ŞOK ŞOK ŞOK
#1
Sayın Başkanımız Gülkız Tülay Hanımın seçim zamanında yapmış olduğu il ve bölge temsilcileri vaadleri;

İL VE BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ
İl Temsilcilerinin belirlenmesinde o ilde satranç ile uğraşan kulüp, antrenör, hakem ve sporcuların görüşleri alınacaktır.

İl hakem ve il düzenleme kurulları oluşturulurken yaşanan aksaklıklar ortadan kaldırılacaktır.

Bölge temsilciliklerinin bölge müdürlüklerine dönüştürülmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılacaktır.

İllerde yapılan özel turnuvalarda standardı sağlamak amacıyla örnek projeler yapılacak ve destek ekipleri oluşturulacaktır. Ayrıca bu turnuvalar denetlenebilir hale getirilerek, bölge temsilcisinden veya federasyondan mutlaka geçirilmesi beklenecektir.

İllere malzeme, teknik destek, organizatör desteği verilecektir.

Büyük illerde satranç sarayı, satranç merkezi ve satranç evi projesi yapılacak, bu yerlerin kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için alt yapı oluşturulacaktır.

Büyük ilçelerde mutlaka ilçe temsilciliği kurulacak ve ilçe temsilcileri bölge temsilciliğine bağlanacaktır.

Bölge, il ve ilçe temsilcilikleri arasında koordinasyon sistemi oluşturulacaktır.

Yerinde yönetim ve karar mekanizmaları oluşturulacaktır. Her şeyi Ankara'dan yönetmek yerine bölgelerde sorunları çözmek için gereken önlemler alınacaktır


Evet arkadaşlar nihayet bölge temsici atamalarıda gerçekleştirildi.

TRAKYA BÖLGE TEMSİLCİSİ Rafet GÜLMEZ ( Edirne, Kırklareli, Tekirdağ)

İÇ ANADOLU BÖLGESİ TEMSİLCİSİHulusi CİHANGİR - Hüseyin KARAKUŞ
(Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Çorum,Çankırı, Eskişehir)

PALANDÖKEN BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ
Akın YAYIK - Cemal Gürsel TOY
(Erzurum, Elazığ, Tunceli, Malatya, , Bingöl, Erzincan, Bayburt, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı )

KARADENİZ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Mahsum BAKIR - Mahsum BAKIR
(Trabzon, Gümüşhane, Artvin, Rize, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Tokat, Amasya)

ÇUKUROVA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Bekir PAK - Ömer Faruk ERCAN
(Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay, G.Antep, Kilis, K.Maraş )

BOZKIR BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Mustafa EROĞLU - Hasan ONAT
(Karaman, Konya, Nevşehir, Aksaray,Niğde Kayseri)

KÖRFEZ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Halil.İbrahim.BERZAH - Çetin KAYPAK
(Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Düzce, Bolu, Kastamonu, , Karabük, Bartın, Zonguldak, )


EGE - AKDENİZ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ
Mustafa İMAMOĞLU - Kemal BOZTEKİN
(Manisa, Aydın, Isparta, Burdur Antalya, Denizli, Uşak, Afyon, Muğla)


ÇINAR BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Tuğrul OKAR
(Yalova, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Kütahya)

İSTANBUL BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Fuat ERGÜR

HARRAN BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Hacı YILMAZ - Hacı YILMAZ
(Şanlıurfa, Diyarbakır, Muş, Bitlis, Van, Siirt, Batman, Mardin, Şırnak, Hakkari, Adıyaman)

YENİ ATANAN TÜM ARKADAŞLARA BAŞARILAR DİLERİM.
İÇLERİNDE ÇOK DEĞERLİ ARKADAŞLARIMIZ DA BULUNMAKTA BU ATANMIŞ OLDUKLARI GÖREVLERİ DE SONUNA KADAR HAK ETTİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORUM.

AMA ATANAN BAZI ARKADAŞLARIN BU GÖREVE LAYIK OLMADIĞINI DA DÜŞÜNMEKTEYİM.

SAYIN BAŞKANIMIZ; İL TEMSİLCİ ATAMALARINDA İLLERDEKİ KULÜPLERE, ANTRENÖRLÜRE VE SPORCULARA GÖRÜŞLERİ SORULARAK ATAMALARARIN YAPILACAĞINDAN BAHSETMİŞTİ MALESEF BUNUN BÖYLE OLMADIĞINI GÖRDÜK.

Bölge temsiliciliğine atanan arkadaşlarda bu görev vasıfsını taşıyacak kapasiteye sahip olmayan arkadaşlar var.

Size kısa bir A ilinden bahsedeyim.

A ilinde bir turnuva yapılıyor il temsilcisi orda Turnuva bitiyor il temsilcisi ortada yok.
ulaşmak istiyorsunuz il temsilcisine nerede. aradığınız zaman ben elma topluyorum, sonra bir işiniz düşüyor bir daha arıyorsunuz sayın il temsilcim nerdesiniz denizde yüzmeye gidiyorum. ne zaman gelecesiniz a iline , belli değil , sporcu arıyor A ilinin temsilcisi hocam turnuva varmı, Ben şuanda pamuk topluyorum program belli değil, Antrenör arıyor A ilinin temsilcisini Hocam Nerdesiniz kurs açılacak mı? İl temsilcisi Hocam ben Ağaç aşılıyorum ne zaman açılacağı belli değil.


iline dahi faydası olmayan bir kişiyi nasıl oluyorda federasyon bölge temsilcisi yapıyor anlamıyorum. Demek ki A ilinin il temsilcisi federasyon nezdinde Satranç camiasına çok iyi hizmetlerde bulunan biri, turnuvaları işleri bitince düzenleyen, kulüplerle , sporcularla ve velilerle diyaloğu olmayan biri satrança daha faydalı oluyor.

Arkadaşlar size tavsiyem şu sizlerde satranç sporu için hiç bir şey yapmayın, yarışmalara çocuklarınızı katmayın, kimseyle ilgilenmeyin o zaman sizlerde daha kıymetli değerli olursunuz. Çünkü çalışan satranç gönüllüsü nasıl olsa bu işi yapıyor yapanlarla bizim işimiz ne, biz yapmayanlara bakalım gibi bir anlayış var şu anda.

Yazımın başında bahsettiğim gibi bölge temsilciliğine atanan çok değerli arkadaşlarımız var onlardan özür diliyorum. Bu yazımdan alınmalarını da istemem ama alınması gereken kişininde kendisine bir bakmasını isterim. Ben nerde hata yapıyorum diye?

İl Temsilciliği atamalarında da da aynı sıkıntılar oldu.
İline hizmet etmeyen il temsilcileri görevlerinde tutuldu, hizmet edenler ise görevlerinden alındı.
Hani o ilin kulüplerine, sporcularına, antrenörlerinden görüşler alacaktınız nerede bu görüşler neden 9-15 yıllık il temsilcilerini görevde tutuyorsunuz?

Sizlerin değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Ara
Cevapla
#2
Sayın anand arkadaşımızın yazdıklarına katılmamak mümkün değil.
Önceki yazılarımda da dile getirmiş olduğum il temsilcilerinin illerdeki sporcu, antrenör ve kulüpler tarafından seçilmesine yönelik her hangi bir faaliyetin federasyon tarafından yapılmadığını gördük.

Belkide son günlerde kesilen cezalardan dolayı biz satranççılar olarak söylemek istediklerimizi dile getiremiyoruz.

Hepisimiz bir korku saldı. Federasyon aleyhinde bir şey yazsam ne olacak diye düşünmeden edemiyoruz.

Bir söz vardır Doğru söyleyenen dokuz köyden kovarlar diye hepiniz bilirsiniz. Nedense alakasız konular hakkında bir çok yorumlar yazılırken yazılması gereken konuşulması gereken, üzerinde durulması gereken konular olunca bir köşeye çekilip bekliyoruz.
Bakalım neler olacak.

Evet yeni atanan bölge temsilcisi arkadaşlara görevlerinde başarılar dilerim. Eğer anand arkadaşımızın da bahsetmiş olduğu gibi a ilinde olduğu gibi çalışan bir arkadaşı bölge temsilcisi yaptılarsa vay halimize....
Ara
Cevapla
#3
Desteğinden dolayı teşekkür ederim ŞAHMAT kim olduğunu bilmiyorum ama bir gerçek var ortada son cezalardan dolayı yazı yazmaya çekinen arkadaşlar var.

İl Temsilcileri hangi kriterlere göre seçildiğini merak ediyorum.

ŞAHMAT arkadaşımızın uyuyan il temsilcileri yazısını tekrar hatırlatmak istiyorum.

http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3375

yazmış olduğu yazıya bir cevap yazan bile olmamıştı bende yazmadım.

internette gezerken Sayın Gülkız Tülay'ın seçim sayfasına denk geldim ve inceleme yaptım. İl ve Bölge temsilcilikleri ile ilgili yazdıklarını okudum. A

Malesef il temsilciliklerinde yapılan değişikliklerde manidardır.

işte size il temsilcilikleri ile ilgili formda yazılan yazılar

http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3477
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3472
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3473
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3333
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3448
Ara
Cevapla
#4
Değerli Arkadaşlar;

İl temsilcilerininin seçimi ile ilgili bu forumda birçok yazı yazıldı.Aslında konu çok basit hiçbir federasyon yönetimi tüm il temsilcilerini kendisi atamıyor.Kanunda zaten böyle bir yetkisi yok,teorikte federasyonlar il temsilcilerini teklif eder,SGM Atar.Peki pratikte ne olur,SGM yada Spor il müdürlükleri kendi önerdikleri kişilerin teklif edilmesini ister.Bu kişiler bazı illerde kendi camilarınca destek görür,bazı yerlerde ise tek destekçisi kendisidir.Bu işin tek çözümü kanun değişikliği ile olur buda yapılr mı? Bence zor,ama umut fakirin ekmeği...

Saygılar..
Ara
Cevapla
#5
Sevgili Anand kardeşim (günün birinde koca Anand'a böyle senli-benli hitap edeceğim aklıma gelmezdi, bir de nickname için neler söylerler Big Grin );

Haklısın ama bir kere yapayanlış bir sistemi benimseyince onun elde patlaması böyle kaçınılmaz oluyor.

TSF'de kaç kurul ve kaç kurul üyesi var biliyor musunuz? Genel Müdürlük nezdinde, 18 kurul ve 132 üye.

Mesela Hukuk Kurulu var, yılda kaç kez toplanır, satranç hukuku hakkında kaç direktif veya görüş yayınlar bilmiyorum? Veya Sağlık Kurulu, atıyorum bugüne kadar bu ülkede turnuva koşulları konusunda hiçbir görüş yayınlamış mıdır?

Bu genel merkez yapılanmasında böyle. Şimdi İl Temsilciliklerinin üstüne Bölge Temsilcileri, onların altlarına ilçe temsilcilerini yerleştirdiğinizde topu topu 500 kişi etrafında dönmeyen ciddi satranç camiamızdaki yönetici sayısı herhalde bunun 1.5 katı oluyor.

Valla TSF turnuvaya sıkışırsa, kurullar arası turnuva yapmalı, 132 fena rakam değil; bölge il ve ilçe temsilcileri de katılırsa İstanbul İl Birinciliğinden fazla eder. Ha tek sıkıntı, kurullarda satranç bilmeyen üyeler olabilir ona da çareyi "çare bulma kurulu" oluştararak bulsunlar.

A ili için verdiğiniz örnek harika ama ben de A ili temsilcisi olsam davranışım farklı olmazdı.

Birincisi, il temsilciği bir meslek değildir ve bir profession olmadığı için iş tanımı yoktur. Oraya gelenin maharetine kalmıştır herşey.

İkincisi, il temsilcisinin gerçek hayatta işi varsa ve bu işinden geçim sağlıyorsa doğaldır ki mesaisi bitince ve ailesi ona zaman tanırsa, bir tür boş zaman meşgalesi olarak bu işi yapacaktır.

Üçüncüsü, Gambit beyin dediği çok önemli; atamaların Ankara'da (genellikle satrancı santraç olarak yazan) bir bürokrat tarafından yapıldığını ekleyelim. Buna ilgili Bakanlık, GSM, TSF Genel Merkezi ve Bölge Temsilcisi olarak atanmış kişilerin emir komuta silsilesini ekleyelim.

Bu sistem ve çark içinde hele ki pamuk tarlaları olan birini atamak gibi zekice işler yapılmışsa, o temsilcinin yıllık rekolteyi kenara koyup Temmuz'un sıcağında Adana Yaş Grupları turnuvasında koşması zaten hanımı için doğrudan boşanma sebebidir de fazladan kayınpeder ve bacanaktan sopalanma gerekçesidir :lol:

Dünya üzerinden böyle bir bürokratik yapı altında, hiç toplanmayan 132 adamla oluşturulmuş kurullarla, alt komisyonlarla, bölge, il ilçe temsilcilikleri ile ancak Ziraat Bankası açarsınız.

Orada bu sistem sağlıklıdır çünkü 20 milyona kredi vereceksiniz, sistemin bürokratik olması lazım. Ki Ziraat Bankası bölge müdürlerini seçerken önce sınavla alır, 15 yıl falan şubede çalıştırır, onlarca teftiş geçirtir ve liyakata göre günü geldiğinde oraya atar. Adamın profession'ıdır o.

Bugün yoldan geçen herhangi birinin il temsilcisi olması kadar kolay birşey yok, ennihayetinde satranç bilmeyen bir öğrenci velisinin başkan olduğu bir yapı bu. Acı ama gerçek.

İl temsilciliği bir meslek değildir. Kökten kalkmalıdır. Bu saçma yapı durdukça il temsilcilerini daha çok tartışırsınız.

Dünya üzerinde satranç derneklerle, özel satranç merkezleri (okulları) ile profesyonel menejerlerle ve devletin düzenleyici değil, gözetici otorite olduğu sistemlerde ilerler.

O yüzden pamuk toplayan temsilci bence akıllı adammış, bu akılla giderse 3 vakte kadar bize başkan olur, benden söylemesi 8)
Ara
Cevapla
#6
MOJO JOJO dediklerine katılıyorum.

Yalnız il temsilcilerini Gençlik spor değil Federasyon Belirliyor.
Nasıl mı oluyor?

Federasyon İl Temsilcilerini belirliyor (Tabi ki çalışmayanları) Gençlik ve Spor Bakanlığına sunuyor. Bakanlıkta gelen listeyi onaylıyor. Böylece il temsilcileri atanmış oluyor.

Tabi ki Bizim Ülkemizde Çalışan Hep Ezilmiştir, Çalışmayan ise el üstünde tutulmuştur.

Demek ki çalışmadan işleri yürütmek daha kolay nede olsa sizin yerinize işleri yapan biri var. Sonuç ne oluyor sen çalışıyorsun o temsilci ise senin çalışman dan nemalanıyor. Gücüne güç katıyor federasyon nezdinde o çalışıyor gözüküyor. iş böle olunca gerisi münferit.....

Şu formda ki yazılara bakıyorum da son cezalardan sonra yazmaya çalışmaktan kaçınmamak elde değil. ya bize de ceza verirlerse...

Bizler birer satranççı olarak ne yapmalıyız?
1. Federasyonu protesto etmeliyiz
2. Turnuvalara katılmamalıyız
3. Satranç kursları düzenleme meliyiz
4.......

dahada sayılacak çok şey var
Ara
Cevapla
#7
sayın mojo jojo

demişsiniz ki il temsilcilikleri kökten kalkmalıdır . sizinle il temsilcilikleri konusunda, buranın kısıtlı imkanları doğrultusunda her bakımdan anlaştık bir tek bu konuda anlaşamadık . il temsilcilikleri bir devlet yapılanmasıdır, üstelik sadece satranç federasyonuna has bir şeyde değildir . bütün spor branşlarını kapsar . devlet yapılanmasını nasıl kaldıracaksın . senin iradende değil ..üstelik il temsilcilerine bizim kadar değer veren başka bir spor dalı var mı; bende bilmiyorum.

bakın bu konuda nitelik, nicelik 1800 ün üstü 1800 ün altı başlığında neler yazmışım aynen aktarıyorum .


( il temsilciliği modern teşkilatlanmanın olmazsa olmazıdır.bölge, il, ilçe, mahalle hatta apartman temsilciliği olarak devam eder . spor bakanlığı kurulunca devlet illerde il temsilciliği ihdas etti . memur kategorisinde , spor bölge müdürlükleri tarafından önerilen ,valilik tarafından atanan, maaşı olmayan kimselerdir bunlar . maaşı olmadığı için bölge müdürlükleride spor kulüplerinin katıldığı seçimle belirlemeyi bir gelenek ve teamül olarak benimsemişti . son düzenlemeyle bunun merkezi otoriteye bağlandığı , federasyonların önerisi, GSGM nin onayı ile atanacağını anlaşılıyor .

bu şu demektir. eski çamlar bardak oldu . siyasi otorite işin içine girdi artık. siyasi otoritenin istediği olacak ve spor bakanlığı hangi siyasi partinin ise o siyasi partinin milletvekilleri , parti il başkanları işin içinde olacak demektir .il temsilcisi olmak isteyen akadaşlara buradan özellikle öneriyorum , hemen parti il başkanları ile temas kurun onlarıda bu konuda uyandırın .

bundan sonra ne değişecek:
eskidende siyasi otorite işin içinde idi ama satranç federasyonu kendi bölge ve il temsilcileri ile devletin il temsilcilerini denetleyebiliyordu , merkezi siyasi otorite vasıtası ile bölge müdürlükleri ve il temsilcilerine her türlü baskıyı yapabiliyorlardı . görevden aldırabiliyorlardı . peki şimdi ne olacak

sırtı kalın bir il temsilcisi bile satranç federasyonu ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynayabilecek, hatta özellikle istanbul , ankara izmir , bursa antalya , adana gibi üç dört il temsilcisi bir araya gelince federasyonu bile görevden aldırabilecektir . iş böyle bir noktaya gelince ne olacak peki!!!!!!!

türkiye satranç federasyonu
mojo jojo ve benim dediklerime gelecek

il temsilciliklerini zaten bir devlet yapılanmasıdır deyip onu yok hükmünde sayacak , ben nev-i şahsına münhasır bir federasyonum diyerek 1800 raiting ve üzerleri ile ilgilenme bilincine varacaktır . ıvır zıvır bölge turnuvalarını o düzenlesin, hatta ne yapacaksa yapsın ama bana dokunmasın , ben kendi içimde teşkilatlanayım , kendi kurumumu kurayım deyip, asli görevi olan 1800 raiting üzeri ile ilgilenmenin ne demek olduğunu anlayacaktır . bu hayırlı neticeyi sanırım 3- 5 yıl içinde göreceğiz)

yukardaki görüşlerim aynen devam ediyor .

muzaffer şekerli ADANA
Ara
Cevapla
#8
Muzaffer beyciğim,

Satrançtaki yönetim yapılanmasına satranç tozu yutmuş insanların egemen olmasını ben de çok istiyorum, bunda elbette hemfikiriz.

Ama çok kademeli, aşırı kalabalık bürokratik yapılara karşyım. Tüm bireysel sporlar için bu geçerlidir. Teniste il temsilciliği var mı bilmiyorum ama Marsel İlhan'a katkısı olmadığına eminim.

Sizin kriter getirmenizi saygıyla anlıyorum ama şu zorluklar var; birincisi 1800 üstü satranç oyuncuları homojen değil. Bunların bir kısmı öğrenci, bir kısmının yaşı küçük, bir kısmı satrançtan uzaklaşmış durumda.

Şimdi benim saçma bulduğum şu aşırı katmanlı sistemde elde sadece genel müdürlük bünyesinde 132 kurul üyesi varsa, buna 80 il temsilcisi, 5-10 bölge temsilcisi, sayısını bilemediğimiz ilçe temsilcileri eklenecekse, sizin kabaca 300 civarı 1800 üzeri oyuncu bulmanız gerekecek.

Yetmedi, bu 300 kişinin öğrenci olmaması, 18 yaşın üzerinde olması, zaman ve arzularının olması, alzheimer olmaması, hanımlarından izin alması gibi sayacağımız ve sayamacağımız kriterleri geçmesi lazım.

Ayrıca 2300'lük bir oyuncu mesela, niye kendine GM olmak gibi çekici bir hedef varken Acıpayam İlçe Temsilciliği gibi birşeyin peşinde koşsun. Her bakımdan sıkıntılı bir çözüm bu.

Ben de diyorum ki bunlara ne gerek var? Hukuk kurulu nedir, disiplin ve denetim kurulu varken? Hukuken görüş isterseniz üniversiteler orada, bütçeden verirsiniz makul bir danışmanlık ücretini, 8 üyenizin 10 yıldır vermediği görüşü 1 günde verirler.

Sağlık kurulu nedir Allah aşkına? İstanbul Festivalinde geçen sene 10 yaşındaki çocuklara enerji içecekleri dağıtıyordu sponsor firma. Şu Kartal'daki çadır turnuvasında birinin kalbi sıkışsa, ambulansa değil, üç sıra ileriye mevta olmadan götüremezsiniz. Bu ülkede çok sağlıksız, sorunlu ve riskli ortamlarda turnuvalar yapılıyor. Sağlık kurulu bir günden bir güne, turnuva salon koşulları ile ilgili bir inceleme veya rapor yayınladı da biz mi görmedik?

Basın Medya İletişim Kurulu var (Özgür kusura bakmasın o da bu kurulda sanırım) işte koca olimpiyat geldi geçti, bundan önceki dönemde var mıydı bilmiyorum bu kurul, şu forumda Ertan yazmasa hangimizin olimpiyat turlarından haberi olacaktı.

Sistem bana göre, içindeki kişiler değişse de kendi işleyişi değişmeyen mekanizmadır. İl Temsilciliği olarak adlandırdığımız kavram bir sistem değil, bir yapı. Bu yapı bana göre işleyiş olarak sakat. Bir sistem değil. Kaderi, atanan kişiyle ilgili birçok kişisel faktöre bağlı. İstanbul'da 4 ay bitti turnuva yapılmıyor, (A) ilinde pamuklar toplanacağı zaman temsilci telefonları kapatacak, (C) ilindeki hastalansa başka birşey olacak.

Ama gerçek hayat böyle değil. Şu kurullarda yer alan insanlar dışında emin olun kimse kurulları da, oralarda yapılan o sonsuz toplantıları da önemsemiyor.

Sansür mesela... Son disiplin cezaları ile yaratılan sindirme... Satrançseverlerden kopmuş yönetim... Turnuvasız bir satranç ortamı...

Asıl sorunlar bunlar ve bunlar çok daha ciddi.
Ara
Cevapla
#9
Merhabalar,

Sayın ŞahMAT,

Yazdıklarınızı okuyunca inanamadım,yazdıklarınızı sağlıklı bir ortamdamı yazdınız,sıhhatiniz mi bozuktu anlayamadım.

yazdığınız o talihsiz ifadelere bir göz atalım;

[b]Bizler birer satranççı olarak ne yapmalıyız?
1. Federasyonu protesto etmeliyiz
2. Turnuvalara katılmamalıyız
3. Satranç kursları düzenleme meliyiz
4.......
[/b]

bu ifadeler ne demek ya siz gerçekten satrançcımısınız? Sporcu olsanız ne kadarda yönetime ters düşseniz Satranç oynamadan duramazsınız.Antrenör olsanız iyi bir satrançcı yetiştirmek için gecenizi gündüzüne katarsınız.Peki siz bunlar değilseniz ne olabilirsiniz?
Yoksa siz X İlinde temsilciliği elinden alınmış eski bir yöneticimisiniz,yada bu göreve talip olmuş atanmamış birisimi bilemiyorum ama bu ifadelerinizi doğru bulmadığımı belirtmek isterim.

saygılar.....
Ara
Cevapla
#10
İl Temsilciliklerini aslında savunma ve eleştiri anlamında, ne göklere çıkarmak ne de haksız yere eleştirmek gerekmiyor.
Sorunu federasyon yönetiminde gören arkadaşlarımız eleştirilerinin yanına hayatın içinde gerçekleşebilecek önerilerini serpiştirmeleri gerekir.Çünkü olumsuz örnekleri sürekli gündemde tutmanın bir anlamı yoktur. Bu olumsuzlukların sebebi sistem tıkanmasının yapı üzerindeki etkileridir.
İnsanlarımızın nitelikli birliktelik kurarak bu sorunun üzerine gitmeleri gerekir. Ben de bunu defalarca çözüm olarak getirmeme rağmen benim de aynı şeyi tekrar tekrar bu zemine taşımam da bıktırıcı olmaktadır.
Sorun, sürekli dile getirilmekle gündemdeki yerini korur ama çözüm sürecine katkıları da gözetilmelidir.
Daha gerçekçi ve uygulanabilir öneriler dikkatlerden kaçmayacaktır.

2013 ün ilk 4 ayı içinde ülke genelinde TSF ye 98 turnuva talebi ulaşmış.
Bunların 92 si özel turnuva talebidir.
6 adedi il faaliyetidir.
84 tanesi onaylanmış 14 tanesi haklı gerekçelerle bekleme aşamasında duruyor.
Ama turnuvaların 26 adedi İstanbul’ da yapılmış.
Tüm bu turnuvaların yaklaşık % 25’ i.
Kayıtlarda duruyor.
“İstanbul’ da turnuva yok” demenin anlamını bir satranççı olarak anlayabilirim.
Beklentilerden uzak anlamında geliyor insanın aklına. Üst düzey turnuva kastediliyorsa ki kuvvetle bunu tahmin ediyorum, işte o zaman karşılıklı oturup şunları tartışmalı ve uzlaşmalıyız.

(İl temsilciliği, örgütlenme kavramlarını bir kenara koyuyorum. Karşı fikirlere saygılı olarak.)
1- Üst düzey turnuva için özel ortam, doyurucu ödül, sağlam sponsor, ciddi bir düzenleme gerekir. Tabi tüm bunların gerçekleşebilmesi için iyi bir planlama,
2- Planlama için kişi ya da ekip,
3- Doğru adreslere ulaşabilmek için belki yine kişi ya da ekip,
4- Tabi belki turnuva yapısını kaldırabilecek alt yapı, konaklama, ulaşım,vb…
Ya da bunların dışında;
5- Sizin öneri ve düşünceleriniz…(Bir kısmı daha önceleri çok mantıklıca, örnekleriyle ortaya konmuştu)

Tüm bunları hayata nasıl geçirebiliriz?
Aslında her şey var, bence mevcut. Tek bir şey hariç!
İşin mutfağında çalışanlar!
Tüm illerde düzenlenen turnuvalara baktığınızda her turnuvanın fikir aşamasından ödül törenine, hatta ukd hesaplarına gönderilmesi aşamasına kadar bu mutfakta çalışanları görebiliyorum.
İsim isim de saymak mümkün. Turnuva kayıtlarında duruyorlar.
Ama gerçekten de İstanbul’ da durum neden böyle? Eskiden İstanbul’ a turnuvalara, kurumlarımızdan özel izinler alarak gitmeye çalışırdık. Ama şimdilerde görüyorum ki İstanbul’ da ki oyuncuların bir kısmı ödülsüz ya da ödüllü dış illerdeki turnuvalara gelmeye başladılar.
Bunu övünerek değil, dikkat çekici bulduğum için belirtme ihtiyacı duydum.
Sorunun temelindeki yanlışları bulup ortaya çıkarmalıyız. Ama öncelik, İstanbul’u en iyi tanıyan arkadaşlarımızın olmalı derim.
Bu hak onlarda öncelikli olmalı.
Evet yük yok değil, ama maddi manevi getiriler kalıcılığa dönüşebilir.
Sorunlara işaret eden, cesaret ve bilgelikle yaklaşım gösteren arkadaşlarımızı pratik çözümlerin içinde de görmeyi arzularım. Bunu da içtenlikle belirtiyorum.
Çünkü çok yerinde ve son derece güzel örnekler var.
İzmir, Muğla, Çanakkale, Zonguldak Ereğli aklıma ilk gelenlerden. Yenileri saymıyorum bile.
Hiç birinde de TSF planlama aşamasında değil. Olamaz da!
Ne öyle bir zamanı var, ne de bu organizeyi takip edecek elemanı…
Yerelden insanlar kendi ekipleriyle öz kaynaklarına ulaşarak ya da bularak, ikna ederek bu turnuvaları yıllarca yaptılar ve yapmaktalar.
Sevgili REİS (nur içinde yat! Sevgili Dostum), sevgili Enis BİLYAP, sevgili Turgut TUNCA, sevgili Tuğrul OKAR…
Kimi tek başladı, kimi zamanla ekibine ulaştı.
“En İyi 32” turnuvası Muğla patentlidir. “Her Ayın İlk Hafta Sonu Turnuvası” ise İzmir..
Ve elbette o yıllarda sn. Sertaç DALKIRAN…
Kendi ilimi saymıyorum bile.
Bu arada Kocaeli’ de eski sponsor çeşitliliğini bulamadığımızı da itiraf etmeliyim. Ama ekipçe arayışlarımız devam etmekte. Sevgili arkadaşımız, il temsilcimiz Halil İbrahim BERZAH son zamanlarda tek başına bir takım gibi çalışıyor. Eski il temsilcimiz sn. İlhan BERİK’ in enerjisiyle yarışıyor.

Sonuçta tüm turnuvalar, gerek düzenli haftalık, gerekse üst düzey turnuva, adını siz koyun, içinde insanın olduğu mekanizmalarıyla hayat geçer.

Sorunlarını sahipleniciler olmadığında klavyelere konu olmaktan öteye geçemeyecektir.

Sevgi ve selamlarımla…
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#11
Alıntı:Basın Medya İletişim Kurulu var (Özgür kusura bakmasın o da bu kurulda sanırım) işte koca olimpiyat geldi geçti, bundan önceki dönemde var mıydı bilmiyorum bu kurul, şu forumda Ertan yazmasa hangimizin olimpiyat turlarından haberi olacaktı.

Biraz uzun oldu affedin.

Olimpiyat'ta Kurul Yoktu

Yazdığınızın özünü anlıyorum (kurulların işlevselliği) ama maddi bir hata var. Bu kurul, haliyle seçim de Olimpiyat'tan sonra yapıldığı için Olimpiyat'tan sonra oluşturuldu.

Kişisel-Olimpiyat'a Medya İlgisi Üzerinden

Bana Olimpiyat'ta Medya Ekibi'nde olmam teklif edildi ama gazetecilikle alakasız bir tam zamanlı işim olması ve başka muhtelif nedenlerle bu teklifi geri çevirdim. Sonra Kurul'a aslında beklemediğim ve çok açık olmayan bir teklif sonucunda girdim. Hiçbir şikayetim yok, satrancın içinden gelenlerin kurullara girmesi gerekir. Yalnız şu var: ne bu Kurul ne de bir başkası satrancı manşetlere taşırSmile

Olimpiyat'ta neden yeterince Sabah'ta yeterince haber çıkmadığı, satranç medyasına dair fikirlerim (dergiler ve web siteleri), ne yapmalı (dünyada/Türkiye'de) gibi konuların her biriyle ilgili uzun uzun yazılar yazmak istemiyorum şu aşamada. Yüz yüze anlatmak daha uygun.

Haberleri forumdan almak, Satranç Forumu Gazeteciliği?!

Kurul henüz bir çalışma yapmadı, ama yaparsa katkıda bulunmaya çalışacağım. Tabii Kurulun gücünü konuşurken satrancın nasıl tanıtmak istediğimizi, satrancın geleceği nere gidiyor/gitmeli gibi konuları tartışmalıyız.

Ayrıca Forumlarda yapılan çabaları ve sebeplerini anlıyorum ama hiçbirisi gazetecilik faaliyeti değil. Hepsi çok iyi niyetli çabalar, ama gazetecilik değil. Kurumsallık ve getirdiği sorumluluk/kuralları hafife almayın.

Ayrıca forumlarda ilgi çeken nedense oyunlar, satranççılar ve turnuva değil, sanıldığı kadar da çetrefilli olmayan satranç bürokrasisinin entrikaları ve seçim muhabbetleri. Tabii ki önemli ama bunlar satrancın tali unsurlarıdır.

Forumları bir satranç aydınlanması olarak görenleri, dil biliyorlarsa, yabancı kaynakları takip etmelerini öneririm. İşin teknik boyutuyla ilgili zaten kaynakları herkes biliyor az çok. Meraklısı olanların imkanları varsa, satranç hakkında anı ve gazetecilik dahilinde yazılmış kitapları da edinmelerini tavsiye ederim.

Gençler

Selim Çıtak, Ali Polatel, Tarık Selbes ve tabii ki Alper Efe Ataman gibi hem kalemleri, satranç seviyesi, satranç kültürü ve genel entelektüel seviyesi Türkiye'de sadece satrançla ilgili yazıp çizenlerin fersah fersah ilerisinde olan kişilerden fazlasına ihtiyaç var. Hevesli gençleri (yok değiller) öncelikle Fatma Koç Öztürk ve Alper Efe Ataman'a ulaşmaları konusunda yönlendiriyorum. Bu dediğimi hafife almayın, çok ihtiyaç var.

Ana Akım Medya

Ana akım medya için de benim gibi tanıdıkları olan delilere ihtiyaç var. Benim yaşım maceralar için biraz geç zaten yazıp çizdirdikleri bir yer var. Ana akım medyada yazmak isteyen üniversite gençliği kapıları zorlamalı. Dolaylı yollardan (ve özellikle Twitter yoluyla) kulaklarına kar suyu kaçırıyorum.
Ara
Cevapla
#12
Bu bölümün başlığını beğenmedim ve bu başlık altında alaycı ifadelerle dile getirilen eleştiriler haklı olsa da keskin mizah bu haklılığa gölge düşürmektedir.
Mojo Jojo arkadaşımız kurulların çok fazla olduğunu ve hiçbir yararı olmadıklarını vurguluyor.Bu kurulların yaptıkları toplantılara kimsenin önem vermediğini söylüyor. Bu düşünce ne kadar doğrudur?Fazla kurul olması Türk Satrancının gelişmesini yavaşlatan bir engel değildir!Yönetim Kuruluna nasıl zaman tanımak gerektiğini düşünenler varsa tavsiye organı konumundaki kurullara da zaman tanımak gerekir.Mojo Jojo'nun sözünü ettiği kurulların hiçbir kuruma ve kişiye hissedilir bir yük getirdiğini sanmıyorum.Belki zorunlu şehirlerarası yolculuktan doğan yol masrafları ortaya çıkabilir.Bunun da gerekirse ne kadar tuttuğunu Mali kongrelerde sormak mümkündür.Şu halde "bu kurulların hepsi kaldırılmalıdır"diyorsak bunu açıkca söylememiz gerekir.Yok" bir kısmı kalsın bir kısmı kaldırılsın" şeklinde düşünüyorsak bunu da belirtmemiz yerinde olur.
"Sağlık Kurulu ne yaptı?Yarışma sırasında bir olay olsa hiçbir yardım yapılamaz.Yarışma salonlarının koşulları kötüdür"şeklinde ifade edilen kötümser açıklamaları dikkatle okuyoruz.Kısmen haklıdır.Ama herşeyin çok kötü olduğunu öne sürmek de haksızlık olur.Geçmiş yıllarda yaşanan olaylar hatırlanmalıdır.-Yarışma salonundaki koşulları gözden geçirelim ve bunların iyi olması için çaba gösterelim-denirse kimse buna itiraz etmez.
İl ve Bölge temsilcileri hakkındaki yakınmalar doğrudan Federasyona mail gönderilerek bildirilmelidir.Yakınma nedeni her ne ise Federasyon nezdinde incelenecektir.İl temsilciliği amatör bir görev olmaya devam ettikçe ondan bekleyeceğimiz etkinlikler de sınırlı olacaktır.
Geçmiş günlerde dile getirilen önemli yakınmalardan biri İstanbul ilinde erişkinlere yönelik ciddi turnuvaların çok az düzenlenmekte olduğunun hatırlatılmasıydı.Yeni il temsilcisi Rıza Öney'in takdir edilecek işler yapacağına inanıyorum.Ancak İstanbul'da turnuvanın az olması sadece İl temsilcisinin çalışkanlık derecesi ile açıklanmamalıdır.İstanbul'da düzenlenen turnuva sayısı,ikamet eden sporcu sayısı ile karşılaştırıldığında ters bir orantı ortaya çıkar.Federasyon sporcu sayısının çokluğunu gözönünde bulundurarak bazı tercihlerini İstanbul lehine kullanabilir.
Şah Mat "turnuvalara katılmamak şeklinde bir protesto da bir seçenektir"demek istiyor.Gambit ise bunun imkansız olduğunu ima ederek "siz Satranç oynamadan duramazsınız"diyor.
Gambit'in düşünce şekli bugün için doğrudur.Ama bugün Satranç oynamadan duramayanlar birgün karşılaştıkları sorunlar nedeniyle Satrancı bırakabilirler. Dünyanın zirvesinde yer alan büyükustaların bir birlik kurmaları birgün grev yapabileceklerini gösterir.Dolayısıyla "satrançsever nasılsa Satranç oynamadan duramaz"şeklindeki düşünce bizim için sağlıklı bir başlangıç olmaz.Bizim için en iyi başlangıç "Satranç oynayanların sayısını nasıl çoğaltabiliriz?Halen 1220 olan Elo puanlı oyuncularımız nasıl çoğalır?"sorusudur.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#13
İçi tamamen erkek yolculardan oluşan bir uçak Erzurum’ dan havalanmak üzereyken, hostesin anonsu duyulur:
_ Sayın yolcularımız uçağımız havalanmak üzeredir, lütfen kemerlerimizi bağlayalım!

Yolculardan ne bir tık, ne bir hareket…
Hostes anonsunu tekrarlar:
-Sayın yolcularımız, kalkmak üzereyiz, lütfen kemerlerimizi bağlayalım!
Yine aynı tepkisizlik, çıt yok!

Bunun üzerine hostes pilot kabinine ilerler, içeri girer ve durumu pilota anlatır.
Pilot, başının üstündeki panelden mikrofonu açar ve yolculara seslenir:
_ Hele dadaşlar, kemerleri bağlayasız ki havalanak.
Hostes şaşırır ve hayretle sorar:
_ Ama pilot bey, bende aynı anonsu yaptım. Neden..?
Pilot:
_ Onlar kadın sözüyle hareket etmezler! Ondandır.
**********************************************************
Sosyal hayatımız içinde her insanımız, ister kadın ister erkek, doğulusu batılısı, Karadenizlisi Akdenizlisi hayatın içindeki yaptıklarıyla, ürün dosyalarıyla değerlendirilmelidir. Toplumsal birliğimiz böylece oluşmaya başlar.
Çalışmayan il temsilcilerine gelince…
Bu konu zaten ilgili kurul arkadaşlarımızın bilgisi ve denetimindedir.
Ama tam anlamıyla ne yazık ki kontrolünde değildir. Bu benim kanımdır. Sebeplerini daha önce belirtmiştim. Çok güçlü bürokratik ve politik sebep sonuç ilişkileri vardır.
Yetki, arz ve talep meselesidir. O makamı doldurmak için talepte bulunan ve TSF tarafından engellenen bir örnek araştırmama rağmen bulamadım. Bilgim yok.
Yani çalışma amacıyla yola çıkan kişi ya da kişiler mi olmuş da engellenmiş? Olumsuz vukuatları olmuşsa (olmuşsa diyorum, somut delilleriyle ortaya konmuşsa) bu normal karşılanır. Ama aksi bir durum haksızlık oluşturur ki sorumluluğu ağırdır!
Somut olarak iftiraya, ya da zan altında bırakmaya çalışmadan ortaya konmalıdır böyle bir durum. Tespit edildiğinde açık ya da rumuzla herkesten dinlemeye hazırım.
Alternatif seçenekler değerlendirilir zamanı gelince de gereken yapılır. İl temsilcileri toplantısında katılan tüm il temsilcilerine güven ve yeni şanslar verilmiştir. Hiç kimsenin sürekli ve sonsuz kredisi olamaz!
Ama bana bu yakınmalar da artık haklılığını kaybetmese bile yorucu ve çaresizliğin haykırışı olarak gelmeye başlıyor.

İçinde olup da değiştiremeyeceğimiz bir şey var mıdır?

Murathan MUNGAN’ ın dediği gibi;
Ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın..
Kendin içindeyken, kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın.
Meyhane masalarında kahrolacaksın.

Şiirlerle şarkılarla kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#14
Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı:... bundan önceki dönemde var mıydı bilmiyorum (...)
Özgür teşekkür ederim. Bundan önceki dönemde bu kurulun olup olmadığını gerçekten bilmiyordum o bölümüne bu yüzden çekince koydum.

Olimpiyatların Sabahta veya başka bir yerde çıkmaması eleştiri konusu değil, futbol dışındaki sporların hele ki bireysel olanların basında yer almaması doğal, zaten bireysel çaba ile olmaz, uzun erimli ve çok yönlü çalışma lazım. Belki o dönemde TSF bütçesinden kaynak ayırılabilirdi (röportaj gibi).

Çarşı gibiyim. Yine de kurullara karşıyım Big Grin
Ara
Cevapla
#15
M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:2013 ün ilk 4 ayı içinde ülke genelinde TSF ye 98 turnuva talebi ulaşmış.
Bunların 92 si özel turnuva talebidir.
6 adedi il faaliyetidir.
84 tanesi onaylanmış 14 tanesi haklı gerekçelerle bekleme aşamasında duruyor.
Ama turnuvaların 26 adedi İstanbul’ da yapılmış.

Yani şu demek oluyor
"[color=red]2013 Yılı İlk 4 Ay İçine 80 İlimizde Toplam 58 Turnuva Yapıldı[/color]."

Yazık...
Utanç verici...
Rezalet...
Eski yönetim olsa bunu da "başarı" diye yuttururdu hepimize.
Şimdiki yönetim ne diyor bu duruma?
Ara
Cevapla
#16
sayın mojo jojo ,

sizle satranç tartışmak gerçekten bir zevk . bütün satranççılarla tartışmak ayrı bir zevk . buradan karşılıklı konuşarak bir konunun sonlandırılması takipçilerimiz ve satranç için elzem olduğu görüşündeyim .

diyorsunuz ki dediklerinizin olması için 300 tane +1800 raitingli oyuncu bulmalısınız .tam isabet . peki 1993 te kurulan türkiye satranç federasyonu raiting yükseltmek kendi alt yapısını oluşturmak için hangi adımları atmış.
bu gün türkiyede kaç tane +1800 raitingli oyuncu var . bunların kaç tanesi görev bekliyor , verilmiyor . böyle bir dünya görüşünü satranç federasyonu benimsemiş mi.

bakın elimde 1980 ve 1981 yıllarına ait iki tane raiting listesi var .
1980 UKD listesi.
266 oyuncu.
üçyıl turnuvaya katılmayıp silinen 22
geçici kuvvet dereceli oyuncu sayısı 434
toplam oyuncu sayısı yaklaşık 900
+1800 oyuncu 91

haziran1981 UKD listesi:
oyuncu sayısı 285
üç yıl katılmayıp silinen 38
geçici UKD li 456
toplam oyuncu yaklaşık 790
+1800 oyuncu sayısı 81

bu sayılar düz mantıkla toplam oyuncuların rahatlıkla %10 unun + 1800 olabileceğini gösteriyor . oyuncu sayısı arttıkça bu azalır mı çoğalır mı;
bu konuda bir araştırma var mı bilmiyorum . bunları bilen bir uzmanı türk satrancı yetiştirmiş mi.

türkiyede şu an 300 000 lisanslı oyuncu var . ben bilmiyorum . bunların iyi bir organizesi ile acaba yüzde kaçı +1800 olur. %10 u olsa 30 000 etmez mi acaba .

türk satrancı 20 yılda kendi alt yapısını oluşturamadı ise, önceki federasyonlar gerek tarih önünde ,gerekse kendi vicdanlarında bunu nasıl izah edecek .

bir daha tekrar etmemde fayda olduğunu düşünüyorum . satranç camiası +1800 ve üzeridir .kim olursa olsun, bulsunlar +1800 ü satranç camiasına kabul edilsinler . bu kimseyi ötekileştirmek değildir . satranç camiası ayrı bir camiadır ve satranççı olmanın alt sınırı +1800 dür.

hemen birileri raiting düşer çıkar demesin . raiting diyagramı diye bir şeyin olduğunu bilmez gibi kimse burada itiraz etmesin lütfen .
Ara
Cevapla
#17
Arkadaşlar ;

Federasyon bünyesinde bir çok kurul var bunları hepimiz biliyoruz.
Sizce bu kurallardaki arkadaşlar kafalarında tasarladıkları faydalı işleri yansıtabiliyorlarmı bunada bakmak gerek.

Benim bildiğim kadarıyla yapamıyorlar. Başkan bu arkadaşların görüş ve önerilerine değer vermiyor. Zaten vermiş olsa şimdi biz bunları konuşuyor olmazdık.

İl temsilcilikleri yapılanmasından bahsediliyor evet doğrudur ama bunlar kağıt üzerinde çalışma yok neden hiç kendinize soruyormusunuz.

Ben söyleyeyim
İl Tertip kurulu ; Turnuva programını hazırlar il temsilcisine teslim eder
Malesef bu böylemi hayır il temsilcisi kendisi hazırlar ve turnuva yerlerinide gençlik spor tesislerinden başka yeri kabul etmez neden gençlik ve spora şirin görünmek ister.

Evet program hazırlandı bu hazırlanan programa riayet ediliyormu yok. siz turnuva var diye bekleyin durun yapılmıyor. il temsilcisi kafası estimi turnuva yapıyor yoksa nerde o günler. Çocuklar beklesin dursun.

Yeri gelincede hem il temsilcisi hemde federasyonu protesto etmek de gerekiyor.

Sayın Aşkın bey özel turnuvalardan bahsediyor elbette ülkemizde özel turnuvalar yapılacak peki bu turnuvaları kim tertipliyor federasyon mu, il temsilcisi mi hayır, bunları satranç kulüpleri satranç gönüllüleri tertipliyor.
Mükafatı varmı yok. Neden il temsilcileri ödüllü turnuva yapamıyor. Sadece görevi madalya dağıtmak mı? bu yeterli oluyormu oda gençlik sporun madalyası neden satranç federasyonun madalyası dağıtılmıyor veya kupa verilmiyor.

Sizce bu satranç sporcularını küstürmek için yeterli bir sebep değilmi. Sporcu evinde madalya koleksiyonu mu yapacak. Daha sonrada bunları satacak mı.

Bu sorum Aşkın Beye Bunu araştırmasını rica ediyorum kendisinden
İllerde yapılan turnuvaların derecelendirme geçmişi veya sülüsü tutuluyormu.

Bir sporcu çıkıp ardaşım ben 1993 yılında A ilinin birincisiyim dese bunun nasıl ispatlayacak bunlara ilişkin dökümanları bulmak kolay mı.

Daha değişik söyleyeyim bir sporcu satranç turnuvalarına katılmış yıllarca daha sonradan bu katılmış olduğu turnuvalara ilişkin almış olduğu dereceleri bir şirkete sunması gerekiyor sosyal aktivitelerden dolayı bunu nasıl belgelendirecek

Bir il temsilcisi ilinde düzgün turnuva düzenlemiyor sa , kulüplerle, antrenörlerle sporcularla iletişim halinde bulunmuyorsa velilerin yakınmasını sporcuların yakınmasını hiçe sayıyorsa bu işe federasyon tarafından bir çözüm bulunmalıdır. Bir şekilde il temsilcileri denetlenmelidir. böyle denetlenmeyen il temsilcileri ileride bölge daha sonrasında federasyonda kurullarda yer alıyor.

İL TEMSİLCİLERİNİ KİM ATIYOR

HİÇ KİMSE MASAL OKUMASIN İL TEMSİLCİLERİNİ FEDERASYON ATIYOR ARKADAŞLAR
ATAMA YAPACAĞI KİŞİLERİ BAKANLIĞIN ONAYINA SUNUYOR, BANLIĞIN ONAYINDAN SONRADA İL TEMSİLCİLERİ ATANMIŞ OLUYOR.

BU KADAR BASİT BU İŞ

BİR SATRANÇÇI OLARAK DOĞRU YAPILAN İŞLERİ HERKES DESTEKLER AMA YANLIŞ YAPILANLARA DA YANLIŞ DENİLMESİ LAZIM AMA NE MÜMKÜN SİZ İSMİNİZLE BUNU AÇIKLAYIN DAHA SONRASINDAN SİZE DİSİPLİN KURULUNCA CEZA VERİLSİN BU YÜZDEN KİMSE GERÇEKLERİ YAZAMIYOR.

SAYGILARIMLA
Ara
Cevapla
#18
trueblueturk Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:2013 ün ilk 4 ayı içinde ülke genelinde TSF ye 98 turnuva talebi ulaşmış.
Bunların 92 si özel turnuva talebidir.
6 adedi il faaliyetidir.
84 tanesi onaylanmış 14 tanesi haklı gerekçelerle bekleme aşamasında duruyor.
Ama turnuvaların 26 adedi İstanbul’ da yapılmış.

Yani şu demek oluyor
"[color=red]2013 Yılı İlk 4 Ay İçine 80 İlimizde Toplam 58 Turnuva Yapıldı[/color]."

Yazık...
Utanç verici...
Rezalet...
Eski yönetim olsa bunu da "başarı" diye yuttururdu hepimize.
Şimdiki yönetim ne diyor bu duruma?
Ateş bey mizah yapmamı yasakladı. Demek durumun iç açıcı olmadığını anladı, malum Osmanlı'da padişah halk ağladığında değil gülmeye başladığında eyvah edermiş.

Aşağıda yazdıklarımda mizah varsa, davul olayım.

İstanbul'da 1 Ocak'tan sonraki 26 turnuvayı tane tane yazdım. Yukarıda belirtildiği üzere Türkiye genelinde % 25 demekmiş bu. Suat Atalık veya Can Yurtseven değil, 18 yaşından gün almış 1400'lük bir amatör bakalım kaç turnuvaya giriyor.

1) İstanbul Çocuk ve Yıldızlar Ligi
2) Eyüpoğlu Dostluk Satranç turnuvası (ilkokul ortaokul lise).
3) Baro satranç turnuvası (kapalı turnuva). Avukat değilse giremez. Sahte Baro kimliği 2 tur idare edebilir.
4) İstanbul çocuk ve yıldızlar ligi.
5) İSD Muhittin Gençaslan Anı turnuvası. Girer ama 20 dakika turnuvası olduğundan Elo ve UKD yok.
6) Trump Towers minikler satranç şampiyonası.
7) İstanbul Okul Sporları Avrupa Yakası Birinciliği.
8.) İstanbul Okul Sporları Anadolu Yakası Birinciliği.
9) İstanbul Yıldırım Satranç İl Birinciliği. Süre 3 dakika + 2 saniye.
10) 14 Mart Tıp Bayramı Tabipler Turnuvası. Sahte hekim kimliği ile 2 tur.
11) Ataşehir Doğa Anaokulu turnuvası.
12) 2013 Bilfen Satranç Turnuvası
13) Kültür Fen Lisesi Liselerarası Turnuva
14) Eyüp İlçe Milli Eğitim Okullararası Satranç Turnuvası
15) Saint Michel Lisesi IX. Liselerarası Satranç Turnuvası
16) Darüşşafaka Lisesi 150. Yıl Satranç Turnuvası
17) Bahçeşehir Doğa Anaokulu Satranç Şenliği.
18.) Şişli Terakki 22. Geleneksel Satranç Turnuvası
19) Beylikdüzü Belediyesi 12 Yaşaltı Satranç Turnuvası
20) Anafen Sevgi Çiçeği 8. Satranç Turnuvası
21) Özel Mektebim Okulları Satranç Turnuvası
22) Kurtköy Doğa Anaokulu Satranç Şenliği
23) Lojistik Hamle Satranç Turnuvası (Devlet Lisesi Öğrencilerine açık)
24) İstanbul Lisesi 13. Liselerarası Takım Satranç Turnuvası
25) Sancaktepe Gelişimin Merkezi (küçükler, yıldızlar ve gençler)
26) FMV Işık Okulları 8. Satranç Turnuvası

Evet ben 26'yı buldum. Ki müellifimiz iyi sayamamış daha arkada 3-4 turnuva var, Beylikdüzü Uğur Koleji 23 Nisan Anaokulu Satranç Şenliği gibi.

İstatistik veriler şöyle:

Çocuk turnuvası: 22
Yıldırım: 2
Meslek Odası kapalı turnuva: 2

Hayret, istatistik bilgim 26'nın Türkiye'deki 98 turnuvanın % 25'e karşılık geldiğini hesaplayacak kadar kuvvetli değil ama o da ne ! Bir bakıyorum 18 yaşından gün almış bir çocuğun (Suat Atalık veya Can Yurtseven değil) gireceği tek turnuva yok.

Valla satranç profilimiz bu olduğuna göre bence TSF başkanı Doğa İlkokullarından, Disiplin Kurulu Başkanı Kuleli Askeri Lisesinden, İstanbul İl Temsilcisi de Pıtırcık Okulları kompozisyon yarışmasından seçilebilir.

Ama turnuvaların 26 adedi İstanbul’ da yapılmış. Türkiye genelinde % 25 ediyor bu !

Ateş bey, sizi göreve çağırıyorum, bana demediğiniz kalmadı, mizahın kralını asıl burada yapıyorlar :wink:
Ara
Cevapla
#19
Sevgili genç (by/byn) arkadaşım,trueblueturk
Konuyla ilgili olmayan, şüpheli ve neyi anlatmaya çalıştığı belirsiz yazıların amacı, üslubunuzdan ve zamansız teşhislerinizden belli!
Yazımdaki rakamlar belli tarihler arasında geçici olarak arşivlenmiş daha sonra yeniden güncellenen turnuvaların sayılarından alınmadır. Önce bunu hatırlatmalıyım, tüm turnuvaları kapsamıyor.
Araştırmadan, araştırma kaynaklarınızı seçmeden kişiyi ya da kurumu sanal kalkanla, maskeyle hemen yargılamak bir ergen refleksi gibi duruyor.
Öyle ya, BANA ANCAK YAŞINIZI TAHMİN SEÇENEĞİ BIRAKTIĞINIZA GÖRE! Ne sorunların altındaki elinizi görebiliyorum ne de geçmişten gözlerinizi?
Belki sizde aynı!
Kendinizi tanıtmadan el sıkışmadan maça başladınız.
Turnuvalar arşivini inceleyiniz. Sayıları ve yorumlarınızı kendinize saklayınız.
Ben bu ülkede satrancın neden tüm illerimizde gelişmediğinin altını çizerken, içlerinde güçlü, kararlı insanlar görev almalı derken, bunu başarabilen örnekleri görüş ve müsaadelerinize sunarken ve nihayet “siz bu oluşumların neresindesiniz?” diye sorarken bir tek cevabınız yokken…
Bir tek tabancadan hala aynı atışlardasınız. Yönteminiz kolaycılık, sözüm ona eleştirel yaklaşım.
BENİ İLK İTHAMINIZ KONUSUNDA HALA AYDINLATAMADINIZ !
Fikriniz yoksa susun değil!
Dinlemesini bilen, kendince belli bir fikir aşamasına gelir, merak etmeyin!
Bilginiz yoksa susun ve dinleyin, anlamaya çalışın!
Fikir size ışığını gösterecektir “Buradayım!” diye.
Sonra yargılarsınız beni!
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#20
MuzafferŞekerli Nickli Kullanıcıdan Alıntı:türkiyede şu an 300 000 lisanslı oyuncu var . ben bilmiyorum . bunların iyi bir organizesi ile acaba yüzde kaçı +1800 olur. %10 u olsa 30 000 etmez mi acaba .
Muzaffer beyciğim,

Tarihteki en kısa fıkra bizim Karadenizlilere aittir belki bilirsiniz: Şart midur?

Yahu 1.800 üzeri 300 adam bulacağımıza, 300 adamı 20'ye indirip daha profesyonel, daha akılcı, daha steril bir çalışma düzenine geçmeyi niye düşünmüyoruz? Şart midur 300 adam?

İşte yazıldıkça ortaya çıkıyor, 6 ay geçtiği halde toplanan bir kurul yok (pardon Tahsin beyin kurulu var istisna olarak). Toplansalar ne olacak o da belli değil, Doğan Reyhan'a mı faydaları olacak?

Bu kurulların kalabalık olmasının tek amacı oy deposu sağlamaktır. İnsanlara paye verip, hiç bir iş yapılmasa bile havaya sokmak, bir sonraki seçimde oy elde etmeyi matematik bazda sağlamaktır. 132 kurul üyesi + 80 il + onlarca ilçe, bunlara uydurulacak komisyonlar derken herkesin memur ama kimsenin üretici olmadığı kapalı bir devlet yapısına adım adım gidiyoruz.

Suat Atalık Tataristan'daydı bu arada ve satranç çalışıyordu. Çok garip, bütün bu uğraşlar bir Suat daha kazanmak için. Ama yüzlerce bürokrat, teknokrat, kurul, komisyon derken orada bir yerlerde zaten var olan cevherlerin kimse farkında değil.

1.800 kuvvetindeki oyuncuların ihtiyacı maç yapmak. Turnuva.

Devlet memurluğu için ise KPS sınavları falan var, insanlar satranç oynamayı unuttu bu ülkede.

Bence de sizinle tartışmak zevk :wink:
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi