Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: İSD'nin Emektarı Vatan (Hacıefendioğlu) Abi ile bir söyleşi!
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Pek çoğumuz onu ''Vatan Abi'' olarak biliriz!Yıllarını satrançla geçirmiş bir isim, herhalde hiç kimse onun kadar satrancın oynandığı mekanda zaman geçirmemiştir:)

Beğenerek okuyacağınızı ümit ediyorum...


İbrahim Ethem Ay:

İSD ile ilk tanışmanız nasıl oldu bize bahseder misiniz?Kaç yılındaydı ve o zamanlar neler hissetmiştiniz?İSD nasıldı o zamanlar?

Vatan Hacıefendioğlu:

İstanbul Satranç Derneğinde 1964 yılının başında abimin aracılığıyla rahmetli Nevzat Süer'in girişimiyle çalışmaya başladım. Gençliğimin bu ilk yıllarında kendimi farklı bir ortamda hissetmiştim. Bir yandan ne olduğunu bilmediğim satrancı anlamaya diğer yandan ise İSD'nin ortamına ayak uydurmaya çalışıyordum. Çalışmaya başladığımın ilk zamanlarında İSD şimdiki ortamından biraz farklıydı. Çünkü o zamanlar satrancı bilen ve oynayan pek yoktu. Genellikle aristokratların bildiği ve onların İSD'ye gelerek oynadığı bir oyundu satranç.

aVRUFJS.jpg

İbrahim Ethem Ay:

O dönemdeki satranççılardan bahseder misiniz?O dönemki anılardan mesela?Sizden pek çok anı duymak istiyoruz, ilk İSD’ye geldiğiniz dönemdeki anılarınızdan söz eder misiniz?Nelere tanık oldunuz o ilk dönemde?

Vatan Hacıefendioğlu:

60'lı yıllardaki satranççıların daha yetenekli ve usta olduğunu söyleyebilirim. Buradan "günümüzdeki satranççıların yeteneksiz
olduğu" sonucunu çıkarmayalım. O zamanki satranççıların yeteneğinin temelinde mücadele gücünün üst düzeyde olduğunu gösterebiliriz. Ayrıca günümüzde satranç için kullanılan araçların(bilgisayar vs..) satranç tekniğini geliştirdiğini düşünürsek, o zamanlar bu olanaklar mevcut değildi. Buna rağmen oynanan oyunların daha teknik daha mücadeleci daha zevkli olduğunu söyleyebilirim.

Anılar konusunda biraz hafızamı yoklamam gerekiyo sanırım.. Dile kolay aradan yaklaşık 45 sene geçti. Aklıma geldikçe anılardan bahsederim…

İbrahim Ethem Ay:

İSD için neler değişti zamanla?Yani 64te işe başladınız, 70lerde neler oldu?Biraz bize 70lerde İSD'nin satrançtaki rolü üzerine düşüncelerinizi aktarabilir misiniz?Bu arada siz satrancı ne zaman öğrendiniz?

Vatan Hacıefendioğlu:

Satrancı 1965 yılında öğrendim. İlk başlarda satrancı oynayanları izleyerek birşeyler öğrenmeye çalıştım. Zamanla da değişik oyuncularla da oynayarak satrancımı oynayabilecek düzeye getirdim. İSD sırf 60 lı 70 yıllarda değil 1943'ten 1990'a kadar özel federasyonla birlikte gerek yurt içi gerekse de yurt dışında birçok yarışmalarda Türkiye'yi temsil eden oyuncu göndermiştir.70 yıllarda Türkiye, İran, Pakistan ülkeleri arasında üçlü dostluk maçları yapılırdı. Bu organizasyonları İSD gerçekleştirmişti. o yıllarda Nevzat Süer, İlhan Onat, Aktuğan Erözbek, İsmet İbrahimoğlu gibi aklıma gelen usta isimler İSD'yi satrançta önemli noktaya getirmişlerdir.

aVRVl8i.jpg


İbrahim Ethem Ay:

Aile yaşamınıza dönmek istiyorum biraz da, ailenizle geçen zamanınızdan kısaca bahseder misiniz? Çocuklarınızın satrançla arası nasıl mesela?

Vatan Hacıefendioğlu:

Aile yaşantımdan bahsedersem aileme fazla zaman ayıramadığımı söyleyebilirim(gülüyor) çünkü gerek haftalık gerek yıllık izinlerimi yapmadan bu süreleri İSD'de geçirmişimdir.
Hâlâ daha ailemden baskı gelmesine karşın hafta sonları da dahil olmak üzere İSD'de çalışmaktayım. Çocuklarımın 3'ü de satrancı biliyor. Çocuklarım satrancı bir hobi olarak oynamaktadırlar. Büyük oğlumun satrancı daha iyi oynadığını bana rakip olabileceğini de söyleyebilirim. Küçüklüğünde de katıldığı turnuvalarda çeşitli dereceleri bulunmaktadır.


İbrahim Ethem Ay:

Yıllarca İSD için emek verdiniz.Sizin gördüklerinizi sizin duyduklarınızı pek az kişi duymuştur.Birçok güzel anı biriktirdiniz.Ha deyince olmaz ama artık sabırsızlanıyoruz bir tanesini anlatır mısınız bu anılardan?


aVRVRz9.jpg


Vatan Hacıefendioğlu:

İSD'yi günümüze kadar 2'si Dünya Şampiyonu olmak üzere dünya çapında da tanınmış birçok usta ziyaret etmiştir. Bunlardan doktor Maksoy ve Anatoli Karpov'un ziyaretleri aklıma ilk gelenler.
1976 yılında ise Korchnoi derneğimizi ziyaret etmişti. Korchnoi'un bu ziyaretinde en dikkat çekici olan Türkiye Spor Yazarları Derneğinde 26 kişiye karşı Simültane oynamasıydı. Sonucunda ise 1 mağlubiyet 2 beraberlik dışında geri kalan oyunları kazanmasıydı.

Bunun yanı sıra şöyle bir anımdan bahsetmek istiyorum. 70'li yıllarda oyunlar 2 saat 40 hamle , 40 hamle 2.5 saat üzerinden oynanırdı. Bitmeyen oyunlar ertelenirdi. Ertelenen oyun ertesi gün hakemin ilan ettiği saatte başlardı. Bir turnuva da T.Ş. ile M.M. eşleşmesi vardı. Oyuncular oyunu 4 saat boyunca oynamışlardı. 4 saat sonunda oyun bitmediği için oyunculardan biri gizli hamleyi yaparak her iki taraf da notasyon kağıtlarını hakem zarfa koyup kendi ve oyuncular imzaladı ve bana teslim ettiler. Ertesi gün saat 18:00'de ertelenen oyunları başlattım. Ertelenen oyunlardan bu oyun hariç geri kalanı bitmişti. Bu oyun hala devam etmekteydi. Oyunun bitmemesi ve uzaması oyuncular üzerinde bir baskıya ve inatlaşmaya dönüşmüştü. Oyunculardan biri bir güzel hamle yapıyor, hamle sonrasında dışarı çıkıp gezip geliyor, karşı tarafın hamlesi sonrası tekrar düşünmeye başlıyordu.Böyle süregelen oyun devamında saat gece bir buçuk olmuştu. Baktım olacak gibi değil, oyuna müdahale etmek zorunda kaldım. Arkadaşlar da benim uykum geldi yatmaya gideceğim artık bu oyuna bir son verelim diyerekten oyunu berabere yapmışlardı(gülüyor)


İbrahim Ethem Ay:
Gerçekten hoş bir anıymış, bu da satrancın amatör oynanınca da güzel olabileceğini ispatlıyor bence!
Bir de İSD bir zamanlar kağıt oynanan içki içilen bir yer haline gelmiş doğru mu? Sonra nasıl satranca dönüş oldu?

Vatan Hacıefendioğlu:
İSD 70 yıllarının öncesinde kulüp statüsündeydi. Kulüp statüsünde olduğu için içerisinde American Bar bulunuyordu. Bundan dolayı burada içki içildiği doğrudur. Ancak 70’ten sonra dernek statüsüne geçmiştir ve içki içilmesi yasaklanmıştır. Kâğıt oyunlarında ise briç, bezik gibi benzer oyunlar oynanıyordu ve hala daha oynanmaktadır.

İbrahim Ethem Ay:
Bir de İSD binasında çıkan yangın var...Çok badireler atlatmış bu dernek..Biraz da o günlerden bahsedebilir misiniz?

Vatan Hacıefendioğlu:
İSD 80’li yılların başında (yanlış hatırlamıyorsam 1981 idi) Fransız Union binasında faaliyetini sürdürüyordu. Bir 19 Şubat akşamı kar fırtınası başlamıştı. O gece bilinmeyen bir nedenle binada yangın çıkmaya başladı. Bu yangın sonucunda dernek arşivinin bir bölümü yandı. Ayrıca yangın derneğe baya bir zarar verdi. Bu yangın sonucunda yaklaşık 4 ay dernek faaliyet dışında kaldı. Daha sonra yeni bir yer bulunarak dernek tekrar faaliyete geçti.

İbrahim Ethem Ay:
Ben İSD'ye bir kere geldim, 4-5 saat kaldım ve saatlerce anlatacak anı biriktirdim..Vefat eden bir satranççının ismi panoya asılmış, cenaze namazı şu gün şu saatte kılınacak yazıyor.Birisi geldi, aaa demek filanca ölmüş, yahu o daha çocuktu dedi.Bir de baktım 68 yaşındaymış rahmetli(gülüyor)
Satrancı neden oynadığımı o gün orada keşfettim, meğer yaşlanınca İSD'ye gelip arkadaşlarla(!) buluşup vakit geçirmek için öğrenmişim satrancı(gülüyor)
O dernekte ben birkaç saat içinde bu denli mutlu olduysam siz gerçekten huzurlu olmalısınız..Yanlış düşünmüyorum değil mi?İSD bambaşka bir yer..Benimkisi ilk görüşte aşk, sizinkisi ise yıllarca süren izdivaç...

aVRW5x0.jpg


Vatan Hacıefendioğlu:
Evet gerçekten çok huzurlu bir ortamdır İSD. Sanırım 45 yıldır İSD’de çalışıyor olmam bunun bir göstergesi olabilir(gülüyor) İSD içerisinde bu süre içerisinde çok kişi tanıdım. Çoğuyla çok güzel anılar paylaştık. Kimisiyle üzüldük kimisiyle sevindik. İSD’nin o sıcak havası, eşsiz satranç oyunları ve bu oyunlar arasında geçen muhabbetler bu huzurun simgesi diyebilirim. Gerçekten böyle bir ortam bulmak, hele de günümüzde bulmak çok zor.

İbrahim Ethem AY:

İSD'ye yeni nesil satranççıların ilgisi nasıl?

Vatan Hacıefendioğlu:

Yeni nesil satranççıların ilgisi oldukça fazla diyebilirim. Hatta eskiye oranla daha da fazla. Yeni nesil gençlerin( çoğunluğunu üniversite öğrencisi) satranç ilgileri ve yetenekleri de oldukça çok. Yeni nesil gençlerin büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve hatta içlerinden çok iyi satranç ustalarının çıkabileceğini de söylemek istiyorum.

İbrahim Ethem Ay:

''Vatan Abi'' olmak kolay değil...Bizlere ve gelecek nesillere son olarak ne söylemek istersiniz?Kapanışı siz yapın olur mu?Ben her şey için teşekkür ediyorum.Ellerinizden öperim..İstanbul'a yolum düşerse derneğe gelip sizinle sohbet etmek isterim yeniden.Kendinize iyi bakın.Selamlar..

Vatan Hacıefendioğlu:

Yeni ve gelecek nesillerden, satrançlarında görmüş olduğum büyük potansiyeli gösterip satrancı daha üst seviyeye getirmelerini dilerim. Röpörtaj için teşekkür ederim. İstanbul’a geldiğinde mutlaka derneğimize bekleriz. Bir sıcak çayımızı ve güzel bir satranç oyunu arasında hoş sohbetimizle seni ağırlamak isteriz. Sağlıcakla kalın iyi akşamlar…


aVRV8FA.jpg
Ethem yaptığı röportajlarla beğeni kazanmıştın, ama bu röportaja yorum yazan olmamış, nedenini anlamadım. Muhalif yazıların olabilir belki. Umarım bundan sonra hep yaptığın güzel olaylarla anılırsın.
Sadullah Abi,

Teşekkür ediyorum.

Bir alttaki konuda Abidin Ünal'dan söz ediliyor.
Antalya'da satranç için yaptıklarından konuşuluyor.
Oraya ben dahil pek çok kişi teşekkür yazısı yazdı değil mi?
Yazmayanların bir kısmı da kendisiyle kişisel sorunu olanlar olabilir mi?

Yani biz insanları bir tarafa, o insanların yaptığı işleri ayrı bir tarafa koyamıyoruz.Seçimde muhalif yazılar yazdığım için röportajlarım hatta bütün yazılarım, hatta söylediklerim, hatta ve hatta bir partide oynadığım çift ünlem hamle bile bazı insanların gözünde yanlış oluyor ne yazık ki!

Bu söyleşiyi okuyorsun, beğeniyorsun, ama diyorsun ki bu çocuğun yazılarını sevmiyorum, dolayısıyla daha sonra beğenmiyorsun söyleşiyi..
Bunu yapanlar var..Gördüm, duydum, biliyorum!

Bu şık değil..

Elbette hiç takdir teşekkür mesajı yazılmaması benim için zerre önem teşkil etmiyor!Çünkü ben yaptığım işi beğendim.Çok şükür gittikçe de çevremdekilerin katkılarıyla kendimi yeniliyorum.Daha da iyi olacağım.

Beni izlemeye devam edin;)


Selamlar..