3. lig
#3
Mesajınızı dikkatle okudum Gökhan Bey.
Kanaatimce düşürülme durumu söz konusu değil. Açıklayayım:
Birincisi, uygulama sadece bir kulübü bağlıyor olsaydı, dediğiniz doğru olabilirdi. Ne var ki kurallar tüm kulüplere aynı şekilde uygulanıyor.
İkincisi, (Aristo mantığıyla) siz birinci basamaktasınız, diyelim. Dünkü merdiven 3 basamaktan oluşuyordu. Bugünkü ise 4 basamaklı. Yani siz birinci basamaktan aşağı indirilmedikçe küme düşürülmüş sayılmazsınız. Örnekle açıklayayım, 1. ligin kurallarında değişikliğe gidilip normal sezonun ardından ilk 4 takımın şampiyonluk için play-off oynayacakları ilan edilse takımlar düşürülmüş sayılmaz. Sadece hedef bir derece yükselmiş olur. Bu lig meselesine ilerleyen paragraflarda değineceğim.

Bence Dobruca Kulübü esas olarak İl Yarışmasında mağdur edilmiş, katılım hakkı saçma sapan yönetmelik hazırlayan birileri tarafından adeta gasp edilmiştir. Bu saçmalığın değişmesi için gerekli mücadele verilmelidir. Belki geçmişe yönelik bir tazminat olmaz ama gelecekte böylesi trajik durumların yaşanmasını engeller.

İcat olunmuş bir lig olduğu tespitiniz yerindedir, imzamı atarak destekliyorum.
1. lige ulaşmanın saçma bir şekilde güçleştiği tezinize de yürekten katılıyorum.
Ben kaliteye bakarım; lig tespitinde öncelikli ölçüt kalitedir.
2. ligin kalitesi ortada: Kulüpler Şampiyonasında üç yıl mücadele ettim. Darılmaca - alınmaca olmasın ama ilk 10 masa (20 kulüp eder) dışında takım olarak addedilebilecek, hedefi olan ekipler yoktu. İyi niyetle bir-iki kişinin yükü çektiği (gerek masa başı mücadelesi, gerekse organizasyon açısından) ekipler vardı. Eleştirmiyorum, yanlış anlama olmasın, herkes zirveye oynayacak diye bir kural da yoktur elbette, sadece fotoğrafı göstermeye çalışıyorum. İşte bu insanlar Kulüpler Şampiyonasında güzelce satrancını oynuyor, seyahatini yapıyor, diğer illerden dostunu-arkadaşını görüyordu.
Şimdi bu organizasyona "seçkincilik" çomağını sokmak niye?

Satrançtan bağımsız düşünün, tüm spor dallarında lig oluşturmada mantık nedir?
Artan kalite ve rekabet, alt lig ihtiyacını meydana getirir, değil mi?
Şimdi size sormak isterim: Kulüpler Şampiyonasında takım sayısı giderek azalmasına rağmen hangi ihtiyaç ortaya çıktı da yeni lig eklemek gerekti?
Lütfen birisi bana bu soruyu mantıklı bir şekilde cevaplasın, merakla bekliyorum.

Gökhan Beyin kullandığı terim durumu çok güzel özetliyor: İcat Edilmiş Lig.

Yeni "icat edilmiş" bu ligin en olumsuz yanı ne biliyor musunuz?
Anadolu'nun farklı illerinden gelen gençler Külüpler Şampiyonasında her tur olmasa bile birçok güçlü oyuncuyla karşılaşarak kendilerini geliştirme olanağı veya güçlerini gösterme şansı buluyorlardı, artık o şansları azaldı. Komple atıl gibi bir durumda, zayıf rakiplerle karşılaşacaklar.

İkincisi, Dobruca gibi kulüplerin oyuncuları bile 1. lige çıkma konusunda bu kadar motivasyon kaybı yaşıyorsa, oyuncu ve(ya) gelir havuzu daha dar olan kulüplerin halini hiç düşünemiyorum. 1. lige yükselmek için hayal kurmaları bile hayal olur!

Son tehlike de, "sponsorun önemine" vurgu yapıp hayatını geçiren kişilerin, en büyük baltayı sponsor bulma çalışmalarına vermiş olmasıdır. Diyelim bir bir ticari kuruluştan randevu aldınız, kulübünüz adına maddi destek isteyeceksiniz. Olası diyalog:
Takım Sorumlusu: Bu yıl ilkbaharda il yarışmasını kazanırsak yazın 3. ligdeyiz.
Şirket Yetkilisi: Sonra?
T.S.: 3. ligde kısmet olur da ilk üçe girersek iki yıl sonra 2. ligdeyiz.
Ş.Y.: Hımm, iyiymiş.
T.S.: Dahası, bir aksilik olmaz da 2. ligde ilk üçe girersek 3 yıl sonra 1. ligdeyiz!
Ş.Y.: Vaay, heyecan verici! Firmamızın tanıtımı için bundan güzel yol olamazdı! Muhasebeyle konuşayım, hemen ödenek ayarlıyorum!
Big Grin Big Grin Big Grin

Maalesef, bu tuhaflığı ancak mizah yoluyla anlatabildim.
Sevgi ve saygılarımla.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
3. lig - Yazar: GokhanDemir - 08-06-2014, 00:22
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Attorney at Law - 08-06-2014, 08:28
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 10-06-2014, 00:01



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi