Şu Dokuzuncu Maddenin Getirdikleri
#1
Yeniden ele alınan FIDE satranç kuralları Temmuz ayında yürürlüğe girdi. Temmuz ayına kadar geçen sürede pek çok hakemimiz yapılan eğitimler sayesinde yeni kural maddeleri ile tanıştı. Tartışma yaratacağı önceden dile getirilen bazı maddelerin uygulamasında hemen karşıt görüşler belirmeye başladı.

Daha çok tartışacağız

Spor uzmanımız ve Merkez Hakem Kurulu Koordinatörü Cengiz İnce Başkan Vekilimiz ve eğitimlerde yer alan Tahsin Aktar ile yazılı bir söyleşi yaptı.


İNCE Sayın Aktar, uzun yıllardır hakem eğitimlerine katılıyorsunuz ve aynı zamanda kurallar, uygulamalar üzerine yazılar yazıyorsunuz. Deneyimlerinizden yola çıkarak soruyorum. Nedir bu anlaşılmaz konular? Sporcu ve hakemlerimiz için çetin durum nedir?

AKTAR Daha çok tartışacağız. Böyle olması da güzel bir bakımdan. Sporcuların kurallara ilgi duyması güzel. Kulaktan dolma birikimler ile turnuvalarda yer almalarını öteden beri anlayamıyorum. Öyle manzaralar ile karşılaşıyoruz ki, 50 hamle veya tekrarlanmış konum ile ilgili olarak hakemden beraberlik istemini dile getiremeyen, eklemeli tempo ile oynanan oyunlarda dahi son iki dakika sürede yine beraberlik istemi ile hakeme başvuran o kadar çok sporcu var ki. Antrenörler, sporcular içinde bulundukları ortamın koşullarını, kurallarını, hele yaptıkları sporun kurallarını bilmeleri gerekmiyor mu?

İNCE Anlıyorum. Resmi web sitesindeki köşe yazılarınızda da değiniyorsunuz ama zorluk çekilen, anlaşılmayan maddeler üzerindeki düşüncelerinizi burada da alabilir miyiz?

AKTAR Yeni kurallar Nisan-Mayıs ayları gibi son halini aldı ve Türkçeye çevrildi. Görüşlerine son derece önem verdiğim, hakem olarak çok iyi yetiştiğine emin olduğum IA Erdem Uçarkuş yaptı çeviriyi. Bu çalışmalar sırasında defalarca ve uzun uzun telekonferans yöntemi ile ve birkaç kez de yüz yüze kurallar manzumesinin tamamı üzerinde yorumlarda bulunduk. Ortaya çıkan durumlar karşısında hala da sürüyor bu görüşmelerimiz. Yaşamımıza yeni giren ve uyum sağlamada zaman alacağını düşündüğüm 6.6 ve 9. maddeler üzerinde daha çok durmayı istiyorum.

Sakın geç kalma erken gel

Bu konularda da köşe yazılarımda açıklamalar, yorumlar getirmiştim. İzleyen satranççılar anımsayacaklardır. İlkinde artık organizatörler geç gelen sporcuya ödün vermeyecekler. Bir spor karşılaşması belirtilen sürede başlar. Nedir sporcunun en çok bir saat geç kalma durumu? Sanki bu bir hak gibi aynı yerde yaşarken, yukarıda yatıp, aşağıda oynarken sporcuların masaya geç gelmelerini anlayamıyorum. Yeni kural bunu düzenliyor. Artık belirlenen sürede sporcuların masada olmaları gerekecek. Hükmen yenilgi ile karşılaşılmak istenmiyorlarsa, sporculara, “… sakın geç kalma erken gel… “ diyorum. Bakınız çok uzun yıllardan bu yana uygulanan bir kural maddesi değişiyor. Bunu bıçak gibi keserek keskin bir uygulama ile yaşama geçirilmesini doğru bulmuyorum. Zaten kural başka bir düzenleme yoksa ‘sıfır’ dakikadan söz ediyor. Bizim uygulamalarımızda, şimdilik, bu durum bazı turnuvalarda 10 dakika olarak uygulandı. Süreç içerisinde sıfır dakikaya geçilebilecektir. Bu koşulu sağlayan başkaca etmenler de var tabi. Ulaşım, küçük sporcuların durumu ki bu sporcularımız pek çok durumda velileri ile birlikte hareket etmek durumundadır, büyük kent yaşamı gibi etmenleri organizatörler göz önüne alacaktır.

İNCE Anlaşmalı beraberlik konusunda da tartışmalar sürüyor. Bu konuda yeni bir yorumunuz olacak mı?

AKTAR Bir yazımda, bu konuda pek çok görüş doğacağını, uygulamalarda hakemler arasında dahi bakış farklılığı olabileceğinden söz etmiştim. En son yaptığımız ulusal hakem seminerinde de uzun uzun bu konudan söz ederek, yaşayarak göreceğimizi, şimdilik yapılan yorumlar ile yetinilmesi gerektiğini belirtmiştim. Ben de okuyorum. Bir forum ortamında Sayın Dr. Ülker (Ateş ağabey) yazıyor, hatta benim yazıma da atıfta bulunuyor. Uygulamaları bizim sporcular ve yabancılar ayrımında ele alarak yakınıyor.

Fark var

Öyle değil. Bizim çocuklar ve yabancılar olarak ele almamalıyız. Ben bu kuralın uygulamasını son olimpiyatta, Almanya’da da gördüm. Hemen üstüne İstanbul’da Bayanlar Grant prix de de uyguladık. Dostumuz IA Uçarkuş izin verirse maddenin Türkçe açıklamasını burada yapmak istiyorum yeniden, mevcut Türkçe çeviriden yararlanarak. Diyor ki dokuzuncu madde Oyuncular, 5.2.c den doğan durumu yaşatabilmeleri için (yani oyun sırasında anlaşarak beraberlik yapma) yarışmanın yönergesi ile belirlenebilecek, en az hamle sayısı kadar oynamak durumundadırlar. Bu hamle sayısına ulaşılmadan da taraflar 5.2.c den yararlanmak isteyebilirler. İsteyebilirler ama hakemin buna izin vermesi durumunda bu istemleri gerçekleşebilecektir. Ya da, yine kurala dönecek olursak, oyunun tümü için 5.2.c den yararlanma istemi karşısında hakemin izni gerekecektir. Burada tehlike, her hakemin, doğacak pozisyon karşısında, aynı refleksi gösterip gösteremeyeceğidir. Olaylar, turnuvalar, maçlar arasında bir karşılaştırma yaparken de dikkat etmek gerekir. Fark vardır her durum karşısında.

İNCE Şunu anlıyorum bu söylediklerinizden. Hamle sayısı belirlense de daha erken olarak anlaşmalı beraberlik yapılabiliyor.

AKTAR Evet doğru anlıyorsunuz. Ancak ben 5.2.c den doğan haklar demeyi yeğliyorum. ‘Anlaşmalı Beraberlik’ deyimini açıktan kullanmayı doğru kılmıyorum. Her ne kadar satrancın içinde böyle bir terminoloji varsa da ben açık ortamda bu deyimi benimsemiyorum. Evet. Hamle sayısı sınırlama olarak konulsa da daha önce 5.2.c için hakeme başvurulabiliyor ve hakem pozisyona bakarak kararını veriyor. Pozisyona bakarak dedim ama bu hiçbir yerde yazmıyor. Kural bu biçimde ele almış ama hakemin karar verirken nasıl davranacağını, ölçütlerinin neler olacağına yer verilmemiş ne yazık ki.

Danışacak biri var mı?

Bu öneri için oyunun tümü için de izin gerekebileceğini belirtmiştim anımsayacak olursanız. Hakem izin verecek ise, hakeme çok iş düşecek, yanında bir de danışacağı birilerinin olması gerekebilir beklide. Hakem her pozisyon karşısında ‘kabul’ diyeceği bir birikime sahip olamayabilir, bu da çok normaldir. Belli bir hamle sınırlaması varsa hakemin işi biraz daha kolaydır. Eğitimlerde bu konunun üzerinde durduk. Kabul edemeyecekseniz eğer, belirlenmiş hamle sonuna kadar oynatınız. Bu hamleden önce beraberliğe vereceğiniz izin zorluk doğurabilir, tartışma yaratabilir. Yanınızda danışacak biri var mı? Danışman olayına da bir açıklık getirmek gerekecek. Yönerge ile belirlenmiş bir isim olmalıdır. Önceden atanmalıdır. Ancak bu isim oyuncular arasında tartışma yaratmayacak biri olmalıdır.

İNCE Tekrar dokuzuncu maddeye dönecek olursak, bir de 9.1.b var. Bu maddede anlatılan nedir?

AKTAR Tekrar Türkçe çeviriden açıklamalara dönecek olursak yarım kalan kısmı tamamlayabiliriz. 9.1.a da, sporcuların, 5.2.c den doğan haklarını kullanırken hamle sayısı ile kısıtlama getiriliyordu. 9.1.b de de 5.2.c den doğan haklarını özgürce kullanabilecekleri yorumuna ulaşıyoruz. Nitekim İzmir Açık turnuvasın böyle olacak. Türkiye Hızlı satranç Şampiyonası böyle olacak. Üstelik hızlı satrançta hamle yazacak notasyon sistemi de yok. Hamle sınırlamasını neye göre belirleyeceksiniz? O nedenle turnuvanın yönergesine ne yazarsanız onu uygulayacaksınız.
İNCE Maddeyi şöyle özetlemeye çalışayım iznin verirseniz. Anlaşmalı beraberlik için (ben böyle tanımlayacağım) hamle sınırlaması olabilir, olsa da hakem daha önceden de beraberliğe izin verebilir. Hamle sınırlaması olmadan oyunun tümü için de hakemin izni gerekebilir. Ya da hiçbir kısıtlama olmadan oyuncular bu haktan yararlanabilirler. Yönergeye ne yazarsanız onu uygulamak üzere.

AKTAR Evet çok güzel özetlediniz.

İNCE Değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ederim Sayın Aktar. Bir başka konuda yeniden söyleşmeyi arzuluyorum.

AKTAR Ben de teşekkür ederim.
Ara
Cevapla
#2
9 ncu maddenin herhangi bir noktasını yanlış anlamadığımı düşünüyorum.Ancak son birkaç gün içinde yazdığım 4 yazıya turnuva oyuncuları pek yanıt vermediler.Sadece yerli-yabancı ayırımı yapılmayacağını öne süren bir arkadaşımız oldu.Bazı soruları tekrar sormakta yarar var:
Bir yarışmada iki oyuncunun 30 hamleden önce beraberlik yapması için hakemden izin almaları öngörülmüştür.İki oyuncu oyunu 20 nci hamlede berabere bırakıyor.Çünkü hakem izin veriyor.Hakem tahtadaki duruma bakarak mı karar veriyor?Hakemin böyle bir sorumluluk alması doğru mudur?Yanlış bir değerlendirme halinde ne gibi yorumlar yapılacaktır?Gerçek bir eşitlik olduğunu varsayalım ve hakemin kararının doğru olduğunu kabul edelim,o zaman 30 hamle sınırlamasına gerek var mıdır?Sanki bu sınırlama bilgi düzeyi yüksek olmayan yerli oyuncular için ortaya konmuştur!
İki oyuncu 30 hamle dolmadan 9.2 maddesini kullanabilir mi?Ateş Ülker ve bir başka yerli oyuncu aşağıdaki oyunu oynadılar: 1.Ac3 Ac6 2.Ab1 Ab8 3.Ac3 Ac6 4.Ab1 Ab8 5.Ac3 ve hamle sırasında olan Siyah hakeme gitti "ben 5..Ac6 hamlesini oynayacağım,bu şekilde 9.2 maddesi uyarınca oyun beraberedir"dedi.Hakem bu isteği onaylayacak mı?Bunu onaylayacaksa o zaman 30 hamle sınırlaması kimler için yapılmıştır?Bana sorarsanız bizim hakemimiz bu isteği onaylamaya çekinecek ve Merkez Hakem Kuruluna telefon edecektir.Ama 9.2 maddesini kullananlar yabancı oyuncu ise hemen onaylayacaktır.Nitekim son turnuvada 4ncü tur- canlı yayın- ilk 2 masada onaylamıştır!(6 ncı hamlede git-gel hamlesi ile 1 nci hamlede git-gel arasında çok az fark vardır!!)
İki oyuncu yukarda tekrarlanıp giden hamleler dizisini 30 ncu hamleye oynayıp,30 ncu hamleyi oynamadan önce hakeme giderse ne olacaktır?
Başka bir soru daha var:Turnuva yönergesinde asgari hamle sayısı belirtilmemiştir.Bütün oyun boyunca berabere hakemin iznine bağlıdır.Oyun kıran kırana oynanmış ,şu durum oluşmuştur: Beyaz Şg5 ,g7 (2 taş);Siyah sadece Şg8;hamle Beyazdadır.İki oyuncu beraberlik olduğuna karar vermiştir.Hakeme başvururlar.Hakem Beyazın hemen kazandığını görür.Bu durumda Hakem Beraberliği onaylasa,Satrancın güzelliğine ihanet etmiş olmaz mı?Onaylamayıp oyunu devam ettirse taraf tutmuş sayılmaz mı?
Bu soru ve tartışmalarımın amacı hakemlerimizi yıpratmak değildir.Ben hakemlerimizin tarafsızlığına her zaman inandım.Ancak ülkemizde yabancılara hoşgörülü yaklaştığımızı,kuralları uygularken onların herşeyi bizden daha iyi bildiğini varsaydığımızı öne sürüyorum.
FİDE'nin son değişiklikleri acele ile yapılmış değişikliklerdir.Zararı yararından çok fazladır.Mutlaka değişecektir.Değişmelidir.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi