Yönetici ülkesi mi, sporcu ülkesi mi?
#7
Kaleminize sağlık Erşan Bey, harika saptamalarla dolu nefis bir yazı hazırlamışsınız.

Satranç camiası içerisinde yaşadığımız bazı sorunların diğer branşlarda da görüldüğünü Londra Olimpiyatlarındaki sahneden anlayabiliyoruz.

Bu konuda benim de söyleyeceklerim var. Genelden özele inmeye çalışacağım.

Türkiye'de sokaktan geçen 5 yetişkin kişiyi çevirin, kendilerine Fenerbahçe kulübünün başkanının kim olduğunu sorun, en azından 4 doğru cevap alırsınız. Benzer bir anketi İngiltere'de yapsanız, Manchester United kulübünün başkanını sorsanız, aynı yüzdenin yakalanabileceğinden şüpheliyim. Bu yeni bir örnek değildir, ancak önemlidir.

Milli Eğitim'de ve TSK'da şahit olduğum spor ödüllendirmelerinde protokol nedense her zaman esas olmuştur. Örneğin, bir satranç turnuvası bitiminde sporcuların ödüllerinin hemen verilmediğine, kaymakam beyin ya da tümgeneralin teşriflerinin beklendiğine ve bu bekleme süresinin bazen saatler sürdüğüne defalarca şahit olmuşumdur. Neden beklenir? Çünkü önemli olan yöneticidir, sporcu değil. Son örnek: İstanbul'da uluslararası bir turnuva yapılıyor, o kadar güçlü yabancının arasından birinci, tek başına bir yerli sporcu oluyor. Ana sayfada yer alan haberde kimin şampiyon olduğu değil, ödüllerin kimin tarafından dağıtıldığı yazıyor. Olacak iş değil! (Satranç diliyle: ??)

Elim değmişken yazmadan geçemeyeceğim: Her satranç turnuvasının ödül töreninde hakemlerin birbirine plaket vermesi nedir yahu? Plaket normalde bir başarı karşılığında verilir. Üstün bir beceri gösterilmiştir, ya da sonucu etkileyen hatalı bir durum düzeltilmiştir, vesaire. Başlayıp sorunsuz biten, görev karşılığında hakettiği ücretini almış olan bir hakeme ayrıca plaket verilmesi bana çok anlamsız geliyor. Ya da plaket çok önemli birşey değil, ben yanlış biliyorum. Hakem arkadaşlarım alınmasınlar, çok değerli dostlarım vardır aralarında. Sadece uygulamanın mantıksızlığına dikkat çekmek istiyorum.

Sporcu harcırahları oldum olası yöneticiden düşük olmuştur. Hatta satrançla hiç ilgisi olmayan bazı kişilerin, sırf harçlardan yararlanmak ve turistik gezi yapabilmek amacıyla kafile başkanı olarak görevlendirildiği örnekler, saymakla bitmez. Hatta "geçen ay o gitmişti, bu ay ben gitmezsem küserim." türünden tavırların sergilendiği, çeşitli kaynaklar tarafından dile getirilmiş olan acı bir durumdur.

Ermenistan'dan yansıyan kareler harikulade. Orada bulunmasak bile fotoğraflara yansıyan büyük mutluluk, haklı gurur ve paylaşılan sevinç, sporcuya verilen değerin doğal yansımaları. Satrançta Ermenistan kadar olamayız, elbette. Ama sporcuya verilen değer konusunda arayı bir nebze de olsa kapatabileceğimizden ümitliyim. Sarven arkadaşımız satranca bakış konusunda iki ülke arasındaki farkı güzel bir şekilde anlatmış. Çocukluğu Bulgaristan'da geçmiş birisi olarak anlatılanları kafamda çok iyi canlandırabiliyorum. Müşteri olmadığında tezgahlarının arkasına kurdukları masada satranç oynayan pazarcı amcalar, çocukluğumun satranca dair sıradan görüntülerinden biriydi.

Sporcunun el üstünde tutulmasını beklemiyoruz, mevcut Türkiye realitesinde. Ancak federasyon seçimlerinde oy kullanmasının engellenmesi, traji-komik bir çelişkidir. Mesaj açık: Yönetimde söz sahibi olabilmek için ilgili sporla aktif bir ilginiz olmayacak. Oldu, emredersiniz albayım!

"Satrancı bilen oynar." demişti bir arkadaşım. Kendimce nükteli bir ekleme yapmak istiyorum: Satrancı bilen oynar, az bilen öğretir, bilmeyen yönetir! Oynayan mı daha önemli, öğreten mi, yoksa yöneten mi? Takdir sizlerindir.

Ethem'e katılıyorum: Bayrak taşımayı gurur verici bir marifet olarak görseler, onu Neslihan'a yaptırmazlardı yönetici abiler.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: sarven çakmak - 13-09-2012, 09:52
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Günay Özgür - 13-09-2012, 10:28
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Erşan Gökerman - 13-09-2012, 10:57
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: sarven çakmak - 13-09-2012, 12:43
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ibrahimethemAy - 13-09-2012, 15:31
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 14-09-2012, 00:04
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: avni katipoğlu - 14-09-2012, 01:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 14-09-2012, 09:41
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 14-09-2012, 09:54
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ibrahimethemAy - 05-12-2012, 18:30
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 06-12-2012, 21:43



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi