler yayalım" diyen zavallıların günü değildir.
diye yazmışsınız. Bu yazdıklarınıza ise sonuna kadar katılıyorum.Bir gün sizi de o meydanda görmek dileğiyle…
NOT:Lütfen karşılıklı bir fikri tartışırken kelimelerimize dikkat edelim.Adı üzerinde özgür bir forumdayız. Birbirimizi kırmakla kişisel hedef almakla elimize bir şey geçmez. Ben bölünmekten değil,dostça bir araya gelmekten yanayım.
Saygılarımla
Satranç Öğretmeni
Ilgaz Gümüştaş
Bi başlık, satranççıları çağırdık.
Bi baktık, ortada kaldık.

Kızışınca işler birden faşizme boyandık,
Hani elimizde taş, molotof, kazık?

Bu bir davet! Dedik, "uzlaşırık".
Sonunda birlikte kutladık.

(biraz amatörce oldu)
...

Sevgili Ilgaz kardeşim,
Sendika fikriniz ile ilgili düşününce aklıma bazı kalıcı açmazlar geliyor. Çünkü tepeden başlıyorsunuz temel atmaya. Bu ne kadar doğru?

Belki satrancın toplumsal ve sportif anlamda yeterince örgütlenebileceği süreç sonunda;
1-Satranç Sporcuları Derneği,
2-Satranç Çalıştırıcıları ve Hakemleri Derneği,
3-Satranç Kulüpleri Birliği ...
(isimler hayal ürünüdür)
gibi toplumsal oluşumların birleşmesi ile daha güçlü bir hareket olurdu. Çünkü bu STÖ nin belli bir süreç birlikte ya da ayrı mücadelesi toplum tarafından tanınırdı, bilinirdi ve kanıksanırdı.
Maya böyle oluşur!

Mücadelesine tanıklık yapan insanlardan kurulu sendikal hareketler kendiliğinden canlanır.
Maya böyle tutar!

Aksi durumda;
Zamanla, kurulan diğer sendikalarda olduğu gibi ayrışmalar kaçınılmaz olacaktır. Çünkü bu bir araya gelişlerin ortak değeri sadece satrançtır. Bakın burada bile nasıl ayrışmalar var.

Bence asıl o zaman bu fiyasko sonuç, toplum tarafından tanıklık yapılarak değersizleşir.

Geçmişte TÖS, POLDER, EĞİTDER' de olduğu gibi...

Günümüzde eğitim sendikalarının ayrışmışlığına bir bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Devletin yanlış uygulamalarına karşı kurulan EĞİTDER, zamanla Eğitim İş, Eğitim Sen gibi aynı yöne bakan insanlarca güç kaybına uğrayıp bölündü.

Zamanla devlet de karşı sendikalarını kurmadı mı?

Günümüzde ezilen memur sendikalarına bakın. Terazinin diğer kefesi de sendikal anlayışa karşı iktidar güçlerince dengelenmedi mi? Şimdi memurlar sizce hak mı arıyorlar, yoksa biat mı ediyorlar?

Satrancı nasıl bir gelecek bekliyor, derseniz ben farksız olacaktır derim.

Bizi bir arada tutan ne yazık ki satranç değildir artık! Çünkü bir arada ve satrançtan yana değiliz!

Bizi bir araya çağıran satrancın sesi de değildir.
Ama satranç emekçilerine aynı işi yaptıran satranç oyununun sonsuz keyfi değil, geçim zorunluluğudur.

Sonuçta hep bir arada sportif satranç hedeflerine doğru sendikal yolda birlikte yürüyelim, tamam...
Ama yan patikalardan da katılımlar olsun, farklı sokaklardan da. Giderek büyüyen bir güç olsun. Sesimiz duyulsun.
Sizce olacak mı?

Farklı görüşler de olsun, farklı satranç kuruluşları da...
Güç böyle oluşmaz mı?

Ben, gerçek gücün ancak örgüt bilinci olan insanlardan oluşmuş birlikteliklerden doğabileceğini anlayabilene kadar çok mesleki bedeller ödedim. Maaşım kesildi. Sorgulandım, gözaltılar yaşadım.
Bu konuda gözünü kırpmadan hayatını ortaya koyan insanlar, arkadaşlar tanıdım.
Böyle güç ve kader birliği yapabilecek insanlara inanıyor musunuz?
Belki de inancınızdan yola çıktınız.
...

Ilgaz Bey,
Doruklarınızdaki rüzgarı anlıyorum. Ancak meslek yaşamının büyük bir bölümü sendikal hareket içinde geçmiş, bu hareketin içinde yönetici olarak görev alan birisi için bunları hatırlatmak bir görevdi.

SATRANÇÇILAR GELECEĞİ GÖRMEDEN ADIM ATMAZ.
Size hedefinize uzanan yolda başarılar dilerim.
Emekten ve insandan yana olan herkesin 1 Mayısta alanlarda olması gerekir eğer çıkmak istemiyorsanız, evinizde oturabilirsiniz ama ahkam kesmeden.... insanlar dilediklerini yapmakta özgürdürler. Nasıl ki yasakçı zihniyetin boş boş konuşma özgürlüğü varsa diğer insanlarında sokaklarda anma etkinliği yapma hakkı olduğu gibi. Sade futbol karşılaşmalarının sonucuna göre sokağa çıkılmaz beyefendiler. dünyada insanlar katlediliyor emek sömürüsü ülkemizde en vahşi şekilde devam ediyor. Sizin asansörde ölen kardeşiniz yok herhalde ki böyle atıp tutuyorsunuz. Umarım bir gün böyle bir iş kazasıyla karşılaşmazsınız. ve ne yazık ki insanlar bu kazalar olmasın emeklerinin karşılıklarını alsınlar diye uğraşıyorlar ve bu haklar kazanıldığında siz yasakçı evde pijamalarıyla ahkam kesen bir kitle de bu haklardan yararlanacak. Kim bilir belki o ölen 10 işçi sayesinde sizin bir akrabanızın canı kurtulacak. Neyse konumuz satranç = .bir düşün eylemidir olanlar için.....

Unutmadan Dünye emekçi kadınlar günü kutlanır konken oynayan kadınların günü kutlanmaz. Onlar gitsinler timsahın gözyaşlarını yaşasınlar ekmekleri olmayanlara pasta versinler......
Sayfalar: 1 2