Eleştiri-yorum
#15
Feti Bey'in de işaret ettiği üzere şu an kağıt üzerinde 700 bin lisanslı sporcu var. Lisanslı sayısı bir noktada Türkiye'de yaşayan insan sayısını geçmek zorunda. Zira 2009 yılında vefat eden Kahraman Olgaç dahil TSF kurulduğundan bu yana lisans çıkartmış her oyuncu hala bu sayının içinde kabul edilmektedir. Elbette doğrusu hayatını kaybedenlerin ve uzun süre aktif olmayanların lisansının düşmesidir.

Yukarda yazdıklarım elbette bir yıl içinde lisanslı oyuncu sayısının 10 ayda 209.312 adet artmasını açıklamaz. Aktif oyuncu sayısında bu oranda bir artış olmadığına göre ayda 20 bin civarında yeni TC vatandaşı, hiç turnuva oynamayacakları halde lisans çıkartmaktadır.

209.312 yeni lisanslının 5 bini aktif oyuncu olsun. Kalan 4 bin kişi de ailesiyle evde otururken, ''internetten satranç için lisans alınıyormuş ne güzel!'' diyerek zevk için lisans çıkartsın. Geriye kalan 200 bin (!) kişi nasıl lisans sahibi oluyor?

İşin aslı şu;

Belediyeler, vakıf ve dernekler üzerinden her yıl okullarda yüz binlerce adet satranç takımı dağıtılıyor. Takım verilen çocuğun TC kimlik numarası alınarak sisteme giriliyor ve lisanslı hale getiriliyor. Takım dağıtılan ve lisans sahibi olan çocukların büyük bir bölümü satranç bilmiyor. Bilse de sayılardan da anlaşılacağı üzere turnuvalarda oynamıyor ya da oynamayı düşünmüyor. Lisans için kişinin kendisinin ya da çocuğun velisinin  izni de gerekli değil. TC kimlik numarasını bildiğiniz herkese lisans alabiliyor, vize yaptırabiliyorsunuz. Doktor kontrolü vs. de gerekli değil, çünkü TSF resmi görüşü olarak satrancın fiziksel efor gerektirmediğini dolayısıyla doktor kontrolüne gerek olmadığını düşünüyor. O nedenle beni, sizi ya da çocuğunuzu bir başkası lisanslı ya da vizeli hale getirebilir.

Bu nokta da çok ilginç. Örneğin ben lisansımın vizelenmesini istemeyebilirim. Lisansı son iki yılda vize yapılmış sporcu, hakem vs.nin genel kurulda delege olamaması gibi bir kural var. Bu nedenle 2012 yılında ben genel kurulu üyesi olamadım ama satranç bilmeyen eşim, satranççıların iradesini yansıtmak için oy kullandı. Şimdi benim karşımda 2016 Genel Kurul üye listesi var. Birisi çıkıp listedeki isimlere tek tek lisans çıkartıp, vizelerini yapsa nasıl bir sonuç çıkar çok merak ediyorum? O nedenle şu an uygulanan lisans sistemi hukuken de oldukça şüphelidir.İsteyen deneyebilir... 

Peki bu takımlar nasıl dağıtılıyor? Belediyeler, vakıflar, ya da dernekler bu takımları özel şirketlerden satın alıyorlar. Satın alırlarken, kimden satın alalım diye gelip bana sormuyorlar. Kime ya da kimlere sorduklarını da bilmiyoruz.

Burada devreye eski başkan giriyor. Eski başkan bilebilir mi? Mümkün, çünkü bu sistemi daha bebekliğinden itibaren kurup geliştiren kendisi. Diyor ki 'biz bu takımları eskiden kendi kurduğumuz vakıfta üretip aynı zamanda ortaya çıkan katma değeri satranca aktarırdık. Hatta sırf bunun için büyük paralara kalıplar yaptırdık'' Eski başkanın iddiasına göre kendisi görevden ayrıldıktan sonra kalıplar özel bir şirkete hibe edilmiş. Özel şirket derken, yıllardır bildiğimiz, satrancın içinden gelen arkadaşlarımızın kurduğu şirketler değil, okey taşı, iskambil kağıdı vs üreten bir şirket. Şimdi de tüm takımlar bu şirket tarafından üretilip dağıtımı yapılıyormuş.

Biraz piyasa araştırması yaptığınızda göreceksiniz ki, piyasada eli yüzü düzgün en ucuz takım 30 TL civarında satılıyor. Toplu siparişler ile bu fiyatın 20 TL ye düştüğünü kabul edersek, 2016 yılının ilk 10 ayı için aşağı yukarı 4 milyon TL civarında bir iş hacminden söz ediyoruz.  Bu dağıtımı yapan şirket ya da şirketler bu işten ne kazanırlar ne kaybederler bizim bilebileceğimiz bir konu değil. Belki de hiç kar etmeden kamu yararına yapıyorlardır. Bu iş TSF tarafından yapılabilir miydi, ortaya çıkması muhtemel kar bir şekilde satranca aktarılabilir miydi ya da aktarılıyor mu sorularının da iyice araştırılıp, düşünülmesi gerekiyor.

İş Bankası satranç sınıfları güzel bir fikirdi. Bir okulda, bir satranç sınıfı açmak, oraya 10 adet takım, saat ve gösterim panosu koymak ve çocuklara en azından doğru bir eğitim verecek kişiyi yönlendirmek, o okuldaki bütün çocuklara 2000 adet satranç takımı dağıtmaktan çok daha faydalıdır. 20-30 TL verip de satranç takımı almaya zorlanan çocuklara her zaman takım hediye edebilirsiniz ama ben  Türkiye'nin %90'ı için böyle bir ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla satranç takımı dağıtmak fayda olarak da çok sonra gelecek bir iştir. Dolayısıyla çıkış noktası yanlış olan bir işin sonucunda, en azından neredeyse 1 milyon kişinin satranç sporcusu olması gibi bir garabet çıkmaktadır.

Kaç adet lisanslı sporcu olduğu ya da kaç adet antrenör olduğunun hiç bir kıymeti yok. Önemli olan aktif sporcu sayısıdır. Üstelik daha da önemlisi, yıl içerisinde yaş sınırlaması olmayan turnuvalarda toplam kaç kişinin oynadığıdır. 16 yaş üzeri aktif sporcu sayısı da, satranç eğitimi alan ya da turnuvalara katılan çocukların hangi oranla satranca devam ettiğini anlamamız açısından önemli olabilir. 700 bin sayısı bir gerçeğe değil, komik bir duruma işaret ediyor. Satrancın aslında bir spor ve çok da önemli bir iş olmadığı algısının
pek çok kişide ve kurumda yerleşmesine hizmet ediyor. '10 yılda 10 milyar ağaç fidanı diktik' dedikleri zaman ben nasıl gülümsüyorsam, 700 bin kişinin lisanslı olarak  satranç oynadığını söylediğimizde de farklı bir sonuç olmuyor.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 20-10-2016, 14:26
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Miyazaki - 20-10-2016, 15:56
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: muzaffer şekerli - 21-10-2016, 06:58
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Miyazaki - 21-10-2016, 07:16
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 23-10-2016, 21:48
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 24-10-2016, 23:30
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 25-10-2016, 22:02
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 27-10-2016, 21:21
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 29-10-2016, 11:51
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 29-10-2016, 19:07
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Miyazaki - 29-10-2016, 16:13
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 30-10-2016, 14:50
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-10-2016, 08:15
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Ateş Ülker - 30-10-2016, 22:06
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-10-2016, 09:12
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-10-2016, 10:53
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 30-10-2016, 23:16
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Erşan Gökerman - 30-10-2016, 23:57
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Miyazaki - 31-10-2016, 03:59
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 31-10-2016, 16:52
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 31-10-2016, 19:46
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 01-11-2016, 18:30
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 01-11-2016, 20:43
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: muzaffer şekerli - 01-11-2016, 18:55
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 01-11-2016, 21:40
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 02-11-2016, 11:28
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 02-11-2016, 14:15
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 03-11-2016, 08:18
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 03-11-2016, 13:19
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 02-11-2016, 23:45
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 03-11-2016, 08:39
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 03-11-2016, 08:44
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 03-11-2016, 13:11
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 03-11-2016, 14:54
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 05-11-2016, 13:06
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 05-11-2016, 16:20
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 05-11-2016, 21:16
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 05-11-2016, 17:30
RE: Eleştiri-yorum - Yazar: Feti - 06-11-2016, 18:32



Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi