Satranç Haber veya Ali Nihat Yazıcı
#61
Sayın Taşan
Kıyaslamanız ve oranlamanız mantıklı olmamış dolayısıyla yorumunuz biraz garip olmuş.
Erkeklerde orana bakıp geçim derdi ile yorum yaparsanız elde kalan sayılar yine 5-10 arası olur.

Konu sonderece basit:
illerde katılan bayan oyuncu sayılarına bakın anlarsınız. Yarışma formatını daha cazip hale getirmek neden düşünülmüyor.
 Diğer cazip olabilecek maddi konular bir kenara TSF bu sorun için bir çözüm aramıyor.

Burada yazılanlar olmazsa hiç uğraşmazlar, satranç kültürü! , tüm mesele bu! ... veya şöyle diyelim "niyet meselesi".

Bu basit bir konudur yeter ki çözmek istenilsin.  (Açık) Türkiye yaş grupları şampiyonasına, 30-40 kişinin katılımını sağlayamazsak konuşmak için bir neden kalır mı?

Geçim derdiyle, kırka-elliye merdiven dayamayla konuya alakasız bir yorum getiriyorsunuz.

yapamayan,beceremeyen her kim ise başarısızdır.

İnandıklarınızı buraya yazmaya çekinmeyin, kimseyi gücendirmezsiniz merak etmeyin, sizin satranç emekçisi olduğunuzu biliyorum.

Selamlar.
Ara
#62
Yazdıklarım alakasız konular değil.
Bayanlarda erkeklere göre satranca yöneliş ve kalıcılık çok daha az ve bunun yansımaları olarak hem turnuvalarda hem de havuzlarda görebiliriz bunu.
Bu konuda haklısınız.

Ancak daha ne gibi teşvikler olabilir?
Bunu konuşmak gereklidir.

Satranç sporculuğunu, antrenörlüğünü, hakemliğini yan iş kavramından çıkarıp meslek haline getirebilirsek o zaman hem temelden yöneliş başlar hem de kalıcı cazibe sunar.
Anlatmak istediğim bu idi.
Ben şu an ki rakamların dışında daha da fazla yöneliş ve sayı artışı beklemiyorum.
Lisansların fazlalığı üzerine konuşma gereği duymuyorum.
- MATRANÇ -
Ara
#63
Çeşitli konuları aynı başlık altında konuşmak belki eskiden beri tanıdığımız yöntemlere katkı sağlamış oluyor.Eğer bir karşı görüş yoksa bu konuda kifayet-i müzakere tespit edelim.Aşkın beyin sözünü ettiği konuları ayrı bir başlık altında konuşabiliriz.Veya Miyazaki'nin bugünkü Yönetimin eksikleri ile ilgili düşüncelerini farklı bir bölümde sorgulayabiliriz.Bu şekilde daha verimli olabiliriz.Bu başlığa devam edersek belki binlerce defa okunacak ama hafızalarda kalacak olan kısım sadece başlıktan ibaret olacaktır.Kaldı ki başlığın da yarısı bir kod ismidir.Gerçek isme çok benzeyen bir kod ismi seçilmiştir.Bu bir tesadüf olabilir.Başlığın hafızalarda kalmasını kolaylaştıracak bir tesadüftür.Kimliği bilinmeyen bir kimse "Aşkın Taşan"veya"Ateş Ülker"başlıklı bir konu açsa ve o başlığın altında bize övgüler dahi yazılsa bundan rahatsız olacağımızı sanıyorum.Olabildiğince isimleri değil konuları veya sorunları başlık olarak seçelim!
Ateş Ülker
Ara
#64
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Ateş Bey’in tespitine katılırım.[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Ancak tartışma dönemlerin kıyaslanmasına ilerlemiş bir durumdadır. Böyle bir aşamada da 2000-2004, 2004-2008, ya da 2008-2012 dönemi adlarını da koyabiliriz.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Ancak bu durumda da yine kıyaslamalar muhataplarını ilgilendirmeyecek midir?[/font][/size][/color]
- MATRANÇ -
Ara
#65
Aşkın Taşan : "Ben şu an ki rakamların dışında daha da fazla yöneliş ve sayı artışı beklemiyorum.
Lisansların fazlalığı üzerine konuşma gereği duymuyorum."

Haklısınız, artış beklemek için, bir girişimde bulunmak gereklidir.
Ara
#66
(08-11-2015, 21:20)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Aşkın Taşan : "Ben şu an ki rakamların dışında daha da fazla yöneliş ve sayı artışı beklemiyorum.
Lisansların fazlalığı üzerine konuşma gereği duymuyorum."

Haklısınız, artış beklemek için, bir girişimde bulunmak gereklidir.

Haklısınız girişim...

Eğer bu girişim son 15 yıldır yapılmamış olsaydı bu gün çok daha gerilerde de olabilirdik.
Bu son dört dönemde kadın satrancımız için olanaklar ölçüsünde yatırım ve girişim yapıldığını söyleyebilirim.
Eksik bilgim olabilir, bir şeyin iddiasında değilim.
Çok dah ileride olmalıdır bu girişim.
Kabul ediyorum.
Hangi dereceleri almış olursak olalım,
Hangi olanakları sunmuş olursak olalım,
Yetinmemeliyiz!

Ben 2000 li yılların başından beri 2 öneride bulunmuştum.
Bayan satrancını teşvik için. O zamanlar başka arkadaşlarım da benimsemişti bu fikri.
Fakat o günden bu güne öylece kaldı bu öneri.
Birincisi bayanlar takım ligi idi. Her bir takım 4 bayandan oluşabilecek ama, bu takımlar ligi ancak potansiyeli belli illerde olabileceğinden olsa gerek,  pek benimsenip uygulamaya konmamıştı 2003-2004 yıllarında...

İkinci önerimi de birinci önerime ek olarak yapmıştım.

Çiftler ligi! Bir erkek ve bir bayandan oluşan takımların yarışması...

Her ilde o zamanlar en az 4 bayan sporcudan oluşan takım-takımlar kurulamayabilirdi. Ya da takım sayıları az kalır, cazibesi kalmazdı.
Ama her kulüp takımı kendi kategorilerinde yarışırken, aynı takımların ÇİFTLER LİGİ'nde yarışacak takımları da kurulabilir değil mi?
Bu ayrı bir heyecan, renk, bir soluk, bir fırsat getirmez mi?

Ben [color=#3333ff]bu önerimi yıllar sonra tekrarlıyorum.

[/color][size=large][color=#3333ff]ÖZELLİKLE ÇİFTLER LİGİNİN EN AZINDAN BU YIL DENEME AŞAMASINDA UYGULANMASINI TSF TEKNİK KURULUNA ÖNERİYORUM.[/color]
[/size]
SAYGI VE SELAMLARIMLA.
- MATRANÇ -
Ara
#67
Ayrıca girişim konusunda eklemek istediğim bir konu daha var.

(Sn. YAZICI'NIN isminin açıldığı bu sütunlar belki de kalıcı çözümlere sebep olabilir.)

Sayın BAYRAM,
Girişim önerinizi elbette herkes anlar ve destekler.

Ancak bu girişim hiç mi olmamıştır? Yani bunun böyle algılanma olasılığı da var. Muhataplarına ve emek sarf edenlere haksızlık yapmayalım.

***  ARZUM KADINLAR TÜRKİYE ŞAMPİYONASI yine bu  kıyaslamasının yapıldığı federasyon ve yönetimi tarafından getirilmemiş midir?

***   Bu sponsor herhangi bir güvensizlik hissedip sponsorluk anlaşmasını tek taraflı mı iptal etmiştir?
***   Yoksa bu güven ve sponsorluk devam mı etmektedir?


***  Yıllar öncesinden kurulan o zamanki adı 20 Yaş Altı Ulusal Takım Kampları, AYGEG ve şimdiki Ulusal Takım-Küme Kampları devam etmemekte midir?

***   Başlarına yerli ve yabancı antrenörler atanmamış mıdır?
***   Bu konuda düzenli yatırım ve ödemeler devam etmiyor mudur?
***   Kamp dönemlerindeki son 15 yılın havuzdaki bayan sporcu sayılarını kıyaslarsak anlamlı bir artış görebiliyor muyuz? Yoksa oranlanmış sayılar birbirine yakın mı?
***  Bu sayılar sizde olmalı. Takımlarda çalıştınız ve kaptanlık yaptınız sanırım. Sizden, birinci elden dinlemek isterim

***  Başarıya yönelik sonuçların kıyaslanmasını nasıl yorumlarsınız?
***  Örneğin bundan 12-13 sene önce kamplardaki erkek sporcular ile bayan sporcuların satranç sporculuğuna devamı konusunda nasıl bir sonuca ulaşırsınız?
 
*** HANGİ GRUPTA NEDEN AZALMA OLMUŞ?

*** Bu azalma yaş ilerlerikçe (12-13 yaşa çıktıkça) neden daha da fazlalaşmış? Bunun sebeplerini neye bağlıyorsunuz?

...



Benim bu konudaki yaklaşımımı siz ilgisiz bulmaktasınız. Bu yaklaşıımınıza saygı duymakla birlikte,  hala anlamaya çalışıyorum.


Başka parametreleri konuşun o zaman. Yani başka sebepler söyleyin.

Sürekli yakınmak, benim yazılarımın okunması kadar itici olmuyor mu? Cool

Önerilerinizi de duymak isterim.
Hem de ulusal takımda görev yapan birisinden...

Selam ve saygılarımla.
- MATRANÇ -
Ara
#68
(08-11-2015, 00:06)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: ....
Federasyonların en öncelikli görevi, o spor dalını yurt içinde yaymaktır. Ancak bunu o spor dalının özelliklerine ve size sunulan bütçeye göre yaparsınız.
Ne sn. YAZICI'NIN ne de sn. TULAY'IN yasa çıkarma-değiştirme gibi yetkisi ve yeteneği-gücü yoktur.
Mevcut yasa ve yönetmeliklere göre çalıştılar.
Her birisi de alt yapıya yeterli ödenek ayırdı ve bütçe ölçüsünde harcama yaptı.
....
Ortada onca teşvik edici, sporcuların geleceğini garanti altına alan yasa ve yönetmelik mi vardı da, başkanlar bunu engelledi?
....

Bakın bu yazdıklarınıza farklı bir perspektiften düşüncelerimi paylaşmak isterim,

Federasyon başkanıysanız bir vizyonunuz olmalıdır.
Herhangi bir kurumda "BAŞKAN" iseniz zaten bir vizyonunuz olmalıdır.
"BAŞKAN!!!" İddialı bir makam.
Başkanın neden bir vizyona ihtiyacı olur: "Çünkü üstün başarıyı hedeflemesi gerekli"
Başkan olurken amacı, sizin dediğiniz gibi "Bütçem kadar çalışırım, kanunların ve yönetmeliklerin emrettiği biçimde çalışırım gerisine de karışmam" şeklinde olursa, bu kuruma liderlik etmek değil memurluk etmek için aday olmuş demektir.

Bakın bu noktayı yine yazacağım.

Anlamayanlar varsa iyice okusunlar diye: (müstakbel adaylara sesleniyorum)

-"Aday olurken amacınız federasyona memur olmak ise bunu açıkça söyleyin."
-"Mevzuat elimi kolumu bağladı" ya da -"Param yoktu" gibi bahanelere sığınıp elinizdeki kıt paranın %X kadarını eskiden olduğu gibi kırtasiye ve maaşlara, harcırahlara bilmem neye harcamayı planlıyorsanız siz [color=#ff3333]LİDER OLMAYA [/color]değil [color=#3333ff]MEMUR OLMAYA [/color]adaysınız demektir.
Vizyonu olan, bir şeyleri değiştirmeyi planlayan kişi bir vizyon ile çıkar konuşur.
Öyle bir konuşur ki kitleleri arkasından sürükler.
Çünkü insanları ikna edecek deneyimleri vardır.
Dikkat edin bildiğiniz liderlerin hayatını inceleyin, hiç birisi de kuru vaatle lider olmamıştır.
Kuru vaatlerle ya da tesadüflerle lider olanların ömrü uzun olmamıştır. İnanmayan oturup inceler. (Bu açıdan konuyu dağıtmak istemiyorum)

Lider sadece ne yapmak istediğini değil nasıl yapacağını da anlatır, geçmişte neyi nasıl çözdüğünü de anlatır. Bu sayede insanları ikna eder. İnsanlar bilir ki gerçekten değişimi sağlayabilecek iradeye ve vizyona sahip bir liderin önünde mevzuat ya da bütçe problem olmaz.
Zaten öyle bir kişinin işi bu tür engelleri aşmaktır. O liderdir. Liderler değişim sağlar. Mevcut duruma memurluk etmez.
Lider bir yolunu bulup mevzuattaki sorunları halledecek ve para sorununu uygun bir şekilde çözecektir.

Soruyorum "Türkiye satrancının lideri kimdir?"
Abdulkadir Bener
#69
(09-11-2015, 18:55)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Soruyorum "Türkiye satrancının lideri kimdir?"

Gerçekten kimdir?
Lafla peynir gemisi yürümüyor.

Laf kelimesini, söyledikleriniz ve daha önce burada yayınladığınız ülke modelleri için kullanmadım.
Ben sizden ya da sn. BAYRAM'DAN daha az bir şey istemiyorum.

Benim düşündüklerimi, başarmak istediklerimi bilemezsiniz. Burada yapabildiklerimin en fazla çeyreğini yazmışımdır.
Yapmak isteyip de yapamadığım çok şey var.

İçinde olmak ve tanıklık yapmak gerek sn. BENER!

Size de yazdığım gibi yapılması gerektiği halde yapılmayan-yapılamayan çok şey var. Kimsenin elinde sihirli değnek de yok.
Her oluşum kendi atmosferindedir, öyle gelişir.

Ortadaki kumaş budur.
Siz ya bu kumaştan bir şeyler yapacaksınız ya da daha kaliteli kumaş oluşturacak ve bulacaksınız.

Geçmişe yönelik önemli gelir kalemlerini ve devlet desteğini kaybeden bir kuruluşa yeni gelir kaynakları bulmadan-önermeden neler bekleyebilirsiniz?
Ortada güven belirten ve bu anlaşmayı 4 yıllığına daha uzatan bir sponsora sonsuza kadar güvenebilir misiniz?
Yüzbinlerce lisans diyoruz değil mi?
Oysa bütün federasyonların en öncelikli gelir kalemlerine bakınız, sporcu lisansları vardır.
Naklen yayın gelirleri vardır, seyirci hasılatlarından pay vardır, artan develet ödeneği vardır.

Son mali genel kurulda bakanlık temsilcisi mutemedin söylediği gibi "TSF' ye güveniyoruz, onun için de devlet desteğini önemli ölçüde kısmaktayız. Bu iyi bir gelişmedir" şeklinde açıklamayı dinlemediniz sanırım.
Bu ironik açıklama bile, belli  bir gerçeği ortaya koyar.

Sahası ve seyircisi olmayan, yürürlülükteki yönetmelikler çerçevesinde gelir kalemlerini artıramayan bir federasyon elbette başka yöntemleri düşünecektir.

BAŞINDAN BERİ KATILMADIĞIM BİR OLAYDIR, KATILMADIĞIM HALDE DE SAVUNMUŞUMDUR.

İlk günkü yazılarımda duruyor. Antalya, yaş grupları...
Düşüncelerim ve önerilerim hepsi burada duruyor.

Kendi gelir kaynaklarını bulmaya terk edilmiş bir kuruluş nasıl yaşayacaktır?
Bu konuda en dişe dokunur öneriler" tavandan oluşum" dur. Ancak bunun ülkemizdeki -futbol-örneğindeki gelişimi satranç için söz konusu bile değildir.
Görselliği yoktur. Seyircisi ve sahası yoktur. Canlı yayın geliri ve reklamları yoktur.

TFF gelir kalemlerini incelediniz mi? TFF süper ligde ve birinci ligde canlı yayınlardan kulüp başına ne kadar yüzde almaktadır?
Reklamlarını ve diğer gelir kalemlerini hiç devreye sokmuyorum bile...

Evet vizyonu olmalıdır başkanın. Ama bu vizyon bu şartlarda o camia içinde kaybolmaya mahkumdur.
Siz satrancın populerliliğini artıramaz, bunu devlete ve özel sektöre anlatamazsanız ancak bu günkü şartlarda bize sonsuz tartışma ortamı kalır.

Başkanlık iddialı bir makamdır. Öyle ki oraya birçok şeyi göze alarak gelmeniz gerekecektir.

1999-2000 yılları...
Seçimler var. Merhum K.OLGAÇ başkan, karşısında da farklı bir kaç aday var. Siz o dönemin satranç ortamını yaşadınız mı bilemem.

Ama ben seçimlerden sonraki zaman içindeki; büyük değişimi ve dönüşümü, atılımları, gerçekçi ama ulaşılması çok zor hedeflere cesaretle alınmış kararlı yürüyüşlere tanıklık yaptım.
Olmamış, olamamış şeyler olmaya başlıyordu. Büyük bir dayanışma ve çalışma vardı. Müthiş gelişmeler çıkıyordu dar imkanlardan...

Ama zamanla duraklama ve sonraki dönemlere geçiş oldu.
2007-2012 dönemini yaşamadım. Ama bana gösterilen ve anlatılan belgelere göre 2012 de bir tsunami yaşanacaktı! Ve bunun işaretleri 2010 da başlamıştı. Olayların içinde yaşayanlar biliyor. Onları da dinlemeden aydınlanacak bir olay değil. Dahasını derinleştiremem.
...


Bence her iki başkanın arasında kıyaslama yapmak anlamlı değil.

Çünkü;
Birisi sıfırdan aldı, uçurdu götürdü.
Biri de önünde bambaşka, eksi bir tablo buldu.

Adil olmaz kıyaslamak.
Çünkü;
Biri kendisinden önce bir borç bulmadı. Özgürce ve kararlılıkla bir düzen kurdu.
Ama diğeri?
...
Göreve geldiğinde karşılaştığı tabloyu asla gün ışığına çıkarmadı.
Bazı şeyleri ortaya bile koymuyor.
Asıl konuşması gerekenler konuşmalıdır. O devri yaşayanlar ve birinci elden muhatap olanlar elindekiler ortaya dökmeli ve toplumu aydınlatmalıdır. Hiç konuşulmamış, gündeme getirilmemiş ortaklıklar ve isimler varken bu şartlarda konuşmamız ve tartışmamız, Suudi Arabistan'daki demokratik genel seçimleri tartışmak gibi olur.

...


Sn. üye,
Ben genelde ortaya koyduğunuz fikirlere karşı değilim. Hatta bir çoğunun olması gereken olduğunun da bilincindeyim.
Ancak benim bu ülkede yıllardır yaşayıp tanık olduğum gerçek, ulaşılması gereken idealler ile yapılanların arasındaki mesafenin,  TÜRKİYE ile İSVEÇ arasındaki mesafeden daha az olmadığı gerçeğidir. Bunu günlük politik yaşamda da görebiliriz değil mi?
(Diyeceğim, ama bildik konu saptırmasını gündeme getirecek üyeler fırsat kolluyor da olabilir değil mi?)

...

Şu anda Türkiye Satrancının lideri sn. TULAY'DIR.

Bu soruyu AZERBAYCAN için sorsaydınız size kesinlikle oğul İlham ALİEV derdim.

Ama bir TULAY bir ALİEV değildir!

En azından şimdilik... Cool


Saygı ve selamlarımla...
- MATRANÇ -
Ara
#70
Bir "LİDER" in olduğu yerde bir temsilci, bir "MUTEMET" şu cümleyi kuramaz:

"TSF' ye güveniyoruz, onun için de devlet desteğini önemli ölçüde kısmaktayız. Bu iyi bir gelişmedir."

Kim bu adam/kadın bilmiyorum ama, ben de kendisine derim ki.
-"Hoooo, sen kimsin?. Ne haddine. Sen mi kıstın devlet desteğini? Sen mi karar veriyorsun buna? Sana ne oluyor? Terbiyeli ol."
Bakın LİDER dediğin devlet desteğini kıstı diye şikayet etmez. LİDER gider devlet desteğini söke söke alır.
Laf kalabalığı yapmayın bana.

Konuyu itina ile sulandırmaya, istifanıza rağmen hala TSF adına troll mesajlar yayınlamaya devam ediyorsunuz.
Özelden yazdıklarınızla tutarlı değilsiniz.
Ama ben söylemek istediğimi söyledim. Alan alır.

Bu konu başlığına uygun benim özetim şudur ki;

-"Basit yargılar sunacağım; Ali Nihat bey sanıldığı (ya da sanılması arzu edildiği) gibi gerçek bir LİDER olsaydı yönetimden uzaklaşmak zorunda kalmazdı. Ali Nihat bey başkan idi. Ayrıca LİDER olsaydı şu aralar tekrar başkan olma umuduyla web sitelerinden algı operasyonları yapmak zorunda da hissetmezdi. Sayın Tülay LİDER değildir ya da ılımlı ifadeyle LİDER olamamıştır. Gölge başkan diye anılarak başladığınız bir işi lider sıfatıyla tamamlamak mümkün müdür?  Onun hakkında daha başka olumlu ya da olumsuz yorum yapmayacağım. Daha önce fikirlerimi paylaşmıştım. -Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz- Bizim insanımız da LİDER'i yaptığı işlerden bilir ve kabul eder. Vaat vermek yetseydi minik muhalefet partilerden biri tek başına iktidar olurdu. Başlığa konu web sitesine gelince; benim gördüğüm kadarıyla amacı Ali Nihat bey'in tekrar başkan olma umuduna hizmet etmektir, yanılıyor olabilirim. Amaç bu değilse bile sitenin asıl misyonu objektif habercilik midir? Okuyan kararını veriyor zaten. Son olarak; konuyu öyle itinayla sulandırıyorsunuz ki kadın satrancından çıktınız taa satranççıların geçim dertlerine kadar alakalı alakasız her mevzuya girdiniz. Ne dediniz özetle? Dediklerinizin özetini yapmak imkansız. Buna sulandırmak diyorum ben."

Soruyu yineleyip bitireyim: "Türkiye satrancının LİDERİ kimdir? MEMURU kimdir?"

Bu başlıkta benden bu kadar.
Birilerinin derdinin bizi gerdiği başlıklarda değil de, daha metaforik konuların konuşulduğu başlıklarda görüşmek üzere.
Abdulkadir Bener
#71
(09-11-2015, 23:51)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bakın LİDER dediğin devlet desteğini kıstı diye şikayet etmez. LİDER gider devlet desteğini söke söke alır.
Laf kalabalığı yapmayın bana.

Konuyu itina ile sulandırmaya, istifanıza rağmen hala TSF adına troll mesajlar yayınlamaya devam ediyorsunuz.
Özelden yazdıklarınızla tutarlı değilsiniz.

...

Bu başlıkta benden bu kadar.
Birilerinin derdinin bizi gerdiği başlıklarda değil de, daha metaforik konuların konuşulduğu başlıklarda görüşmek üzere.

Yani sizden bu kadar tutarlılık olur işte.
DEVLET DESTEĞİNİ SÖKE SÖKE ALMAK NE DEMEK ?

Bu kadar mı bilgiç bir yaklaşım?
Bu mudur tutarlılık?
Ne kadar gerçekçi?
Bütçeyi kim hazırlıyor acaba, kim ne talep ediyor, bu konularda tamamen bilgisizce bir yaklaşım sergilediniz.
Gören ve duyan da sanacak ki, isteyene istediği kadar bütçe veriliyor. Rolleyes

 LİDER GİDİP ALIR DA VERENİN DE BİR LİDERLİĞİ VAR DEĞİL Mİ?

Sizin sandığınız kadar çocukça mı her şey?
Her şey bu kadar kolay o zaman liderlere ne gerek var değil mi?

Size ülkemizdeki işleyişi anlatmıştım.
Bunları mı anladınız?

Anlattığım her bir olay yaşanmış gerçeklere dayanmaktaydı.
Ama siz alakasızca buldunuz.
Bu çok kolay bir yaklaşım olmuş.
- MATRANÇ -
Ara
#72
(09-11-2015, 23:51)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bir "LİDER" in olduğu yerde bir temsilci, bir "MUTEMET" şu cümleyi kuramaz:

"TSF' ye güveniyoruz, onun için de devlet desteğini önemli ölçüde kısmaktayız. Bu iyi bir gelişmedir."

Kim bu adam/kadın bilmiyorum ama, ben de kendisine derim ki.
-"Hoooo, sen kimsin?. Ne haddine. Sen mi kıstın devlet desteğini? Sen mi karar veriyorsun buna? Sana ne oluyor? Terbiyeli ol."

[color=#3333ff]Orada mıydınız?
Mali genel kurulda bunun yaşanmadığını mı söylüyorsunuz. Bilmeden ahkam kesmemelisiniz.
Tutarlı olmazsınız. Atıp tutumalarınız, olmuşu yaşanmışı yaşanmamış göstermeniz gerçekçi de değil. İnanırlılığınızı da kaybedersiniz.
[/color]


Bakın LİDER dediğin devlet desteğini kıstı diye şikayet etmez. LİDER gider devlet desteğini söke söke alır.
Laf kalabalığı yapmayın bana.

[color=#3333ff]Liderlik anlayışının sorgulanması, yeniden değerlendirilmesi gerekmiyor.
[/color]

[color=#3333ff]Buraya getirilen soru: Türkiye Satrancının Lideri Kimdir?[/color]
[color=#3333ff]Bu soru zaten gerek zamanlama ve gerekse kapsam açısından neyi kast ettiği tam anlaşılır da değildir.[/color]
[color=#3333ff]Ama şu anda yönetim açısından ülke satrancının lideri bellidir. Bu lider yönetimi ile birlikte sn. Gülkız TULAY’DIR.[/color]
[color=#3333ff]Ayrıca,[/color]
[color=#3333ff]“Başkan olurken amacı, sizin dediğiniz gibi "Bütçem kadar çalışırım, kanunların ve yönetmeliklerin emrettiği biçimde çalışırım gerisine de karışmam" şeklinde olursa, bu kuruma liderlik etmek değil memurluk etmek için aday olmuş demektir.”[/color]
[color=#3333ff]Bu şekilde bir yaklaşım da lideri tanımlamaz. Lider kendisine sunulan bütçe ile çalışmak zorundadır.[/color]
[color=#3333ff]Ama liderin nedense belirtmediğiniz bir yönü kaynak yaratmak ve bunları doğru bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır.[/color]
[color=#3333ff]Burada daha önce tartışılan konularda başka ülkelerin sistemlerinden bahsedildi ve örnekler sunuldu.[/color]
[color=#3333ff]Kimi ülkelerin devlet başkanlarının satranca öncülük ettiğini ve ona yön verdiğini, kaynak yarattığını biliyoruz. Satranç eğitimi o ülkelerde devlet politikası olmuşsa daha neyi tartışır ve kıyaslamasını yaparsınız ki?[/color]
[color=#3333ff]Bunu bu sütunlarda yayınlayıp da şu anki TSF şartlarıyla kıyaslamaları da ayrı bir talihsiz vakadır.[/color]

...
- MATRANÇ -
Ara
#73
(10-11-2015, 09:49)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(09-11-2015, 23:51)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bir "LİDER" in olduğu yerde bir temsilci, bir "MUTEMET" şu cümleyi kuramaz:

"TSF' ye güveniyoruz, onun için de devlet desteğini önemli ölçüde kısmaktayız. Bu iyi bir gelişmedir."

Kim bu adam/kadın bilmiyorum ama, ben de kendisine derim ki.
-"Hoooo, sen kimsin?. Ne haddine. Sen mi kıstın devlet desteğini? Sen mi karar veriyorsun buna? Sana ne oluyor? Terbiyeli ol."

[color=#3333ff]Orada mıydınız?
Mali genel kurulda bunun yaşanmadığını mı söylüyorsunuz. Bilmeden ahkam kesmemelisiniz.
Tutarlı olmazsınız. Atıp tutumalarınız, olmuşu yaşanmışı yaşanmamış göstermeniz gerçekçi de değil. İnanırlılığınızı da kaybedersiniz.
[/color]


Bakın LİDER dediğin devlet desteğini kıstı diye şikayet etmez. LİDER gider devlet desteğini söke söke alır.
Laf kalabalığı yapmayın bana.

[color=#3333ff]Liderlik anlayışının sorgulanması, yeniden değerlendirilmesi gerekmiyor.
[/color]

[color=#3333ff]Buraya getirilen soru: Türkiye Satrancının Lideri Kimdir?[/color]
[color=#3333ff]Bu soru zaten gerek zamanlama ve gerekse kapsam açısından neyi kast ettiği tam anlaşılır da değildir.[/color]
[color=#3333ff]Ama şu anda yönetim açısından ülke satrancının lideri bellidir. Bu lider yönetimi ile birlikte sn. Gülkız TULAY’DIR.[/color]
[color=#3333ff]Ayrıca,[/color]
[color=#3333ff]“Başkan olurken amacı, sizin dediğiniz gibi "Bütçem kadar çalışırım, kanunların ve yönetmeliklerin emrettiği biçimde çalışırım gerisine de karışmam" şeklinde olursa, bu kuruma liderlik etmek değil memurluk etmek için aday olmuş demektir.”[/color]
[color=#3333ff]Bu şekilde bir yaklaşım da lideri tanımlamaz. Lider kendisine sunulan bütçe ile çalışmak zorundadır.[/color]
[color=#3333ff]Ama liderin nedense belirtmediğiniz bir yönü kaynak yaratmak ve bunları doğru bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır.[/color]
[color=#3333ff]Burada daha önce tartışılan konularda başka ülkelerin sistemlerinden bahsedildi ve örnekler sunuldu.[/color]
[color=#3333ff]Kimi ülkelerin devlet başkanlarının satranca öncülük ettiğini ve ona yön verdiğini, kaynak yarattığını biliyoruz. Satranç eğitimi o ülkelerde devlet politikası olmuşsa daha neyi tartışır ve kıyaslamasını yaparsınız ki?[/color]
[color=#3333ff]Bunu bu sütunlarda yayınlayıp da şu anki TSF şartlarıyla kıyaslamaları da ayrı bir talihsiz vakadır.[/color]

...

İstifa etmiştiniz ama emekli olmamışsınız  Cool
Ara
#74
(10-11-2015, 10:23)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: İstifa etmiştiniz ama emekli olmamışsınız  Cool

Sn. Hocam,

Bu camia içinde kaldığımız süre içinde söylediğiniz anlamda emekli olabilir miyiz sizce?
Siz kendinizi emekliye ayrılmış hissediyor musunuz?
...

Dışa yansımaları konuşmak ve bir değerlendirmede bulunmak bir yere kadar anlamlıdır.
Ancak içinde olmadan, bilmeden ve yaşamadan eleştirmek biraz haksızlıktır. TSF’DA her kim olursa olsun, yönetimin desteklenmesi gerekir.

Eleştiriler ve öneriler mutlaka yapıcı olmalıdır.
Ortada işlenmiş bir suç ya da ihmal edilmiş konular varsa bunlarda kanıtları ve belli yansımalarıyla ortaya konabilir. Bu durum zaten otokontrol açısından gereklidir. Ben buna inanıyorum.

İnsanların liderliğini ya da yöneticiliğini tartışmaya açmanın çok haklı gerekçeleri olmalıdır!

Hakkını vermeden eleştirmek, yaşamadan ahkam kesmek, olmuşu olmamış- olmamışı olmuş  göstermek haksızlık olmaz mı?
Eleştirideki hayal dünyasını, bizim kurum içinde yaşadıklarımız ve tanıklığını yaptığımız gerçek olaylar ret etmektedir.

Eleştirirken de bunları ortaya koymak gerekmez mi?
Sizin düzeyli olarak ortaya koyduğunuz her bir eleştiri ve tespit zaten insanların ilgisini çekecek ve düşünmeye zorlayacaktır.

Ama hayal dünyasından atıp tutmanın da bir anlamı yoktur.
Mali genel kurulda müşahitlik yapmış bir insanın sözlerini aktardım. Tüm federasyonların mali genel kurullarında bu müşahitler vardır. Ayrılan bütçenin nereye harcandığının kontrolünü yaparlar.
Hocam,
Hatırladığım kadarıyla o mali genel kurulda siz de vardınız. Yanılıyor muyum?
- MATRANÇ -
Ara
#75
Meseleyi para ve bütçe kıskacına sıkıştıran ben değilim, sizsiniz.
Ben sizin kıskaç olarak gördüğünüz şeyin aslında önemi olmadığını vurgulamak istedim sadece.
"LİDER" ne demektir, bir konuda "LİDER" nasıl olunur bir çok örnek verebilirim.
"BATAK" tabir edilen kurumların, "İFLAS ETTİ" denilen sistemlerin nasıl şaha kaldırılabileceğini;
ödeneği "YERLERDE" sürünen kurumların şaha kalkması için genel bütçeden bir "LİDER" sayesinde nasıl da ciddi pay aldıklarını örneklendirirsem konu dallanmış olur.
Siyasete kaçar. Ki uygun düşmez.
Bu tarz bir sürü kurum örneği var. Ben bir tane bile örnek verirsem şu olur;

(1) verecek cevap bulamaz utanırsınız, ki sizi utandırmak istemiyorum.
(2) her zamanki gibi beni konuyu saptırmakla, anlamamakla suçlayıp karşı atağa geçerek konuyu sulandırırsınız, ki bunu da istemiyorum.
(3) başkaları konuya dahil olup beni siyaset yapmakla suçlayabilirler, ki bunu hiç istemiyorum.
(4) örneği yalanlarsınız, ki bu durumda rakamlarla ispat yoluna gidersem yine utanırsınız ve ben utanmanızı istemiyorum.

Şaha kalkmış kurumlara örnekler olmadığını iddia edeceğinizden adım kadar eminim.
Buna cevabım şudur : Big Grin bilgi kaynaklarınızı gözden geçirin.
Şunu sorgulayın yeterli: "2000 Yılında Spor Bakanlığının bütçesi ne idi? 2015 yılında ne? 2000 Yılında mesela kaç yüzme havuzu veya kaç tenis kortumuz vardı? 2015 yılında kaç oldu? Ve neden bir tane bile satranç spor salonu elde edilemedi?" Bu sadece basit bir sorgulama. Genişletilebilir.

Özetle. Bunun olabileceğine bile inanmıyorsanız susmanızı tavsiye ederim.
Tutarlı olun; veya kenara çekilin ki asıl konuşması gerekenler gürültüsüz bir ortamda rahatça konuşsunlar.

Buradan bakınca durumunuz şudur:
Herkes başarı istiyor, başarısızlığın teşhisini anlatan ve başarının formülünü ifade eden liderler görmek istiyor,
siz diyorsunuz ki; "bütçe yok, zaman yok, mevzuat elimizi bağlıyor, muhalefet canımızı sıkıyor, zaten aslında sorun da yok, gayet iyi gidiyoruz işte, felan ve filan... Bu durumda bizden üstün başarı beklemeyin, başkaları bu kadar olanakla ne yapabilmiş ki biz ne yapalım?"

Bir - Sorun kabul edilmiş mi?
İki - Sorun teşhis edilmiş mi?

Sorun olduğunu bile kabul etmeyen, her fırsatta elde edilen başarılardan bahseden bir kurum hakkında neyi konuşuyoruz ki?
Tedavinin ilk adımı sorunu kabul edip teşhiste bulunmaktır.
Türkiye'deki sistemsizliği konu alan öteki başlıkta teşhis yapılacağına ve tedavi önerilerinin geleceğine hala umutluyum.

Son söz; "Türkiye satrancına memur değil lider gerekli. Peki lider kim? Neden hala susuyor?"
Abdulkadir Bener
#76
(10-11-2015, 11:19)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(10-11-2015, 10:23)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: İstifa etmiştiniz ama emekli olmamışsınız  Cool

Sn. Hocam,

Bu camia içinde kaldığımız süre içinde söylediğiniz anlamda emekli olabilir miyiz sizce?
Siz kendinizi emekliye ayrılmış hissediyor musunuz?
...

Dışa yansımaları konuşmak ve bir değerlendirmede bulunmak bir yere kadar anlamlıdır.
Ancak içinde olmadan, bilmeden ve yaşamadan eleştirmek biraz haksızlıktır. TSF’DA her kim olursa olsun, yönetimin desteklenmesi gerekir.

Eleştiriler ve öneriler mutlaka yapıcı olmalıdır.
Ortada işlenmiş bir suç ya da ihmal edilmiş konular varsa bunlarda kanıtları ve belli yansımalarıyla ortaya konabilir. Bu durum zaten otokontrol açısından gereklidir. Ben buna inanıyorum.

İnsanların liderliğini ya da yöneticiliğini tartışmaya açmanın çok haklı gerekçeleri olmalıdır!

Hakkını vermeden eleştirmek, yaşamadan ahkam kesmek, olmuşu olmamış- olmamışı olmuş  göstermek haksızlık olmaz mı?
Eleştirideki hayal dünyasını, bizim kurum içinde yaşadıklarımız ve tanıklığını yaptığımız gerçek olaylar ret etmektedir.

Eleştirirken de bunları ortaya koymak gerekmez mi?
Sizin düzeyli olarak ortaya koyduğunuz her bir eleştiri ve tespit zaten insanların ilgisini çekecek ve düşünmeye zorlayacaktır.

Ama hayal dünyasından atıp tutmanın da bir anlamı yoktur.
Mali genel kurulda müşahitlik yapmış bir insanın sözlerini aktardım. Tüm federasyonların mali genel kurullarında bu müşahitler vardır. Ayrılan bütçenin nereye harcandığının kontrolünü yaparlar.
Hocam,
Hatırladığım kadarıyla o mali genel kurulda siz de vardınız. Yanılıyor muyum?


Ömür yettiği sürece : 

Nezhmetdinov'un çılgınlığında,Capa'nın sakinliğinde, Botvinnik'in sistematikliğinde, Kasparov'un hazırlığında, Fischer,in istek ve arzusunda, Tal'in değil kendi hayal dünyamın ürünü olan .... ve Korchnoi'un satranç yaşamı gibi uzun süreli satranç oynamak; 

Kendime has olmak kaydıyla Ftacnik gibi uzun analizler yapmak

Botvinnik, Dvoretsky, Nikitin..... gibi çalıştırıcıların ışığında; kendi yöntemlerimle, hevesli öğrenciler yetiştirmek,kitaplar yazmak; 

Arada bir, Loyd gibi olmasa da, kurgu yapmak

Satrancın madalya, kupa veya diğer ödüller için değil; sanat,bilim,kültür ve mücadele gücünü arttırmak için yapılması gerektiği, konusunda, çabalamaya devam etmek arzusundayım.

Bu bağlamda: 3-5 yıl hesabı yapan, bir mini siyasetçi veya var olan mini siyasetçilerin, menfaat-destekçisi olmak hiç ilgi alanıma girmemektedir.
Bu bakış açım ile "TSF de her kim olursa olsun desteklenmelidir" gibi bir cümleyi, üst düzeyde  [color=#ff3399][size=medium][size=x-large]defolu [/size][/size][/color]  bir cümle, olarak görmekteyim.



Selamlar
Ara
#77
(10-11-2015, 22:43)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Son söz; "Türkiye satrancına memur değil lider gerekli. Peki lider kim? Neden hala susuyor?"

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]“İnsanlara önderlik etmek için onların arkalarından yürüyün”  - LAO TZU[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]…

[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Liderlik anlayışlarımız arasında fark var. Ben şu anda yönetim anlamında dönemlik seçilmiş bir lider işareti yaptım. [/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Liderliklerini tartışmıyorum. Siz soruyorsunuz, “Türkiye Satrancının lideri kim?” diye.
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Sn. YAZICI lider midir?[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Elbette seçilmiş bir liderdir.
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Çünkü[/font][/size][/color][color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print] bulunduğu ortama ve [color=#ff3333]camiaya yarar [/color]sağlamıştı.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Yapılamayanları [color=#ff3333]köklü değişiklikler[/color] ile değiştirmiş ve başarmıştı.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print][color=#ff3333]Sorumluluğu[/color] almıştı.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print] Ön [color=#ff3399]sezgi[/color]sini ortaya koymuş [color=#ff3333]bilgiye[/color] ve alan tecrübesine dayalı kararlar almıştı.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print] Liderdi, çevresine [color=#ff3333]güven verip[/color] elindeki gücü bu güven ile kullanabilmişti.
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Her türlü riskin ve kararının arkasında durmasını da bilmişti. Satrançta teknik ve sosyal açıdan [color=#ff3333]çığır[/color] açmıştı.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Ekibini [color=#ff3333]birleştirebilen[/color] ve yönlendirebilen bir önderlik sergilemişti.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Danışır ve gereğinde yönlendirilmesini isterdi. Ama her zaman kararlar ona aitti.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Aklını ve beynini kullanırdı(gerçi beyninin yarısını sonradan kaybettiğini de kendisi söylemiştir)
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Hitap gücü yerinde ve [color=#ff3333]ikna[/color] edici idi. Dinlemek istediklerini dinler ama mutlaka bir sonuca da varırdı.
 Tüm davranış ve kararlarının tutarlı olduğunu söyleyemem. Buna karar verme hakkı bende değildir.

[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Buraya kadarki yazdıklarım sn. YAZICI’NIN ilk 5-6 yılıdır. Sonrası için herhangi bir bilgiye sahip değilim. Fikir de belirtemem. İnişler ve çıkışlar konusunda toplum benden daha bilgilidir.
...

[/font][/size][/color]

[color=#ff3333][size=large][font=Segoe Print]Siz bir insanın liderliğini, yöneticiliğini tartışmaya açarsanız bunun çok haklı sebeplerini de ortaya koymalısınız.[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Tüm artıları ve tüm eksileri ile…
Bunu yapmamışsınız.[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Bunu yapmadan bana liderlik anlayışından bahsedemez ve sağlıklı bir kıyaslama da yapamazsınız!
...

[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Tıpkı son 5-6 yılda artan satranç merkezlerinden bahsetmediğiniz gibi…[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Artan sponsorlardan, çalışan il örgütlerinden (çalışmayanları kesinlikle kast etmiyorum) bahsetmediğiniz gibi…[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Yüreklendirilen il temsilcilerinin nasıl sponsor bulmaya başladıklarını neden es geçersiniz ki?[/font][/size][/color]
[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Önünde borç bulmuş bir yönetimin çabalarına hiç değinmemişsiniz.
Gerçi size burada hak veriyorum. Muhtemelen bilgi sahibi değilsiniz.
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print][color=#ff3333]Yüzme ve tenis kortlarından[/color] bahsetmiş ama ulusal çapta başarılardan, alt yapıya olumlu etkilerinden hiç mi hiç bahsetmemişsiniz (?!)
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Sporculuktan gelerek federasyon başkanı olabilen kaç tane federasyon başkanı sayabilirsiniz bana ? Bundan da bahsetseydiniz keşke...
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Azerbaycan kıyaslaması yapıldı. Aramızdaki devlet yaklaşım farkı gün gibi ortadayken, evet bu anlamda onlardan çok gerideyken, yüzlerce Azeri kardeşimizin turnuvalara sporcu olarak gelmelerinden, yarışmada yarışmaya katılmalarından, bir kısmının ülkemizde yerleşerek antrenörlük yapmalarından da bahsetmemişsiniz ne yazık ki…
[/font][/size][/color]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print][color=#ff3333]Sorunu sadece para ve bütçe kıskacında görmüyorum, [/color]bu sizin duvara toslar gibi bir tespitiniz olmuş. Bu da çok açık ve basit olmuş. Çoğu zaman yaptığınız gibi...
[b][color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Çünkü ben bunu, sadece maddi boyutlarıyla değil; toplumsal, sosyolojik, politik, mesleki, psikolojik açılardan ele alıp ortaya koyarken sizin alakasız bulmanıza bağlıyorum. Siz sadece satranç penceresinden bakarsanız sadece o pencereden görebildiklerinizi yazarsınız buraya…[/font][/size][/color]

[/font][/size][/color][/b]

[color=#0070c0][size=large][font=Segoe Print]Siz sadece satranç penceresinden bakarsanız sadece o pencereden görebildiklerinizi yazarsınız buraya…
Buna da ancak kendinizi inandırabilirsiniz. Belki sizin gibi düşünen başkalarını da...
Ama çemberin içinde olanların yaşadıkları çok başkadır.
Oturduğunuz yerden eleştirilecek kadar basit bir yaklaşımla çözemezsiniz bunları.
İçinde değilsiniz, yaşamamışsınız bu çok belli.
Ahkam kesmekle, "yok o mutemede ağzının payını verirdim demekle" olmuyor bu işler arkadaşım.
İçinde olun o zaman!
[/font][/size][/color]

 
[font=Segoe Print] [/font]
[font=Segoe Print] [/font]
- MATRANÇ -
Ara
#78
(11-11-2015, 08:45)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Kendime has olmak kaydıyla Ftacnik gibi uzun analizler yapmak
...
Bu bakış açım ile "TSF de her kim olursa olsun desteklenmelidir" gibi bir cümleyi, üst düzeyde  [color=#ff3399][size=medium][size=x-large]defolu [/size][/size][/color]  bir cümle, olarak görmekteyim.

Selamlar

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Tabi aktarımda bir eksiklik olursa algıda bu defo olarak yansıyabiliyor. [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Destekten ne anladınız, bilmiyorum.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Muhtemelen de [color=#ff3333]oy desteği[/color] ya da farklı bir anlamda algılanmaya da açıktır. Bu son derece yanlış bir ifade olur ki bunu kabul etmiyorum. Bu anlamda bir destekten de bahsetmedim!

[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Ama sebebi ben oldum kabul ediyorum. Sad
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print][color=#ff3333]Ancak, benim destek sözcüğünden kastım dayanak, yardım, teknik yardım-destektir.[/color] [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Siz “seçim aşamasında desteklenmelidir, bu yönetime oy verilmelidir ” şeklinde mi algıladınız?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Bu yönetimi seçmeyen iller ve spor kulüpleri vardır. Ancak çalışmalarıyla bir anlamda katkı ve destek sunmaktadırlar.[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Bu yönetimi benimsemeyen hakem ve sporcular vardır. Ama çalışmalarıyla bu yönetime katkı sunmaktadırlar. Ulusal yarışmalarda bu ülke için yarışmaktadırlar. Bu yönetime katkı ve yardım sunmayanlar için de destekten elbette bahsedemeyiz.
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Bu yönetimi açıktan desteklememek, ona yardım ve katkı sunmamaktır. Ona destek değil köstek olmak gerek o zaman değil mi?
Ülkemizde ve dünyada bunun örnekleri de vardır.[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Bunu mu söylemek istiyorsunuz?[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]…[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Nezhmetdinov'un çılgınlığında,[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Capa'nın sakinliğinde,[/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print] Botvinnik'in sistematikliğinde, [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Kasparov'un hazırlığında, [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Fischer,in istek ve arzusunda, [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Tal'in  .... [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Korchnoi'un satranç yaşamı gibi [/font][/size][/color][color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]uzun süreli satranç oynamak; [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Botvinnik, Dvoretsky, Nikitin.....
Arada bir, Loyd…
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print]Bu isimlerin hepsi de satranca hizmet edip ülkelerine destek sunmuş ve sizin satırlarınızda can bulmuşlardır sn BAYRAM. Bir çoğu aramızda değil. Ama satranca destekleri kalıcıdır.

Evet bazıları bu sistemi kesinlikle ret eder (ki buna siyasi görüşüm olarak katılırım).
Belki de tamamı bu yönetime [color=#ff3333]"oy desteği"[/color] sunmayabilirlerdi!
O zaman gerçekten de desteklemediklerini anlardık.

Sahi, "defolu" düşüncemi açıklayın o zaman!
Kimler bu anlamda destekçi değil?
Bilelim değil mi?

Selam ve saygılarımla...
[/font][/size][/color]

[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print] [/font][/size][/color]
[color=#1f497d][size=large][font=Segoe Print] [/font][/size][/color]
- MATRANÇ -
Ara
#79
Yazınızdan çıkan sonuca göre aramızdaki düşünce farkı şu:

Taşan, her yönetimi oy dışında destekler.

Bayram, Olumlu görmediği yönetimi hiç bir yönü ile desteklemez.

Kendi düşüncemi belirttim.

Sizin düşünceniz yazdığım gibi midir?
Ara
#80
Satranç Haber sitesinde, bu konu ile ilgili,  bugün itibarı ile yazılan bir yazı var.
Ara




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi