Uluğ Nutku'yu Kaybettik
#8
Değerli Satranççılar,

Uluğ Nutku’nun keşke genç satrançlılarla buluşup sohbet edebileceği zeminleri sağlayabilmiş olsaydık. Bu eksikliğimiz bu yazılarla telafi olmaz. Bugün ancak elimden geleni yaparak, sizlerle bir iki anekdotu paylaşmak istiyorum. Yukarıda söylediğim gibi bu insanın bizlere söyleyecekleri, öğretecekleri var.

Camiamızın değerli ismi ve güçlü hafızasıyla geçmişin önemli bir tanığı olan Serdar Çelik onun için, “1970’li yıllarda her zaman ilk on içerisinde sayabilirim.” der. Nitekim Uluğ Nutku 1971 İstanbul birincisidir. Serdar Çelik’le birlikte Türkçe’ye kazandırdıkları Alexander Koblenz’in “Satrançta Turnuva Hazırlığı” kitabı, geçmişte elimizde bulunan nadir eserlerdendir.

Satrancın duayen ismi Cem Pekün, 1988 yılında yapılan federasyon başkanlık seçimlerinden bir anekdot aktarmıştı bana. Uluğ Nutku adaydır. Diğer aday Etem Eren’dir. İlk oylama 12 - 12 eşitlikle sonuçlanır. Bir oy ise eksiktir. 25 delege vardır; 24 çıkan oy. Uzun münakaşalardan sonra, Uluğ Nutku arkadaşlarına oy vermeyinin kendisi olduğu söylemek zorunda kalır. “Kendi kendime oy vermem ayıp olur.” şeklinde düşündüğünü paylaşır. Sonunda zar zor ikna edilir ve ikinci turda verdiği oy, sonucu bir farkla lehine çevirir. İnanması güç değil mi? Ancak gerçek. Elbet o da, 25 delegelik bir seçimde yarışın ne denli keskin geçeceğini biliyordur. Buna rağmen ilk oylamada eli kendisine oy vermeye gitmez.

Mantık ve felsefe okurlarının iyi bildiği bir isim olan Doğan Özlem, “filozofun beyefendisi” şeklinde anar onu. Şöyle devam eder "dost" olarak nitelediği Prof. Dr. Uluğ Nutku için: “O, toplumumuzda sayıları gittikçe azalan, hatta parmakla gösterilecek kadar azalan son beyefendilerdendir. Günümüzün zarafetten, nezaketten hızla uzaklaşan, hoyrat, bencil ve çıkarcı dünyasında yabancılık çekenlerdendir.”

Doğan Özlem'in bu aktarımının beraberinde, Uluğ Nutku’nun tam da bugünümüze; yani içinde bulunduğumuz duruma ışık tutan bir seslenişini paylaşmak istiyorum: “Çok deneyimli olabilirsin ama deneyim biriktirmek, deneyimi doğru ilkelere dayandırmak için yetmez.”

Uluğ Hoca için yazılıp çizilenler bu kadarla hiç kalmaz: Adına bir “armağan kitap” dahi yazılmıştır. Bu paylaştıklarımın sizlerde bir ufak tad bırakmış olmasını umarak; bu güzel insanı sevgi ve saygıyla ve daha şimdiden özlemle anıyorum.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: Kuvay Sanlı1 - 17-11-2014, 13:06
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: Sabri Koçak - 17-11-2014, 14:47
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: Ateş Ülker - 17-11-2014, 23:48
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: MuzafferŞekerli - 18-11-2014, 09:47
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: EnisBilyap - 18-11-2014, 10:38
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: Kuvay Sanlı1 - 18-11-2014, 11:26
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: hsdalkiran - 19-11-2014, 14:53
RE: Uluğ Nutku'yu Kaybettik - Yazar: Kuvay Sanlı1 - 23-11-2014, 14:57



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi