Fiziksel Efor ve Satranç
#3
Açıkçası bu sabah Suat Atalık'ın köşesini okumadan önce de bu konu hakkında görüş bildirmek aklımdaydı. Elbette her pazar olduğu gibi Atalık'ın köşesini okuyunca bir satranç sever olarak  çok daha fazla şey düşünmek zorunda hissettim kendimi.

Sayın genel sekreter Onur Çubukçu'nun, sayın Mustafa Dördüncü'ye cevaben imzaladığı resmi yazı, açıkça TSF'nin iflasının, kendini reddinin ve satranca ihanetinin açık bir kanıtıdır. Lisanslı sporcu sayısı  500 binlere ulaştığını iddia eden bir federasyonun, kendisini , 'fiziksel efor gerektirmeyen bir spor' olarak tanımlaması benim bu güne kadar tanık olduğum en büyük satranç düşmanlığıdır. Hatta hayatında bir kere bile masa başında ter dökmemiş, iş masa taşımaya gelince aslan kesilen ama satranç oynayan insanları yok sayan, onların emeklerini, verdikleri büyük mücadeleyi yok sayan bir görüşün egemenliğini kurma çabasıdır.

Satrancın, fiziksel efor gerektirmeyen bir spor olduğu yönünde resmi görüş bildiren TSF, Suat Atalık'ın yazısında belirtildiği gibi TMOK tarafından yayınlanan Türkiye Doping ile Mücadele Talimatlarına uyma sözü vermiş. Fiziksel efor gerekmeyen bir spor yapıldığını belirten TSF'nin doping yönetmeliğine göre de fiziksel eforu artırmaya yönelik maddeler doping kabul ediliyor ama satranç fiziksel efor gerektiren bir spor değil!!

Çelişkiler burada da bitmek bilmiyor. TSF bu ilamıyla, kendisini bir 'spor' olmaktan çıkarıp, 'bir zihin oyunu' kategorisine taşıyor. Bence çok da doğru yapıyor. En önemli etkinliği çocuk yarışması, en önem verdiği başarı kriteri çocukların aldığı madalyalar olunca daha fazlasını beklemek de anlamsız hale geliyor.

Atalık yazısında '' ... Futbol maçı seyretmekten öteye sporla ilgisi olmayan insanların satrancı anlaması beklenemez ama konuyu yönetenler bile satrancın fiziksel efor gerektirmediğini yazarak spor olduğunu reddederse o spor federasyonu sporcu lisansı veremez ve kapanmalıdır'' yazmış. Bence az bile yazmış...

Onur Çubukçu imzalı cevap yazısında, ''Satranç oynamak içim doktor onayı gerekmez, zira satranç bir spor değildir'' yazsa daha çok saygı duyardım. Ancak, konumuz aslında herhangi bir eleştiri ve sorgulamanın TSF tarafından nasıl yanıtlanacağıyla ilgili.

Utanıyorum. Yerin dibine giriyorum. Satranca 'Anne' olacak diye iliştirilen insanın, apaçık bir satranç düşmanı olmasından, satrançla az çok ilgisi olan insanların bile, 'ailevi sebepler' bahanesiyle TSF'den uzaklaştırılmasından, bırakın satranca sahip çıkılmasını, satrancın bir spor olarak kabul edilmesini, kendini reddeden bu anlayıştan hem korkuyor hem de ürküyorum.

Çok açık bir biçimde söylemek istiyorum. 2004 yılı itibariyle, '' ki bu Suat Atalık'ın Türkiye adına oynamak için geri geldiği zamanı da kapsar'' Ali Nihat Yazıcı yönetimine direkt olarak eleştiriler getirdim. En yakınım sandığım arkadaşlarım tarafından, 'hain, kıskanç, akılsız' ilan edildim. O dönemler dahil olmak üzere, satrancı bu kadar aşağılayan, yok sayan, toplum gözünde bu denli pespaye duruma sokan bir anlayışla ilk defa karşılaşıyorum. 

2012 yılında, etki edeceğim, hatta hangi yönde kullanılacağına karar vereceğim 5 oy varken Gülkız Tülay, 'satrancın esas sahibi sizlersiniz, bana 4 yıl verin satrancın sorunlarını halledeyim, ondan sonra bir daha asla yönetime talip olmayacağım' diyerek oyumuzu istemişti. Şu an açıkça görülüyor ki, ne Sayın Tülay'ın satrancın sorunlarıyla, ne de saygınlığıyla en ufak bir ilgisi yok.

Sayın Tülay'ın tek ihtiyacı, 'haklı olmak', en ufak bir fikri olmayan konuda doğruyu yaptığını cihanı aleme kanıtlamak.

Bu kadar 'kötü' olmak zorunda değilsiniz.

2015 yılında bu kadar 'cahil olmak' zorunda da değilsiniz.

Muhteşem, teknoloji dehası  asbaşkanımız Aşkın Keleş'in varlığında bu denli 'bilgisiz' olmaz zorunda da değilsiniz.

Çok affedersiniz biz de, bunca yılın ardından bir anda 4 kurul üyesinin birden aynı anda ailevi sebeplerle görevlerinden  ayrılması gerektiğine inanacak kadar da 'saf' değiliz.

Sayın Dinçer, bugün hayatında 2. defa Suat Atalık'ın köşesini okumak zorunda kalmış maalesef. Benim kendisini ilk okuyuşum 1993 yılıdır. Kasparov-Short PCA dünya şampiyonluğu maçının analizlerini, Anand'ın Fransız savunmasında Kasparov'u yenişini, Linares'te yapılan Ivancuk-Anand maçının detaylarını ne büyük heyecanla okuduğumu unutmuyorum. Bugün de değişen bir şey yok. O günden bu yana Atalık dışında bir unvan kazanıp da bir gazetede bana, bilmediğim, anlamadığım, fark etmediğim bir detayı  anlatan bir satranç oyuncusu da çıkmadı.

Ne şanslıyım ki hayat bana, çocukken gazetede analizlerini okuduğum, Anand ile berabere kaldığı oyunu günlerce inceleyip analiz ettiğim kişi ile arkadaş olmak, hatta hatta 'dost' olmak fırsatını verdi. Satranç düşmanlarının falanca kurulunda üye olacağım diye 50 bin takla atmak yerine...

Sayın Mustafa Dördüncü'ye özel olarak söylemek isterim. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Çetin Altan son yazısını 'enseyi karartmayın' diye bitirmişti. Belki bizler için geçtir ama, sizin gibi kişiler mücadele ettikçe inanıyorum ki çocuklarımız için bir şans olacaktır.

Bugün TSF'yi yönetenler, federasyonu kapatma kararı alsalar, satranca bu denli zarar verebilirler mi emin değilim. Yönetim kurulunu oluşturan yedek üyeler dahil tüm 'muhteşem' iş insanlarının hayatlarının sonuna kadar tek bir satranç oyununu tahtada dizip, analiz edemeyeceklerinden, orada verilen mücadele hakkında en ufak bir fikir sahibi olamayacaklarından ise eminim.

Sait Faik, 'Bir insanı sevmekle başlayacak her şey' diye yazmıştı zamanında. İnsan olmanın basit şartıdır belki.. Tamam sevmeyin, tutkuyla bağlanmayın satranca ama bari biraz saygı duyun. Çok mu zor?
Ara


Bu Konudaki Yorumlar
Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 25-10-2015, 16:56
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 25-10-2015, 20:41
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Erşan Gökerman - 25-10-2015, 23:16
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 26-10-2015, 11:16
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ateş Ülker - 26-10-2015, 01:44
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Miyazaki - 26-10-2015, 07:50
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Mojo Jojo - 26-10-2015, 08:56
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Erşan Gökerman - 26-10-2015, 10:48
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Erşan Gökerman - 26-10-2015, 12:12
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 26-10-2015, 13:33
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 26-10-2015, 12:30
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: H Mustafa Demir - 26-10-2015, 15:19
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 26-10-2015, 21:42
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Feti - 26-10-2015, 17:07
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ateş Ülker - 26-10-2015, 17:28
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 27-10-2015, 05:51
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 27-10-2015, 10:45
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Feti - 27-10-2015, 07:38
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 27-10-2015, 12:25
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 27-10-2015, 13:26
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Mojo Jojo - 27-10-2015, 14:15
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 27-10-2015, 15:31
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 28-10-2015, 11:30
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 28-10-2015, 17:35
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 30-10-2015, 22:34
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 28-10-2015, 19:43
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 28-10-2015, 20:48
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 30-10-2015, 20:21
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 30-10-2015, 21:20
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Feti - 31-10-2015, 10:26
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 31-10-2015, 11:08



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi