Mali Genel Kurul ve "Başkan Vekili Tahsin AKTAR'la Söyl
#4
Değerli Delege Arkadaşlarım,

Gökerman'a ek olarak ben de "Son Sözün Önsözü" diyebileceğim, ısrar üzerine yazılı olarak bir gazeteye de vermiş olduğum kısa değerlendirmemi paylaşmak istiyorum:

Bu süreç iki yıl önceden başlayan bir süreçtir. Mevcut yönetim tarafından atıldığım ve daha sonra da kapatılan TSF Forumda konuya ilişkin yazılarım oldu. Keza Özgür Satranç Forum'da devam eden tartışmalarımız var. Ancak okuma özürlü bir toplumun ürünü olarak Genel Kurul delegelerimiz de bu özürden payını aldığı için, bu güne değin sesimize kulak veren olmadı.

Yönetim kurulu Başkanı Ali Nihat Yazıcı, 8 Kasım 2008 TSF Genel Kurul seçimlerinden hemen önce yaptığı seçim gezilerinde, delegesi olduğum Antalya iline de gelmiştir. O tarihlerde başkanı olduğum ASEM'de (Antalya Satranç Eğitim Merkezi Derneği) bir söyleşi yapmıştır. Ben o güne değin kendilerinin çalışmalarını destekleyen bir satranç gönüllüsü idim.

Bu söyleşinin ilerleyen saatlerinde, katılımcıların azaldığı bir anda, kalanlara olan güveninden kaynaklanarak bizlere o gün için sır sayılabilecek, ancak bu gün için ayyuka çıkmış olan gelişmeler hakkında bilgi vermiştir. Kısaca FİDE içerisinde belli başlı hedeflere ulaşabilmek için bir dizi faaliyetlere başladıklarını, bu konuda hükümet içerisinde ilgili bakandan da onay aldığını anlatmıştır...

Bu sözlerin ifade ettiği girişimleri ben ülkeme yakıştıramadığım için, TSF Forumda "BİR ÖZELEŞTİRİ VE YOL AYRIMI" başlıklı yazıyı yazdım ve "bundan sonra kendilerinin arasında olmayacağımı" bildirdim.

Başkanın ikili bir söyleşide ve bizlere güvenerek bunları söylemiş olmasından kaynaklanarak, söz konusu olayları ulu-orta yazmayı kendime yediremedim. Ancak konuyla ilgili yazdığım her yazıda, kendisini uyarmaya, bu durumdan vazgeçirmeye ve konuyu itiraf etmesine yönelik vurgularda bulundum. Bu tartışma sürecinde TSF forumdan bizzat kendisi tarafından atıldım. Bu yetmedi, TSF forum da kapatıldı.

O günlerde ASEM görüşmesine tanık arkadaşlara bu konuda tanıklık yapıp yapmayacaklarını sorduğumda, kimse buna cesaret edemediği gibi, bazılarının "Bu işler böyle olur" gibi bir savunmasıyla da karşılaştım...

Yalnızdım! Mahkemeye başvursam, iftira atmakla suçlanabilirdim. Az çok hukuk bilgisi olan birisiyim...

Bugün gelinen noktada benim müdahaleme gerek yoktur. Kendileri artık saklanamayacak ve aklanamayacak boyuta ulaşan harcamaları, itiraf etmiş durumdadırlar.

Konuyu itiraf ederek normal bir davranış gibi göstermeye çalışmaktadırlar. "Galat-ı meşhur, meşrudur" sözü ve anlayışı doğrultusunda, yaygınlaşan yanlışların yasallaşması umulmaktadır sanki. Ancak gelinen nokta kabul edilemez boyutlardadır. Eğer onur diye bir kavramdan haberdar isek!

Bu güne değin sesimize kulak tıkayan genel kurul delegelerinin sorumluluğu büyüktür şimdi.
Ben sözlerimin kalanını genel kurul salonunda söylemeye çalışacağım.
Bu tür toplantılarda eskiden "hükümet komiseri" olurdu. Dernekler Kanununun son biçimine göre sanırım bu uygulama kaldırıldı. Ancak bu Mali Genel Kurula öyle sanıyorum ki, hükümet komiserinin yanı sıra, Cumhuriyet savcıları da eşlik edecektir.

Bunca pislikten umulacak bir "hayır" varsa ki vardır; o da bu olay nedeniyle FİDE'nin sorgulanması mümkün olabilecek ve bu olay tüm dünyada, bir tür "temiz eller" operasyonunu tetikleyebilecektir. Umarım ülkemiz ve dünya çocukları hak ettiği yöneticilere, proğram ve projelere kavuşabilecektir...

"2012 olimpiyatlarının iptali ihtimali" demiştiniz. Geçiniz! Önce onur, sonra onur, daima onur!...
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 16-11-2010, 12:10
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 26-11-2010, 04:06
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 26-11-2010, 04:25



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi