Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: TUŞE
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
2. Ilhan Sezer Anı turnuvasına katılmıştım geçenlerde. 1. Tur kaybettim. Satrançcının bahanesi çoktur. 2. Turu oynuyoruz. Rakip biraz sıkışık bir konumda. Bu konumda iken bir taşı tuttu, kaldırdı bir kareye koydu elini bırakmadan taşı geriye eski karesine taşıdı. Insan herkesi kendi gibi düşünüyor. Bekliyorum ki o taşı oynasın. Bir iki dakika sonra başka taşı oynadı. İtiraz ettim. "Ben dokunmadım diğer taşa" demesin mi. Maçı seyreden biri vardı "siz görmediniz mi" dedim. Sanırım diğer oyuncunun arkadaşıydı. Mırın kırın etti "anlık bir şeydi" gibi bir gerekçe öne sürdü. Hakem çağırdım ama yapacak bir şey yok. Üstüne bir de "Yalan mı söylüyorum demez mi" Sanki ben yalan söylüyorum. Bu lafa çok kızdım.

Dün akşam 2016 Türkiye Kupasının Kaydına bakıyordum akşam. Ali Ekber Doğan diye bir oyuncu kameralar çekerken ve rakibi Kıvanç Haznedaroğlu masada değilken Vezirini Tutuyor oynuyor ama elinden bırakmadan bir iki saniye durup geri eski yerine alıyor. İşlem DGT Board üzerinde olduğu için Hamle yayında yapılmış gibi de görünüyor o an. Sonra yayın başka masaya geçiyor ve öğreniyoruzki Ali Ekber Doğan şahını oynamış.

Yorum yapmıyorum. Ama bu kişi ile herhangi bir turnuvada oynamak istemezdim.
(05-02-2016, 10:34)haliltaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]2. Ilhan Sezer Anı turnuvasına katılmıştım geçenlerde. 1. Tur kaybettim. Satrançcının bahanesi çoktur. 2. Turu oynuyoruz. Rakip biraz sıkışık bir konumda. Bu konumda iken bir taşı tuttu, kaldırdı bir kareye koydu elini bırakmadan taşı geriye eski karesine taşıdı. Insan herkesi kendi gibi düşünüyor. Bekliyorum ki o taşı oynasın. Bir iki dakika sonra başka taşı oynadı. İtiraz ettim. "Ben dokunmadım diğer taşa" demesin mi. Maçı seyreden biri vardı "siz görmediniz mi" dedim. Sanırım diğer oyuncunun arkadaşıydı. Mırın kırın etti "anlık bir şeydi" gibi bir gerekçe öne sürdü. Hakem çağırdım ama yapacak bir şey yok. Üstüne bir de "Yalan mı söylüyorum demez mi" Sanki ben yalan söylüyorum. Bu lafa çok kızdım.

Dün akşam 2016 Türkiye Kupasının Kaydına bakıyordum akşam. Ali Ekber Doğan diye bir oyuncu kameralar çekerken ve rakibi Kıvanç Haznedaroğlu masada değilken Vezirini Tutuyor oynuyor ama elinden bırakmadan bir iki saniye durup geri eski yerine alıyor. İşlem DGT Board üzerinde olduğu için Hamle yayında yapılmış gibi de görünüyor o an. Sonra yayın başka masaya geçiyor ve öğreniyoruzki Ali Ekber Doğan şahını oynamış.

Yorum yapmıyorum. Ama bu kişi ile herhangi bir turnuvada oynamak istemezdim.

2. İlhan Sezer anı turnuvasında sizinle aynı salondaydık sanırım. Maçım devam ettiğinden, olayı görmedim ama hatırladığım kadarıyla "Ben yalan söyleyecek biri değilim" gibi bir cümleyle sesini yükseltmişti rakibiniz. Açıkçası uzaktan komik görünüyordu. Her neyse..

İşte bu davranışlar hep hırstan. Sonuç odaklı olmamızdan. Ve en kötüsü, össaygımızın az olmasından. Utanmıyoruz kendimizden. Sonunda 1 puan yazacak belki ama içimizdeki adalet duygusu bizi rahatsız ediyor olmalı böyle durumlarda. 

Umarım kendimize hayran değil ama kendimize saygı duyan, başkaları tarafından da saygıdeğer bulunan bireyler oluruz.
Bu foruma oyunun diğer tarafı üye olsaydı "Rakibim oyunu kazanma hırsıyla bir anda hiç dokunmadığım bir taşa dokunduğumu iddia etti!" diye yazabilirdi. Niye durup dururken alakasız bir taşa dokunduğunu iddia etsin diye düşünenler olabilir. Ben de bu şekilde düşünürdüm eskiden ama benim başıma geldi.Böyle rakipler de çıkıyor:

Hızlı satranç turnuvasında kale üstünken rakibimin hakemi çağırıp alakasız bir taşa dokunduğumu iddia etmesi sonucu bozulan konsantrasyonla kaleyi uyuyup kayıp duruma düştüm. Rakibim hatasını anlayıp pişman olmuş olacak ki, kazanç konumda terk etti. Napıyım ben buradan alacağım puanı, alacağım 7-8 ELO'yu dedim ve hakeme sonucu kendi aleyhime 1-0 yazdırdım. Sonra durum başhakeme anlatılmış. Ben de kısa bir konuşmadan sonra nasıl yapıyorsanız yapın, ben her sonuca onay veriyorum, buradan alınacak 1 puan için konuşmaya deymez dedim ve gittim. Aleyhime 1-0 olan sonucu beraberlik olarak değiştirmişler.

Rakibimin hatasını anlayıp pişman olduğunu düşünmüştüm ama kısa bir süre sonra aynı rakiple yıldırım turnuvasında oynadık. Son saniyelerde rakibimden yine bir dokundun, oynayacaksın sesi yükseldi ve yine dağılan konsatrasyon ile saatimde 2-3 saniye kala o hamlede kural dışı hamle yaptım ve kaybettim.

1-2 hafta sonra aynı rakiple yine bir yıldırım turnuvasında eşlendirildik. Bu turnuvanın başhakemi ilk anlattığım hızlı satranç turnuvasındaki başhakemdi. Olayı hatırlattım, aynı sporcunun geçen turnuvada da arıza çıkarttığını söyledim ve başhakemden maçımızı izlemesini rica ettim. 2-3 dk sürmedi ve turun en kısa süren oyununda rakibimi mat ederek kalktım. Başhakemin "Çok kötü oynuyormuş bu, daha önce nasıl kaybettin sen buna?" sorusu aslında herşeyi özetliyordu.

Bu sebeplerle şahit olmadığım bir durum hakkında yorum yapmayacağım.

Bu başlıkta asıl belirtmek istediğim boardlarda çeşitli hatalar meydana gelebiliyorken bir sporcunun ismini olumsuz bir örnekte buraya yazarak onu hedef göstermenin yanlış olduğudur. Kendi koydukları forum kurallarına aykırılıklar konusunda kılını kıpırdatmayan forum yönetimi umarım bu kez gerekli adımı atıp, sporcunun ismini kaldırırlar.
(05-02-2016, 12:25)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ][...]

Bu başlıkta asıl belirtmek istediğim boardlarda çeşitli hatalar meydana gelebiliyorken bir sporcunun ismini olumsuz bir örnekte buraya yazarak onu hedef göstermenin yanlış olduğudur. Kendi koydukları forum kurallarına aykırılıklar konusunda kılını kıpırdatmayan forum yönetimi umarım bu kez gerekli adımı atıp, sporcunun ismini kaldırırlar.

Sanırım yazımı okumadınız. ya da anlamak işinize gelmedi. O an canlı veya sonra benim gibi kayıtlı Video kaydını izleyen herkes o sporcunun ne yaptığını gördü zaten. İsterseniz sizde turun videosunu izleyip görebilirsiniz. Video sadece board hareketlerini göstermiyor. Yayında sporcunun taşı tutup oynadığı ve geri koyduğu net bir biçimde görünüyor.
Bir oyuncu boardda oynarken çeşitli hatalar yapabilir ve bu da boardların yapısı gereği yayına yansır. Bir kural ihlali varsa bunun yaptırımı kurallarda bellidir ve uygulanmalıdır. Ancak, burada sporcuyu hedef göstermek doğru değildir! Bu sefer anlayabildiniz mi? Açık ve net mi?
(05-02-2016, 13:49)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Bir oyuncu boardda oynarken çeşitli hatalar yapabilir ve bu da boardların yapısı gereği yayına yansır. Bir kural ihlali varsa bunun yaptırımı kurallarda bellidir ve uygulanmalıdır. Ancak, burada sporcuyu hedef göstermek doğru değildir! Bu sefer anlayabildiniz mi? Açık ve net mi?

Anlamamakta ısrar etmenizi anlayamıyorum. Hem board, hem de tv yayını aynı anda yayında. Goruntude ( board yayınında hata var diyelim) , Ali Ekber veziri alıyor, d7 'ye götürüyor ama bırakmıyor. işin ilginci canlı yayında herkes bunu görüyor. tabi masada Kıvanç yok, hakem de buyuk ihtimal baska maçlara bakıyor.  Sonra 10 dakika sonra baska bir tası oynuyor.

canlı yayını izle zahmetinde bulunursanız, 
http://tk2016.tsf.org.tr/tr/canli-yayin 2 saatin 28. dakikasından itibaren bir zahmet 2.42'ye kadar izleyin. (9.tur)

Yani burada bu oyuncuda iyi niyetli, stresli bunar bahane değil. 

Tüm satrançsever oyuncular için de söylememiz gerek bu forumu okuyan genci yaşlısı, satranç sever arkadaşlar varsa, burada siyah oyuncunun yaptığı kesinlikle etik değil ve siyah oyuncuyu kesinlikle örnek almasınlar. Facebook'da da kendisi yazmıs, Mert macında da 3 kere beraber önermiş. 
Bu da etik yönden , satranc kültürünü aldıysanız yanlış bir durumdur. rakibiniz berabere teklif etmeden 2'den fazla beraberlik teklifinde bir art niyet düşünülebilir.
(05-02-2016, 11:48)thebestloser Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]İşte bu davranışlar hep hırstan. Sonuç odaklı olmamızdan. Ve en kötüsü, össaygımızın az olmasından.

Katılıyorum.
Oyuncu canlı yayında olmasına rağmen bu durumu psikolojik bir nedenle unutmuş ve belki kendisinin de hiç istemeyeceği bir durum yaratmış.

GALİBA EN BÜYÜK CEZA ŞU ANDA İÇİNDE BULUNDUĞU BU DURUMDUR.

Talihsizlik...
(05-02-2016, 13:49)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Bir oyuncu boardda oynarken çeşitli hatalar yapabilir ve bu da boardların yapısı gereği yayına yansır. Bir kural ihlali varsa bunun yaptırımı kurallarda bellidir ve uygulanmalıdır. Ancak, burada sporcuyu hedef göstermek doğru değildir! Bu sefer anlayabildiniz mi? Açık ve net mi?

Hala okumadan yazıyorsunuz. sadece Board'dan "Vezirini Tutuyor oynuyor ama elinden bırakmadan bir iki saniye durup geri eski yerine alıyor." gibi bir şeyi nasıl anlayabiliirim. Hem bahsedilen videoyu izlememişsiniz hem de buraya yazdığımı okuma zahmetine katlanmıyorsunuz. Tek ölçütünüz oyunucun adının yazılmış olması. Dikkat ederseniz ilk anlattığım benim başıma gelen olayda oyuncu adı vermedim. İki kişi arasında yaşanan bir olaydı ve üçüncü kişide dediğim gibi "Anlık bir şeydi" diyen biriydi. Oysa ikinci anlattığımda olan olayda kamera görüntüsü vardı diyorum.

Buyrun izleyin sizin için o bölümü kestim. Belki şimdi anlarsınız. Açık ve net.

Ben böyle birşey yapmadı yada görüntüsü yok demiyorum. Sporcu yapmaması gereken bir hata yapmıştır. Bu hatası kurallara aykırıdır. Yaptırımı da kurallarda bellidir diyorum. Kurallardaki yaptırımın dışına çıkarak bir sporcuyu kamuoyunda hedef göstermek yanlıştır diyorum.

Bu davranışın bir cezası vardır. Uygulanıp uygulanmaması başka bir konudur, kuralların öngördüğü yaptırım haricinde afişe etmek, hedef göstermek yanlıştır! Yoksa belki de tekrar düşünürken vezire dokunduğunu unutan bir sporcuyu afişe etmek ile başlayıp, açlıktan ekmek çalan çocuğu "Taksim'de sallandırmak lazım"a doğru gideriz.
Benim bildiğim kadarı ile böyle bir davranışın cezası ancak o anda görülmesi, hakem'e bildirilmesi ve oyunucun bunu kabuletmesi veya tanıklarla desteklenmesi ile mümkün ve Hükmen kayıptır. Bırakın maçın bitmesini aradan hamle geçtikten sonra bile yapılabilecek bir şey yoktur.

Bunun dışında bu bir haber değeri taşır. Sizin mantığınız ile gidersek her kural dışı olayı yapan kişinin adını söylemek kişinin afişe edilip hedef gösterilmesi anlamına gelir.

Basit bir soru
Bu olay GM seviyesindeki bir turnuvda olsa örneğin Anand böyle bir şey yapsa bu haber yapılmaz, forumlarda ismi yazılmaz mıydı? O yüzden afişe etmek, hedef göstermek gibi tanımlamarınızı kabul etmiyorum.

"Vezire dokunmak" videoyu izleyip de hala dokunmak diyorsanız diyecek bir şeyim yok. TDK sözlükten dokunmanın anlamına bakabilirsiniz.
(05-02-2016, 15:05)haliltaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Benim bildiğim kadarı ile böyle bir davranışın cezası ancak o anda görülmesi, hakem'e bildirilmesi ve oyunucun bunu kabuletmesi veya tanıklarla desteklenmesi ile mümkün ve Hükmen kayıptır. Bırakın maçın bitmesini aradan hamle geçtikten sonra bile yapılabilecek bir şey yoktur.

Bunun dışında bu bir haber değeri taşır. Sizin mantığınız ile gidersek her kural dışı olayı yapan kişinin adını söylemek kişinin afişe edilip hedef gösterilmesi anlamına gelir.

Basit bir soru
Bu olay GM seviyesindeki bir turnuvda olsa örneğin Anand böyle bir şey yapsa bu haber yapılmaz, forumlarda ismi yazılmaz mıydı? O yüzden afişe etmek, hedef göstermek gibi tanımlamarınızı kabul etmiyorum.

"Vezire dokunmak" videoyu izleyip de hala dokunmak diyorsanız diyecek bir şeyim yok. TDK sözlükten dokunmanın anlamına bakabilirsiniz.

Bu yorumdan sonra anladım ki, sizin satranç bilginiz bu detayları konuşmaya yetmiyor. Ama lütfen bu yazdığımı saldırgan bir yazı olarak değil, bir durum tespiti olarak görün. Bu normal bir durum. Benim de bilgilerim birçok kişiye göre eksiktir. Hata sizde değil, bende. Benim uzatmamam gerekirmiş. 

Veziri 10 kere bir yere götürüp, oralarda bekletip taşa teması kesilmeksizin ilk yerine geri koysa bile "dokunduğu" taşı oynamasına ilişkin kural uygulanır. Bunu açıklamak durumunda kaldığım bir kişiyle daha fazla yazışmayacağım. İlk paragraf zaten yanlış ama o daha ileri seviye olduğu için açıklamaya çalışmayacağım. İyi günler dilerim.
(05-02-2016, 15:05)haliltaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Benim bildiğim kadarı ile böyle bir davranışın cezası ancak o anda görülmesi, hakem'e bildirilmesi ve oyunucun bunu kabuletmesi veya tanıklarla desteklenmesi ile mümkün ve Hükmen kayıptır. Bırakın maçın bitmesini aradan hamle geçtikten sonra bile yapılabilecek bir şey yoktur.

Bunun dışında bu bir haber değeri taşır. Sizin mantığınız ile gidersek her kural dışı olayı yapan kişinin adını söylemek kişinin afişe edilip hedef gösterilmesi anlamına gelir.

Basit bir soru
Bu olay GM seviyesindeki bir turnuvda olsa örneğin Anand böyle bir şey yapsa bu haber yapılmaz, forumlarda ismi yazılmaz mıydı? O yüzden afişe etmek, hedef göstermek gibi tanımlamarınızı kabul etmiyorum.

"Vezire dokunmak" videoyu izleyip de hala dokunmak diyorsanız diyecek bir şeyim yok. TDK sözlükten dokunmanın anlamına bakabilirsiniz.
Tanıklarla desteklenmesinin bir önemi yok hocam. ya hakem görecek ya da tuse yapan oyuncu kabul edecek. Mesela bu macta Kıvanc masada olsa ve görse, sonra rakibinin hamlesini yapmasını beklese ve rakibi de yine baska tas ile bir hamle yapsa, Kıvanc hakemi cağırsa bile hakem rakibe soracak rakibin insafına kalmış diye biliyorum.
(05-02-2016, 19:07)H Mustafa Demir Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Tanıklarla desteklenmesinin bir önemi yok hocam. ya hakem görecek ya da tuse yapan oyuncu kabul edecek. Mesela bu macta Kıvanc masada olsa ve görse, sonra rakibinin hamlesini yapmasını beklese ve rakibi de yine baska tas ile bir hamle yapsa, Kıvanc hakemi cağırsa bile hakem rakibe soracak rakibin insafına kalmış diye biliyorum.

FIDE Satranç Kuralları 12.7'ye göre kurallara aykırı bir durumu gören birisi hakemi bundan haberdar edebilir. Dolayısıyla görenlerin tanıklığı da dinlenir.

Kaldı ki rakip sporcu hakeme bir başvuru yapsaydı yada hakem video canlı yayınından görseydi, bu video canlı yayınının dahi delili olarak kabul edilmesi gerekir.
Afişe etmek, herkesin görmediği bir durumu görünür hale getirmek anlamındadır diye düşünüyorum.
(06-02-2016, 10:41)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Afişe etmek, herkesin görmediği bir durumu görünür hale getirmek anlamındadır diye düşünüyorum.

2. İlhan Arif Sezer turnuvasının 2. turunda Halil Taş'ın rakibinin kim olduğuna bakmak 1 dakika bile sürmüyor. O zaman bu bir afişedir mi diyorsunuz.

Aynı şekilde canlı video yayınının sadece yayının o bölümünü izleyenlerle sınırlı kalan bu durumu forum aracılığıyla daha geniş çevrelere yaymak da Afişe etmektir (dile düşürmek, reklam etmek) diye düşünüyorum. Bu sebeplerle daha sınırlı bir çevrede kalan durumu daha geniş kitlelere yaymanın, dün bu konuda konuştuğum bir arkadaşımızın tabiri ile "linç etmenin" yanlış olduğunu düşünüyorum.
Evet bunu kastettim. Bu bir afişe etme durumudur, bence doğru değildir.
Bu arada artık organizasyondaki görevim tamamlandığına göre bir açıklama yapmam şart oldu.

Üçüncü kişilerin hakkımda "Müdahale etmek zorundayım" dediğimi konuştuğunu duydum. Önalmak adına açıklığa kavuşturayım: doğrusu "eleştirmek zorundayım" olacaktı. Müdahale yetkimiz olmadığını biliyordum. Hamle tamamlandıysa, yapacak bir şey yoktur. O akşam, konuştuğum ve en zayıflarının ben olduğum oyuncuların hepsi bu konuda müdahale edilmesinin gerektiğini düşünüyordu. Belki de FIDE Kurallarında eksik ve tartışılması gereken bir konudur bu.

Olayla ilgili sadece şunu söyleyeyim: Hepimiz hata yapıyoruz. Satranç dışında, hayatta, dokunduğum taşı oynamamaktan daha kötülerini yaptım, özür de dilemekten çekinmedim. İki dakikalık bir özür, büyük takdir toplar, böyle tartışmaların önüne geçer, konuyu da herkese unuttururdu. Başka bir şey söylemeyeceğim bu konuda.

Selim Gürcan, SatrançOkulu Facebook grubunda bunu sertçe dile getirerek yanlış yapmadı, böyle bir şey haberdir.  Sonuçta turnuvada iddialı iki oyuncu, birisi de turnuvanın tek büyükustası. Haberin tonunu ve yazışmayı onaylamıyorum ama neden yapıldı diye sormak da doğru bir yaklaşım değil.
(05-02-2016, 19:50)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]
(05-02-2016, 19:07)H Mustafa Demir Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Tanıklarla desteklenmesinin bir önemi yok hocam. ya hakem görecek ya da tuse yapan oyuncu kabul edecek. Mesela bu macta Kıvanc masada olsa ve görse, sonra rakibinin hamlesini yapmasını beklese ve rakibi de yine baska tas ile bir hamle yapsa, Kıvanc hakemi cağırsa bile hakem rakibe soracak rakibin insafına kalmış diye biliyorum.

FIDE Satranç Kuralları 12.7'ye göre kurallara aykırı bir durumu gören birisi hakemi bundan haberdar edebilir. Dolayısıyla görenlerin tanıklığı da dinlenir.

Kaldı ki rakip sporcu hakeme bir başvuru yapsaydı yada hakem video canlı yayınından görseydi, bu video canlı yayınının dahi delili olarak kabul edilmesi gerekir.

irregularite den kasıt , büyük ihtimal imkansız bir konumun varlığıdır. ki böyle olsa bile dediğiniz gibi kişi hakeme haber verebilir. Lakin adam tasa dokundu oynamadı diye hakeme soyleseniz bile olayı ne hakem gördü, ne de rakip oyuncu.  hakem gidip de bak su 3 kişi senin tasa dokunduğu soyluyor , dokundun mu dokunmadın mı bile dese büyük olay çıkar. oyuncu diyecek ki bunlar kasıtlı böyle yaptı dikkatimi dağıtmak için der. 
Satranc kuralları olayın en kötüsünün olmasını engellemek ve etik kurallar üzerine kuruludur. Velev ki rakibimiz etik kurallardan bihaber birisi olsun. Tasa dokunsun gayet de d7 götürsün ama tası bırakmasın. Rakip bile masada olsun, rakibinin hamlesini tamamlamasını beklesin. Rakip yaptığı tuseden ötürü veziri kaybediyor diyelim. O sırada hakem bunu görmemiş olsun.  Rakip oyuncu hamlesini yapar, baska tas oynar. Oteki oyuncu saati durdurur. Hakeme anlatır, su tasa dokundu ama baskasını oynadı. Hakemin tek muhattabı öteki oyuncudur. Bu tasa dokundun mu dokunmadın mı? Rakibin cevabına göre karar verilir ve bu karar mekanizması çok nettir. Yok yandan 10 kişi geldi sahit oldu, yok video görüntüleri var hakemlere onlara bakar diye birsey satrançta yok. Burada da kimse baska sporları örnek vermesin, futbolda bakılmıyor, basketbolda bakılıyor. Satrançta da bakılmıyor. 
Peki böyle bir durum varlığında hakem ne yapabilir oyuncu olayı kabul etmediyse artık bu maç üzerinde diğerlerine göre daha dikkatli şekilde takibini yapar. Özünde olay 'Fair Play' ve Etik Kurallara uymak ile ilgili.
Üniversite yıllarımda katıldığım Ege Üniversitesi'nin geleneksel turnuvasında Ekber ve İsmail Çalışkan bir kale finali oynamıştı ve hakemin İsmail aleyhine yanlış bir kararı olmuştu. Berabere bitmesi gereken maçı yanlış karar sonucunda İsmail süreden kaybetmişti diye hatırlıyorum. İsmail bu konuyu Satranç Okulu forumunda tartışmaya açmıştı ve söz konusu oyunu izleyen birisi olarak yorum yapmıştım. Satranç forumlarındaki maceram o zamanlar İsmail vasıtasıyla başlamıştı. (Bazılarınızın İsmail'in kulaklarını çınlattığını duyar gibiyim Smile ) 

Bugün bana söylenene göre muhalefetin adayı da belli olmuş. Malumunuz seçim döneminde buralar çok karışacaktır, bir sürü kim olduğu belirsiz hesap ortalıkta cirit atacaktır ve seçim dönemlerinde daha önce de şahit olduğumuz üzere sahte kimlikleri ile hakaretler, küfürler bile edeceklerdir. Bu ve benzer sebeplerle yine bir Ekber konusu ile seçim sonuna kadar forumda yazmaya ara verme kararı aldım. Yazışırken istemeden kırdıklarım varsa affola, hakkınızı helal edin.



(07-02-2016, 21:45)Ozgur_Akman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Selim Gürcan, SatrançOkulu Facebook grubunda bunu sertçe dile getirerek yanlış yapmadı, böyle bir şey haberdir.  Sonuçta turnuvada iddialı iki oyuncu, birisi de turnuvanın tek büyükustası. Haberin tonunu ve yazışmayı onaylamıyorum ama neden yapıldı diye sormak da doğru bir yaklaşım değil.

Bu olayın haber değeri taşıdığına katılıyorum. Facebook kullanmadığım için Selim Abinin bu olayı nasıl dile getirdiğini bilmiyorum ama bu konudaki yılların tecrübesiyle gerçekten "haber" formatında yaptığını tahmin ediyorum. Ancak, bu forumda bu konunun ilk mesajının "haber" ile uzaktan yakından alakası olmadığı kanaatindeyim.
Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim..

Her spor dalında ne yazık ki takım ve sporcuların avantajlı ya da dezavantajlı oldukları durumlarda ortaya çıkardıkları, hiç kimsenin kabul edemeyeceği sportif olmayan bir yanı vardır. Bu bence herkeste var. Bu yanını bastıranlar sportif oyuncular oluyor. Bastıramayanlar malum birçok kişiyi çileden çıkarıyor.

Rakip taşı tuttu ama oynamadı. Ve ben bu taşa elimi bile sürmedim diyerek birde yalan söyledi. Olayda doğruyu iddia eden kişi biziz. Ama hakem olaya şahit olmamış. Civardaki sporcular da keza öyle. Ya da şahit olanlar da açıklama yapmaktan kaçınmış. E ne yapacağız? Ne yazık ki böylesi durumlarda yapabileceğimiz çok birşey yok. Rakip eğer gururuna, insanlığına ve ahlak anlayışına bu hareketini yediriyor ise diyecek bir söz yok. Varsın rakip aldığı 1 puan ile yetinsin. Biz ahlakımızı yitirmeyelim, yanlışı ifşa ederek takip eden nesile örnek olalım. Yoksa bu olayların ardı arkası kesilmez. Ne kadar önlemeye çalışırsan çalış, hile bir delik bulup oradan başını yine gösterir. Tek temennim bunların yaşanmaması.

Saygılarımla..
Sayfalar: 1 2