Gül Hanım'dan Rica.. Bu İşi Çözün Artık..

[Ateş Ülker]

Velibaba gerilimi yükseltmemek için büyük çaba göstermeme rağmen bana büyük tepki göstermiştir.1.Provakatör,2.Alzheimer,3.Doldurmalı seçenek ihtimallerinden biri olduğumu,art niyet taşıdığımı ve algılama bozukluğu içinde olduğumu,somut hiçbir fikir ve öneri getirmediğimi,açmazlar ve çözümsüzlükler içinde olduğumu,yoksul çocuklar üzerinden polemik yaptığımı öne sürmektedir.Bu iddiaların doğruluk derecesini Satranç toplumunun takdirine bırakıyorum.Esasen kendisinin saydıkları dışında bir önemli kusurum daha vardır.Kimliğini açıklamaktan çekinen insanları muhatap olarak kabul edip onlarla ciddi bir dialoga girmektir.Bir kimsenin kimliği belli ve diğerininki gizli ise bu ikisinin arasındaki düelloyu mutlaka kimliğini gizleyen kazanır.Çünkü onun kaybedeceği birşey yoktur.2000-2012 döneminde bazı kimliği gizli kişilerin IP numaraları üzerinden kim oldukları tespit edilmiştir.O dönemde Federasyon kendi görevlilerini ilgilendiren ve hakaret olarak algılanacak her türlü yazı ve konuşma karşısında büyük bir duyarlılık göstermiştir.Bu yaşadığımız örnek neden bazı resmi görevi olanların forumda yazı yazmadıklarını anlatan öğretici bir örnektir.Velibaba'nın bu kadar hiddetlenmesine neden olacak ne yazdık?Ben ne yazdım?Ethem Ay ne yazdı?Kendisinin yazdığı son mesaja kadar önceki kutuların hangisinde böyle hakaret olarak algılanacak ifadeler vardır?
Velibaba,daha önce başkalarının da kullandığı yöntemleri kullanmaktadır.Amaç Ateş Ülker'in görüşlerinin Toplum nezdinde değer kaybetmesidir.Amaç insanların kafasının karışmasıdır.Amaç 10 defa çamur atıp dokuzu boşa gitse bile tekinin bırakacağı izden medet ummaktır.Bir insanın beni art niyetle suçlayabilmesi için önce kimliğini Topluma açıklaması gerekir.Ben 1966'dan beri arenadayım.Arslanlarla boğuşuyorum.Yüzüne maske takmış silahşörlerle düello yapıyorum.Ama umudumu hiç kaybetmedim.Birilerinin böyle beklenmedik tepkiler vermesi bizim sorunların çözümüne yaklaştığımızı gösterir.
Çözümü isteyen herhangi bir kimse size göre bu kadar ağır ifadeler kullanır mı?Hem beni bağcıyı dövmekle suçlayacaksın hem kendin bağcıyı döğeceksin...Başına kesekağıdı takarak mahkeme veya ceza kuruluna verilme yolunu da kapatacaksın...Ne akıllı savaş değil mi?Ben 47 yıldır Türk Satrancının gelişmesine elinden gelen katkıyı sağlamış biriyim.Beni yıldırmak o kadar kolay değildir.Bu gibi dialoglar benim daha çok ve daha dikkatli çalışmama neden olur.

[M.Aşkın TAŞAN]

Yazmayacaktım ama görüp tanık olduğum olaylar hakkında suskun kalamamak ağır basar bazen.
Sayın VELİBABA aslında konunun özü itibarıyla başlangıçta son derece yerinde gözlemler yapan, olumlu örnekleri foruma taşıyan, görüşlerinin bir kısmına katılmasam da satrancın ülke genelindeki sorunlarının birçok saptamasına ve çözüm önerilerine katıldığım bir forum üyesidir.
Ancak kendisine de (ö.m ile) belirttiğim gibi bu konudaki benzetmesi yakışık almamıştır.
Ateş ÜLKER’ in Türkiye Satranç ve Tıp alanındaki hizmetlerine tanık olmak için önce, O’nun yaşadığı süreci birlikte yaşamak gerekir.

Kendisinin Sn. Ateş ÜLKER’ i tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Aralarındaki tartışmaya da girmeyi doğru bulmam.
Ama beni rahatsız eden bir konudur.

Açık kimlikle 16 yıldır yazan bir insan için sarf edilen sözler terazinin kefesinden düşüyor.

Bir insanın forum ortamında açık kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından provakatör, alzheimer gibi yakıştırmalarla ilan edilmesi yakışık almıyor. Gerçekle ilgisiz, talihsiz, kastını aştığı gün gibi belli.
Etik açıdan hiç uygun değildir! Bu yaklaşıma çok şaşırdım.
Sn Ateş Bey’ in yaşında birçoğumuz aynı enerji ve kararlılıkla yazabilecek miyiz acaba?
Provakatör bir konudaki gelişmeyi başka bir amaç uğruna yıkma girişimidir.
Bunca yıldır yazılarını takip eden bir insan olarak hiç provake yazısına rastlamadım!

Ayrıca Ateş Bey’ in ülkemiz satrancına ve sağlık sektörüne katkılarını bu sütunlarda muhasebesini yapmak asla biz yaştakilere bile düşmez diye düşünürüm. O'nun yaşadıklarını yaşamak ve O'nun hayatına tanık olmak gerekir.
Açık kimlikle yazmayan ve bir hakkı kullandığını belirten arkadaşlarımızın üyelerimizin, açık kimlikle yazan ve kendisini olduğu gibi açıkça ortaya koyan insanlar hakkında bu kadar serbestçe cesurane yakıştırmalarda bulunması ne kadar yakışık almaktadır?
ADALET VE HAKKANİYET OLGULARINDAN BAHSEDEN ARKADAŞLARIMIZIN GERÇEK AÇMAZI BUDUR!!
Bu, ne kadar adaletli sizce?
Siz bizim hakkımızda her şeyi bilebilirsiniz. Bizleri açık kimliklerimizle ÖSF her türlü ithamlar altında da bırakabilirsiniz. Cevaplar yazabiliriz, ama bizim böyle bir niyetimiz de olmadı.
Olsa bile yine adaletsiz. Çünkü gizlendiğimiz bir yerimiz ve gizlenme ihtiyacımız yoktur.
Ben şahsım adına herkese el uzatırım.
GÜVENEREK ve İÇTENLİKLE …
Uzattığım el bir kimliğe, karakteredir.
Birliğe bu kadar ihtiyacımız olduğu şu zamanlarda provakatör kelimesi bende “ BAŞKA ŞEYLER ÇAĞIRIŞTIRIYOR!”
SAYGILARIMLA…

[MuzafferŞekerli]

bu gün spor bölge müdürlüğünde idim .
satranç yetkilisi kişi ile bu konuyu konuştuk . bölge müdürü ''fazlı bayram hadi'' satrancı çok seviyor. bu yıl yaş guruplarında 20 kişinin yol parasını karşılayıp bir minübüs tutmuş, katılan herkese eşofman yaptırıp kemer e göndermiş .

maddi durumu iyi olmayanlar için ne yapılabilir.tabii bu önemli idi. ama yönetmeliklerde maddi durumu kötü olanlar için her herhangi bir düzenleme yok . her katagoride 1.2. 3. olanlar için sadece yol parasını bölge müdürleri; o da isterse verir, bölge müdürleri istemezse onuda vermeyebilir. bu tamamen bölge müdürlerinin insiyatifindedir. ayrıca bu uygulamayı türkiye de sadece adana bölge müdürü fazlı bayram hadi yapmış . kendisini kutluyorum .

yoksul çocuklar için ne yapılabilir?? adana da 4 kulüp var ama hiçbiri dosya kulübü değil .satranççıların kurduğu gerçek kulüpler. herbirinin 100 talebesi olsa en az 20 -30 u hatta 50 si zaten fakir çocuklar ve dersane parası vermiyorlar . yani satranççılar bu konuda üstlerine düşeni fazlası ile yapıyorlar . zaten kategorilerde ilk üçü alanlar bu kulüplerin oyuncuları.

yaş guruplarında bu oyuncuların temsili konusu gündeme gelince hepsi açmaza giriyor. tek gidilecek yer okul aile birlikleri. onlarında gündeminde derece alanları yarışmalara gönderme diye bir konu yok .onlar başka şeyler ile uğraşıyor.

yani bu konu bölgeler vasıtası ile çözülemez. çözse adana çözerdi. federasyonun tutumu ise belli. onunda yapacağı fazla bir şey yok. devletten beklenebilecek sadece yol parası, onuda adana bölge müdürü ''fazlı bayram hadi'' başka branşlara vermiyor satranca veriyor.

bu bilgilerin ışığında siz ne sonuca varırsınız bilemem artık .

isterseniz benim daha önce yazdıklarımı alıcı bir gözle okuyun . belki bir şeyler bulursunuz çözüm olarak....

muzaffer ŞEKERLİ adana

[VELİBABA]

YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIRMIŞ !

Bu başlıkta ne zaman ki İbrahim Ethem Ay veya Ateş Ülker ikilisinden birisine laf söylenince hemen diğeri devreye girmektedir. Bu durumu da bilinçli olarak Ateş Ülker başlatmıştır. İbrahim Ethem Ay da saygısından ve sanki Ateş abisi ona kol kanat oluyormuş gibisinden hissettirildiği için Ateş Ülker amacına ulaşmıştır . Amacı ise forumu kendi menfaatleri doğrultusunda sürüklemek istemektedir !

Ateş Ülker önderliğindeki bu ikili işin içine ne yazık ki son yazısıyla Sn. M. Aşkın Taşan 'ı da çekmeyi başarmışlardır. Aşkın bey burada duygusal baskıyla ilişkilerini bozmamak adına hataya düşmüştür! Bu da bir Lider de ve yönetici de olmaması gereken bir zaaf tır!
Keşke dahil olmasaydı ve Ateş Ülker'in bu oyununa alet olmasaydı !

Forumda ki yazılarımın ilgi gördüğünü ve bayağı rağbet edildiğini düşünen ve kendince beni kendine bir tehdit olarak algılayan Sn. Ateş Ülker, Egosu uğruna kendini ön plana çıkartmak ve kendi konularını gündemde tutmak için ısrarla yazılarımı itibarsızlaştırma çalışmalarına girmiştir!

Tarafımı ve forumu sabote etmeye yönelik yazılarından dolayı , kaçak dövüşmemesi ve amacını net olarak belirtmesi için kendisine tarafımdan iki ihtimali benim düşüncem olmak üzere üç ihtimalli bir seçenek sunulmuştur.

Kendisine direk 1. seçenek provakatör veya direk 2. seçenek Alzheimer gibisinden kesin bir suçlama veya hakaret yapılmamıştır.
Bunlar henüz benim tahminlerim olup bir yargı oluşturmamaktadır! Kendisine de üçüncü ihtimali kendisinin belirlemesi söylenmiştir!
Özelliklede yazımdaki NOT: bölümünde de şu söylenmiştir:

''NOT: Yalnız bunun bir hakaret gibi algılanmaması özellikle rica ediyorum! Çünkü bu sağlıklı bir sonuca varabilmek için benim açımdan önemli ! ''

Ayrıca kendisinden ağızından düşürmediği yoksul çocuklar için bu yaşına kadar neler yaptığını açıklamasını istemiştim!

Fakat tüm bunlara cevap vermek , toplumu aydınlatmak ve soru işaretlerini ortadan kaldırmak yerine güdümündeki İbrahim Ethem Ay'ı üstüme salmayı yeğlemiş yetmediği gibi M. Aşkın Taşan' da kullanılmıştır!
Ateş Ülker kendisini bu işten sıyırıp olayı benim üstüme yıkmayı başarmış ve yine amacına ulaşmıştır!

Ateş Ülker güdümündeki İbrahim Ethem Ay,

Hem Ateş abisine şirin görünmek için hem de bundan bir önceki yazısında ki zırvalıklarına cevabını alınca pusuda avını bekleyen kurtlar gibi ilk yakaladığı fırsatı lehine döndürme çabasıyla saldırıya geçmiştir.

Bir yandan : ''Ateş Ülker'e saldırarak popüler olmakla itham ediyor, diğer yandan takma isimle yazıyorlar'' diyorsun... Bu ne tezattır!

''Düzgün yazı yazmayı bilmeyen başkalarına saldırmaktan geri durmayan takma isimli kimseler'' ve '' müstear isimle yazıp da edep çerçevesinde hareket etmeyenler defolup gidene kadar bu forumun daha iyi bir noktaya geleceğine inanmıyorum..'' diyerek bütün foruma ve üyelerine takma isimli diyerek hakaret ediyorsun !

Forumu ve moderatörleri dahi tehdit edip hırsların ve intikam doğrultusunda kullanmak istiyorsun!

Ayrıca açtığın bu başlık altında ki yazının başında da şimdiki Gül hanım ve yönetimini eleştirip eski Ali Nihat yönetimine de giydiriyorsun!

Arkadaşım sen doldurma Tüfek misin ?
BU HALİNLE BU CAMİAYA HİÇ YAKIŞMIYORSUN!

Arkadaşlar birileri tabulaştırmaya çalışsa da Ateş Ülker bir tabu değildir! Bir ilah veya dokunulmaz birisi hiç değildir! Türk satrancına herkes kadar katkıları olmuştur elbette ...Fakat İ.Ethem Ay'ın abarttığı gibi neredeyse efsane yaptı ya ! Öyle biri değildir! Türk satrancı için çok önemli ve unutulmayacak büyük işler de yapmamıştır !
Eğer öyleyse alsınlar Federasyonun başına koysunlar bütün işleri yoluna koysun!

Yazdıkları kanun falan değildir! O da herkes gibi eleştirilebilir !

Ateş Ülker ,

Ben bu Forum'un bir sesiyim! Beni susturmaya çalışmakla bu forumu susturmak arasında çok bir fark yoktur!

İşine gelmeyenleri doğratmaya çalışarak bir yere varamazsın!



Selamlarımla,

VELİBABA

[M.Aşkın TAŞAN]

“…bu gün spor bölge müdürlüğünde idim .
satranç yetkilisi kişi ile bu konuyu konuştuk . bölge müdürü ''fazlı bayram hadi'' satrancı çok seviyor. bu yıl yaş guruplarında 20 kişinin yol parasını karşılayıp bir minübüs tutmuş, katılan herkese eşofman yaptırıp kemer e göndermiş …”
____________________________________________

Sn. ŞEKERLİ,
Size gerçekten içten samimiyetimle teşekkür ederim.
İlimizdeki ( bir Adana’ lı olarak) bu gelişmeyi su üstüne çıkarmanız, bu örneği buraya taşımanız son derece yerinde ve yol gösterici niteliktedir. Ayrıca somut bir örnek teşkil etmesi açısından diğer il temsilcilerimiz için de ayrıca cesaretlendiricidir.
************************
“…maddi durumu iyi olmayanlar için ne yapılabilir.tabii bu önemli idi. ama yönetmeliklerde maddi durumu kötü olanlar için her herhangi bir düzenleme yok . her katagoride 1.2. 3. olanlar için sadece yol parasını bölge müdürleri; o da isterse verir, bölge müdürleri istemezse onuda vermeyebilir. bu tamamen bölge müdürlerinin insiyatifindedir. ayrıca bu uygulamayı türkiye de sadece adana bölge müdürü fazlı bayram hadi yapmış . kendisini kutluyorum …”
____________________________________________________
İşte bu!
“6245 sayılı Harcırah Kanunu” gereği yapılan “illerini temsil” eden sporculara yönelik örnek bir uygulama.
Ayrıca sn. bölge müdürümüzü örnek uygulaması açısından ben de aracılığınızla kutluyorum. Mütevazı davranmış. Sadece birinciyi de gönderebilirdi.
Bölge müdürlerinin üstünlüğü konusunda ne yazık ki haklısınız. Belli bir yasayı ve hakkı, ilgisizlik ve sahipsizlik yüzünden son derece keyfi kullanıyorlar. Bunun değişmesi gerek. Ama sahipleri ortaya çıkmadıkça bu nasıl olur ki?
Bilmem benimle aynı fikirde misiniz?
*****************************************
“…yoksul çocuklar için ne yapılabilir?? adana da 4 kulüp var ama hiçbiri dosya kulübü değil .satranççıların kurduğu gerçek kulüpler. herbirinin 100 talebesi olsa en az 20 -30 u hatta 50 si zaten fakir çocuklar ve dersane parası vermiyorlar . yani satranççılar bu konuda üstlerine düşeni fazlası ile yapıyorlar . zaten kategorilerde ilk üçü alanlar bu kulüplerin oyuncuları...”
_______________________________________
Bu konuyu da yakından takip ediyor ve biliyorum. Geçmişten beri Adana bu konuda çok başarılı.
**********************************
“…yaş guruplarında bu oyuncuların temsili konusu gündeme gelince hepsi açmaza giriyor. tek gidilecek yer okul aile birlikleri. onlarında gündeminde derece alanları yarışmalara gönderme diye bir konu yok .onlar başka şeyler ile uğraşıyor…”
_____________________________________________
Okul aile birlikleri bu işin dışında kalır.
Yanlış adres! Alanları farklı.
Hiçbir okul müdürü böyle bir etkinliğe bütçe ayırmaz. Sporcular Milli Eğitim yarışmalarına gitselerdi o zaman olurdu. Okullar spor federasyonlarının etkinliklerine bütçe ayırmazlar.
Ama il temsilciliği bünyesinde kurulacak okul aile birlikleri benzeri, örneğin “ veli koordinasyon ve sponsorluk komisyonu” bu iş için yeterli kaynakları kendi öz etkinlikleriyle yaratabilir. Gece, çay, kermes vb. Çok olumlu örnekleri var. Zamanı gelince yazacağım.
************************************************


“…yani bu konu bölgeler vasıtası ile çözülemez. çözse adana çözerdi. federasyonun tutumu ise belli. onunda yapacağı fazla bir şey yok. devletten beklenebilecek sadece yol parası, onuda adana bölge müdürü ''fazlı bayram hadi'' başka branşlara vermiyor satranca veriyor...”
Burada da haklısınız.
TSF Başkanı Sn. TULAY bu yıl Antalya Kemer için kendisine maddi imkansızlık için başvuran hiçbir sporcuyu mağdur etmedi. Bunun sayısı belki çok az. Bu pek bilinmez de. Kendisi özellikle bahsetmiyor ve yazmıyor.
AMA ÇÖZÜM BU DEĞİL TABİ!
Denizli’ de önümüzdeki ay sonu birçok temel konuyu masaya yatıracağız.
BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİM VAR.
Diğer kurul arkadaşlarımızın da ve YK dan çok orijinal, çözüme katkı sunacak gelişmeleri foruma bilgi amaçlı yazacağım.
Kaynak yaratmak konusunda TSF nin öz kaynakları itibarıyla ÖSF’ ndan çözüm önerileri beklediğim “KAYNAK OLUŞTURMAK” başlıklı yazımın olgunlaşması önemli.
Saygı ve selamlarımla…

[Gambit]

Merhabalar,

Bende bu forumda nick ile yazan satranca gönül vermiş,biriyim;en azından kendimi öyle hissediyorum.
Sayın Veli efendinin yazdıklarına özellikle Ateş ÜLKER nezdindeki fikirlerine kesinlikle katılmıyorum.Yaşca benden büyük olan Ateş ÜLKER Camiamızın önemli simalarından biridir.Zaman zaman bir çok konuda yazılar yazıp fikirlerini bizimle paylaşmıştır,bu fikirlerle bazen parelel,bazende taban tabana zıt düşündüğümde olmuştur.Ayrıca yine zaman zaman çeşitli turnuvalarada iştirak ettiği görülmektedir.Sayın Veli Efendinin neden böyle bir uslüp takındığını anlayamadım,Sanırım sorunun cevabı veli efendinin geçmişinde saklı......

Saygılar...

[ibrahimethemAy]

Başta, Muzaffer Bey'in sözünü ettiği Adana'daki satranç sever spor il müdürü olmak üzere, bu konuda elinden geleni yapan tüm idarecilerin tavrını önemsiyorum..

Lakin önemli olan birilerinin lütfuyla, kişilere bağlı bir yapıda değil; bir hak olarak bunu (yeniden) elde etmenin gerekliliğidir..

Bugün Ahmet Bey yardım eder, yarın Mehmet Bey ödeneği keser..

Aslolan sistemdir..
Biz de bunu değiştirmeye gayret gösteriyoruz..

Kalıcı bir çözüm gelene kadar, sağlığım oldukça bu işin peşini bırakmayacağım..

Ben Gülkız Hanım'dan ümitliyim..
Kendisiyle tanışma, seçimden evvel Antalya'ya olan ziyaretinde hanımefendinin elini sıkma şansına eriştim.. Geçmişte federasyonun kapatılan forumundaki yazılarından da, kendisini yapıcı bir insan olarak hatırlıyordum..

Umuyorum bu konuda bir çözüm üretir..
Bu konu çok önemli..
Bu çocuklar için "anne şefkati" şart..

[M.Aşkın TAŞAN]

“…Ateş Ülker önderliğindeki bu ikili işin içine ne yazık ki son yazısıyla Sn. M. Aşkın Taşan 'ı da çekmeyi başarmışlardır. Aşkın bey burada duygusal baskıyla ilişkilerini bozmamak adına hataya düşmüştür!
Bu da bir Lider de ve yönetici de olmaması gereken bir zaaf tır!...”
***********************************


Sayın VELİBABA,
İnanın size gerçek adınızla hitap etmeyi çok isterdim ama bunu bize çok görüyorsunuz.
Ben bir lider değilim!
Bunu böylece bilin. Ben sadece kalan zamanını ülke satrancına adamış bir gönüllüyüm.
Kişiler beni kullanamaz. TANIŞMADIĞIMIZDAN BUNU BÖYLE SANIYORSUNUZ.
İlişkilerimi bozmamak adına hangi işleri yaptıysam açıklayınız!
Toplumun önünde ben de bileyim.
Ben her ortamda söyleyeceğim, inandığım fikirleri ne Ali, ne Cengiz; kişi ya da makam gözetmeksizin çekinmeden ve açıkça ortaya koyarım.
İlişkilerimi korumayı düşünseydim çizgimde kararlı yürümez, yalpalar, takma ad ya da rumuz da düşünebilirdim.
Yapmıyorum.
Üzüldüğüm nokta güzel bir yakarışı, tam muhatap bulmuşken bireyselleştirerek baltalamaya yönelik konu saptırmalarıdır.
Bu olmamalıydı.
Sn. arkadaşımın “def…”ile devam eden fikri de bence yakışık almamıştır.
Bazen gençliğe veriyorum diyeceğim ama sizi tanıyamıyorum ki.
Ama inancım o dur ki sağduyunuz galip gelecektir.
Sizden gerçekten çözüme yönelik adımlar beklerim. Kişisel tartışmalar ya da olaylardan çok, fikirler her zaman ön planda olmalıdır.
Ben hakaret ettiğinizi düşünmüyorum ama dil yarasında ne der usta;
“Bu inat bu kapris bu kavgalar yıprattı sevgimizi
En acı sözler bile söylerken tutmadık dilimizi”
Biraz arabesk kaçabilir ama içindeki fikre bakıyorum.
Özgür Satranç Forumu’ nda herkesin önünde itiraf edeyim ki, Ateş Bey’ in oyununa bir kez alet oldum.
2002 EREĞLİ OSMANLI ÇİLEĞİ SATRANÇ TURNUVASI’ NDA…
İkinci turdan itibaren katılmasına rağmen Üstat birinci olmuştu. Aramızdaki maçta, evet alet kaptırmıştım!
Kaybettim.
Sayın VELİBABA,
Hiç merak etmeyin satranç kazanacak!
Saygı ve selamlarımla…

[Ateş Ülker]

Muzaffer bey Adana İl Müdürlüğünün satrançcılara yol masrafı konusunda destek sağlamış olmasını bildirmiş olmanız yolumuza ışık tutmuştur.Federasyonun yönergelerinde sözü edilen bu desteği bize bir defa daha hatırlatmış oldunuz!Bu aşamada tartışmak durumunda kaldığımız konu sadece maddi durumu kısıtlı olan gençler değildir.Maddi durumu normal olanların da sorunları vardır.Şu halde tek konuya takılıp kalmak gibi bir niyetimiz yoktur.Bakınız!Sayfalar dolusu yazının sonunda Topluma hangi mesajları verdik?Toplum bu yazılanları nasıl değerlendirdi?Esas konulardan ne kadar uzaklaştık?
1.Oyun sayımız azdır.(Bugün yapılacak bir hızlı satranç turnuvasında maksimum katılım 1453 kişi olarak planlanmıştır.Kaç kişinin katılabileceğini merakla bekliyorum)
2.Yerli oyuncu ile yabancı ustayı karşılaştıramıyoruz.Karşılaşanlar var ama aradaki kuvvet farkı çok fazla olduğundan bize yararı olmuyor.(Elo puanı 1700 ün altındaki yerli, Elo puanı 2400 ün üzerindeki yabancı usta ile karşılaşıyor)
3.Yerli dinamikleri teşvik edemiyoruz.Bunun da nedenleri var.Bu nedenleri her zaman söylüyorum.Ama bombardıman altında akarsuyun yolu değiştirilerek Satranç toplumunun bu sorunları görmesi ve çözüm üretmesi engelleniyor.
Yukardaki 3 madde üzerinde kimin makul soru veya katkısı varsa ben dinlemeye hazırım!Kimseyi susturmak istemem!Ama beni sindirmek için hakaret ve iftiraya devam etmek isteyenler kimliğini açıklamak zorundadır.Çünkü hakaret devam ederse forum yöneticisi müdahele etmek zorunda kalacaktır.Sadece o kişinin uzaklaşması da yeterli olmayacak bundan böyle kod ismi ile üye kabul edilmesi yolu da kapanacaktır.

[trueblueturk]

...hakaret devam ederse forum yöneticisi müdahele etmek zorunda kalacaktır.Sadece o kişinin uzaklaşması da yeterli olmayacak bundan böyle kod ismi ile üye kabul edilmesi yolu da kapanacaktır...

"Bana saldıran yanar" diyorsunuz yani.
Forum yönetimi de yanınızda belli ki.

Ben yazdıklarınıza saygı duyuyorum; ama bu cümleniz sizi farklı görmeme neden olacak artık. İsimsizleri aynı kefeye koymayın. Bir kısmı saldırmak için isimsiz olmuş olabilir. Onları mahkeme yoluyla çözersiniz. Ama bizden ne istiyorsunuz?
Pire için yorgan yakmaktasınız.

Oysa siz vereceğiniz sükunetli cevaplarla kalitenizi ortaya koyabilirsiniz.

İbrahim bey için de aynısı geçerli.
Öyle "defetmeler" filan yakışmıyor.

[Ateş Ülker]

Sayın Trueblueturk,Yaklaşık 16 senedir canlılığını devam ettirdiğimiz Satranç forumlarında hakaret çok sık kullanılan bir yöntem olmamıştır.Aramızda yeni olmayanlar Federasyonun denetimindeki eski forumda yazılmış olanları ve bu forumda bugüne kadar yazılmış olanları biraz hatırlayacaktır.Hakarete ve haksız saldırya en çok kim uğramıştır?Sanal ortam dışında insanlarla ilişkilerim oldukça iyidir.Mutlaka benden hoşlanmayanlar da vardır.26 kişinin oy kullandığı bir seçimde Haysiyet Kurulu için bana oy vermeyen 3-5 kişi çıkmaktadır.Benden hoşlanmayanların kimliğini hiç merak etmedim.26 oyun hepsini alabilen aday sayısı da çok azdır.İnsanları aynı fikir üzerinde uzlaştırmak zordur.Yalnız hakarete,iftiraya,kişiliği kıracak ifadelere izin veremeyiz.Buna ben şahsım adına izin versem bile bu ifadeler burada yazı yazan ve görevli olan herkesi incitmeye başlar.Şu ana kadar Forum yönetiminden herhangi bir isteğim olmamıştır.Ben çok deneyimliyim!Yerli dinamikleri sadece yerli dinamikleri çok iyi tanıyorum.Birçok kimsenin kimliğini gizlese bile uslubundan kim olduğunu tahmin edebiliyorum.Beni ortadan kaldırmayı kutsal bir görev olarak kabul etmiş bir kimse haklı olduğunu ancak kimliğini açıklarsa kabul ettirebilir.Kimliğini gizlemek Toplum nezdinde bir korkaklık işareti olarak algılanmaktadır.Bu arada belki tezvirat da yapılmaktadır.Bu tezvirat da daha çok kimliğini gizleyenlerin Federasyondan ceza almaktan korktukları şeklinde olmaktadır.Ben 47 senedir Satrancın içindeyim.16 senedir forumlarda yazı yazıyorum.Hiç kimseye -kimliğini açıklaması-yönünde baskı yapmadım.Ama hem kimliğini gizlemek hem en ağır hakaretleri yapmak mümkün değildir.Hiç düşündünüz mü?Ateş Ülker'e neden hakaret ediliyor?Hiç başka hakarete uğrayan forum üyesi hatırlıyor musunuz?Ateş Ülker'in suçu nedir?Bir başkasının kişiliğini mi kırmıştır?Hırsız,Alzheimer,Provakatör,Demokrasi düşmanı,konuşmak isteyenleri susturmak isteyen gibi ağır suçlamalara maruz kalmış başka bir örnek gösterebilir misiniz?Ben nedenini tahmin edebiliyorum.
Yıllarca uğraştım.Sonunda amacımı çoğunluğa anlattım.Pek çok kimse benim sadece Türk Satrancının gelişmesi için çaba gösterdiğimi biliyor.Bu nedenle çeşitli nedenlerle bana oy vermedikleri seçimlerde,beni bol miktarda alkışlayarak teselli ediyorlar.
Ben çözüme yaklaştım.Doğruları göstermeye devam ediyorum.Eskiden olduğu gibi bundan rahatsız olanlar var.Benim fikirlerimi yanlış bulanlar kısaca -Katılmıyorum.Bu fikirler yanlıştır-deyip geçebilir.Bu kadar hakaret yağdırmanın başka açıklaması yoktur.Ben de Aşkın bey aracılığı ile iletilen önerilerin gerçekleşebilir olmadığını bildirdim.Ama öneri sahiplerini kıracak bir ifade kullanmadım.Şu halde bana karşı kullanılan yöntem çirkindir.Klasikleşmiş bir yöntemdir.Ben bu yöntemle daha önce de karşılaştım.Demek ki bir iki vatandaşımız(Ateş Ülker'e karşı çıkmak yetmez.Onun Toplum nezdinde prestijini azaltacak hareketler yapmak da gerekir!)şeklinde düşünüyor.Sahneye konan senaryo da budur.Ben kimliği gizli kişilerin attığı başlıkdan bile kim olacaklarını tahmin edecek kadar deneyimliyim.Satranç derneğine 47 yıl önce geldim.Oldukça uzun bir zamandır.Mesleğim gereği insan psikolojisinden anladığımı da söyleyebilirim.Şu halde benim felsefem -bana saldıran yanar-şeklinde değildir.Bana saldırmak isteyen kimliğini açıklamak zorundadır.Aksi halde Forum yönetimi hakaretlerin uzayıp gitmesine izin veremez.Çünkü böyle bir hoşgörü Forumun kapanmasına bile neden olur.Zaten bana hakaret edenin sevineceği bir sonuç Forumun kapatılması olabilir.Nitekim beni başyazar ilan eden başka bir forum Topluma hiçbir açıklama yapılmadan kapatılmıştı.Ben herhangi bir nedenle hiç yazı yazamaz hale gelirsem bu da bazı kimseler için zafer olacaktır.Ben her zaman Demokrasiyi istedim ve aradım.Ama Yavuz kişi beni Demokrasi düşmanı olarak göstererek kafaları karıştırmaya çalışıyor.Ben herkesin yazmasını istiyorum.Kimseyi de kimliğini açıklamaya çağırmak istemiyorum.Ama bu kadar sert uslup kullanacak olanlar kimliğini açıklamak zorundadır.Bana bu kadar hakaret eden kimseyi kimliğini öğrenirsem mahkemeye vereceğim.Benimle mahkemede uğraşmak da oldukça zordur.Titiz çalışırım.