ANNE ŞEFKATİ
#1
Sayın başkan’ın son KÖŞE Yazısı bana bir çok şey anımsattı.bunları sizlerle paylaşmak istedim.
Yazıyı okuduğumda aklıma ilk gelen, son seçimlerdeki Ali Nihat Yazıcı ve ekibinin seçim sloganıydı.’’BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ’’ Bu slogandan sonra aklıma il gelen İbrahim Ethem Ay arkadaşımızın TSF’nin kapatılan forumunda ve yanlış hatırlamıyorsan İbrahim arkadaşımızın ceza almasına sebep olan ‘’BİZ BÜYÜK BİR SÜLALEYİZ-BİZ BÜYÜK BİR AŞİRETİZ’’ yazısı aklıma geldi. Ayrıca baba deyince eski cumhurbaşkanlarımızdan baba lakaplı sayın Süleyman Demirel’i ve anne şefkati deyince de eski başbakanlarımızdan Tansu çiller’ hatırlamamak olmazdı…
Eğer satranç camiası bir aileyse bu ailenin de bir reisi olmak durumundadır. Ve bu ailenin reisi de federasyon başkanından başkası düşünülemez.
Bu aile reisinin en önemli görevlerinden biri şefkat ve adalet olmalıdır. Sayın başkan’ın Suat atalık’a gösterdiği şefkati,adaleti şimdiden başkan ilan edilen ve sürekli TSF internet sitesinde reklamı yapılan Gülkız hanım da gösterecek mi?
Ara
Cevapla
#2
Kasım Abi merhabalar,

Sahiden 4 yıl önce öyle bir yazı yazmıştım..
Sayın Başkan Yazıcı bir yandan "beynimin yarısı" dediği Cengiz Keleş'i ve kardeşim gibi severim, babam gibi severim, oğlum gibi severim dediği pek çok kişiyi zamanla satrançtan uzaklaştırmaya, üstelik elinde tuttuğu tüm federasyon imkanlarını kullanarak ve var gücüyle gayret gösteriyor, sonra da karşımıza çıkıp "biz büyük bir aileyiz" filan gibi bir sloganla yeniden başkan olmaya çalışıyordu.. Nitekim sonunda da başardı!

Ben de o dönem "biz büyük bir sülaleyiz" diye ufak bir site kurup oradan Sayın Başkan'a yönelik eleştirilerimi yöneltmeye başlamıştım.

Sonuç ne oldu?
TSF Forumdan atıldım.
Başkalarının satranç hayatını bitirirken, eleştirilmeye tahammülü olmayan Ali Nihat Başkan, beni forumdan attı. Yani görüşlerimi federasyonun resmi sitesinde söylememe engel oldu.. Yani o dönem 18 yaşında olan bir adamın fikirlerini söylemesi, Dünya'nın en hızlı büyüyen federasyonuyuz diye övünen Başkan Yazıcı'yı korkuttu..

O dönem de seçim öncesi olduğu için ceza işini seçim sonrasına bıraktı. Çünkü demokrasi, Sayın Başkan gibi insanlar için zaman zaman gösteriş için giyilmesi gereken bir elbisedir..

Ceza almamı sağlayan yazı ise başkadır.. Seçimden sonra bir bahaneyle "beni unutmadıklarını" da gösterdiler..
Onu belirteyim istedim..

...

Gülkız Hanım seçilebildiği takdirde; cezalar, eleştiriler ve satrançtan insanları soğutan politikalar konusunda Sayın Yazıcı kadar zalimce davranmayacaktır diye umuyorum, zira öyle birine benzemiyor. İnşallah yanılmam, bunu ilerleyen zamanlarda daha somut şekilde göreceğiz. Seçim döneminde başta "Atalık konusu" olmak üzere diğer konular hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaştığında kendisinin yönetim anlayışıyla ilgili pek çok soru işareti de ortadan kalkacaktır..

Saygılarımla..
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi