Turnuva Yarım Bırakmak Cezalandırılmalı
#25
İlker beye özel teşekkür, konu nereden nereye geldi ve sonunda en kilit noktadan çok ciddi bilgi edindik. Böylece bu seneki Troya ve Keşan gibi Türkiye'nin fiilen en gözde 2 açık turnuvasında şikeye karışan sporcu müsvettesinin, aslında bu ahlaksızlığı geçen sene de yaptığını ve insanların bunu gözüne sokacak kadar pervasızlaştığını öğrendik.

Özgür Akman'ın kesin ispat gerekir argümanı maalesef bu konuyla ilgili değil. Yazdım, yine yazayım, sokaktaki insan hep yanlış biliyor.

Kesin ispat sadece ceza hukukunda geçerli olan bir kuraldır. Özel hukukta kesin ispat yoktur, makul ispata dayalı takdir hakkı vardır. Yani bizim günlük hayatta her olayda hakimin aradığını zannettiğimiz "kesin ispat" aslında sadece tek bir hukuk sahası için öngörülmüş istisnai haldir.

Örneğin bir boşanma davasında boşanma şartlarının oluşup oluşmadığını hakim takdir eder. Bir tazminat davasında manevi tazminat tutarını hakim takdir eder, çünkü bunun (manevi zararın) fiziksel bir ölçüm metodu yoktur. Bazı olguları ister istemez kanaate ve takdir hakkına bırakmak zorunda kalırsınız.

Aynı uçakta 5 kişi yemek yedi ve zehirlendi; her birinin alacağı manevi tazminat farklı çıkar, zira zararın ve kusurun ağırlığı hepsinde farklı oluşur ve hakim takdir hakkını kullanarak hepsi için farklı rakamlara hükmeder. Elbette hakim kanaatini oluşturmak için delilleri inceler, tanık dinler, teknik rapor alır ama tanık ve bilirkişi raporu başta olmak üzere hukuktaki delillerin çoğu hakimin kanaatini oluşturmak için sunulan verilerdir.

Spor hukukunda ise durum daha da ters; kesin ispat aranmadığı gibi özellikle seri karar ve hızlı muhakeme aranır. Neden, çünkü oyunun beklemeye tahammülü yoktur.

O yüzden spor hukukunda kuvvetli şüpheye bakılır. Varsa ceza kesilir. Bu kadar net ve rahat. Zira tek bir amaç vardır ve o da "oyunu" korumaktır.

Süreyya Ayhan'a (sonrasında) spor hayatını bitirecek olan ilk ceza doping kullanmak yüzünden gelmedi, doping testi yapan yetkilileri engellemekten dolayı geldi. Bakın dikkat edin, ilk tespitte Ayhan'da doping çıkmadı. Ceza, doping numunesi alınamaması yüzünden verildi. Doğrudur veya yanlıştır ama WADA, ortada hiçbir kesin delil olmamasına rağmen Ayhan'ı en formda olduğu dönemde 2 yıl men etti. Sadece takdir hakkı ile. Hem de tek bir ülke ile sınırlı değil, dünya üzerindeki herhangi bir yarışa girmesi engellendi.

Futbolla ilgili tonla örnek var. 2006'da Fiorentina ve Lazio temiz eller operasyonunda, telefon kayıtları ile düşürüldüler. Kayıtlarda ise sadece yöneticilerin federasyondan hakem talepleri vardı. Sonrasında o hakem atamaları olup da maçlar bu takımlar lehine kazanılınca Savcı olayı ilişkilendirdi. Şike parası fotoğraflanmadı, hiçbir suçüstü yapılmadı. Ve dava açılıp 5-10 yıl sürecek uzun bir yargılama beklenmedi. 3 kulüp düşürüldü, onlarca yönetici spordan men edildi.

Demem şu deme: Kesin ispat diye birşey yok. O ancak adam öldürme gibi istisnai ağır cezalık hallerde var.

Spor hukuku disipliner hukuka tabidir. Disipliner hukukta uzun yargılama olmaz, yoğun şüpheye bakılır, varsa ceza ivedi olarak kesilir.

Kaldı ki kimsenin şu 3 maça çıkmayan ahlaksızı hücreye atın dediği yok, bir cezadan ziyade bir tedbirden bahsediyoruz. Oyunu, organizasyonu ve ahlaklı oyuncuyu korumak adına bu bir mecburiyet. Satranç asil bir oyundur ve Noblesse Oblige (Asalet Mecbur Kılar).
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
RE: Turnuva Yarım Bırakmak Cezalandırılmalı - Yazar: Mojo Jojo - 25-08-2014, 23:41



Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi