Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: Arkanıza yaslanın, film başlıyor!
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
Filmin adı: Geri Dönüş
Başrol Oyuncusu: Bachana Morchiashvili


Şimdilik sadece Çeşme Sinemalarında....

Sizce bu film nasıl biter?
Bence başrol değişir.
Ben buna benzer bir filmi hatırlıyorum. Başrol beni ilgilendirmiyor.

Yapımcı kimdir?

Merak ettim.

"Yapımcı kim?" diye sormamın kastını açmalıyım.

Ortada çok açık bir olay var.
Bu sadece bir örnek.
Çıkara dayalı davranışlar ve örgütlenmelerin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir.
Ama ortak akıl da ondan geri kalmamalı...

Özel bir kişiyi suçlamıyorum. Özel bir olaya da takılmadım.

Beni ilgilendiren kurumun, organizasyonun ve katılımcılarıyla birlikte tüm kamuoyunun yaklaşımıdır.

Yapımcı bir kişi veya daha fazla.
Tanıyorum ya da tanımıyorum. Bunlar da çok önemli değil.

"Ortaya nasıl bir irade konacak..?" , filmde bunu arayacağım.
....


Sevgili Enis, bu tür filmlere karşı kombinem var, uzaktan da olsa izleyeceğim.
Umarım etkisinde kalırım.
Selam ve saygılarımla...
Yapımcının, başrol oyuncusu Bachana Morchiashvili'nin çekimlere katılmasını engellemesi sonucu Geri Dönüş filmi Çeşme sinemalarında yayından kaldırılmıştır. Bakalım diğer sinemalarda Geri Dönüş filmini izleyecek miyiz?

Tüm sinemaseverlere duyurulur.
Yazmıştım!
Burada Bachana Morchiashvili'nin alınıp alınmamasından çok bu gibi olaylara ne gibi bir kontra sistem getiriliyor?
Bunu merak ediyorum.

Yoksa bir kişiyi alıp almamak caydırıcılık getirir mi?
Senaryolar daha farklı mı yazılır?
Turnuva içinde yöntemler değişir mi?
Bu zihniyetteki oyuncuların kazanç kapısı olan bu gibi turnuvalar ve kulüplere transfer ne gibi bir ivme kazanır ya da kaybeder?
...

Ben hala toplumsal ve kurumsal iradeyi bekliyorum.
Yapımcının bireysel kararının elbette sosyal ve spor etiği açısından bir mesajı vardır.
Önemli olan kalıcılık ve istikrarlı düzenlemelerin toplumca benimsenerek ve kontrol altında tutularak sahiplenilmesidir.

SELAM VE SAYGILARIMLA...
Bu tip problemlerin çözümü bulunur.
Esas sorun ses çıkmadığı sürece, göz ardı edilmelerinde yatıyor.
Bu konuda birşeyler yazmadan/yapmadan önce bu kişinin Türkiye İşbankası Süper Liginde oynamasına izin verilip verilmeyeceğini, Çeşme turnuvasındaki gibi tekrar listeden çıkartılıp çıkartılmayacağını görmek daha doğru olacak sanırım. Ama şunu söyleyeyim, şike yaptığını itiraf ettiği Aşkın Bey tarafından belirtilen kişinin ülkemize gelip hem de en üst ligde dalga geçer gibi satranç oynaması kabul edilemez.
(22-07-2015, 17:00)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Bu konuda birşeyler yazmadan/yapmadan önce bu kişinin Türkiye İşbankası Süper Liginde oynamasına izin verilip verilmeyeceğini, Çeşme turnuvasındaki gibi tekrar listeden çıkartılıp çıkartılmayacağını görmek daha doğru olacak sanırım. Ama şunu söyleyeyim, şike yaptığını itiraf ettiği Aşkın Bey tarafından belirtilen kişinin ülkemize gelip hem de en üst ligde dalga geçer gibi satranç oynaması kabul edilemez.

[color=#0000CD]Değerli üye,

Kendisi ve toplumca şike-ler yaptığı bilinen bu sözde sporcu için (bakın buna ÇAKMA SPORCU diyebiliriz) biz hükmümüzü verdik.

TSF ya da başka bir kurum, eğer ki bu hükme aykırılık teşkil edecek bir yaklaşımı olur ise o kurumların spor, satranç ve yönetim anlayışlarından şüphe duyarım.[/color]

Bu kadar açıktır bu söylemim.
Kimi hedef alırsa da alsın.

Selam ve saygılarımla...
(22-07-2015, 18:19)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ][color=#0000CD]Değerli üye,

Kendisi ve toplumca şike-ler yaptığı bilinen bu sözde sporcu için (bakın buna ÇAKMA SPORCU diyebiliriz) biz hükmümüzü verdik.

TSF ya da başka bir kurum, eğer ki bu hükme aykırılık teşkil edecek bir yaklaşımı olur ise o kurumların spor, satranç ve yönetim anlayışlarından şüphe duyarım.[/color]

Bu kadar açıktır bu söylemim.
Kimi hedef alırsa da alsın.

Selam ve saygılarımla...
Ben bu mesajdan, bu sporcunun listeden çıkartılacağını anlıyorum. Doğru olan da budur. Tıpkı Çeşme turnuvasında yapıldığı gibi. Aksi, satranç sporuna yakışmaz.
Benim düşüncelerim bireysel olarak beni bağlar.
Kurum adına bir açıklama yapma yetkim ve hedefim yoktur.
Bu neden anlaşılmıyor?

Benim suskun kalamayacağım bir olaydır.

Üstelik 1 numaralı tanık iken...

38 yıldır camianın içinde bir insan olarak, öğretmen olarak, antrenör olarak, fahri kurul üyesi olarak, bir satranç emekçisi olarak,

M. Aşkın TAŞAN (MATRANÇ) olarak...


Kendi kimliğimle!

Kendi özgür iradem ile!

Lütfen, benim bir kimliğim, bir düşüncem, bir iradem ve bir vicdanım var.

Bunu anlayın artık!

Saygılarımla.
Takımı bu konuyu araştırmamıştır diye düşünüyorum.

Her şeye rağmen, listede çıktığına göre TSF tarafından bir sorun olmadığı anlaşılıyor.
M.BACHANA konusunda bir üyemizin;

(22-07-2015, 18:48)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]
(22-07-2015, 18:19)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ][color=#0000CD]
Değerli üye,

Kendisi ve toplumca şike-ler yaptığı bilinen bu sözde sporcu için (bakın buna ÇAKMA SPORCU diyebiliriz) biz hükmümüzü verdik.

TSF ya da başka bir kurum, eğer ki bu hükme aykırılık teşkil edecek bir yaklaşımı olur ise o kurumların spor, satranç ve yönetim anlayışlarından şüphe duyarım.[/color]

Bu kadar açıktır bu söylemim.
Kimi hedef alırsa da alsın.

Selam ve saygılarımla...
Ben bu mesajdan, bu sporcunun listeden çıkartılacağını anlıyorum. Doğru olan da budur. Tıpkı Çeşme turnuvasında yapıldığı gibi. Aksi, satranç sporuna yakışmaz.

Şeklindeki yorumu üzerine söz konusu yabancı uyruklu kişinin yarışma takım listelerinden çıkartılacağı yönünde bir ifadesi dikkatimi çekmiştir.
Bu ifadenin kendi tahmini ya da varsa eğer bir bilgi kaynağına dayandığını ancak tahmin edebilirim.
Listelerden çıkarılması konusunda bir ön bilgiye sahip değilim.
Konu ile ilgili olarak da şu ana kadar bana herhangi bir kurumdan ya da kişiden haber gelmemiştir.

Değerli camiamızın bilgilerine sunulur.

SAYGILARIMLA.
Aşkın Bey, bu forumda bir kurul üyesi olarak TSF'ye en yakın isim olan siz dahi TSF'nin bu konuda gereğini yapması gerektiğini yazıyorsanız bu konuda başka bir görüş ortaya çıkmayacaktır. O mesajdaki kastım budur.
(22-07-2015, 20:25)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Aşkın Bey, bu forumda bir kurul üyesi olarak TSF'ye en yakın isim olan siz dahi TSF'nin bu konuda gereğini yapması gerektiğini yazıyorsanız bu konuda başka bir görüş ortaya çıkmayacaktır. O mesajdaki kastım budur.

Biliyorum değerli üye.

Kastınızı anladım. Anlaşılır ve net!
...
Ben anlamamakta ısrar edenlere ne yazık ki;

[size=x-large]A[/size] harfinin A harfinden başka bir harf olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
Morchiashvili hakkında herhangi bir disiplin kurulu kararı görünmüyor. Takım listesinde yer aldığına göre TSF tarafından lisans işlemlerinin de onaylanmış olması gerekir. Lisansı olan ve hakkında herhangi bir disiplin kararı, tedbir olmayan bir sporcu nasıl oynatılmayacak merak ediyorum?

Bu saatten sonra alınacak bir karar sadece ilgili takımı zor durumda bırakacaktır. TSF tarafından rica edilerek takımı tarafından oynatılmaması gibi bir yola gidilebilir. Takımın listesine baktığımda küme düşmeme mücadelesi yapması muhtemel bir takımdan bunu istemek, herhangi bir yasal yöntem olmadan federasyonun takım üzerinde etki yapmasını sağlamak da doğru değil. Kulüpler ve federasyonlar bu tip ilişkiler içinde olmamalıdır.

Oyuncunun takımı bu durumdan haberdar olmayabilir. Ya da federasyon tarafından bir ceza uygulamasına gidilmediği için, oyuncularının suçsuz olduğunu düşünüyor olabilir.

Bu oyuncunun durumu ile ilgili bugüne kadar federasyona bir başvuru yapılıp yapılmadığını bilen varsa yazmalıdır. Yapılmamışsa, burada her yazılandan nem kapan yönetimin hiç bir adım atmaması düşündürücüdür.
Enis Bilyap hocamız yerinde ve cesur bir karar almıştır.
Dilerim bu karar, temiz satranç adına diğer kişi ve kurumlara örnek olur.
Böylesi bir yaptırımın uygulanmış olması emsal niteliğindedir.
Şundan dolayı mutluyum ki bu başlıkta yazan istisnasız herkes aynı görüşü paylaşıyor.
Şimdi irade gösterme sırası kurumlara gelmiştir.
Hafta bitti ve bu konuda bir haber alamadık. Süreci biraz daha ayrıntılı yazıp forumu takip edenleri aydınlatmakta fayda olabilir.

Enis Bilyap bu başlığı açtığı gün birşeyler karaladım, sonra mesajımı değiştirdim ve mesajımın silinmesini istedim. (O gün yazdığım mesaj isteğim üzerine silinmiş) Mesajımın silinmesini istedim çünkü artık sözün bittiği yerdi. Şike yaptığını TSF Eğitim Kurulu Başkanı'na itiraf ettiği bu forumda bizzat TSF Eğitim Kurulu Başkanı Aşkın Taşan tarafından yazılmıştı ve ben gerek iyi bir Galatasaray'lı (şike sürecine adı karışmayan tek büyük kulübümüz), gerekse Türk satranççıların emeklerinin gasp edilmesini kabul edemeyen bir satranççı olarak o günkü duruşmama gitmek için yola çıkmadan kahvaltı etmek yerine, oturup şike yaptığını itiraf ettiği belirtilen kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmak için dilekçe hazırladım.

Daha sonra şikenin medyatik bir suç haline geldiği ve TSF'nin şike yaptığını itiraf eden birisini hala ülkemizde turnuvalarda oynattığının ulusal basında haber olup, satrancın zarar görebileceğini düşünerek TSF'yi aradım. Belki bu kişi zaten turnuvadan çıkartılacaktır, boşu boşuna Türk satrancının adı şike ile anılmasın diye düşündüm. Görüştüğüm kişi (kendisi aynı zamanda bir hukukçu), bir kulübün bu sporcuyu takımında oynatmak istediğini ve bu sebeple durumunu federasyona sorduğunu, "danışmanların" 1 sene geçtiği için oynamasında bir sorun olmadığını yönetime ilettiklerini söyledi. Ancak, Çeşme turnuvası hakkında detaylı bilgisi olmadığını, benim için çok aciliyeti yoksa birkaç gün beklememi ve durumu araştıracağını söyledi. Sonrası hepimizin malumu, bu kişi Çeşme turnuvasının listesinden çıkartıldı.

Benim aklımda 2 soru var;
1- 1 yıl geçmesi nedir, niye böyle bir süre koyulmuş ve kim, neye göre bu süreyi belirlemiştir?
2- Bu süreyi belirleyen "danışman/lar" kimdir? Kim olduklarını ben gerçekten bilmiyorum ama yanlış bir danışmanlık hizmeti sunduklarını düşünüyorum.


Yani, Yakup Bey'in mesajındaki gibi takımın bu konuyu araştırmadığı düşüncesi doğru değil. Erşan Bey'in mesajına gelince, bu saatten sonra bu kişiyi oynatmamak takıma zarar verir düşüncesine katılıyorum. Ancak, bunu aşmanın da bir yolu vardır, o da takıma, özel durumdaki bu sporcu listeden çıkartıldığı için yeni sporcu bildirmesi için özel bir süre vermektir ve bu çeşitli branşlarda uygulanan popüler bir yöntemdir. Örnek olarak aklıma ilk gelen, dünyanın en iyi Amerikalı kadın basketbolcusu Diana Taurasi'nin doping cezası, Hacettepe'deki bir çalışanın usul hatası sebebiyle kaldırılmak zorunda kalınınca, Fenerbahçe'ye transfer süresi ve yabancı sporcu transfer hakkı bitmesine rağmen yeni sporcu getirmesi için süre verilmesidir.

Diğer bir konu ise, daha önce bu konu tartışılırken Aşkın Bey bu kişiye TSF'nin ceza veremeyeceğini ileri sürmüştü. Ben ise TSF'nin bu kişiye rahatlıkla ceza verebileceğini, tek tartışma noktasının bu sporcunun TSF lisansı olmaması sebebiyle TSF ile resmi bir bağı olmadığı düşünülebileceğidir ancak bunun uluslararası hukuk uygulamalarınca doğru bir yaklaşım olmayacağını belirtmiştim. Şimdi, kafalarda ufak da olsa soru işaretine sebep olabilecek lisans sorunu da ortadan kalktı. O zaman TSF ile bir bağı yoktu, lisansını yeni çıkardığı için ceza verilemez derseniz size hak veririm, ki bu görüşü meşhur Beyazkale-Cemil Gülbaş hukuksuzluğunun yaşandığı dönemde takımımızda bulunan Elisabeth Paehtz ve aynı durumdaki diğer kadın sporcular için ben de üzerine basa basa dile getirmiştim ancak, değişen birşey olmamış ve TSF tarafından bu sporcular tedbirli olarak TSF Disiplin Kurulu'na sevkedilmiş ve savunmaları istenmiş, sonrasında diyalog yoluna gidilerek sporcuların (bugünlerdeki moda tabirle ÇAKMA) bir özür mektubu yazmalarıyla bu konu diyalog ile tatlıya bağlanmıştı.

Netice olarak;
1- Şike yaptığını TSF Eğitim Kurulu Başkanı'na itiraf ettiği bizzat TSF Eğitim Kurulu Başkanı tarafından yazılı olarak beyan edilen bu kişiye Türkiye'de satranç oynatılmamalıdır.
2- Bu kişiye TSF tarafından gerekli ceza verilmelidir. Bunun önünde hiç bir engel yoktu, olduğu düşünülüyorsa da lisans ile ortadan kalktı. Ayrıca şikenin 6222 Sayılı Kanun'da düzenlenmiş bir SUÇ (teknik terim olarak) olduğu ve ağır cezalar öngörüldüğü unutulmamalıdır.
3- Sporcunun takımının mağdur olmaması için bu takıma bu özel durum karşısında özel izin ile yeni bir sporcu transfer etmesi için süre verilebilir.

Özetin özeti; şike yaptığını itiraf eden kişinin ülkemize gelip, hem de dalga geçer gibi en üst ligde satranç oynamasını satranç camiası kabullenemiyor.
Adam yapmış.

TSF bir şey yapmamış.

Konuşup durmayalım.

Satranç kültürü.... mesele bu... mutfak değil.
(25-07-2015, 10:57)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Adam yapmış.

TSF bir şey yapmamış.

Konuşup durmayalım.

Satranç kültürü.... mesele bu... mutfak değil.
Yakup Bey, TSF bu kişiyi şimdiye dek turnuvalara almamanınn dışında resmi birşey yapmamış, doğrudur.

Bence önemli olan şu ana kadar resmi birşey yapılmaması değil, şu andan itibaren birşey yapılması. TSF, ülkemize gelip şike yaptığını kendi kurullarından birinin başkanına itiraf eden bir kişinin gelip de dalga geçer gibi ülkemizin en üst liginde oynamasına izin vermemelidir. "TSF birşey yapmamış. Konuşup durmayalım." ne demektir? Siz bu durumu kabullenebiliyorsanız çok şaşırırım, ayrıca Türk satrancı adına emek vermiş bir kişiye yakıştıramam.
Sayfalar: 1 2