12-11-2013, 23:01
Başlık kirliliği yapmamak için buraya yazmak istedim, nereye yazacağımı da tam bilemedim.
Galatasaray Spor Kulübünün Satranç Şubesi açmasından sonra TSF tarafından ziyaret edilmesi ve ziyaretin her iki yönde en üst düzeyde gerçekleşmesi çok olumlu. Uzun zamandır TSF düzeyinde gördüğüm en iyi çalışılmış iş bence.
Ziyaret TSF ve Galatasaray Spor Kulübü web sitesinde eş zamanlı verilmiş. Basında da Anadolu Ajansının servisi ile hemen yer almış.
http://www2.galatasaray.org/kulup/haber/18418.php
http://tsf.org.tr/haberler/196-2013-2014...na-kavustu
Çok yönlü bakarsak:
a) Üst düzey satranç açısından, işin içine marka girmesi önemli. GS - BJK ve FB markaları satranca katkı sağlarken, satranç da onlara fayda sağlar çünkü futbol üzerinden kirlenen imajları için satranç harika bir temizleyici. Satranç kadar yediden yetmişyediye geniş bir yaşam dilimini vaat eden başka bir spor yok çünkü.
Büyük kulüpler futbol üzerinden elde ettikleri maddi büyüklük karşısında ciddi yıpranma yaşıyorlar ve genellikle bayan voleybol, bayan basketbol gibi elitist diğer sporlarda imaj tazelemesi yapıyorlar.
Satranç da bunun içine girebilir. Akla hitap ediyor, temiz, maliyeti düşük, gelir seviyesi iyi aileler arasında yaygınlaşan (çocuklara önerilen) çok çok iyi bir reputasyona sahip.
b) Üst düzey oyuncular açısından GS - FB - BJK gibi marka devlerinin işin içine girmesi parasal, manevi ve motivasyon olarak önemli.
Eğer bu kulüpler satrancın getireceği itibara karşılık gelecek makul bütçelere ikna edilirse, yurtdışı kapıları çok daha rahatlıkla açılır.
Unutmayalım Galatasaray'ın 3 yılda 3 maç oynamayan 4. kalecisinin maliyeti bile yıllık 2 milyon Euro'nun üzerinde. Çok makul bütçeler birçok yeteneği Avrupa ve Dünya satranç arenasında gezdirebilir. Açılan kapı bu yüzden çok önemli.
c) Satranç şubeleri ciddi bir oyuncu hacmini sindirebilir. Sadece üst düzey oyuncu için değil alt yapıda yetişecek küçük oyuncular ve onları yetiştirecek doğru çalıştırıcılar için çok ciddi bir başlangıç kapısı olabilir.
d) Galatasaray Kulübü, TSF ziyaretini önemsemiş. Bu kadar sıkıntılı ve sıkışık gündem içinde konunun Ünal Aysal tarafından ele alınması ve kabul görmesi çok iyi.
Ayrıca Aysal'ın konuşmasında satrancı spor olarak gördüğüne ait yaptığı vurgular hoşuma gitti:
''Çok güzel bir şubenin üyelerisiniz. Bugün Federasyon Başkanımız bizlerle beraber. Ben de eski bir satranç oyuncusuyum. Çocukluğumdan beri satranç oynuyoruz. Satranç sadece zihinsel gelişmeyi değil dinlenmeyi de sağlayan bir spordur. Satranç ciddi bir spordur. Bütün sporlar adele ile yapılmıyor. Satranç insanın zihinsel kapasitelerini yükselten, geliştiren bir spordur. Bütün dostlarıma bu sporu özellikle öneriyorum. Sporcularımızın gelişimlerini ve başarılarını alkışlamak istiyoruz. Bugün bunun için buradayız''
Görüşmenin sadece başkanlar düzeyinde değil, oyuncu, antrenörler ve eğitimcilerle, yöneticiler (İş Bankası dahil) düzeyinde gerçekleşmesi başarılı; derse iyi çalışılmış ve güzel resim verilmiş. Nitekim basın da hemen satranç, TSF ve Galatasaray üzerinden konuyu haberleştirmiş http://skorer.milliyet.com.tr/galatasara...efault.htm
Unutmayalım basında daha Anand-Magnus maçı bile doğru dürüst ele alınmadı.
Satrancın gelişmesi, oyuncularının maddi sıkıntılarının çözülmesi gibi basit bir koşulla başlıyor. Elbette marka değeri sağlam yerlerle gitmek formüldeki tek çözüm değil; daha altyapı, okullar, Anadolu satrancı, sigorta ve güvence sistemleri, eğitimci kalitesi, 180 delegenin kral olduğu sağlıksız seçim sistemleri gibi onlarca sorun halının altında bekliyor.
Ama iyi olan birşeye iyi demek gerekli, eğer bu yaklaşım ciddiyetle devam ettirilir ve diğer büyük spor kulüpleri ile ek kanallar açılırsa Türk satranç ekonomisi ve oyuncuları için doğru bir iş yapılmış olacak.
TSF burada başarılı (hayır, şifremi çocuklar falan ele geçirmedi 8) ).
Galatasaray Spor Kulübünün Satranç Şubesi açmasından sonra TSF tarafından ziyaret edilmesi ve ziyaretin her iki yönde en üst düzeyde gerçekleşmesi çok olumlu. Uzun zamandır TSF düzeyinde gördüğüm en iyi çalışılmış iş bence.
Ziyaret TSF ve Galatasaray Spor Kulübü web sitesinde eş zamanlı verilmiş. Basında da Anadolu Ajansının servisi ile hemen yer almış.
http://www2.galatasaray.org/kulup/haber/18418.php
http://tsf.org.tr/haberler/196-2013-2014...na-kavustu
Çok yönlü bakarsak:
a) Üst düzey satranç açısından, işin içine marka girmesi önemli. GS - BJK ve FB markaları satranca katkı sağlarken, satranç da onlara fayda sağlar çünkü futbol üzerinden kirlenen imajları için satranç harika bir temizleyici. Satranç kadar yediden yetmişyediye geniş bir yaşam dilimini vaat eden başka bir spor yok çünkü.
Büyük kulüpler futbol üzerinden elde ettikleri maddi büyüklük karşısında ciddi yıpranma yaşıyorlar ve genellikle bayan voleybol, bayan basketbol gibi elitist diğer sporlarda imaj tazelemesi yapıyorlar.
Satranç da bunun içine girebilir. Akla hitap ediyor, temiz, maliyeti düşük, gelir seviyesi iyi aileler arasında yaygınlaşan (çocuklara önerilen) çok çok iyi bir reputasyona sahip.
b) Üst düzey oyuncular açısından GS - FB - BJK gibi marka devlerinin işin içine girmesi parasal, manevi ve motivasyon olarak önemli.
Eğer bu kulüpler satrancın getireceği itibara karşılık gelecek makul bütçelere ikna edilirse, yurtdışı kapıları çok daha rahatlıkla açılır.
Unutmayalım Galatasaray'ın 3 yılda 3 maç oynamayan 4. kalecisinin maliyeti bile yıllık 2 milyon Euro'nun üzerinde. Çok makul bütçeler birçok yeteneği Avrupa ve Dünya satranç arenasında gezdirebilir. Açılan kapı bu yüzden çok önemli.
c) Satranç şubeleri ciddi bir oyuncu hacmini sindirebilir. Sadece üst düzey oyuncu için değil alt yapıda yetişecek küçük oyuncular ve onları yetiştirecek doğru çalıştırıcılar için çok ciddi bir başlangıç kapısı olabilir.
d) Galatasaray Kulübü, TSF ziyaretini önemsemiş. Bu kadar sıkıntılı ve sıkışık gündem içinde konunun Ünal Aysal tarafından ele alınması ve kabul görmesi çok iyi.
Ayrıca Aysal'ın konuşmasında satrancı spor olarak gördüğüne ait yaptığı vurgular hoşuma gitti:
''Çok güzel bir şubenin üyelerisiniz. Bugün Federasyon Başkanımız bizlerle beraber. Ben de eski bir satranç oyuncusuyum. Çocukluğumdan beri satranç oynuyoruz. Satranç sadece zihinsel gelişmeyi değil dinlenmeyi de sağlayan bir spordur. Satranç ciddi bir spordur. Bütün sporlar adele ile yapılmıyor. Satranç insanın zihinsel kapasitelerini yükselten, geliştiren bir spordur. Bütün dostlarıma bu sporu özellikle öneriyorum. Sporcularımızın gelişimlerini ve başarılarını alkışlamak istiyoruz. Bugün bunun için buradayız''
Görüşmenin sadece başkanlar düzeyinde değil, oyuncu, antrenörler ve eğitimcilerle, yöneticiler (İş Bankası dahil) düzeyinde gerçekleşmesi başarılı; derse iyi çalışılmış ve güzel resim verilmiş. Nitekim basın da hemen satranç, TSF ve Galatasaray üzerinden konuyu haberleştirmiş http://skorer.milliyet.com.tr/galatasara...efault.htm
Unutmayalım basında daha Anand-Magnus maçı bile doğru dürüst ele alınmadı.
Satrancın gelişmesi, oyuncularının maddi sıkıntılarının çözülmesi gibi basit bir koşulla başlıyor. Elbette marka değeri sağlam yerlerle gitmek formüldeki tek çözüm değil; daha altyapı, okullar, Anadolu satrancı, sigorta ve güvence sistemleri, eğitimci kalitesi, 180 delegenin kral olduğu sağlıksız seçim sistemleri gibi onlarca sorun halının altında bekliyor.
Ama iyi olan birşeye iyi demek gerekli, eğer bu yaklaşım ciddiyetle devam ettirilir ve diğer büyük spor kulüpleri ile ek kanallar açılırsa Türk satranç ekonomisi ve oyuncuları için doğru bir iş yapılmış olacak.
TSF burada başarılı (hayır, şifremi çocuklar falan ele geçirmedi 8) ).