Başkan Vekili Tahsin AKTAR'la Söyleşi
#1
Türkiye Satranç Federasyonu Başkan Vekili Tahsin Aktar’ la yapmış olduğum röportajı yayınlıyorum.
Saygılarımla…
İhsan KILIÇ


tahsinaktar.jpg

İhsan KILIÇ
Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Tahsin AKTAR
Emekli Matematik öğretmeniyim. 52 yaşındayım.
Satranç ile 1982 yılında tanıştığımda, rahmetli Kahraman Olgaç’ın kitaplarından ve yine rahmetli Nevzat Süer’in verdiği fotokopi informator yapraklarından satranç çalışıyordum. Hocam Olgaç hakemliğe itti, iyi bir satranç sporcusu, oyuncusu olamadım belki ama iyi bir hakem olduğumu söyleyebilirim. (Bu konuda mütevazi olamayacağım)

İhsan KILIÇ
Boş zamanlarınızda (var mı?) neler yaparsınız? Satranç dışında hobileriniz nelerdir?

Tahsin AKTAR
Boş zaman yaratmaya çalışıyorum sevgili İhsan. Ama ne yazık ki bazen en yakın dostlarıma bile zaman ayıramadığımı düşünüyorum. En acısı da oturup doğru dürüst bir kitap okuyacak zamanı yaratamıyorum. Film izlemek, sinemaya gitmek en önemli etkinliklerim iken bunu yerinde ve anlamlı olarak değerlendirememenin acısını hissediyorum zaman zaman. İlk gençlik yıllarından başlayan havacılık, paraşüt, planör gibi hobilerim var. Uğraştım da bir süre, şimdileri bu konudaki belgeselleri izlemekle yetiniyorum. Tabi mesleğimin gereği problem çözmek süreç içerisinde bir zevk haline gelmişti, bunu hobi sayarsanız eğer.

İhsan KILIÇ
Asbaşkan ve Başkan Vekili görevlerinizi ne zamandan beri yürütmektesiniz?

Tahsin AKTAR
Bu iki unvanın altında esas olan Yönetim Kurulu üyeliğidir. 2005 yılında ilk özerk seçimler ile birlikte, değerli Başkanımız Yazıcı’nın daveti üzerine yönetim kadrosunda yer aldım. Yine Başkanımızın önerisi ve yönetim kurulumuzun kabulü ile, sağ olsunlar, As Başkanlık görevini üstlendim. O tarihten sonra da değerli dostum Murat Kul ile birlikte As Başkan ve Başkan vekilliği görevini yürüttüm. 2008 Genel Kurulundan bu yana da Başkan Vekili olarak faydalı olmaya çalışıyorum.

İhsan KILIÇ
Satranç forumlarında yazılan cevabını merak ettiğim birkaç soru var; Birinci sorum yaş gurupları turnuvası neden 5 yıldızlı otellerde yapılıyor? Bu sene bu uygulamada değişlik düşünülüyor mu? İkinci sorum TSF yönetiminin satranç forumlardaki eleştirilere bakışı nedir?

Tahsin AKTAR
Tabi İhsan, merak ettiklerine açıklıkla yanıtlamaya gayret göstereyim. Önce şu 5 yıldızlı otel işini bir kez daha yanıtlayayım. Bu konuda pek çok kez değişik ortamlarda, bana gelen e-postalara açıklık getirmiştim. Söz konusu yarışmaya sadece 1500 e yakın sporcu katılmakta. Aileleri ile birlikte 2500 e varan bir katılımcı söz konusu. Sayı böylesine büyük olunca salon, konaklama gibi temel faktörleri göz önüne aldığımızda kongre otellerini tercih etmek durumundasınız. Hangi salonda, nerede yapacaksınız ve bu kadar insanı nerede yatırıp yedireceksiniz? Böylesi oteller de haliyle 5 yıldızlı oluyor. Ülkemizin her hangi bir ilinde bunu yapma şansına sahip değilsiniz, yukarıda sıraladığım nedenler ile. Önemli bir etmen beslenme problemi. Nerede bu kadar insanı sağlıklı biçimde ve hijyen koşullarda doyuracaksınız? Her kes başının çaresine baksın deme şansınız var mı?

Anımsayacak olursanız eğer ilk uygulamasını 2 yıl önce yaptık. Biz bir konaklama olanağı sunuyoruz, salonu gösteriyoruz ve dileyenlerin başka konaklama seçeneğine de karışmıyoruz. Yarışma yeri yakınlarında sağlayacakları konaklama ortamını dileyenler kendileri seçiyor.
Gelelim eleştirilere. Tabi ki eleştirinin yapıcı ve yol gösterici olanına gereksinim duyuyoruz. Her yönetici böyle bir yaklaşımı kabul eder. Forum ortamında yazılanlara her zaman ve sık aralıklar ile bakmıyorum. Zaman ayırmıyorum çoğu kez. Eleştirinin yapıcı olanına rastlamak her yazıda olanaklı değil. Bunun yerine e-posta ile gelenlerde daha düzeyli ve soru yönelterek bilgilenmek isteyen satırlar var. Ya da dediğim gibi yol gösterici eleştirilere ayırıyorum zamanımı.

Forum ortamında, siz, yeniden son dönemde yazılan çizilenlere eleştiri mi diyorsunuz? Büyük çoğunlukla acımasızca ve bilgisizce saldırı değil mi yazılanların çoğu? Burada yapacağım açıklamaların ardından konuyu saptırıp yanıt vermeye çalışanlar da olacak biliyorum, ama sordun bir kere İhsan yanıt vereceğim sana.

Bir satranç merkezi kurulması çalışmalarını kullanarak Mali Genel Kurul üzerine yazanlar, “… Harcadıkları paraların nereye harcandığı konusunda bir fatura açığı vereceklerini sanmıyorum. Böyle bir açık verecek kadar amatör değiller…” diyebilecek kadar saldıranlar, yine aynı satırlarla devamla “… öncelikle kendi ülkesinde adam olmalı insan…” diyebilen zihniyet sizice eleştiri mi yapıyor? Biz namusu şerefi ile yaşayan, bundan başka varlığı olmayan kişileriz. Ne demek şimdi fatura açığı? Ne demek adam olmalı insan. Bu eleştiri mi?

Bir ilimizde özel, şahıslara ait açılması planlanan satranç eğitim merkezinin malzeme gereksinimi üzerine feryat edip kıyamet koparanlar oranın özel mülkiyet olduğunu anlamışlar mı acaba? Sözü edilen ilde, ilçelerinde satranç donanımı mevcut, gerektiğinde yine gönderilecek. Orada açılan eğitimci kursları, hakem kursları tesadüf mü oldu, istemediler de biz mi yaptık zorla? Bu gün elli den fazla yerde resmi olarak kurulmuş merkezler var. Hepsinin bilgisayarından yazıcısına kadar donanımları federasyon tarafından sağlandı. Pek çoğunun projeksiyon cihazı ile değişik teknolojik donanımları var. Kendiliğinden oluşmadı bu durum. Şimdi birileri kalkıyor aynı ortamda “… 300 TL lik malzemeyi bir ilimize göndermiyorsa…” diyebiliyor, her koşulda destek olmaya kalkınca da “… federasyon seçim çalışmasına start vermiş…” demekten kendini alamayanlar eleştiri mi yapmış oluyorlar?

Bilgi sahibi olmadan, sorup öğrenmeden yazmaya kalkanlar cehaletlerini ortaya koyuyor bazen. Sponsoru olmadan Dünya Kadınlar Şampiyonasını nasıl yaparız? Buranın bütçesini dahi tam bilmeden atıp tutmak yakışıyor mu? Bu saldırı değil de nedir İhsan? Yukarıda değinmeye çalıştım. Yaş grupları Şampiyonasının kendine has koşulları nedeni ile otel ortamının tercih edildiğini. Bu koşulları sergileyen otel yerleşkeleri sundukları salon hizmeti için oteller de doğal olarak salt konaklama otellerinden pahalı olabileceği ortada iken, konaklama için öngörülen maliyetler, fiyatlar sitede hala dururken her ortamda, her fırsatta bu durumu tartışma konusu yapmak, asıl konu bu değilken satır arasına koymak güdümleme değil midir? Sporcu için 350-400 lira olan tarifeyi, aileleri ile birlikte 2000 liraya çıkaranlar ne yapıyor bu anlatımları ile? Sonra kalkacaksın alay edeceksin uygulamalar ile. 12 kategoriyi 24 kategoriye çıkarmanın adını ne koymuşlar gördün mü? Daha çok para kazanmak. Ne fark ediyor amaç bu olunca kategori sayısının kaç olduğu? 9-10 yaş sporcuları bir arada oynuyorlardı şimdi ayrı yaş aralığında oynayacaklar. Otel diyorlardı 5 yıldızlı ya hani, sığmıyoruz artık salonlara, hem yönetimsel hem de sportif açıdan başka nedenleri de var iki ayrı zamanda şampiyonanın tamamlanmasına gerekçe olarak. İşi satranç sporunu yüceltmek olmayanlar, salt yönetimin uygulamalarını yere vurmak isteyenler bunu anlayamazlar tabi ki. Bilmezler ki bu çalışmanın hazırlıkları ne kadar sürdü, nasıl bir simülasyon yapıldı, neler hesaba katıldı, temel gerekçe neydi, gibi, gibi sorulara yanıt bulamazlar. Bulamazlar çünkü dertleri satranç ve sporcu değil. Onlar, satranç toplumumuzda yer edinmeye çalışmak yerine güçlerini bilgi sahibi olmadan saldırmaya ayırırlar.

Bazı şeyler yazılmaz, ilan edilmez, bununla övünülmez İhsan. İlan edilmez çünkü insanların onurları incinir korkusu vardır içimizde. Bu saldırı sahipleri bilirler mi ki her yıl kaç sporcuyu konuk etmişiz değişik yarışmalarda, ülkemizin değişik yörelerinden? Yarışma yerine bin bir güçlük çekerek bir minibüs ile yolculuk yaptıktan sonra otel için yeterli kaynağı sağlayamadığını bildiren kafile yöneticisine ne yaptığımızı bilirler mi? Bunları, böylesine pozitif ayrımcılığı, kaç kişiye, hangi ilimize, hangi sporculara yapıldığını mı ilan edeceğiz. Sonra da diyeceksiniz ki daha çok para kazanmak uğruna.

Soracaksın, öğreneceksin, sonra da az yapmışsınız, neden böyle yaptınız, ben/biz olsaydık daha çok yapardık diyeceksin. Beceremediniz bir türlü madalya getiremiyorsunuz, hani eğitim? Eğitim yapsaydınız madalya gelirdi gibi diyeceksiniz. Yakışanı budur, budur eleştiri.

Kızmıyorum bunlara İhsan. İnan böyle. Çünkü mantığı biliyorum. Satranç için uğraşan insanlar, satranç sporcusu için uğraş gösteren aileler ve çalıştırıcılar farklı düşünüyor. Daha uygar ve yapıcı yaklaşıyorlar. Eleştiri ve düşüncelerini söylüyorlar ama yanına önerilerini de ekliyorlar.

İhsan KILIÇ
Mali Genel Kurul hakkında kısaca bilgilendirir misiniz?

Tahsin AKTAR
Mali Genel Kurul ilgili yasa ve uygulama yönetmeliğinden kaynaklanan yaşanası bir süreç. Olağan bir toplantı. Sandık yok, seçim yok. Üyeler Federasyonun bütçesini, uygulamalarını ellerini kaldıracak aklama veya aklamama yönünde karar verecekler. Hal böyle iken bir grup arkadaşımız bu süreci sanki seçim süreci haline sokmaya çalıştı. Yönetimin ibra edilmemesi yönünde çalışmalar yaptılar, yapıyorlar.

Bir yönetim neden ‘İbra’ edilmez, aklanmaz? Seçimden sonra yatarsın, etkinlik yapmazsın, sporcuların eğitimi konusunda kafa yormaz plan kurmazsın, unvan, norm, rating artışı sağlayamazsın, gelirinden çok borcun olur, istihdam yaratamazsın, madalya-kupa getirmezsin, sponsor bulamaz kaynak yaratamazsın, kulüp ve sporcuların sorunları boyunu aşar, destek sağlamazsın onlara, illeri gezmezsin, sorunları bilmez-görmezsin, her çevre ile kavgalı olursun, çalarsın çırparsın. Ben de aklama yönünde oy kullanmam böylesi bir yönetime.

Peki biz ne yapmışız? Burada saymayacağım, program açıklandı, tablolar, raporlar açıklandı. Bakar mısınız lütfen? Sadece şunu söyleyeyim 2008 Genel Kuruluna sunduğumuz programın önündeyiz. Bir tek madde söyleyemezsiniz başaramadınız diye. Ama daha iki yıl var dönemin sonuna, programda yapacak işlerimiz de var unutulmasın. Eksiklerimiz yok mu? Var. Bunu bilerek adımlarımızı sıklaştırıyoruz.

Şunu da ekleyeyim. Geçen süreçte her ilimizi ziyaret etmişiz. Bazılarını hem de birkaç defa. Başkanımız, ben, diğer As Başkanlarımız, Yönetim Kurulu üyelerimiz, kurullarımızın başkanları, üyeleri çeşitli nedenler ile eğitim, program uygulaması, etkinlikler gibi nedenler ile, illerin etkinliklerinin zenginleştirilmesi, etkinliklerinin artırılması, sorunları yerinde görmek adına gidilmiş tüm illerimize. Sormazlar mı şimdi, salt genel kurul için kulüp gezen, aklamama adına ziyaretler yapan arkadaşlara. Bunca iş üretip buralara kaç kez gelen yönetim varken siz kim oluyorsunuz? Beni yerimde gören, gereksinimlerimizi yerine getirmeye çalışan, daha ili terk etmeden acil gereksinimlerimizin kargodan çıkmasını sağlayan, dönüp dolaşıp telefon ile de olsa ne olup bittiğini soran, her konunun üzerine gidip daha iyiyi oluşturmak için çırpınanlar varken ne demeye aklamama yönünde çaba gösteriyorsun?

İhsan KILIÇ
Mali Genel Kurul delege listesindeki değişiklikler nasıl gerçekleşti?

Tahsin AKTAR
Genel Kurul üye listesi yayınlandıktan sonra yapılan değişikliklerden söz ediyorsun sanırım sevgili İhsan. Yönetimin dışında tamamen ilgili kulüplerin yönetimleri tarafından istenen değişiklikler bunlar. Süreç normal, zaten bu yüzden 15 günlük bir liste askı süresi var. Bazı üyeler için itiraz edilir, bazı üyeleri de kulüp yönetimleri kendileri değiştirir, kendilerine göre gerekçeler ile. Bu süreçte bir itiraz olmadı, bir kulüp üyesini çekti, yeni isim vermedi, iki kulüp de üyesini değiştirdi. Sitede yayınlandı bunlar. Bir kulübümüzün Kulüp Başkanı üye olarak bildirilmiş, bu üye aynı zamanda kurumun müdürü (kurum kulübü) o tarihte Ankara’da bizim genel kurulda olamayacağını bildirmiş, yeni üye ismi gönderdiler süresi içinde. Diğer kulübümüz de hiçbir gerekçe göstermeden yönetimlerinin kararı ile yaptı değişikliği. Olan budur. Bu konuda da fırtına koparıldı. Süreci biz kontrol ediyormuşuz gibi. Çıkıp delege iradesi üzerine baskı yapıldığını ileri sürenler merak ettiklerini ilgili kulüplerden sormayı neden akıl edemezler acaba? Açıp talimatları, yönetmelikleri okumazlar, süreci bilmezler, bu konuda da yönetimi suçlarlar. Her zaman böyle insanlar olacak İhsan, bunu biliyoruz olacak bunlar.

İhsan KILIÇ
Federasyon Başkanı Ali Nihat Yazıcı’ nın köşesinde yazdığı Mali Genel
Kurul yazısındaki üslubu çok eleştirildi. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?


Tahsin AKTAR
Sayın Başkan’ın neyi nasıl kaleme aldığını ben burada tartışmak istemem. Zaten Sayın Başkan da ikinci yazısında durumu değerlendirmiş.

İhsan KILIÇ
Sayın Kuvay Sanlı’ nın yönetimle neden anlaşamadığı, Kuvay Bey in Özgür Satranç Forumda yazdığı istifa kararını bize değerlendirir misiniz? Satranç ve sol yazısının bunda etkisi nedir? Ya da bu yazı neden kaldırıldı?

Tahsin AKTAR
Sayın Sanlı Yönetim Kurulu üyeliğinden istifasını forum ortamında değerlendirmiş. Bize de yazılı olarak bildirdi. Bildirdi ama bana göre geç kalmış bir tasarruftu bu. Keşke yeni bir oluşum için soyunduğunda bu kararı alsaydı bu kadar yıpranmazdı. Siz hem bir yönetimin parçası olacaksınız, üye sıfatınız ile gezeceksiniz, sonra da parçası olduğunuz yönetimin aklanmaması için çaba göstereceksiniz. Keşke Mali Genel Kurul sonrası yapsaydı istifasını. Daha anlamlı olmaz mıydı? Kendisine göre gerekçeler sıralamış, bunların değerlendirmesini ben yapmak durumunda değilim.

Yazdığı bir köşe yazısından söz ediyorsun. İçerik olarak bir resmi sitede kabul görmesi olanaklı olmayan bir yazı idi. Kendi içinde masum ve edebi bir yazı formatında olmadığını düşünüyorum. İçinde bulunduğunuz yönetimin bir üyesi sıfatını taşırken başka bir yerde de bu yazıyı yazamazsınız. Sizi yönetime getirirken bu Genel Kurul, siyasi yaklaşımlarınızı dikkate almamıştı, böylesi yaklaşımlarınız hemen her görüşten sporcu ve ailelerin sahip çıktığı bir yönetimi zorlayabilecekti. Doğru bulmuyorum böylesi yaklaşımları. Yönetim içinden ve dışından yapılan eleştiriler Sayın Sanlı’nın karşımıza geçmesinin gerekçesi olamaz. Ben inanmıyorum. Bu sürecin, farklı yaklaşımlar ile hazırlık yapılarak atılmış bir adımın eseri olduğunu düşünüyorum, böyle yorumluyorum. Vardı demek ki içinde böyle bir his, bir gün karşıya geçme güdüsü, bunlar da sebep olarak ortaya sürüldü. Tabi bu sürecin en acı tarafı, Sayın Sanlı’nın yönetimde olduğu sürede, karşımızda olan arkadaşlar ile olan diyalogları ve sonrasındaki birliktelikleri. Dava konusu olacak kadar itişip kalkışacaksınız, her sözü sarf edebileceksiniz, birbirinize şeref ahlak üzerine hakaretler yağdırabilecek kadar karşı duracaksınız, sonra da hiçbir şey olmamış gibi bu arkadaşlar ile kol kola gireceksiniz. Bunu anlayamıyor ve kavrayamıyorum bir türlü. Nasıl bir etik yaklaşımdır bu ya rabbim?

İhsan KILIÇ
Ülkemiz satrancının gelişimi konusunda (başarılar ve yaygınlaşması yönünden) önümüzdeki süreçte Federasyon neler planlıyor?

Tahsin AKTAR
Pek çok atılım sürüyor zaten. Daha çok sporcu, daha çok, tesis, daha çok kulüp. Bu kalıp kavramların doğru ve yerinde yapılandırılması ile sporumuz daha da gelişecek ve yaygınlaşacaktır. Süreç doğru işletildiğinde bu günkünden daha çok unvanlı sporcu ile karşılaşacaksınız. Her satranç merkezinde birkaç büyük usta göreceksiniz. Edinilen madalyaları artık sayamayacaksınız. Bunlar hayal değil İhsan. Yaşanacak bunlar. Ama biliyorsun, satrançta yol almak uzun soluklu bir uğraş. Bu uğraşı veriyoruz hepimiz. Bir master plan ile yola çıkıldı. Böyle ele alınıyor ülke satrancının gelişimi. Bu günden yarına elde dilecek sonuçlar zaten beklenmemeli. Süreç kontrolü her aşamada yapılıyor, düzeltmelerin ardından süreç yeniden işletiliyor.

İhsan KILIÇ
Zaman ayırıp sorularıma cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

Tahsin AKTAR
Ben teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim.
FI-NA İhsan KILIÇ - Siirt




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi