Overlokçu mu Satranç Eğitmeni mi? Başkan mı?
#1
Tövbeliydim ama sinirim tövbemi 1 yazı kadarlık ezdi, yazmadan duramadım, kendi köşemde de daha ağırını yazacağım.
 
Türk satrancının başına tepeden inme oturtulan bir ev hanımı, bugün Sözcü gazetesine verdiği röportajda şu ifadelere yer vermiş ve Türk satrancını, kurulduğu günden bu güne en rezil ve aşağı seviyeye indirmeyi başarmıştır:
 
[color=#000099][font=Calibri, sans-serif]---------[/font][/color]
[color=#000099][font=Calibri, sans-serif]Satranç antrenörü olmak kolay mı?[/font][/color][color=#000099]

Kadınlar federasyona, il temsilciklerine müracaat ederek antrenörlük belgesi alacak ve çeşitli kurumlarda antrenörlük yapmaya başlayacaklar. Bir meslek edinecekler ve para kazanacaklar. Yani kısaca istihdam oluşturan bir spor dalıdır aynı zamanda satranç. Antrenörlük belgesini almak için sadece beş gününüzü veriyorsunuz.[/color]
[color=#000099][font=Calibri, sans-serif]---------[/font][/color]
http://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-ha...eni-meslek 

Hoş, ben de ev hanımlığından kurallarını bilmediğim ve öğrenemediğim bir işin tepesine böyle bedavadan otursaydım (ve altımda gıkı çıkmayan, tepkisiz, ezik, hakkını hukukunu bilmeyen böyle bir zümre olsaydı) bir de sinkaflı küfür ederdim.  

O da ediyor zaten. Ve o kadar cahil ki, bu aşağılayıcı sözlerini TSF sitesinden bir maharetmiş gibi baş manşetle duyuruyor.

Çünkü satranç adi bir iştir. Dolmanın altını kapatıp sokağa fırladınız mı, 5 günde eğitimcisi olursunuz. O kadar adidir.

5 günde dantel örmeyi bile öğrenemezsiniz, bir lokantaya bulaşıkçı girmek  isteseniz en az 6 ay çalışmışlığınızı ararlar, iyi bir langırt oyuncusu olmak için hafiften 3-4 ay, kahvahanede maça kızı oynamak için 9-10 gün sürtmeniz lazım. 

Ama satranç oynamak değil. Antrenör olmak için, bunu meslek edinmek için, bundan para kazanmak için bir ev hanımına 5 gün yeterli. Sen 4 yıldır oturduğun koltukta 3 hamle sormadan oynamayı öğrenebildin mi derler adam olana?

Valla özür dilerim, bu yaşta cinsiyet değiştirip fahişe olmak istesem bu sürede başaramam gibi geliyor.

5 günde bu ülkede başarılacak tek şey satranç öğretmeni olmakmış. Ol o zaman.

Çünkü siz, 5 günlük eğitime bile ihtiyaç duymadan, bu cehaletinizle bu güzel ülkede, bu camianın başına başkan olabildiniz. Hadsizliğiniz, boşboğazlığınız, cehaletiniz ve kifayetsiz muhterisliğiniz buradan geliyor. Sizin için satranç, Ali Ağaoğlu'nun ortanca hanımı gibi. Arada keyifle işinizi görüyorsunuz.

Çünkü bu ülke Nevzat Süer'i, Suat Atalık'ı, İlhan Onat'ı, İsmail Doğantuğ'u kaldıramayacak kadar cahilleşti. Ağzı dolu dolu küfredeni Uşak iline, koca Türk satrancını overlokçu kursuna gönderenleri federasyonun başına  getirdi.

Bu ülkede bir oyuncunun, antrenörün, hocanın, amatörün, satrançseverin bir gram satranç gururu varsa, bu rezil söylemin hesabı sorulmalıdır. 

Profesyonel oyuncusu istifa etmeli, duayeni korkmaktan vazgeçip kafasını kaldırmalı, gerçek eğitimcisi her ortamda bu hadsizliği, sahibine sormalıdır.

Satrancı dantel kursları ile eşdeğer gören zavallı zihniyet hesap vermelidir. Verdirilmelidir.

Yoksa hepimiz overlokçuyuz. Overlokçu. 

Overlokçu.
Ara
Cevapla
#2
İşin bir de kadınları aşağılama kısmı var. 'Kadınların yapacağı en rahat meslek kolu' satrançmış. Önce satrancı iki paralık edip, insanların gözünde değersizleştirmekle işe başla sonra da 'ey kadınlar siz anca satranç hakemi, antrenörü olursunuz' mesajını ver. Antrenör! Satranç eğitmeni, öğretmeni vs. de değil, antrenör!

Bir spor federasyonunun başındaki kişi, 'peki antrenör olmak kolay mı?' sorusuna, doğru olmasa bile en azından 'Elbette uzun bir süreç. Belli bir satranç geçmişinizin olması gerekli. Federasyonumuz, kurs ve seminerlerle bu konuda istekli ve yetenekli kişileri belirleyerek eğitim veriyor. Her isteyen elbette satranç antrenörü olamaz ama işe satranç öğrenerek başlayıp, basamakları teker teker çıkmak mümkün' gibi bir cevap vermek yerine 'Çok kolay, gelin kapıdan bir uğrayın belge verelim, hemen çalışmaya başlayın, para kazanın' diyorsa artık bu kurum iflas etmiştir. Pazarcılar federasyonundan bir farkı da kalmamıştır.

Satranca sponsorluk yapan şirketler, kişiler var. Özel okul sahipleri var. Bu insanların yarattıkları kaynakla yıllardır, okullarda, kulüplerde öğrencilerine satranç öğreten, belli bir seviyeden sonra antrenörlük yapan satranç oyuncuları var. Bu gazete haberini okuyanların gözünde bizim yıllardır yaptığımız işin nasıl bir değeri kalacak? Yaşamını buna adamış hatta milli takım seviyesine gelen oyuncular, antrenörler, bu kuru kalabalıkla nasıl mücadele edecek?

Ülke olarak çökmüş durumdayız. Mojo Jojo'nun son zamanlarda yaptığı tepkisizlikle ilgili eleştirilerden üstüme düşeni kabul ediyorum ama konu satranç federasyonu falan da değil artık. Bu ülke bitti. Daha dibe inemez dediğim her an daha rezil daha sefil bir şeyle karşılaşıyoruz. Bir üniversiteye rektör yardımcısı yaptığınız profesör 'cahil insanı eğitimliye tercih ederim' diyebiliyorsa biz niye altta kalalım ki? Aileden sorumlu bakan ne kadar, aileyle, kadınla, çocukla ilgiliyse, bizim başkanımız da o kadar satrançla ilgili işte.

Cahilliğin, zevksizliğin, vasatlığın altın çağı yaşanıyor. Hiç kimse heveslenmesin, kasım ayı geldiğinde Sayın Tulay, tüm zamanların oy rekorunu kırarak tekrar başkan seçilecek. Doğal olarak..
Ara
Cevapla
#3
Dinliyorum.
Dinlemeye devam ediyorum.
Bekliyorum.
Yok. Ses yok.
Sessizlik alışmışlığın göstergesdidir.

Ey forumdaşlar ! Ey satranççılar ! Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz.
Ara
Cevapla
#4
+1

Söylenecek bir söz kalmamış. Çok güzel bir eleştri yazısı.
Mustafa DEMİR
Ara
Cevapla
#5
Tamamen palavra olan, 'Özerklik etiketi' altında, bürokrasi çarkına, hiçbir satranç değerini önemsemeden, kulluk eden bu yönetim ile birlikte, Gökerman'ın söylediği gibi; dibe vurmuş durumdayız.

Çocuk haklarını korumayan bir yönetimden ben her şeyi beklerim,bu ne ki?
Ara
Cevapla
#6
(25-03-2016, 11:34)Feti Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Dinliyorum.
Dinlemeye devam ediyorum.
Bekliyorum.
Yok. Ses yok.
Sessizlik alışmışlığın göstergesdidir.

Ey forumdaşlar ! Ey satranççılar ! Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz.

Feti Bey,
Siz bir ciddi düşünür olarak hemen yorum yapar ve fikir belirtir misiniz?

Yazının yayınlanan kısmı kadarıyla mı yetinirsiniz?
Gerçekçilik payını araştırma ihtiyacı duymaz mısınız?
...
[size=medium][font=Verdana]KADINLARA YENİ MESLEK[/font][/size]
[size=medium][font=Verdana]Satranç oynayarak para kazanabilirsiniz! [/font][/size][size=medium][font=Verdana]Mart 24, 2016 -  Röportaj Nil SOYSAL [/font][/size]
[size=medium][font=Verdana] [/font][/size]
[size=medium][font=Verdana] [/font][/size][size=medium][font=Verdana]Sözcü Gazetesi’nin 24 Mart-2016 tarihli röportajının yayınlandığı bu şekliyle içerik açısından asla kabul edilemez buluyorum.[/font][/size]

Ben birinci elden dinlemeden yorum yapmayı  sağlıklı bulmuyorum!
Gazetenin ilgili birimine yazdım cevap bekliyorum.
Ayrıca sn. TULAY' ın konu ile ilgili  görüşlerinin yayınlandığı kadarıyla yansıtılmasını da doğru bulmuyorum.
Kendisinden de bir cevap bekliyorum!

Gazete röportajda konuşulan tüm konuları ve söylenenleri yazmış mı?
Bu konudan emin misiniz?
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#7
Jojo'nun ne söylemek istediğini okuyucular anladılar mı?Ne söylemek istiyorsak bunu hakaret etmeden söylemek mümkündür.Öyle anlaşılıyor ki seçim yaklaştıkça hakaret içeren yazılar artacak!Duayen sessiz kalırsa korkak sayılacak, ama siz kimliğinizi açıklamadan hakaret edebileceksiniz!Ne kadar güzel bir sistem!Benim tavsiyem şundan ibarettir: Başkanı eleştirin!Eğer antrenörlüğü küçümsediğini öne sürüyorsanız bunu herkesin anlayacağı bir dille anlatın!Ama kimseye hakaret etmeyin!Aksi halde Forum yöneticilerinin de başı derde girebilir!Yine bir konuda çok dikkatli olmanızı vurgulayacağım.Bugünkü Başkan değiştiği takdirde yerine gelecek olan sizin yüzünüzü güldürmeyecektir.Bunu çok iyi bildiğimi iddia ediyorum.Çünkü iç dinamikleri çok iyi tanıyorum!Özellikle ülkenin sorunlarından yakınanlar yeni bir Başkanın Satranç toplumu için yeni bir macera olacağını farkedebilirler.Verilen bazı yanlış kararların telafisi 12 sene geçse bile mümkün olamıyabiliyor.Bazan çok fazla isteyen insan avucunun içindekini de kaybedebilir.Hakarete prim vermeyiniz!Burada isimlerinden sözedilen ve kimliği bilinen insanlar çocuk değildir.Hepsi erişkin yaştadır.Hepsinin aileleri ve çevreleri var.Özerklik etiketini icad eden bugünkü Yönetim ve bugünkü Başkan değildir.Geriye dönüp bakınız!Özerkliğin nimetlerinden kimlerin yararlandığını hatırlayınız!Jojo'nun yazısında asla kullanılmaması gereken kelimeler var.(Overlok,ortanca hanım vs gibi)Bu ve benzeri kullanılmaması gereken kelimeler silinmelidir.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#8
Birinci elden açıklama çoktan yapıldı zaten. TSF web sitesine şifre kırarak ben girip “koşun koşun, ben yine manşete çıktım” görgüsüzlüğüyle bu manşetleri atmadım.
 
http://tsf.org.tr/guncel-haberler/9365-yine-mansetteyiz
 
TSF resmi sitesinden başkanınız şöyle duyuruyor sevincini:
 
[color=#333399][font=Cambria, serif]"Şık ekinin ikinci sayfasında yayınlanan röportajda kadınlara çağrı yapan TSF Başkanı Tulay, "Kadınlar satranç oynasın. Çünkü satranç karşısındakinin hangi hamleyi yapacağını tahmin ettirir, düşündürür ve doğru hareket ettirir. Kadına bakış açısı kazandırır. Hayatı içinde söz sahibi yapar." diye konuştu. [/font][/color][color=#c00000][font=Cambria, serif]Satranç oynayarak para kazanılabileceğine de dikkat çeken Tulay[/font][/color][color=#333399][font=Cambria, serif], "Satranca sporcu olarak girebilirsiniz, [/font][/color][color=#c00000][font=Cambria, serif]antrenörlük yapabilirsiniz, hakem olabilirsiniz, satranç kulübü açabilirsiniz[/font][/color][color=#333399][font=Cambria, serif]." dedi.[/font][/color]
 
Bakın ben zamanında TSF’de görev yapan kişiler satranca ve Türk satrancına ihanet ediyorlar demiştim. Gaflet bir yere kadar. Artık görün kardeşim, Türk satrancı katlediliyor. Ve orada yönetimde bulunan herkes bu katliama iştirak ediyor.
 
TSF’de halen yönetimde bulunanlar, hiçbirşey yapamıyorsanız satrancın onurunu gururunu bir düşünün.
 
Ha o da yoksa, başkanınıza söyleyin, fotoğrafı bari doğru dürüst çektirsin. Beyaz kare solda olmaz.
 
Dünyaya rezil oluyorsunuz.
Ara
Cevapla
#9
Ancak fikirlerimi de açıklıkla belirtmek isterim.

[size=large][font=Verdana]İlgili yazıda satrancın oynanarak para kazanılacak bir meslek olduğu belirtilmektedir. Bunu doğru bulmadığımı belirtmeliyim.

Satranç hayatınıza; bir sporcu, antrenör, hakem, yönetici olarak başlayabilirsiniz.[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]Bunların hepsi de zaten var. Bir kadın öncülüğünde kurulan spor kulüplerimizin sayısı hiç de az değildir.[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]Sporculuk da son derece kolay olabilir. Ancak ustalaşmanın bir bedeli vardır. Bu ustalık süreç içinde gelişir.
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Hakemlik de öyledir. Sadece eğitimi yetmez bence. Oyunculuktan gelme bir süreç hakemliğin alt yapısını doğal olarak güçlendirir.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]…[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Antrenörlüğe gelince…[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Ancak ve ancak yıllar içinde oluşan bir bilgi ve deneyim süreci, emek olarak ödenmiş bir bedeli ve hak edilen teslim edilmesi gereken bir değeri vardır.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Bunu inkar edemeyiz!
[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]İlgili gazete haberinde kast edilen antrenörlüğün her ne kadar “1. Kademe yardımcı antrenörlük” olduğunu bilsek de yine de bu kademedeki antrenörlüğün de ancak ve ancak gerekli alt yapı bilgi ve deneyimi süreci sonrasında yapılması en uygunudur.

 Bunun dışında alt yapısız, deneyimsiz sadece bir belgeyle yapılan antrenörlüğü kabul edebilir miyiz? Sistem zamanla bu yetersizlikleri kendi içinde elemeyecek midir?
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Toplumda kadının yerinin satrancın dışında olduğunu kimse söyleyemez!

 Ancak her işin yapılırken o işin özüne ve özelliklerine uygun, gerekli bilgi ve deneyime sahip kişilerce yapılması en uygunudur.

İlgili röportajda yer alan ifadelerin(yayınlandığı şekliyle) kastını aşan ifadeler olduğunu belirtmek isterim.[/font][/size]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#10
[size=large][font=Verdana]Herkesin kendisine göre en iyi yapabileceği bir iş elbette vardır.[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]Okulda ve hayatta, içinde satrancında olduğu eğitim etkinliklerinde bayan eğitimcilerin erkek eğitimcilere göre sabır, şefkat ve öğretim olarak küçük yaştaki çocuklarla iletişiminin daha verimli olduğunu da söyleyebiliriz belki.[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]Ama işin ehli olmak başkadır.
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Sporcu, hakem, yönetici ya da antrenörün cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bu işin içinde olabileceğini savunuyoruz.[/font][/size]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#11
(25-03-2016, 13:54)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Jojo'nun ne söylemek istediğini okuyucular anladılar mı?Ne söylemek istiyorsak bunu hakaret etmeden söylemek mümkündür.Öyle anlaşılıyor ki seçim yaklaştıkça hakaret içeren yazılar artacak!Duayen sessiz kalırsa korkak sayılacak, ama siz kimliğinizi açıklamadan hakaret edebileceksiniz!Ne kadar güzel bir sistem!Benim tavsiyem şundan ibarettir: Başkanı eleştirin!Eğer antrenörlüğü küçümsediğini öne sürüyorsanız bunu herkesin anlayacağı bir dille anlatın!Ama kimseye hakaret etmeyin!Aksi halde Forum yöneticilerinin de başı derde girebilir!...

[size=large][font=Verdana]Ateş Bey,
Kökleşmiş ve adet haline gelmiş üslup yoksunu ifadelere takılmamak gereklidir. Bu tuzağa düşmemeyi siz önermiştiniz.
Sırf aşağılamak ve hakaret etmek için defalarca bu forumu terk edip defalarca kusmak için dönenler, satrancı nasıl kirlettiklerini görmüyorlar mı sanıyorsunuz?
Onların amacı belli!

Aynı karedeki ters simetrik duran fotoğraflara bile takılıp sorun aramaktalar.
Geçelim lütfen!
[/font][/size]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#12
[size=large][font=Verdana]Sporcu, hakem, yönetici ya da antrenörün cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bu işin içinde olabileceğini savunuyoruz.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Biz sayın başkanı bu yöneticilik yönüyle başarılı bir insan olarak tanıyoruz.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Gazete yazısında olayın gerçek kastını aşan bir durum olup olmadığının da açıklığa kavuşturulması gereklidir.
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Aslında; [/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Röportajın tamamının yayınlanmadığı, sayfada yer aldığı kadar yayınlandığı bilgisine ulaşıyorum.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Röportajın 8 Mart Dünya Kadınlar günü için yapılmış olduğu bilgisi geldi.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana] [/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Ayrıca antrenörlükle ilgili olarak da uzunca sohbetlerin yer aldığını, satranç öğrenilebilecek internet ortamında yayınlardan, temel eğitim kitaplarının artık çok yerde rahatlıkla bulunabildiğinden, satranç eğitim kulüplerinin artık çok yaygınlaştığından, onlara yapılan maddi desteklerden de bahsedilmiş. Okullaşma süreci,Dünya ve Avrupa Satrancı, olimpiyatlar, kurumsal destekler, burs imkanına kavuşan bayan ve erkek öğrenciler, bayan sporcularımızın başarıları, üniversitelerdeki satranç etkinlikleri...



Bunlar detaylarıyla konuşulmasına rağmen yer almamış.
[size=large][font=Verdana]Yayınlandığı kadarıyla da eleştiriye uğruyor.[/font][/size][/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Röportaj bir özet içeriyor!

Yazının ana fikrinde bir davet var![/font][/size]


[color=#3333ff][size=small]" Bedava peynir sadece fare kapanında vardır." - Rus Atasözü[/size][/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#13
Yazıya ilişkin çok şey söylenebilir. Diğer boyut ise fotoğraflar.
Her satranç ile ilgili dizi ya da filmde acaba tahtayı doğru koymuşlar, taşları doğru dizmişler mi, oyuncular hamleleri doğru yapıyorlar mı diye dikkat ederim. Bu açıdan bakınca satrancın başındaki kişinin o fotoğrafları bence hiç ama hiç olmamış.
Ara
Cevapla
#14
(25-03-2016, 19:12)haliltaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Yazıya ilişkin çok şey söylenebilir. Diğer boyut ise fotoğraflar.
Her satranç ile ilgili dizi ya da filmde acaba tahtayı doğru koymuşlar, taşları doğru dizmişler mi, oyuncular hamleleri doğru yapıyorlar mı diye dikkat ederim. Bu açıdan bakınca satrancın başındaki kişinin o fotoğrafları bence hiç ama hiç olmamış.


Bu fotoğraf mı sn. haliltaş?

Fotoğrafın aslıdır.


Ek Dosyalar Resimler
   
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#15
(25-03-2016, 19:37)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(25-03-2016, 19:12)haliltaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Yazıya ilişkin çok şey söylenebilir. Diğer boyut ise fotoğraflar.
Her satranç ile ilgili dizi ya da filmde acaba tahtayı doğru koymuşlar, taşları doğru dizmişler mi, oyuncular hamleleri doğru yapıyorlar mı diye dikkat ederim. Bu açıdan bakınca satrancın başındaki kişinin o fotoğrafları bence hiç ama hiç olmamış.


Bu fotoğraf mı sn. haliltaş?

Fotoğrafın aslıdır.

Facebook'da Nilüfer Çınarın yayınladığı fotoğrafı gördükten sonra büyüterek tekrar baktım. Baskı için ters çevirmişler fotoğrafı. Sütun başlık harflerinden belli oluyor ancak.
Ara
Cevapla
#16
Evet, bazı filimlerde hatta belgesellerde bile bu hatalar olabiliyor.
Bazen de basım aşamasında fotoğrafı ters basabiliyorlar.

Bence  başkan beyaz karenin sağda olduğunu biliyor da, bazılarımızın yön tayininde sorun var galiba.

Bir TSF başkanına elbette yakışmaz böyle bir poz vermek...
Ama en ufak bir fırsatı ganimet bilip, ters fotoğrafın üstüne plonjon yapanlara ne kadar da yakışıyor değil mi çuvallamak? Cool

Bunu da geçelim lütfen!
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#17
Satranç antrenörü satrancın içinden gelmelidir. Satrançla uğraşmış, yıllarını vermiş olmalıdır. Turnuvalarda oynamış az çok tanınmış ve satranç literatürüne hakim olmalıdır. Beş günlük eğitimle antrenörlük belgesi edinmek elbette kabul edilemez. Günlerle, aylarla antrenör olunmaz. Öte yandan okullarda özellikle devlet okullarında satranç dersi açılması için hiç değilse taşların hareketini ve oyunun amacını anlatabilecek öğretmenlere de ihtiyaç vardır. Aslında bu konu Oktay beyin açmış olduğu konu ile de bağlantılıdır. Oktay bey satranç spor değil diyordu. Bence doğrusu satranç geleneksel spor değil olmalıdır. Satranç spor olarak GSGM çatısı altında olunca ve diğer dallarla aynı mevzuat içinde ele alınınca böyle oluyor.
Antrenör belgeleri kademelendirilmiş. Birinci, ikinci, üçüncü diye gidiyor. Siz beşinci sınıf antrenör olsanız bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi pek anlaşılmıyor.
Oysa satrancın kendine özgü değerlendirme yolu var. Örneğin ulaşılan rating, oyanan ulusal ve uluslararası turnuva ya da maç sayısı. Elde edilen dereceler, unvanlar vs. Spor mevzuatı uygularsanız bunlar devre dışı kalıyor.
Okullarda, ana okullarında küçük yaştaki öğrencileri satrançla tanıştırmak istiyorsak öğretmen yetiştirmeye ihtiyaç var. Bu bakımdan hali hazırda sürdürülen birinci kademe antrenör eğitimi etkinlikleri iyileştirilerek sürdürülebilir. Ancak öncelikle bunların adı yardımcı da olsa antrenör olmamalıdır.
Eskiden öğretici belgesi diye bir şey vardı. Bence bu doğruydu.
Satranç oynamamış makul bir ukd elo çıkaramamış birine antrenör denmesinden vazgeçilmelidir.
Ara
Cevapla
#18
Evet sayın Taşan geçelim, önemsiz bir ayrıntı zaten...

Resimde;  Çocuklarımızın haklarını gasp etmeye çalışanları koruyan, bir anne var ve ben bunu asla unutturmayacağım!

Bunu geçmeyeceğim!

Selamlar.
Ara
Cevapla
#19
(25-03-2016, 20:30)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Evet sayın Taşan geçelim, önemsiz bir ayrıntı zaten...

Resimde;  Çocuklarımızın haklarını gasp etmeye çalışanları koruyan, bir anne var ve ben bunu asla unutturmayacağım!

Bunu geçmeyeceğim!

Selamlar.
En azından konuyu saptırmayalım değil mi?
Bu kutuya ait bir konudaki bir iftirayı ve bir yalanın üzerine başka bir konuyu yamamayın!

Hakkı yenen çocuklar için yapılması gerekeni konuştuk.
Konu il temsicisini bile ilgilendirmemişken ihale onun üzerine kaldı bu çok açık.
Onun gereksiz müdahalesi ve hatası affedilemez!

TSF bu turnuvaya müdahil olamıyor hocam. Turnuva TSF nin değil bir kere...

Bunu anlayın artık!

 TSF nin hangi turnuvasına il birinciliğine ya da takım turnuvalarına TOSF karışabiliyor ki?
Yetki kargaşası yaratıyorsunuz!
Gerçek sorumlu ve suçlular, günah keçisi yaptığınız TSF İl temsilcisi sayesinde yırtıyorlar olaydan...

Anlayın da hedef oklarınızı asıl haksızlık yapan tertip komitesine ve o ilin TOSF il temsilcisine çevirin!
TSF il temsilcisi başka bir şekilde ağırlığını koymalıydı, yapamadı.
Turnuva TSF nin olsaydı en az sizin kadar hedefimdi TSF il temsilcisi...Gerçi o da dirayet gösterememiş bu konuda ya...

Olayın içindeyim diyorsunuz ama suçlamalarınızın kapsama alanı yanlış ve dengeyi bozuyor.

Asıl sorumluları ve suçluları gizliyor sizin bu tutumunuz!
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#20
(25-03-2016, 20:30)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Evet sayın Taşan geçelim, önemsiz bir ayrıntı zaten...

Önemsiz dediğiniz bir ayrıntı yüzünden insanlar cahillikle suçlanıp aşağılanıyorlar.
Haksızlıksa bu daniskası değil midir? Exclamation Exclamation
Nerede adalet duygunuz?
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi