Satrançta Şike
#41
Bu güzel tartışma ilerledikçe fikrim değişti. Şu sonuca ulaştım ki suistimale en az açık olan sistem MASA PUANI sistemidir. Erşan Bey'in paragraflarına hak veriyor, konuyu enine-boyuna düşündükten sonra meseleyi daha iyi anlıyorum.

Gerçekten de, maç puanını 3 değil, 5 bile yapsak sorun olarak gördüğümüz şeyler değişmeyecek. 10 maçtan 5'ini veya 8 maçtan 4'ünü ölçüt alan ve diğer sonuçları, diğer emekleri yok sayan bir sistemi savunduğumu geç de olsa farkettim ve bu hatamdan dönüyorum.

Ayrıca Ateş Abi'nin kritik soruları, sistemin "büyüğü kollayacak şekilde" işletildiğini farketmeme yardımcı oldu. Her madde adaletli mücadeleden ziyade büyüklerin başına bir kaza gelmesini önlemeye yönelik görünüyor.

Aşkın Bey'in dikkat çektiği noktaya ekleyeceklerim var. 1980 sonrası (kimilerine göre 1982) doğumlular için kullanılan bir tabir var, "Y Kuşağı". Bilim insanlarına göre bu kuşağın en belirgin özellikleri bencillik, yalnızlık, sanal sosyallik, elektronik bağımlılık, yapmaktan çok izlemekten zevk alma, emek-çıkar ilişkisinde ikincisine aşırı değer verme gibi nitelikler. Bunlar benim fikrim değil, yanlış anlama olmasın.

Bu nitelikler temel alındığında günümüz satranççı profili kendiliğinden ortaya çıkıyor: Yalnız çalışan (ben bileyim, başkası değil), genelde internetten oynamayı tercih eden (bilgisayarda oynamak varken kim taş dizecek?), derneğe takılmayı sevmeyen (şimdi millete selam ver, sorana kendini tanıt falan, tam işkence), turnuva seçen (buna girmeyeyim, ödül az.) bir satranççı profili ortaya çıkmış durumda.

Çetin Altan'ın tabiriyle "enseyi karartmamak lazım". Ben de sizin gibi ümitliyim, olumsuz gözüken tabloya rağmen. Orta noktada buluşabilmemiz gerek.
Dernek ve kulüplerin internet etkinlikleri düzenlemesi, sayfalarını sıkça güncellemesi düşünülebilir. Sosyal medya konusunda Türkiye satrancı geride kalmış gibi görünüyor.
Madem ki yeni nesil hızlı oyunu seviyor, her turnuvanın bir de "blitz" versiyonu yapılmalı. Yanlış hatırlamıyorsam Çanakkale'de ve İstanbul Festivalinde bu etkinlikler düzenleniyor. Diğer turnuvalara da yayılmalıdır.
Ortak çalışma gün ve konuları saptanabilir. Mesela, "Falanca tarihte "Fransız Winaver" çalışacağız. Moderatör X kişi olacak. Bilgimizi paylaşalım." tarzı etkinlikler düzenlenebilir.
Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Daha detaylı düşünülüp geliştirilebilir.

Sevgi ve saygılarımla.
Ara
Cevapla
#42
Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Elbette herkesin kendine göre bir heyecan tanımı var. Ben 2400 ortalamalı iki takımın mücadelesinde 10. masada yapılan çiftsoru hamlelerin ardından bir tarafın kazanmasından alınan keyfi bir türlü anlayamadım, belki ileride bundan da zevk almayı öğrenebilirim.

Erşan Ağabey'in bu aralar "kötüyü örnek gösterme" hususunda ısrarcı olmasını anlayamıyorum.. Bana alınmasın.. Zira iş masa puanına kalsa da, bu sistemde aynı 10. masalar aynı hataları yapacaklar. Belki bu sefer takım üzerine etkisi daha az olacak, kabul.. Ama şunu da ihmal etmeyelim, eğer alttaki 9 masa 4.5-4.5 kalmışsa, birinci masanın mücadelesini izlemenin de çok bir zevki olmayacak..

5.5-4.5 biten bir maçta 4.5 puanı alan sporcuların emeklerine yazık olduğu yönündeki Oktay Abi'nin itirazlarını da anlasam dahi, bir türlü Oktay Abi'ye de katılamıyorum :) Çünkü takım olmanın gereği budur.. Siz bir maçta mükemmel iki tane gol atsanız da, kalecinizin ve defansınızın hataları nedeniyle o maçı kaybedebilirsiniz. Bu durumda o gol boşa mı atılmıştır? Asla..

5.5-4.5 olayını önemsiyorum. Nasıl düşünürlerse düşünsünler, herkesi fikirlerini açıklamaya davet ediyorum. Forumdan veya özelden..

Bence bu sistem takım olmayı, birbirinden sorumlu olma duygusunu daha çok geliştiriyor..

Belki de 5.5-4.5 olayını çözmek için, hiç emin değilim, ama 8-2'nin üzerindeki skorlara 3 puan vermek söz konusu olabilir..

Yani 5.5-4.5 biten bir maç 2-1; 8-2 ve üzerinde bir skorla biten bir maç da 3-0 bitmiş olacak bu sisteme göre..
Ara
Cevapla
#43
Sevgili İbrahim Merhaba,

Bence tüm bu anlaşmazlığın altında, satrancı futbola benzetme ve satrancın dinamiklerini futbol ile ilişkilendirme sevdası yatıyor. 3 puan sisteminde ısrarcısın, peki ama 3 puan sisteminin dezavantajlarına karşı koyduğumuz argümanlara karşı ortaya hiç bir somut adım koymuyorsun. Yazdığın 2 mesajda 3 puan sistemine geçilmesi için 3 tane neden bulabildim. Bunlar , 'zevk, heyecan ve takım olmak' Teknik olarak da şu an ki 2 puan sistemi hangi sorunlara yol açıyor ve 3 puan sistemi 2 puanın karşılayamadığı hangi açığı giderecek onu söyler misin?

İsviçre sisteminde 3 puan uygulanacak mı?. Uygulanacaksa 2 puanlık sistemde bile 3. belirlenirken ortaya çıkan karışıklığın bir kaç katını 3 puan sisteminde nasıl gidereceksin? Eşlendirme kriterleri neye göre belirlenecek. İsviçre sistemi turnuvalarında temel esas en yakın puandaki, yani en yakın güçteki oyuncuları bir arada oynatmak. Peki özellikle kalabalık turnuvalarda, bir turda 100 lerce sıra değiştirebilecek oyuncular bir tur kendilerinden çok zayıf, bir tur çok güçlü oyuncularla eşlendirilince satranç kalitesi ne olacak? Yaşanacak bu futbolvari heyecan, kalitenin düşmesine değer mi? İsviçre sistemi içinde bu eksikleri giderecek bir yeni sistem düşüncen var mı?

İsviçre sisteminde uygulanmayıp , sadece döner turnuvalarda bu sistem uygulanırsa çifte standart olmayacak mı?

Satrançta takım olmak nedir? Satranç bir takım sporu mu? Senede sadece 15 gün gördüğün oyuncularla nasıl bir takım haline geliniyor? Takım olmanın gereği, illa ki rakibine 0 a karşı bir puan üstünlüğü kurmak mı?

4,5 puan alanın 0 , 5,5 puan alanın 3 puan aldığı bir sistem sence daha mı adaletli olacak? 8 puan kriterini neye göre belirliyorsun? Madem takım olmak maçı kazanmak demek, 8 puan almak neden önemli hale geliyor?

En son oynanan Kulüpler Şampiyonasında alınan sonuçlar hakkında ne düşünüyorsun? Sence sonuçlar yeterince heyecanlı olmuş, THY takımı destan mı yazmıştır?

Bireysel turnuvalarda da 3 puan sistemi uygulanmalı mı? Eğer uygulanmalıysa, takım turnuvalarında masalara da neden 3 puan uygulaması yapılmasın? Uygulanırsa bir maç Amerikan Futbolu misali 30 - 0 lık sonuçlar olabilir mi?

Bu konunun ismi, 'Satrançta Şike' Satrançta hiç şike yapılmadığına mı inanıyorsun? Eğer yapılıyorsa, bir galibiyetin değerini bu şekilde yükseltmek şikeye zemin hazırlamaz mı? ,

Ülkemizde yapılan turnuvalarda ekip olarak gelip oynayan yabancı oyuncular hakkında ne düşünüyorsun? Son tur eşlendirmelerinde en yüksek ödülü alabilmek için birbirine 3 puan hediye edebilecek oyuncular olabilir mi, yoksa bu düşünce son derece yersiz ve kötüyü örnek gösterme midir?

Maç puanında ısrarcı olup, bu puanın yükseltmesini savunmak birbiriyle çelişmiyor mu? Maç puanı sistemine geçilme nedenlerini hatırlıyor musun? Olimpiyat gibi organizasyonlarda bir takımın bir tur 3 puan alınca 20-30 sıra yükselmesi kaliteyi artıracak mı?

Lütfen sen de 3 puan sisteminin artıları ve masa puanı sisteminin eksileri ve masa puanı sisteminde 3 puanın 2 puana neden üstün olduğunu detaylarıyla açıkla. O zaman gerçekten bu forum ortamında çok faydalı bir işe imza atmış oluruz. Ben de kararımı gözden geçirip senin bana sunacağın teknik detaylara göre fikrimi yeniden şekillendireceğim.

Ancak şunu peşinen söyleyeyim, benim için satranç zevki ve keyfi, o 10 karşılaşmadan birinde ortaya çıkacak bir güzelliği, fikri ve yaratıcılığı izlemektir. A takımı B takımını 6-4 yenince timsah dansı yapmak değil.

Kolay gelsin Smile
Ara
Cevapla
#44
Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sevgili İbrahim Merhaba,

Bence tüm bu anlaşmazlığın altında, satrancı futbola benzetme ve satrancın dinamiklerini futbol ile ilişkilendirme sevdası yatıyor.


Haklısın abi, buna bir sözüm yok.. Satranç satrançtır, futbol da futbol. Satrancın futbol gibi olmasını istemiyorum, ama diğer sporlardaki uygulamaları aynen almak yanlış olacaktır tabii; fakat ben de "sonuçta futbol farklı" diye peşin hüküm vermeden düşünmeye çalışıyorum. (Sen de peşin hüküm veriyorsun demiyorum, yanlış anlama)


Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:İsviçre sisteminde 3 puan uygulanacak mı?. Uygulanacaksa 2 puanlık sistemde bile 3. belirlenirken ortaya çıkan karışıklığın bir kaç katını 3 puan sisteminde nasıl gidereceksin? Eşlendirme kriterleri neye göre belirlenecek. İsviçre sistemi turnuvalarında temel esas en yakın puandaki, yani en yakın güçteki oyuncuları bir arada oynatmak. Peki özellikle kalabalık turnuvalarda, bir turda 100 lerce sıra değiştirebilecek oyuncular bir tur kendilerinden çok zayıf, bir tur çok güçlü oyuncularla eşlendirilince satranç kalitesi ne olacak? Yaşanacak bu futbolvari heyecan, kalitenin düşmesine değer mi? İsviçre sistemi içinde bu eksikleri giderecek bir yeni sistem düşüncen var mı?


İsviçre Sisteminde 3 puan uygulamasının mümkün olmadığını daha önce bu başlıkta belirtmiştim. Başlık şike olsa da, konu bir şekilde döner turnuvalara ve lige geldiği için böyle bir yorum yaptım..

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:İsviçre sisteminde uygulanmayıp , sadece döner turnuvalarda bu sistem uygulanırsa çifte standart olmayacak mı?


Neden olsun? Takım turnuvaları başka bir saha.. Yandaki sporcunun konumuna göre berabere bitecek oyunu zorlamanız gerekebiliyor duruma göre.. Sonra siz kaybediyorsunuz, bakıyorsunuz ki yandaki berabere kalmış! Bu tür durumlar bence satrancı daha keyifli yapıyor.. Ama yine de seninle keyif aldığımız hususlarda farklılık olduğunu itiraf etmeliyim :)

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Satrançta takım olmak nedir? Satranç bir takım sporu mu? Senede sadece 15 gün gördüğün oyuncularla nasıl bir takım haline geliniyor? Takım olmanın gereği, illa ki rakibine 0 a karşı bir puan üstünlüğü kurmak mı?


Satranç bir takım sporu mu? İşte bu soru çok önemli.. Belki ayrı bir başlıkta tartışmalıyız.. Bence bir takım sporu olabilir, 10 ayrı masadaki duruma göre anlık stratejiler geliştirmek mümkün.. Yedek oyuncu vb. öneriler de gelecekte düşünülebilir, şimdi çok komik görünüyor ama ilerde nasıl görüneceğini bilemiyorum :)

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:4,5 puan alanın 0 , 5,5 puan alanın 3 puan aldığı bir sistem sence daha mı adaletli olacak?


Adalet, önceden kuralları koymakla, önceden mutabık olmakla sağlanır.. Herkes 5,5 puan alanın 3 puan almasına onay verirse, ortada bir adaletsizlik yok demektir.. Birileri maç alıp satıyorsa, bunun suçu 3 puan veya 2 puan sisteminden ziyade, buna göz yumanların suçudur.. Şikeye, 10 dakikada 5-5 biten sözde takım maçlarına göz yumarak hakemlik, idarecilik olmaz.. Bence anlaşmalı beraberlik yapılacaksa, bu takımların beraberlik için anlaştıkları turdan yarım saat önce duyurulsun ve bu takımlar hiç salona gelmesinler. En azından bu yapılsın.. Böylesi ayıp oluyor.. Koca koca adamlar, kakara kikiri.. Hoş değil..

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:8 puan kriterini neye göre belirliyorsun? Madem takım olmak maçı kazanmak demek, 8 puan almak neden önemli hale geliyor?

8 puan kriteri sadece bir fikir.. Uygun görülürse birileri herhangi bir puan belirleyebilir :)

Mesela şimdi aklıma geldi.. Takım turnuvalarında, tıpkı sizin önerdiğiniz gibi masa puanları dikkate alınsın, fakat 5,5 puanı sağlayan takıma ek olarak 2-3 puan gibi bir puan verilsin.. 5,5-4,5 bitiyorsa, aslında 8,5-4,5 bitsin mesela.. (Fikir sadece, şu an aklıma geldi.. Sırf şu galibiyete bir anlam yükleme telaşımdan abi..)



Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:En son oynanan Kulüpler Şampiyonasında alınan sonuçlar hakkında ne düşünüyorsun? Sence sonuçlar yeterince heyecanlı olmuş, THY takımı destan mı yazmıştır?

İsviçre Sistemi de demokrasi gibi. Kötünün iyisi.. Arada böyle şeyler oluyor, mağdur olan takım için üzüldüm.. Bir şey yapmak gerek.. Belki yeni bir eşlendirme sistemi??



Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bireysel turnuvalarda da 3 puan sistemi uygulanmalı mı? Eğer uygulanmalıysa, takım turnuvalarında masalara da neden 3 puan uygulaması yapılmasın? Uygulanırsa bir maç Amerikan Futbolu misali 30 - 0 lık sonuçlar olabilir mi?

30-0 kulağa hoş gelmiyor :) Ama masalar için 3 puan sistemi uygulanıp, sonuçta 11-11 (sekiz berabere, birer galibiyet) biten maçlar olabilir.. Sonra herkese 11'er puan veririz veya bir üst puanı sağlayan takıma 3 puan diğerine 0 puan veririz(sıfır puan vermek neyse artık), olmadı 13-10 kazanan takıma (7 beraberlik, 2 galibiyetle) 2 puan veririz. Veririz de veririz.. Tartışmaktan zarar gelmez..

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bu konunun ismi, 'Satrançta Şike' Satrançta hiç şike yapılmadığına mı inanıyorsun? Eğer yapılıyorsa, bir galibiyetin değerini bu şekilde yükseltmek şikeye zemin hazırlamaz mı? ,

Şikeye zemin hazırlayan şey, galibiyetlerin değerinden ziyade yöneticilerin değersizliğidir.. Gerekli düzenleme yapılsa, ütopik olacak ama, galibiyete 10 puan bile verilse şikeye kimse cesaret edemez.. Ütopik tabii.. Yok öyle bir Türkiye..

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ülkemizde yapılan turnuvalarda ekip olarak gelip oynayan yabancı oyuncular hakkında ne düşünüyorsun? Son tur eşlendirmelerinde en yüksek ödülü alabilmek için birbirine 3 puan hediye edebilecek oyuncular olabilir mi, yoksa bu düşünce son derece yersiz ve kötüyü örnek gösterme midir?

O sporculara bu imkanı vermek? İşte hata burada.. Her şey bu kadar şikeye müsaitken, şike sürekli "beni yap beni yap, hadi şike yap" derken bu insanları ne kadar suçlayabiliriz? Puanlar, ödüller, turnuvalar olmasa kimse şike yapmaz.. 3 puan hediye ederse canına okunacağını, mimleneceğini, şikeci olarak görüleceğini bilse, kimse böyle bir şey yapamaz..

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Maç puanında ısrarcı olup, bu puanın yükseltmesini savunmak birbiriyle çelişmiyor mu? Maç puanı sistemine geçilme nedenlerini hatırlıyor musun? Olimpiyat gibi organizasyonlarda bir takımın bir tur 3 puan alınca 20-30 sıra yükselmesi kaliteyi artıracak mı?

İsviçre Sisteminde bu işlere karşıyım..

Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Lütfen sen de 3 puan sisteminin artıları ve masa puanı sisteminin eksileri ve masa puanı sisteminde 3 puanın 2 puana neden üstün olduğunu detaylarıyla açıkla. O zaman gerçekten bu forum ortamında çok faydalı bir işe imza atmış oluruz. Ben de kararımı gözden geçirip senin bana sunacağın teknik detaylara göre fikrimi yeniden şekillendireceğim.

2 puan sistemi beraberlikleri fazla değerli kılıyor.. Beraberlik yerine galibiyeti özendirmek adına böyle bir şey öneriyoruz. Şikeyi önlemek için 3 puan uygulamasına geçilecekse, senin de söylediğin sorunlar artacaktır.. Başlık belki satrançta şike olabilir, ama anlaşmalı beraberlikler de bana göre bir yerde şike olduğu için, en azından takım sporlarında böyle, bunu nasıl önleyebiliriz diye düşünürken bunları da konuşalım diyorum..


Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ancak şunu peşinen söyleyeyim, benim için satranç zevki ve keyfi, o 10 karşılaşmadan birinde ortaya çıkacak bir güzelliği, fikri ve yaratıcılığı izlemektir. A takımı B takımını 6-4 yenince timsah dansı yapmak değil.

Saygılar :)
Ara
Cevapla
#45
Şu birkaç saatte biraz daha etraflıca düşündüm..

Birinci lig ve yeni haliyle ikinci lig için önerim şudur, kulağa hoş gelmeyebilir, adil bir sistem yaratabilir miyiz diye bir şeyler uyduruyorum sonuçta:

1) Sıralamada masa puanı önemli olsun.. Eyvallah.. Ama masalarda 3 puan uygulaması olsun..

Böylece 10 kişi karşılıklı berabere yaparlarsa maç 10-10 biter ama daha "gerçekçi" bir beraberlik 15-15 veya 13-13 biteceği için adalet biraz sağlanmış olacaktır..

Eğer iki takım karşılıklı beş maçı bilerek kaybedip, diğer beşini bilerek kazanırlarsa artık şikenin dibine vurmuş olacaklarından, haklarında yaptırım uygulanması kolaylaşacaktır bence..

2) Masa puanına ek olarak, galip gelen takıma 3-5 puan bir şey eklensin.. 13-10 bittiyse mesela (bir taraf 2 galibiyet 7 beraberlik almış), sonuç galibiyet puanıyla beraber 18-10 olsun.. Bu puanı şimdi öylesine söylüyorum, birileri daha uygun rakamlar belirleyebilir.. Çünkü galibiyetin de bir değeri olmalı bana kalırsa..

3) Anlaşmalı beraberlik için 40 hamle vb. kurallar getirilsin.. Olası "anlaşmalı mağlubiyet"ler için de sert yaptırımlar uygulansın..


Söylediğim gibi, önerilerim, uçuk puanlar vs kulağa hoş gelmeyebilir.. Ama öneri öneridir..
Ara
Cevapla
#46
Satranç bireysel bir spordur.Takım maçı yapma düşüncesi Satrancı zenginleştirmektedir.Birçok yöntem kuvvetliyi korumak için ortaya çıkarılmıştır.Buna karşı yapabileceğimiz bir şey yoktur.Tek çözüm bizzat kuvvetli olmaktır.
Maç puanı ile masa puanı arasında farklar ortaya çıkabilir.Maç puanına bakılması genel olarak kuvvetlinin lehine bir durumdur.
Satranç bireysel spor olduğundan 3 puan sisteminin sakıncaları yararlarından daha fazladır.3 puan sistemi alınteri ile kazanılmış beraberlikleri cezalandıracaktır.
Anlaşmalı oyunlar önlenemez.Ama en aza inmesi için önlemler alınabilir.Bireysel başarılara çeşitli ödüller verilebilir.
Türk Satrancı açısından öncelikli konularımız "oyun sayısının artması-yerli sporcuların yarışmalara katılabilmesi"ve "yerli ile yabancının daha çok oynayabilmesi"dir.Tabii benim gibi sizler de oyun sayısının artması ilkesinde uzlaştığınız zaman 16 takımın aynı anda berabere yapmasına benzer bir örneğin bize verdiği zararın yararından fazla olduğu anlaşılır.Toplu beraberlik o takımların yöneticilerini alt kümeye gitmekten kurtarmakta ama oyuncuları ise dikey gelişme yönünden zaman kaybetmektedir.Dikey gelişmenin hızlanması için takımın durumunu korumaktan önce bireyin kendisini geliştirmesine imkan verilmelidir.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#47
Sevgili arkadaşlar,

Bu gün Güreş Federasyonu Başkanı Hamza YERLİKAYA’ nın doping yapan sporculara sıfır tolerans tanınması gerektiğini, dopingli sporcunun sadece kendisine değil, kulübü ve antrenörüne de ceza verilmesi gerektiğini söylediğini radyoda dinlerken, ata sporumuzun ne hallerde olduğuna da üzülerek şahit oldum.

Hepimiz satrancın bireysel bir oyun olarak ortaya çıkıp, zamanla yarışma ve nihayet spor olarak düzenlendiğini biliyoruz. Çünkü içinde insanın doğaya karşı mücadelesini en iyi bir biçimde anlatan gizemli bir sonsuzluk var.
Oyunun doğasındaki giz bunu ister.
Bu anlamda satrancı bırakalım bireyler oynasın!
Benim şiddetle karşı olduğum bir kuraldır; kaptanın sonuç hakkında karar vermesi. Hele bir oyun başladıktan sonra…
Asla!
Hangi spor dalında var gösterir misiniz?
En çok futboldan örnekler verildi.

Satranç takım kaptanı o zaman futbol ya da bir hentbol takım kaptanına göre çok yetkili. Çünkü 8- 10 ayrı maçın sonucuna karar veriyor. Ya da bir hakemin yapabileceği şekilde maçı ortada bitirebiliyor. Evet, kurallar böylesine izin veriyor olabilir ama kanımca bu düzenlenebilmelidir.

Oyuna başlamış oyuncuların emeğine saygı gerekir. Sadece emek değil, onların haftalarca öncesinden yapmış oldukları hazırlıklarına, rakiplerine karşı en az birkaç nedenden dolayı oynama isteklerine, motivasyonlarına…

Takım kaptanı, oyuncusuna güvenini ortaya koyduğu için o masayı ona emanet etmiştir. Sonrası ancak teferruat olabilir.

Ben şahsen bir satranç takımında oynarken veya bireysel maçta, sportif anlayışımı ortaya koyarak oynarım.

Benim oyunuma müdahaleye izin vermem demek, o oyun hakkında kararımın elimden alınmış olması demektir. Ben oyuncuysam o anki takım skoruna bakarak da maçımın geleceği için karar verebilirim, bu benim hakkımdır ve devredemem kusura bakmayın!
Hiçbir maçımda beraberlik kararını kaptana danıştığımı hatırlamıyorum.
Ancak maçlarımda elbette beraberlik önerilerim olmuştur. Ama kendi kararımla. O maçı ben oynuyorum. Ben ektim, suladım, baktım. Neden başkasına sonucunu bırakayım? Belki o maçtan ukd- elo hadi benim için olmaz da unvan bekliyorum. Ya da güzel bir oyunun getireceği moral kendime güven, olamaz mı?
Kendi kararımın arkasında durabilmeliyim.
...

Sporda, tüm karşılaşmaların doğasında skorun önceden, en fazla tahmin edilebilmesi yatar.

Skorun önceden belirlenmesi değil!

Bu tüm takımlar için eşit bir şekilde böyle olduğu zaman spor etiğinden bahsedebiliriz. Aksi halde ceza ve tahkim kurullarından, uluslar arası mahkemelerden medet aranır. İnsanlar önce kendilerini sonra da kitleleri aldatma yoluna gider ki kitlesel tartışmalar böyle başlar.

Sonuç olarak satranç maçlarında bireysel kararın toplu kararlardan daha öncelikli ve önemli ve değerli olduğuna inanıyorum. Bu açıdan bakıldığında spor etiğine karşı organize gelişmelerin de önüne büyük ölçüde geçilebileceğini düşünüyorum.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#48
Anlaşmalı beraberlik şikedir. Bunu söylerken kurallara aykırı olduğundan soylemiyoruz. Olmasi gerektigi icin soyluyoruz. Yoksa "dunyada da soyledir boyledir" seklinde savunma yapmak dogru degil. Elbette bireysel ya da takim oyuncuları kendi menfaatlerine gore hareket edecekler ama beraberlik satrancın gelişimine zarar vermektedir. Çünkü suistimal ediliyor. Hem kaliteli oyunlar oynamıyor; hem berabere yapılacağı fikri kolayciliga sebep oldugundan gerekli çalışmalarin ve ön hazırlıkların yapılmasına da psikolojik bir engel haline geliyor. Her seyi gectim kaliteli oyunlar ve turnuvalar görmek isteyen izleyicilerin ilgi ve alakalarinin zarar gormesi bile satranc sporunun ülkemizde yaygınlaşmamasina ve gelişmemesine sebep olmaktadir. Beraberlik iyi bir mucadeleden sonra oyun sonunda doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmalı. Her oyuncu karşısındaki rakibin gücüne bakmaksızın kazanmak icin oynamali. Kazanmak ya da kaybetmek, beraberlikten cok daha olumlu bir sonuctur cunku en azindan elinizde analiz edebileceginiz ve hatalarinizi gorebileceginiz bir oyununuz olur.
Ara
Cevapla
#49
(19-02-2012, 11:12)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Diğer bir olay ise bu sene Kulüpler Şampiyonası'nda yaşandı. Maçtan önce iki takımın anlaştığı ve maçı berabere bitireceğini duyduk. Ben aldım kağıdı kalemi ve dilekçe yazdım maçın 4-4 biteceğinin masada değil dışarıda kararlaştırıldığını maçtan önce başhakemliğe söylemek için. Sonra gerek iki takımda da arkadaşlarımız olması, gerekse takımdaki diğer kişilerin boşver demesi üzerine dilekçeyi vermedim. Dereceyi ilgilendiren bu maç ise 10 dakikada 8 beraberlik ile 4-4 bitti. Bu da Süper Lige çıkmak adına stratejik bir karar ama MAÇ ÖNCESİNDE İKİ TAKIM BİRLİKTE ANLAŞARAK BİRLİKTE UYGULUYORLAR.
Ara
Cevapla
#50
Mesaj saatinden anlaşılacağı üzere, yıllar önce gönderdiğim bir mesajı, bugün 1. Lig maçları başlamadan 40 dk önce alıntı yaparak tekrardan gündeme getirdim. 1. Lig müsabakalarında tur 17:00'de başladı ve 17:10'da ilk masa 4-4 beraberlikle masadan kalktı. Ben bu konudan çok ama çok rahatsız olmaya başladım. Satrançta oyun sırasında taraflar anlaşarak oyunu beraberlikle sonuçlandırabilir. Ancak, iki takımın da toplam 4 yabancısından sadece 1 tanesini oynatması, her masada birbirine çok yakın ratingde sporcuların denk getirilmesi, tüm oyunların 10 dakika içinde ve 4 ila 10 arasında değişen hamle sayılarında bitmesi ve maçın 8 masada 8 beraberlik ile 4-4'lük beraberlikle neticelendirilmesi ortalama bir insanda bu maçın sonucunun önceden belirlendiği konusunda kuvvetli bir şüphe uyandırır. "Pre-determined" yani "önceden kararlaştırılmış" sonuç ve bunun karşılığında bir menfaat elde etmek hoş değildir. Buradaki menfaat tabii ki para değildir. Süper lige yükselmek için ünvanlı yabancılar başta olmak üzere tüm sporcuları dinlendirmek, muhtemel maç kaybını önlemek gibi nedenlerle rakiplerine karşı bir iki takımın karşılıklı menfaatlerinden söz etmek mümkün. Dolayısıyla bir menfaat karşılığında bir müsabakanın sonucunu önceden belirlemek satranca yakışmayan bir davranıştır.

Eğer böyle birşey yapan bir takım turnuva sonunda Süper Lig vizesi alırsa 4. olan takım üzülmesin, gerekli girişimlerde bulunarak seneye Süper Lig'de yer alsın.
Ara
Cevapla
#51
Anlaşılan satranç camiası bu tür şeylere alıştı, doğal olarak karşılamaya başladı. Allah sonumuzu hayır etsin.

Adamın biri gelsin, son tur ELO kaybetmeden rakibine puan vermek ve bu sayede rakibinin şampiyon olarak daha fazla kazanması için maça çıkmasın. Bunu itiraf etsin. Yaşnızca 1 yıl boyunca resmi olmayan bir karar ile turnuvalara alınmasın. Sonra bu adam ülkemize gelip dalga geçer gibi en üst ligde oynayabilsin.

Kulüpler şampiyonasında Süper Lig'e çıkmayı direkt etkileyecek maç sonuçları önceden kararlaştırılsın ve böylece ciddi emek ve bütçe harcayan kulüplerin durumu doğrudan etkilensin.

Ve tüm bunlar sıradan kabul edilsin. Peki, öyle olsun...
Ara
Cevapla
#52
Üst üste mesajlar gelince başlıktaki yorumları başından sonuna tekrar okudum. Özgür satranç forumu altında yapılan en düzeyli tartışmaların olduğu ve en çok somut önerinin getirildiği başlıklardan biri.

2 yıl aradan sonra yeni ne ekleyebiliriz? Tepkimizi de dile getirdik, çözüm önerilerimizi de artı ve eksileriyle ortaya sunduk. Tüm TSF yönetimini ve kurullarını toplasanız, satrançta şike ile ilgili bu başlıkta yazılanların yarısının tartışılıp değerlendirildiğine hatta önemsendiğine inanmıyorum.

Kendi eğitim kurulu başkanının uyarısını, ifadesini ciddiye almayan, 5-5 ya da 4-4 (maçtan önce) anlaşmalı beraberlikleri yıllardır en çok yapan takımın kurucusuna dert yanacaksak vay halimize. Değişmesi gereken, TSF yöneticilerinin ve onlara akıl verenlerin tutumudur. Sorgulanması gereken bizim sessizliğimiz değil bizi yönetenlerin vurdumduymazlığıdır.
Ara
Cevapla
#53
Sofya Kuralı kesinlikle resmi turnuvalarda bir sezon denenmeli.
Ara
Cevapla
#54
Bu bölümde özellikle mesajların 17 Temmuz 2013 den 18 Nisan 2015 e atlamış olması bana göre yanlış bir seçimdir!Bazı arkadaşlarımız daha doğru olduğunu düşünebilir.Konu başlığı veya içeriği aynı olabilir.İki takımın veya sporcunun kendi aralarında anlaşmasını önlemek zordur.Eğer bu anlaşma yarışmanın sonunda değil başında veya ortasında yapılıyorsa konu daha düşündürücüdür.Bu anlaşmaların olmasını istemiyorsak bunu önleyecek çözüm yolları da göstermeliyiz.Çözüm yolları gösterenleri biraz dinlemeliyiz.En kolay çözüm yolu galibiyete prim vermektir.Bunu söylüyorum ama bir yandan da söylediğimin inadına hiç yapılmayacağını biliyorum.Bugün burada mesaj eklememin esas nedeni bir soru sormaktır.Kendi aralarında anlaşma yapan iki takım bu anlaşmalı beraberlikde sahaya yabancı sporcularla mı çıktılar?Yoksa anlaşmalı oyunlarda yabancılar kulübede mi bekliyor?Böyle kritik soruları izleyelim!Kritik konuları izlersek belki etkili olabiliriz.Güncel olaylar için güncel başlık açmaktan çekinmeyelim!Güncel başlık ve yeni mesaj ilgi uyandırır.Toplumu da bilgilendirir.Düşündürücü olayların izlenmesini kolaylaştırır.Eski başlığa sürekli ekleme yapmak okuyucuyu bıktırır.Bu forumda yazı yazanlar bazan bu duruma düşüyor.Bizim okurumuz uzun yazılardan kaçan okur tipidir.Burada yazılanların çok kişi tarafından okunması buradaki yazarların ortak dileği olmalıdır.Aksi halde kendimiz yazar kendimiz okursak bu durumdan keyif alacak olanlar da vardır.Bu arada Özgür Akman'dan Sofya kuralının ne olduğunu hatırlatmasını,açıklamasını rica ederim.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#55
(29-07-2015, 13:10)Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Kendi eğitim kurulu başkanının uyarısını, ifadesini ciddiye almayan, 5-5 ya da 4-4 (maçtan önce) anlaşmalı beraberlikleri yıllardır en çok yapan takımın kurucusuna dert yanacaksak vay halimize. Değişmesi gereken, TSF yöneticilerinin ve onlara akıl verenlerin tutumudur. Sorgulanması gereken bizim sessizliğimiz değil bizi yönetenlerin vurdumduymazlığıdır.
[color=#0000CD]
sn. GÖKERMAN,
Bu ifadeyi biraz açabilir misiniz?
Kast etmek istediğiniz konunun özünü tam olarak anlamak istiyorum.
[/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#56
Söz konusu sporcuyla konuşmanızı, sporcunun oyunu bilerek kaybettiğini size itiraf etmesini, bu durumu burada bizlere ve kişisel olarak TSF'ye bildirmenizi, bu kadar açık bir suç duyurusu varken konuyla ilgili hiçbir şey yapılmamasını kastediyorum.

Gülkız Tülay'ın kurucusu ve TSF başkanı olana kadar başkanı olduğu kulüp, yıllarca 10 masalık 5-5 beraberlikleri hiç çekinmeden yapmıştır.

Son kısmı açık herhalde...
Ara
Cevapla
#57
Ateş Bey, öncelikle Avusturya'daki turnuvada 3. olmanızdan dolayı tebrik ederim. Önemli bir noktayı yakalamışsınız. Eğer bir anlaşma olmasa hangi takım yabancı sporcularını oynatmayarak maçı kaybetmeyi göze alabilir? Bu olayda anlaşma olduğu açıktır.

Erşan Bey, mesajlarınızda TSF'ye eleştiri yöneltmeyiniz lütfen. TSF hedef alındığında daha önce sessiz kalınan konularda bile bir anda savunma içgüdüsüyle konuya dahil olunup konunun mecrasından çıkarılması çok zaman almıyor. Konumuza dönersek 2 sene önce tartışılan sorun tekrar gündeme geliyorsa, hala üzerine konuşulacak şeyler olabilir diye düşünüyorum.
Ara
Cevapla
#58
(29-07-2015, 15:34)Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Söz konusu sporcuyla konuşmanızı, sporcunun oyunu bilerek kaybettiğini size itiraf etmesini, bu durumu burada bizlere ve kişisel olarak TSF'ye bildirmenizi, bu kadar açık bir suç duyurusu varken konuyla ilgili hiçbir şey yapılmamasını kastediyorum.

Gülkız Tülay'ın kurucusu ve TSF başkanı olana kadar başkanı olduğu kulüp, yıllarca 10 masalık 5-5 beraberlikleri hiç çekinmeden yapmıştır.

Son kısmı açık herhalde...

[color=#0000CD]Bu konuda yorum yapamam elbette. Benden daha iyi takip etmişsiniz maçları.
Ama şunu kabul etmelisiniz ki bu konuda söyleyeceklerimi 17-07-2013 21:48" tarihli yazımda bu sayfada söyledim.

Anlayışımı açıkladım. Buna her kişinin takımı ve oyuncuları dahildir.

Bu konuda düşüncelerim değişmemiştir.

Oyun, oyuncuların özgür iradeleriyle oynanmalıdır.
Kaptanı ya da kulüp başkanı sonucu belirlememelidir.

Bu da yeterince açık herhalde!
[/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#59
(12-02-2012, 23:56)Kasim_Demircin Nickli Kullanıcıdan Alıntı: 1-Maç başlamadan önceki anlaşmalı beraberlikler… …

5-lig maçlarında bütün masaların berabere yapmaları hatta birbirlerine maç vermeleri şike mi değil mi?

Bu saydığım beş maddenin bir kısmına şahit oldum bir kısmını da duydum. Gerçekten merak ediyorum bunlar şike mi değil mi?

Eğer şikeyse bir Cumhuriyet Savcısı soruşturma açsa ne olur halimiz...

(09-07-2013, 22:45)Kasim_Demircin Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sonucu önceden belirlenmiş her skor şikedir. Beraberlik teklifi veya berabere yapma hakkı oyun başladıktan sonra olur.

(10-07-2013, 17:28)Kasim_Demircin Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Maçtan önce anlaşmalı beraberlik şike olmadığını düşünelim. O zaman maçlara çıkmaya gerek kalmazdı. Maçtan önce hakeme biz berabere kaldık denirdi. Beraberlik demek yenişememek demektir. Maç yapılmadan nasıl berabere oluyor. Evet maalesef anlaşmalı beraberlikler hep yapılagelmiştir. ben de hep karşı çıkmışımdır. Ben Şike olduğunu düşündüğüm için şahsen birilerinin hak kaybına uğrayacağı hiç bir turnuvada anlaşmalı beraberlik yapmadım.

Kasım Bey, bugün Kulüpler Şampiyonası'nın 8. turunda sizin takımınız ve rakibiniz 3 ila 7 hamle arasında değişen 8 çok kısa beraberlikle 4-4 berabere kalarak son tur öncesi 1. Lig'e çıkmayı büyük oranda garantiledi. http://kulupler2015.tsf.org.tr/tr/compon...ew&kid=929

Yukarıdaki satırlar sizin 2013 yılında yazdıklarınız. Bu yazılarınıza dayanarak bir üst lige çıkmak için maçın sonucunu maçtan önce belirlemenin şike olduğunu siz biliyorsunuz, kabul ediyorsunuz. Bugünkü 3-7 hamle arası değişen beraberlikler şimdiden konuşulmaya başlandı. Sizin şike olduğunu bildiğiniz ve burada açık açık yazdığınız birşeyi ve iki takımda da şahsen tanıdığım arkadaşların böyle birşey yapmayacağına inanan birisi olarak, satranç camiası bir açıklamayı hak ettiğini düşünüyorum.
Ara
Cevapla
#60
Bir espri yapıp geçeceğim: "TSF'yi eleştirmeyin, yalvarıyorum. Konu çok dağılıyor Smile Hatta mümkünse biraz övün ki dağılmasın Smile"
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi