Rüşvet = Sosyal girişimcilikmiş.
#1
Hürriyet Gazetesi:

http://www.hurriyet.com.tr/planet/16377070.asp?gid=286

ufak bir araştırma sonucu:

http://www.vijesti.me/index.php?id=355424
Ara
Cevapla
#2
Birinci linki ben "çevireyim"...:

Satranç dünyasında Türk 'rüşvet'i tartışması

25 Kasım 2010

İstanbul, Dünya Satranç Olimpiyatları’nın 2012 yılı ev sahipliğini yapacak. Yaklaşık 200 ülkeden 3000 satranç oyuncusunun 15 gün boyunca yarışacağı olimpiyatlarla ilgili olarak bugün New York Times’da yayımlanan bir haber gündeme bomba gibi düştü. Haberde Türkiye’nin olimpiyatların ev sahipliğini almak için delegasyon üyelerine rüşvet verdiği iddia edildi.

Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor

Gazetenin internet sitesinde yer alan “Gambit” isimli satranç köşesinde Dylan Loeb McClain imzasıyla yayımlanan haberde Türkiye Satranç Federasyonu'nun, 2012 Olimpiyatları’nın ev sahibini belirleyecek oylamaya katılacak delegelere rüşvet verdiği öne sürüldü.

Sevin TURAN hurriyet.com.trFederasyon’un sitesinde yayımlanan 2010 yılı Mali Denetleme Kurulu Raporu’nda yer alan bir ifadeden hareketle yazılan haberde, “Yolsuzluk söylentileri uzun bir süredir satranç dünyasında dolanıyor. Genelde yetkililerin seçimleri ve turnuvaların nerelerde yapılacağıyla ilgili kararlarda rüşvet etkili olduğu varsayılıyor. Ancak Türk federasyonunun bu açıklamasıyla bu durum ilk kez bu kadar açık bir dille ortaya kondu” yorumu yapıldı.

Haberde sözü edilen ve Denetleme Kurulu Raporu’nda geçen ifade ise şöyle:

“2012 Dünya Satranç Olimpiyatlarının İstanbul’a alınması için, 2008 yılında Almanya’nın Dresden kentinde düzenlenen FIDE Genel Kurulunda, stand kirası, hediyelik eşya, lobi faaliyetleri ve ülkemiz adına oy kullanacak bazı FIDE delegelerinin konaklama, ulaşım ve yemek masrafları için toplam 177.724,32 TL harcama yapıldığı, bunun için yönetim kurulu kararı alındığı ve bahse konu harcamalara ilişkin olarak T.C. Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından Federasyon bütçesine 2008 yılında fazladan ek ödenek olarak kaynak aktarıldığı, harcamaların Federasyon Ana Statüsü ve genel hukuk hükümlerine göre yapıldığı, evraklar ve ilgili defter ve kayıtlar üzerinden tespit edilmiştir.”

"BİZİ DEVİREMEYEN MUHALEFETİN İŞİ"

Haberle ilgili olarak Hurriyet.com.tr’ye özel açıklamalarda bulunan Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Ali Nihat Yazıcı, haberin kendisini ve ekibini zayıflatmak isteyen muhaliflerin çalışmalarının eseri olduğunu söyledi.

“Federasyonumuzun içinde beni ve ekibimi son üç seçimdir deviremeyen bir muhalefet var. Demokratik yollarla bu amaca ulaşamadıkları için şimdi bu yollara başvuruyorlar” diyen Yazıcı haberin tarihine dikkat çekti.

Yazıcı, bu Cumartesi günü, yani 27 Kasım'da Türkiye Satranç Federasyonu Mali Genel Kurulu’nun yapılacağını hatırlatarak, “Denetleme Kurulu’nun raporu bir süredir internet sitemizde yayındaydı, ancak bu ‘skandal’ Genel Kurul’dan sadece 72 saat önce patladı. Belli ki, haberin amacı Denetleme Kurulu’nun raporunun reddedilmesini sağlamak ve üç ay sonra yapılacak seçimleri etkilemektir” dedi.

"BÜTÜN HARCAMALARIN FATURASI VAR"

Söz konusu haberde yer verilen paragrafın rapora kendisinin isteğiyle konduğunu da belirten Yazıcı, paranın 2008’de Dresden’de yapılan Dünya Olimpiyatları sırasında açılan tanıtım standı, standda dağıtılan anahtarlık, şapka, tişört, rozet, broşür gibi hediyelik eşyalar, düzenlenen “Türk gecesi” ve İstanbul’un tanıtım filmi gibi şeylere harcandığını, bütün harcama kalemlerinin de faturalandırıldığını ve bu meblağın 120 bin liralık kısmının sponsorlar tarafından karşılandığını belirtti.

“170 delegenin dikkatini İstanbul’a çekmek zorundaydık. Elbette para harcadık, delegeleri yemeğe götürdük, ağırladık. Ancak Türkiye delegesi olan şahsımın harcırahı dışında kimsenin cebine Türkiye’nin kasasından 1 kuruş nakit girmemiştir” diyen Yazıcı, faaliyetlerini “sosyal girişimcilik” olarak nitelendirdi.

3000 SATRANÇ OYUNCUSU İSTANBUL'A GELECEK

Dünyanın her yerinden 3000 bin satranççının katılımıyla gerçekleşecek Dünya Olimpiyatları’nın 2012 ayağının Türkiye’de yapılacağı 2008’de Dresden’de yapılan Olimpiyatlar sırasındaki oylamada belli oldu. 170 delegenin 90’ının oyunu alan İstanbul’un karşısındaki en büyük rakip 45 oyda kalan Karadağ’ın Budva şehriydi.

Türkiye’nin dünyanın en büyük satranç federasyonlarından biri olduğunu ve uluslararası arenada da kendilerine karşı ciddi bir rekabet olduğunu ifade eden Yazıcı, New York Times’da yayımlanan haberde bu çevrelerin de etkisi olduğunu belirtti.

Öte yandan, gazeteye bir e-mail gönderen Dünya Satranç Federasyonu (FIDE) Başkanı Kirsan Ilyumzhinov, “Oy karşılığı para vermeye FIDE ve üyeleri tarafından izin verilmemektedir” diyerek inceleme başlatacaklarını belirtti.

Haberde ayrıca Yazıcı’nın, FIDE başkanlığı için Ilyumzhinov’a rakip olan Bessel Kok liderliğindeki “Doğru Hamle” kampanyasına destek verdiği ifade edildi. Kok’un Ilyumzhinov’a karşı girdiği seçimleri kaybetmesinin ardından Yazıcı'nın satranç dünyasına bir mektup yazarak, Ilyumzhinov’un delegelere rüşvet verdiğini öne sürdüğü de haberde öne çıkan detaylar arasında yer aldı.

Sevin TURAN
Cevapla
#3
SATRANÇ TOPLUMUNA VE DELEGELERE SON YAZIM

Linki verilmiş yabancı dildeki ikinci yazıyı da ben TÜRKÇE'ye çevireyim.

Sayın Delegeler,

Duyanlar anlatırken siz kulaklarınızla duymadınız diye inanmadınız. Görenler anlatılırken siz gözlerinizle görmediniz diye inanmadınız. Emin olmadığınız konularda duygularınızın sesine kulak vermektense kurumsal ve bireysel olarak hayatta kalabilmek adına, uzun vadeli yararları gözeterek, zalimin zulmünden çekinerek konuşmamış olabilirsiniz.

Muhalifler, seçilmiş olmanın, “her ne şekilde olursa olsun” yönetmek hakkı olmadığını söylediler. İstifa etmek, hem istifa edenleri, hem toplumu, hem de ülkenin saygınlığını uluorta etrafa saçılacak rezaletlerden, birlikte çalışırken sadece görevini yapmış ama rezaletlere ortak olmamış kişileri zan altında kalmaktan, satrancı kötü gidişten kurtarır dediler. Onların demokrasiyi iyi anlamadıklarını düşündünüz. Olabilir.

Gazetelere düştük. Bütün ülke duydu. Eloğlu Amerika’dan duydu. Dünya duydu. Siz hala duymamış olabilirsiniz.

Rakamlarla gerçekler gün gibi ortaya serildi. Rakamların dilinden anlamadınız. Fark etmediniz diyelim.

Denetim raporlarından üstüne en ağır taşı koysanız bile yine de taşan “burada işler karışık, daha fazla konuşturmayın-satrancı acele kurtarın“ mesajını algılayamadınız bir ihtimal.

Bunları yapanlar, başkanın gazetelere verdiği demeçteki “Git bu organizasyonu al. Almadan gelme’ dediği için “Evet biz yaptık. Bize ne yap ne et kazan dediler. Kazanmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Biz başta oldukça yaptık, yine yapacağız” dediler pişkince. Nutkunuz tutuldu. “Vay be” diyebildiniz sadece.

Artık satrançta mizah akımını başlatmış, alay konusu olmuş beşi bir yerde şirketin ortağı Masaj Hamam Kese reisinin gözünüze sokmaya çalıştığı puro ve viski şişelerinin resimlerine gülüp geçtiniz. Bu değirmenin suyu nereden diye merak etmediniz ola ki.

Başkanın cümleleriyle sorun onlara. Ne demişti Başkan harcanan paraların dökümünü yaptıktan sonra kavun satın almaktan söz eder gibi. “Kalan 3-5 bin lirayla kaç kişiyi satın alabilirsiniz”.

Neden kalan 3-5 bin lirayla İzmir’de, Konya’da uluslararası açık turnuvalarından birini olsun yaşatabilmek için harcamadınız..Konya’da yaşatılması gereken açık turnuvanın adı bile bin ayıbı örterdi. Bu ülkenin yüce değerlerini, engin hoşgörüsünü dünyaya tek kelimeyle hatırlatır. Dünyanın gündemine, satrançla birlikte anılacak “Türk gecesi -Türk lokumu” yerine gönül güzelliklerinin tatlarını getirirdi. Neden ”MEVLANA” turnuvasını yaşatmadınız?

Bunları yapabilmek için yurtdışı gezilere, delege satın almaya, tanıtım, promosyona da ihtiyaç yoktu..Satrançseverler, gönüllüler, duyarlı insanlar “Turnuvamızı istiyoruz, açıklama bekliyoruz” diye yazdılar. Neden duymazlıktan geldiniz? Diye sorun isterseniz.

Eğer satrancın gerçekten içinde iseniz, bu ülkeyi, insanını, siz de satrancı seviyorsanız bunların hiçbirinden haberiniz olmadı varsayalım.

İsterseniz Mali Genel Kurulda yine görmeyin, duymayın ağzınızı açmayın.

Unutmayın Ankara’dasınız. Değerlerinizi, ülkenizi, iyi işlerle anılmanın, gönüllerde yaşatılmanın kutsal mabedini düşünün. Anıtkabir’i düşünün.

Bütün bunları TÜRKÇE söylediler size anlamamış, farketmemiş, abartılı bulmuş, dış güçlerin oyunu, çıkar savaşı sanmış olabilirsiniz.

Şimdi; Sırpça, Rusça, Çince, İngilizce, Almanca, Fransızca, Danca, Urduca, Zuluca herhangi bir dünya diliyle söyleyip yazsalar bile işlerinizden, artık karar anına saatler kaldığından okumaya zamanınız olmayacak.

Ben gönlümden geçeni, inandığım yüce değerlerin sorumluluğuyla, çıkarsız, şaibesiz, kötüye minnet etmeden yazdım.

Son yazım olarak, sözler gibi uçup gitmesin diye yine de yazdım. Öncekilerden sonra geldiği için değil. Vicdanlar aklanmadıkça, onurlu başarıların paylaşıldıkça artan gururu, içe sığmaz coşkular, ulusal sevinçlerim olmadıkça, bu yönetim başta kaldıkça bu artık son yazım.

Belki ve umarım siz de anladınız gerçekleri. Dile getirmek üzüyor diye konuşmuyorsunuz. Benim bir oyum var ve elbette o bir oyun temsil ettiği yüzlerce kişinin hakkı için gereğini yapacağım diyorsunuz.

Ya ülkenin onuru, veya bize bu kederi yaşatanların aklanması adına tarihe geçecek oylarınız.

“Yaptık ama sorun bakalım neden yaptık” bölümünde anlatılacak kazançlar, kazanımlar, hedefler içinize siniyorsa sabırla dinleyin. Bize bunları reva görenlerin, bizim paralarımızla “Türk geceleri” ısmarlayanların kazandığı başarılar içinizi acıtsa da dinleyin. Öfkelenmeden, vakur bir şekilde dinleyin. Yasalar en ağır cezalık insanlara bile son sözünü söyleme hakkı verdiğini unutmadan. Taşkınlık yapması olası olan amigolardan sinmeden. Onlara uymadan. Bu kez gerçekten sessizce dinleyin izleyin. Bıçak kemiğe dayansa da satranç toplumuna yakışır nezaket ve kibarlığınızı yitirip, üslubunuzu asla bozmadan bekleyin.

Bu defa gözlerinizi gerçekten kapayın. Tüm çocuklar, anneleri, satranca gönüllerini, emeklerini, hayatlarını adayanlar için, yitirdiklerimizin anılarına saygı için kapayın gözlerinizi bu kez...

ve sadece vicdanınızın sesini dinleyin. Sizin eliniz, oyunuzu kullanırken hepimizin vicdanı, gözü kulağı sesi olsun bu kez.

Onurumuzu AKLAYIN ! ...

Deniz ESEN
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi