Seçimler...
#1
Federasyon seçimlerinin 2016 Kasım ayının ilk haftasında olacağının konuşulduğunu bir çok yerde duydum.
Bu doğru mudur?

Adaylar ve programlarının ortaya çıkması gerekmiyor mu?
Yoksa aday mı yok?

Bilgisi olan varsa paylaşabilir mi?

Selam ve saygılarımla.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#2
internette 7 kasım olarak bir kaç yerde rastladım.
Aday şimdilik yok sanırım.
Benim merak ettiğim konu Rio olimpiyat oyunlarından sonra bakanlık ilginç açıklamalar yapmıştı, bu aşamadan sonra bakanlık, ne tür kafa yapısı ile hareket edecek?
Yine, etiket meraklısı bekçilerle mi? uğraşacağız, yoksa, işten anlayan, gerçek bir yönetime izin verecekler mi?
Bakan Akif Çağatay Kılıç ve AKP' nin zihniyetinin değişeceği konusunda çok fazlaca kuşkuluyum.
Selamlar.
Ara
Cevapla
#3
(28-08-2016, 05:32)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: internette 7 kasım olarak bir kaç yerde rastladım.
Aday şimdilik yok sanırım.
Benim merak ettiğim konu Rio olimpiyat oyunlarından sonra bakanlık ilginç açıklamalar yapmıştı, bu aşamadan sonra bakanlık, ne tür kafa yapısı ile hareket edecek?
Yine, etiket meraklısı bekçilerle mi? uğraşacağız, yoksa, işten anlayan, gerçek bir yönetime izin verecekler mi?
Bakan Akif Çağatay Kılıç ve AKP' nin zihniyetinin değişeceği konusunda çok fazlaca kuşkuluyum.
Selamlar.

Asla vermeyecek!
Değişik görüntü ama aynı içerik devam...

Bu saatten sonra çerçeve yönerge bile değişse bir ucundan tutarak (aslan payı kendilerinde kalacak şekilde) federasyonları kontrol etmeye, içlerinde olmaya ve yönlendirme mekanizmalarını kurmaya her zaman hazırlar.
O dediğiniz 50-60 yıldan bu yana demokratik yaşamı oturmuş ve refleks yansımaları bugün imrenerek gördüğümüz İskandinav ülkelerinde-toplumlarda olur. Biz ise ulus devletten himmet ve ümmetçiliğe doğru yol alırken...

Satranç gibi hitap ettiği kitle (okulları da düşünün...) gittikçe genişleyen ve artan spor dalları içinde barındırdığı potansiyel sponsor-rant ilişkileri açısından her zaman devlet kontrolündedir.

Ama aynı kontrol devlet tarafından alt yapı yatırımları olarak programa alınmayıp bütçe ayrılmamaktadır.
Son mali genel kurulda oradaydınız, gördünüz işte yapılan konuşmayı...

Bu saatten sonra GERÇEK TEMELLİ GENEL KURUL YAPILANMASI OLURSA YA DA DEVLET BUNA İZİN VERİRSE BENİM İÇİN ÇOK BÜYÜK SÜRPRİZ OLUR.
...

Peki aday neden yok?
Yasal süreç değişti mi?

Sanki 4 ay öncesinden ( yanlış hatırlıyor olabilirim) adaylar hedef ve programlarıyla ortaya çıkarlardı.
Toplumu bilgilendirirlerdi.

Onca eleştiri varken alternatif çözüm sunulamaması enteresan geliyor bana.
Muhalefetin ya kaynağı yok, ya da kalıcı sponsor bulunamadı.
İş Bankası'nın bu yönetime olan güveni ve geçen sene yapılan 4 yıllık sponsorluk sözleşmesi olduğunu biliyoruz.

Gerçek-ciddi niyetli adaylardan, eleştirdikleri her konuda gerçekçi-uygulanabilir çözüm önerilerini şimdiden duyma hakkımızın olduğunu düşünüyorum. Bir kaç köşede sadece eleştiri ve hakaret okuyoruz. Bunun yol açtığı güvensizlik, berarberinde getirdiği okurlardaki bıkkınlık ve iticilik,  çözümün konuşulmadığı eleştiriler artık toplumumuza güven vermemektedir. Tüm bunlar iş başındaki yöneticilerin hanelerine artı değer olarak kaydedilmektedir.
Düşünün gerçekçi çözümün sunulmadığı ortamda iş başındaki yöneticilerin icraatleri var. Bu ise muhafazakar anlayışa yaramaktadır.
Bu durumun bizim toplumumuzda nasıl değerlendiğini siyasetten görmekteyiz. Toplum her zaman güven veren adayları arar tutar ve korur.
Son sözüm seçim sistemi değişmelidir. Bunun nasıl olacağını da toplumun kendisi yapmalıdır.

Ne dersiniz?


Selam ve saygılarımla.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#4
Aşkın bey "Toplum her zaman güven veren adayları tutar ve korur"cümleniz gerçekle bağdaşmıyor.Toplum güven veren adayları istemez!Neden aday çıkmıyor?diye soranlar bir gerçeği bilmelidir.Şu aşamada veya 3 ay kala aday çıkmış olsa hemen hakaret mekanizmaları devreye girer.Takma isim kullananlar sahneye çıkar.O ortaya çıkan adayı pişman ederler.Bırakın aday ortaya çıkmasın!Çıksa da 1 gün kala ortaya çıksın da kendini bazı mekanizmalardan korumuş olsun...
Satrancı bilenlerin göreve gelmesi bazı satrançseverlerimizin eski bir rüyasıdır.Bunun rüya olduğunu herkes biliyor.Gerçekleşmeyeceğini de herkes biliyor!Miyazaki de biliyor.Öncelikle çerçeve statü, sonra da Federasyonun mevcut statüsü buna izin vermez.Bu nedenle bizim için mümkün olan seçeneklerin en iyisi ile yetinmek zorundayız.
Özerkliğin iyi yönü nedir?Yatay gelişme hızlanmıştır.81 ilin hepsinde yarışma düzenlemek mümkün olmamakla birlikte lisans çıkaran oyuncu sayısı artmaya devam etmektedir.
Resmi federasyon olmanın ve daha sonra özerk olmanın kötü yönü nedir?Dikey gelişme sınırlı bir alana hapsedilmiş durumdadır.Özerklik döneminin başlaması ile esasen Devlet yine herşeyi kontrol altında tutmaktadır.Ancak siz bağlı olduğunuz Federasyonu şikayet edersiniz size "O şimdi özerk,sorunu kendi içinizde çözün"demektedir.
Taşan'ın veya Miyazaki'nin farklı görüş ve önerileri varsa dinleyelim!Ne yapabiliriz?Ne olabilir?Nasıl olmalıdır?Taşan'ın veya Miyazaki'nin aklından geçen aday veya adaylar var mıdır?İsteyen daha mütevazi görüş de bildirebilir.Mevcut Yönetim Kurulunda küçük değişiklikler yapılması mümkün müdür?Başka konuşmak isteyen varsa onlar da yazabilir!
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#5
(28-08-2016, 18:47)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Aşkın bey "Toplum her zaman güven veren adayları tutar ve korur"cümleniz gerçekle bağdaşmıyor.Toplum güven veren adayları istemez!Neden aday çıkmıyor?diye soranlar bir gerçeği bilmelidir.Şu aşamada veya 3 ay kala aday çıkmış olsa hemen hakaret mekanizmaları devreye girer.Takma isim kullananlar sahneye çıkar.O ortaya çıkan adayı pişman ederler.Bırakın aday ortaya çıkmasın!Çıksa da 1 gün kala ortaya çıksın da kendini bazı mekanizmalardan korumuş olsun...

Ateş Bey,
Toplum her zaman güven veren adayları tutar ve korur.Ben bu görüşümün yanındayım.
Size açıklamasını da yapmam gereksiz aslında. Ama beni nasıl anladığınızı bilmek istiyorum.
1- 2000 seçimlerinde  Sn.Ali Nihat Yazıcı tüm adaylardan çok daha ileri düzeyde delege bazında hatırı sayılır GÜVENE sahipti. Sadece kendisi değil, ona en önemli desteği veren sn. Cengiz KELEŞ ve ekibiyle de...Sn.  Ali Nihat YAZICI DA  diğerler adaylar gibi satranççı idi.  Başta rahmetli Kahraman OLGAÇ olmak üzere kimler yoktu ki? Delegelerin çoğu bugünle asla kıyaslanamayacak şekilde satranççı kökenli idi. Hakeminden yöneticisine kadar.
2- 2004-2008 de anı delegeler olmamasına rağmen bu defa da sistem  ve o sistemin yaratıcısı üst makam ona güven duydu ve korudu. Taa 2012 ye kadar...Şimdi aynı güvene sahip olup olmadığını bilemiyorum.
3-Bu günkü siyasi tabloya bakın. Aslında tam olarak gerçeği yansıtmamasına rağmen durum orada da aynıdır. İktidar partisi güven vermektedir kendi tabanına ve sürekli kazanma durumu sabittir.
4- Bu günlerde ortaya çıkacak bir aday sizin de  haklı tespitleriniz gibi saçma sapan şeylerle karşı karşıya kalacak, yıpratılma süreci başlayacaktır.  Ama dikkatten kaçırdığınız bir şey yok mu? Bu aday bunların farkında olarak ortaya çıkacak! Yapacağı mücadele, ortaya koyacağı program ve getireceğini düşündüğü çözümler, toplumda doğal bir ön güven yaratmaz mı? Bu mücadele süresini kendi lehine çeviremez mi?
5- Bahsettiğim güven salt güven değildir! Hani sözlük karşılığı olan... Bunun altını çizmeliyim. Çıkara dayalı bir güven! Ne yazık ki doğru olmamasına karşın, günümüzde artık bu geçerlidir. Buna elbette karşıyım.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#6
(28-08-2016, 18:47)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Satrancı bilenlerin göreve gelmesi bazı satrançseverlerimizin eski bir rüyasıdır.Bunun rüya olduğunu herkes biliyor.Gerçekleşmeyeceğini de herkes biliyor!Miyazaki de biliyor.Öncelikle çerçeve statü, sonra da Federasyonun mevcut statüsü buna izin  vermez.Bu nedenle bizim için mümkün olan seçeneklerin en iyisi ile yetinmek zorundayız.

Aslında durumu gayet güzel özetlemişsiniz.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi