26-06-2019, 15:27
Bu başlık altında yazacaklarımın, yorumlayacaklarımın teması anlaşmalı beraberliktir.
Anlaşmalı beraberlik sorununu uzun süredir düşünmekteyim. Bu konuyla ilgili geçmişte birkaç kere düşüncelerimi yazdım. Eğer satranç bir spor ise anlaşmalı beraberliği bu sporun hangi kefesine koymak gerekir ? Satranç bana göre spordur ve anlaşmalı beraberliği bu sporun hiçbir kefesine koymam. Tahtada mat yapabilme şartları ve imkânı var iken anlaşmalı beraberlik yapmak spor ahlakına aykırı olup ister oyun içinde ve ister oyun dışında anlaşma yapılsın her zaman şikedir. Tam da bu noktada satranç oynayanların satrancı ne olarak gördükleri ve gördükleri doğrultusunda nasıl düşünüp davrandıkları önemlidir. Satrancı sadece başkasının sırtına basarak, onun hakkını yiyerek para kapmak olarak görenler için satranç spor değildir. Onlar için satranç bir kumardır. Bu kumarda her türlü hile yapmak doğaldır.
Kanunları kendine göre yorumlayıp karşılarındakini de kendilerine inandırıp usulüne uygun olarak vergi kaçıranlar gibi, buna benzer şekilde kumarcılar satranç yönergelerini kendilerine göre yorumlayıp satranç bilmezlerin yardımıyla hedeflerine ulaşabilmektedirler. Kanun yapıcının ve yönerge hazırlayıcının iyi niyetini vergi kaçıranlar ve satranç kumarcıları daima suistimal etmektedirler. Bu noktada yönerge hazırlayıcının satranca vakıf olup olmaması çok önemlidir. Satranç sporundan bihaber olan yönerge hazırlayıcısı yönerge maddesi hazırlıyorum diyerek bilmeden satranç kumarcısına çanak tutmaktadır.
Tahsin Aktar Beyin anlaşmalı beraberlik ile ilgili “Yarışmaya özel ‘yarışma kuralı’ oluşturmak her zaman olanaklı. FIDE yarışma kuralları buna izin verir. Oyunun ve diğer genel kurallara zarar vermeden oluşturulacak düzenlemeler öncelikli uygulanır.” şeklindeki sözü çok önemlidir ve olayı aslında çok veciz bir şekilde özetlemektedir.
Fide Laws of Chess organizatöre anlaşmalı beraberlik sorunu için alternatif çözümler sunmaktadır. Ama organizatör satranç sporundan bihaberse veya anlaşmalı beraberlik yapılmasını önemsemiyorsa işin tembelliğine kaçar ve yeterince düşünmeden yönerge maddelerini başka yönergelerden kopyalayıp yapıştırıverir. Fide Laws of Chess anlaşmalı beraberliğe onay verir gibi gözüken maddeler de içermekte ve hiç onay vermeyen maddeler de içermektedir. Seçim organizatöre kalmıştır.
Ama maalesef oldukça az sayıda üst düzey satranççılar bile anlaşmalı beraberliği satranç sporu kapsamında görebilmektedirler. Hatta yanlış bir inanış anlaşmalı beraberliklerin GM ler tarafından yoğun olarak uygulandığı şeklindedir ki, bu yanlış inanış en büyük zararı yeni yetişen gençlerimize vermektedir. Bazı gazete satranç köşe yazılarının “Anlaşmalı beraberlikler, özellikle Büyük Ustalar arasında kısa beraberlikler (10-15 hamle gibi) şeklinde görülür.” gibi doğru olmayan cümleler içermesi ve bu cümlelere “özellikle” sözcüğünün de monte edilerek anlamın pekiştirilmek istenmesi anlaşılır gibi değildir. Köşe yazısının devamındaki “Satrancın utanç mezarlığı bu tür oyunlarla dolu.” şeklindeki cümle ilk cümleyi affedilir hale getirmemiştir.
Satrancı kumar olarak görenler ve ne yapıp edip fazla puan toplayarak başkalarının haklarını gözetmeden haksızca para kapmak isteyenler anlaşmalı beraberliği satranç sporu kapsamında görmekte ve anlaşmalı beraberliğin normal bir düşünce ve eylem tarzı olduğunu kabul ettirmek istemektedirler. Ama güneş balçıkla sıvanamaz. İnanıyorum ki ; su akıp yolunu bulacak ve anlaşmalı beraberlik yakın zamanda satranç tarihinin çöplüğüne atılacaktır.
Uzun süreden beri bu başlığa yazı yazmıyordum. Neden bugüne kadar bekledim ? Birincisi ; bazı kişisel işlerim var idi. Programlanmış özel işlerimin bitmesini bekledim. İkincisi ve asıl önemlisi ; ben kim idim ki, satranççılara laf dinletebileceğim, anlaşmalı beraberliğin satranç sporu için önemli bir sorun olduğunu anlatarak satranççıları caydırabileceğim ! Amiyane tabirle zurnanın son deliği bile değildim. Satranç adına ortalıkta dolaşanları ve yazılıp çizilenleri görüp okudukça moralim bozulmakta ve yazmak istememekteydim. Sosyal medyada çekirdek çitlemeye bile başlamıştım. Bundan dolayı neredeyse bu başlık öksüz kalacaktı.
İmdadıma Norveç Altibox Uluslararası Satranç Turnuvası yetişti.
Anlaşmalı beraberlik sorununu uzun süredir düşünmekteyim. Bu konuyla ilgili geçmişte birkaç kere düşüncelerimi yazdım. Eğer satranç bir spor ise anlaşmalı beraberliği bu sporun hangi kefesine koymak gerekir ? Satranç bana göre spordur ve anlaşmalı beraberliği bu sporun hiçbir kefesine koymam. Tahtada mat yapabilme şartları ve imkânı var iken anlaşmalı beraberlik yapmak spor ahlakına aykırı olup ister oyun içinde ve ister oyun dışında anlaşma yapılsın her zaman şikedir. Tam da bu noktada satranç oynayanların satrancı ne olarak gördükleri ve gördükleri doğrultusunda nasıl düşünüp davrandıkları önemlidir. Satrancı sadece başkasının sırtına basarak, onun hakkını yiyerek para kapmak olarak görenler için satranç spor değildir. Onlar için satranç bir kumardır. Bu kumarda her türlü hile yapmak doğaldır.
Kanunları kendine göre yorumlayıp karşılarındakini de kendilerine inandırıp usulüne uygun olarak vergi kaçıranlar gibi, buna benzer şekilde kumarcılar satranç yönergelerini kendilerine göre yorumlayıp satranç bilmezlerin yardımıyla hedeflerine ulaşabilmektedirler. Kanun yapıcının ve yönerge hazırlayıcının iyi niyetini vergi kaçıranlar ve satranç kumarcıları daima suistimal etmektedirler. Bu noktada yönerge hazırlayıcının satranca vakıf olup olmaması çok önemlidir. Satranç sporundan bihaber olan yönerge hazırlayıcısı yönerge maddesi hazırlıyorum diyerek bilmeden satranç kumarcısına çanak tutmaktadır.
Tahsin Aktar Beyin anlaşmalı beraberlik ile ilgili “Yarışmaya özel ‘yarışma kuralı’ oluşturmak her zaman olanaklı. FIDE yarışma kuralları buna izin verir. Oyunun ve diğer genel kurallara zarar vermeden oluşturulacak düzenlemeler öncelikli uygulanır.” şeklindeki sözü çok önemlidir ve olayı aslında çok veciz bir şekilde özetlemektedir.
Fide Laws of Chess organizatöre anlaşmalı beraberlik sorunu için alternatif çözümler sunmaktadır. Ama organizatör satranç sporundan bihaberse veya anlaşmalı beraberlik yapılmasını önemsemiyorsa işin tembelliğine kaçar ve yeterince düşünmeden yönerge maddelerini başka yönergelerden kopyalayıp yapıştırıverir. Fide Laws of Chess anlaşmalı beraberliğe onay verir gibi gözüken maddeler de içermekte ve hiç onay vermeyen maddeler de içermektedir. Seçim organizatöre kalmıştır.
Ama maalesef oldukça az sayıda üst düzey satranççılar bile anlaşmalı beraberliği satranç sporu kapsamında görebilmektedirler. Hatta yanlış bir inanış anlaşmalı beraberliklerin GM ler tarafından yoğun olarak uygulandığı şeklindedir ki, bu yanlış inanış en büyük zararı yeni yetişen gençlerimize vermektedir. Bazı gazete satranç köşe yazılarının “Anlaşmalı beraberlikler, özellikle Büyük Ustalar arasında kısa beraberlikler (10-15 hamle gibi) şeklinde görülür.” gibi doğru olmayan cümleler içermesi ve bu cümlelere “özellikle” sözcüğünün de monte edilerek anlamın pekiştirilmek istenmesi anlaşılır gibi değildir. Köşe yazısının devamındaki “Satrancın utanç mezarlığı bu tür oyunlarla dolu.” şeklindeki cümle ilk cümleyi affedilir hale getirmemiştir.
Satrancı kumar olarak görenler ve ne yapıp edip fazla puan toplayarak başkalarının haklarını gözetmeden haksızca para kapmak isteyenler anlaşmalı beraberliği satranç sporu kapsamında görmekte ve anlaşmalı beraberliğin normal bir düşünce ve eylem tarzı olduğunu kabul ettirmek istemektedirler. Ama güneş balçıkla sıvanamaz. İnanıyorum ki ; su akıp yolunu bulacak ve anlaşmalı beraberlik yakın zamanda satranç tarihinin çöplüğüne atılacaktır.
Uzun süreden beri bu başlığa yazı yazmıyordum. Neden bugüne kadar bekledim ? Birincisi ; bazı kişisel işlerim var idi. Programlanmış özel işlerimin bitmesini bekledim. İkincisi ve asıl önemlisi ; ben kim idim ki, satranççılara laf dinletebileceğim, anlaşmalı beraberliğin satranç sporu için önemli bir sorun olduğunu anlatarak satranççıları caydırabileceğim ! Amiyane tabirle zurnanın son deliği bile değildim. Satranç adına ortalıkta dolaşanları ve yazılıp çizilenleri görüp okudukça moralim bozulmakta ve yazmak istememekteydim. Sosyal medyada çekirdek çitlemeye bile başlamıştım. Bundan dolayı neredeyse bu başlık öksüz kalacaktı.
İmdadıma Norveç Altibox Uluslararası Satranç Turnuvası yetişti.