İl birincilerine bedava konaklama adilmi?
#1
Türkiye seçmelerinde il birincilerine bedava konaklama verilmesi katılım ve

ilgi çekmek açısından doğru bir karar olduğunu düşünüyorum ama

Türkiyenin bir çok ilinde satranca ilgi az olduğundan TSF nin sitesinden il

birincilerine baktığımda 1800 ukd altı bir çok il var yani İstanbul,

Ankarada 2000 elo lu bir oyuncu dereceye giremeyip bu haktan mahrum

olurken 1800 ukd altı ukd ye sahip "il birincisi" bir oyuncunun bedava

konaklama kazanması doğrumudur?
Ara
Cevapla
#2
Her kararın iyi ve kötü yönleri oluyor,ama ben bu kararı destekliyorum.Çünkü;bir ilin en yüksek UKD'lisi 1800 ise,bedava gitmeyi o hakediyor.Demekki o şehirde satranç ancak kadar gelişebilmiş.Eğer tüm Türkiye'de satrancın gelişmesini istiyorsak,orlardaki oyunculara destek olunmalı.Sırf maddi sebeplerden ötürü,yıllarca bulunduğu illerde 1. olan sporcular,bu enönemli yarışmaya katılamadılar.Bu oyuncularda,böyle organizasyonlara katılabilseydi,eminim onların arasından da seslerini duyurcak isimler çıkabilirdi.

Olayın şu yönüde var;eğer bir şehirde 2000 ELO veya UKD üzerinde birçok oyuncu mevcutsa.Budurum,o şehrin imkanlarından kaynaklıdır.Burdaki bir oyuncu 1. olmak için tabiki efor sarfedicektir.Ama unutmayalımki,diğer şehirdeki 1800 UKD'li oyuncuda,aynı eforu diğer 1800 UKD li oyunculara sergilemek zorunda kalacak.

Ben bu açıdan çok büyük bir haksızlık olmadığını düşünüyorum.

Genede şöyle bir düzeltme yapılabilinir.Bu benim naçizane fikrimdir:Her ilin lisanslı oyuncu sayısına göre,farklı kontenjanları olabilir.


Bu konu açılmışken,bu yeni kararın oluşturduğu çoook büyük bir haksızlığı sizlerle paylaşmak isterim.Ben İzmirliyim,izmirde yaşıyorum fakat lisansım denizli ye kayıtlı.Şimdi burda isimleri yazmakla bitmez, birçok kuvvetli satrançcı arkadaşım ve dostlarım başka illerde lisansı kayıtlı.Bu yapı birçok şehirde mevcut.Bilindiği gibi bu liglerde oynayan oyuncularda oluşuyor.Ben ve benim gibi bu durumda olan sporcular,Türkiye şampiyonasına ücretsiz katılma hakkı kazanmak için ,lisansının bağlı olduğu ilde yarışmaya katılacak ve asıl haksız durumlar bence buzaman oluşacaktır.Hatta,sırf bedava katılabilmek için lisansının şehrini bile değiştirenler çıkabilir.Belki buduruma,birkaç çözüm önerisi yapılabilinir.



Saygılar.
Cevapla
#3
İl birincilerine sağlanan kolaylıklar bu yılki turnuvanın en isabetli kararı olmuştur. Yapılan yanlışlardan sonra böylesi yerinde düzeltmeler takdire değer.

Görüşünüze katılamayacağım kitaro. Hiçbir spor dalında X ili birincisi Y ili üçüncüsünden düşük bir muameleye tutulamaz. O halde il birincilikleri olmazdı.

Yanlış anlama olmasın, esasında sizin öneriniz işime geliyor. Birçok ilin birincisinden yüksek reytinge sahip olup kendi ilimde (İstanbul) şampiyon olamayacak bir sporcuyum. Adınızı bilmiyorum ama tahminimce siz de öylesiniz. Reytingimin daha yüksek oluşu, atıyorum, Kırklareli İl Birincisinden ya da Artvin İl Birincisinden daha fazla hakka sahip olmamı gerektirmez. O sporcu yarışmaya ünvanla gelmiştir ve sözkonusu imtiyazlar kendisinin hakkıdır. Sizin mantığınızla bakarsak il birincilikleri turnuvalarının düzenlenmesine hiç gerek yoktur!

Bizler İstanbul'da İzmir'de turnuvalarda yarışıyoruz, yıl boyu yapılan etkinliklerin, keyfimize göre kimine gidip kimine gitmiyoruz ve daha fazla maç yaptığımız için pratiğimiz ve reytingimiz yüksek. Yine atıyorum, Bilecik'teki, Sinop'taki oyuncu ne yapsın? Hiçbir turnuva olanağının olmadığı, il birinciliklerinin bile sırf Ankara'dan fırça yememek için kerhen düzenlendiği birçok ilimiz var. Lütfen kendinizi bir dakikalığına da olsa onların yerine koyup önerinizi tekrar düşünün, yanıldığınızı göreceksiniz.
Ara
Cevapla
#4
Öncelikle büyük kitleleri teşvik etmek önemlidir.Ben her zaman "büyük kitleleri teşvik edelim"diyorum.Sözü edilen uygulama da bir teşviktir.
Mahrumiyet bölgesi sayılan illerde koşullar farklıdır.O illerde oyuncularımızın kuvvet ortalaması düşüktür.Bu ortalamayı yükseltmek için neler yapılabilir?İşte bir yol,o illerin birincisinin Finale katılmasını kolaylaştırmaktır.Bir başka yol kuvvet ortalaması yüksek olan illerdeki oyuncu ve çalıştırıcılarımızı mahrumiyet bölgesinde görevlendirmek olabilir.Bir üçüncü yol mahrumiyet bölgesinde turnuvalar düzenleyerek yerli ustalarımızın bu turnuvalarda oynamasını sağlamaktır.
Bu yöntemleri sizce sık sık kullanabiliyor muyuz?Ben büyük yabancı ustaların yer aldığı,23 gün süren,eleme sistemi ile oynanan ve bizim tek oyuncumuzun 4 oyun oynayabildiği bir turnuvanın düzenlenmesinin bize kayda değer yarar sağlayacağına inanmıyorum!Ne yazık ki Satranç toplumu bu görüşleri tartışacağı yerde"kim para yardımı aldı?Kim almadı?"gibi konuları tartışmaktadır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#5
Uygulamayı desteklemekle birlikte, birçok kişinin turnuvalara gidememesi durumu beni düşündürüyor. Lise döneminde hak etmeme rağmen maddi durumlardan dolayı Türkiye Şampiyonasına gidemediğim zamanı hala üzüntüyle hatırlarım.

Geçtiğimiz Türkiye Şampiyonasında antrenör arkadaşlarımla paylaştığım bir düşünce vardı. İl yarışmalarının dışında bir de bölge turnuvaları yapılmasının bölgedeki kişilerin satranca katılımını artıracağı düşüncesiydi bu. Böylelikle raiting ortalaması kısa sürede artış gösterecek, satranççı sayısında artış olacak, dikey büyüme için bir tuğla daha yükselecek ve daha da önemlisi Türkiye Şampiyonasına gidemeyerek milli takım havuzuna giremeyecek olan özellikle küçük sporcular için bölgelerindeki turnuva fırsat eşitliği kazandıracaktır. Sayısı az olan kız sporcu sayımızda bu sayede az da olsa artacaktır. Sporcular ve antrenörler daha fazla satranç organizasyonu görecekler. Bu turnuvalar sanıyorum ki yapılmaya başlandığında çok fazla faydasını göreceğiz.

Ülkemiz çok güzel 7 bölgeye sahip ve bu bölgeyi oluşturan illerde dönüşümlü olarak her yıl yapılacak olan ve her kategoride ayrı ayrı yarıştığı bir turnuva yapılabilir. Böylelikle en uzak bölgede bile Türkiye Şampiyonasına gidemese de satranç oynanabilecek. Üstelik kendi bölgesinde olacağından daha da ekonomik olacağını düşünüyorum. Hangi ilde bölgesel turnuva olacaksa o ilin ticaret ve sanayi odasından hatta yerel yönetimlerden destek alınabilir.


Ateş hocamızla aynı fikirdeyim, büyük kitleleri teşvik etmeli ve satrancın içine sokmalıyız.
Menderes Sargın
Satranç Akademisi
Eğitim Merkezi
Ara
Cevapla
#6
Arkadaşlarım ve Ateş Ağabey ile aynı fikirdeyim. Bu isabetli bir karar.
Uygulamadan alınacak verim izlenerek ileriki yıllarda bazı iller "teşvik" kapsamına alınıp, gerekirse Ateş Ağabey'in "mahrumiyet bölgesi" olarak tanımladığı bu illerde yalnız il birincisi değil, duruma göre belki ikinci ve üçüncünün de bu olanaktan yararlandırılması düşünülebilir ve kanımca böyle bir duruma itiraz eden de az olur.
Fırat Salepçi'nin dile getirdiği endişeye de değinmek isterim: Örneğin Şırnak'a bu tür özel bis statü tanınsa, herhangi bir ;stanbul İzmir ya da Ankara'lı satranççının "Aman Türkiye Şampiyonası'nda beleş oynayayım!" diye gidip Şırnak İl Birinciliği'ne katılacağı gibi bir fikir bana pek rasyonel gelmiyor.
Ara
Cevapla
#7
Önceki iletimdeki yazım hataları için özür dilerim. Görünüşe göre forumda gönderdiğimiz iletileri sonradan düzenlememize izin verilmiyor; düzeltemedim.
Ara
Cevapla
#8
Umarım olmaz Can İNCE Bey.Ama önceki iletimde de belirttiğim gibi,lisansım denizlide ve eğer şartlar uysaydı denizli il birinciliğine giricektim,türkiye şampiyonasında oynamak için ve eğer 1. olursam bir izmirli olarak denizlinin kontenjanını ben almış olucaktım.Şuanda oynanan denizli ilbirinciliğinde 1. sıradaki oyuncu 2116,2. sıradaki oyuncu 1951 ve aşağıya doğru gidiyor.
Cevapla
#9
Fikrimce TSF lisansına sahip bir satrançının istediği ilin birinciliğine katılma hakkı olmalı. Fırat Salepçi'nin baktığı noktadan yaklaşırsak, sonuçta kuvvetli bir satranççı, "neredeyse birinci olacağı kesin" bir il turnuvasına katılsa ve birinci olsa, bundan o ildeki satranççılar da istifade edecektir. Oradaki satranççılar da, örneğin Fırat Salepçi ile oynayacaklar ve kendilerini geliştireceklerdir.
Tabii örneğin İzmir-Manisa gibi istisnai durumlarda sorunlar çıkabilir, zira İzmir'de satranç Manisa'ya göre belirgin şekilde ileridedir ve Bornova-Manisa arası 20 dakikadır. Bu durumda İzmir'li bir satranççı, Manisa'da oynayıp "çakallık" yapmak isteyebilir ama bu kısa vadede Manisa için kötü olacaksa da, kişisel fikrimce uzun vadede yararlı olur, zira sonuçta il birinciliğinizde sizin vasatınıza karşı sizden görece daha kuvvetli adamı kentinizegetirip turnuvanızda oynatmış olursunuz. Tabii bu "a priori" bir yaklaşım. Bir-iki sene deneyip uygulamaları gözlemleyip bu ham yaklaşım, çok daha olgun bir hale getirilebilir.
Ara
Cevapla
#10
Bakalım,görücez.Umarım herşey Türkiye satrancı için hayırlı olur.



Saygılarla.
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi