Satrancı Türklerin Yarattığına İki Gösterge
#16
Saygıdeğer İskender Bey,

Öncelikle bilime değer vermemiz gerekir. Bilim olmadan saçmasapan bir dünyada saçmasapan bir sistemin içinde yaşıyor olurduk. Bunu kabul etmemiz gerekli. Felsefe veya din konusunu bambaşka bir kürsüye koyuyorum. Bu başlığın içeriği bilim olduğu için bu doğruyu öncelikle belirtmem gerekir. Felsefe de din de bilim olmadan anlamını yitirir, anlamsızlaşır; daha doğru ifade ile "kendini ifade edemez".

Bu başlıktaki ilk yazımda benim verdiğim bir benzetmeydi. Evin hammaddesi Taş ve bilimin hammaddesi Bilgi'dir. Taş yığını ev değildir. Ev olabilmesi için düzenli ve tutarlı bir şekilde bir araya getirilmiş olmalıdır. Bilgi yığını da bilim değildir. Bilim olmaları için düzenli ve tutarlı bir şekilde bir araya getirilmiş olmaları gerekir.

Taş yığını gibi bilgi yığını da onları değersiz ve/veya önemsiz kılmaz. Taş yığını olmadan ev yapılamaz. Taş yığını ifadesi küçümseyici bir ifade değildir. Aynı şekilde bilgi yığını olmadan bilim ortaya çıkamaz. Bilgi yığını ifadesi bilgileri küçümsemez. Bilakis onlara kıymet biçer.

Sizin tezleriniz Tarih bilimi açısından dikkate değer mi orasını tarihçilere bırakarak sadece sorular soruyorum. Tezlerinizi veya verdiğiniz bilgileri doğrulayacak arkeolojik kalıntılar (mesela Hindistan'da bulunanlardan daha eski ve Türk coğrafyasında olan satranç takımı kalıntıları) bulunmuş mu? Hint tarihindeki yazılı belgelerden daha eski olup da Türk kültürüne ait olan eski yazıtlarda satrançtan bahsedilmiş mi? Başkaları da sordu ama cevap alamadılar. Bence önemli sorulardır bunlar. Sadece tahmin yürüterek "bu da buna benziyor demek ki bunun kaynağı da buymuş" gibi cümlelerle bilim üretmeye kalkışırsak Mojo'nun Timur hikayesi gibi muhteşem espiriler birden gerçeğe dönüşüverir kitaplarda gerçekmiş gibi yazılmaya başlanır. Okuyan da bunları gerçek sanır hafazanallah.

Sizi aslında anlıyor ve heyecanınızı da büyük bir saygıyla karşılıyorum. Ama doğruya doğru yanlışa da yanlış demek görevimiz olmalıdır.

Heyecanınız yazınızda sık sık yaptığınız hızlı kurgulanmış cümlelerden açıkça görülebiliyor. Beyniniz yazma hızınızdan on beş yirmi kat daha hızlı çalışıyor orası açık. Öyle olmasa mesela aşağıdaki cümleyi kurmazdınız:

Alıntı:Peki, senin Hindistan tarihi hakkında en ufak bir bilgin var mı? Ya hayvan evcilleştirilimi konusunda en ufak bir bilgin var mı? Elbette yok. Konusu açılırsa, bunlar da ileride bu başlıkta yazılacak. O zaman öğrenirsin.

Kızmayın lütfen, sadece; bir bildiğiniz varsa; "bilim" olarak ortaya koyun ki apışıp kalalım.
En derin saygılarımla...
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
RE: Satrancı Türklerin Yarattığına İki Gösterge - Yazar: abdulkadirbener - 10-07-2014, 19:27
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Feti - 13-06-2014, 18:46
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: abdulkadirbener - 14-06-2014, 10:36



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi