"Başkan Vekili Tahsin AKTAR'la Söyleşi"
#3
Özgür Satranç Forum Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sayın Aktaş,

Yönetim olarak en önemli önceliklerimizden biri, forumu ve bağlı yazıları bir düzen içerisinde okuyuculara ulaştırmak. Daha önce de bir çok önemli yazıda tecrübe ettiğimiz gibi, bu tür ciddi içerikler ilgisiz ve ciddiyetten uzak mesajlarla saptırılmakta, okuyucunun dikkati dağıtılarak takibi zorlaştırmakta ve neticede okuyucuyu yazıdan soğutmakta. Buna karşı bir önlem olarak da başlığı kilitlemeyi uygun bulduk.

Sayın Özgür Forum Yönetimi,

Başlık kilitlemenin yalnızca hukuki sorunlar doğuracak yazılarda, yazı içeriğinde haksızlığa uğrayan kişilerin hakları açısından kullanıldığını biliyordum. Buradaki gerekçenizin ayrıcalıklı yazılar oluşturduğunu, bunu ise "forum" kavramının ruhuna ters düştüğünü (Forumların doğuşuna ilişkin yazımı anımsarsanız) söylemeliyim.

"bu tür ciddi içerikler" diyerek, tek taraflı bir yargı oluşturduğunuzu ve forum üyeleri tarafından açılıp da, kilitlenmeyen tüm yazı içeriklerini ciddi içerik olarak görmediğiniz yargısna da ulaşılabileceğinin farkında mısınız? Bu davranışızın, konunun tartışılmasından daha çok okuyucu soğutacağını ya da kızdıracağını söyleyebilirim.

Hatta sayın Aktar'ı bile kızdırmış olabilirsiniz. İsterseniz bir sorun!...

Her bölüm ve başlıkta "sınırsız yazma hakkım" var mı yok mu? Kimseye hakaret etmediğim sürece, kimseye onur kırıcı bir dil kullanmadığım sürece, beni ne sınırlar anlamadım? Forum kuralları belli. Onları ihlal etmediğim sürece sınırsız yazma hakkım olduğunu düşünüyorum. Yanlış bliyorsam düzeltin.
Tamam "şekilde görüldüğü" gibi bir başlığa bir başka başlıkla yanıt verebilirim. Bu ayrı bir haktır. Ama ben nerede suçlanıyorsam orada yanıt vermek isterim. Bu da ayrı bir haktır. Bence siz bu konuyu bir üşünün. Çok ince ama önemli bir fark vardır. Forum "anayasanızda" yazmayan ama onun ruhuna uygun bir yasa olarak düşünebilirsiniz bunu.

Şu iki parağrafınızın beni üzdüğünü söylemeliyim:

"Ne yazık ki size tanınan bu hakkı; kendi başınıza mahkeme kurup, asılsız suçlamalarla yargılayıp bir de suçlu çıkarmak için kullanıyorsunuz.

Sonuç olarak yaptığınız suçlamalar artık hoş karşılanamayacak bir seviyeye ulaştı. "


Bakın, dünyada en çok yanıtlar değişir! Sorular çok az değişir. Bu yüzden dünyanın en zor işlerinden biri "soru üretmektir". Felsefenin işlerinden biri de budur; soru üretmek! Ben yalnızca sorular sordum. Konuya bakışımdaki ayrıntıları anlatmaya yönelik.

Son parağraftan da anlıyorum ki sizleri kızdırmışım. Bir daha kızdırırsam beni forumdan uzaklaştıracağınız düşüncesiyle korktum. Ciddi olarak korktum!! Ama ne diyeyim şimdi; "bir daha yapmam abi" gibi, gözyaşları içinde zırıldayan ve sümüğü akan bir yanıt mı vereyim?!...

Böyle zamanlarda şiir yetişir imdadına insanın:

"Fakat
emin ol ki sevgilim;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nazıma!

Ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim..."

Sizlere iyi çalışmalar diliyorum.
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Özgür Satranç Forum - 14-11-2010, 23:48
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 15-11-2010, 08:40
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Erşan Gökerman - 15-11-2010, 10:17



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi