il temsilcileri nedir, ne deildir , ne olmalıdır .
#9
Burada tartışılan önce eğitimci olup sonra satranççı olmak, ya da satranççı olup sonradan eğitimci olup olmamak değildi. Konu buraya çok gereksizce taşınıyor.

Acaba müzik yeteneği çok öncelerden keşfedilen V. SMYSLOV , ya da matematik, kompitür eğitimleri çok önceleri başlayan M. BOTVİNNİK o zaman asla satranççı değil bu arkadaşlarımıza göre?!

Bu tartışma satırları, ayakları yere basan fikir ya da projelerden yoksun olduğu için “laf ola torba dola”
anlayışıyla dolduruluyor bu “satranççı” arkadaşlarımız tarafından.

Tabi hal böyle olunca da Sn. Tuna ÖZATEŞ’ in çok basit bir sorusunu bile açıklamaktan çok uzakta kalıyor!

Tek şart 1800 ukd barajı ya, o zaman bazı iller temsilcisiz kalacak demektir.

Sn. ÖZATEŞ,bakın, ben size söyleyeyim ne olacak.
İl temsilciliği Seçme Turnuvası yapılacak sevgili kardeşim.
1800 UKD’ yi ilk yakalayan oyuncu İl temsilcisi olacak. Aynı puandakiler, eşitlik bozma sistemine göre İl temsilcisi, il temsilcisi yardımcısı ve onun yardımcısı olacaklar. Tabi 1800 puan, döneme göre düşerde 1785 olunca il temsilciliği de düşecek yeniden il temsilcisi olmak için satranç çalışacak bu arkadaşlarımız. Bu arada 1900 ler kulübü kurulup il temsilciliğini denetleyecekler. Bu sistemde her şey (ukd) puanına göre değer kazanacak ya da kaybedecek. Çünkü başka kriterleri yok.

Unutmadan ikinci kriter, öğretmen ya da memur olamaz il temsilcisi. Belki de sırf bu sebeple” İL TEMSİLCİLİĞİ STATÜSÜ” memuriyet şartlarına dönüşebilir.

TABİ,BU TRAJİ-KOMİK SİSTEM DE, BU DÜŞÜNCENİN ÜRÜNÜ OLUR HERHALDE!


****************


Satranç anlayışımı ÖĞRETMEN olduktan sonra sorgulama, değiştirme ve geliştirme zorunluluğunda hissettim.

Çünkü yaşlara göre fiziksel, zihinsel, ruhsal-heyecansal gelişim özelliklerini, ilgi ve ihtiyaçlarını, psikolojik gelişim aşamalarını, bilişsel, duyuşsal gelişim özelliklerini bilmeden öğrenmeden, staj yaparken tanımadan, meslekte yıllarca pekiştirip belli bir çalışma formasyonuna ulaşmadan nasıl yapabilirdim? Elbette çok sıradan olacaktı.

Çocukların duygu dünyasına ulaşabilecek miydim?

Hangi aşamada empati kurup onları en sıkıntılı anlarından nasıl geri döndürebilirdim?
İlk maçına nasıl hazırlayabilirdim?

İlk “iç seslerini” nasıl duyabilirdim?

Özgüvenini kazanmasına yönelik nasıl bir yol haritam olabilirdi?

Bu konudaki araştırmaları nasıl takip edebilirdim?

Montessori Pedagojisine göre “beni duy ”diyen bakışlarının nasıl farkına varabilirdim?

İçlerine yolculuk yaparken onları nasıl incelikle takip etmeliydim, hangi aşamalarında nasıl yönlendirebilirdim?

Asli görevi olan öğrencilikle en önemli hobileri arasındaki sınırı çizmelerine nasıl yardımcı olabilirdim?

Onları her aşamada nasıl objektif ölçebilir, değerlendirebilirdim?

Eksiklerini onu kırmadan ve kaybetmeden nasıl geri bildirebilirdim?

Tabi bunların hiçbir önemi yok bu arkadaşlarımız için!

Çünkü bu konuların hiçbiri hakkında ne bir bilgi-tecrübe birikimleri, ne bir araştırmaları ne de hayatın içinde bir adım ya da öz ürünleri yok!
Yoksa var da biz mi bilmiyoruz?

…M.ŞEKERLİ;
“ …öğretmene saldırı var de, hemen işin içinden sıyrıl .öğretmenler aşağılanıyor de, eğitimci olmanın arkasına saklan .öncelikle şunu söyleyim ben hiç kimseye danışmadan ve bir şeyi araştırmadan buraya yazmam . bir öğretmene çarşıda pazarda sokakta hürmet edilmesini en iyi bilenlerdenim . ama iş satranca gelince ben birinin satranççı olup olmamasına bakarım .çooook öğretmen ve aynı zamanda satranççı tanıdığım var ki; ''konu satranç olduktan sonra ben öncelikle öğretmen değil satranççıyım '' demektedir .önce eğitimci sonra satranççı olunmaz. ”


SİZİN İÇİN HÜRMET ÖNCE SATRANÇÇI OLANA. Burada bile “ötekileştirme” kokusu var!

Öğretmen olmak, ama gerçek anlamda öğretmen olabilmek, içlerinde satrancında olduğu sayısız alanın ön eğitimini verebilmek, olası satranççı yeteneklerini çok önce çocukluk yaşlarında keşfedebilmeyi gerektirir.

SAHİ O ÇOCUKLARI KİM KEŞFEDECEK?

4-5-6 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARIN RUHSAL DOSYALARINI KİM HAZIRLAYACAK?

Bu dosya çarşıdan,kırtasiyeden alınan dosyadan biraz farklı bir dosyadır üstat.
Bilmem, hiç hayatınızda gördünüz mü?

SATRANÇ yeteneklerinin İLK KİM FARKINA VARACAK?

Satrancı ona ilk kim tanıştırıp ilgi duymasını ve sevmesini sağlayacak.Ben 26 yıllık meslek hayatımdan sonra bile ana sınıflarına girerken kendimi hala eksik ve yetiştirmek zorunda hissediyorum.

Bu anlamda Öğretmen olan kişiler insanı hayat’la tanıştırır. Satranç hayatın içindedir. İyi bir satranççı unsularını en iyi ve çok öncesinden ancak ve ancak öğretmenler verebilir!

Günümüzde satranç yönetimi ve eğitimi satranççı kökenli eğitimcilere kaldıysa bu, ülkemizin en büyük şanslarından biridir!

Kaldı ki biz böyle bir tezi de savunmuyoruz! Biz eğitimci olmanın arkasına saklanmıyoruz!

Bilakis yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla en önde ve ortada saklanmadan ve saklandığı siperden sadece yazarak taciz atışı yapmadan onuru ve kendine güveniyle dimdik ayaktayız.

Sizden hürmet beklemiyoruz ki!

Çalışan insanları, eğitimcileri, öğretmenleri taciz ateşiyle vurmayın!

TSF için gününü 25 saat yaşayan insanlar hakkında daha düşünceli,ayakları yere basan fikir yazıları, önerileri, varsa projeleri planları programlarınızı, haklı eleştirileri bekliyoruz.
Sağlıcakla kalın...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Tuna Özateş - 26-03-2013, 18:57
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 28-03-2013, 18:02
HAYDİ GÖREVE ! - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 28-03-2013, 23:26
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Feti - 29-03-2013, 17:55
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 29-03-2013, 17:56
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 29-03-2013, 18:24
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Tuna Özateş - 29-03-2013, 18:36
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 29-03-2013, 22:53
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 30-03-2013, 00:14
İl Temsilcisi - Yazar: Cengiz Keleş - 30-03-2013, 09:59
ARGÜMAN... - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 30-03-2013, 16:08
Re: ARGÜMAN... - Yazar: Mojo Jojo - 31-03-2013, 00:26
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: oguzcemakin - 31-03-2013, 10:16
uzun yazılar - Yazar: Cengiz Keleş - 31-03-2013, 13:25
ELEŞTİRİ... - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-03-2013, 15:58
Aşkın Taşan - Yazar: Cengiz Keleş - 31-03-2013, 16:16
Re: ELEŞTİRİ... - Yazar: Mojo Jojo - 31-03-2013, 16:29
Kısa... - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-03-2013, 19:02
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-03-2013, 22:27
Model - Yazar: Cengiz Keleş - 01-04-2013, 08:27
Re: Model - Yazar: nurkuti - 01-04-2013, 09:38
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 01-04-2013, 14:26



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi