KEMER'DE BÜYÜK BULUŞMA
#11
“Öğretmenler odasına girememek,
Öyle şeyler yazıyorsunuz ki, ülkemizin öğretmenlerini hedef alıyor. Genelliyorsunuz.
Ayırın bari yaş ile kuruyu.
… “şu eğitimci kafası” ?!
Ne var şu eğitimci kafasında?
Önce tanımlayalım şu ifadeleri.

Eğitim, belli bir bilim ya da sanat kolunda yetiştirme işidir.

ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN TOPLUM YAŞAYIŞINDA YERLERİNİ ALMALARI İÇİN, GEREKLİ BİLGİ BECERİ VE ANLAYIŞLARI ELDE ETMELERİNE, KİŞİLİKLERİNİ GELİŞTİRMELERİNE YARDIM ETME, TERBİYE ETMEDİR.

Öğretmenlik ise bir meslektir. Bir bilim dalını ya da, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek işidir.

Eğer kast ettiğiniz konu yetersizlik ise, elbette bu savunulamazdır!
Ama her alanda, her meslekte bu vardır. Belki mezarlıkların büyük bir bölümü doktor hatalarıyla örtülmüştür. Ya da ne bileyim yetersiz ehliyet kurslarıyla falan… Elbette kötü bir benzetme oldu, farkındayım, siz de farkında olun diye verdim bu örneği.
Şimdi de tutup “Şu sağlıkçı-doktor kafası” mı diyeceğiz?

Ama genelleme yapınca böyle anlaşılır!

Eğer, ” yetersizlikleri bilinerek bu insanlar antrenör yapıldı ” diyorsanız onun da gereği yapılacaktır bu dönemde.
Ama aynı kurslarda gerçekten öğrencisiyle satranç temelini paylaşma amacındaki öğretmenleri ayırsaydınız hiç olmazsa.

Bu ayrımı siz yapma ihtiyacı hissetmediniz, onun için yazdım.
***************

“şu Kemer’ deki koskoca Türkiye Birincilikleri, kendi okullarında veli ve talebeleri para kaynağı gören öğretmen zihniyeti”,

Öğretmenleri öyle bir töhmet altında bıraktınız ki..

Ama gerçekten böyle düşünenler varsa onları da ayırmalıydınız, öyle değil mi?

****************
“ Ben hiçbir zaman öğretmenler odasına sokulmadım mesela”,

Çok ilginç geldi bana.28 yıllık meslek hayatımda hiçbir kadrolu ya da ücretli öğretmenin böyle bir uygulamayla karşı karşıya kaldığını duymadım. O oda öğretmenlerindir!
Burada biraz açmanız gerekirdi. Okullarda böyle bir uygulama gücü yok. Öğretmenler odası o okuldaki tüm okul personeline aittir. Öğretmeninden idarecisine, hatta gerektiğinde, müstahdemine kadar. Ama ayrı zamanlarda o oda çok özel kullanma amacıyla da kullanılır. Öğretmenler toplantıları gibi. Öğretmenlik yapanlar bunu yaşar ve bilirler. Öğretmenler odasına alınmamak ancak amir kararıyla olabilir belki, ama, bunu da asla hiçbir zaman uygun görmem!

Ama yine de açıklama gerektirir bu durum,- niçin alınmadığınız- konusu.

ÖĞRETMENİN KENDİ ÖZELİNDEN KAYNAKLANMADIKÇA BÖYLE BİR DURUM SÖZ KONUSU OLAMAZ !

“Biz ise satranç camiasıyız. Bizim camiamıza girmek bu kadar kolay olmamalı”.
Yoksa bu sözünüze ya da fikrinize bir misilleme mi yapılıyor acaba?

Ama bu da yanlış değil mi? Yanlışa yanlışla cevap vermek!

**********************

“Raitingi 1800‘ü vurmamış kimsenin yüzüne satranç camiasında kimse bakmaz!”
Çok kesin ve çok kolay, ama bir o kadar da acımasız bir yargı olmuş.
Doğruluğundan emin olmadan söylenmemesi gereken bir söylem. Ama böyle bakanlar yok mu, elbette vardır.
Ama yanlışları örnek almak ne kadar doğrudur?

*******************
“ Turnuva tozu yutmamış, belirli bir raiting görmemiş kişilere antrenörlük, hakemlik belgesi verilmemeli.”

Belki bir yere kadar ananevi bir düşünce tarzı uygulama olabilir. Çoğunlukla da böyle uygulanmalıdır belki ama, günümüzde bunun tersi de başarılı bir şekilde kanıtlanmıştır. Turnuvalara zamanında katılmış belki 1500-1600 ‘leri bile görememiş insanlar, 1800-2000 UKD’ ye sahip kişilerden çok daha yeterli eğitimcilik özelliklerine sahipler. Zaten bildiğim bazı GM ler, kendiden 300 puan düşük başka ünvanlı sporcularla çalışmayı seçebiliyorlar. Buradaki temel ölçüt oyun gücü değil ama GM lerinde gereksinim duyduğu başka teknik alanlar olabiliyor.

Kendilerini kanıtlamış bu insanlarımızdan faydalanmayalım mı?


*********************
“… onların ücretli ders verenlere nasıl bir gözle baktıklarını gayet iyi bilirim! “

Toplumumuzun artık öğretmenlerimize nasıl bir gözle baktıklarını gayet iyi bilinen bir gerçek olması, öğretmenlik mesleği ya da eğitimci kafası ile açıklanacak bir durum değildir.

Bu sorunun cevabı yıllardır uygulanan eğitim politikaları (politikasızlıkları !) içinde saklıdır. Dışarıdaki kendini öğrencilik yıllarında kanıtlamış, ama, ne yazık ki kendini siyasete sevdirememiş yüz binlerce öğretmen adayı verirdi bunun cevabını size.

Ne yazık ki bunu sizinle tartışamıyoruz bile. Bu konuya çok kapatmışsınız kendinizi.

************************

Yazdıklarınıza bir eğitimci ve bir öğretmen olarak duyarsız kalamazdım!

Öğretmenlik ve eğitimcilik ile ilgili düşünceleriniz, bu görevi layıkıyla yapan insanları ayırmalıydı Muzaffer Bey.

Selamlar.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
KEMER'DE BÜYÜK BULUŞMA - Yazar: MuzafferŞekerli - 06-01-2013, 17:51
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 06-01-2013, 21:33
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 07-01-2013, 09:09
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 07-01-2013, 11:54
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 08-01-2013, 20:33
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 08-01-2013, 21:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mustafa33Arslan - 08-01-2013, 22:18
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 09-01-2013, 16:00
kEMER... - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 09-01-2013, 21:42
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 10-01-2013, 02:19
Muzaffer Bey, - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 10-01-2013, 13:51
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 12-01-2013, 18:43
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 12-01-2013, 22:42
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 13-01-2013, 01:32
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 15-01-2013, 10:29
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 15-01-2013, 14:40



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi