Özcan’dan ferman: Şengör azlola!
#1
"
Özcan’dan ferman: Şengör azlola!

YÖK Başkanı Prof. Özcan, Denetleme Kurulu’nun Prof. Şengör için önerdiği ‘kınama’ cezasını az bulup ‘meslekten ihraç’ istedi. YÖK üyelerine göre bu müdahale usulsüz

BETÜL KOTAN
ANKARA - Göreve gelir gelmez ‘üniversitelere özgürlük’ mesajı veren YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK Denetleme Kurulu’nun raporuna müdahale ederek, bir kez daha mesajına ters düştü. Özcan, hakkında ‘Onu asistanım bile yapmam’ diyen İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör’ün ‘tam zamanlı öğretim üyesi olduğu halde izinsiz olarak bir şirkette çalıştığı’ iddiasıyla açılan soruşturmada Denetleme Kurulu’nun verdiği ‘kınama’ cezasını az buldu ve ‘meslekten çıkarma’ cezasıyla cezalandırılmasını istedi. YÖK yetkilileri, Özcan’ın Denetleme Kurulu raporuna müdahalesini usulsüz buldu.
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) kontenjanından YÖK üyesi seçilen ancak ‘tam zamanlı öğretim üyesi olduğu halde izin almadan özel bir şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı’ iddia edilen Prof. Dr. Celal Şengör’ün ataması yapılmamıştı. YÖK Denetleme Kurulu, 13 Şubat’ta, YÖK Başkanı Özcan’ın isteği üzerine, Prof. Dr. Şengör hakkında soruşturma başlatmıştı. Denetleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Ziya Sacit Önen ve Em. Tümg. Kemal Ay tarafından Şengör’ün savunması da alınarak yapılan soruşturma tamamlandı. Raporda, Şengör’ün tam zamanlı öğretim üyesi olduğu halde Şengör Gayrimenkul Yatırım ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kurucuları arasında yer aldığı belirtildi. Raporda, Şengör’ün şirketin yönetim kurulu toplantılarının hiçbirine katılmadığı, ücret almadığı, şirketin ticaret amacıyla değil, aile bireyleri arasında mal paylaşımı nedeniyle kurulduğunun anlaşıldığı belirtildi. Denetleme Kurulu raporunda, yine de izin almadan bir şirket faaliyeti içine girdiği için Şengör’e ‘kınama cezası’ önerildi.
Ancak, Denetleme Kurulu’nun, uygun gördüğü kınama cezasını YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan yeterli bulmadı. Denetleme Kurulu’nun soruşturma dosyası, YÖK Başkanlığı tarafından öngörülen ceza az bulunarak geri gönderildi.
Denetleme Kurulu’nun sürece ilişkin bilgi verdiği raporda, YÖK Başkanlığı’nın 25 Eylül 2008’de, Denetleme Kurulu’na bir yazı yazarak, Şengör’ün akademik hayattaki en ağır ceza olan ‘Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma’ cezasıyla cezalandırılmasının uygun olacağını belirttiğine dikkat çekildi. Denetleme Kurulu raporunda, YÖK Başkanlığı’nın, cezayı az bulma gerekçelerinden bazıları şöyle sıralandı:
“Yönetim kurulu üyelerinin ücret almamasının, onların sorumluluğu bakımından netice doğurmayacağı, şüpheli üyeyken yönetim kurulunun hiç toplanmamasının onu sorumluluktan kurtarmayacağı, şirketin faaliyet konularının alım satım, kiralama, ithalat-ihracat gibi konuları kapsadığının görüldüğü, kurulduğu yıl ticari faaliyet göstermemiş olmasının, ticari şirket olmaktan çıkarmayacağı...”
Bazı YÖK yetkilileri, rapora müdahaleyi usulsüz bularak şunları söyledi:
“Usule göre, YÖK Başkanlığı Denetleme Kurulu tarafından sunulan soruşturma dosyasını, hiçbir müdahalede bulunmadan doğrudan, Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderir. Meslekten ihraç kararı söz konusu olursa, Disiplin Kurulu’nda alınan karar bir de Genel Kurul’da görüşülür. Bu süreçte herkes bağımsız karar verir. YÖK Başkanı’nın rapora ‘vardığınız sonucu beğenmedim’ deme hakkı yoktur. Ancak Başkan, Genel Kurul’da görüşülürken, soruşturmayı yetersiz bulursa ‘konunun yeniden soruşturulmasını’ isteyebilir. Genel Kurul’da ihraç kararı alınsa da bu karar kesinlik kazanamaz. Çünkü alınan bu karar Danıştay’ın denetimine de açıktır.”

"

K: http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?a...eID=913106
IECC 2246, MAPEJK 2300, DESC 2213
Best regards, iyi günler, mfSG, HT
Cevapla
#2
Ne yazık ki üniversitelerin özerkleşememesinin sakıncaları
sık sık su yüzüne çıkıyor.Üniversite siyaset ,kışla ve
tarikat üçgeninden kurtulmadıkça bu tür olaylar devam
edecektir.Askeri darbeyi savunan bir bilim adamına
akademik darbe yapılmak isteniyor.Gücün borusunun
öttüğü hakkın sözünün edilmediği bir dönem.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi