Ekaterina Atalık'a 15 ay Hak Mahrumiyeti Cezası
#14
Bu konuya 70 değişik açıdan bakılabilir. Öyle yapmayı deneyelim:

1 - İNSANİ AÇIDAN (BİR EMPATİ DENEMESİ)

Mesleğinde çok ileri düzeye gelmiş bir mühendissiniz, dünyanın en iyi proje üreten mühendisleri arasında dünya üzerinde ilk 48, Avrupa'da ilk 34 bayan mühendis arasında sayılıyorsunuz. Mesleğinizde uluslararası ölçekte kabul görmüş bir kişisiniz.

Bir meslekdaşınızla evlenip, milliyetinizi, yaşadığınız iklimi, toprakları hatta soyadınızı değiştiriyorsunuz. Eşiniz, Mühendisler Odası başkanı ile kavgalı. Bir zaman sonra o başkan gidip, hayatı boyunca hiçbir şantiyede çimento torbası görmemiş bir başka bürokrat atanıyor. Eşinizle olan husumeti sebebiyle, sizin yurtdışında bir projede çalışmanızı gerekçe gösterip, size 15 ay Türkiye'de çalışma yasağı koyuyor. Dayanağı, Mühendisler Odası Disiplin Talimatnamesi.

Ha tabi bir de cebinden, milli şerefi lekeledin manasına gelecek ve ancak savaş sırasında memleket sırlarını düşmana veren casuslar için kullanılacak bir gerekçe buluyor.

Kıdemli bir üye, ıslak imza vererek yurtdışına gittiğini neredeyse ballandırarak anlatmış, insanın okuyunca taahhütname imzalayıp Frenk topraklarına koşası geliyor.

Bir profesyonelin mesleğini ifa etmesi için, onun üzerinde hiçbir hakkı olmayan bir kişi veya kuruma "terbiyeli ve şerefli olacağım" diye bir taahhüt vermesi saçmalıktır.

Hukukta evrensel ilkelerin delinmesi çok tehlikelidir. Bir kere evrensel ilkeyi deldiğinizde, yarın bir başka yöneticinin o delikten girerek uygulamayı suiniyetli olarak genişletmesi mümkündür.

Yarın bir yönetici çıkıp, "ülke dışından vazgeçtim, bundan böyle şehir dışına çıkan her oyuncu İl Temsilcisi Maksut beye taahhüt verecektir" diyerek, talimat değişikliğine giderse, bunu benimseyecek miyiz?

Unutmayalım, Adolf Hitler, meşru ve hukuki bir zeminden çıktı. Goebbels, Himmler var olduklarında, üzerlerinde yaşadıkları topraklar halen bir hukuk devletiydi. Mesele bir kere o deliği açmamakta.

Yurtdışında bir turnuvada oynamak benim doğal hakkımdır, kimse bana bu hakkı devlet eliyle veya yönetici cebinden bahşedemez.

Nasıl ki TSF başkanı yurtdışında bir toplantıda konuşma yapmaya giderken, Spordan Sorumlu Devlet Bakanına "milli şerefe uygun davranacağı yönünde" taahhüt vermiyor, amatör olsun, profesyonel olsun, hiçbir satranç oyuncusu bu taahhüdü vermeye zorlanamaz. Zorlanıyorsa, o yönetimin kamu hukukunda çok bilinen teknik bir adı vardır.

2 - ZAVALLI HUKUK AÇISINDAN

Talimatla anayasal hak zaptedilemez.

Genel veya özel ceza yasaları ile düzenlenecek normlar TBMM'den geçerek hayat bulur. Öyle talimatla düzenlenemez.

Anayasa Mahkemesi "KHK'lerle dahi kişisel hürriyeti bağlayıcı ceza veremezsin" diyor. Neredeyse savaş suçlularına yöneltilecek "milli şerefi ihlal" gibi ucu açık, tanımı imkansız suç tarifleri üretilerek bunun keyfi kullanılması yolları açılamaz.

3 - YÖNETİCİLİK VE SATRANÇ KAMUOYU AÇISINDAN

TSF yönetimi için övgü müdür başka şey midir bilemem ama böyle bir eylemin gelmesi kimseyi şaşırtmadı.

Benim şaşırdığım nokta, geçmişte yönetici adayı olan birçok kimsenin, disiplin kurulunda yer alan bu torba maddeyi hiç bilmemesi, hiç üzerine düşmemesi ve tartışmaya açmaması oldu.

Milli şerefi ihlal diye bir disiplin maddesi olmaz. Çünkü milli kavramı da şeref kavramı da, tarif dışı kavramlardır.

Milliyet kimsenin tekelinde değildir. İstanbul'da yaşayan Büyükadalı Niko, benden daha milliyetçi olabilir ve muhtemelen de öyledir.

Şeref ise, özel hukukta dahi tam tanımlanamamış, sübjektif bir kavramdır. Kişisel bir değerdir, onurdur. Bu sebeple genel bir tarif içinde mütalaa edilemez. Her insanın şeref kavramı farklıdır, bu yüzden uzakdoğuda bize basit gelen bir hata yüzünden yönetici kendini keserken, Mozambik'te yöneticiler görevlerini suistimal edip yüzsüzce insan içine çıkabilirler.

Kaldı ki ceza normlarında suç konusu eylem açıkça tarif edilmek zorundadır: Alkollü maça çıkmak suçtur. Maç sırasında rakibi rahatsız etmek, sarkıntılık yapmak suçtur. Hamle transfer etmek suçtur. Bunlar somut eylemlerdir, kasıt ve zarar bağları açıktır.

Ama Mozambik'te kafasına göre disiplin cezası kesen bir başkanın kendisinin bile anlamını bilmediği ağır kavramlar, insanlara ceza olarak geri döndürülemez.

Bir sonraki seçime girecek başkan adayında lütfen 2 şey arayın:

1) Delege yapısını değiştirmeyi taahhüt etsin. 50 delege 10 milyonun kaderini belirlemesin.
2) Disiplin Talimatnamesini yırtmayı ve insan haklarına, hukuka uygun doğru bir metin sunmayı taahhüt etsin.

Son olarak, Feti beyin dediği çok doğru, bu acı duruma sessiz kalmak suça iştirak etmek demektir. "Milli şerefi ihlal" maddesi orada durdukça, herkes için faşizan bir tehlike var.

Sizi, beni, bizi her an "milli şerefe aykırı hareket etmekle suçlayacak" birileri orada bekliyor.

Konu başlığını açan ve bu acı durumu gözönüne seren Erşan bey ve yorum yazıp tepki veren herkes teşekkürü hak etmektedir.

Bu skandaldan sonra, bu yönetimin çatısı altında görev alanlar ve görevlerine devam edenler, maalesef artık bu korkunç kararın doğrudan veya dolaylı (sessiz) suç ortaklarıdır.

Hiçbir yaptırım, maalesef, size saygı duyan insanlarda yarattığınız hayalkırıklığını bilmenizden daha ağır olamaz.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Havuç-Sopa - Yazar: Cengiz Keleş - 30-11-2013, 16:58
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ibrahimethemAy - 30-11-2013, 18:27
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: sssarper - 30-11-2013, 19:22
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 01-12-2013, 01:56
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 04-12-2013, 01:10
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ibrahimethemAy - 04-12-2013, 01:37
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 04-12-2013, 08:47
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 04-12-2013, 09:29
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 04-12-2013, 14:56
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: anand - 04-12-2013, 16:38
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: yusuf_omur - 04-12-2013, 23:10
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Feti - 05-12-2013, 19:40
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 06-12-2013, 00:00
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 06-12-2013, 00:25
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: GokhanDemir - 06-12-2013, 01:01
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Attorney at Law - 06-12-2013, 11:33
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ibrahimethemAy - 06-12-2013, 14:52
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 11-12-2013, 10:14
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 11-12-2013, 10:52
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 23-12-2013, 02:34
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Dr Harun Taner - 23-12-2013, 18:28
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 23-12-2013, 18:39
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mağara Adamı - 23-12-2013, 18:50
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Dr Harun Taner - 23-12-2013, 18:50
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 24-12-2013, 00:41
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Dr Harun Taner - 24-12-2013, 09:37
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 24-12-2013, 10:03
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Erşan Gökerman - 24-12-2013, 12:49
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mehmet - 24-12-2013, 15:23
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 24-12-2013, 19:26
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 24-12-2013, 21:00
orantı - Yazar: Cengiz Keleş - 25-12-2013, 18:31
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 26-12-2013, 21:11
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Erşan Gökerman - 27-12-2013, 22:02
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Dr Harun Taner - 28-12-2013, 19:10
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 30-12-2013, 23:58



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi