TSF Başkanı Cumhuriyet Bayramına Karşı mı?

[Mojo Jojo]

29 Ekim Cumhuriyet Bayramını oldukça sönük geçirdik. Lafı hiç dolandırmadan söyleyeyim; Cumhuriyet bayramının kutlanmaması için gösterilen gayretleri aklı eren herkes anlıyor. Çakma saray açılışları iptal edilmezken hatta belgesele çekilirken, salt rejim ve Atatürk düşmanlığı sebebiyle rövanşizm üzerinden Cumhuriyet unutturulmak isteniyor.

TSF başkanımız görevde olduğu iki yıldır, her dini bayramı ayrı bir yazı ile özel olarak kutladı -ki bunu doğru buluyorum-. Hatta başkanın resmi web sitesindeki son üç yazısının ikisinin başlığı Ramazan ve Kurban bayramı kutlamasıdır.

Ancak başkanımız bu sene (tıpkı geçen sene olduğu gibi) Cumhuriyet Bayramını kutlamamıştır. Keza başkan bugüne kadar hiçbir 19 Mayıs, 23 Nisan ve 30 Ağustos günü için tek bir kelime etmemiştir, isteyen resmi siteden 24 yazısını okuyabilir. Yani dini bayramların yılbaşı günlerinin ayrı yazı ile atlanmadan kutlandığını, ama görevde olduğu sürede bir milli bayramı dahi hatırlamadığını göreceksiniz.

Türkiye Satranç Federasyonu Başkanlığı, çocuklara, gençlere, ihtiyarlar ve hülasa Türkiye'ye mütealliktir. Görev yapılan yerin ilk kelimesi Türkiye zaten. Ümmetin Satranç Federasyonu değil.

O halde 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramını da, 19 Mayıs Gençlik Spor Bayramını da ve asıl önemlisi o koltukta bir mollanın yerine bir Türk kadının oturmasını sağlayan Cumhuriyet Bayramını da kutlayacaksınız.

TSF başkanı 29 Ekim gününün anlamını bilmiyor olabilir ancak bilmese de, sevmese de bunun protokol karşılığını bilmesi gerekiyor. Bilmiyorsa, dili dönenler ona izah etmeli. Zira dini bayramları atlamadan ayrı başlıklar açarak kutlamak nasıl bir özen ve saygı ise, Cumhuriyet Bayramları olmak üzere ulusal bayramları yok saymak da o kadar büyük bir anti-özen ve saygısızlıktır.

[MuzafferŞekerli]

yine mojo jojo önemli bir konu yakalamış. ilk okuduğumdan beri kim ne yazacak diye bekliyordum. bir satranç camiası infiali bekliyordum . kimsede ses yok . satranç camiasınıda bu konuda duyarsız kaldıkları için ayrıca kınıyorum ..

gülkız Tülay ın cumhuriyete karşı olduğunu sanmıyorum . diğer milli bayramlarımızada karşı olduğunu sanmıyorum. ama kendisini oraya getiren siyasi iradenin bu şekilde hareket etmesini düşündüğünü sanıyorum ki; açık veriyor. yani yanılıyor. kendisi öyle zannediyor.

mojo jojo nazik birisi. müstear ad arkasına saklandığını düşünseniz bile yinede oldukça nazik .. ben ise fikirlerini nazikçe anlatıp kabul ettirme inancımı çoktan beri kaybettim .

sayın başkanımız bundan öncekilerde olduğu gibi siyasi iradeye sızmış biri olduğu anlaşılıyor. zamanında adalet partisini , doğru yol , anavatan partilerini bitiren bu sızma olayları idi .

siyasi irade başı kapalı birini bulsa, gelip satranççılar ile anlaşsa dese '' bu kadın başkanınız olacak'' . başım üzerine yeri var . hiç değilse sağlam olarak siyasi iradenin adamı derim ve kabul ederim . ama burada yok öyle bir şey . başkanımız açık veriyor , milli bayramlarımızı kutlamayınca siyasi iradenin kendine yaklaşacağını sanıyor. ama yanılıyor..... bilmiyor .... açık veriyor......

satranç camiasıda hiç tepki koymuyor........

muzaffer şekerli
muğla , datça

[abdulkadirbener]

Başkan'ın bunu kasıtlı yaptığını sanmıyorum.
Vardır bir sebebi ve belki bir gün öğreniriz.

Şunu fark ettim; Türkiye'nin büyük bir federasyonu olan Basketbol Federasyonu başkanının da Kurban Bayramı mesajı var ama Cumhuriyet Bayramı mesajı yok! : http://tbf.org.tr/tbf/baskanin-mesaji

Türkiye'nin büyük diğer bir federasyonu olan Futbol Federasyonu başkanının da Kurban Bayramı mesajı var ama Cumhuriyet Bayramı mesajı yok! : http://www.tff.org/default.aspx?pageID=1268

Umarım yanlış sayfalara bakmamışımdır.

Bu ikisinde de durumun aynı olduğunu görünce daha detaylı araştırma gereği duymadım.
Ben konuya başka bir açıdan bakacağım, ama daha geniş bir zamanda derli toplu yazmak için şimdilik bu kadar yorum yapayım...

Saygılarımla.

[MuzafferŞekerli]

http://www.tgf.gov.tr/baskan-yerlikaya-c...tlu-olsun/
http://www.tvf.org.tr/haberler/detay/9189/
http://tyf.gov.tr/Duyuru/cumhuriyet-bayr...lsun_10777
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=285&ftxtID=21647

cumhuriyet kutlamaları bütün federasyonlarda var . ama maalesef bizim federasyonda yok .yok yok .yarın 10 kasım olmasında bakın siz . sanırım bu tartışma açılmasa 10 kasım da olmayacaktı .

muzaffer şekerli.

[Mojo Jojo]

Başkan'ın bunu kasıtlı yaptığını sanmıyorum.
Vardır bir sebebi ve belki bir gün öğreniriz.

Başkanların "kasıtlı" birşey yapması veya yapmaması gibi bir kavram olmaz. O esneklik sultanlara veriliyordu, 1922'de bitti o.

Başkan dediğimiz teknik tabiri ile bir kamu görevlisidir. Cumhuriyet bayramını ve diğer ulusal bayramları kutlaması da (isterse bunların hepsinden nefret etsin veya iktidara yağ çektiğini zannetsin) onun görevidir.

TSF web sitesi özel bir şirketin web sitesi değil. Kamuya ait orası. Bizim paralarımızla, vergimizle, lisans bedellerimizle, turnuvalardan yapılan kesintilerle masrafları karşılanıyor. Hanımefendinin herşeyden önce temsil ettiği kurumun kökünü, aidiyetini bilmesi lazım. Cumhuriyet onun orada görev yapmasının varlık nedenidir.

Keza başkanın yanında bir ekip var. Ne yapıyorlar? Hatay ili Arsuz Belediyesine teşekkür yazmayı ihmal etmeyecek kadar protokol biliyorlar da Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti için mi dilleri tutuluyor?

Bu vaka, TSF içinde bulunan yönetim kademesindeki insanlar için (Ekaterina vakasından sonraki) ikinci lekedir. Görev yaptığı 2 yılda 8 milli bayram idrak ettiği halde hiçbirisi için tek kelime yazı yazmayan bir kişinin altında çalışmak lekesi.

Dipnot:

Muzaffer bey. TSF'nin ana sayfasında kutlama var (Atatürk'ün sözünü çıkartırsanız toplam 14 kelime). Bunu gerekçe gösteren olabilir. Ama benim sorum bu değil.

Benim sorum; başkanın 2 yıldır kendi köşesinde neden ısrarla Cumhuriyet Bayramını ve Milli Bayramları görmezden geldiğidir? Tek kelime yazılmaz mı yahu?

24 yazı yazmış, dini bayramların hiçbirini atlamamış, Mutlu Yıllar başlığı altında 2 yılbaşı kutlamış, hepsine aferin. Ama ne Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı hakkında, ne Gençlik Spor Bayramı hakkında, ne Zafer Bayramı hakkında ne de Cumhuriyet bayramı hakkında tek kelime yok.

Seçenek koymadım anket açmak isteyen "kötüniyet, yağ çekmek, korkaklık veya re kare çarpı pi değerinin küçük çıkması" olarak dört seçenek üretebilir.

[rambo15911]

ooo süper bi konu daha satrancımızın geleceği buna bağlıydı gerçekten hepinizi kutluyorum yalnız lütfen hepiniz egolarınızı doyurmaktan vazgeçin bazı konularda haklı olmanız bize bişi kazandırmaz.mesala haklısın sevmio belki peki biz napabiliriz veya ülke satrancına ne faydası oluyor bu konunun?

[Miyazaki]

Bu yazı olmamış rambo,yapıcı değil,konuya uygun değil. Herkes adına cevap veremem ama abartılı üslubunuzu komik buluyorum.

[Hakan Aktaş]

Sevgili rambo. O zaman bize sen bir yol göster o konuda eleştiri, öneri yapalım.

[Miyazaki]

Bu arada ana sayfada kutlama yazısı var. Açılan başlık sanırım köşe yazısı ile ilgili.

[M.Aşkın TAŞAN]

Bay MojoJojo,

Cumhuriyet ve ulusal bayramlar bilinciniz konusunda sizi samimi olduğunuzu düşünüyor bireysel tepkinizi anlaşılır ve haklı buluyorum.
Bunu öncelikle belirtmeliyim.
Günümüzde Cumhuriyet olgusunun yok edilmek uğruna;
Bayrağımız yakılıyor,
“Cumhuriyet” bizzat devlet tarafından tabelalardan indiriliyor,
Atatürk’ün büstüyle top oynanıyor,
Atatürk’ün Ankara’ya armağanı olan Atatürk Orman Çiftliği’ne mahkeme kararlarına rağmen belirttiğiniz gibi –rövanşist- duygularla ve toplumun tepkisine rağmen binalar yapılıyor.

Bunları yapanlar ve destek çıkanlarda sahte mesajlar yayınlayıp çelenkler koyuyorlar.

Ben Gülkız TULAY’I, ne şahsını ne de gıyabını asla savunmam!
Bunu gerekli görmem.
Gördüğüm, sayfasını ATA’ SININ önündeki fotoğrafını gururla süslemiş bir Cumhuriyet kadınıdır. Açık kimliğiyle ve bedel ödemeye dünden razı…
İlgili son mesajını da okumamışsınız.
Okuduysanız da anlamamışsınız belli.
90. yılını gururla kutladığımız… diye Türkiye İş Bankası’ndan bahsediliyor.
Hani ATATÜRK tarafından kurdurulan…
Arap bankalarından bahsetmiyor. Bunu bir dini bayram mesajına sıkıştırmış.

Mesaj yayınlamak ile Cumhuriyet ne yıkılır ne sahiplenilir.

Cumhuriyet, ATATÜRK’ÜN de dediği gibi:
“… iktidara sahip olanlar gaflet, sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evladı! İşte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Hepimiz bir yerlerde hatalar ve eksiklikler yaparız. Bu gün sahiplenme adına ne bedeller ödediğimiz ile ilgili bir konudur.



Dip not:
Sahi günü geldiğinde sizi de aramızda görebilecek miyiz?

---

...

siyasi irade başı kapalı birini bulsa, gelip satranççılar ile anlaşsa dese '' bu kadın başkanınız olacak'' . başım üzerine yeri var . hiç değilse sağlam olarak siyasi iradenin adamı derim ve kabul ederim . ama burada yok öyle bir şey . başkanımız açık veriyor , milli bayramlarımızı kutlamayınca siyasi iradenin kendine yaklaşacağını sanıyor. ama yanılıyor..... bilmiyor .... açık veriyor......

Bu güne kadar bütün yazdıklarınızla bir satırla çeliştiniz.
Keşke bu kadar açık vermeseydiniz.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...

[M.Aşkın TAŞAN]

Bu vaka, TSF içinde bulunan yönetim kademesindeki insanlar için (Ekaterina vakasından sonraki) ikinci lekedir. Görev yaptığı 2 yılda 8 milli bayram idrak ettiği halde hiçbirisi için tek kelime yazı yazmayan bir kişinin altında çalışmak lekesi.

Çalışanlara bu kadar kolay karalama yapmak bir Mojo Jojo klasiği oldu.

Rumuzla yazmanın da bir ağırlığı vardır.
Bir ses olur; uyarır, dikkat çeker,yönlendirirsiniz.
İkinci üçüncü kişilerden toplum içinde bahsederken saygısızlık yapamaz, itham edici şekilde davranamazsınız.

Maske arkasından, faşist, halk düşmanı, lekeli, sahtekar nidaları atmakla neyin efsanesi olduğunuzu anlamaya başlıyoruz.

Arkadaşlar,
Bir kişi hakkında, hele toplum önünde suçlayıcı, itham edici konuşmanız için kişi olduğunuzu bilmemiz gerekir.
Bu bizim kişilik hakkımızdır.
Bu tip yaklaşımlara alkış tutanlar, bu gün içeride suçsuz yere yatan insanların bir numaralı sözde kanıt olarak sunulan gizli tanıklığı destekleyenlerdir.

Hayatı boyunca onuru ve şerefiyle yaşamış insanlara, sadece söylemleriyle mesajlarıyla değil, eylemleriyle bedel ödeyen insanlara fütursuzca saldırmak ve buna alkış tutmak erdemli bir davranış olamaz.

Ben, Mojo Jojo' nun Cumhuriyet mesajı konusunu, bu konuya malzeme yaparak kullandığını düşünüyorum.

Bizi neredeyse molla ilan edecek.
Düşünce ve yazı bu algı noktasına hedeflenmiş.

Cumhuriyet ile vurmaya çalışmak ve o olguyu kullanmak, mesaj yazmamaktan çok daha büyük bir olaydır.

Sevgili Tutku kardeşim kızacak haklı olarak biliyorum ama, o zaman şu benzetme de haklılık payı kazanmaz mı?

HSYK neden kaybedildi?
Neden sahip çıkamadınız?
Tüm hakim, savcı ve avukatlar da mı molla?
Ya da- altta çalışmak- tabirinize göre onların tamamı da mı lekeli?
Yakışmadı biliyorum.

Yukarıdaki benzetmeniz ile aynı mantık temellidir.

Genel'i suçlarken ya da zan altında bırakırken daha dikkatli ve sorumluluk sahibi olmanız gerekir.
Medenice uyarma ihtiyacı hissettim.

[Attorney at Law]

Sevgili Tutku kardeşim kızacak haklı olarak biliyorum ama, o zaman şu benzetme de haklılık payı kazanmaz mı?

HSYK neden kaybedildi?
Neden sahip çıkamadınız?
Tüm hakim, savcı ve avukatlar da mı molla?
Ya da- altta çalışmak- tabirinize göre onların tamamı da mı lekeli?
Yakışmadı biliyorum.

Estağfurullah Aşkın Bey ama HSYK hakim ve savcıların oylarıyla belirleniyor. Avukatlar ise Baro seçimlerinde oy kullanıyor. Bu farkı forumu takip edenlere hatırlatayım.

[MuzafferŞekerli]

Satranççı olmayan TSF. Başkan adayı - Bir Kabusdan Uyanmak


(21-10-2012 18:41)MuzafferŞekerli Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
gülkız tülay satranççı değilde sanki tahsin aktar satranççı mı . hatta tahsin aktar hakem bile değil .onun yüzünden merkez hakem kuruluna seçilen ve bir şeyler yapmak isteyen üyeler istifa etmek zorunda kaldı hep. tahsin aktar maazallah futbol hakemi olsa her yönettiği maçta en az 3-4 penaltı verir, gole giden bir futbolcuyu durdurur, sana faul yapıldı diyerek firikik verirdi . neden diye sorarlarsa ' kitapta böyle yazıyor' derdi . peki niçin bu gibi kişiler satrancın en üst mevkilerine seçiliyorlarda orada senelerce kalabiliyorlar . bunun tek nedeni satranççılar birbiri ile kavga ediyor satranççı olmayanlar satrancı ele geçiriyor . kimdir bu satranççı olmayanlar ? . her tarakta bezi olanlar . sosyal faaliyet yapmayı kendilerine meşgale sayanlar .bunların içinde allah var karizmatik insanlar çıkıyor ve başımıza geliyor .sonra ne yapıyor.tırnağı yer tuttuğu an orada kalmak için karşısına kim çıkarsa eziyor yok ediyor . ne oluyorsa satranca oluyor .bu sorunu öncelikle devletimizin görmesi hükümetimizin konuya eğilmesi lazım . olimpiyatlarda 43. lük bu hükümete göre başarı mı yani . elbet değildir . 50 yıllık satranç mazimizde hep yerimiz 40 ile 70. lik arasında kalmıştır . 20 yıllık devlet federasyonu ne yapmıştır. olimpiyat sonuçlarına göre sadece bir hiç yapmıştır . 23 nisan turnuvalarını marifet sanmıştır . bu konuyu öncelikle devlet temsilcisi murat kul'un değerlendirmesi lazım . ama o dahil herkes orada ve illerinde sosyal faaliyet için bulunuyorlar ve 'ne diye birbirimizle kötü olalım' diye düşünüyorlar . ben olimpiyatlarda 43. olmuş bir federasyonu kovarım bee....bu ne biçim hükümet..murat kul nasıl GSM temsilcisi. elbette ahbablıkları ilerlemiş gülkız tülay'la. nesine gerek onunda satranç .beyler , satranççılar; bunu söylemezsem içimde kalacak . bu federasyon AKP ye sızmış kişilerdir. sorumlusuda murat kul dur .
bu federasyondan kurtulmanın tek ama tek bir yolu vardır . o da birinci lig kulüpleri bir araya gelmeli karar almalı ve deklarasyon yayınlamalıdır. kulüpler birliği gibi hareket etmeleri elzemdir. ben satranççıyım diyen kim varsa o karara uymalıdır . sakın yine kavga edip kimse satranççı olmayanların seçilmesine imkan vermesin ... saygılar herkese . muzaffer şekerli . adana[/b]
[/quote]

işte size ilk yazdığım yazılardan bir tanesi . ilk yazdığımda ne idi isem bu günde oyum . maaşallah beyefendi ''artık yazmayacağım'' dedi ama talimat aldı besbelli , yazmaya devam ediyor .

siyasi iradenin doğru birini seçmesi, seçerkende satranççılara danışarak yapması , benim en öncelikli meselemdir .
gülkız Tülay ın tabanı yok . siyasi irade ile iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor ama baltayı taşa vuruyor.
işte görünüyor, cumhuriyet bayramını federasyon sayfasında alt yazı olarak geçmiş, özel bir bölüm ayırmamış, mesajda yayınlamamış.
bu tür yaklaşımlar hem siyasi iradenin hemde kendi tabanının tepkisini çeker.

inşallah 10 kasım da yapmakta olduğu bu yanlıştan döner ve güzel bir 10 kasım metni hazırlar. federasyon sitesinede koyar . bekliyoruz efendim .

gülkız Tülay ın cumhuriyet değerlerine böyle uzak durmasını kendim adına kınıyorum . herkeside kınamaya davet ediyorum .

muzaffer şekerli
muğla , datça .

[rambo15911]

sevgili miyazaki ve hakan kardeşim mojo jojo bu konuda haklı veya haksız olabilir asıl bizim düzeltebileceğimiz birşey varsa elbette yapılır.burda bu şekilde tartışmak bize bişi katmaz

[M.Aşkın TAŞAN]

Estağfurullah Aşkın Bey ama HSYK hakim ve savcıların oylarıyla belirleniyor. Avukatlar ise Baro seçimlerinde oy kullanıyor. Bu farkı forumu takip edenlere hatırlatayım.

Sevgili Tutku,
Elbette dediğin doğrudur.
Ancak ileri sürülen sav ve geneli kapsayan talihsiz benzetme mantığına göre bizlerde bir devlet kademesinin en "üst' ünün altında vatandaşız ya!
Galiba tüm vatandaşlar lekeliyiz.
İleri sürülen mantık bu sonuçlara gider, ayıramazsınız da.
Bunu anlatmak istedim.

Bu ülkenin laik ve cumhuriyetçi avukatları ve tüm vatandaşlarının başımızın üstünde yeri vardır.

Muzaffer Bey,
Yazdıklarınızın biri, fikir olarak diğerini dışlamamalı.
Çelişkili yazılarınız uyuyan insanları bile uyandıracak cinsten.

---

işte size ilk yazdığım yazılardan bir tanesi . ilk yazdığımda ne idi isem bu günde oyum . maaşallah beyefendi ''artık yazmayacağım'' dedi ama talimat aldı besbelli , yazmaya devam ediyor .

Muzaffer bey,doğru söylüyorsunuz ilk yazdığınızda ne idiyseniz bu gün de o'sunuz. Eski yazılarınızı yayınlamanıza gerek yok. Buna hiç karşı çıkmadım zaten. Herkes de bunu görüyor.

Ama sizi haksızlık yapacak biri olarak tanımıyordum.
Bir de bu eklendi şimdi.
Mucidinin bile inanmaya başladığı şeylere, kraldan çok kralcı kesiliverdiniz.

Bir kanıtınız mı var?


Ben Gülkız TULAY ile en son 29 Ekim.2014 öncesi mesajlaştım. Ana sınıflarında satranç mevzuatı ile ilgili.

Talimat aldı şeklindeki iftiranızı kanıtlamanızı bekliyorum.

Size makul bir süre tanıyorum.

Bu arada hayal gören ve gördüğü hayale inanmaya başlayan herkese tüm teknolojik tespitlere açık olduğumu, mail telefon facebook kayıtlarımı, tüm özelimi istendiği her ortamda herkese açık olarak inceleme altına alınmasını talep ediyorum.

Sonsuza dek, beklerim.

Ama kanıtlayamazsanız ve ben aksini kanıtlarsam, bu hayali algıyı yaratan ünlü hayranınız ZORRO birlikte sizi ne ilan etmem gerekirse baş başa verip siz karar verin artık.

[MuzafferŞekerli]

sayın aşkın taşan;

hangi fikrim birbiri ile çelişiyor. örnekleri ile söyle. ben kendim ile ilgili bir örnek verdim okuyan okudu . konuyu saptırma huyun devam ediyor maalesef...

asıl siz kendinizle çelişmeyin . işte örneği .

20-10-2014 19:10)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
Tutku bey merhaba.



Son olarak, KARŞILAŞTIRMALI STATÜ BİTİNCE, başladığım gibi, yine özgür irademle ÖSF da yazmayı bırakacağım.

Ülkemizde satrancın geleceğine ya beraber yürürüz, ya da o geleceği hep beraber kaybederiz.
Bu gün iktidarın satrancı önce okullardan kaldıracağını sonra da sivil örgütlere sıra geleceği haberini aldım.

Ben bitirirken herkese SAYGI VE SELAMLARIMI sunarım.

Hoşça kalınız...


eee halâ ne diye yazıyorsun .. yaz diye talimat mı geldi yoksa....

[M.Aşkın TAŞAN]

Yazmayayım değil mi?
Karşılaştırmalı statü değerlendirmem henüz bitmedi.
Erken sevinmişsiniz.

Ama ben sizin HAKKIMDAKİ İFTİRANIZI kanıtlamanızı bekliyorum.
Bu konuda yazın yazacaksanız.

MERAKLA BEKLİYORUM.

Evet, sizi dinliyorum...

[MuzafferŞekerli]

KARŞILAŞTIRMALI STATÜ BİTTİ . ve siz halâ yazıyorsunuz.

yeni bir başlık açmışsınız , ve bitirmemeye çalışıp devam ediyorsunuz. bu yeterli kanıt değil mi . isteseniz bunu yıllarca devam ettirirsiniz ve ''bitmedi'' dersiniz. ne uzun şeymiş bu karşılaştırmalı yeni statü .

ben karşılaştırdım ve bitirdim .. sizinkinide okumadım . yani sizin yazdıklarınızla mı herkes okuyup , sizin gibi düşünecek . okuyup öğrenmek isteyen okur ve anlar . sizin yazdıklarınıza ne ihtiyaç var .

hani türkiye satranç federasyonu size kendi sitesinde bir köşe ayıracaktı . o köşe ayrılıncaya kadar burada yazacaktınız . yoksa federasyon size köşe vermekten vaz mı geçti . orada devam et mi dedi . bunlar sizin söylediklerinize göre herkesin aklına gelen sorulardır ve sizede sorulur.

siz hala bana yaptığınız ithamı örneklemediniz. lafı uzatıyorsunuz. lütfen burada kapışmayalım ... sizinle bu güne kadar herkes kapıştı.. ama ben mümkün olduğunca uzak kalmayı tercih ettim . ama olmuyor ve olmuyor işteeee... herkeste sataşacak bir şeyler buluyorsunuz..

muzaffer şekerli .
muğla , datça

[Mojo Jojo]

Ben Gülkız TULAY’I, ne şahsını ne de gıyabını asla savunmam! Bunu gerekli görmem.

Gördüğüm, sayfasını ATA’ SININ önündeki fotoğrafını gururla süslemiş bir Cumhuriyet kadınıdır. Açık kimliğiyle ve bedel ödemeye dünden razı…

Savunuyor musun, savunmuyor musun? Panikle yazmadan önce karar ver

Şimdi, ben ilkokul matematiği ile çok somut birşey yazdım. Bu spekülatif veya yoruma açık bir konu değil. Yine de anlamayanlara veya anlayıp da dalkavukluk görevini hakkıyla idrak edemeyenlere genel tekrar verelim:

1 - Sayın Başkan Türkiye Satranç Federasyonunun tepesindeki kişidir. Ürdün Satranç Federasyonun değil.
2 - Başkanın yürüttüğü görev bir kamu görevidir.
3 - Başkan göreve geldikten sonra 2 yıl içinde 8 ulusal bayram, 4 dini bayram ve 2 yılbaşı idrak etmiştir. Bu sürede 24 özel yazı yazmıştır. Bu yazılarında dini bayramların ve yılbaşı günlerinin hepsine özel yazı hazırlamıştır.

Buna mukabil başkan ulusal bayramlar ve ulusal yas günleri için yazı yazmak bir yana, kelime etmemiştir.

Oysa sayın Başkanın rejimden nefret etmek veya siyasilere yağcılık yapmak gibi benim de hiç aklıma gelmeyen hallerini bir tarafa bırakalım, Cumhuriyet Bayramını kutlamak resmi görevidir. Nasıl ki birilerinin dalkavukluk dağlarının zirvesine bayrağı her daim dikmek gibi görevleri varsa (kendilerini nasıl parçaladıklarını ibretle izleyerek örnek alabilir mesela) bu da onun görevidir.

4 - Başkan o koltukta benden alınan vergi, benden kesilen lisans ücreti ve turnuva kesintileri ile oturuyor. Elbette hukuk içinde hepimize hesap verecek.

5 - Cumhuriyet'i kutlasa ne olur kutlamasa ne olur denebilir. O zaman ABD'de resmi görevli olduğunuz halde 4 Temmuz'u kutlamayın, bakın ne oluyor derim.

Hayır, resmi ve özel dalkavuklar tarafından iş o hale getirildik ki artık görev yaptığı 750 günde geçirdiği 8 ulusal bayramın birini bile ağzına almayan bir kamu görevlisini eleştirmekten utanacak hale geleceğiz. Yahu bir susun. Anlayın artık bazı şeyler savunulmaz. Size Beyaz Saray Basın Sözcülüğünü de verseler bazı şeyler vicdani olarak savunulamaz. Bırakın şu saray dalkavukluğunu, utanıp yere bakmak da yerine göre erdemdir.

Neyse ATA'yı büyük yazmışsınız o da bir gelişme; hala birşeylerden çekindiğinizi gösteriyor. ATA yakında gelip hepimizi çarpacak bu arada haberiniz olsun, yalnız ilk sırada fırıldaklarla bukalemunlar olacakmış.

Mesaj yayınlamak ile Cumhuriyet ne yıkılır ne sahiplenilir.

Cumhuriyet, ATATÜRK’ÜN de dediği gibi:

“… iktidara sahip olanlar gaflet, sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evladı! İşte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Mustafa Kemal 20 Ekim 1927

Mesaj yayınlamakla Cumhuriyet sahiplenilmez deyip, 1 satır sonra damardan mesajı basmak Afrikalı Ali'nin Kral TV'deki "Müslüm'e Veda" programları gibi olmuş

Zavallı ülkem.

Gerçek şu. Bu ülkede satranç bilmeyen, protokol bilmeyen, görevini bilmeyen, Cumhuriyet'i bilmeyen, Atatürk'ü bilmeyen bir kişi var. İnsaniyeti bilip bilmediğini de okuyan takdir etsin. O ağzınıza almaya imtina ettiğiniz Cumhuriyet kurulmasaydı bir kadın olarak makam koltuğunda değil, en fazla kafesli cumbanın arkasındaki koltukta oturacağınızı söylesek anlar mıydınız, hiç emin değilim.

Son olarak: Kadrolarında güzelleme yapmak dışında hiçbir somut işlevi ve işi olmayan bir forum görevlisi 2 yıldır bu rezilliği göremediği gibi göremeyen diğer yöneticilere laf atılmasına çok bozulmuş.

Zırvalık artık o hale düştü ki bunu yazmak -sözüm meclisten dışarı- bazı bukalemunlara ağır geliyor. Oysa sorsanız hepsi demokrat, Cumhuriyetçi... Nutuk komodinin üstünde, İlhan ağbi dolabın sol rafında, Turgut Özakman kitaplıkta ön cephede. Ama rejimin ince ince elden gittiği bu zamanlarda ne acıdır ve gülünçtür ki, rejim düşmanlarına savunma uydurmak için keramate kıç attırmak yine bunlara nasip oluyor.

Bukalemun hiç değilse aynı doğa düzeninde aynı yaşam koşulları içinde, yaşamak için aynı tepkiyi veren bir mahlukat. Bizim Türk aydınları ise bugün dinci olup "mesaj yayınlamakla Cumhuriyet sahiplenilmez" diye attırırken emin olun yarın sabah devran değişsin, patayı hepinizden önce çakacaklardır.

Dip not:
Sahi günü geldiğinde sizi de aramızda görebilecek miyiz?

Göremeyeceksiniz. Bukalemun veya kertenkele değilim çok şükür.

[M.Aşkın TAŞAN]

Dip not:
Sahi günü geldiğinde sizi de aramızda görebilecek miyiz?

Göremeyeceksiniz. Bukalemun veya kertenkele değilim çok şükür.

Yazınızı kendi itirafınızla bitirmişsiniz, çok güzel.
Günü geldiğinde derken;
"Ey Türk geleceğinin evladı! İşte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

derken, ülkenin kurtuluşu için bedel ödemeye hazır mısınız? anlamında kast edilen soruma cevabınız demek böyle.

Tabi sizi aramızda göremeyiz!

Belki basar Cenevre de turnuvada olursunuz.
Ya da Amerika'da 4 Temmuz kutlamalarında...

Sizi cumhuriyet refleksi olan biri diye de tanımlamıştım oysa . Ne kadar da yanılmışım.
Cumhuriyet; fikren, ilmen, bedenen, güçlü ve yüksek karakterli muhafızlar ister. K.ATATÜRK.

Gücünüzü maskesinden alan bu sanal kahramanlıkları bırakın!

Böyle zamanda pazar alışverişinde arkadan kalleşçe silah çekip şehit edilen insanlar sizin gibi maskesine sığınan canilerce şehit edildi.

Aylarca yıllarca hapis yatan bu ülkenin suçsuz insanları sizin kullandığınız sanal, aslı gizlenmiş kişiliklerce gizli tanıklıklarla hapse mahkum oldu.

Daha dün Diyarbakır sokaklarında yüzü maskeli teröristler güvenlik güçlerine arkadan kurşun sıkarken aynı rahatlıkla caniliklerini yaptılar.

Açık kimliğiyle cesaretle ve içinde bulunduğu şartların olumsuzluğunu düşünmeden kelle koltukta görev yapan tüm insanlar size hedef tahtası olmak için görev yapmıyorlar.

Ben cumhuriyetin değerlerini sizden öğrenmedim bayım.

Gençliğimde, meslek hayatımda Sivas katliamında meydanda cahil ve doldurulmuş halka karşı engel olmaya çalışmakla; sayısını asla hatırlayamadığım ulusal bayramlarımızın çelenk koyma ve bayram kutlama törenlerinde; Gezi Direnişlerinde, Soma Katliamlarında, Üniversitelerdeki gençlik direnişlerinde; cumhuriyete karşı uygulamaları olan vali- milli eğitim müdürlerine karşı açık ve net tavırlarıyla; bu uğurda maaş kesim cezalarıyla, en yakın arkadaşlarını alanlarda kaybeden sendika üyeliği ve yöneticiliğiyle; türlü entrikalarla, iftiralara uğramış, bir kuşağın devamı olarak, öncelikli görevi köy çocuklarını aydınlatmak olan ailesinde Köy Enstitüleri öğretmeninin bir çocuğu olarak bayrağı devralmış, tüm yaşamı boyunca bedel ödemiş ve ödemeye her alanda ve her zaman ve her şartta hazır açık kimliğiyle,
M. Aşkın TAŞAN olarak,
bir insan olarak,
Cumhuriyetin ne anlama geldiğini sizden çok iyi bilirim!

.. Bayım.




Buradayım dim dik!
Günü gelince de asla tırsmadan ve çekinmeden bir bukelemun gibi kılık değiştirmeden, asla Cenevre ye ya da Amerika'ya kaçmadan...

M. Aşkın TAŞAN olarak!

...

BAZI ŞEYLER SAVUNULMAZ!
Doğrudur!
Ben şahsı savunmadım, savunmuyorum. Hala anlayamadınız.

Cumhuriyeti kullanamazsınız.

Ayrıca hakkımdaki asılsız iftiranızı tüm kamuoyunun bilgisi dahilinde somut olarak kanıtlamanızı bekliyorum.

Ben, özelim dahil tüm ne varsa hazırım sorgulanmaya araştırılmaya...
Ya siz?
...
Duyamadım ?