FİLİSTİN VE FİLİSTENLİK
#1
Tahmin ettiğim gibi Filistin ile ilgili yazımı en çok okunan "iletmek istedikleriniz" sayfasından daha az okunan "hayata dair" sayfasına taşımış arkadaşlar.

Peki bu konu "iletmek istediklerimizde" kalsa ne olurdu? Özgür Satranç Forum ne kaybederdi? Satranca dair işlevi bozulur muydu? Bu konu satrancın dışında mıdır? Satranç hayatın dışında mıdır? Gazze Katliamı sırasında bu sayfalarda yazanlar, İsrail'i kahredenler, protesto edenler yanlış mı yapmışlardı?

"Arz-Talep" ilişkileri açısından baktığımda, zekayı işlekleştiren satranca zekası işlek olmayanların talip olduğunu düşünüyorum son zamanlarda...

Yani birilerine göre satranççılar yalnızca satranç oynamalı ve etliye sütlüye hiç karışmamalı. Satranç satranç için olmalı. Tıpkı "sanat sanat içindir" diyen ucubeler gibi... Oysa sanat halk için, ürtetim için olmalıdır. Eğitim, üretim için olmalıdır. Satranç da halk için, halklar için, insanlık adına üretim için olmalıdır.

Benim suyum ısındı yine. Öldürün beni. Yasaklayın! Hayatı sav-saklayın!

"Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip var mı bencileyin"...
Cevapla
#2
Sayın Aktaş,

Sorunun temelinde kategorileri, en çok okunan, az okunan veya okunmayan biçiminde algılamanız yer alıyor sanırım. Kategori açıklamalarını bir kez daha okursanız göreceksiniz: Kategoriler konularına göre oluşturmuş. Kategorilerin az veya çok okunmasına üyeler olarak hep birlikte karar veriyoruz, forum yönetiminin bu kararda etkisi yok.
● T a ş l a r ı · y e r i n d e n · o y n a t m a · z a m a n ı  !
Cevapla
#3
İlke olarak Satrancın dışında olan konuların "Hayata dair"bölümünde yer alması uygundur.Bu bölümde yer aldığı zaman okuyucunun Satrancın içindeki konulara ilgisi azalmaktadır.Çünkü Satranç için önem arzeden konuları okumaya zaman ayıramamaktadır.Aynı şekilde Satrancın içinde olan ama çok önemli olmayan konuların da "iletmek istedikleriniz"bölümünde yer alması önemlilerin dikkatlerden kaçmasını sağlamaktadır.Tebrik,teşekkür,doğum,evlenme veya Dünyadaki olaylar burada yer aldığı takdirde önemli konular forumun içinde kaybolmaktadır.Keza önemli bir konuya,eklenen konu dışı mesajlar pişmiş çorbaya su katarak çorbanın lezzetini bozmaktadır.Tabii çorbanın bu şekilde içilmesinden yana olanlar da vardır!
Hüseyin beyin bazı konularda konuşmak istedikleri vardır.Dünyadaki olayları izleyenler ve bunların üzerinde kafa yormak isteyenler başka bölümde de Hüseyin beyin yazılarını okuyacaktır.Okumak istemeyen ise Gazze konusu hangi bölümde yer alırsa alsın okumayacaktır.
Günümüzde Lise düzeyindeki gençler Dünyadaki olayları izlemekte midir?Gençlerin çoğu kanımca ne Dünyadaki olayları ne de kendilerini yakından ilgilendiren konuları izlememektedir!
Ortadoğu olaylarını bu bölümde konuşsak bu defa bir başka arkadaşımız Meksika'daki domuz gribi salgınını "iletmek istedikleriniz"bölümüne yerleştirecektir.Bu defa "Hayata dair"bölümünün neden konulduğu sorgulanacaktır!
Hüseyin beyin de, benim de Satranç ile ilgili 3 forumda yazma imkanımız kaybolmuş durumdadır.Son ümidimiz burasıdır.Bu foruma ve bu forumun kurallarına sarılmak durumundayız!Herhangi bir şekilde bunu da kaybedersek konuşacak konu kalmayacaktır!
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#4
Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bu foruma ve bu forumun kurallarına sarılmak durumundayız!

Öyle oluyor zaten Ateş Abi, Forumun kurallarına sarılıyoruz, sarmaş dolaş, uslu uslu yazıyoruz...

Gazetelerin ön sayfaları neden daha pahalıdır?...

Ön sayfaya bakmak zorunludur, çünkü şahsın alacağı gazetenin ismi orada yazar ve alan adam mutlaka bakar ön sayfaya. Yalnızca diyelim yedinci sayfa için o gazeteyi alıyor olsa bile, aldığı gazetenin doğru gazete olup olmadığını kontrol için ön sayfaya bakmak zorundadır. İç sayfaların bir yerinde de küçük küçük gazeteye ait bilgiler olsa da ön sayfa gazetenin kimliği açısından bas bas bağırdığından, önsayfalar mutlak olarak okunur.

"İletmek İstedikleriniz" gazetelerin ön sayfaları gibi bana göre. En çok bakılan yerlerden. Tamam arayan beni mutlaka bulur da aramadığı halde tanışsak da fena mı olur yeni okuyucularla? Kazara tanışıp arkadaş olsak? Yanlışlıkla tanışsak, doğrulukla arkadaş olsak?

Çok önce dediğim gibi bu forumun arenası "iletmek istedikleriniz" sayfasıdır. Tribün'ün (Okuyucu kitlesinin) en çok baktığı yer arenadır. Hangi konuşmacının önemseneceğini de okuyucu karar vermeli, en çok okunan başlık yukarıya doğru kendiliğinden çıkmalıdır.

Gazze Katliamı sırasında herkes birinci sayfadan olayla ilgilenirken şimdilerde hiç bir sayfada ilgilenmiyor hiç kimse. Oysa hala ağlıyor çocuklar. Analar babalar acılar içinde yeni çocuklar yetiştiriyor, bir kaçyıl sonraki katliamlarda kurban edilmek üzere. Katliamlar için damızlık çocuklar!!...

Gündemlerimiz ne çabuk değişiyor? Ne çabuk unutuyoruz? Bu nasıl oluyor? Nasıl başarıyorlar bunu?

Antalya yat limanı eskiden yük limanıydı. Orada balık tutardım çocukluğumda. Su besberraktı. Attığım yemi de yeme yanaşan istavritleri de tepeden görüyor, kargıyı ne zaman çırpacağımı net olarak hesaplayabiliyordum. Bir seferinde biraz erken çekmiş olmalıyım ki; oltam boş geldi. Boş geldi ama kargıyı çırptığım anda balığın ağzının yırtıldığını da gördüm. Olta balığın ağzının kenarından batmış, balığın ağzını yırtarak boşa gelmişti. Ağzı yırtık balığın ağzının yırtığını ve hızla kaçışını da gördüm. Ancak ben oltamın ucuna yemi takıp da yeniden salladığımda yırtık ağzı ile birlikte diğer balıkların arasındaydı yine o balık...

Unutmuştu bile!... Ya da hafızası bir kaç saniyelikti. Ya da aklı yoktu. Her ne ise...

İyi de bizlerin bu balıklardan bir farkı olmalı değil mi?

Katliam sırasında bağırıp çağıranlar şimdi susuyorlar. Ya da bir çok olayda bağırıp çağıranlar bir kaç gün sonra susuyorlar. Hiç ses çıkarmayanlarsa bön bön bakıyor. Onlar daha ayrı bir sorun... Oysa sorunlar devam ediyor. Daha da katmerlenerek... Yaşamak zorundayız işte, hem de bunları bilerek!...
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi