Sevgi emek ister!
#1
Değerli satranç toplumu, sevgili arkadaşlar,
Özgür Satranç Forumu’ nda 5. Kasım.2012—22. Nisan.2013 tarihleri arasında satranç toplumumuzla TSF arasında satrancın ülke geleceğine ve olumlu ve katılımcı yapılanma çalışmalarının hayata geçmesi amaçlarına yönelik fikirlerimi belirten yazılarım vardır.
Asli görevimin yanında TSF görevimin de göz önüne alındığında ÖSF yazma zamanım gün içinde oldukça azalmıştı.
Buna rağmen kendi özgür irademle bu yazıları yazma kararı aldım.
Amaçlarım;
• Yapılan çalışmalar hakkında toplumu bilgilendirmek, tabanımıza kulak vermek,
• Satranç toplumumuzun öneri ve olumlu ve yapıcı eleştirilerine kanal açmak, tarafımdan not alınarak bu önerileri yönetime sunabilmek,
• İllerde satranç yönetim oluşumlarının önünün açabilmek, olumlu örnekleri sunabilmek,
• Ölçülü ve makul eleştirilerden çıkabilecek en verimli sonuçları derleyebilmek, muhataplarının dikkatlerine sunmak, ortak aklı hayatın içine alabilmek,
• Dünyadaki yönetim anlamındaki yenilikleri TSF dışında da takip edebilen kişilerin ve kitlenin öneri kanalını oluşturabilmek,
• Bu kitlenin güvenini kazanabilmek, sağlıklı ilişkiler kurmak, fikirsel birliktelik sağlayabilmek.

İlke ve düşüncelerim ise;

• Tamamen kendi özgür irademle hareket etmek,
• Fikirlerimi kişi ya da olaylardan çok fikirlere göre oluşturmak,
• İtham edici ve taciz edicilikten uzak anlayışla,
• Açık ve şeffaf olabilmek, yanlışları fark edebilmek, arınma duygusunu eyleme geçirmek,
• Yanlış uygulamaları kimden ve nereden gelirse gelsin, tespit kararlılığından asla vazgeçmeden tarafsız ve adil olabilmek,
• TSF politikaları içinde görevli bir kurul üyesi olmanın yanı sıra, camianın doğal bir üyesi, temelde bir satranççı, “satranç sporcusu ve antrenörü” kimliğimle, gerektiğinde yanlış veya eksik gördüğüm uygulamalar hakkında en üst makamlara görüşlerimi belirtmek,
• Fikir fikirden üstündür ilkesine saygı duymak,
• Kişilere ve düşüncelerine saygılı ve tahammüllü olmak.

TSF görevim devam ederken bu ilkelere uygun ve ödün vermeden çalışmayı önemsedim.

Evet, bazı kişisel düellolarım olabilir.
Ama haklarında hiç taciz edici ve kışkırtıcı olmayan eleştirilerime taciz atışları da gelmedi değil. Daha hoşgörülü olmalıydım.

Yeri geldiğinde kendi mail’ imden görüşlerimi, toplumumuzun öneri ve olumlu eleştirilerini, takip edebildiğim ölçüde bizlerin gözünden kaçmış, küçük ama çok önemli tespitleri not alarak yönetime bildirdim.

Tüm bunları da kendi adıma değil, satranç adına yaptım ve görev süremde de yapmaya devam edeceğim.

Ancak ÖSF nda çok çeşitli amaçlarla yazı yazan değerli üyeler var.

Bu yazılardan sağlıklı bir fikre ait, olumlu eleştirilere, olumsuz da olsa yerinde tespitleri cesaretle belirlemeye yönelik olanlarını bir kenara koyabiliriz, bunlar çok değerlidir.

Ancak, geriye kalanların büyük bir kısmı ise ya çok geçmişte kalan kişisel kavgaları yeniden deşen, ya da belirli bir bilgiye dayanmadığı açıkça belli olan gelişi güzel yorumlarla tartışmanın ana konusunun çok değişebildiği yazılardır ki, “ANA TEMANIN ERİYEREK YOK OLDUĞU ” görülmüştür.

Bu anlamda önerilerim;

Gerçek bilgiye dayanmayan yorumların, bireylerin kişisel boyutta karşılıklı düellosunun
gereksiz olduğu şeklindedir.
Örnek; il temsilcileri atamaları. Sıkıntıların olduğunu biliyoruz.
Bu, tamamen TSF’ nun tercih ve yetkisinde bir atama değildir.
Yürürlükteki yasal düzenlemeler devam ettikçe de böyle devam etmesi kaçınılmazdır.

Ama tamamen TSF sorgulanmaktadır. Bilgi eksikliğine dayanan bir anlayışla yazılan yazılar gerçeği yansıtmaz!

Tam burada en başından beri, benim önerim demokratik seçimden yanadır!
Bunu herkesin önünde ve açıkça söylüyorum.
Bunu en iyi önümüzdeki zaman gösterecektir.
Ama zaman satranç sevgisi için emekten yana olanların yararına da işleyecektir.
Satranççılar emeklerini ortaya koymalıdırlar. İl bazlarında örgütlenmeleri gerekir.
Sevgi emek ister!
Bunu içtenlikle, açıkça anlaşılmak için yazdım.
Onun için de dedim ki, içtenliğin dili yoktur…

İthamlarınızı asla kabul edemem!

Sonuç olarak,
… İller kendi potansiyelleri içinden bu oluşumu demokratik yönden gerçekleştirmelidirler. Ama bunun için önce iller kendi içinde örgütlenerek hem kendi yönetimlerini hem de seçici kitlesini oluşturmalıdırlar.
Tüm yazılarımda bu temel fikri benimsedim. Ama aykırı ya da alternatif yazı da göremedim.
Ne toplumdan ne de yönetimden…

Fakat bu konuda adımlar atılmalıdır. Şu an çok belli iller bu adımları atabilmiştir.
Ancak elbette bu yeterli değildir!
Düşünceme ve önerime göre ancak tüm illerimizde bu anlamda yapılanma olursa temel potansiyel hazırlık demokratik il içi seçimlerini tetikleyecektir.
BURADAN DA HAKKANİYET ÖLÇÜTLERİ İÇİNDE DELEGASYON SEÇİMLERİ GÜNDEME GELECEKTİR!
Tüm illerden kabul edilebilir ve makul ölçütler çerçevesinde, geniş bir destek kararla, haklı oranlarda delege sayıları oluşturulabilecektir.
Bu geniş katılımlı toplantı ya da şuralarda tartışılıp olgunlaştırılabilir.
Bu fikrimi satranç toplumunun bilgi, görüş ve önerilerine sunarım.




Tekrar yazma kararımı ve yazımı uzun bulan arkadaşlarımın anlayışlarına güveniyorum.
İnsanların hakkımdaki çeşitli olumsuz düşünceleri çok önemli değildir benim için.

Bu yazıyı 5.Mayıs.2013 tarihinde seçimlerin 6. ayında yazmayı düşünürken vazgeçip yazdım.
Önümüzde 3,5 yıl varken!
Bir iki ay kala yazmaktan çok daha yerinde olurdu!

Karşı fikirlere saygılıyım, cesaretle düzeyli yazmaya devam etmeliler.
Herhangi bir tuzak yoktur, hiçbir zamanda olmamıştı, olmayacak da!
Kendime saygımı kaybetmedim henüz, benim yapabileceğim bir şey değildir bu.
Bu yanlış ve son derece gereksiz ve yersiz algıyı gömelim artık.
Hiç olmazsa bu kadar birbirimize güvenmeliyiz!

SAYGI VE SELAMLARIMLA…
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi