Satrancın Zengin Sporu Olmasından Memnunmuyuz?
#1
Yine yine yine bu gidişata ve buna göz yumarak ayak uyduran yönetime tepkimi dile getireceğim.

SchoolChess2013 - Novi Sad da yapıldı. Turnuvaya federasyonun seçmiş olduğu oyuncular ve özel davetliler katıldı. Bu turnuvayı Türkler organize etmiş gibiydi. Türkiye şampiyonalarında yaşanan, günlüğü 150 TL olan otele 250 TL vermek sorunu bu turnuvada da yaşandı..

Turnuvaya katılım hakkı olan ancak maddi durumu ne çok kötü nede çok iyi olan bir oyuncunun velisi Suat Kılıç'ın yanına gitti. Bizde bu turnuvaya gitmek istiyoruz ancak maddi desteğe ihtiyacımız var. Yardım edebilirmisiniz? '''Daha soruyu okurken bir çoğumuzun verilecek cevabı tahmin ettiğini biliyorum'''

Suat kılıç - satranç zengin sporudur paran yoksa bu sporu yapma.

Arkadaşlar. Satrancın ne yazıkki diyorum parası olan yapar mantığından kurtarmamız lazım. Çok yanlış bir anlayış.. Ben zerre memnun değilim. İnanıyorum ki Türkiye'nin her kesiminde Kasparovlar, Carlsenler, Capablanca'lar var. Ancak bu yetenekleri satranç zengin sporu diyerek yok etmemiz mi gerekir? Nerde kaldı geleceğe yapılan yatırım? dergilerde gazetelerde okuduğumuz çocukların ve Türkiyenin geleceği için çalışıyoruz sloganlarını neden hayata geçirilmiş göremiyoruz? Tabii futbolu basketbolu ayırmak gerekiyor. Ben hiç görmedim memleketimde yaz satranç spor okulu veya kursları eğitimleri. Ancak şu an yazın ilk ayı tamamlanması rağmen 3 tane futbol turnuvası tamamlandı.

Yazacak çok şey var. Yaz yaz bitmez. Daha bir çok gerçek var ki burada yazılmaz. Ben bu düzene isyan ediyorum arkadaş.

Ben aksini gözlerimle görmedikçe hiçbirşeye inanmam. Yatırımlar yapıyoruz, çalışıyoruz sözlerine inanmam. Gözlerim ile görülebilir çalışmalar olunca işte ona inanırım.

Saygılarımla. İyi forumlar...
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
#2
satrancı zengin olan oynasın.
hastaneye parası olan gitsin olmayan isterse ölsün.
hayatı zengin olan yaşasın fakirler isterse sürünsin.
parası olanm spor yapsın.
kapitalizmde bunlar galiba normal.

Benim anlamadıgım biz devlete tonla vergi veriyoruz. herşeyimizi kendimiz yapıcaksak neden vergi veriyoruz?

mesela şehir dısından gelenler için univ. öğrenci yurtları ücretsiz verilebilir. nasıl olsa yazları öğrenciler yok .

2008 yazında hayrabolu(tekirdağ) belediyesinin ayçiçeği festivali kapsamında düzenledigi turnuvada sagolsun belediye baskanı YURKURa bağlı öğrenci yurdunu ücretsiz tahsis etmişti, hemde günde 3 öğün ücretsiz yemek vermişti.

böyle yapmak yerine filanca otelin sahibini veliler - sporcular yoluyla zengin etmek kimseye bişey kazandırmaz.
Ara
#3
Sürekli piramitlerden bahsedenlerden bir cevap beklerdim aslında. Verecek oldukları cevabı merak ediyorum.
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
#4
Dostum,
Piramid sözünü icad eden ben olduğuma göre benden cevap beklediğini ima ediyorsun.Hangi soruya cevap vermemi istiyorsun?Ben yıllardır bu Satranç toplumunda söylenebilecek herşeyi söylemedim mi?Kemalettin Tuğcu'nun romanlarını anlatmadım mı?Benden ne istiyorsun?Neden beni yalnız bırakanları değil de beni provoke etmeye çalışıyorsun?Ne istiyorsun?Ne söylememi bekliyorsun?Yerli satranççıların çıkarları ve Türk Satrancının hızla gelişmesi için hala hergün yazıyorum.Çoğunlukla çözüm de gösteriyorum.Ancak 65 yaşını doldurdum.Ben öldükten sonra Piramidlerden söz eden çıkacak mı?Önce bu soruyu yanıtla!Anlattığınız olay hakkında başkalarından yorum gelmemesine tepki göstermeyip beni sahneye çıkarmaya çalışmanız güzel bir davranış değildir.Ben ansiklopediler yazdım.Görev sürem dolmak üzeredir.Daha uzun yaşasam bile yaşlılığa bağlı bunama başlaması ihtimali de vardır.Zaten insan ömrünün 100 yıl ve daha fazla olması mutad değildir.Bu konuda bir tartışma yapmak istiyorsan neden başkalarını değil de beni çağırmak istiyorsun?Benden yanıt gelmesi kimi tatmin edecek?Meseleye çözüm mü olacak?
Bir defa anlattığınız olay anlaşılmıyor!Turnuvaya katılma hakkı olan neden Bakandan yardım ister?Federasyonun seçtiği oyuncuların masrafı Federasyon tarafından karşılanmaktadır.Sonra bu olayı neden 2 Temmuzda yazdın?Kafile gitmeden önce ilgililere neden bildirmedin?Gitme hakkı olup da gidemeyen kimdir?Bu deyim ne anlama gelir?
Zaman zaman beni provoke etmek isteyenler evvelce de görülmüştür.Yalnız bunu sık denemeleri sakıncalıdır.Beni provoke etmek isteyenin fotoğrafını çeker,çerçeveye koyar ve duvara yapıştırırım!
Ateş Ülker
Ara
#5
Sevgili Hakan,

Satrancın “zengin sporudur” deyimine katılıp katılmadığını belirtmeni ve bu konudaki genç fikirlerini dinlemeyi, duymayı isterim.

Satranç kastedilen konuda “zengin” sporu mudur gerçekten?

Bizim evimize -lig tv- paketi almak bizi “zengin” mi yapar?
Zenginler localarında çok özel şartlarda izlerlerken, futbolu bir “zengin” olarak mı izleriz?

Bir yurt dışı turnuvasına gidemeyince fakir mi kalıyoruz, ölçü bu mudur?


Aslında bundan da önce, toplumsal çözümcülerden ya da sürekli eleştiri refleksine sahip olan kesimden olup olmadığımızı ortaya koymak gerek!
Eleştirmek en kolayıdır.

Ama hayatın içine kabul edilebilir çözüm bulmak ve onu canlandırmak ise, inan ki bu sistemde ve bu günün TÜRKİYE’ sinde en zor olanıdır. Belli referans adreslerine muhtaç sponsorlara dayalı sistem içinde olduğumuz, sürecin en çok gözüken yanıdır.
Bunu kırmak gerek!

Ben bunu kırmaya çalışıyorum. Yaz aylarındaki tatilimde bile gençlere layık bir turnuva müjdesi için gün ve gecelerimi bir arada yaşıyorum.
Evet, BEN DE ÇOK ŞEYİ ELEŞTİRİYORUM! Ama yanında onurla durabileceğim çözüm çabalarım da var.

Artık günümüzde takvimlere sığmayan onlarca turnuva yapılmaktadır. Hepsinin de katılım ücretli olmadığını düşünürsek büyük bir oranı ücretli olmak zorunda. Çünkü sponsoru olmayan turnuvalar başka türlü düzenlenemiyor. Düzenlendiğinde de çekiciliği olmuyor ve masraflarını bile kurtarmıyor.

Ama ülkemizde satranç çok belli amaçlar uğruna sponsor bulmaya muhtaçtır. Bu gerçeği unutmayalım.

İlini temsil etme hakkını kazanan kaç sporcumuz, antrenörümüz ve yöneticimiz kendi yasal haklarının farkında. İllerinden ödenek alıp gidebilecekken bu maddi hakkı aramayıp, sormayıp kurutuyorlar. Bu hak o ilde futbola ya da başka bir dala ödenek olarak harcanıyor. Bu yıllarca böylece döndü durdu ülkemizde.

İnsanlar önce kendi haklarına sahip çıkacaklar, hak ve hukuklarını bilecekler.
Bunu görebiliyor musun ülkemizde?

Ateş Bey’ e gelince…
Ateş ÜLKER ülkemizde bir “ilk” in öncüsüdür!
Ben elektronik ortamda forum tartışmasının önemini bu kalem sayesinde önemsedim.

Kişi hakkında konuşmak asla tuttuğum bir şey değil, ama; hayatın içinde üstünü de örtemeyiz bazı gerçeklerin. Kendisi her dönemde kendi anlayışının kalemi olmuş bir insandır. Başkalarına “kalemşörlük” yaptığı bir yazısını bulabilir misin? Ben bilmiyorum!

Her temel konuda öneri ve eleştiri yapan bir kişiden bahsettiğin konuda da fikrini bilmek istemen en doğal hakkındır. Ama çağırma ve davet şeklini belki Sen’de (?!) bulmuş olabilir misin acaba?

Ben, çözüm göstermeyenlerin, çözümün içinde olmayanların, bir bedel ödemeden eleştirerek yaşamayı tercih edenlerle farklı saflarda yer aldığımızı bu forumdan öğrendim sevgili Hakan.

Sevgi ve selamlarımla...
- MATRANÇ -
Ara
#6
hakanaktas14 Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sürekli piramitlerden bahsedenlerden bir cevap beklerdim aslında. Verecek oldukları cevabı merak ediyorum.

Piramitten bahseden kişi Ateş Ağabey'dir.
Çok çirkin bir sataşma olmuş, yakıştıramadım.
Forumları biraz olsun okuma zahmetine katlanırsanız Ateş Ülker'in satranççıdan yana duruşunu fark edersiniz.
Maddi imkanı kısıtlı gençlerin desteklenmesi için yazdığı mesajlar ortada iken bu sataşmanız anlamsızdır.

Satrancın zengin sporu haline dönüşüp dönüşmediği tartışılır.
Ara
#7
Sevgili arkadaşlar,

Konuları karşılıklı olarak kişiselleştirip farkında olmadan başka mecralara götürmek kimseye bir yarar sağlamayacaktır.

Kişiler arasında ki sürtüşmeler ve kavgalar bize ve bu camiaya zaman ve irtifa kaybettirmektedir. Anlamsızdır da !


Bu camia da herkesin ortak tek noktası satranç ve satranç için iyi bir şeyler yapabilmektir !


Bu forumda kimsenin hiç kimseyle kişisel bir sorunu yoktur kanımca ! Ve olmamalıdır da !


Biz Federasyonuyla, oyuncusuyla, antrenörüyle,hakemiyle,velisiyle, iyisiyle kötüsüyle bir şekilde bu satranç camiasına bulaşmış bir avuç topluluğuz aslında...!

Ben kendisini tanımıyorum ama ne sayın Hakan kardeşimizin ne bir başkasının veya ne de benim, Ne Sn. Ateş Ülker 'le ne de bir başkasıyla , aynı şekilde Sn. Ateş Ülker' inde herhangi bir kimseyle alıp veremediği bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Zaten olmamalıdır da!


Aslında herkes birbirinden destek ve paylaşım beklemektedir. Fakat karşılıklı serzenişler yanlış ifade edildiğinden kişisel tartışmalara dönüşmektedir.

Herkes karşılıklı tartışmayı kazanmaya çalışmakta olduğundan aslında dava kaybedilmektedir!

Zaman zaman anlamsız yere yükselen tansiyonlarda herkesin karşılıklı suçu vardır. Karşılıklı anlayış ve iyi niyet her şeyi çözecektir. Bu camianın da buna ihtiyacı vardır!

Bu camia' nın topyekun birleşmeye ve birlikte hareket etmeye ihtiyacı vardır !

Yukarıda Hakan kardeşimizin açtığı başlık altında ki konuya yeteri kadar yorum gelmemesi ve ilgisiz ve duyarsız kalınması karşısında kanımca kendisi bir serzenişte bulunmak istemiş ve camiada ki isminin ağırlığını düşünerek öncelikle Sn Ateş Ülker'in konuya bir el atması beklentisi ve arzusu içinde olmuş olabilir kanaatimce...

Fakat bunu yapayım derken üslupta hata edip tabiri caizse kaş çıkartırken göz de çıkartmış olabilir.

Bunlara takılmayıp olgunluk göstermeliyiz !

Zaman tartışmayı bırakıp davayı kazanma zamanıdır!

Ben de bu başlık altında ki yorumlarımı sonra ayrıca belirteceğim!

Selamlarımla,

VELİBABA
BAŞARI ; SIRRINI BİLENLERİNDİR!
Ara
#8
Herkesin karşılıklı suçu varsa Sayın Velibaba benim suçumun ne olduğunu herkesin içinde soruyorum.Benim suçum nedir?Bir olayı anlaşılır bir şekilde anlatmadan kimsenin yorum yapmamış olmasına kızmak ve bu kızgınlığı beni tahrik ederek çıkarmanın anlamı nedir?
TC nin üst düzey bir yöneticisi "parası olmayan spor yapmasın"anlamında bir söz söylemez.Belki parası olmayanın yurtdışına gitmemesini ima etmiş olabilir. O velinin esas isteği çocuğunun Satranç sporu ile uğraşması mıdır?Yoksa çocuğunun yurtdışındaki turnuvaya katılması mıdır?
Adıgeçen turnuvaya hangi oyuncularımızın katılması gerektiği ayrı tartışma gerektiren teknik bir konudur.Bu olayda şaşırtıcı olan velinin şikayetini gidip doğrudan Bakana söylemiş olmasıdır.Ben kişisel sorununun Bakana söyleyen bir velinin yanında yer almam!Eğer söylemek istediği Toplumun bütününü ilgilendiren bir sorun ise onu sonuna kadar dinlerim ve yardımcı olmak isterim.Bir defa kişisel bir sorun Bakandan önce Federasyona iletilebilir.Bu Federasyonun Başkanı var.Yardımcıları var.Onlardan da önce deneyimliler var.Burada yazı yazanlar var.Hepimiz onu dinleriz.Çözüm varsa gösteririz.Öte yandan Gülkız hanım bazı yarışmalar sırasında yüzlerce veli ile görüşmüştür.Bu veli önce Gülkız hanımla görüşmek istemiş ama görüşemediği için mi Bakana gitmiştir?Benim anlayışım kişisel bir mesele için Spor Bakanına gitmeyi kabul etmez.Eğer bütün Satranç toplumunu ilgilendiren bir konu varsa ve bu konuda mevcut Başkan bizi dinlemiyorsa bu takdirde Bakana gidilebilir!Biz eskiler böyle olması gerektiğini öğrendik.Derdimiz ne ise önce Federasyona söyleyelim!Federasyon bizim isteğimizi kabul etmiyorsa,biz de haklı olduğumuza inanıyorsak o zaman hep birlikte Bakana gidelim!
Sayın Velibaba'nın yazdıkları hakanaktas14'ün isteklerini karşılamıyor.Onun sorusuna yanıt vermiyor.Velibaba sadece benim sahneye çıkmış olmamdan ürkmüş görünüyor.Ve benim azıcık da olsa suçlu olduğumu Topluma kabul ettirmeye çalışıyor.Bir konunun tartışılması o kadar önemli değildir.Ama Toplum içinde ağırlığı olan bir Ateş Ülker'in bir miktar suçunun da olduğunu kabul ettirmek önemlidir.Çünkü Toplumu Ateş Ülker'in azıcık suçlu olduğuna bile inandırabilirsek onun ağırlığı azalmaya başlar.İnandırıcılığı kalmaz.Ondan sonra yüzü maskeli arslanların buz pistinde patinaj yapmaları kolaylaşır.Gerçek kimliğini gizlemek zorunda olanların bu kadar hassas ve gerilimli bir konuya girmemeleri gerekir.Girmek isteyen önce medeni cesaretini gösterir ve kimliğini açıklar.Eğer arslan isen ve gladyatörü parçalamak istiyorsan Gladyatörün gözünü bağlamayacaksın ki mertlik bozulmasın......
Ateş Ülker
Ara
#9
Ben Allah'tan başka hiç kimseden korkmam ! Tahriklere de kapılmam ! Oyuna da gelmem !

Ama benle uğraşmak isteyenler varsa bu onlar için pek hayırlı olmayabilir!

Herkesin mutlaka bir hesabı vardır .Fakat benim ki bana özeldir. Nerede ne yapacağıma hangi nick'le yazacağıma , kim olduğumu açıklayıp ,açıklamayacağıma veya ne zaman açıklayacağıma sadece ben karar veririm.

Sayın Bakan'la kimin ne amaçla görüştüğünü bilmiyorum ama istersem sayın bakanımızla görüşme imkanımız vardır . O en son yol olur çünkü ben görüşürsem sonuçları biraz can sıkıcı olabilir. İnşallah da görüşmek zorunda kalmam!


Yukarıda ki yazımda kişisel tartışmaların bu camiaya zararlarından bahsetmişken kimse beni ikili tartışmalara çekmeyi başaramayacaktır.

Benim kimseyle kişisel bir sorunum yoktur . Benimle VELİBABA olarak bir sorunu olan varsa forumu meşgul etmeden derdini Ö.M den görüşebilir!

Aksi takdirde bu kendisi için pek hayırlı olmayacaktır!

selamlarımla,

VELİBABA
BAŞARI ; SIRRINI BİLENLERİNDİR!
Ara
#10
VELİBABA Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ben Allah'tan başka hiç kimseden korkmam ! Tahriklere de kapılmam ! Oyuna da gelmem !
Ama benle uğraşmak isteyenler varsa bu onlar için pek hayırlı olmayabilir!
E hani kardeştik, bütündük, aileydik vs. vs.?
Bir insan bu kadar kısa sürede kendisiyle çelişebilir mi?
Biraz DENGE lütfen...


Sen neymişsin be Velibaba!
Bakanla görüşmeler falan, koçum ne işin var senin bu forumlarda?

İsim vermeden artistlik yapmak ne kadar kolay, değil mi?
Ara
#11
Saygılı ol ve haddini bil arkadaşım !

Terbiyesizlik yapma öyle ''koçum 'lu konuşmalar'', ''artislik yapmak falan'' gibi kelimeler kullanarak bana Kasımpaşalı edebiyatı yapma !

Edebini adabını bil ! Akıllı ol !

Kimin artist olduğu belli oluyor !

VELİBABA 'ile bir sorununuz varsa , yada hangi menfaatinize dokunan konuları sizi rahatsız ediyorsa onu söyleyin... Öyle belden aşağı vurmalarla koçum lu, artistli falan laflarını yedirtirim sonra sana.....


VELİBABA
BAŞARI ; SIRRINI BİLENLERİNDİR!
Ara
#12
Değerli forum üyeleri. Madem ciddi bir hata yaptım bunu da aynı ciddilik ile düzeltmeye çalışacağım.

Ateş Ülkerin bir çok yazısını merakla ve heyecanla okurum. Daha bu yolda çok genç bir isimim. Doğrularımdan çok yanlışlarım oluyor. Ve bir tanesine de bu forum başlığı altında imza attım. Sn. Ateş bey. Bu konuda düşüncelerinizi almak istedim. Eğer bir konuda bir fikir alınmak isteniyorsa bu kişi ilk siz olmalısınız ki bence sizsiniz. Bu yüzden kalemimin ucunu size çevirdim. Ancak amacım '' ne provoke nede sataşma''. Ben bu camiada en çok saygı duyduğum bir insana ve bir duayene nasıl olurda kasıtlı olarak saygısızlık yapmak isterim? İmkanım olsa zamanı geriye çevirir ve soruyu şu şekilde sorardım: Sayın Ateş Bey. Bu konuda sizden bir cevap almak istiyorum. Sizin görüşleriniz benim için ve benim gibi bir çok genç satranççı için önemlidir.

Ayrıca üslup konusunda saygısızlık yapmak istemedim. Özür dilerim. Kafam da sizinle ilgili bir nebze olumsuz düşünce yoktur. Sadece üslupta bir hata yaptım. Ve bu konu lütfen amacından sapmasın. Hepimiz aynı amaca hizmet ediyoruz. Satranca!

Ayrıca bütün yasal hakların sadece oyuncuların masrafları için olduğunu düşünüyorum. Ancak fazla araştırmadım. Benim belirtmek istediğim şey oyuncu masrafları tamam ama ailesi ne olacak?

SAYGILARIMLA..
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
#13
Sevgili Hakan Kardeşim,
Senin genç, enerjik, saygılı, iyi niyetli, kararlı, cesur duruşuna tanık oldum. Hakkında yanılmamışım. Özrün, erdemli kişiliğini gösteriyor.

Kabul ettiğin gibi, çoğumuzda gençlikte bu tip fevri çıkışlarımız olmuştur. Önemli olan öz niyettir.
Sen, üzerine düşeni yaptın!
Eline, diline ve fikrine sağlık kardeşim.
Sevgi ve selamlarımla...
- MATRANÇ -
Ara
#14
Sayın VELİBABA,

Aynı forumun bir üyesi olarak, benimsemiş olduğunuz üslubunuza hiç katılmıyorum. En azından siz gerekli bir uygunlukla düzeltene kadar...

Hakan’ ın son derece iyi niyetli ve masumane hatasının yanında sizin yaklaşımınızı sizin taktir ve değerlendirmenize bırakıyorum.

Ama…
Bir konu dikkatimi çekti. İzin verirseniz açmak isterim;
Diyorsunuz ki;
“ Sayın Bakan'la kimin ne amaçla görüştüğünü bilmiyorum ama istersem sayın bakanımızla görüşme imkanımız vardır. O en son yol olur çünkü ben görüşürsem sonuçları biraz can sıkıcı olabilir.
İnşallah da görüşmek zorunda kalmam!”

Bu son sözünüz dikkatimden kaçmadı ve açıkçası beni umuda sevk etti.

Neden , İnşallah görüşmek zorunda kalmazsınız? Bunu anlayamadım.

Yaklaşık on aydır bu forumdayım ve ilk kez spordan sorumlu bir bakana bu kadar yakın, şahsi sorunları gündeme gelince hemen Bakan Bey’ e ulaşabilecek bir üyemiz neden “İnşallah da görüşmek zorunda kalmam!” diyebiliyor?
Gerçekten, madem böyle bir şansınız ( şansımız) var da neden bağlantı kurmuyorsunuz?
Oysa onca yazınızı okudum.
Yurt dışından model örnekler sunmuştunuz. “Bizde neden turnuvalar yeterince yapılmıyor” demiştiniz?
Şahsıma onca cevabi yazılarınız olmuştu. Çözümler sunmuştunuz yurt dışından.
Gençler Şampiyonası, 14 yaş altı, Türkiye Şampiyonaları formatları vs. Tüm bunlar için bizler onca bağlantılı adreslerden yukarılara ulaşmaya çalışırken sahi, siz bizi seyrediyor muydunuz?
Neredeydi yardım eliniz?
Bir satranççı olarak yardım edebilirdiniz öyle değil mi?

Zaten son yazınızda bakın ne güzel yazmışsınız;
“Bu camia' nın topyekun birleşmeye ve birlikte hareket etmeye ihtiyacı vardır !
Bunlara takılmayıp olgunluk göstermeliyiz !

Zaman tartışmayı bırakıp davayı kazanma zamanıdır!”


İşte!
TAM SIRASI! GÖSTERİN SAMİMİYETİNİZİ !

Hadi bana bir randevu ayarlayınız Bakan Bey’ den.

Ya da siz yapın bu işi.

Veya İKİMİZ BİRLİKTE !!

Satrancımızın geleceği adına...

Ben istediğiniz yerde ve zamanda hazırım sn. VELİBABA!

Satranç için yaparım bunu!!
YA SİZ ?
- MATRANÇ -
Ara
#15
Sevgili Hakan,
Ben seni tanıyorum.Senden böyle bir çağrı beklemiyordum.Bugüne kadar bu son konu dışında hiç çatışmadık.Soruyu ve benim ne düşündüğümü bana daha açık sorsan bu tepkiler ortaya çıkmayacaktı.Geç de olsa hepimiz esas soruyu anladık.Sporcunun masraflarını Federasyon karşılıyor,ama velisinin durumu kendi masraflarını karşılayamayacak durumda ise ne yapalım?Bu soru önemli sorudur.Sonuna kadar dinlerim ve yardım ederim.Kanaatım şöyledir:Uzun yıllardır aynı görüşü savunuyorum.Küçük yaş gruplarında sporcunun velisi de kafile içinde olmalı ve ona refakat etmelidir.Eğer veli sporcunun yanında ise kafilede Psikolog bulunmasına da ihtiyaç yoktur.12 yaş ve altı için başarılı sporcunun velisinin masraflarına subvansiyon sağlanabilir.Büyük yaş gruplarında ise ancak maddi durumu uygun olan veliler gelmelidir!Bu benim kişisel düşüncemdir.Düzeltilebilir.Ama küçük yaş gruplarında ister kamp ister yurtdışı yolculuk olsun sorumluluklar veli ile paylaşılmalıdır.Bunu eski deneyimlerime bakarak söylüyorum!
Sayın Velibaba,
Kim olduğunuzu tahmin ediyorum.Yazdığınız satırlar ve uslup bunu bana hemen anlatmaktadır.Siz korkmuyorsanız biz kimliği açık olanların da korkmayacağı bellidir.Bakanla görüşmek sadece velilere ve Velibaba'lara münhasır bir hak olamaz.Veliler ve Velibaba'lar bu kadar kolay Bakana çıkabiliyorsa biz de çıkabiliriz.Bunu uzun yıllar Türk Satrancının sorunlarına kafa yormuş ve 1999 da zamanın Spor Bakanına brifing vermiş bir kimse olarak söylüyorum.O brifingde söylediğim her cümle hiç değiştirilmeden kitaba basılmışsa bugün vereceğim brifingin daha ayrıntılı, daha etkileyici olması muhtemeldir.
Hakkımızda hayırlı olmayacak şey ne olabilir?Kamyon çarparsa kamyonun çarptığı yerde gladyatörün heykelini dikerler.Mahkeme kurulur ve bizi yargılarsa Hakim bize de söz hakkı verir.Bu bugüne kadar anlattıklarım arasında eksik kalanları anlatmak için yeterlidir.O mahkemede esas kararı Hakim değil satrançcıların vicdanı verecektir.Ürkütücü sözü ile anlatmak istediğim de bu mahkemedir.Çünkü hakim önce kimlik kontrolu yapacaktır.
Beni hedef almadıktan sonra kimliği gizli olanların da burada yazı yazmasına itirazım olmamıştır.Ama gerilim içindeki tartışmalara müdahele edecek kişi kimliğini açıklamalıdır.
Sayın Satrançseverler,
46 yıl mı oldu?48 yıl mı oldu?Artık tam hesaplayamıyorum.Benim en çok tartıştığım sorun bellidir.İnsanlara fırsat eşitliği sağladığımızı gösterelim.Herkese eşit mesafede olduğumuzu hissettirelim!Benim tartışmamım özü budur.Sizin en sık yaptığınız yanlış nedir?Sadece kendi sıkıntınız olduğunda sahneye çıkmaktır.Şu halde sizden --kavgaya katılın,saatlerce yazılar yazın-- gibi bir isteğim olmamıştır.Toplumu ilgilendiren meselelere katılın,bugün başkasına zarar veren olayın yarın size de zarar vereceğini unutmayın!Önemli konularda görüşünüzü söyleyin!İsteğiniz olduğunda bunu kademe atlamadan yapın!Kademe atlarsanız hem kazançlı çıkmazsınız hem de haksız duruma düşebilirsiniz.
Ateş Ülker
Ara
#16
Merhaba Sn. M.Aşkın Taşan,

Sizin satranç için çabalarınızı ve uğraşlarınızı biliyorum ve takdir de ediyorum. Keşke bu forumda veya başka mecralarda sizin gibi samimi çalışanlar daha da çoğalsa... Bu satranç adına çok faydalı olacaktır !

Şimdi gelelim yazdıklarınıza yanıt verme kısmına:

Ben sürekli sizi meth ederken siz son zamanlarda benim üslubumdan yakınıyorsunuz. Dikkat ederseniz ilk başlarda böyle bir yakınmanız da yoktu. Yoktu çünkü ben konulara hep yapıcı ve çözüm üretici fikirlerimi sunmaya çalışırken kendimin de fikirlerine önem verdiğim bazı kesimler veya kişiler diyeyeyim beni hayretler içerisinde bırakırcasına sataşma ve karalama çabası içerisine girmişlerdir. Bu bağlamda ya bu forumu terk etmek yada mücadeleye devam etmekle karşı karşıya kalmış olduğum anlar olmuştur!

Sizin de bu durum karşısında tarafsızlığınızı koruyama dığınızı ve halende olayları ve olanları algılamak istemediğinizi düşünüyorum !

Forumu terk ederek bu camiaya ihanet etmek istemediğimden haklılığına ve doğruluğuna inandığım tezlerimi savunmaya devam kararını aldım.Fakat sataşmaların giderek dozunun artmaya ve çirkinleşmeye tabiri caiz ise bel altına vurmaya başlaması tabi ki istemeden benimde üslubumu bozmama sebebiyet vermiştir. Çünkü siz muhatap almamaya , görmemeye ve oralı olmamaya çalışsanız da karşı tarafın ana konuyu bırakıp direkt sindirme ve hatta imha için uğraşma çabaları sinir bozucudur.Fakat bunlar beni yıldıramaz bilakis dahada güçlendirir.

Böylesine saygısızca bir tutum karşısında babam da olsa dinlemem! Benim Allah' tan başka kimseden korkum yoktur! Bu böyle biline !

Diğer konumuz olan Hakan arkadaşımızın iyi niyetli ve masumane yaklaşımı konusunda ki takdir ve değerlendirmelerimi sormuşsunuz:

Bence bu soruyu ilk önce Hakan arkadaşımıza saldırıya geçenlere sorsanız daha iyi olmaz mı? Çünkü onlar Hakan arkadaşımızı direk bombardıman yağmuruna tutmuşlardı ... Aynı benzeri tutumları sürekli tarafıma da yaptıkları gibi !

Şimdi bu arkadaşların sn. Hakan kardeşimize bir özür borçları var mıdır yok mudur? Aynı şekil de bana da...!
Benim için özür dilemeleri çok önemli değil fakat genç kardeşimizi bitireceklerdi eğer ben biraz arkasında durmuş olmasaydım !

Zaten bu konuda Hakan arkadaşımızın masumane hatasının büyütülmemesi gerektiğini söyleyerek arkasında ilk duran kişinin VELİBABA olduğu da aşikardır herhalde... İlk başta siz dahi yargılamaya kalkmıştınız yanlış hatırlamıyorsam. Fakat sonra doğruyu gördünüz ve erdemlik gösterebildiniz... Teşekkürler!

Son olarak ta gelelim Sn. Bakanımızla görüşme konusuna !

Sn. M Aşkın Taşan takdir edersiniz ki öncelikle Federasyon daha kendisinin çözmesi gereken sorunları çözümlememiş iken ve nihayete erdirememiş iken hangi güçlü yanımızla ve hangi yüzle Sn. Bakanımızın yanına gideceğiz !

Biz öyle yol geçen hanı gibi her aklımıza bir şey geldiği gibi Sn. Bakanımızın yanına çıkarsak iş amacından uzaklaşır ve tabiri caiz ise sulanır!

Siz önce kendinizin yapmanız gereken kısımları bir bitirin. Aylardır ne anlatıyoruz burada ! Konularınızı toparlayın nihayete bir erdirin. Projelerinizi ortaya koyun ve tamamlayın bizde bir görelim. Nerede tıkanıyoruz ve taleplerimiz nedir ? Karşılanabilir türden midir ?

Önce ben daha ikna olmamışken neyin görüşmesini yapayım sizin için ! Şaka mı yapıyorsunuz yoksa benim samimiyetimi mi test ediyorsunuz?

selamlarımla,

VELİBABA
BAŞARI ; SIRRINI BİLENLERİNDİR!
Ara
#17
Sen bir ismini-cismini ver hele.
Tehdit sallamakla olmaz bu işler.
Bu kibar halimdir, onu da söyleyeyim.
Sen kimsin ki seninle sorunum olacak?
Sen isimsiz bir sıfırsın gözümde, o kadar.
Ara
#18
Ben sana ilk fırsatta ''ismimi-cismimi'' ve ''sen kimsin ki'' nin cevabını bildireceğim zaten merak etme sen !
BAŞARI ; SIRRINI BİLENLERİNDİR!
Ara
#19
Adım belli, adresim de belli kardeş: Başakşehir / İstanbul.

Derdin varsa bizim mekana gel, (Serender Cafe) seni bir güzel misafir edeyim. İstediğin şekilde ağırlarım seni, hiç kafanı yorma.


Yok ben yol gidemem diyorsan dediğin yere ben gelirim, arabam altımda.

Hala kibarım bak, beni fazla zorlama...
Ara




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi