Spordaki Başarının Sınavdaki Başarıya Katkısı Olmalı mı?
#1
Nezihe Ezgi Menzi sporcumuzun Seviye Belirleme Sınavında (SBS) Türkiye Şampiyonu olması hepimizi sevindirdi.Satrancın da buna katkıda bulunması sevincimizi katladı.Bu konuyla ilgili bir başlık zaten mevcut durumdadır forumumuzda.Ben Ateş Ülker Bey'in yazısının sonunda sorduğu ve başka bir başlık altında tartışmaya açalım dediği :" Spordaki başarının sınavdaki başarıya puan olarak eklenmesinin uygun (olup) olmadığı" konusuna değinmek istiyorum.Satranç sporu hepimizin de bildiği gibi çok zaman isteyen bir spor.Çalışması ayrı bir zorluk,turnuvaları ayrı bir zorluktur.Ülkemizde satranca başlama yaşı artık çok aşağılara inmiştir.Okul öncesinde çocuklar satrançla tanışmaktadır.İlgili olanlar ve sevenler bu spora devam etmekte,profesyonel eğitim alanlar da yarışmalarda başarılı olmak için çalışmakta ve zamanının bir kısmını veya büyük bir kısmını bu işe ayırmaktadır.Genç yaştaki sporcularımız satranca bu kadar zaman ayırırken,okul zamanı okuldan geri kalırken,yazın tatil yapmak yerine turnuvalara giderken,bence SBS sınavında ek puan almaları haklarıdır.Bu ek puan satrançta gerçekten başarılı olanlara veriliyor,başarısını kanıtlamış olanlara veriliyor,öyle herkese verilmiyor,bunun altını çizmek isterim.Bu kadar emeğe,bu kadar zaman ayırmaya bence bu puanı hak ediyorlar.Bu ek puan sayesinde ve bu birincilik sayesinde satranç sporunun kalitesi bir kat daha artmıştır.Bu spora artık daha ciddi gözle bakılması sağlanmıştır.Satranç oynuyorsunuz da size ne yararı var? diyenlere artık;insanın düşünme şeklini olumlu yönde etkileyen bir spordur demenin yanında elle tutulur,maddi bir yararı daha var olduğunu söyleyebileceğiz.Tersten baktığımızda da:Bu ek puan yüzünden diğer sınava giren öğrencilere haksızlık yapıldığı düşünülebilinir ama ben buna katılmıyorum çünkü verilen ek puan çok çok büyük bir ek puan değildir.Verilen kişiler de çok az olunca ve satranca ayrılan zamanı düşündüğümüzde bu ek puan kesinlikle fazla değildir.Olumsuz başka bir yönü varsa burada tartışabiliriz.
Cevapla
#2
Ben Sevgili Fırat Salepçi'nin görüşüne katılmıyorum.Çünkü Seviye Belirleme Sınavı bir seçme sınavıdır.Bu sınavın kendisi başlıbaşına bir yarışmadır.Bir yarışma ancak eşit koşullar altında yapılır.Yarışmaya katılan herkes koşmaya aynı anda ve aynı çizgiden başlar.Sporda başarılı olmak için sporcunun üstün yeteneğe sahip olması yeterli değildir.Yaşadığınız yerde spor yapabilme imkanları,ailenizin maddi durumu,Federasyonun sizin yeteneğinizi farketmiş olması,spor yaşamınızın herhangi bir aşamasında iyi bir çalıştırıcı ile karşılaşmış olmanız,gibi pekçok etken sporcunun başarılı olmasında rol oynar.Bu etkenlerin hiçbirine sahip olmayan,ama derslerini iyi öğrenip kendini daha çok geliştirebileceği bir okula girme imkanını bulmak üzere olan bir çocuğun Seviye Belirleme Sınavının sıralamasındaki yeri değişmemelidir.Öte yandan Spordaki başarının Eğitimdeki başarıya yansıtılması doğru bir yaklaşımsa, insanın aklına Okul yaşamındaki başarının da Spora yansıtılması mümkün olur mu?"sorusu gelmektedir.Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10 ncu maddesi herkesin birtakım özelliklerine bakılmaksızın kanun önünde eşit olduğunu söyler.Ayrıca hiçbir kişiye veya topluluğa ayrıcalık tanınamayacağını belirtir.Zaten bu 10 ncu maddeyi layık olduğu şekilde yaşama geçirebilsek yaptığımız tartışmaların çoğu son bulacaktır.Gençlerin spor yapmasını teşvik etmeyelim mi?Edelim.Ama bunun bir başka yolu bulunmalıdır.Bu teşvik ,yarışma niteliğindeki bir seçme sınavında "eşit koşullarda yarışma" ilkesini bozmamalıdır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#3
"Eşitlik !" Üzerinde ciltlerce yazılır, çizilir, tartışılır.
Herkes "eşitlik" ister, ben de istiyorum.
Ama akademik eğitimimizi alırken bize şöyle dediler:
-"Eşitlik bir ütopyadır, mutlak eşitlik düşünülür ama uygulanamaz. Hayaldir, rüyadır.. falan filan.."
-"Ama hocam ya Anayasalarda yazan eşitlik meselesi nedir, o da mı yalan?"
-"Hepsi yalan evladım? İnsanlara eşitsiniz diyeceksin ki karmaşa çıkmasın."
-"Ama hocam o zaman insanlara eşit davranmayacakmışız gibi oluyor?"
-"Elbette evladım, eşitlik olursa ilerleme olmaz, gelişim olmaz, hukuki anlamda bile eşit davramazsın, faso fiso vs.vs..."

Ateş bey'in dediği gibi "yarışmada şartlar eşit olmalıdır" cümlesi bir hayali anlatıyor. Ama işin aslı öyle değil. Öyle olsaydı;

Ekonomik kalkınma olsun diye abuk subuk teşvik paketleri olmazdı, bir ilde verilen vergi diğer ildekinden farklı olamazdı,

Terör mağduru vatandaş diye bir tanım olmazdı ve bunlara bir takım iş avantajı maaş vs. sağlanmazdı,

Eşitlik olsaydı benim elektriğimle onun elektriğinin KW/saat ücreti aynı olurdu, benim suyumla başkalarının suyunun ücreti de aynı olurdu,

Satmak için su çıkarana teşvik ücreti ödenmez, bahçesini sulamak için su çıkarana "su belediyenindir!!" diyerek ceza kesilmezdi,

Ben elektriğimi ödemeyince haciz yemem, o ödemeyince de "olur böyle şeyler bak sen zaten mağdursun, bu seferlik sildim, bir daha olmaz dimi canım benim?" denmezdi,

Eşitlik olsaydı bankayı milyon milyon dolandıran adam "ekonomik borç yüzünden özgürlüğü kısıtlayıcı cezalar verilemez" deyip adam salınmaz, iki poğaça çaldığı için 13 yaşındaki çocuk 16 yıl hapse mahkum edilip elleri kelepçeli içeri alınmazdı,

Öyle olsaydı vergi borçları zırt pırt affedilmezdi, ödeyene "Al bu da sana kapak olsun" dercesine meydanlarda naralar atılmazdı,

Eşitlik olsaydı belediyelere nüfusuna göre oranlanmak kaydıyla eşit para dağıtılır kuralı işe yarardı.

Memurun suçu yüzünden yargılanması için amirinden izin alınmak zorunda kalınmazdı.

Bayan satranççılara her turnuvada anlamsızca "Al, sen bayansın ya bu madalya da senin olsun o zaman?" denmezdi.

Eşitlik olsaydı devlet bir işi ya da malzemeyi alacağı zaman "adama odaklı şartname" yazamazdı.

Eşit olsaydık daha binlerce saçmalık olmazdı.

Ama eşitlik olsaydı Nezihe Mengi bu Milletin adını yüceltebilmek için satranç turnuvalarında ya da çalışmalarında harcadığı zamanın bedelini ağır ödemiş olurdu. İyi ki bu konuda eşitlik uygulanmamış da o kızcağız %2 ya da %3 bilemiyorum artık, artı puan alabilmiş.

Eşitlik kuralı "Adalet" adına sık sık bozulur.
Ama görünen o ki eşitliği bozan kurallar her zaman "ADİL" olmuyor.
Bana sorsalar "Eşitlik mi istersin Adalet mi?"
Adalet isterdim. Çünkü eşitlik iyi gibi görünse de Nezihe'nin durumu gibi durumlar için adil olmuyor.

Nezihe Ezgi'nin durumu adaletle ilgili bence.
Bu meselede "Adalet" yerine gelmiştir.
Helal olsun. Hatta kuralın maddesinde yazdığı gibi "Uluslararası" şartı da olmayabilir. Ulusal dereceler alan sporcular da bu haktan yararlanabilir.

"Şart mı yani?" diye düşünenler olabilir.
Şart tabii ki.

"Puan vermesek ne kaybederiz?" diyenler olabilir.
Puan vermesek çok şey kaybetmeyiz elbette.
Ancak bazı şeyleri kazanamamış oluruz!! Mesele de bu zaten.

Hürmetler...

Not: Yukarıda şikayet ettiğim şeylerin hiçbirisi de siyasi bir görüşün ifadesi değildir, insani bir şikayet etme durumudur. Lütfen yanlış düşünülmesin. Zaten hepiniz de biliyorsunuz ki hangi siyasi düşünce iktidarda olursa olsun o yazanlar hep ordadır. Yaşı benim gibi yetenler bunu tecrübeyle bilirler...
Big Grin
Cevapla
#4
Eşitliği konuşacaksak sanırım ömrümüz yetmez.Nerede tam bir eşitlik vardır ki?Özel ders alabilen satranç sporcusu mu?dershaneye gidemeyen SBS öğrencisi mi?İmkanı olan satranç sporcusundan bahsetmişsiniz Ateş Bey ama SBS zaten eşit şartlarda yapılmıyor ki?Öğrencilerin ailelerinin gelir durumundan,okuduğu okuldan,gidebildiği dershanelerden ötürü eşitlik yoktur zaten.Tabi ki siz genel anlamda eşitlik olmayabilir ,ama bu konuda olsun diyebilirsiniz.

Ben olaya şu açıdan bakıyorum;sporcu satranç oynamasaydı,satranca ayırdığı zaman da ders çalışsaydı bence verilen ek puandan çok daha fazlasını alırdı.Daha fazla çalışan bir insan daha düşük not almaz sanırım?Şimdi ben de o zaman şu soruyu soruyorum,satranç sporunun mecburi getirdiği zaman kaybından ötürü bir öğrenci SBS sınavında normalde alması gerektiğinden daha az bir puan alırsa bu haksızlık olmaz mı?Bunu nasıl önleyeceğiz?
Cevapla
#5
Sayın Salepci,

Alıntı:"Ben olaya şu açıdan bakıyorum;sporcu satranç oynamasaydı,satranca ayırdığı zaman da ders çalışsaydı bence verilen ek puandan çok daha fazlasını alırdı.Daha fazla çalışan bir insan daha düşük not almaz sanırım?Şimdi ben de o zaman şu soruyu soruyorum,satranç sporunun mecburi getirdiği zaman kaybından ötürü bir öğrenci SBS sınavında normalde alması gerektiğinden daha az bir puan alırsa bu haksızlık olmaz mı?Bunu nasıl önleyeceğiz?"

Ek puan konusu hakkında bilgim olmadığı için fikrim yok.

Fakat, ders çalışılan süreyi belirli bir yerden sonra arttırmak faydalı olmayacaktır. Bu sebeple, "satranç oynayarak kaybedilen zaman" kavramı bence hatalıdır. Burada "satranç oynayarak iyi değerlendirilen zamandan" bahsedilebilir.

Bakınız, Salihli Sardes Satranç Spor Kulübü Derneği Başkanı Sayın Gürkan Aydeniz konu hakkında bilimsel araştırmalar yapıldığına referans göstererek satranç bilen sporcuların bilmeyenlerden daha başarılı olduğunu söylüyor. Satrancın başarıyı olumlu yönde etkileyen bir faktör olduğundan bahsediyor. Öğrenci, satranç oynamak yerine bu sürede ders çalışsaydı belki daha başarısız olacaktı.

Bunları söylerken sürelerin mantıklı kullanıldığını kabul ediyorum. Oturup, sabahtan akşama kadar satranç oynamayı dikkate almıyorum.

Sayın Aydeniz'in katıldığı program: http://kanal45.com/?Lang=TR&Syf=25&vid_id=71131
Cevapla
#6
Bahsettiğimiz ek puan alan sporcular normal sporcular değildir,avrupa veya dünya çapında başarı kazanmış sporculardır.Nezihe Ezgi Menzi sporcumuzun gazeteye verdiği röportaj aynen şöyledir:"Ders çalışmaya fazla fırsatım yoktu. Satranç turnuvaları nedeniyle neredeyse 4 ay okula gidemedim ve derslerim aksadı. En son Romanya'dan Dünya Yaş Grupları müsabakalarından döndükten sonra dershane ve okuldaki öğretmenlerinin sayesinde derslerimdeki eksik bölümleri tamamlayıp, sınava hazırlanabildim. Oda günde 2 veya 3 saat anca ders çalıştım. Bir ayı ele alacak olursak ta 90 saat anca ders çalıştım."

Sanırım buradan derslerin aksadığını görüyorsunuz.Bahsettiğimiz sporcular profesyonel sporculardır.
Cevapla
#7
Konuyu isimler üzerinde tartışmamız zorunlu değildir.Nezihe Mengi'nin başarısı büyüktür.Amacımız bunu küçümsemek değildir.Sadece" yarışma sınavında ek puan getirecek başka kriterler olmalı mıdır?"sorusunun yanıtını arıyoruz.Örneğin mahrumiyet bölgelerinde yaşayan ve zor koşullar altında sınava hazırlanan,kimi zaman dersleri boş geçen,dershaneye gitme imkanı olmayan çocuklarımıza da % 1 ek puan verelim mi?Okul başarısının sınav başarısına yansıtılması sizce doğru mudur?Öte yandan "Nasılsa hiçbir konuda tam eşitlik sağlanamaz.Ateş neden her konuda eşitlik arıyor?"sorusu yerinde bir soru değildir.Mutlak eşitliği sağlamak her zaman zordur.Ancak moral yönden bizi yönetenlerin eşitliği korumak için özen göstereceklerine inanmak güzel bir duygudur.Eşitsizliği çok yaşadık.Onun için hep eşitliği aramalıyız.İki kişi bir turnuvaya girsek ve bu turnuvanın sonunda ödül verileceğini bu kişilerden sadece birine söylesek bu eşit olmayan bir durumdur.12yıl önce bu örneği dahi yaşadık.Geniş düşünmek zorundayız.Eşitliğin bozulduğu her konuda mücadele etmeliyiz.Lig maçlarında oynayan yabancı sporculara yarışma başlamadan önce 2 yıllık peşin ücret veriliyorsa,yerlilerin ücretlerini ne zaman aldığını araştıracağız!!Yerli sporcu için yapılan harcama ile yabancı sporcu için yapılan harcama arasında yabancı lehine çok büyük fark varsa, eşit olmayan bu durumun üzerinde düşüneceğiz.Amacımız mutlak eşitlik sağlamak değildir.Amacımız moral değerleri korumaktır.Her bir üyemiz fırsat eşitliğinin var olduğunu hissetmelidir.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#8
Ben sorumu yineliyorum.Satranca ayırdığı zaman yüzünden SBS sınavında hak ettiği puanı alamayan satrançta çok başarılı bir öğrenci ne yapabilir?
Örnek verdiğiniz,dersleri boş geçen veya eğitim eşitliği olmayan öğrencilere de ek puan verebiliriz o zaman yaklaşımı kesinlikle bu örnekle uyuşmamaktadır.Orada bir mağduriyet vardır ve o durum ek puanla değil,mağdur olunan durumların düzeltilmesiyle ancak giderilebilir.Bizim tartıştığımız konuysa bir başarıdan kaynaklanmaktadır.Yani ülkemizi Avrupa'da veya Dünya'da başarıyla temsil etmiş ve derece kazandırmış bir sporcunun,bu başarıyı kazandırması için harcadığı zaman yüzünden derslerinde geri kalması durumu.Eğer böyle bir sporcu turnuvalar yüzünden,okula gidemediği için,dersleri kaçırdığı için,SBS sınavında soruların çoğunu yapamazsa ve düşük bir puan alırsa sizce bu haksızlık olmaz mı?Bunu nasıl telafi edeceksiniz?Bu ek puan herkese verilen bir ek puan değildir.Üstün başarı gösterenlere verilmektedir ve tekrar yineliyorum satranca harcanan zaman bu ek puanı bence karşılamamaktadır.

Bunun dışında yerli oyuncuların uğradığı eşitsizlikten bahsetmişsiniz,arzu ederseniz bunun için ayrı bir başlık açın,çünkü bu konu çok daha önemli ve bunun hakkında daha fazla kişinin fikri olduğunu düşünüyorum.
Cevapla
#9
Yerli oyuncuların karşılaştığı haksız yaklaşımları ayrı bir kutu içinde konuşacağız.Ancak aynı tarihlerde birden fazla önemli konu hakkında yazı yazmak okuyucunun ilgisini dağıtıyor.Okuyucunun birden fazla konuya yetişmeleri mümkün olmuyor.Çok önemli bir konuyu konuşmaya başladığımızda araya başka konular veya uzun yorumlar giriyor.Hatta bazan uzaylıların öyküsünü okuyarak zaman kaybediyoruz.Zamanın ne kadar değerli olduğunu insan ileri yaşlara gelince anlıyor.Zaman darlığı başlayınca doğru hamleyi bulmak da zorlaşıyor.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi