ALEME VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI...
#8
Sayın DİNÇER,

Bu üyemizin haklı veya haksız olması satranç sporcularının bugünkü durumunu değiştirmiyor.

Bu anlamda geçmişte yüzlerce, en son da sayın AKMAN ile onlarca satır yazıştık.
Sizin de vurgulamış olduğunuz gibi; ben bir kesim olmadan diğerinin anlamı yoktur diyorum. Makinanın parçaları gibi.
Anlayışımda, satranç, camiamızın tümünün ortak sevdası olmalı arzusu yatar.
Hakeminden, yöneticisine, en kıdemli satranç oyuncusundan yeni başlayan yeteneklere, sektörün içindeki evet malzemecisinden şoförüne kadar...

Ben hiçbir zaman satranç sporcularının gerçek satranç emekçisi olmadığını, sıralama yapılacaksa en başta satranç sporcularının gelmediğini savunmadım ki.
Bilakis yaşantımda içlerinde kendimi de dahil ettiğim satranç sporcusu emekçilerinin ne şartlarda yaşadığına en yakından tanıklık yapan bir insanım.
Bu konuda aksine tanıklık yapmış bir insan var mıdır?
Tanıdığım tüm dostlara soruyorum?

Bunu yeni nesil bilmeyebilir.
Ama Türkiye'nin bir çok ilinde görev yapan, onlarca, yüzlerce; birbirlerinden ekonomik şartları arasında uçurumlar olan insanlar tanımış dostluk kurmuş biri olarak olarak söylüyorum ki, böyle bir şeyi nasıl inkar edebilirim?
Bunu hiç yazmadım, ama gerek de duymamıştım.
Bugün demek ki gerekiyor sayın DİNÇER.

Elbette sporcular satrancın savaşçılarıdır.
En meşakkatli süreci yaşayan en fazla hüsrana uğrayan, umudunu asla kaybetmeden yeni turnuvalara hazırlanmak için yelken açan, bunun için iş yerinden izin alma streslerini günler öncesinden yaşayan, hatta satranç sevgisinden kopamamış, onu üniversite hayatına tercih etmiş, mesleğine tercih etmiş, müstakbel yuva kurma sürecine tercih etmiş insanlar tanıyorum Tutku kardeşim.
Elbette gereği yok ama isim de verebilirim.
Çok yüksek gelirli asli mesleğinden satranç tutkusu yüzünden kopmuş sefalet içinde bu dünyadan göçmüş can dostlarım aklımdadır.
Katılacağı son turnuvalarını, ölümcül hastalığıyla mücadele sürecinde tedavisine tercih eden satranç dostları yitirdim ben.
Son 6 kürü kalmış ama O " SON 10 TURNUVA " diyen sevgili Nurettin REİS' i mi inkar edeceğim? Rahat uyu kadim dostum!

SATRANCA ADANMIŞ HAYATLARI MI inkar edeceğim sevgili Tutku kardeşim?
Hepsinin aziz hatıralarını saygıyla bir kez daha anarım.



Ama ücretini alan bir hakemle cebinden turnuvaya giden bir satranç emekçisini bu satırlara neden meze yapayım? Neden muhasebesini kıyaslayıp ," ha bak hakem arkadaşım sen ücreti karşılığı görev yapıyorsun, bu arkadaşım ta Elazığ dan geldi o ücret almıyor, bu durumda o senden daha emekçidir" denir mi?
Ama kazanılan parayla bir sıralama yapmak onur kırıcı olmaz mı?
Bu durumda ücretli çalışan emekçi kesimin de söyleyecekleri yok mudur?

Açıkçası;
Satranççılarımızın içinde bulundukları durum, benim son 20 aydır içinde yer aldığım görevi kendiliğimden kabul etme karar noktasına getirdi.

Ben satranç emekçiliğimi tartıştırmam. Emeğimi tarttırmam da kıyaslatmam da...
İster oyuncu ister başka bir alanda omuz versin. Kazansın ya da kazanmasın.
Hayatın içinde satranç yükünü paylaşıyor mu?
Emeği karşılığı öz ürün ortaya koyabiliyor mu?
Hayat mücadelesi içinde satranca güç ve zaman harcıyor, bir bedel ödüyor mu?
Bunlar benim için önemli verilerdir.
Ülkemizin ilk büyük ustasından son yetişen büyük usta adaylarına kadar, hangisinin daha çok oyuncu, satranççı, emekçi olduğunu ortaya koymaya çalışmak bu konuda onlara yapılan bir saygısızlık olarak görüyorum. Hak ettikleri ölçüde zaten tarihe mal oluyorlar, unvan kazanıyorlar.

Gerçekler bütün çıplaklığıyla ortadayken onları örtebilir misiniz?

Bunu kabul eden etmeyen yöneticilerin ya da başka kimselerin bu konudaki görüşleri elbette kendilerini bağlar.

Sayın DİNÇER,
Bu arkadaşımıza bu anlamda bu gün hiçbir konuda bir haksızlık yapılmamıştır.

Geçen sene mağdur olduğuna inandığım bir konuda satranççı yanımla içinde bulunduğu durumu araştırma sorumluluğu hissettim.
Gecelerce ilgili kurullardaki arkadaşlarımı uykusuz bıraktım, hallaç pamuğuna çevirdim ortalığı. Bilinmez, bahsetmemiştim.
Ama bugün yazmalıyım galiba.
Ama süreç içinde ağır ithamlarla karşılaştım.
ÖSF da duruyor. Bu defteri açmak istemem.

Ama bu gün yazılanlar yenilir yutulur gibi değil.
Hedef de şaşmış durumda...

Kendisinden bir satranç oyuncusu olarak satranç adına bir özür yazısı bekledim.

En başta sorduğunuz sorunu cevabı;
Cevabım elbette evet!
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 09:42
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 10:14
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 10:27
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 10:43
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 13:03
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Attorney at Law - 08-06-2014, 21:31
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 22:54
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 08-06-2014, 23:27
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Attorney at Law - 08-06-2014, 23:50
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 09-06-2014, 08:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 09-06-2014, 08:41
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 09-06-2014, 09:57
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 09-06-2014, 11:12
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 09-06-2014, 11:40
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Veli TURAN - 09-06-2014, 18:51



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi