GÜLKIZ TÜLAY
#1
Malum,TSF başkanlık seçimine az bir süre kaldı. Sayın başkan aday olmayacağını açıkladı ve seçimde adayının Gülkız TÜLAY Olduğunu açıkladı. Sayın Başkan’ın Murat KUL’u aday göstereceğini düşünürken, Gükız hanımın aday gösterilmesine biraz şaşırdım. Ama gün geçtikçe bu seçimin sebeplerini kendimce anlamaya çalışıyorum.

Birincisi:
Sayın ANY, Türk satrancının kendi kontrolünde olmasını istiyor. Türk satrancını kontrol edebilmek için de önce kontrol edebileceği bir şahsın başkan olması lazım. Eğer Sayın ANY böyle düşünmeseydi, Ben bu seçimde aday değilim aday olacaklara başarılar diliyorum deyip köşesine
çekilirdi. Daha sonra TSF internet sayfasından değil de başka bir ortamda çıkıp ‘’gönlüm başkan adaylarından, Gülkız hanımın kazanmasından yana’’ diyebilirdi. Eğer Sayın ANY öyle deseydi , düşüncelerim farklı olurdu. Yani Sayın ANY ve Murat KUL, Kontrollerinde olabilcek bir ismi, Gülkız TÜLAY’I seçtiler… Tabi bu durum Gülkız hanım için de talihsiz bir durum. Kendisinin –seçildiği takdirde- ''gölge başkan''olması konusunun gündemde olması eminim ki canını sıkıyordur. Ama yapacak bir şey yok, Sayın ANY ve Murat KUL’un köşelerinde Gülkız hanımla ilgili açılklamaları, bizi böyle düşündürmeye sevk etti.

İkincisi:
Sayın ANY kendi gibi düşünen, kendi zihniyetinde birinin başkan olmasını istedi.
Nedir ANY zihniyeti? Satrancı; zengin,burjuva,aristokrat,elit sporu haline getirmeye çalışması. Kendi gibi düşünmeyenleri,itaat etmeyenleri,muhalif olanları, alaşağı etmeye çalışması, satranç sporundan uzaklaştırmaya çalışmasıdır. Bunun en bariz örneği Suat ATALIK konusudur.

Gülkız hanım başkan seçildiği takdirde kendini borçlu hissedecektir. Beni ANY Başkan seçtirdi deyip, vefasızlık yapmamak adına özgür iradesiyle hareket edemeyecektir. Gülkız hanım, Türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük sporcusuna haksızlık edilmiş olmasını aklından bile geçiremeyecektir. Sonra -seçildiği takdirde- hep birlikte göreceğiz ki Sayın ANY’nin adının yaşatılması adına birçok girişimde bulunacaktır. Mesela: Geleneksel uluslar arası ANY turnuvası, ANY satranç merkezi, yeni TSF binasında ANY kütüphanesi vs.

Said Nursi diyor ki: ‘’GÜZEL GÖREN, GÜZEL DÜŞÜNÜR. GÜZEL DÜŞÜNEN ,HAYATINDAN LEZET ALIR.’’
Tüm samimiyetimle diyorum ki , güzel görüp güzel düşünmeyi isterdim ama maalesef beni güzel düşündürtecek bir sebep bulamıyorum. İnşallah yanılıyorumdur…
Ara
Cevapla
#2
Sayın Demircin,
“Hem güzel görün, güzel düşünün” diyorsunuz hem de olacaklar üzerine kötümser düşüp kararınızı veriyorsunuz. Tavsiyeye önce veren uymalı değil mi?
Yıllarım yöneticilik yapmak ve yöneticilerle çalışmakla geçti. Yöneticilerin tutumlarıyla ilgili gördüğümün özeti şudur: “Evdeki hesap çarşıya uymaz!”
Önceki seçimde kimi değer verdiğim arkadaşlarım pek tanımadığımız ama etkili olduğunu düşündükleri bir isim etrafında birleştiler. Düşünceleri o başkan olunca esas olarak karar mekanizmalarında kendilerinin yer alacağı varsayımına dayanıyordu. Ben o zaman onları uyarmıştım: Sandığınız gibi olmayacak, seçilecek başkan kendi yolunu çizecek diye. Neler olacağını görmek için seçimi kazanmalarını çok isterdim.
Aynı şeyi şimdi de söyleyebilirim. Gülkız Tülay seçilince kimsenin yörüngesine girmeyecektir. Kısa bir süre sonra kendini toparlayıp özgün kararlarını verecektir. Herkes hesabını buna göre yapsın! Geçmişte bunun örnekleri de vardır: Halıcı, Olgaç’ı ne kadar dinlemiştir? Dinlemeyi bırakın bir ara ilişkiler son derece bozulmuştur bile. Halıcı İpek’i (İpek her ne kadar başkan olmamış olsa da Halıcı için adaylıktan çekilmiştir) ne kadar dinlemiştir? Onların da ilişkileri bozulmuştur. Yazıcı, Olgaç’ı ne kadar dinlemiştir? Kısaca “şu seçilsin ben idare edeyim” bir hayal düşüncedir.
Bu seçimde Cengiz Keleş’in doğrudan kendisinin aday olmasını takdir ettim. Doğrusu da budur.
Süreç gösteriyor ki, habire biz bir aileyiz diyoruz ama aile olmayı başaramıyoruz. Seçimlerde bölünüp taraflar oluyoruz. Umarım bu seçimlerde şeytanın bacağını kırar yeni bir sayfa açarız.
Her iki adaya da başarılar dilerim.
Ara
Cevapla
#3
Sabri bey güzel açıklamış ilave olarak;

Gülkız hanımın adaylık sürecinde ANY beyin kanatları altında olması ANY beyin yönetim tarzını beğenmeyenlerde olumsuz etki yaratacaktır. Birde bu taraftan bakın olaya.

ANY bey hiç olmazsa bunu açık açık söyledi, gizli hesaplar gizli planlar içerisine girmedi. Kendisi zaten 12 yıl yönetti belki yönetmeye devam etmek istese siyasi destek ile birlikte kendisi aday olur ve yeniden seçilebilirdi.

Ne Gülkız hanımın nede Cengiz beyin adaylığı her iki kesimi de rahatsız etmemeli. Amaç satranca hizmet ise bu iki kesim birleşmeli. Rant, koltuk kapmaca, Federasyonun parasını belli yerlere yönlendirme ise bu şekilde devam edilecektir zaten.

Adayların geçmişte kime yakın olduklarını değil. Ne iş yaptıklarını, gelecekte ne iş yapabileceklerini sorgulasak çok daha iyi olur.
Adayların uygulamayı vadettikleri icraatleri tartışılmalı.
Ara
Cevapla
#4
Sabri bey;
Yorumlarınız ve düşünceleriniz için teşekkür ederim. Ben Gülkız TÜLAY'ın başkan seçilmesi halinde,özgür hareket edmeyeceği tezinde iddialıyım. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Birkaç gün sonra adaylar yönetim kurulu listelerini açıklayacaklar. Gülkız hanımın listesi her şeyi bize anlatacaktır. Ben bu camiya tanıyalı yaşayacağım üçüncü seçim olacak. ilkinde yeniydim pek bilmiyordum. ikincisinde bizzat içinde bulundum,her anının yaşadım. üçüncüsünü de Allah ömür verirse hep beraber görecez. Daha eskileri bilmiyorum. Ben bir satrançsever olarak ANY gitsin de kim gelirse gelsin diye düşünenlerdendim. Bu düşüncemin yanlış olduğunu, Gülkız hanımın aday olacağını Murak KUL ve Sayın Başkandan duyduktan anladım. Madem onların güdümünde olacak, onlar kendileri yönetse daha iyi diye düşünmeye başladım. En azından bir orjinallik olur. Ben yazımda olaya iki pencereden bakmıştım. hangi pencereden baktıysam güzel görüp güzel düşünemedim. ilki: gölge başkanlık: ikincisi, Zihniyet. Gülkız hanım iki dönemdir yönetimde ve ikinci döneminde de asbakanlık görevini yürütüyor. ANY'nin aldığı bütün kararlarda kendisinin de imzası var.
Sabri Bey;
Eğer siz haklıysanız, yani Gülkız hanım özgün-özgür kararlar verir diyorsanız, o zaman -başkan seçilmesi halinde- önümüzdeki dönemde anca ANY'nin kadrolarını tasfiye etmekle uğraşır. Sonrası; kavgalar, hesaplaşmalar, olağanüstü genel kurulu tolama çabaları vs. Gülkız hanım bunların altından kalkamaz diye düşünüyorum. Hayırlısı olsun...
Ara
Cevapla
#5
Kasım Bey, genel anlamda argümanınıza katılıyorum.
Gülkız Tulay hanımefendi (seçildiği takdirde) gölge başkan olmadığını tek şekilde kanıtlayabilir: GM Suat Atalık'a verilen cezayı hemen sona erdirerek.
İlk adımını bu yönde atarsa gerçekten çift ünlemli bir hamle yapmış olur. Şaibe bulutlarını dağıtır ve federasyon yönetiminde yepyeni bir sayfa açar.
Ancak bunu başaramazsa (büyük bir oy farkıyla seçimi kazansa bile) iktidar olur, ancak muktedir olamaz.

Küçük bir noktaya takıldım, yazılarınız arasında.
Kasim_Demircin Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük sporcusu
GM Suat Atalık için kullandığınız bu ifade, maksadı aşan bir tanımlamadır.
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi satranççısı olduğundan hiç kimsenin kuşkusu yok. Ancak sporun geneline yaydığınızda gözden kaçırdığınız bazı isimleri saygıyla hatırlatmak isterim:
Naim Süleymanoğlu
Hamza Yerlikaya
Semih Saygıner
Neslihan Darnel
Hidayet Türkoğlu
Sinan Şamil Sam
Halil Mutlu
Cemal Kamacı
Derya Büyükuncu
Tugay Kerimoğlu
Kenan Sofuoğlu
Süreyya Ayhan Kop
Tanju Çolak
Yasemin Dalkılıç
Bunlar aklıma bir çırpıda gelen isimler, hiyerarşi gözetmedim. Liste uzatılabilir.

Satranç büyük ve zorlu bir alem. Ne var ki bir spor olarak tüm branşlar arasındaki yeri, plajdaki bir avuç kumdan fazla değildir. Olaylara sadece tek açıdan yaklaşmayalım.
Ara
Cevapla
#6
Oktay Bey;
Suat ATALIK hakkında söylediğim '' Türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük sporcusudur.'' sözü sehven olmuş. Daha sonra farkettim ama iş işten geçmişti. Yine de teşekkürler.
Ayrıca Kuvay SANLI Bey'in ''AÇIKLAMA'' başlığıyla yazdığı yazıdaki bir paragraf, benim bu başlıktaki iddialarımı destekleyici bir yazı olmuş. Kuvay Bey' in yazısın aşağıya kopyaladım.

''Gülkız Tülay Hanımefendi’nin adaylığını, "bireysel bir hamle", "liderlik" olarak okuyabilmeyi çok isterdim. ANY "Ben devrediyorum.” derken bunu düşünebilmek zordur. ANY, “Olimpiyatlardan her anlamda istediğimiz aldık.” derken, ilk 40 içinde dahi yer alamayışımızı, FIDE genel kurulunda verdiği teklife 180 delege içinde tek başına el kaldırma durumuna düşülmesi gibi halleri, sizlerin değerlendirmesine bırakıyorum.''
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi