25-12-2009, 23:58
Değerli dostlar,
Mimar Sinan ın bir öyküsü var bilir misiniz?
Edirne’deki ünlü Selimiye camii yapılırken orada oyun oynayan çocuklardan biri:
- Aaaaa minare eğri.! Diye bağırır. Oradakiler (bugün olduğu gibi) hemen çocuğu oradan uzaklaştırmak isterler. Koca Sinan:
- Durun! Der. Bırakın çocuğu. Sakince çocuğun yanına çağırır:
- Hangi minare eğri yavrum.Der. Çocuk eliyle işaret ederek:
- Şu .Der. İşte şu tarafa doğru eğri. Mimar Sinan hemen emirler yağdırır:
- Çabuk urgan halat ne bulursanız toplayın. Uç uca ekleyin.Hemen minarenin tepesine bağlayın! Herkes şaşırmıştır.Ama Sinan kararlıdır:
- 10 kişi asılın halatlara! Der. Bir yandan da çocuğa sorar:
- Düzeldi mi?
- Yok. Der çocuk az daha var. Sinan:
- Asılın biraz daha. Der. Çocuk bağırır:
- Tamam düzeldi! Sinan çocuğa teşekkür eder . Hepsine şeker dağıtır ve yollar.Yanındakilere döner:
- Bu çocuğu ikna edemezsem bu söylenti halka yayılır, onu önlemek için böyle yaptım .Der.
Görüyorum ki Sayın Alacaba ikna olmamış. Üstelik beni bilmezden gelmekle suçluyor ve isim istiyor. Ben de bildiklerimi yazayım diyor. Ben bir kez daha yazayım bu çocuğu ikna etmem lazım ki o da bildiklerini yazsın.
Öncelikle Sayın Alacaba, bu hak verilmez kazanılır diyor, başarı ile elde edilir diyor. Onun anladığı anlamda başarı bize yabancı ,biz daha oralara varamadık. Ama tartıştığımız konu hakkında yeterli fikir sahibi olmazsak özür diler çekiliriz de.
İsteyenlere kaynak göstereyim: GSGM mevzuatlar –milli sporcu belgesi verilmesi prosedürü ve Türkiye Satranç Federasyonu mevzuatlar- milli sporcu verilmesi prosedürü.Lütfen bir kez okuyun. Özerkliğe kadar Genel Müdür onayı ile Özerklikten sonra Federasyon Başkanının onayı ile uluslarası yarışmalara katılan sporculara bu belge verilir.
Peki biz kimler için istedik de vermediler: Bir kere Macaristan dan sonra 2. Olan genç takımımız için istemedik.( isim istenmişti , Kerem Laçiner, Mustafa Demir, Barış Esen)Çünkü takım yarışması dediler haklısınız dedik. Avrupa bayan takımlar turnuvasın da da istemedik(Gizem Acar, Seçil Alaca, Bensu İzgi, Melis Alaca,Büşra Şavlı)Ama 16 yaşaltı olimpiyatları için istedik(Gizem Acar. Sarp Koç, Selen Ateş,Bensu İzgi,İlke Yıdırım) Üstelik genel müdür onanyı ile , yine takım yarışması dendi. Dünya Gençler Şampiyonası için istedik( Fuat Uzun ,Kıvanç Çil) genel müdür onayı yoktu dendi.(pekala alınabilirdi)Ama Avrupa Şampiyonası için( Gizem Acari Melis Alaca,Bensu İzgi,Gizem Yılmaz,İlke Yıldırım, Cem Turan, Fırat Çağlar Akbulut) istiyoruz. Dünya Şampiyonası için(Gizem Yılmaz,Okşan Gülce Alıç, Ceren Karaca,Bensu İzgi,Günseli Alıç, İlke Yıldırım,Cem Turan, Fırat Çağlar Akbulut, Ekinsu Ertürk, Kerem Çalışkan ,Damla Temimhan, Özgenur Kılıç) istiyoruz. Çünkü bu sporcular belli bir derece ile ve federasyonun çağrısı ile katıldılar. Yani hak ettiler.
Gelelim neden verilmediği konusuna: Okşan Gülce Alıç 2007 Dünya Şampiyonasında puan alamadı.Yönetim Kurulu 7 Eylül 2008 de dikkatinizi çekerim yarışmadan 1 yıl sonra ve sporcunun başvurusundan sonra aldığı bir kararla( ki Mustafa İmamoğlu nun imzası olan karar) sıfır puan alan sporculara belge verilmez dedi. Oysa mevzuatlara göre puan alması değil katılmış olması gerekiyordu. Mevzuatları pas geçerek bu kararı aldılar. Üstelik tahkim kurulu na bu sporcu kendi imkanları ile katılmıştır. Çallıspor lisansı ile oynamıştır diye yanıltıcı bilgi verdiler. Oysa federasyonun çağrı listesinde olan bu sporcunun otel masraflarını da federasyon çekmiştir. Sporcu TUR amblemi ile yarışmıştır. Bu konuyu Sayın Yazıcıya ASEM de anlattığımda (ki en az 20 kişi vardı)
- Eğer öyleyse bir hata yaptık. Ankara ya varır varmaz bu işi düzelteceğim . Demiştir.Sanırım orada Sayın Alacaba da vardı. Sanırım diyorum çünkü emin değilim ama Antalya satrancının ileri gelenleri vardı)
İlke ve Ceren için ise havuz listesi plaj listesi gibi ucube bir kavram çıkardılar. Neymiş sporcuların yarısı havuz listesinde imiş o listeyi başkan onaylamış. Peki plaj listesini kim onayladı. Başkanın onaylamadğığı bir sporcunun orada yarışması mümkün mü. Hele ki, Sayın Yazıcı nın HAYDİ TÜRKİYE SATRANCA başlıklı çağrısını hatırlarsınız. Peki o listeleri kim yaptı. O çağrı neyin çağrırıydı. Bizi Limra otelde plaja mı çağırmışlardı. Bu sporcular TUR amblemi ile yarışmaya katılıp tamamlamadılar mı?
Gördüğünüz gibi Sayın Alacaba biz hakkımızı istiyoruz.İsim istedin verdim. Çallısporda ligden lige takımı toplayıp maça giden bir zihniyet yoktu. Her yarışmada vardı Çallısporlu sporcular. 1999 dan beri yurt dışı ve yurt dışı birçok yarışmada vardık. Bu yarışmalarda sporcularımızın başında bulundum. Bu yarışmalarda yaklaşık 1000 sporcu tanıdım milli olmayı hak eden. Bu sporcuların en az 100 tanesi şu anda üniversitede olması gerek. Geçen hafta Sayın Başbakanımız YURT-KUR dan burs sayısının 30 000 arttırılmasını istedi. YURT-KUR bu bursu vereceğim diye sayı arttırıyor, bizim federasyonumuz ise vermemek için binbir dereden su getirmeye çalışıyor. Tekrar soruyorum şu anda kaç sporcuya milli sporcu belgesi verilmiş ve kaçı burs almaktadır.Ayrıca bu bursun federasyonla hiçbir ilişkisi de yok. Tamamen YURT-KUR tasarrufu. Federasyon sadece hak edenlere belgesini verecek.Sayın Alacaba bilmem başarının ne olduğunu kavrayabildin mi? Yanlış ağaca taş atıyorsun Sayın Alacaba ,biz bu başarıları elde ederken sen herhalde yumurtaya GAKGA diyordun çocuk. İkna olduysan buradan yaz şekerini ASEM e bırakayım.
Saygılar selamlar
İlyas Ümit –ANTALYA
Mimar Sinan ın bir öyküsü var bilir misiniz?
Edirne’deki ünlü Selimiye camii yapılırken orada oyun oynayan çocuklardan biri:
- Aaaaa minare eğri.! Diye bağırır. Oradakiler (bugün olduğu gibi) hemen çocuğu oradan uzaklaştırmak isterler. Koca Sinan:
- Durun! Der. Bırakın çocuğu. Sakince çocuğun yanına çağırır:
- Hangi minare eğri yavrum.Der. Çocuk eliyle işaret ederek:
- Şu .Der. İşte şu tarafa doğru eğri. Mimar Sinan hemen emirler yağdırır:
- Çabuk urgan halat ne bulursanız toplayın. Uç uca ekleyin.Hemen minarenin tepesine bağlayın! Herkes şaşırmıştır.Ama Sinan kararlıdır:
- 10 kişi asılın halatlara! Der. Bir yandan da çocuğa sorar:
- Düzeldi mi?
- Yok. Der çocuk az daha var. Sinan:
- Asılın biraz daha. Der. Çocuk bağırır:
- Tamam düzeldi! Sinan çocuğa teşekkür eder . Hepsine şeker dağıtır ve yollar.Yanındakilere döner:
- Bu çocuğu ikna edemezsem bu söylenti halka yayılır, onu önlemek için böyle yaptım .Der.
Görüyorum ki Sayın Alacaba ikna olmamış. Üstelik beni bilmezden gelmekle suçluyor ve isim istiyor. Ben de bildiklerimi yazayım diyor. Ben bir kez daha yazayım bu çocuğu ikna etmem lazım ki o da bildiklerini yazsın.
Öncelikle Sayın Alacaba, bu hak verilmez kazanılır diyor, başarı ile elde edilir diyor. Onun anladığı anlamda başarı bize yabancı ,biz daha oralara varamadık. Ama tartıştığımız konu hakkında yeterli fikir sahibi olmazsak özür diler çekiliriz de.
İsteyenlere kaynak göstereyim: GSGM mevzuatlar –milli sporcu belgesi verilmesi prosedürü ve Türkiye Satranç Federasyonu mevzuatlar- milli sporcu verilmesi prosedürü.Lütfen bir kez okuyun. Özerkliğe kadar Genel Müdür onayı ile Özerklikten sonra Federasyon Başkanının onayı ile uluslarası yarışmalara katılan sporculara bu belge verilir.
Peki biz kimler için istedik de vermediler: Bir kere Macaristan dan sonra 2. Olan genç takımımız için istemedik.( isim istenmişti , Kerem Laçiner, Mustafa Demir, Barış Esen)Çünkü takım yarışması dediler haklısınız dedik. Avrupa bayan takımlar turnuvasın da da istemedik(Gizem Acar, Seçil Alaca, Bensu İzgi, Melis Alaca,Büşra Şavlı)Ama 16 yaşaltı olimpiyatları için istedik(Gizem Acar. Sarp Koç, Selen Ateş,Bensu İzgi,İlke Yıdırım) Üstelik genel müdür onanyı ile , yine takım yarışması dendi. Dünya Gençler Şampiyonası için istedik( Fuat Uzun ,Kıvanç Çil) genel müdür onayı yoktu dendi.(pekala alınabilirdi)Ama Avrupa Şampiyonası için( Gizem Acari Melis Alaca,Bensu İzgi,Gizem Yılmaz,İlke Yıldırım, Cem Turan, Fırat Çağlar Akbulut) istiyoruz. Dünya Şampiyonası için(Gizem Yılmaz,Okşan Gülce Alıç, Ceren Karaca,Bensu İzgi,Günseli Alıç, İlke Yıldırım,Cem Turan, Fırat Çağlar Akbulut, Ekinsu Ertürk, Kerem Çalışkan ,Damla Temimhan, Özgenur Kılıç) istiyoruz. Çünkü bu sporcular belli bir derece ile ve federasyonun çağrısı ile katıldılar. Yani hak ettiler.
Gelelim neden verilmediği konusuna: Okşan Gülce Alıç 2007 Dünya Şampiyonasında puan alamadı.Yönetim Kurulu 7 Eylül 2008 de dikkatinizi çekerim yarışmadan 1 yıl sonra ve sporcunun başvurusundan sonra aldığı bir kararla( ki Mustafa İmamoğlu nun imzası olan karar) sıfır puan alan sporculara belge verilmez dedi. Oysa mevzuatlara göre puan alması değil katılmış olması gerekiyordu. Mevzuatları pas geçerek bu kararı aldılar. Üstelik tahkim kurulu na bu sporcu kendi imkanları ile katılmıştır. Çallıspor lisansı ile oynamıştır diye yanıltıcı bilgi verdiler. Oysa federasyonun çağrı listesinde olan bu sporcunun otel masraflarını da federasyon çekmiştir. Sporcu TUR amblemi ile yarışmıştır. Bu konuyu Sayın Yazıcıya ASEM de anlattığımda (ki en az 20 kişi vardı)
- Eğer öyleyse bir hata yaptık. Ankara ya varır varmaz bu işi düzelteceğim . Demiştir.Sanırım orada Sayın Alacaba da vardı. Sanırım diyorum çünkü emin değilim ama Antalya satrancının ileri gelenleri vardı)
İlke ve Ceren için ise havuz listesi plaj listesi gibi ucube bir kavram çıkardılar. Neymiş sporcuların yarısı havuz listesinde imiş o listeyi başkan onaylamış. Peki plaj listesini kim onayladı. Başkanın onaylamadğığı bir sporcunun orada yarışması mümkün mü. Hele ki, Sayın Yazıcı nın HAYDİ TÜRKİYE SATRANCA başlıklı çağrısını hatırlarsınız. Peki o listeleri kim yaptı. O çağrı neyin çağrırıydı. Bizi Limra otelde plaja mı çağırmışlardı. Bu sporcular TUR amblemi ile yarışmaya katılıp tamamlamadılar mı?
Gördüğünüz gibi Sayın Alacaba biz hakkımızı istiyoruz.İsim istedin verdim. Çallısporda ligden lige takımı toplayıp maça giden bir zihniyet yoktu. Her yarışmada vardı Çallısporlu sporcular. 1999 dan beri yurt dışı ve yurt dışı birçok yarışmada vardık. Bu yarışmalarda sporcularımızın başında bulundum. Bu yarışmalarda yaklaşık 1000 sporcu tanıdım milli olmayı hak eden. Bu sporcuların en az 100 tanesi şu anda üniversitede olması gerek. Geçen hafta Sayın Başbakanımız YURT-KUR dan burs sayısının 30 000 arttırılmasını istedi. YURT-KUR bu bursu vereceğim diye sayı arttırıyor, bizim federasyonumuz ise vermemek için binbir dereden su getirmeye çalışıyor. Tekrar soruyorum şu anda kaç sporcuya milli sporcu belgesi verilmiş ve kaçı burs almaktadır.Ayrıca bu bursun federasyonla hiçbir ilişkisi de yok. Tamamen YURT-KUR tasarrufu. Federasyon sadece hak edenlere belgesini verecek.Sayın Alacaba bilmem başarının ne olduğunu kavrayabildin mi? Yanlış ağaca taş atıyorsun Sayın Alacaba ,biz bu başarıları elde ederken sen herhalde yumurtaya GAKGA diyordun çocuk. İkna olduysan buradan yaz şekerini ASEM e bırakayım.
Saygılar selamlar
İlyas Ümit –ANTALYA