Satranççı olmayan TSF. Başkan adayı - Bir Kabusdan Uyanmak
#1
Sayın Gülkız TÜLAY,

TÜRKİYE ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER FEDERASYONU

TÜRKİYE BİLARDO FEDERASYONU

TÜRKİYE ATICILIK VE AVCILIK FEDERASYONU

TÜRKİYE KEBAPÇILAR , KÖFTECİLER , TATLICILAR, PASTACILAR VE LOKANTACILAR FEDERASYONU

TÜRKİYE KAHVECİLER KIRAATHANECİLER BÜFECİLER FEDERASYONU

ya da

TÜRKİYE KASAPLAR, BESİCİLER ET VE ET ÜRÜNLERİ ESNAF VE SANATKARLARI FEDERASYONU başkanı adayı da olabilirdi.

Zira kendisi, bu yukarıda sayılanlardan herhangi biri olmadığı gibi, SATRANÇÇI DA DEĞİLDİR.

Onun başkan adaylığı; Ali Nihat Yazıcı ( artık kendisine’ SAYIN ‘ da demiyorum, zira o 404 ile yapıştığı koltuğundan asıp – kesip, SATRANÇ CAMİASINI SİNDİRMEYE ÇALIŞTIĞI ve SATRANÇ’ ı şahsi hırslarına kurban ettiği için, benim ve benim gibi düşünen binlerce GERÇEK SATRANÇÇI için artık SAYGIN ya da SAYIN değildir. Kendisinden kısaca ANY olarak söz edeceğim. )’ nın eseridir.

ANY içine düştüğü durumdan kurtulmak için böyle bir formül bulmuştur. Hesapsızca TSF. Adına çektiği kredilerin, şahsı adına yürüttüğü ECU başkanlığı yarışında TSF.nin parasını kullanmasının, bu yarışta bir başka ülke Federasyon başkanına( MALTA) ödenen ‘ Görev tazminatının’, koskoca bir camiaya, dikta yönetimi anlayışı ile yaşattığı ‘ ABDÜLHAMİT İSTİBDATI’ döneminin, Mali Genel Kurulda ibra edilmeyen TSF. Hesaplarının, hesabını veremeyeceği için böyle bir yol seçti.

Kafası şöyle bir ampul yandı; ‘ Bu ya da daha sonraki her hangi bir seçime Başkan adayı olarak gider ve kaybedersem( eninde sonunda bir gün kaybedeceğini biliyor) , KAYBEDEN BAŞKAN OLACAĞIM. Muhalefet de benim dönemime ait bütün hesapları benden soracak. Oysa ben şimdi bir gölge başkan adayı çıkarayım ve kalan son gücümle de onun seçilmesini sağlayıp, bir 4 yıl kazanayım. Ondan sonraki seçimde, muhalefet kazansa bile artık benim dönemimle değil, yeni başkanın dönemi ile uğraşır, ben de arada unutulur giderim. ‘

Bu nedenle GÜLKIZ TÜLAY, SATRANÇÇILARIN değil, kendini kurtarmaya çalışan ANY’ nin başkan adayıdır.

GÜLKIZ TÜLAY, satranççı değildir; en başta sayılanlardan bir olmadığı gibi… İyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir insan olabilir. Bunların hiçbirine itiraz etme gereği duymadığım gibi, zaten kendisini hiç tanımadığımdan yorum da yapamam. Başarılı bir satranç oyuncusu olan çocuğu sayesinde, bundan 14 yıl önce satranç ile tanışmış ‘ BİR SPORCU VELİSİ’ olduğu, kendi web sitesinde yazmaktadır.

Yani, SATRANÇÇI DEĞİL, sadece bir veli imiş. Yani, 225.162 lisanslı satranççı ( özür dilerim, bu rakamın 92.398 tanesi 18 yaşından büyük olduğuna göre, 132.764 lisanslı satranççı ( veriler TSF.nin sitesinden alınmıştır)) velisinden sadece biridir. Bakın, tekrar söylüyorum, kendisini hiç tanımadığım gibi hakkında en ufak bir bilgim-fikrim de yoktur. Ancak, eğer 225.162 sporcu ve yaklaşık 50.000 hakem ve 10.000 antrenörden oluşan koskoca satranç camiasını yönetmeye adaysanız, BİR SPORCU VELİSİ OLMAK BUNA YETMEZ.

Satranç’ a gönül verdiğini iddia eden bir sporcu velisi olarak, bu camiayı yönetmeye aday olan biri, gelecekte Satranç’ a gönül verdiğini iddia eden bir sporcu velisini, MHK., Teknik Kurul, Eğitim kurulu başkanı olarak da atayabilir. Bu kurul başkanları da Satranç’ a gönül verdiğini iddia eden bir sporcu velisini, hakem, antrenör veya teknik kurul üyesi olarak atayabilir. Bu böyle sürer gider. Satranç bilmeyen hakem ve antrenörlerle güzel güzel geçinir gideriz.

‘Satranç’ a gönül verdiğini iddia eden bir sporcu velisi olmak’ TSF BAŞKANLIĞI İÇİN YETERLİ BİR SIFAT DEĞİLDİR.
ANY. Yaklaşık 1.700 ukd. gücünde bile olsa satranççı idi. O yüzden bu camia onu çabuk kabullendi ama GÜLKIZ TÜLAY’ ı kabullenemez.

Umarım, GÜLKIZ TÜLAY bu yazıyı okuduktan sonra ( tabii, bu kadar sert bir dille yazılan bu yazıyı, forumun moderatörleri yayından kaldırmaz veya ANY. Onun görmesini bir şekilde engellemez ise) KENDİSİNİN ANY. TARAFINDAN NASIL KULLANILDIĞINI ANLAR DA SATRANÇ’ I YÖNETME HEVESİNİ SATRANÇÇILARA BIRAKIR.

ANY. da şunu anlasın artık. Satranç camiası ( ama gerçek satranççılar, uyduruktan lisanslanmışlar değil) bir dahiler topluluğudur. Kendisini Kaf Dağında görüp de bizleri, birer hamam böceği kadar aciz sanmasın. Onun kadar kafası çalışan, binlerce insan var bu camiada… Oynadığı tüm oyunların farkındayız ve ne olursa olsun, bunların hesabı yasal yollardan kendisinden sorulacaktır. Belki bu seçimde değil ama bir gün mutlaka…
Ara
Cevapla
#2
SATRANÇ NEREDE İSİMLİ ARKADAŞIM GERÇENTEN YAZIYI ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN SENİ KUTLUYOR VE TEBRİK EDİYORUM.

KİMSENİN DİLE GETİREMEDİĞİ ÇEKİNİP KORTUĞUNU BU YÖNETİMİN ACİZ DURUMUNU KALEME DÖKME ŞEREFİNE LAYIK OLDUĞUNU GÖRMEK GÜZEL.

EVET HERKES BİLİYORKİ GÜLKIZ ANY YÖNETMİNİN DEVAMIDIR. BULUN BİLMEYEN DE YOKTUR. GÜLKIZ SEÇİMLERİ KAZANIRSA ANY TARAFINDAN YÖNELİLECEKTİR. YÖNETİLMEYE DE DEVAM EDİLECEKTİR. ÇÜNKÜ BİZ VİCDAN AZABI VE ANY NİN DESTEĞİ İLE BAŞKAN SEÇİLECEĞİNİ DÜŞÜNECEKTİR. İSTEDİKLERİNİDE YAPAMAYACAKTIR.

MUTLAKA BU FORMDA YAZILAN YAZILARI ANY VE GÜLKIZ OKUYOR VE TAKİP EDİYORDUR.

BİLDİĞİNİZ ÜZERE KULÜPLERE BASKI YAPARAK OY KOPARMAYADA ÇALIŞIYORLAR BU BASKILAR NE SONUÇ VERİR ONU BİLEMİYORUM.

UMUT EDİYORUMKİ BU BASKILAR SONUNDA KAYBEDEN GÜLKIZ HANIM OLUR. ÇÜNKÜ ANY NİN GÖLGESİNDE DEĞİLDE
KENDİ İSTEĞİYLE ADAY OLMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRENMELİDİR.
Ara
Cevapla
#3
gülkız tülay satranççı değilde sanki tahsin aktar satranççı mı . hatta tahsin aktar hakem bile değil .onun yüzünden merkez hakem kuruluna seçilen ve bir şeyler yapmak isteyen üyeler istifa etmek zorunda kaldı hep. tahsin aktar maazallah futbol hakemi olsa her yönettiği maçta en az 3-4 penaltı verir, gole giden bir futbolcuyu durdurur, sana faul yapıldı diyerek firikik verirdi . neden diye sorarlarsa ' kitapta böyle yazıyor' derdi . peki niçin bu gibi kişiler satrancın en üst mevkilerine seçiliyorlarda orada senelerce kalabiliyorlar . bunun tek nedeni satranççılar birbiri ile kavga ediyor satranççı olmayanlar satrancı ele geçiriyor . kimdir bu satranççı olmayanlar ? . her tarakta bezi olanlar . sosyal faaliyet yapmayı kendilerine meşgale sayanlar .bunların içinde allah var karizmatik insanlar çıkıyor ve başımıza geliyor .sonra ne yapıyor.tırnağı yer tuttuğu an orada kalmak için karşısına kim çıkarsa eziyor yok ediyor . ne oluyorsa satranca oluyor .bu sorunu öncelikle devletimizin görmesi hükümetimizin konuya eğilmesi lazım . olimpiyatlarda 43. lük bu hükümete göre başarı mı yani . elbet değildir . 50 yıllık satranç mazimizde hep yerimiz 40 ile 70. lik arasında kalmıştır . 20 yıllık devlet federasyonu ne yapmıştır. olimpiyat sonuçlarına göre sadece bir hiç yapmıştır . 23 nisan turnuvalarını marifet sanmıştır . bu konuyu öncelikle devlet temsilcisi murat kul'un değerlendirmesi lazım . ama o dahil herkes orada ve illerinde sosyal faaliyet için bulunuyorlar ve 'ne diye birbirimizle kötü olalım' diye düşünüyorlar . ben olimpiyatlarda 43. olmuş bir federasyonu kovarım bee....bu ne biçim hükümet..murat kul nasıl GSM temsilcisi. elbette ahbablıkları ilerlemiş gülkız tülay'la. nesine gerek onunda satranç .beyler , satranççılar; bunu söylemezsem içimde kalacak . bu federasyon AKP ye sızmış kişilerdir. sorumlusuda murat kul dur .
bu federasyondan kurtulmanın tek ama tek bir yolu vardır . o da birinci lig kulüpleri bir araya gelmeli karar almalı ve deklarasyon yayınlamalıdır. kulüpler birliği gibi hareket etmeleri elzemdir. ben satranççıyım diyen kim varsa o karara uymalıdır . sakın yine kavga edip kimse satranççı olmayanların seçilmesine imkan vermesin ... saygılar herkese . muzaffer şekerli . adana [/quote][/b]
Ara
Cevapla
#4
satranç nerede Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sayın Gülkız TÜLAY,


Kafası şöyle bir ampul yandı; ‘ Bu ya da daha sonraki her hangi bir seçime Başkan adayı olarak gider ve kaybedersem( eninde sonunda bir gün kaybedeceğini biliyor) , KAYBEDEN BAŞKAN OLACAĞIM. Muhalefet de benim dönemime ait bütün hesapları benden soracak. Oysa ben şimdi bir gölge başkan adayı çıkarayım ve kalan son gücümle de onun seçilmesini sağlayıp, bir 4 yıl kazanayım. Ondan sonraki seçimde, muhalefet kazansa bile artık benim dönemimle değil, yeni başkanın dönemi ile uğraşır, ben de arada unutulur giderim. ‘

"Satranç Nerede" rumuzunun sahibi kimdir bilmiyorum ve kendisini ilk defa okuyorum ama sayın Gülkız Tulay bu satırları düşünmelidir. Çok ciddi düşünmelidir...

Her tablonun bir dili ve ilettiği mesajı vardır ki, ben bir süredir bu mesajı okudukça beynime çakılan, Gülkız Tulay'ın bir başkan adayı değil, bir kurban adayı olduğudur!...

Doğudan batıya, kuzeyden güneye, ezelden ebede tüm felsefelerde ve dinlerde, kendisine asla yer bulamayan HIRS sözcüğü çok iyi düşünülmeli ve üzerinize zerresi ilişmişse derhal ondan kurtulmalısınız...
Cevapla
#5
doğrudur . türk satarncını yönetmek için erkek gücü elzemdir . bayan kuvveti ile satranç yönetilmez.zaten satranç federasyonu kurumsallaştı artık ; bir bayanda olsa burayı yönetir fikri hakim tepede. devletimiz, hükümetimizde bir bayan federasyon başkanımız bile var diye öğünecek .olan her zaman olduğu gibi satranca olacak . sanki muğla valisi, bodrum emniyet müdürü atıyorlar.muzaffer şekerli. ADANA ..
Ara
Cevapla
#6
MuzafferŞekerli Nickli Kullanıcıdan Alıntı:doğrudur . türk satarncını yönetmek için erkek gücü elzemdir . bayan kuvveti ile satranç yönetilmez.zaten satranç federasyonu kurumsallaştı artık ; bir bayanda olsa burayı yönetir fikri hakim tepede. devletimiz, hükümetimizde bir bayan federasyon başkanımız bile var diye öğünecek .olan her zaman olduğu gibi satranca olacak . sanki muğla valisi, bodrum emniyet müdürü atıyorlar.muzaffer şekerli. ADANA ..

Sayın Şekerli,
Bu ne demek? "erkek gücü, bayan gücü"??...

Yaklaşımınız hiç hoş değil. "Güç" artık modern çağda "bilgi" ile eşdeğerdir. Adayları bilgi ve bilgiyi kullanma yetenekleri ile değerlendirirseniz, doğru bir yaklaşım sergilemiş olursunuz.

Muhalefet edecekseniz doğru saiklerle edin. Bilek güreşi yapılmıyor burada. Yoksa her hangi bir insan dışı varlık da pek ala erkekten güçlü olabilir ve bizi yönetebilir demek gerekir...

Lasker: "Satrançta en zor şey kazanılmış oyunu kazanmaktır"...

Lütfen, dikkat...
Cevapla
#7
sayın hüseyin aktaş. ben burada hayvan gücünden bahsetmiyorum . sanırım siz dahil herkes ne demek istediğimi anladı .zaten burada yapılan tartışmalarda bu minhal üzerinde dönüyor.herkes benim söylediklerimi tekrar edip duruyor . ama ben direk söylüyorum ..kabahat mi .?? türk satrancı cadı kazanıdır desem pek yanlış olmaz sanırım .
Ara
Cevapla
#8
"Herkes anladıysa" sorun yok. Ben anlamadığımı tekrar iletmiş olayım...
İyi akşamlar.Smile
Cevapla
#9
MuzafferŞekerli Nickli Kullanıcıdan Alıntı:doğrudur . türk satarncını yönetmek için erkek gücü elzemdir . bayan kuvveti ile satranç yönetilmez.zaten satranç federasyonu kurumsallaştı artık ; bir bayanda olsa burayı yönetir fikri hakim tepede. devletimiz, hükümetimizde bir bayan federasyon başkanımız bile var diye öğünecek .olan her zaman olduğu gibi satranca olacak . sanki muğla valisi, bodrum emniyet müdürü atıyorlar.muzaffer şekerli. ADANA ..

Bu saçmalığı ben de anlamadım. Hukuken ve ahlaken, cinsiyet ayırımcılığı zaten yasaktır. Kaldı ki böyle abuk sabuk argumanlarla yazmak, güya aleyhine yazdığınız kişiyi güçlendirir ve haklı, düzgün eleştirilerin önünü tıkar.

Düzgün yazmayı veya derdinizi ifade etmeyi beceremiyorsanız, bunun giderilmesi için basit bir yol var. Yazmayın, kardeşim.

Ali Nihat Yazıcı size böyle özel bir görev vermediyse, yazdığınız yazı ya provokasyon ya yalandan eleştiri veya kaba cehalet. Gülkız Tülay'ı eleştireyim derken çıkardığınız göz, herhalde ona 10 tane bayan oyu kazandırmıştır.

Bu zihniyeti gördükçe, bu oyunun adı satranç mı, pis yedili mi hakikaten hayretlere düşüyorum.
Ara
Cevapla
#10
"Satranç nerede", "Muzaffer Şekerli" ve "Şahmat" isimli kullanıcıların yazdığı metinlerden yararlanarak aşağıdaki soruları yanıtlayınız. Her soru eşit puanlıdır ama soruyu yanıtlayan erkek okuyucular daha fazla puan alacaklardır.

Soru 1 ) Yazılanlara göre, Federasyon başkanı adayı olmak için en önemli şart aşağıdakilerden hangisidir ?

a) 132.764 satranç velisini temsil etse bile, satranç velisi olmak yeterli değildir..

b) UKD'si en az 1700 ve üzeri olmalı.

c) Satranç velisi olsa bile baba olanlar aday olmalı.

d) İlgilli yasaların kabul ettiği adaylık şartlarını taşıması.

e) Ali Nihat Yazıcı ( ANY ) ekibinden olmamalı.

f) Erkek olmalı.

2) Gülkız Tülay'ın satranç sitesindeki özgeçmişinden, aşağıdaki sonuçlardan hangisi en önemli bilgi olarak "satranç nerede"'nin yazısına konu edilmiştir?

a) İki spor kulübü kurduğu ve ikisinin de birinci ligde yarıştığı. En çok lisanslı sporcusu olan kulüp olduğu.

b) İyi bir eş iyi bir insan olduğu

c) Türkiye derecesi almış iki çocuğu olduğu.

d) Federasyonda önemli yerlerde görev aldığı.

e) Kadın olduğu.

f) İki çocuğu satranç oynayan bir veli olduğu.

3) Yazılanlara göre Türk satrancını yönetmek için ne lazımdır?

a) Erkek olmak.

b) Evet kurtuluş savaşında kadınlar savaştı, erkek işiydi ama Kara Fatma'lar, Nene Hatunlar çıktı ve daha niceleri, ama erkek olsalardı daha başarılı olurlardı.

c) Kadın olmamak.

d) Erkek satranççı olmak.

e) Kadın satranççı olmamak.

f) Tamam hayatım geliyorum, bulaşığa yardımcı olacağım.


4) Gülkız Tülay satranç başkanlığı konusunda en çok hangi konuda eleştiriliyor?

a) Satranççı olmamak.

b) Erkek olmamak.

c) Ali Nihat Yazıcı'nın devamı olmak.

d) Kadın olmak.

e) Ali Nihat Yazıcı tarafından kullanıldığı.


Cevap Anahtarı: Yukarıdaki test için birçok cevap anahtarı vardır. Cinsiyet ayrımcılığı için, 1'e basarak size özel cevap anahtarını görebilirsiniz. 2'ye basarak mantıklı cevap anahtarını görebilirsiniz. 3'e basarak gülüp geçiniz.

Şaka bir yana dün okuduklarımdan sonra kanım dondu. Kendime birçok soru sordum? Oy kullanabilseydim oyumu neye göre verirdimden yazılanları okuyan satrançla ilgilenen birinin bakış açısı ne olurdu ya kadar.

Sonunda şakayla karışık bu testi yazdım. Düşünce ürününün cinsiyeti olmaz. Kadınlara laf söyleyip benim annem hariç demek gibi birşey.

Satranç velisi olmanın dışında Gülkız Tülay'ın web sayfasında yer alan özgeçmişinden ben birçok şey okudum. Bir söz vardır "Kol içe bükülür" hangi tarafı tutuyorsak onun kazanmasını istememiz çok normal bunu anlayabilirim. Ama bunu savunurken ne söylediğimizi ne yazdığımızı da bilmeliyiz. Kötü bir işin başı olmaktansa iyi bir işin kuyruğu olmayı tercih ederim.


Satranççı nedir UKD si olan mı? Satranca yarar sağlayan mı satranççıdır.

Benim UKD'me ve Elo'ma bakın lütfen. Hayır sizi yormayayım. İkisi de sıfır. ( Ama erkeğim, bu ne kadar önemliyse ) Ama soran olursa GM'yim diyebiliyorum. ( Geriden Master )

Bu açıdan bakıldığında ben satranççı değilim. Ama satranca yararım var mı açısından bakarsanız oturup bunu tartışırız. Evet takma isim veya nick name yazılmasına karşı değilim ama bu isim ardından, yanlış cetvelle doğru ölçü almaya çalışanlara karşıyım. Satranççıların ya da satranç camiasının çok zeki olduğundan bahsetmiş arkadaşımız lakin düşüncesini dile getirişinde bunu görememenin üzüntüsünü yaşadım.

Her yerde söylediğimi bir daha burada söyleyeyim. Satranççıların (başkalarının satranççı tanımına göre uyanların ) % 90'ı satranç tahtasında herşey dışında tam tersi. Hep karşısında rakip arayan, birlik olamayan, satranca katkısı olmayan kişiler.

Ama benim tanımıma göre satranççıya bakarsanız % 100'ü satranca faydalı insanlardır. Satranç tahtasında herşey olamayabilir ama dışarıda öyleler.

Bu tür insanlarımız çok ve her iki tarafta da varlar ki bu iki taraf kelimesi bile beni üzüyor. Uzlaşma olmalı, satranç adına. Ama her iki taraf içindeki yanlışları düzeltmeli. Burada yazısını merakla beklediğim kişiler oluyor tarafı ne olursa olsun bu kişilerin satranç yönetiminde bir yerlerde olması gerekli diye düşünüyorum. Rakip kavramını öğrencilerime oyun arkadaşı olarak veriyorum. O olmadan gelişemezsin. Onunla güçlüsün. Bu yüzden iki adayımıza da sesleniyorum, birleştirici olun, adil olun. Rakiplerinizi seçimden sonra yok edin. Ortadan kaldırın. Ama dost edinerek. Projelerde birlikte çalışarak.

Ben kimine göre federasyon taraftarı kimine göre muhalefetten olan biriyim ve bu yüzden her iki tarafta da zamanında afaroz edilmişliğim vardır. Birine yanlışını söylemek kolay birşey değildir. Benim kimden yana olarak yazdığımı sorgulamayın lütfen.Satrançtan yanayım.

Sonuç olarak; İki adayımız da, bu konuma gerek donanımları gerekse hukuki olarak uygun. Kendilerine başarılar diliyorum.

Cinsiyet konusunun derinleşmesini istemem ama görmezden de gelemem. Türk toplumu ataerkil bir yapı ve gittikçe daha da sertleşiyor bu bakış açısı.

Erkek çocukları sünnet olup, erkekliğine ilk adım attığında kutlamalar yapan anne baba, aynı şeyi kızlarının ilk reglinde yapamıyor bunu güzel birşey olarak göremeyip kötü pis birşey olarak görüyor ve çocuğuna travma yaşatıyorsa, daha çok yolumuz var. En az diğeri kadar kutlanması gereken önemli birşey unutmayın.
Menderes Sargın
Satranç Akademisi
Eğitim Merkezi
Ara
Cevapla
#11
Sevgili Menderes Sargın'ı yazısından ötürü tebrik ediyorum.

"Satranç Nerede" takma ismiyle "Satrancı neden satranççılar yönetmiyor" gibisinden özünde haklı sorular soran, fakat kadınların çağdaş yaşama katılması hususunda pek malumatı olmadığı anlaşılan beye, (takma isimle bunları yazanın bir "bey" olduğunu düşünüyorum, deha mıyım neyim?) gerekli cevabı Menderes Bey çoktan seçmeli olarak vermiş. Artık o bey de şıklar arasından istediği kombinasyonda yanıtını alıversin..


O bey neyi soruyor:
"bizi neden satranççılar yönetmiyor"
Takma adı ne?
"Satranç nerede"

Haliyle bu sefer insan soruyor:
"Sen neredesin be adam?"
"Sen kimsin"

Takma isimlerin arkasına saklanıp yazılar yazan satranççılar bizi yöneteceğine, gerçek ismiyle aday olan (gerçi aday gösterilen desek daha doğru) veliler bizi yönetse daha iyi..

"Satranç Nerede"ymiş .. Peh.. Sana mı kaldı satrancın nerede olduğu? Sen neredesin, önce sen çık ortaya bakalım..

Yüz kez söyledim. (Ateş Ülker Hocam bin kez söylemiştir)
Seçim geldi. Takma isimle kaydolan, çeşitli görüşlerden ama gayeleri ortak bir sürü provokatör artık aramızdadır.. Seçim bitene kadar da buralarda olacaklar.. Bu şartlar altında forumda yazı yazmak içimden gelmiyor.

Bu koşullarda kime yazıyorsun, neye yazıyorsun?

Yakında bu forumun ciddiyeti kalmayacak bu adamlar yüzünden..

Saygılarımla.. (bir kişi hariç)
Ara
Cevapla
#12
Sayın Menderes SARGIN, konu başlığı yazısına yapılan ayrımcı ve cinsiyetçi yorumların içeriğini ana konu başlığımla yoğurmaya çalışmanız ya sizi gergin olduğunuzun kanıtlıyor ya da iyi bir oyun kurgusunun devamı olduğunuzu hissettiriyor bana. Yapılan ayrımcı ve cinsiyetçi yaklaşımı kınıyor, bu cinsiyetçi ayrımcı yorumu benim ‘’ Satranççı olmayan TSF. Başkan adayı - Bir Kabusdan Uyanmak’’ yazımla tutkallamaya çalışarak yazımın içeriğini gölgelemeye yönelik olduğunu ifade ediyorum.



İlgili yazıma bu ayrımcı ve cinsiyetçi yorumu eklemleyerek kritiğin değerini düşürmeyi çalışmak Satranç Camiasına yararlı bir davranış olarak gelmedi. İlgili yorumunuzu cinsiyetçi ve ayrımcı yorumları ana konu başlığından ayrı olarak kritik etmenizi beklemek hakkım olduğunu düşünüyorum.



Gülkız TÜLAY ile ilgili kritiklerin hiçbir küçümseme dışlama içermediği aksine kazanması halinde üzerlerine kalacak ihaleyi deşifre etmeye yöneliktir. Satranç Federasyonu’nun HESAP VEREBİLİR olmaktan uzak tutmaya dönük bu oyunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Mali kurulla ilgili mahkemece verilen ve hala Yargıtay süreci devam ettiğinden kesinlemeyen karara ilginizi çekmek istiyorum. Yargıtay bu kararı onaylayacağına inancım tamdır. Ve er ya da geç bu karar çıkacak ve çıktığında utananlar olacak mı çok merak ediyorum. Hesap verecek olanların kendi hallerini kurtarmaya dönük Gülkız TÜLAY hamlesini göremeyenlere ölü numarası yapmaktan vazgeçin artık tavsiyesinde bulunuyorum.
Ara
Cevapla
#13
ibrahimethemAy bey, Menderes SARGINA verdiğim cevap da kendisinin yazıma yapılan cinsiyetçi ayrımcı yorumu benim yazımla tutkallayarak sunduğunu söylemiştim ki beyefendi çok başarılı olmuş ki yazınız da;

‘’Satranç Nerede" takma ismiyle "Satrancı neden satranççılar yönetmiyor" gibisinden özünde haklı sorular soran, fakat kadınların çağdaş yaşama katılması hususunda pek malumatı olmadığı anlaşılan beye, (takma isimle bunları yazanın bir "bey" olduğunu düşünüyorum, deha mıyım neyim?) gerekli cevabı Menderes Bey çoktan seçmeli olarak vermiş’’

Diyerek dümen suyuna girmek de pek de rahatsızlık duymadığınız anlaşılıyor.

Şimdi oturup yazdığım yazıyı okuma zahmetinde bulunur ve öyle kritik yaparsınız hepimiz bundan fazlasıyla yararlanırız diye düşünüyorum. Ve yazdığım yazının neresi ‘’ çağdaş yaşama katılması hususunda pek malumatı olmadığı anlaşılan beye ‘’ hitabını hakkediyor gösterme zahmetinde bulunursunuz umarım.

Eğer bunu gösteremiyorsanız özür dileyerek erdemlilik gösterebilirsiniz ya da bırakırız kim provokatör okuyanlar karar verir.
Ara
Cevapla
#14
Bir akıl tutulmasıdır gidiyor...

Sayın Sargın'ın bu güne değin bir önerisi dışında, bu seçim döneminde bu forumda sustuğunu dikkate alarak baktığımda, cinsiyet ayrımcılığı içeren bir yazının eleştirisine adeta "ev hazırlığı" ile yanıt verişi dikkat çekicidir. Sanırım burada kadınlara yönelik ayrımcılık çok gücüne gitmiş olmalı ki can havliyle bu denli tepki göstermiş...

Ancak bir şeyi de unutmuş Sayın Sargın, bugün artık Türkiye Satranç Federasyonunda "yönetim ve muhalefet" diye bir kavram realitedir. Bu realite sizin her iki adaya anlaşma önermenizle ortadan kalkmaz ve bu nedenle;

buraya dikkat edin sayın Sargın;

bir kişinin bir tümcesini alarak
şişire şişire balon ederek
bu suçu muhalefetin üstüne yıkamazsınız!

Söz konusu ifadeye ilk karşı çıkan ben olduğumu da atlayarak, sadece diğer yorumcuların ifadelerini dikkate alıp da benim tepkimi görmezden gelerek, bizim diğer yorumlarımızın da kirli imiş gibi gösterilmesine çalışmış gibi bir haliniz var...

Niyetinizin bu olmadığını söyleyebilirsiniz. Ancak görüntü budur. Bu görüntüyü de sizi tanıdığım kadarıyla size yakıştıramadığımı söylemeliyim.

"Ne şiş yansın ne kebab/ kebab olacaksa adana kebab" diyorsanız bilemem. Yoksa aynı masada "tantuni ve adana kebab" birlikte mi yenildi? Eğer öyleyse haber edin de ben de size "şakşuka" yollayayım!...

Mazlum ile zalimin kavgasında tarafsız olanlar, zalimin yanındadırlar!...

Lafı dolandırmayın, tavrınızı net koyun!
Burada "satranç nerede" adlı şahsın yaklaşımı ile diğer yazarların ama özellikle cinsiyet ayrımı güden zatın yazısına dayanarak hepsini bir teknede karmaya çalışmanız ve bu hamurdan yaptığınız ekmeği bize yedirmeye çalışmanız, bu güne kadar sizin de içinde olduğunuz "karşı duruşa" denk düşen bir tavır değildir!

Eğer bugüne değin olan duruşunuz hakkında bir özeleştiri yaparsanız bunu anlarız, ama bu tarzı anlamamızı beklemeyin! Ya da yanlış anlıyorsam düzeltin beni...

Sevgili ibrahim,
Senin de aynı dikkatsizliğe düşmeni derslerinin yoğunluğuna veriyorum...
Takma ad konusundaki tartışmayı ise, tükettiğimizi düşünüyorum. Şimdi düşünceleri tüketme zamanıdır...

Saygılarımla...
Cevapla
#15
Sanırım test sorularını iyi anlatamadım. Testi ve sonrasında gayet açık bir dille yazdığım yazıyı sadece cinsel ayrımcılığı baz alarak algılamanıza üzüldüm. İlk iki soru ve 4. soru sizin yazdıklarınıza da yönelik.

Bir gerginliğim yok, çok şükür. Bir kurguya hizmet ettiğim ya da oyunun içerisinde olduğum gibi keskin bir saldırı sizin içinizde bulunduğunuz ruh halini gösteriyor. İnanın buna da üzüldüm.

Satranç camiası adına konuşmak için farklı bir yol sizinkisi. İki gün önce girmişsiniz foruma ve yazdığınız yazılarınız seçim öncesi daha evvel gördüklerimizle aynısı. Gerginlik yaratan sahibi meçhul sözler.

İbrahim Ethem Bey'in ifade ettiği seçim öncesi çokca gördüğümüz özelliklere sahip yazanlardan biri olarak algılanıyorsunuz. Bu algıyı camia adına diyemem ama kendi adıma paylaşıyorum sizinle. Ben de sizin zamansız ya da zamanlı mı demek lazım yazılarınızı anlayamıyorum. Bu ortamda seçim dönemi dışında da yazılar yazıp güzel konulara değinen muhalif diye tanımlanan birçok kişiye yarar mı veriyorsunuz zarar mı?

Sormuşsunuz neden satrançcı olmayanlar yönetiyor diye, sizin satranççı olduğunuzu nereden bileceğiz. Satranççılar eğer ortaya çıkmaktan korkuyorsa ya da gizli isimler arkasından konuşuyorlarsa, bir araya gelemiyolarsa bırakın hakettikleri şekilde yönetilsinler.

Bu arada camiamız adına lütfederseniz şu satranççı tanımını sizden alabilir miyiz. Camiada büyük gerginlik var, herkes satranççı mıyım diye düşünmeye başladı.

Hukuken aday olmalarına engel bir durum var mı her iki adayın bunu öğrenmek isterim. Gülkız Tülay yasalarımıza göre aday olabiliyor mu?

Bize web sayfasından yararlanarak tekrar tanıtmaya çalışın lütfen, ben de tanımıyorum Gülkız Tülay'ı. Sadece veli olduğu mu yazmakta, yoksa siz bu kısmıyla mı ilgileniyorsunuz. Evet eleştirilecek birçok şey varken, derdinizi tam anlatamadığınızı da sezinliyorum.

Satranç nerede, tamam da peki siz satrançta neredesiniz; oyuncu mu, kulüp yöneticisi mi, veli mi, antrenör mü, hakem mi?

Seçimi kaybedebilir Gülkız Tülay ya da kazanabilir. İki ihtimal var, gerçi siz yazınızda bu seçimlerde Cengiz Keleş'in kazanamayacağına gönderme yapmışsınız. Bu bakış açınızı da doğru bulmuyorum. Sonuçta başkan adaylarımızdan biri de kendisi. Cengiz Keleş ve ekibine motivasyon kırdırıyorsunuz. Yapmayın. Ya da ne istediğinizi tam bilin.

Diyelim Gülkız Tülay seçimi kaybetti sonrasında da, yeni yönetim eski defterleri açabilir diyorsunuz. Sonrasında olacaklar konusunda uyarılarınız neden anlamıyorum. Bir sıkıntı varsa elbette ve umarım ortaya çıkar. Bunda hiçbir sıkıntı görmüyorum.

Ben en doğal sisteme inanırım, ektiğini biçersin. Ama iyi ama kötü.

Bu arada çok ciddiyim şu tanımı yapında rahatlayalım.

Bu arada ben satranççı mıyım?
Menderes Sargın
Satranç Akademisi
Eğitim Merkezi
Ara
Cevapla
#16
Bir test sorusu da benden olsun:

İki yüz kişi arasında iki tane başkan adayı var.
198 kişi oy kulanacak.
150 tane namuslu var, 48 tane de namussuz var.
Başkan adayının bir namuslu diğeri namussuz.

Bu seçimi kim kazanır?
a) Namuslular.
b) Namussuzlar.
c) İkisi ittifak yapar.
d) Napolyon kazanır.

E, ne varmış benim yaptığım göndermede?

Buradaki "namussuz" metaforunun hiç kimsenin namusu ile alakası yoktur. Kimse alınmasın! (Satranç tabiri ile "taşların arasını açtım" konuyu anlatabilmek için...)
Cevapla
#17
Çok özür dilerim.
Menderes Sargın ile Menderes Çoban'ı karıştırdım...
Bundan önceki değil de bundan öncekinden öncekinde "Menderes Sargın" imzalı yazıyı "Menderes Çoban" olarak okudum ve yanıtladım...
Bu nedenle herkesten özür dilerim.
Dolayısı ile "Adana kebab+ Tantuni+Şakşuka"lı bölümleri geri almam gerekiyor. Diğer söylediklerim aynen geçerlidir...

Yani yalnızca tıp okumak gerekmiyormuş dikkatsizlik için... Big Grin
Cevapla
#18
Hüseyin Bey, yazılarınızı kısmen okuyan biri olarak ( kusuruma bakmayın, yazılarınız genelde uzun oluyor benim için :lol: ) anladığım kadarıyla, adalete, hakkaniyete son derece önem veren bir kişisiniz..Hepimiz öyleyizdir, öyle olduğumuzu düşünürüz..Siz başkan olsanız, en ideali olacak bence..Ancak, gene de sizin gibi biri bile kimseye yaranamaz onu da söyliyim..Bunun nedeni de, sorun aslında Başkan adaylarında değil, milletimizde..Unutmayalım, bireyleri şekillendiren toplumun kendisidir..
Ara
Cevapla
#19
Hüseyin Abi'ye özel not:

"Takma ad konusundaki tartışmayı ise, tükettiğimizi düşünüyorum. Şimdi düşünceleri tüketme zamanıdır." demişsin abi..

Siz o konuyu kapatmış olabilirsiniz, ben kapatmadım. Kapatmaya da hiç niyetim yok.

...

Şimdi şuna da açıklık getireyim..
Cinsiyet ayrımcılığı yapan "Satranç Nerede" değilmiş de başkasıymış..

Takma isimle bu forumda yazanların hepsi benim için aynı kişi.
Onların tümüne aynı gözle bakıyor, hepsini aynı kalıpta değerlendiriyorum.
Zaten pek çoğunun arkasında da aynı kişiler olduğuna adım gibi eminim..

İşte bu şenlikli ortamda, bu kadar takma isim arasında kimin neyi yazdığını karıştırmışım.. Hatalıyım. "Satranç Nerede" Bey'e yönelik söylediğim "kadınların çağdaş yaşama katılması hususunda malumatının olmadığı" yönündeki ifademi geri alıyorum. Bir de "özür dile" demiş, ama adını sanını saklayan bir adamdan özür dileyecek değilim.

Bir de kendisine (artık her kimse) tekrar soruyorum:

"Satrancı satranççılar yönetsin" diyorsun da, "sen neredesin" yahu?

"Satranç Nerede" sen neredesin?
Ara
Cevapla
#20
Sayın Aktaş,

İsteğiniz üzerine sizi düzeltmek için yazıyordum ama siz bu konuda benden hızlı çıktınız.

Yine de sizi düzeltmek için yazacağım. Ancak şimdi çıkmam lazım. Uzun süreceğinden size sonra özelden yazarım.
Menderes Sargın
Satranç Akademisi
Eğitim Merkezi
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi