Özgür Satranç Forum
Ali Nihat Yazıcı’yı Uğurlarken - Baskı Önizleme

+- Özgür Satranç Forum (http://forum.satranc.biz)
+-- Forum: Satranç Genel (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=3)
+--- Forum: İletmek İstedikleriniz (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=17)
+--- Konu Başlığı: Ali Nihat Yazıcı’yı Uğurlarken (/showthread.php?tid=2972)



Ali Nihat Yazıcı’yı Uğurlarken - İskender Altındiş - 16-11-2012

Efendim, bildiğiniz gibi Ali Nihat Yazıcı artık başkan değil. Kendisi, çok sevdiği başkanlık koltuğunda artık oturamıyor. Kalkmadan önce koltukta bıraktığı sıcaklık henüz soğumamışken, bir kaç konuya değinmek isterim.

Birincisi, anımsanacağı gibi haçlı satranç takımları konusu, bu forumda da epey bir tartışılmıştı. Federasyon duyurmadı, ben duyurayım: Federasyon’un ürettiği satranç takımlarındaki Şah’ın tepesinde artık haç bulunmamaktadır. Bu konuda uğraş veren kimilerini en azından adlarıyla tanıyorum. Bu kişiler dışında, bu konuda uğraş verenler arasında adını bilmediğimiz kişilerin olduğundan da hiç kuşku yok. Bu konuda bir şeyler yapmış, adını bildiğim bilmediğim herkese, bir yurttaşları olarak teşekkür ederim.

Federasyonun satranç takımı üretmesi doğru değildir. Bu bir yanda dursun, elbette bu teşekkürün içinde Ali Nihat Yazıcı Federasyonu’nu da unutmamak gerekir. Ancak,

1) Sözkonusu takımlardaki haçı kaldırdıklarının duyurusunu yapmamış olmalarından,

2) Fil'in papaz görünümü hâlâ çok belirgin olduğundan,

3) Ulusal ve uluslararası turnuvalarda kullanılan satranç takımlarının hâlâ haçlı olmasından

dolayı, haç indirme işinin, doğruyu yapmak isteğiyle değil, zorla yapıldığı izlenimi uyandırmaktadır. Biz kendilerine yine de teşekkür ederiz. Ama hak ettikleri kadar; daha fazla değil. Yeni yönetimden ise daha fazlasını, olması gerekeni beklemekteyiz. Asıl teşekkürü kendilerine edeceğimizi umarız.


İkincisi, Ali Nihat Yazıcı’nın sürekli söyleyip durduğu bir söz var: “Benim en övündüğüm şey, güçlü bir muhalefetimin olmasıdır”.

Öncelikle Ali Nihat Bey, sizin güçlü bir muhalefetiniz hiç olmadı. Karşınızda örgütlü ve güçlü bir muhalefet hiç olmadığı için hep kazandınız zaten. Gerçek şuydu: Hep sizin karşınızda duran bir “kalabalık”, bir satranççı “çokluk” oldu. Bu da övünülecek bir şey değildir. Karşınızdaki kalabalık içinde değerli ve size gücü yeter bir takım kimseler vardı. Ancak,

muhalefet, 1 + 1 > 2 etmesi gerekirken, hep 1 + 1 < 2 ettiği için kaybetti.

Siz ise elinizde sağlam bir katalizör olduğu için kazandınız. Burada katalizörün tanımını yapmak yararlı olur: Katalizör, istenilen sonucu elde etmek için tepkimeye sokulur. Tepkime sonunda da bu katalizör aynen geri alınır. Sizin katalizör olarak kullandığınız şeyler ise her zaman fazlasıyla geri alınır. Bunu sizi destekleyen satranççılar, belki asla kabul etmeyecek olsalar da zamanı geldiğinde için için ve acı acı anlayacaktır. Siz ise bunu zaten gayet iyi bilirsiniz.

Kaldı ki “benim en övündüğüm şey, güçlü bir muhalefetimin olmasıdır” diyen ve gerçekten bu sözü özümsemiş, bu sözünün adamı olan bir kimse, o muhalefetle kavga etmez! Tartışır, onları dikkate alır veya bazen almaz, ama asla kavga etmez. Siz ise hep kavga ettiniz. Bu nedenlerle içten ve gerçekçi olmadığınız için sizin ağzınıza hiç de yakışmayan bu sözü, rica ederim daha fazla kullanmayınız. Güzel yaklaşımlar ve bakışaçıları, yersiz kullanılarak, orda burda çarçur edilmemeli. "Demokrasi" sözünü kurtaramadık, bari bunu kurtaralım.

Üçüncüsü, forumdaki yazılara bakıldığında, Ali Nihat Yazıcı’nın görevi isteyerek bırakmadığını bilenlerin bunu kanıtlama kaygısı var gibi. Arkadaşlarım! Bunun artık “şuna dayanarak söylüyorum”u, “buna dayanarak söylüyorum”u yok. Ali Nihat Yazıcı’ya, görevi BI-RAK-TI-RIL-DI!.. Üstelik de tokadı dürüstlerden yemedi. İşte burası özellikle ilgi çekici, ibret verici ve yaşamın işleyişi hakkında öğreticidir.

Son olarak, Ali Nihat Yazıcı tüm yaptıklarının sonucunda kazançta mıdır, kayıpta mıdır, onu biraz irdeleyelim.

1) Kendisi her sözünü para ile açtığı için, biz de parayla başlayalım. Para kazanmayı kazanç olarak sayacaksak, epey kazançlı gözüktüğüne kuşku yok. Ama, o kazancı olağan karşılanacak yollarla sağlamadığı için, üzerinde sıkıntı verici bir yük taşımak zorundadır. Ve o yük nedeniyle bugünün kazanç gibi gözüken şeyinin geleceği güvence altında değildir.

2) Çok istediği koltuğunda bugün oturamamaktadır. Tümüyle örgütsüz, en cılız bir muhalefet bile kendisini ve arkadaşlarını koltuklarından etmeye yetti. Bak işte, bu ciddi bir kayıp!

3) Saygınlık desen, bir insan olarak satranççıların gözündeki saygınlığı ve değeri nedir? Bu konuda herkes kendince uygun bir değerlendirme yapacaktır. Kendisi de dahil olmak üzere…

4) Türkiye’ye ve Türk satrancına ne katmıştır, Türk satrancından ne almıştır? Yapılması gerekeni yapacak bir yönetim, ektiklerini biçmeye başladıkça, bunun yanıtı da iyice belirgin olarak gözükecektir.