Satrancı Türklerin Yarattığına İki Gösterge
#36
İskender Bey, makale tadında yazdığınızın farkındayım. Benim dileğim, bunun bir tez formatına dönüşmesi. Zira bilimsel nitelik taşıyan bir makale için bile fazlaca öznel yargı var. Bunların arındırılması son derece kolaydır ve yazıyı bir anda ciddi bir belgeye dönüştürebilir.

Abdülkadir Bey, ilk mesajlarımda açıkça görülebileceği üzere, aynen sizin gibi düşünüyordum. "Ne önemi var?", "Öyle olsa bile ne değişir?" gibi sorgulamalarım vardı.
Yıllardır doğru bildiğim şeylerin yanlış olabileceği ihtimalini hiçbir zaman düşünmemiş, refleks içerikli karşı cevaplar vermiştim.
Ne var ki şu anda temel aldığımız satrancın resmi tarihi, gerek ilk ortaya çıkışı itibarıyla, gerekse devamında kanıtlayıcı bulguların eksikliği açısından oldukça şüpheli bir noktada duruyor.
İngiliz vakıflarının bizzat finanse ettiği sözümona "bilimsel" kaynaklar, kendi içlerinde bile bir ton tutarsızlık içeriyor ve tamamen İngiliz İmparatorluğunun prestijini artırmak üzere yazdırılmış. Aksi yönde şu ana kadar sağlam bir tez ileri sürülmemiş olması, mutlak doğruluğunu göstermez. Gerçeklerin ortaya çıkması, belki de sadece zaman meselesidir.
Açıkça görülüyor ki satrancın devlet tarafından manipülasyonu ve saygınlık için propaganda aracı olarak kullanımı, ilk zannettiğim SSCB - ABD çekişmesi eksenli soğuk savaş yıllarının biraz gerisine dayanıyor.
"Türkler herşeyi bulmuştur, herkesten çok üstündür." gibi bir argümanım yok. Sadece doğruyu bulmak, resmi tarihin değişme ihtimaline karınca kararınca bir katkıda bulunmak için bile emek sarf etmeye değer bir konu. Önyargısız, tarafsız bir şekilde araştırılabilirse satranç tarihine dair referans kabul ettiğimiz birçok bilgi önemini yitirebilir. Özetle, hak yerini bulsun, bizim olsun ya da olmasın.
Ayrıca şunu eklemeliyim ki özellikle sosyal bilimlerde bilimsel bilgi, karşıt görüşler içeren tarafların sorgulamalarıyla oluşur ve ilerler. Belli bir alanda bir teori ortaya atabilmek için o alanda yapılan çalışmalara değinmek ve kaynak göstermek şarttır. Ancak bu ön koşulu sağladıktan sonra teorinizi temellendirebilirsiniz. Dolayısıyla bu çalışma ilerleyip ciddi bir tez noktasına gelecekse resmi satranç tarihinin kaykanları mutlaka referans alınmalıdır. Bu bir çelişki değil, bilimsel gerekliliktir.

Sabri Bey'e üç önemli noktada katılıyorum:
Birincisi, mevcut araştırmacılarla iletişim kurulabilirse, konu çok daha kapsamlı ve isabetli bir şekilde ele alınabilir. Güçlü ve zayıf yönler, ekip çalışmasıyla çok daha kolay bir şekilde tespit edilebilir.
İkincisi, çalışma teze dönüşecekse sınırların iyi belirlenmesi gerekiyor. Doğru soruların sorulması, somut ve ulaşılabilir cevapların kapısını ardına kadar aralayacaktır.
Üçüncüsü, Sabri Bey'in yerinde hatırlattığı üzere, dünya satrancında şu an itibarıyla esamesi okunmayan bir ülkeyiz. Dolayısıyla satrancın Türkler tarafından yaratılmış olabileceğine dair bir bulguyu kötüye kullanabilecek veya en hafifinden, hava atabilecek durumda değiliz. Ne var ki böylesi bir bulgu, halkın ilgisini bir anda ve yoğun şekilde satranca çekebileceği gibi satranç, bakanlık nezdinde öncelikli ve desteklenen bir branş haline gelebilir.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
RE: Satrancı Türklerin Yarattığına İki Gösterge - Yazar: Oktay ERTAN - 31-07-2014, 00:13
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Feti - 13-06-2014, 18:46
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: abdulkadirbener - 14-06-2014, 10:36



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi