41. Satranç Olimpiyatı - Tromsö (01.08.2014 - 14.08.2014, Norveç)
#41
Değerli milli oyuncumuz Umut Atakişi'ye hassasiyeti ve nezaketi için çok teşekkür ederim.

Olimpiyat her türlü yarışmadan çok daha farklı ve karışık bir tür. O sebeple biz oyunların kazanılma kaybedilme sebeplerine bakarken sadece masaya bakmamalıyız diye düşünüyorum.

a) Kuzey kutbuna çok yakın olan ve bugünlerde gündüz ışığı çok olan Tromsö, uyum, enerji, uyku ve konsantrasyon konusunda bizim gibi ılıman iklimden gelen oyunculara sorun yaratır mı? Baltıklarda bulundum, gündüz süresinin çok uzun olması insana ciddi bir enerji veriyor ancak bu enerji ister istemez uykuyu düşürüyor.

Daha önce Helsinki'ye gittiğimde "yaz ayları için dikkatli olun, gündüz enerjisi başkadır, jet-lag etkisinden beter olursunuz" demişlerdi. Şu anda ışık durumunu bilmiyorum ama ben gittiğimde Temmuz civarıydı, gece 12.00'de hava kararıp, 04.00'de açılıyordu ve gece bir bara aydınlıkta girip aydınlıkta çıkabiliyordunuz.

Acaba Barış Esen'in rahatsızlanmasında yolculuk, iklim ve gün değişikliğinin etkisi olmuş mudur?

b) Beslenme konusu geçmişte çok önemsenmiyordu. Forumun arka sayfalarında sayın Selçuk Aydın'ın ilk kez bu konulara eğildiğini ve bir seri yazı yazdığını gördüm. Pek de değeri anlaşılmamış ve üzerinde tartışılmamış gibi geldi bana.

Geçmişte satranç oyuncuları masalarında çikolata bulunduran, oyun süresinde enerji verdiği düşüncesiyle cola içen, çay - kahveyi çok kullanarak direnç sağlayan yöntemler kullanıyordu (çikolata ve kola geçici enerji yükler + yüksek glikoz en geç yarım saatte vücutta bitkinlik doğurur / çay ve kahve idrar söktürücüdür, tuvalet ihtiyacı meydana getirir = konsantrasyonu dağıtabilir).

Demek istediğim, oyuncuların çok önceden hazırlanmış beslenme planları, menüleri, 5-6 saatlik aşırı yüksek konsantrasyon anlarına karşılık gelecek oyunları sırasında nasıl likit alacakları belirlenmiş midir (hafif limonlu suyun ideal olduğu öneriliyor mesela, hem vücut hidrasyonunu sabitlemek hem de su alarak zinde kalmak için / bu arada suyun vücut ağrılarını engellemede çok önemli etkisi olduğu ispatlandı).

c) Genel kuralı bilmediğim için soruyorum, 4 kişilik takım için genel norm 1 yedek bulundurmak mıdır? Zira dünya üzerinden gelen her oyuncu (mesela Peru, Filipinler hatta Avustralya) gün değişikliği, iklim değişikliği ve ortam farklılığı yaşıyor. Ben yurtdışına gittiğimde hele ki uzaksa, genellikle ilk 2 gün falan zorlanırım, enerjim düşer, eklem ağrıları çıkar. Bu, saat farkına ve ortama uyum sağlamak için vücudun bulduğu bir direnç veya uyum mekanizmasıdır.

Bu nedenle tek bir yedek bulundurmak fevkalade yanlış değil mi? Kural sadece 1 yedeğe izin veriyorsa bu kuralda hata yok mu, niçin takımlar 3 veya 4 yedekle gelemiyorlar? (Futbol milli takımlarını dünya kupasına 4 yedekle götürmeye benziyor bu / keza bayanlarda daha da ciddi problem zira periyodik hastalanmalarından kaynaklanan ayda 1 haftalık özel durumları nedeniyle tek bir yedek kuralı bana göre çok zorlayıcı).

Son olarak, özellikle mental faktörün çok önemli olduğu bu tür uzun soluklu yarışmalarda acaba kafilemiz psikolog veya ortamı yumuşatacak, rahatlatacak birini bulunduruyor mudur? Ben olsam turnuva ortasında 1 günlüğüne Ata Demirer'i getirirdim, hem moral, hem destek hem de halka ilişkiler açısından harika olurdu.
Ara
Cevapla
#42
Dün benim de içimden yazmak gelmedi. Muhtemelen kediler bu kez internet kablolarını haşat ettiğinden internete bir türlü giremedim. Yazı gecikti. O arada Umut Atakişi yazmış. Olimpiyat tecrübesi olan bir ustanın yazı yazması çok önemli. Bu şu açıdan anlamlı. Olimpiyat, Türkiye'de satranç camiasının çok ilgiyle takip ettiği bir turnuva ve önemli bir yayına ihtiyaç var. Dresden'de canlı blog sırasında gelen yorumculara gelen maillere yetişemiyordum. Bunu değerlendirmek gerekirdi. Ana akım medya biraz zor ama en azından satranç camiasını tatmin edecek bir çalışma yapılmalıydı.

İki takımın sonucuna da üzüldük. Totem muhabbetini satranca taşımak ne kadar mantıklı bilmiyorum ama totem olarak maçları başladığı andan itibaren izleyeceğim bugün (en azından işte bir pencere açık duracak bilgisayarda).

Dragan Şolak'ın oynadığı varyantta Fb4'e beyaz önce c3 sonra c4 sürüyor diye biliyorum ama bu varyantı ilk kez gördüm açıkçası ama benim ne kadar ölçü olduğum tartışılır Big Grin

Norveç 1 bugün Ermenistan'a kaybetti ama ben Norveç 2'nin Slovenya galibiyetine dikkat çekeyim. İskandinav ülkelerinin Magnus Carlsen öncesinde aslında bir satranç geleneği var (özellikle İsveç'in) ama demek ki Norveç büyük bir atılım yapıyor şu anda. Olay Magnus'tan ibaret değil. 4.masaları (2450) sanırım 13 yaşında. Ne yalan söyleyeyim anda Norveçli bir gazeteci olmak isterdimSmile

Umut, Karjakin'den bahsetmiş. Ben de Kramnik'in Topalov'a karşı aldığı güzel galibiyete dikkat çekeyim. Kramnik'in böyle "haşin" partilerinin sayısı arttı mı yoksa ben mi algıda seçicilik yapıyorum? Artık mikroskobik nüansları kazanca götürdüğü konumsal partilerinin yanında gayet sert açılıştan agresiflik gösterdiği şeyler de oynuyor sanki.

Ivanchuk'un partisinde acaba zeitnota mı girdi? Siyasi atmosferle ne kadar alakası olur var emin değilim, Ivanchuk'un kariyeri parlak oyunları kadar basit hatalarla dolu, zaten onları yapmasa belki de dünya şampiyonu olurdu. Bu arada Kasımdzhanov'un Lasker Varyantı'nı oynaması ilginç geldi. Sanıyorum Anand-Topalov maçında (Anand son oyunda siyahlar Lasker oynayıp oyunu ve maçı kazanmıştı) Kasımdzhanov, Anand'ın sekondantıydı. Ufak bir not.

Umut Atakişi'nin burada yorumlarını paylaşması anlamlı. Demek ki üst düzey satranççılar için bile Olimpiyat haberlerinin detaylı paylaşıldığı belki canlı yayınla analiz vs. yapılan bir medyaya ihtiyaç var.

----
@MojoJojo

MojoJojo da önemli bir noktaya temas etmiş. Gündüzlerin çok uzun olması bazı düşen performansları açıklamakta çok işe yarayacaktır. Birkaç oyuncunun biraz zorlandığını duydum. Döndüklerinde detaylı sormak lazım. Lakin bildiğim kadarıyla Barış'ın rahatsızlığı iklimden kaynaklanan bir şey değil.

Federasyon Hacettepe Üniversitesiyle egzersiz ve beslenme konusunda bazı çalışmalar yapıyor. Olimpiyattaki kafilede birisi olduğunu sanmıyorum. Teyite muhtaç.

Psikolog meselesini ya Rusya tarafından denendi ya da bir konuşuldu yanlış hatırlamıyorsam. Malum 12 senedir kazanamıyorlar ve işleri hiç kolay değil.

5 oyuncu da sonuçta tüzüğe göre değiştirildi. Belki de federasyonların masraflarını kısmak için bu yönde bir talebi olmuştur. Bunun da etkisiyle güçlü takımlar oyuncuların hangi renkle oynadığını gözeterek bir nevi rotasyon yapıyorlar kadrolarında.

Letonya

Letonya ile sanırım Dresden'de 2-2 berabere kalmıştı takım. İki takım da bugün daha kuvvetli kadrolara sahip. Shirov'a siyah oynamak işleri biraz daha zorlaştırabilir ama Şolak birinci masada kale gibi. Ayrıca Sırbistan ile de 1. masada oynuyordu (mesela Dresden'de Karjakin'i yenmişti). O partinin en az berabere bitip kaybetmeyeceğimizi düşünüyorum. Küba-Kazakistan maçına da dikkat. Küba tahminimce kazanıp ilk iki masada oynayacak.

Günün Maçları

Genelde Azerbaycan-Gürcistan, Sırbistan-Bulgaristan maçları enteresan. Vietnam-Macaristan ve İngiltere-Ermenistan da çok ilgi çekecektir. Norveç-İtalya'nın ilginç tarafı Magnus Carlsen'in en çok zorlandığı rakibi olan Fabiano Caruana ile oynaması olacak. Bu konularda atıp tutmak kolay değil ama Anand, Kramnik gibi isimler biraz düşüyor gibi kendi en üst düzeylerine göre ve Carlsen'in en büyük rakibi Caruana olacak. Zaten dünyanın 3 numarası şu anda. Çok uçmuş olabilirimSmile
Ara
Cevapla
#43
Yahu hayal mı görüyorum nedir, an itibariyle daha maçların hepsi bitmedi ama Rusya Özbekistan karşısında 0-4 olmak üzere. Olimpiyattan önce Fransa ve Özbekistan'ı gizli favorim göstermiştim ama bu kadarı da olmaz.

Bu arada Shirov - Solak maçı da beyazın ağır üstünlüğü ile sürüyor (evet işi asıyorum Tongue ).

edit: düzeltiyorum, renkleri tutturamadan yazmışım, sanırım 2-2 bitecek ama Kramnik yenildi. İşi asarken yorumu aceleye getirdim galiba Blush
Ara
Cevapla
#44
4. masada 2614 lük bir GM'ın, 2496'lık bir IM ye yenilmesi normal midir?

Hayret ya; 4. masaya en kuvvetli 2. oyuncunuzu puan alsın diye oturtuyorsunuz..olaya bak..ki iyi de durumdaydı..kayba soktu maçı..
Ara
Cevapla
#45
Erkek takımımız bugün Letonya'ya 3-1 kaybetti.Şahsi görüşüm takımımızın kötü performans verdiği ve bu mağlubiyeti biraz hak etmiş olduğu yönünde.Birinci masada Shirov Solak'a karşı at bırakmak zorunda kaldı.Shirov'un taşları oldukça iyi olmasına rağmen materyalden dolayı Solak üstün görünüyordu.d5 sürüşüne izin verince konum kötüye gitti,atı geri vermek zorunda kaldı.d6 piyonundan kaynaklı insiyatifi iyi kullanan Shirov,Solak'ın Fh6? ve Vb5? hamlelerini iyi kullanarak galibiyete ulaşmakta zorluk çekmedi.İkinci ve üçüncü masalardaki ustalarımız,Mustafa Yılmaz ve Barış Esen genel olarak dengeli oynadılar ve oyun eşite yakın geçti.Taşlar kırışıldıktan sonra iki taraf da beraberliğe razı oldu ve masadan yarımşar puanla ayrıldı.4.masada favori gibiydik 120 rating farkından dolayı. İpatov çok agresif başladı.Rakibi 20...d4 hamlesinden sonra üstünlüğü eline geçirdi ve bu üstünlüğü bırakmadı,iyi bir oyunla bir puanın sahibi oldu.Bu skordan sonra 51.sıraya geriledik.Ama bu bir şey ifade etmiyor.Çünkü çok katılımcıya sahip turnuvalarda 1-2 maç sıralamayı çok etkileyebiliyor.Bakarsınız 1-2 galibiyet alıp yine 20'li sıralara döneriz.Yarın rakip Paraguay.Son masaları oldukça zayıf bize göre.Tahminimce Ipatov yedek kalacak.Rahat yenmemiz gereken bir rakip.Moraller bozulsa da bu maçla toparlanıp yine turnuvaya dönebiliriz.Başarılar Türkiye!!!
Kadın takımımız bugün Çek Cumhuriyeti'ne 2.5-1.5 kazandı.Masalara bakıldığında denk bir rakip oldukları belliydi.İlk masada Betül her ne kadar çift file çift at kaldığında beni korkutsa da iyi bir oyun çıkardı ve üstünlüğü götürdü.En son rakibi Fb1?? çekince Fil düştü ve bu masadan bir puanla ayrıldık.Kübra ustaca bir oyun oynadı,kalelerle insiyatifi eline alıp c5 piyonunu düşürdü ve tek piyon üstünlüğüyle oyunsonunda kazanca ulaşmayı bildi.Bir puan daha hanemize yazıldı.Khayala kaybetmesine rağmen çok kötü bir oyun çıkarmadı.Piyon üstünlüğüyle iyi oynarken Ae5? hamlesini yaptı ve kötü duruma düştü.Zaten çok iyi bir turnuva geçiriyordu.Umarım morali bozulmaz ve iyi devam eder.Son masada Zehra'nın rakibi genel olarak üstün oynadı ama son konumda piyon üstünlüğü kazanca dönüşmüyordu sanırım,yarımşar puanla masadan kalktılar.Yarınki rakip 12.başlayan Almanya,rating olarak bizden güçlü gibiler ama 2. ve 3.masaları biraz formsuz,bence ikisinden biri yedek kalacak.Skor tahmini yapmak zor ama Betül birinci masalarını durdurursa şansımız var.Başlangıç sıralamamızın 1 sıra altındayız,ortalama bir turnuva geçiriyoruz diyebiliriz.Başarılar Türkiye!!!
Cevapla
#46
6. TUR: AZERBAYCAN VE KÜBA ZİRVEDE, RUSYA TAKİPTE
7 liderli 6. tur maçlarının ardından birinciliği paylaşan iki takım var: Azerbaycan ve Küba. Bu iki takımı puan eksiğiyle Rusya izliyor.


Milli Takımlarımız:
Erkek takımımız Letonya kurasını çektiğinde, doğrusu sevinmedim. Letonya takımı birkaç bireysel dikkatsizlik sonucu puan kaybetmiş bir takımdı ve potansiyeli yüksekti.
1. masada oyuncumuz Solak şu ana kadar üstün bir performans sergilemişti, ne var ki beyazlarla oynayacak olan rakip Shirov, gözükara oyun stiliyle son derece tehlikeli bir oyuncuydu. Açılışta figür feda ederek haklı ününü bir kez daha kanıtlayan Shirov, Solak'a nefes alma şansı tanımadı. Oyuncumuz sürekli şah yaratmayı denese de başaramadı. Satranç adına güzel, bizim için kötü biten partiyi izlemek için:
https://chess24.com/en/olympiad2014/live...pen/6/16/1
2. masada Barış Esen'in takdire değer performansını izledik. Oyuncumuz garanti devam yollarından ziyade kazancı zorlayacak varyantlar aradı, rakibine hata yaptırmaya çalıştı ancak Kovalenko hata yapmadı ve partiden beraberlik çıktı.
3. masada Mustafa Yılmaz, Neiksans ile berabere kaldı. Mustafa'nın iyi savunduğunu belirtmek yerinde olacaktır.
4. masa bizim için hayal kırıklığıydı. Oyuncumuz Ipatov ELO üstünlüğünü tahtaya yansıtamadı ve Kantans'a kaybetti. Bu partide Ipatov'dan galibiyet bekliyorduk, tersi olunca 3-1'lik mağlubiyet meydana geldi.

Kadın takımımız bugün denk bir rakip sayılabilecek Çek Cumhuriyeti'ni 2,5-1,5 mağlup ederek moral kazandı.
1. masada Betül'ün ve 2. masada Kübra'nın galibiyetleri önemlidydi, zira her ikisi de son turlarla şanssız partiler çıkarmışlardı.
3. masada Khayala'ya bugünlük nazar neğdi, ne var ki şu ana kadar aldığı kritik puanlar oyuncumuzun esas ölçüsüdür.
4. masada Zehra görevini yaparak berabere kaldı ve takımın galibiyetini sağladı.
Önümüzdeki turlarda rakiplerimiz yine dişimize göre olacak, dolayısıyla bu galibiyet kızlarımızın motivasyonunu başlardaki seviyeye yükseltecektir.



Genel Değerlendirme:

Zirveye yakın ekiplerden Hırvatistan, Çin ve Hollanda, nispeten kolay kuralar sayesinde bu turda fazla zorlanmadan yollarına devam ettiler.

Günün önemli mücadelesinde Azerbaycan, Gürcistan'ı 3,5-0,5'lık açık farkla yenerek averajla liderliğini korudu. 1. masada Mamedyarov, güçlü rakibi Jobava'yı çok güzel bir oyunla mağlup ederken galibiyetin mimarlarından biri oldu. Şahların ters kanatlarda bulunduğu bu adrenalin dolu parti için:
https://chess24.com/en/olympiad2014/live...open/6/1/1
Mamedyarov 5 partiden çıkardığı 4 puanla ve gerçekleştirdiği 2881'lik performansla takımın dinamosu diyebiliriz.

Sırbistan - Bulgaristan maçı 2-2 berabere biterken 1. masada Topalov yine kazanarak Bulgaristan takımını bir kez daha sırtladı:
https://chess24.com/en/olympiad2014/live...open/6/2/1
Her iki takımın şimdiye kadarki performansı göz doldururken beraberlik, yadırganacak bir sonuç değildi.

Hiç kuşku yok ki basının ilgi odağı, İtalya - Norveç 1 maçının birinci masasındaydı. Dünyanın 3 numarası olan Caruana beyaz, 1 numara ve Dünya Şampiyonu Carlsen ise siyahtı. Oyunun başlarında Caruana alan üstünlüğü sayesinde rakibini sıkıştırmış görünüyordu. Ne var ki birkaç hamlede konum değişti ve Carlsen'in pasif duran atları, rakibinin zayıf karelerini ele geçirdi. Bu öğretici oyun için:
https://chess24.com/en/olympiad2014/live...open/6/3/1

Küba olimpiyatın en dikkat çeken takımı desek yanılmış olmayız. Dominguez ve Batista'nın öncülük ettiği takım, Polonya beraberliğinden sonra Hindistan ve İsrail gibi güçlü ekipleri yenmişti. Kazakistan ise rüya sayılabilecek bir performansla bu tura girmişti. Ne var ki rüya kabusa döndü ve Küba açık bir farkla kazandı: 3,5-0,5. Önceki turda bizi yenen Kazakistan iki-üç maçı peşpeşe kaybederse şaşırmam, işleri artık zor.
Küba 4. masası Ortiz Suarez'in şu ana kadarki ELO performansı inanılmaz: 2893!
4. masadan böylesi bir destek gelmesi, üst masaların işini her zaman kolaylaştırır.

Sonucu merakla beklenen bir diğer mücadele Özbekistan - Rusya maçıydı.
1. masada Kramnik gibi formda bir devi yenmeyi başaran Kasimdzhanov, 2925 ELO performansı sergiliyor. Eski Dünya Şampiyonlarının partisini izlemek için:
https://chess24.com/en/olympiad2014/live...open/6/5/1
3. masada Cumayev de iyi iş çıkardı ve Svidler'den beraberliği kopardı. Ne var ki Özbekistan takımının geri kalanı, bu performansa ayak uyduramadı.
2. ve 4. masalardaki galibiyetler sayesinde Rusya 2,5-1,5 kazandı. Son iki tur berabere kalan Ruslar bu maçta soğuk terler döktüler, ancak hedeflenen galibiyeti aldılar.

Bosna Hersek turnuvaya kötü başlamasına rağmen peşpeşe galibiyetlerle yükselmiş ve zirve adaylarından Fransa ile eşleşmişti. Aradaki ELO farkı bariz bir şekilde Fransa lehine olmakla birlikte Bosna Hersek takımı iyi bir mücadele ortaya koyarak tüm masalardan beraberlikle ayrılmayı bildi: 2-2.

İngiltere - Ermenistan mücadelesi zirveyi ilgilendiren bir başka maçtı. Denk kuvvetlerin çarpışmasında 1., 2. ve 4. masalarda beraberlikler yaşanırken 3. masada Movsesian, güçlü rakibi Short'u yenmeyi başararak Ermenistan takımının galibiyetini ilan etti: 2,5-1,5.
16. hamleden 36. hamleye kadar hiçbir taş alımının yaşanmadığı ve figürlerin bol bol manevra yaptığı bu ilginç partiyi izlemek için:
https://chess24.com/en/olympiad2014/live...pen/6/12/1



Notlar:
1. Özgür Akman'ın da belirttiği üzere, bu olimpiyatın web sitesi organizasyona yakışmayacak kadar zayıf. Partiler arasında geçiş yaparken yaşanan tıkanmalar can sıkıcı.

2. Turnuvada kim hangi turda ne yapmış, oyuncuların o ana kadarki performansı neymiş, resmi sitede bunlar yok. Belki gözümden kaçmıştır, ama masa derecelerine dahi rastlamadım. Neyse ki bu büyük boşluğu dolduran bir kaynağımız var:
http://www.chess-results.com/tnr140380.aspx?lan=-1
Sitede takım ve oyuncu performanslarına dair her türlü bilgiyi bulmak mümkün.

3. Ukrayna adına yarışan GM Moiseenko 4'te 4 yaparak tam 3185'lik bir ELO performansı göstermiş. Bundan sonra oynamasa rekor olur mu? Wink

4. Erkek ve Kadın takımlarının puanlarının toplamıyla hesaplanan Gaprindashvili Cup, apayrı bir çekişmeye sahne oluyor. Bence ülkelerde satrancın genel durumunu isabetle gösteren bu kupada şu anda Çin ve Rusya 22'şer puanla zirvede. Takipçileri 20'şer puanlı Macaristan, Polonya, Romanya ve Ermenistan. Türkiye olarak 6. tur sonunda 15 puanla 38. sırada bulunuyoruz.

5. Yarın rakibimiz erkeklerde Paraguay. Skor tahminim: 3-1 kazanacağız.Wink
Ara
Cevapla
#47
Letonya biraz ters bir takımdı ama 3-1 kaybetmemiz kötü oldu. Bu seviyede 1. masa kaybetti mi işler çok zorlaşıyor, üstüne 4.masada da reytingi bu kadar yüksek bir büyükusta kaybedince kazanmak zaten matematiksel olarak da imkansızlaşıyor. (Ömer Üründülvari oldu değil mi?)

Letonya ile 2008'de iki takımın da elo ortalaması daha düşükken berabere kalmıştık. Sadvakasov'suz Kazakistan kötü bir eşlendirme değildi, ama Letonya daha zordu.

Küba Olimpiyat'ın sürpriz takımı olacak düzeyde bakalım neler olacak?
Sanki düğüm biraz Rusya-Azerbaycan maçında çözülecekmiş gibi duruyor, ama İstanbul'da Rusya, Ermenistan'ı yendikten sonra ABD'ye kaybedince yeni bir düğüm atıldı. Dolayısıyla, 1-2 tur daha beklemek lazım. Azerbaycan'ın Rusya, Çin, Ermenistan, ABD'den hangisiyle/hangisiyle oynarsa o maç/maçları mühim olacak.

Paraguay'da Bachmann dikkat çekici bir GM ama son masalarda çok reyting farkı var. Herhalde kazanırız.

Kadınlarda da Rusya-Çin maçı şampiyonu belirleyebilir. Hou Yifan böyle silindir gibi oynamaya devam ederse Rusya'nın işi zor. Macaristan ve ABD'yi 3-1 yendiler. Rusya ise Gürcistan'ı 2.5-1.5 yendi ki malum Gürcistan da kadın satrancının dört büyüklerinden birisi.

Türkiye'nin rakibi Almanya. Bizden güçlü ama takım rotasyon yapıyor. Mikhalcishin, Kardelen'i güçlü rakiplerle oynamaktan çekinmiyor. Olimpiyat'tan sonra muhakkak konuşuruz merak ediyorum ne düşündüğünüSmile Dün kaybeden Khayala, bugün dinlenecek. Takımın gerçek bir sıralama kaygısı olmadığı ve uzun vadeli düşündüğü için bunu yaptığını düşünüyorum. Yedeği de 2100-2150 olursa takım çok daha etkili olacak.

-----
Ayıptır söylemesi, kendim de 50 elo kaybetmeme hedefiyle Çanakkale'ye gideceğimden forumu yakinen takip edemeyeceğim Olimpiyat bitene kadar. Reytingi sizden düşük ama iyi oynayan çocuklarla oynamak zor, malum Smile
Ara
Cevapla
#48
Vee sonunda beklenen oldu: Carlsen kaybetti.....
Sonlara doğru bir ara puan durumu -105.90 filan gösteriyordu.
İnanamadım. Stockfish Carlsen'i sevmiyor Tongue

Açık söylemeliyim hiç üzülmedim.
Cevapla
#49
7. TUR: AZERBAYCAN TEK LİDER, ÇİN-ÇEK CUMHURİYETİ-BULGARİSTAN-ROMANYA TAKİPTE
Bugüne sıkışan işlerimden ve ziyaretlerimden dolayı partileri izleyemedim. Dolayısıyla değerlendirmem takım sonuçları bazında olacaktır.

Millilerimizden erkek takımımız, tam da bir önceki mesajımda tahmin ettiğim skorla Paraguay'ı geçti: 3-1. Moral depolayan takımımızdan galibiyet serisi bekliyoruz.

Kızlarımız Almanya karşısında 3,5-0,5 kaybederken tek beraberliğimiz 1. masada Betül'den geldi.



Genel Değerlendirme:
Azerbaycan, turnuvanın flaş ekibi Küba'yı zor da olsa mağlup ederek zirvede şimdilik tek başına kaldı: 2,5-1,5. Bu önemli galibiyet, bence şampiyonluk sinyali olarak algılanabilir.

Günün sürprizi Çek Cumhuriyetinden geldi. Rusya gibi favori bir ekibi 3-1 yenmeyi başaran Çekler, ilk iki masasının performansıyla sürpriz gerçekleştirdi. Bu turnuvada bir türlü sağlam bir görüntü veremeyen Ruslar için bu maç, tahminimce şampiyonluk ümitlerinin tükendiği noktaydı.

Almanya Norveç 1 takımını yenerken bunda en büyük pay, kuşkusuz Naiditsch'e ait. Birinci masada siyahlarla oynayan Alman usta, Dünya Şampiyonu Carlsen'i devirmeyi başardı.

Sırbistan takımının şampiyonluk hayali bu turda sona erdi diyebiliriz. Çin'den 3,5-0,5'lık ağır bir mağlubiyet alan Sırpların direnci kırıldı, devamı gelebilir. Çin bu sayede zirveye yaklaştı.

Bulgaristan'ın Hollanda'yı 3-1 yenmesi, sürpriz demeyeyim ama şaşırtıcı bir sonuçtu. Son turlarda zorlanan Bulgarlar, çok güçlü bir ekibin şampiyonluk hayallerini suya düşürerek zirve takibine devam etti. Evet, Iotov yine kazanmış. Smile

Fransa Gürcistan'ı 3-1 yenerek zirve takibini sürdürdü. Partilerin hiçbirinin berabere bitmemesi maçtaki atmosferi özetliyor gibi.

Ermenistan - Macaristan maçı 2-2 sonuçlanınca her ikisi de güçlü olan takımların zirveye yaklaşması, sonraki turlara kaldı. İkisinden de seri galibiyetler gelmesi beni şaşırtmaz.

ABD - Özbekistan maçı 3,5-0,5 biterek eminim herkesi şaşırtmıştır. Geçen tura kadar efsanevi performans gösteren Özbekler, bunu atlatamamış görünüyor. Çok kötü başlayan ABD'nin hedeflediği noktalar için bundan sonra mağlubiyete tahammülü yok.

Polonya Bosna Hersek'i 3-1 mağlup ederek hedeflediği noktaya yaklaşmış oldu. Devamını getirme ihtimalleri yüksek.

Bizi yenerek sıralamada kendileri için hayal sayılabilecek bir yere gelen Kazakistan'ın düşüşü sürüyor. Bir önceki mesajımda bunu da tahmin etmiştim. Ukrayna'nın 3,5-0,5'lık galibiyeti ağırdı. Ukrayna takımının artık beraberliğe bile tahammülü yok, krediyi çoktan tükettiler.

Kadınlarda final niteliğinde sayılabilecek maçta Rusya 3-1'lik skorla Çin'i yenerek şampiyonluğa göz kırptı. Rusların yüzü erkeklerde değil, kadınlarda gülecek gibi görünüyor.


Not: Cumhurbaşkanlığı seçimindeki görevimden dolayı upuzun bir gün (ve gece) beni bekliyor. Yarınki maçları izleme ve yorumlama şansım olmayacak.

Sevgi ve saygılarımla.
Ara
Cevapla
#50
Ekvador'u 3-1 yendi bay milli takımımız..Ancak, İptaov'un sorununu anlayamıyorum.. Rahatsız mı acaba? 300 elo altındaki rakibi ile berabere kalıyor..Gerçi yanındaki masaların durumuna göre karar vermiş te olabilir..Genelde bir puan alma sorunu var.. Rahatsız da olabilir.. bilmiyoruz..

Bayanlarda Isgandarova almak üzere olduğu maçı, görmeden "mat" olarak kaybetti..Canlı yorumlayan iki usta da durumu yorumladı..onlar da şaşırdı..ağlamıştır sanırım..satrançta bunlar hep var işte..maçın son yarısı hep siyah lehineydi..

Yalnız var ya; Kardelen 4. masada bu durumun intikamını almaya yemin etmiş gibi oynuyor...Smile
Ara
Cevapla
#51
türkiye - ekvator maçı bitti ve türkiye 3-1 kazandı.amatör bir takıma karşı bir puan verdik. artık ilk yirmi imkansız ve türkiyenin yeri 30-40 arası hatta 40 ın üzeri. inşallah 20-30 olur. türkiyede satranç yok ....1962 den beri ilk yirminin yüzünü görememişiz. bu, dünyadada herkes içinde türkiyede satranç yok demektir. tabii işin başında bende ilk yirmiyi hayal edenlerdendim .önce Gürcistan beraberliği ,ardındanda fabiano caruano lu İtalyanlara karşı alınan emsalsiz galibiyet herkes gibi benide heyecanlandırdı . elbette milli takım yerlerde sürünsünde federasyon rezil olsun diyenlerden değilim .

şunu herkes kabul etmeli ki türkiyenin satrançta ne bir idolü vardır nede bir ideolojisi. federasyonuda kendi içinde son derece tartışmalıdır.

mesela iran satrancı ben yarattım der ve buna kesin olarak inanmıştır. hz. ömer in iranı fethetmesi ile araplar satrançla tanışmıştı . araplarında bir satranç ideolojisi vardır. satrancı ilim haline ilk onlar getirmişlerdir. bilinen ilk satranççıda ebu lak lak tır .ebu lak lak bir fizik ve gökbilimcidir. yunanlılar bile satrancı türklerden öğrendiler , baklava, lokum, karagöze sahip çıkar gibi satrancıda sahipleniyorlar.

küba nın idolü capablanca, ermenistanın idolü Petrosyan dır. Arjantin in idolü najdorf , filiphinler in idolü uzun yıllar orada kaçak yaşayan bobby fischer dir .filipino ları satrançla o tanıştırmıştır .

bu örnekleri çok ama çok çoğaltabiliriz. benim söylemek istediğim biz türklerin bir idol ü, bir ideolojisi olmalı ki üst sıralara tırmanma başarısını gösterebilelim .yok maalesef o bile yok . olmalı idi hatta belki vardı da; ama artık olamaz .çünkü bu federasyon bu işlerden anlamaz.
''satrancı türklerin yarattığına iki gösterge'' başlığı ile açılan tartışma ve o konunun çok ilgi çekmesi , böyle bir ihtiyacı gözler önüne seriyor .

haydi fazla tartışılmadan ben söyleyim . türk satrancının ideolojisi , TÜRK SATRANCININ KURUCUSU üstat SELİM PALAVAN olmalıydı . onun talebeleri talebelerinin talebeleri, türk satrancını yönetmeli idi .
satranççılar bu konuda siyasete bile en ufak taviz vermemeli idi . ama olmadı....

muzafer şekerli
muğla, datça
Ara
Cevapla
#52
(10-08-2014, 18:41)MuzafferŞekerli Nickli Kullanıcıdan Alıntı: türkiye - ekvator maçı bitti ve türkiye 3-1 kazandı.amatör bir takıma karşı bir puan verdik. artık ilk yirmi imkansız ve türkiyenin yeri 30-40 arası hatta 40 ın üzeri. inşallah 20-30 olur. türkiyede satranç yok ....1962 den beri ilk yirminin yüzünü görememişiz. bu, dünyadada herkes içinde türkiyede satranç yok demektir. tabii işin başında bende ilk yirmiyi hayal edenlerdendim .önce Gürcistan beraberliği ,ardındanda fabiano caruano lu İtalyanlara karşı alınan emsalsiz galibiyet herkes gibi benide heyecanlandırdı . elbette milli takım yerlerde sürünsünde federasyon rezil olsun diyenlerden değilim .
Bu yersiz,ağır ve mantıksız eleştirileriniz gerçekten kabak tadı vermeye başladı.Bu maçtan önce 40.sıradaydık ve kazanınca 20-30 arası bir yere geleceğimizi düşünüyorum.Kalan 3 tura da bakılırsa ilk 20 nasıl imkansız olabilir?Kazanılan bir maçtan sonra rakibe masa puanı verdik diye üzülmek de ayrı bir saçmalık.Her kendimizden zayıf takımı 4-0 mı yenmek zorundayız?İlk 20'ye giremesek bile bu Türkiye'de satrancın olmadığını göstermez.İlk 20'ye giremeyen hiçbir ülkede satranç yok sanırım size göre.Bugünle ilgili eleştirilecek bir nokta varsa o da Khayala'nın sıradışı hatasıdır.Gerçekten kabul edilecek bir yanı yok,1400 düzeyinde biri bile öyle bir hata yapmamalıdır.
Cevapla
#53
Olimpiyat derecesi Türkiye'deki satrancın gelişmişliği açısından hiçbir değer ifade etmez, birinci de olsak ifade etmez sonuncu da olsak ifade etmez. Sadece çok önemli bir turnuvaya iyi organize olunup olunmadığı konusuna işaret eder.

Türk satrancının yönetimsel, proje bazlı, tabana dönük, tavana dönük ve sportif birçok sorunu var. Ben mesela 160 delegenin bu camiaya başkan seçmesini bir temel sorun olarak görüyorum. Ateş bey orta kesimin ve yerli dinamiklerin teşvik edilmediğini söylüyor. Başkaları üst düzey turnuva olmamasını, ödüllerin yetersizliğini, kaynak ve sponsor meselesini sorun olarak sayabilir. Dolayısıyla Türk satrancının sıkıntısı iç içe geçmiş birçok sorunun toplamından oluşan ve üzerinde uzun uzadıya konuşulması gereken meseleler. Şimdi bunu Solak'ın Shirov'la oynadığı oyunda seçtiği açılışın yanlış olması veya Ipatov'un son masa oynatılmasının hatalı olması ile açıklamak ağır yetersiz kalır. Kırkdördüncü olunca dibe batmayacağımız gibi, ondokuzuncu olduğumuzda da rampadan mavi semaya fırlamayacağız. Skor fetişizminden uzak durmak lazım.

Bu olimpiyatta tek yedekle oynanmasını hiç anlamadığımı yinelemek isterim. Olimpiyat bitince bu konu yabancı forumlarda, dünya satrancında tartışılacak mı gözlemlemek istiyorum. Sanırım tek yedekli oynamak özellikle Rusya'ya pahalı patlamış olabilir, formda bir Morozevich veya enerjik Eljanov, Andreikin çok şeyi değiştirebilirdi. Rusya bence metal yorgunu.

Khayala'nın hatası son 1 dakika içinde oldu, önemli bir olasılık Vc7 oynamak isterken (ki makul hamlelerden biriydi) elinin sürçmesi sonucu Vc8 oynamasıdır, bunu belki olimpiyat sonrasında açıklarlar.

Şu ana kadar -nazar değmesin- bence takımın starı Mustafa. Hepsinin ellerine ve beyinlerine sağlık, eleştiri olacak ama elbette turnuva sonrasında.
Ara
Cevapla
#54
Üst üste alınan 2 yenilgiden sonra her ne kadar favori de olsak kazanmak güzeldi. İpatov 2600 un üzerinde elosu olan güçlü bir oyuncu. Fakat her oyuncunun formsuz dönemleri olabilir. İpatov'da sanırım formsuz bir döneminde. Artık son turlara giriliyor ve artık alınan puanlar çok çok önemli. Yarın Carlsen'e karşı Dragan beyaz olsaydı Dragan yenilmez diye iddiaya girebilirdim. Caruana maçında olduğu gibiSmile Fakat siyahla dünyanın açık ara 1 numarası ile oynamak Dragan için çok zor olacaktır. Fakat yine de ben Dragan'ın şansının olduğunu düşünüyorum. Yarınki maçta kazanma şansımız var. Çok önemli bir maç olacak ve oyuncularımızın formda oldukları dönemlerdeki gibi oynaması gerekiyor.

Bugün Rusya'nın şampiyonluk için hemen hemen hiç şansı kalmadı. Rating ortalamasına bakarsak Rusya açık ara favoriydi. Benim favorim Azerbaycan kaybetti. Takım turnuvaları bireysel turnuvalardan farklıdır. Takım ruhuna sahip olanlar çok ciddi bir + ile oynarlar. Azerbaycan ve Ermenistan gibi ülkelerin olimpiyatlarda hep başarılı olmasının sebebi de bu. Sonuç olarak benim fikrim milli takımımızın ilk 20 şansı hala devam ediyor.
Ara
Cevapla
#55
Yarınki Norveç maçı muhtemelen belirleyici olacak. İlk masada Magnus Carlsen'in olması iyi bir şey mi onu bilemedim Big Grin Ayrıca bu takım Carlsen'den ibaret değil. Jon Ludvig Hammer ve son Stavenger Süper Turnuvası'nda -2 gibi iyi bir sonuç alan hatta New In Chess dergisinin son sayısına bu zorlu turnuvayla ilgili güzel bir yazı da yazan Simen Agdestein da kuvvetli büyükustalar (biri Carlsen'in sekondantı öteki eski hocası bu arada). Magnus, Naiditsch'e kaybetti de sonuçta 5/7. Zor maç olacak, galibiyet işleri yoluna sokabilir, takımımızın Olimpiyat'ın kaderini belirler. Açıkçası Norveç'e denk ama başka bir takım olsaydı daha iyi bir eşlendirme olurdu diye düşünüyorum.
Ara
Cevapla
#56
buradaki arkadaşlardan ricam birbirimize karşı daha saygılı hitap edelim .benim derdim sistem ile , kimseyi incitme derdim olamaz . en azından camiası atılım isteyen bizim gibi ülkelerin belirleyeceği ilk hedef olimpiyatlarda ilk 20 ye girmektir. bunun en tipik örneği phliphennes dir ki; bu günlerde wesley ho gibi bir büyükusta yetiştirmiştir. wesley ho webster üniversitesine girdi, yeni amerike birleşik devletleri vatandaşlığına kabul edildi ve gata kamshki nin yerini almayı bekliyor .tromsö de oynaması FİDE tarafından kabul edilmedi .(bu bilgiler yanlış ise lütfen biri düzeltsin) henüz ülkesi de satrançta var olarak kabul edilmiyor çünkü ülkesi bu güne kadar olimpiyatlarda ilk 20 ye giremedi..ama wesley so phliphennes de bir idol olacak. inanıyorum türkiyeden önce phliphennes ilk 20 ye girecek .bizde bu güne kadar federasyon yetkililerinden ilk 20 hedefinin lafı mı oldu. anlatmak istediğim bu .

bu gün çok önemli bir gün . ipatov carlsen i yener mi . yensede yenilsede bir şey değişmez . çünkü sadece carlsen yenilmiş olur, kime yenildiği aynen khayala nın kime yenildiği kimseyi ilgilendirmediği gibi kimseyi ilgilendirmez .zaten ipatov da solak da türkiyede idol olamazlar . bizim kendi satranççılarımızı yetiştirmemiz lazım .bunun içinde sistemin kökünden değişmesi lazım .

muzaffer şekerli
muğla , datça .
Ara
Cevapla
#57
(11-08-2014, 05:32)MuzafferŞekerli Nickli Kullanıcıdan Alıntı: bunun en tipik örneği phliphennes dir ki; henüz ülkesi de satrançta var olarak kabul edilmiyor çünkü ülkesi bu güne kadar olimpiyatlarda ilk 20 ye giremedi..

Yanlış bilgi, yanlış bakış açısı. Eugenio Torre gibi bir oyuncuyu yetiştirmiş bir ülke her seviyede saygıyı hak eder, Torre ta interzonaller devrinde aday maçlarında ilk 8'de oynamış bir efsanedir (ayrıca dünya sıralamasında 40'a kadar yükselmiş ve bir dönem Fischer'in yardımcısı olmuştu).

http://en.wikipedia.org/wiki/Eugenio_Torre

Wesley So da neticede o topraklardan çıkıyor ve bu ülkede halen yetişmiş 12 büyükusta var, çok fakir koşullarına rağmen. Bence satranca sadece şu olimpiyat skorlarından bakmamanız gerekiyor. Bu işin sosyo-kültürel, popüler ve tarihi yönleri de var.
Ara
Cevapla
#58
(10-08-2014, 19:40)Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Olimpiyat derecesi Türkiye'deki satrancın gelişmişliği açısından hiçbir değer ifade etmez...

Dolayısıyla Türk satrancının sıkıntısı iç içe geçmiş birçok sorunun toplamından oluşan ve üzerinde uzun uzadıya konuşulması gereken meseleler.......

Kırkdördüncü olunca dibe batmayacağımız gibi, ondokuzuncu olduğumuzda da rampadan mavi semaya fırlamayacağız.....

Şu ana kadar -nazar değmesin- bence takımın starı Mustafa.

Tüm bu cümlelere aynen katılıyorum.
Saygılar...
Cevapla
#59
görüşler farklı olabilir . ama torre ikinci dünya savaşından sonra phliphennes e yerleşen amerikanın başarısıdır .yani torre bir ferdi yetenektir . ben ülke başarısından bahsediyorum. bu olimpiyattada görülüyor ki takım oyunu ile ferdi oyun farklı şeylerdir. takım oyunu ülke seviyesini gösterir.ferdi başarı ise o ülkeye dikkatleri çeker. ama o ülkenin ileri gittiğinin göstergesi değildir. farklı bir örnek vereyim . etiopyada dünyanın en iyi atletleri yetişir. ama onları bulup yetiştiren etiopyanın kendisi değil avrupadaki yetenek avcılarıdır. wesley so ise kurulan ülke satranç sisteminden çıkmıştır. bu tür oyuncular çoğalmalı ki ülke başarısı gelsin .

bu olimpiyattada oyuncularımız aslanlar gibi mücadele ediyor.beklemiyorum ama bir başarı gelirse bu antrenör başarısı olacaktır. aynen futbol da fatih terim başarısı gibi .

bu konuyu fazla uzatmak istemiyorum .ben bu işi böyle öğrendim diyerek konuyu noktalıyorum .

muzaffer şekerli
muğla , datça
Ara
Cevapla
#60
Muzaffer Bey bilgileri nereden alıyorsunuz bilmiyorum ama Filipinler'in son 30 senede Olimpiyatlarda aldığı derecelerin bazılarını aşağıya yazıyorum,

2012 İstanbul 19.
2004 Calvia 19.
2000 İstanbul 19.
1994 Moskova 21.
1990 Novi Sad 21.
1988 Selanik 7.
1984 Selanik 16.

(http://www.olimpbase.org/)


Olimpiyatlar satrancın en keyifli anlarındandır ancak sonuçlarını biraz fazla ciddiye alıyorsunuz. Hiçbir İsviçre sistemi turnuva 10-11 tur sonunda 20., 30. 45. gibi dereceleri net olarak veremez. Asıl amaç ilk sıraların belirlenmesidir.

Bu işin futbol maçı yorumlanır gibi yorumlanmasını sevimsiz buluyorum.

Bu başlıkta sıkça gördüğüm 'kendinden 100 puan az adamla nasıl berabere kalınır?' gibi sorular da beni hayretlere düşürüyor. Kramnik, Carlsen ve Caruana gibi dünyanın en iyilerine de bir bakın isterseniz.

Aşağıdaki adresten sporcuların bireysel performansları üzerinden bir fikir yürütebiliriz belki ama, oyunların kendisini anlamaya çalışmak, anlayamıyorsak da, anlayanların analizlerini okumak (bilgisayar rakamlarını değil) çok daha faydalı olacaktır.

http://www.chess-results.com/tnr140380.a...821&snr=26
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi