40. Satranç Olimpiyatları 2012, İstanbul
#61
:cry:

Sn. Başkanımız iyiye gidiyoruz diyor ancak göstergeler hiç te öyle değil. Dresden 2008 de 35. olmuşuz. İyiye gitsek hiç olmazsa ilk 20 nin içinde olmalıydık diye düşünüyorum.

Yıllarca yöneticilerin biricik oğullarına özel ders verdirerek çakma GM yetiştiren bu yönetim malesef başarılı olamamıştır.

Türk satrancı başarılı olmak istiyorsa Yazıcı zihniyetinden kurtulup Atalıklar ile barışmalı ve gerçekten gelecek vaadeden gençleri ve çocukları eğitmeli.
Ara
Cevapla
#62
Gelelim milli takımlarımızın son tur maçlarına:

A millilerimiz yağmur bittikten sonra şemsiyeyi açti ve Finlandiya'yı beklemediğim bir skorla mağlup etti: 4-0. Turnuva biterken bizlere bir veda busesi gönderen takımımızı tebrik ediyoruz. GM Barış Esen'in son üç maça çıkarılmaması bana ilginç geldi.

2016 gençlerimiz güçlü Avusturya ile 2-2 berabere kaldı. Birinci masada IM Burak Fırat kaybederken takımın yıldızı CM Batuhan Daştan olağanüstü performansını sürdürerek üçüncü masada galip geldi. Diğer iki maç berabere bitti.

A bayan takımımız Slovakya'ya 2,5-1,5 kaybederek turnuvayı mağlubiyetle bitirdi. Son iki masadaki ELO farkı sonuca direk yansıdı diyebiliriz. Yine de Betül'ü galibiyetinden dolayı kutluyoruz.

2016 kızlarımız Vietnam'a 4-0 kaybettiler. Her masada göze çarpan 200-300 ELO farkı itibarıyla gayet normal bir sonuç.
Ara
Cevapla
#63
Son sıralamaya göz attığımızda:

A millilerimiz 31.sırada başladıkları turnuvayı 42. sırada bitirmişlerdir. Takım 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 4 yenilgi almıştır. Diğer bir deyişle, geçen olimpiyatlardaki sonuç tekrarlanmıştır. Kimileri bunu savunabilir. Ne var ki alınan sonuç bence açık bir başarısızlıktır. Yapılan masrafa ve yaratılan büyük beklentiye oranla alınan sonuç, tam anlamıyla hayal kırıklığıdır. Ev sahibi olduğumuz bir organizasyonda böyle bitirdiysek, "Turnuva iyi ki başka bir ülkede olmamış." demekten kendimi alamıyorum.

2016 gençlerimiz bence bu turnuvanın övgüyü en fazla hak eden takımıydılar. Açık bir skorla kazanıp kaybetmediler, neredeyse her maçları heyecan doluydu. Takım 72. sırada başlayıp 48. sırada bitirdi. A takımla aynı puanı aldılar, averajları biraz daha düşüktü. Gençler 5 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 yenilgi aldılar, kendilerini alkışlıyorum.

2023 miniklerimiz son sıralamada gözükmüyorlar. Teknik bir hata olmalı.

A bayanlarımız 45. sırada başladıkları turnuvayı 42. sırada bitirdiler ve bence başarılı olamadılar. 5 galibiyet, 2 beraberlik ve 4 yenilgi ile turnuvayı tamamlayan takımımız, özellikle 3. ve 4. masalarda çok zayıf kaldı.

2016 kızlarımız 84. sırada başladıkları turnuvayı 59. sırada bitirerek gelişme gösterdiklerini kanıtladılar. Yürekten bravo. Kızlarımız 3 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 yenilgiyle turnuvayı tamamladı.

2023 minik kızlarımız 102. sırada başladıkları turnuvayı 95. sırada bitirdiler. Umarım satranç sevgileri ve ilgileri artmıştır.

Özetle, turnuvadaki ekiplerden A'lar beklentilerin altında kalmış, 2016'lar yatırımların karşılığını vermiş, 2023'ler ise boylarının çok üzerinde bir turnuvada hırpalanmışlardır. 6 takımdan sadece 2'si "başarılı" olarak addedilebilir.

Öğleden sonra bireysel performansları inceleyeceğim.
Ara
Cevapla
#64
abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Birşey merak ediyorum, acaba ulusal televizyon kanallarında bu olimpiyatla ilgili bir haber yayınlandı mı? Ben haber yayınlarını genellikle takip etmeye çalışırım. Belki de kaçırmışımdır bilemiyorum, ama sanırım ulusal medya bu olayı hiç dikkate almadı.

Bilen var mı?

Bir haber, bir spor ya da başka formatta bir yayında bu olimpiyatlardan bahsedildiğini gören duyan oldu mu?

merhaba Abdulkadir Bey,

eşim Cumartesi gunu ana haber bulteninde satranç olimpiyatlarindan bahsededen kısa bir haber seyrettiğini söyledi. bense bugüne kadar olimpiyatlarla ilgili bir habere rastlamadim.
Ara
Cevapla
#65
Bazı üyelerimiz Medyanın Satranç Olimpiyatından çok az söz ettiğini ifade etmektedir.Biz buna alıştık.2000 yılında da böyle olmuştu.Ben söz etmelerini beklemiyordum.Bunun nedeni üzerinde yorum yapmaya gerek duymuyorum.
Bugün 10 Eylül..sonuçlarla ilgili değerlendirmeleri yapabiliriz.Öncelikle bizim dışımızdaki takımların sonuçları hakkında ne söyleyebiliriz?Kıran kırana mücadeleler olmuştur.Ve birçok takımın kuvvetlerinin birbirine çok yakın olduğu anlaşılmıştır.Ermenistan açık grupda altın madalyayı alma başarısını göstermiştir.Son 20 sene içinde büyük ilerleme gösteren Ermenistan Satrancının başarılarının nedenleri sorgulanmalıdır.Çin de son 15-20 yıl içinde büyük ilerleme kaydetmiştir.Çin'in başarısının nedenleri arasında nüfusun büyüklüğü olduğunu düşünüyorum.Ancak diğer başarılı olanlara baktığımızda nüfusun tek neden olmadığı anlaşılmaktadır.İsviçre ve Finlandiya'nın 70 nciliği paylaşması benim için sürpriz olmuştur.Çünkü bu 2 ülke Avrupa Emektarlar Birinciliklerinde ilk üçe giren ülkelerdir.
Bize gelince bütün oyuncularımız ellerinden geleni ortaya koymuştur.Sporculara yönelmiş ölçüsüz eleştiriler haksızlık olur.Örneğin bazan "Nevzat beyin zamanında 33 ncü-37 nci oluyorduk"dediğimiz oluyor!Ama rahmetli Nevzat beyin zamanında katılan ülke sayısı şimdikinin ancak yarısı kadardı!!Şimdi hem Satranç ilerlemiştir, hem de takım ortalaması 2600 civarında olan çok sayıda takım birbiri ile mücadele etmektedir.Türkiye 2016 takımının aldığı sonuç Gelecek vaad eden güzel bir sonuçtur.Ben kendilerinden güzel bir sonuç bekliyordum.B takımının bu şekilde kurulması doğru bir karar olmuştur.Ancak Türkiye 2023 takımını "16 yaşaltı Olimpiyatında oynatmalıydık"Bu görüşümü daha önce söyleyemezdim!Ama şimdi söyleyebilirim.42 nci olan A takımımızın daha iyi sonuç alması için neler yapılabilir?sorusu tek bir yazı içinde yanıtlanamaz.Hazırlık,çalışma ve yeni ufuklara açılmak gereklidir.
Hiçbir sporcumuzu ölçüsüzce eleştirmeyelim!Kimsenin şevkini kırmayalım!Çünkü bundan sonra da aynı kişilerle yola devam edeceğiz!
Bu arada benim 2 sorum var:
1.Milli takım antrenörlerimizden biri A takımımızdan 15 ncilik beklediğini bildirmişdi.42 nci olmamız bu tahminde bir değerlendirme hatası olduğunu göstermiştir.Başka bir Spor dalında böyle bir hata yapılsa neler olurdu?
2.Bu soruyu özellikle bize haksız soru soran Avni bey ile Türk Satrancının sorunlarına çözüm bulacaklarını iddia edenlere yöneltiyorum:Türkiye düzenlediği her 2 Olimpiyatta, hem 2000 de hem 2012 de C ve D takımlarını oynatmamıştır.Bunun nedenlerini nasıl açıklayabilirsiniz?Avni bey bize "ayaklarının dibindeki Olimpiyata gitmediler"derken ben de kendisine Türkiye avucunun içindeki Olimpiyatta 3 ncü ve 4 ncü takımlarını oynatmadı"diyorum.Bizden önce Olimpiyat düzenlemiş pek çok ülke 4 takımla katılmıştır.5 takımla katılan Rusya Federasyonunu,Satrançda çok ileri olduğu için kıstas olarak almıyorum.Ama diğer ülkelerin düzenledikleri Olimpiyatlarla kıyaslama yapıyorum.Ve yine Avni beye ve Türk satrancının sorunlarını tedavi edebileceğini öne sürenlere soruyorum:C ve D takımı kurabileceğimiz orta yaş kuşağı oyuncularımız var mıdır?Ben en az 30 kişi sayabileceğimizi iddia ediyorum.Orta yaş kuşağının bir adım ileri atması onları izleyen gençlerin ve küçüklerin 2 adım ileri atmasıdır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#66
Takımlar sıralamasına göz gezdirdiğimde çeken konular şunlardı:

1. Herkesin tahmin ettiği üzere ilk beşin final sıralaması, başlangıç sıralamasıyla neredeyse aynı. Tek istisna, 4. sırada başlayan Macaristan'ın 9. sırada bitirmesi ve onların yerine 6. sırada başlayan Çin'in 4. sırada bitirmesi. Yani sürpriz ancak bir yere kadar olur, ilk üçe sürprizle girmek neredeyse imkansız. Ermenistan-Rusya çekişmesine ucundan ABD, zaman zaman Ukrayna, son tura kadar Çin ortak oldu.

2. Kimileri tarafından küçümsenen Vietnam takımı çok büyük bir başarı göstererek turnuvayı 7. sırada bitirmiştir. 27. sırada başlayan bir takım için bu başarı adeta mucizevidir. İlk 10'un diğer sürpriz takımı Romanya'dır. Son iki turda Fransa'yı ve Filipinleri yenen Romenler, 8. sırada bitirerek büyük bir başarıya imza atmışlardır.

3. Azerbaycan'dan daha iyisini beklerdim. 7. sırada başlayan kardeş ülke, 10. sırada bitirdi. İnsan ister istemez sorguluyor: GM Gashimov burada olsa bu turnuvayı böyle mi bitirirlerdi?

4. İsveç ve Danimarka takımları, başlangıç sıralamalarına göre oldukça iyi durumda bitirmişler.

5. Genç ve oldukça kuvvetli oyunculardan oluşan Fransa'dan daha iyisini beklerdim. 8. sırada başlayan takım, 23. sırada bitirerek satranca "Fransız kaldı"!

6. Turnuvanın en büyük hayal kırıklığını herhalde Hindistan takımı yaşa(t)mıştır. Açıkçası Hintliler'in ilk 10 içerisinde yer alacaklarını tahmin ediyordum ama yanıldım; 13. sırada başladıkları turnuvayı 35. sırada bitirdiler.

7. Kadınlar kategorisinde benzer bir durum var: ilk 5 başlangıç ve final sıralamaları arasında çok fark yok. Çin-Rusya rekabetinde gülen taraf Ruslar olmuş.

8. İlk 10 içerisindeki en sürpriz takım İran. Olimpiyata 26. sırada başlayan İran takımı, 9. sırada bitirerek harika bir turnuva çıkarmış.

10. Romanya bayanlarda da iyi yükselmiş: 10. sırada başlayan takım 5. sırada bitirmiş.

11. Bayanlarda hayal kırıklığı yaşayan takımlar Polonya ve Gürcistan olmuşlar.
Ara
Cevapla
#67
Bireysel performanslara göz atalım:

Masa dereceleri kazanılan puana göre değil, ELO performansına göre verilmiş. Bu puanlama sistemine ne zaman geçildiğini bilmiyorum. Puana veya yüzdeye dayanan eski sisteme göre fark şu olur: masa dereceleri daha üst düzeydeki takımlara gider. Alttakilerin madalya şansı bu şekilde sıfıra iner.

1. Masa dereceleri: (ÜLKE / PERFORMANS)
1. Aronian (ARM / 2849)
2. Wojtaszek (POL / 2844)
3. Radjabov (AZE / 2813)
Kramnik yenilgisi dışında Aronian harika bir turnuva çıkardı ve "en iyilerin en iyisi" olmayı başardı. Ermenistan takımının turbosu gibiydi; gerekli zamanda devreye girerek maç kazandırdı, gerekmeyen yerde beraberliği garanti ederek arkadaşlarına rahat bir nefes aldırdı.
Polonyalı Wojtaszek sadece Ivanchuk'a kaybetti. Onun dışında tam bir fırtına gibi esti: Nakamura ve Radjabov bundan nasiplerini fena halde aldılar.
İlk 5 maçta insanüstü bir performans sergileyerek 5 galibiyet elde eden Radjabov, masa derecesine daha o zamandan göz kırpmıştı. Ne var ki devamında daha güçlü rakiplerle karşılaşan Azeri usta, son 4 maçından üç beraberlik ve bir yenilgi ile ayrıldı.

2. Masa dereceleri: (ÜLKE / PERFORMANS)
1. Navara (CZE/ 2869)
2. Filippov (UZB/ 2820)
3. Kamsky (USA/ 2796)
Çek büyükusta David Navara olimpiyatlarda patladı. 11 karşılaşmanın tamamında yer alan oyuncu, son altı maçını kazanarak inanılmaz bir performans gösterdi. 9,5 skoruyla olimpiyatın en fazla puan toplayan oyuncusu durumunda olan Navara, son turnuvalardaki şanssızlığını bu şekilde kırmış oldu.
Özbek takımı daha ziyade birinci masasındaki eski dünya şampiyonu Kasimdzhanov'la dikkat çekiyordu. Ne var ki ikinci masada Flippov harikalar yarattı ve turnuvanın en iyi bireysel performanslarından birini sergiledi.
ABD takımının ikinci masası olan Gata Kamsky klasını konuşturdu ve haklı bir masa derecesi elde etti. Özellikle son maçtaki kritik galibiyeti, takımının ilk 5 içerisinde yer almasını sağladı.

3. Masa dereceleri: (ÜLKE / PERFORMANS)
1. Mamedyarov (AZE/ 2880)
2. Akopian (ARM / 2803)
3. Karjakin (RUS / 2784)
Üçüncü masada Azerbaycanlı Mamedyarov adeta bir makine gibi oynadı ve 10 maçta 8,5 puan elde etti. Turnuvanın en başarılı oyuncusu olan Mamedyarov neredeyse 2900 gücünde oynayarak kariyerinin en iyi oyunlarını çıkardı. Kendisini ayakta alkışlıyorum.
Ermenistan takımı adına Akopian'ın performansı, şampiyonluğu getiren en önemli unsurlardan biriydi. Deneyimli oyuncu zor pozisyonları savunmayı bildi, kritik maçlarda galibyetler elde etti ve haklı başarısı hem takım, hem de bireysel madalyayla taçlandı.
Rus Karjakin bu kategoride üçüncülüğü elde ederken çok iyi oyunlar çıkardı. Özellikle Ukrayna ve Arjantin maçlarında takımının tek galibiyetlerini alarak maçları kazandırması, büyük bir artıydı.

4. Masa dereceleri: (ÜLKE / PERFORMANS)
1. Tkachiev (FRA / 2750)
2. Gupta (IND / 2746)
3. Fridman (GER / 2722)
Fransa takımında özellikle ilk 2 masada beklentiler yüksekti ancak bu beklentiler karşılıksız kaldı. Dördüncü masada Tkachiev iyi bir performans sergileyerek yıldızlaştı.
Sapır sapır dökülen Hindistan takımının ayakta kalan tek ismi Gupta'ydı.
Almanya adına Fridman son masada çok iyi maçlar çıkardı ve haklı olarak bireysel başarıyı elde etti.

5. Masa (Yedek oyuncu) dereceleri: (ÜLKE / PERFORMANS)
1. Jakovenko (RUS / 2783)
2. Macieja (POL / 2712)
3. Shanava (GEO / 2679)
Rusya takımının elde ettiği başarıda Jakovenko'nun katkısı büyüktü.
Dereceye giremeyen Polonya takımının en iyi bireysel performansı Macieja'dan geldi.
Gürcistan takımı bu turnuvada beklentileri karşılayamadı ancak Shanava, bireysel performansıyla masa ödülünü kazanmayı bildi.
Ara
Cevapla
#68
merhabalar,

Takımların başlangıç sıralaması ile turnuva bitimindeki sıralamaları arasında farkların oluşması seyirciler açısından heyecan verici olduğunu düşünüyorum. Başlangıç sıralaması üstünde veya altında bitiren takımlar kendi değerlendirmelerini yapacaklardır. Türkiye olarak TSF da kendi değerlendirmesini yapacaktır.

İlk kez bir satranç olimpiyadına seyirci olarak katıldım. Bugüne kadar oyunlarını takip edebildiğim oyuncuların bu kadar yakınında olabilmek maç sırasında yaşadıkları heyecana tanık olmak inanılmaz keyifliydi. Tabiiki tribünde sadece ilk on takımın ilk masalarını sağlıklı olarak seyredebilmek bence bir eksiklik. Belkide dürbün getirmek kişisel bir çözüm olabilirdi . Ya da farklı bir düzenleme ile ses geçirmez koridorlar yaratılabilirdi, sizce de güzel olmaz mıydı? tabii ki bunun için mevcut salon bu uygulama için yeterli alana sahip olmayabilir. Daha yaratıcı fikirleri uygulamak için para ve zaman ayırmak gerekmez miydi?

Bunun dışında benim gözüme çarpan hani şu bütün yılın turnuvalarına katılan minik satranççı arkadaşların olimpiyatlarda yeteri kadar göremedim. Sizce gençlere yatırım yapılıyorsa o genç arkadaşların da orda bulunması hatta grup halinde dünyanın önde gelen oyuncularını seyretmesi veya tanıtılması iyi bir motivasyon örneği olmaz mıydı?

Saygılarımla,
Ara
Cevapla
#69
MuratOzertunc Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Olimpik bitince şişine şişine "Ne de güzel oldu de mi?" diye soracaklar utanıp sıkılmadan. Siz de diyeceksiniz ki "Evet efendim harika müthiş oldu. Hiç arıza yaşanmadı. takımlarımızın birkaçı da tam istediyimiz gibi başlangıcın biraz üstünde tamamladı turnuvayı. Daha ne olsun deil mi?"

Ben demiştim. bakın kapanışta ne demişler:

"Olimpiyat, sadece organizatörlerin ve katılımcıların değil dünya üzerindeki binlerce satrançseverin de isteklerini karşılaşmıştır ve organizasyon bu yılın en iyi organizasyonlarından biri olmuştur" A.Nihat Yazıcı

Yani diyor ki siz burada boşa patırtı koparıyorsunuz,
Kasımpaşa aşağılarda kalıyor... Diyor.
Ara
Cevapla
#70
Bu başkan bize de kızabilir. Süper başarılı bir organizasyona çamur atıyoruz diye Big Grin

Sanırım biz yanlış olimpiyat izledik :lol:
Ara
Cevapla
#71
Sayın Yılmaz Özdil tarafından kaleme alınan 11 Eylül 2012 tarihli köşe yazısından alıntılar.
Yazının tamamı için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21429623.asp

Alıntı:Yılmaz Özdil - Satranç şah mühim-mat!

"Tanıtım potansiyeli olan popüler kişi’ye satranç hediye edildiği dakikalarda... Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı Satranç Olimpiyatı’nda Ermenistan’ın şampiyon
olması normaldir."

"Güya Türkiye’nin tanıtımı için Türkiye’de Satranç Olimpiyatı düzenleyip... Alt tarafı üç kuruşluk elektronik satranç tahtalarının, ricayla minnetle, Yunanistan’dan getirtilmesi normaldir."

"E boşuna demediler.
Hindistan’da Pakistan’da olur böyle şeyler diye...
Hindistan satranç takımının, hem erkeklerde, hem kadınlarda, bizim takımlara fark atmış olması, dama’cı muamelesi yapması normaldir."

" “Hedef 2023” kapsamında “Türkiye 2023” adıyla satranç olimpiyatına katılan bi takımımız daha vardı... “Türkiye 2023”ün Pakistan’ın gerisinde kalması bekleniyordu, ki, sürpriz olmadı, zaten normaldir."

"2023 hamlesi’ne hazırlanan Türkiye’nin, 2023 adını taşıyan satranç milli takımı, Allah sizi inandırsın, Myanmar’ın bile gerisinde kalmayı başarırken..."
● T a ş l a r ı · y e r i n d e n · o y n a t m a · z a m a n ı  !
Cevapla
#72
Birazda çözüm konuşalım diyorum ve şahsi düşüncelerim şunlar. Hükümet satrancı gerçekten okullara sokmalı. Yani halihazırdaki gibi normal öğretmenlere 3 - 4 günlük kurs veripte cevaplarının tahtada yazılı olduğu bir sınavla eğitmen sertifikası verirsen bu iş olmaz.

Ne 2016 da ne de 2023 te. Anca hayal dünyasında yaşarmış gibi demeç verip kendini kaşırsın.

Yani okullarda da eğitimi bu işi iyi bilen ve herşeyden önemlisi severek yapan hocalar tarafından verilmeli. Bu iş virüs gibidir. Satrancın o hazzını tatmamış insan karşı tarafa da tattıramaz. Aksine her iki tarafa da angarya gelir ve o çocuk satrançtan soğur.

MEB ve TSF kopyanın olmadığı gerçek sınavlarla gerçek eğitmenler almalı.

3-4 milyonluk Ermenistan defalarca Dünya şampiyonu olabiliyorsa bu işin eğitim işi olduğunu ıspatlar. Irk üstünlüğü olsa zaten Almanlar ve Japonları kimse yenemezdi :lol:

TSF nin devrim yaparak gerçek anlamda profesyonelleşmesi gerek. Megoloman, şovmen, hayalperest yöneticilerle bu işin olmayacağının kanıtları ortadadır.
Ara
Cevapla
#73
Merhaba,

Ben Bulgaristan'da doğmuş ve 11 yaşına kadar orada yaşamış biri olarak bir gözlemimi sizinle paylaşmak istiyorum.Yaşadığım dönemde Komunizm rejimi vardı. 1nci sınıfta okullar yeni açıldığında 1 veya 2nci haftasında spor branşlarında ehli hocalar sınıfa girip mesela satranca ilgi duyan ve ders almak isteyenlerin isimlerini alıyorlardı. ardından o şehrin spor kültür merkezi gibi de düşünebileceğimiz bir merkezde okul saatleri dışında haftanın birkaç günü eğitimini alıyorduk. Bu diğer branşlar için de geçerli idi. futbola ilgi duyanlar okulda değil şehrin stadyumunda fulbol eğitimini o branşın ehli hocalarından alıyorduk. Aynı şekilde diğer sporları da okulda değil yerinde alıyorduk.

Özetle öğrencilerin ilgi duyacağı sporlara yönlendirmek bence daha akıllıca olur. Tabiiki ilgi duydukları sporda ilerlemek için o sporun ehli hocalarından eğitim almaları sağlanmalıdır.

Bu şekilde belkide toplamda branşlarda daha az sporcu çıkacaktır. Az ama öğrencinin ilgisi doğrultusunda seçildiği için daha verimli ve başarılı olacağını düşünüyorum.

Herkese zorunlu satranç dersi verilmesi bence başarıya giden yol olmadığını düşünüyorum.

Değerli fikirlerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Saygılarımla,
Ara
Cevapla
#74
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21429623.asp

Olimpiyatla ilgili yorumları Türkiye Satranç Federasyonu Yönetiminden beklerken,Sayın Yılmaz Özdil sanırım aceleci davranmış.Kendisinin Türkiyede olan gelişmeleri ne kadar yakından takip ettiğini ve bunlar arasında nasıl bir bağ kurup kaleme aldığını bir kez daha görmüş olduk.
Cevapla
#75
Sayın Ateş Ülker çok doğru konulara işaret etmiş.Kendisine 2023 takımımızla ilgili ve daha fazla takımla çıkma fikirlerine katılıyorum.
2023?Öncelikle bu isim bana bir yerlerden tanıdık geliyor.Size de geliyor mu?Ateş Bey'inde söylediği gibi bu takım yanlış olimpiyatta oynatılmıştır.16 yaş Olimpiyatları kesinlikle onlar içinde,Türkiye satrancı içinde daha hayırlı olurdu..
Daha fazla takımla çıkamaz mıydık?2300-2400 seviyesinde onlarca oynamayı hak eden oyuncumuz var.Bu oyuncularla güzel takımlar kurulamaz mıydı?Bazı kişiler bilerek mi oynatılmıyor?Özür dileselerdi oynatılır mıydı bu oyuncular?
2016 takımımız bence çok güzel bir sonuç aldı ve milli takımın ancak milli ruhla başarılı olabileceğini gösterdi bizlere.Kendilerini tebrik ediyorum.
Cevapla
#76
Günay Özgür Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Merhaba,

Ben Bulgaristan'da doğmuş ve 11 yaşına kadar orada yaşamış biri olarak bir gözlemimi sizinle paylaşmak istiyorum.Yaşadığım dönemde Komunizm rejimi vardı. 1nci sınıfta okullar yeni açıldığında 1 veya 2nci haftasında spor branşlarında ehli hocalar sınıfa girip mesela satranca ilgi duyan ve ders almak isteyenlerin isimlerini alıyorlardı. ardından o şehrin spor kültür merkezi gibi de düşünebileceğimiz bir merkezde okul saatleri dışında haftanın birkaç günü eğitimini alıyorduk. Bu diğer branşlar için de geçerli idi. futbola ilgi duyanlar okulda değil şehrin stadyumunda fulbol eğitimini o branşın ehli hocalarından alıyorduk. Aynı şekilde diğer sporları da okulda değil yerinde alıyorduk.

Özetle öğrencilerin ilgi duyacağı sporlara yönlendirmek bence daha akıllıca olur. Tabiiki ilgi duydukları sporda ilerlemek için o sporun ehli hocalarından eğitim almaları sağlanmalıdır.

Bu şekilde belkide toplamda branşlarda daha az sporcu çıkacaktır. Az ama öğrencinin ilgisi doğrultusunda seçildiği için daha verimli ve başarılı olacağını düşünüyorum.

Herkese zorunlu satranç dersi verilmesi bence başarıya giden yol olmadığını düşünüyorum.

Değerli fikirlerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Saygılarımla,

Günay bey merhaba,

Bende 8 yaşında Bulgaristandan göç ettim. Sanırım benim yazıma cevaben yazdınız bir yerde yanlış anlaşıldım sanırım. Ben zorlama yada herkeze zorunlu gibi bir ifade kullanmadım. Tabiki seçmeli ve gönül esaslı bir ders olacak zaten aksi mümkün değil. Bulgaristanda her evde satranç oynandığı için çocuk orada daha sevip sevmediğine karar verebilirdi. Türkiyede satrancı tanıyan çocuk çok az dolayısıyla belki tüm çocuklara bir ön tanıtım yapılması gerekli. Satrancı tanımamış çocuk bilgisayar oyunları varken satranca zeten yönelmez.

Mevcut düzenin en büyük bozukluğu satrancı sadece ek ders geliri olarak gören satranç öğretmenleri. TSF nin satranç eğitmeni sertifikasını verdiği o eğitime bende katıldım. Tek mühendis bendim geri kalan herkez öğretmendi. 4 günlük eğitimin sonunda tsf yetkilisi cevapları tahtaya yazdı ve sınav kağıtlarını dağıttı.

TSF yönetimi de malesef satrancı sevmeyen yada ona aşık olmayan insanlardan oluşuyor (çoğu). Olayı tamamiyle paraya döndürmüşler.

Herşeyden önce yaklaşımın değişmesi gerek. Yaklaşım değişmeden hiçbir uygulama başarılı olamaz.

Kısaca TSF belkide işe sıfırdan başlayarak hükümetin de desteğini alıp. Yeni bir yapılanma ve prosedürlerle bu işe soyunmalı. Yoksa yukarda yazılanlar gibi yılın en başarılı organizasyonunu yapmış olursunuz :lol:
Ara
Cevapla
#77
Ben herkese sayın başkanın köşesinde bu büyük organizasyonla ilgili detaylı değerlendirmelerini beklemelerini öneririm.

Her olayın bir sürü bilinmeyen detayı olabilir.
Herkes gördüğünü yazmakta haklıdır.
Ama aşağılama veya hakaret doğru değil.

Ben de teknik arızaları gördüm ve yazdım.
Ama eminim ki her şeyin bir izahı vardır.
Saygılar...
Abdulkadir Bener
Cevapla
#78
merhaba Orheen Bey,

Yazım sizi hedef alan bir yazı değildi. ama duyarlı davranışınız için teşekkür ederim.
Yazıda dikkat çekmek istediğim branşında ehli kişilerce ilgi duyanlara yönelik eğitimin verilmesidir. Bu bütün spor branşları için geçerlidir.
Mevcut düzende çıkacak yetenekleri değerlendirebilecek, ortaya çıkartabilecek sertifika almış öğretmenlerin zorlanacağını düşünüyorum.
Eğitim verecek yeterli düzeyde eğitimciler yoksa ki gözükmüyor,benim bir önceki yazımdaki önerim daha tutarlı olacağını düşünüyorum.

Biraz yayacak olursak yarın aynı fikirle örneğin masa tenisi sporcusu yetişmiyor deyip masa tenisi federasyonu okullarda masa tenisini zorunlu hale getirmesi masa tenisinde dünya şampiyonu çıkartmaz. masa tenisi sadece bir örnek.. diğer sporlar da diyebiliriz. Gidilen yolun tutarlı olmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla,
Ara
Cevapla
#79
Abdülkadir bey,Aşağılamayı tasvip etmemiz mümkün değildir.Bu yazıların çoğunda ölçülü ifadeler kullanıldığını düşünüyorum.Yalnız Yılmaz Özdil'in eleştirisi ciddi bir eleştiridir.Kendisinin bu konuda önceden bilgilendirildiğini sanıyorum.Ortada bir yanlış varsa bu yanlışda bizim de payımız vardır.Türkiye 2023 takımı Olimpiyat başlamadan önce açıklanmıştı.O zaman hangimiz bu yaklaşımın doğru olmadığını söyledik?Daha o zaman görüşümüzü söylemeliydik.Aynı takım 16 yaşaltı Olimpiyatında oynatılsa Yılmaz Özdil'in bugünkü eleştirileri yarı yarıya azalmış olacaktı.Satranç bilgisi çok iyi olan yabancı antrenörlerimiz 2023 takımının erişkin Olimpiyatında oynatılmasını desteklemiş midir?Yoksa bu tercih sadece Başkanın kararı mıdır?Yerli antrenör yardımcılarımız hiç görüş belirtmez mi?2016 takımının iyi sonuçlar alacağını hissetmiştim.2023 takımının yaş ortalamasını görünce şaşırdım.Ama ben de dahil olmak üzere bu tercihi doğru bulmadığımızı önceden bildirmeliydik!Gerçi ben hem 2000 yılında hem de 2012 de defalarca "Türkiye C ve D takımlarını oynatmalıdır"dedim.Acaba demeseydim oynatılır mıydı?
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#80
Günay Özgür Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Merhaba,

Ben Bulgaristan'da doğmuş ve 11 yaşına kadar orada yaşamış biri olarak bir gözlemimi sizinle paylaşmak istiyorum.Yaşadığım dönemde Komunizm rejimi vardı. 1nci sınıfta okullar yeni açıldığında 1 veya 2nci haftasında spor branşlarında ehli hocalar sınıfa girip mesela satranca ilgi duyan ve ders almak isteyenlerin isimlerini alıyorlardı. ardından o şehrin spor kültür merkezi gibi de düşünebileceğimiz bir merkezde okul saatleri dışında haftanın birkaç günü eğitimini alıyorduk. Bu diğer branşlar için de geçerli idi. futbola ilgi duyanlar okulda değil şehrin stadyumunda fulbol eğitimini o branşın ehli hocalarından alıyorduk. Aynı şekilde diğer sporları da okulda değil yerinde alıyorduk.

Özetle öğrencilerin ilgi duyacağı sporlara yönlendirmek bence daha akıllıca olur. Tabiiki ilgi duydukları sporda ilerlemek için o sporun ehli hocalarından eğitim almaları sağlanmalıdır.

Bu şekilde belkide toplamda branşlarda daha az sporcu çıkacaktır. Az ama öğrencinin ilgisi doğrultusunda seçildiği için daha verimli ve başarılı olacağını düşünüyorum.

Herkese zorunlu satranç dersi verilmesi bence başarıya giden yol olmadığını düşünüyorum.

Değerli fikirlerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Saygılarımla,

Çok bilgilendirici yazmışsınız.

Genelde bir sporda yukarı çıkmanın bilinen metodu, o alanda en iyi olan ülkelerin sporcu yetiştirme yöntemini uygulamak, o metoda bağlı kalmak şartı ile çalıştırıcılarını da ithal etmektir.

Bizde halterdeki sıçrama sırf Naim'in gelmesi ile değil, gelirken ciddi çalışma yöntemlerini getirmesi ile oldu.

Mesela Çin yüzmeye büyük yatırım yaparken, Avustralya'daki şampiyon yetiştirme yöntemini olduğu gibi transfer ederken, bu sistemi kuran yüzme hocalarını de yüksek bedellerle transfer etti. Dahasını da yaptı, yaşam koşulları değişmesin diye hocaları Çin'e getirmedi, öğrencileri Avustralya'ya gönderdi.

Önemli olan bunu yaparken yani uluslararası kabul görmüş hocaları seçerken, o ülkede başarılı olmuş metodolojiyi de getirtebilmek. Kabaca elinizdeki planlamayı hocaya dayatmayacaksınız, adam onu başarılı kılmış çalışma yöntemi ve sistemi ile gelecek.

Bizde gelen hocaların ekolü ile, bizim ülkede uygulanan program arasında bir bağ yok. Hoca kim olursa olsun, uygulanan sistem Ali Nihat Yazıcı'nın kafasına göre uydurduğu bir model. Açıkçası model bile değil, baştan aşağı keyfilik.

Yani TFF başkanı bir sabah uyanıp güne keyifli başladıysa, nabız şeker falan normalse, o gün 3 Ukraynalı devşirip milli takıma sokabilir; gece uykuyu iyi alamadıysa, sabah Ektarina Atalık'ın sınırdışı edilmesini isteyebilir hissi uyandırıyor insanda.

O yüzden, Rus ekolünü de benimsesek, mucize bir teknoloji ile rahmetli Botvinik'i yerinden çıkarıp 1960'lı yıllara da götürsek, makro kararları verecek adamlar Ali Nihat Yazıcı, Tahsin Aktar falan.

Durum böyle olunca, turnuva sonuçlarının gizlendiği ama kapanış törenlerinde hep aynı zevatın konuşmalarının yer aldığı, işte 2030'larda nasıl başarılı olacağımızın anlatıldığı sayfaları okuyarak, gülüp eğlenmeye devam bence Big Grin
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi