Cubbeli ve Satranc
#1
https://www.youtube.com/watch?v=U0LOorPxjVU

TSF bir açıklama yapacak mı onu merak ediyorum sadece...
Ara
Cevapla
#2
http://www.tsf.org.tr/guncel-haberler/10...-baslattik
Uğuray ÖZALP
Ulusal Hakem - ANKARA
Ara
Cevapla
#3
[size=x-large][color=#000000][font=Times New Roman] [/font][/color][/size]
[align=justify][size=small][font=Times New Roman][color=#000000]Uzun Firdevsi (Firdevsi-i Rumi) (1453 – 1515 sonrası) tarafından 1503 yılında Balıkesir’de yazılan  [/color][color=#000000]Satranç-name-i Kebir, kitabındaki bölümlerde Yrd. Doç. Dr. Ata Çatıkkaş, Dr. Ramazan Altınay, Dr. A. V. D. Linde ve H. J. R. Murray’e[/color] [color=#000000]göre şunlar var: 1-Satrancın asıl ve ilk müellifinin kim olduğu. İdris Peygamber (a.s.) ile Cimşid Şah arasında satranç hususunda vaki olan menkabe ile Süleyman Peygamber (a.s.)’in risalesi (makalesi). 2-Nuşirevan-ı Adil zamanında Leclac-ı Kamil’in [/color][color=#000000] [/color][color=#000000]kemali ve üstat Sisa ile olan hadiseler. 3- Nuşirevan-ı Adil zamanında[/color][color=#000000]  [/color][color=#000000]satranç ustası (yazarın satrancın mucidi olarak kabul ettiği) Leclac ile (Pers hükümdarı Nuşirevan-ı Adil’in veziri) filozof (bilge)[/color][color=#000000]  [/color][color=#000000]Büzür Cimhir arasındaki olaylar. (Oyunlar) 4-Satranç oynamanın edebi, şartları, oynayanları, kuralları ve oyun zamanı. 5-Satranç karelerinin ilm-i hendese (mühendislik-matematik) gereğine göre taksimince Leclac-ı Kamil’in şah Kisri’ye yeteneklerini arz edip, kemalin ortaya koyduğu. Laclac’ın Nişervan’dan talep ettiği satranç tahtasındaki ünlü buğday taneleri hikayesi ve satranç efsaneleri, Büyük İskender ve diğerleri. (Sultan Ahmed ve Timurlenk hikayeleri ve satrançta beraberlik) 6- Tabiyalar hakkındadır ki, bu tabiyaları gönlünde ezberleyen ve satrançta oynamayı isteyen kimseyi, rakibine galip getirir. (Bunlar: 1-keçi kazığı 2-kılıç 3-Mudyanneh 4-akrep 5-çakıl taşları 6-ordu 7-çember 8-dal 9-Tabaristan 10-Irak 11-Forostik (Irak ve Horasan) 12-Meliha ve Gariba (mükemmel ve güzel) 13-Tarhiyye) 7-Denenmiş meşhur 77 satranç oyununun çizilmiş şekilleri ve oynanışı. (Arap ve Fars satrançnamelerinden seçilmiş mansubeler, tabiyalar, kombinezon ve oyun sonları) 8-Satranç oynamanın din ehline göre haram mı helal mi olduğunun, ayet, hadis ve fetvalarla ortaya konulması. Ayrıca satranca söz yüzünden değil, hal yüzünden nazar etmekle faydası. [/color][/font][/size][/align]
[align=justify][size=small][font=Times New Roman][color=#000000]Bu kitabın nüshaları İstanbul Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde  [/color][color=#000000](95 yaprak), Berlin (109 yaprak) ve Münih’te (87 yaprak) bulunuyor. Fatih Sultan Mehmed’in oğlu 2. Bayezid (1447 – 1512) döneminde kaleme alınmış ve padişahın kendisine sunulmuştur.[/color][/font][/size][/align]
[align=justify][size=small][font=Times New Roman][color=#000000]Barış anlaşmalarının yapıldığı o yıllarda  [/color][color=#000000](1481 – 1503 yılları) yazar kitabın yazılma aşamasını anlatırken 2. Bayezid’in meclisinde oturup konuştuğunu, padişah tarafından hatırı sorulduğunda zat-ı şahanelerine bir hediye sunamadığından yakındığını ve padişah kendisini överek satranç oynamaya talip olduğunu ve bu hususta padişahın bir te’lif eser hazırlamasını istediğinden bahseder. [/color][/font][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman]Bir tabiya 1427 yılında yazılmış Türkçe bir kitapta da var. O yüzyılın dili gereği eser düz yazı ve şiirsel olarak yazılmış. Nüsha çıkarma işlemi 1820 yılında yapılmış, Abdullah b. Mustafa Yunuszade tarafından sureti çıkarılmış olup, bu kitap Çorum’da bulunmaktadır.[/font][/color][/size][/align]
[align=justify][size=small][font=Times New Roman][color=#000000]Kitaptaki bölümler Yrd. Doç. Dr. Ata Çatıkkaş, Dr. Ramazan Altınay, Dr. A. V. D. Linde ve H. J. R. Murray’e [/color][color=#000000]göre şöyledir: 1-Satrancın asıl ve ilk müellifinin kim olduğu. İdris Peygamber (a.s.) ile Cimşid Şah arasında satranç hususunda vaki olan menkabe ile Süleyman Peygamber (a.s.)’in risalesi (makalesi). 2-Nuşirevan-ı Adil zamanında Leclac-ı Kamil’in (Tam adı Abü’l-Farac b. al-Muzaffer b. Sa’id) kemali ve üstat Sisa ile olan hadiseler. 3- Nuşirevan-ı Adil zamanında[/color][color=#000000]  [/color][color=#000000]satranç ustası (yazarın satrancın mucidi olarak kabul ettiği) Leclac ile (Pers hükümdarı Nuşirevan-ı Adil’in veziri) filozof (bilge)[/color][color=#000000]  [/color][color=#000000]Büzür Cimhir arasındaki olaylar. (Oyunlar) 4-Satranç oynamanın edebi, şartları, oynayanları, kuralları ve oyun zamanı. 5-Satranç karelerinin ilm-i hendese (mühendislik-matematik) gereğine göre taksimince Leclac-ı Kamil’in şah Kisri’ye yeteneklerini arz edip, kemalin ortaya koyduğu. Laclac’ın Nişervan’dan talep ettiği satranç tahtasındaki ünlü buğday taneleri hikayesi ve satranç efsaneleri, Büyük İskender ve diğerleri. (Sultan Ahmed ve Timurlenk hikayeleri ve satrançta beraberlik) 6- Tabiyalar hakkındadır ki, bu tabiyaları gönlünde ezberleyen ve satrançta oynamayı isteyen kimseyi, rakibine galip getirir. (Bunlar: 1-keçi kazığı 2-kılıç 3-Mudyanneh 4-akrep 5-çakıl taşları 6-ordu 7-çember 8-dal 9-Tabaristan 10-Irak 11-Forostik (Irak ve Horasan) 12-Meliha ve Gariba (mükemmel ve güzel) 13-Tarhiyye) 7-Denenmiş meşhur 77 satranç oyununun çizilmiş şekilleri ve oynanışı. (Arap ve Fars satrançnamelerinden seçilmiş mansubeler, tabiyalar, kombinezon ve oyun sonları) 8-Satranç oynamanın din ehline göre haram mı helal mi olduğunun, ayet, hadis ve fetvalarla ortaya konulması. Ayrıca satranca söz yüzünden değil, hal yüzünden nazar etmekle faydası. [/color][/font][/size][/align]
[align=justify][size=small][font=Times New Roman][color=#000000]       [/color][color=#000000]Kitabın tamamı Yrd. Doç. Dr. Ata Çatıkkaş tarafından çevrilmiş ve TDK tarafından 2015 yılında basılmıştır.[/color][/font][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman]Birinci bölüme ait bazı kısımlar: (Bu bölüm, Dr. Ramazan Altınay tarafından çevrilmiş olup parantez içindeki bilgiler kendisine aittir)[/font][/color][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman] [/font][/color][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman]“…çoğunun görüşüne göre, satrancı icat eden Leclâc’tır.[/font][/color][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman]Süleyman Peygamber’in (as.) Destânı ve İdrîs’in (as.) Yazdığı (Bulduğu) Satrancın Halleri[/font][/color][/size][/align]
[align=justify][color=#000000][font=Times New Roman][size=small]…[/size][size=small]Davud oğlu Süleyman (a.s.), İbrâhim-i Halîl’in (as.) sarığını sarıp ve Şît’in (as.) cübbesini giyip Peygamberlik makamında karar kılıp oturmuştu. … Ansızın Keykubâd Şâh’tan bir elçi gelip bir lâl madeninden yapılmış satranç takımı hediye getirdi.[/size][/font][/color][/align]
[align=justify][font=Times New Roman][size=small][color=#000000]…[/color][/size][size=small][color=#000000]İçinde bu Lâlin [/color][color=#000000]otuziki tane taşlarını da bir altın sandık içinde buldular. Ancak, ne olduğunu bilemeyip acem hukemâsı (bilgeleri/alimleri) aciz kaldılar. Sonunda Şah’ın huzuruna akıllı kişiler toplanıp bu taşların ne olduğunu Süleymân (as.) bilir diye Keykubat Şah emriyle beni huzuruna saldılar….[/color][/size][/font][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman]Bu lâl madeninden taşlar Cemşîd hayatta iken saltanat tahtında oturup yakın beyleri ile oynardı.[/font][/color][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman]…[/font][/color][/size][/align]
[align=justify][size=small][font=Times New Roman][color=#000000]Sonra İdrîs (as.) özel sükûnet mekanına çekilip akl-ı ğavvâsını fikri deryasına salup (uzun uzun ve derin derin düşünüp) cevherlerin anlamlarını gönlüne getirip, satrancın altmışdört kareli tahtasını düzenleyip telif eyledi (bulup, ortaya koydu). Cemşîd Şah yerinde Şah’ı; veziri yerinde ferzîn (Farsça vezir demek); fil menkulus süvari pehlivanlarında fil sâm süvar gibi eseb süvari beyleri yerinde atı koydu. Sahibi kıran (kuvvet kudret sahibi) yedi ülkenin başı olan sultanlar yerinde ruhhı (kaleyi) koydu. Ondan sonra bir en büyük üstat sanatında çok ileri insanların akıllısı ve mükemmellerin mükemmeli şakirdine (öğrencisine) satranç öğretip Cemşîd’in huzuruna götürdü. Cemşîd Şah’ı görüp, otuziki parça taşları altmışdört haneli satranç tahtasını görüp Cemşîd Cemşîdliğince ne olduğunu bilmeyip aciz olup idrak edemeyip İdrîs’ten (as.) sual eyledi. Hz. İdrîs (a.s.) şâkirdiyle Cemşîd’in tahtının yanında oturdu. Tahtayı taşlarla döşeyip satrancı tahta üzerine getirdi. Böylece İdrîs (as.) şâkirdiyle şah huzurunda satranç oynadı. … Cenk-i harpten hoşlanıp İdrîs’ten (as.) satrancı öğrenip uygulamalı olarak belledi. Meskûn yerlerin dörtte bir ve [/color][color=#000000]yedi ülkenin bir yıllık haracını, Çîn’in cevherini ve altından tahtın kıymetini ücret olarak İdrîs’e (a.s.) teslim etti. Ondan sonra satranç sebebiyle cenk-i harbe heves etti. … Sonunda dünyaya hükmeden şahların at, fil ve kalesini alıp “şâh-mât” etti. Böylece Cemşîd Şah satrancı beğenip güzel buldu. … Nice satranç bilenler canlarından bıkıp her birisi bildiğin unuttu.”[/color][/font][/size][/align]
[align=justify][size=small][color=#000000][font=Times New Roman] [/font][/color][/size][/align]
[size=x-small][color=#000000][font=Times New Roman] [/font][/color][/size]
Ara
Cevapla
#4
[size=large][font=Verdana]BRESLAU'DA bir liseden mezun olduktan sonra üniversiteye giren ve matematik ve felsefe bölümünü okumaya başlayan ANDERSSEN...[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]Üstün zekalı ve hukuk fakültesini iki yılda yüksek dereceyle bitiren MORPHY...[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Viyana'da ufak bir satranç kafesinde satranç oynayarak geçimini sağlamasına rağmen  satrancı bilimsel olarak inceleyip üzerine teoriler geliştiren ilk kişi WİLHELM STEİNİTZ...

[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]İleri derecede matematikçi, Prusya doğumlu bir Alman olan EMANUEL LASKER...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Satranç dehası, eşsiz beyin ''Satrancın Mozart'ı'' JOSÉ RAÚL CAPABLANCA...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]JOSÉ'Yİ yenip ilk Rus dünya şampiyonu olan sulh yargıcı ve çok ileri düzeyde Fransızca ve Almanca öğrenen ALEXANDER ALEKHİNE...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]21 yaşına geldiğinde elektrik mühendisi ve sonrasında iki defa Dünya Şampiyonu olan Modern Rus Satranç Okulunun kurucusu efsanevi MİHAİL BOTVİNNİK...
 [/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Aynı zamanda çok iyi bir iyi bir opera şarkıcısı VASİLİ SMİSLOV...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]1963'te MİHAİL BOTVİNNİK'İ yenen Sovyet Ermenisi TİGRAN PETROSİAN...

[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Tüm zamanların en büyük hücum oyuncusu olarak  kabul edilen 'Riga Sihirbazı' MİHAİL TAL...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]'Yenilmez Demir'  lakaplı TİGRAN PETROSİAN'I yenerek dünya satranç şampiyonu olan BORİS SPASSKY...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Kendisini geliştirmek için neredeyse çocuk yaşlarında Rusça öğrenen efsanevi  "hummacı" Amerikan şampiyonu BOBBY FİSCHER...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana] En iyi savunmacılardan ANATOLİ KARPOV...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]ANATOLİ KARPOV'U yenip dünya şampiyonu olan ve neredeyse herkesin kabul edebileceği en güçlülerin tepesinde oturan GARRY KASPAROV...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Dünya şampiyonu olan ilk ve tek Hint vatandaşı olabilen VİSWANATHAN ANAND...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]RUSLAN PONOMARİOV, RÜSTEM KASIMZADENOV, VESELİN TOPALOV...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Satranç Sıralamasında rekor denecek seviyede bir puan sıralamada G. KASPAROV'U geçebilen ve 23 yaşında dünya şampiyonu olan Norveçli MAGNUS CARLSEN...[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Satranççıdırlar![/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Bunların hepsi hem yabancı, hem de yalancı!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Ayrıca birbirlerini izledikleri için de muhtemelen domuz eti yemişler!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Ama hiçbirisi hayatında zikzaklar çizmemiş, aynı çizgilerinde yürümüşler. Gerçeği arayıp durmuşlar. Sahip oldukları oyunun materyallerini hiç pazarlamaya kalkmamışlar. İçlerinden bir çoğu bu işin kitabını yazmakla ve teknik açıdan bu alana yeni katkılar sunmakla yetinmişler. Hiç birisi küçük çocuklara "bademleme yapılabilir" dememiş, ticari tv kanalları kurmamışlar.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Satrancın saygınlığına ve ulaşılmazlığına sürekli katkı sunmuşlar.[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]İnsanın aklına hitap eden bir oyun, ancak akla ve mantığa karşı olan zihniyetler tarafından engellenmek istenebilir.
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Bizim CÜPPELİ aslında haklı ve satrancın ilk kez Avrupa'ya girişinde onu önceleri afaroz eden Avrupalı rahiplerle aynı çizgide...Sonradan bu rahipleri sembolize etmeye başlayan fillere benzer tek yönü ise testesteron yüklü bel altı mesajları olabilir mi? Hani şu küçük çocuklara yönelik iğrenç 'bademleme' tarifleri...
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana] Bizim CÜPPELİ önceleri demokrasi için ne diyordu? Bakın bu gün nasıl geometrik açılı pişkin döngüler içinde... Daha dün demokrasi düşmanı olan bu adamın, 15 Temmuzdan sonra demokrasi bayraklarına seccade gibi sarıldığını unutmadık. Bu tip din taciri, dönme yobazlar ülkenin önündeki en büyük tehlikedir!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Bizim CÜPPELİ karşı olduğu 'batıl' ve onun en belirgin ürünü teknolojiyi nasıl kullanarak zengin olduğunu, TV kanalları sayesinde din tacirliği yaptığını, zırhlı koruma araçlarıyla, son model takıları ve taşınabilir teknolojik aygıtlar sayesinde sefa sürdüğünü izleyenler fark etmiyor mu?

[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Zat-ı muhterem diyor ki: "Oyunlar, oyuncaklar...Fuzuli işler müdürlüğü...Oyun ne, oyunlar zararlı...Eline şey al...Tesbih, şey al.Tık-tık-tık...Aynı şey!"[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]"Aynı şey" dediği ne ki?
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana] Oyun! Al sana kendiliğinde öz çelişkinin dik alası!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Tespihi zaten ticari olarak pazarlıyordu. Kıbleyi gösteren pusulalı seccade gibi...Tespihi de oyuncakla bir tuttu iyi mi? Neden acaba bunun reklamını yapıyor dersiniz?

[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Bunu gören diğer TV kanalları geceleri ne yayınlar yapmakta?[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Perşembe geceleri en az 3-4 kanalda izleyicilerden gelen soruları telefonla alıp, rüyasında Hz. Muhammed'e soracağını söyleyen sakallı tacir dedeler var. Daha ileri rezillikleri yazmaya inanın dilim de varmıyor.
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Hani satranç takımlarını ve olsa, Arapça satranç kitaplarını pazarlama şansı olsa onları da yapacak ve satranca methiyeler düzecek.
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Ama mitinglerde satranç takımı fırlatan bu ülkenin siyasetçilerini kızdırmasın ha![/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Hani tarih bilgisi yok diyelim. Peki Arapların sayesinde satrancın Avrupa'ya giriş yaptığını da mı araştırmaz? O zamanlar günah değil miydi satranç oynamak ve satrancı yaymak?
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana] Kitabın neresinde satrançtan tavladan bahsedilir? Gösteremez! Kaynak diye sunduğu İmam Mücahit ve belli kesime yutturmaya çalıştığı kişilere ait yorumlar kaynak sayılamaz! Hz. Muhammed'e ait bir söz değil! Onun gibi göstermesi de ona yaptığı saygısızlıktır. Din böyle kirletilmektedir işte!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Yorumu bile kaynak olarak gösterebilecek kadar dini kendi amaçlarına kullanabilen bu CAP-CAP cahiller, kimleri kandıracaklarını sanmaktadırlar acaba?

 Artık inandım ki benim dini bilgim ve inancım bu adamınkinden daha ileri, daha temiz ve duru...En azından din taciri değilim. Vicdanıma veremeyeceğim bir hesabım yok. Beleş domuz eti yemiş olacak kadar da düşmedim bu adam gibi. Eğer dini inancı varsa ahrette iftira atanların başına neler gelir, onlardan bahsetsin önce[/font][/size].


[size=large][font=Verdana]Ülkemiz bu gibi insanlar yüzünden bu durumdadır. FETÖ bundan 50 yıl önce bunun gibi iletişim olanaklarına sahip olmamasına rağmen devletin ona dokunmaması sayesinde bugünlere ulaşmadı mı?
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Ya bu ne olacak? Özel televizyonları, pazarlama kanalları, müritleriyle birlikte zenginleştiği din tacirliğine bu gün göz yumarak kim gizli destek vermektedir?
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana] ÇİPRAS MI, PUTİN Mİ?[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Karanlığa hiç bu kadar yakın olmamıştık![/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Eğer, KARANLIĞA BİR IŞIK yakacak kadar cesaretsiz olursak, tutsaklığa da layık oluruz, güdülmeye de!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]BEN RAZI OLMADIĞIMI HAYKIRIYORUM!

[/font][/size]

[size=large][font=Verdana]Ülkemin insanları güdülemez! İnsanlarımızın inançları kullanılarak BİR DİN BÖYLE KİRLETİLEMEZ![/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Küçük çocukların  'bademleme' tarif ve teşvikleriyle gelecekleri ve öz yaşantıları karartılamaz![/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Karanlığı aydınlatan ışıktır, hiç bir karanlık, sonsuz aydınlığın ışığını söndüremez![/font][/size]
[size=large][font=Verdana]KARANLIĞA BİR IŞIK YAKIN!
[/font][/size]
[size=large][font=Verdana]Tam vaktidir![/font][/size]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#5
Cüppeli denilen şahıs ülkemizde onca sıkıntı varken konuyu buraya getirmesi çok tehlikeli bir algı yönlendirmesidir.
Tüm satranç severler birlik olup sosyal medya ve diğer yayın organlarından cevabını bildirmelidir.
Federasyon gerekli işlemi başlatması ve hemen cevabını vermesi olumlu bir harekettir.
Ara
Cevapla
#6
Bizim burada veya başka bir internet ortamında yazı yazmamızın hiçbir yararı yoktur.Satranç Federasyonu Satrancı kötüleyen ve açıkça hakaret eden mesajların sahiplerine karşı manevi tazminat davası açmalıdır.Dava açıldığı da halka duyurulmalıdır.Haliyle kaybedilen canların üzüntüsü ve kaygısı içinde bu konuya bu aşamada kafa yormak da zordur.Onlarca Spor dalı varken veya Dünyada eleştirilecek birçok konu varken neden Satranç bu kadar kötüleniyor?Çünkü Satranç oynayan insan düşünmesini öğrenir.Düşünen insanı yönetmek zordur!Doğru düşünebilen insanlar çoğaldıkça Toplumu eski çağların karanlığına götürmek imkansız hale gelir.Satrancı bilenler,Satrançdan kimlerin çekindiğini çok iyi biliyor.Hukuki yola başvurulmazsa bu tip kötüleyici,aşağılayıcı açıklamalar Gelecekde de devam eder.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#7
Cübbeliyi dikkate almanın ve söylediklerini tartışmanın bir yararı yok.
Hatta zararı var. Sanki onun sözlerine önem vermiş gibi oluyor.

Bildiğim kadarıyla federasyon yasal yollara başvuracak.
Bu doğrudur. Ve yeterlidir.
Ara
Cevapla
#8
Hukuki yol ?!

İçinde kararlı insanların duruşları, destek ve dayanışmaları (söylem ve eylem olarak) olmadan artık hukuksal süreçler etkili değildir.
Bana son 10-14 yıldır merkezi gücün kontrolü dışında, bağımsız, hukuki, hakkaniyetli evrensel değerler taşıyan bir dava süreci gösterin.

Eskidendi, çok eskiden...
Artık şartlar değişti.

Aylar öncesinden tasarı olarak hazırlanmış dolaplar, malum kitleler tarafından uygulamaya konmakta hatta yasalaşmaktadır.

Ya içinde olacağız bu çemberin ya da dışında kalacağız.

SELAM VE SAYGILARIMLA.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#9
cübbeli ahmet  hoca alim birisidir.  önemsenen birisidir.  ama ne savunduğunu anlayacak beyinlerin, ne  satranç camiamızda ne de basın yayın aleminde  olmadığı kanaatindeyim . cübbeli bidat a karşı biridir. şimdi bidat ta ne diyenleri  görür gibiyim . bidat sonradan islama giren şeylerdir ki  faydalısıda vardır  faydasızıda vardır. hatta zararlısıda vardır. ama cübbeli baştan  tümü  ile bidata  karşıdır. giyiminden  kuşamındanda anlaşılır.

satranç konusunda  bir fikir sahibi olmadığı anlaşılıyor ve sahte , yalan sünnetleri bu konuda delil  gösteriyor.  sahihi buhariden başka sünnet kitaplarına itibar edilmemesini en iyi cübbelinin bilmesi lazım . sahihi buharide  böyle bir ifade varsa bizim bildiğiklerimizin hepsi boşa  düşmüş demektir. zaten olmasıda ,imkansızdır.

ikönce şunu bilmek lazımdır. tarihte ilk bilinen satranççı ebu laklak tır.  ebu laklak büyük bir islam alimidir ve satranç konusunda kitaplarıda vardır .satranç islam dünyasında özellikle  hz. ömer zamanında gelişmiş bu konuda fetvada verilmiştir.  her konunun fetvası olduğu gibi satrancında fetvası vardır ve oynanması dinen uygundur. tabii  kumar yasaklı olunca bütün islam  alemi  satranca yönelmiş, satrancı islam medeniyetinin bir parçası yapmıştır.

, batı satancı müslümanlardan aldığını , haçlı seferleri ile  batıya  götürüldüğünü kabul eder .

bunları niye  yazıyorum .  satranç federasyonu açıklama yapmış. ve  cübbeliyi mahkemeye vermiş .  iyi savunma yapılamazsa bu davanın kaybedilebileceği  endişemdir.  beğenmedim açıklamayı .
Ara
Cevapla
#10
Ben sporcu kimliğim ile "Satrançcılar yalancıdır.Satranç Kumardan daha kötü bir uğraşıdır"demiş olsaydım Federasyon beni Ceza Kuruluna sevkederdi.Aynı cümleleri Satranç lisansı olmayan bir kimse söylediğinde ne yapmak gerekir?Sayın Bakanın Satrancı öven açıklaması ile yetinmek mümkün müdür?Federasyon Başkanı ve Yönetim Kurulunun konuyu ciddi şekilde inceleyeceğini düşünüyorum.Neden iskambil oyunları veya bir başka spor dalı değil de Satranç kötüleniyor?Satrancı kötülemek sadece Satranç oynayanları değil Satranç ile ilgili herkesi kötülemek anlamına gelir.Satrancı kötüleyen kişi "ben sadece Piramidin ortasını kötülemek istedim.Yöneticilere ve Devlet erkanına sözüm yoktur"şeklinde savunma yapamaz.Bu konuda Satranç Federasyonunun davayı kaybetme ihtimali yoktur.Mesele iyi anlatılırsa dava ilk celsede sonuçlanır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#11
Muzaffer bey bir paragrafta "[color=#333333][size=small]cübbeli ahmet  hoca alim birisidir.  önemsenen birisidir.  ama ne savunduğunu anlayacak beyinlerin, ne  satranç camiamızda ne de basın yayın aleminde  olmadığı kanaatindeyim" diye yazıyor. [/size][/color]
[color=#333333][size=small]Sonraki paragrafta, cübbeli için "[color=#333333][size=small]satranç konusunda  bir fikir sahibi olmadığı anlaşılıyor ve sahte , yalan sünnetleri bu konuda delil  gösteriyor[/size][/color]" diye yazıyor.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Bunların elle tutulur hiçbir yanı yok.[/size][/color]

[color=#333333][size=small](a) Bir kişi, hem alim olacak, hem de fikir sahibi olmayacak ve sahte hadisleri delil gösterecek.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Bu nasıl oluyor?  Alim kişi, ne dediğini bilir ve sağlam şeyler söyler. Yoksa alim değildir.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Muzaffer bey sanırım bu basit gerçeği atlıyor.[/size][/color]

[color=#333333][size=small](b) Cübbeli Ahmet hocanın ne savunduğunu satranç camiasında anlayacak beyin yokmuş!  (Çünkü satranççılar geri (!) zekalı.)[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Satranç forumunda, doğrudan satranççılara hakaret ediliyor.  [color=#333333][size=small]Pes doğrusu. [/size][/color][/size][/color]
[color=#333333][size=small][color=#333333][size=small]Bu, kendi başına, Muzaffer beyin bu forumdan atılması için yeterli nedendir.[/size][/color][/size][/color]

[color=#333333][size=small]Cübbeli Ahmet hoca, diğer pekçok "dinci" gibi [color=#333333][size=small](dindar değil) [/size][/color]gericinin tekidir.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Sözlerinin ciddiye alınacak bir yanı yoktur.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Ancak sarfettiği sözlerden dolayı alması gereken ceza için yasal yollara başvurulmalıdır.
[/size][/color]
Ara
Cevapla
#12
(04-01-2017, 17:43)Halil_Ozmen Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [color=#333333][size=small](a) Bir kişi, hem alim olacak, hem de fikir sahibi olmayacak ve sahte hadisleri delil gösterecek.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Bu nasıl oluyor?  Alim kişi, ne dediğini bilir ve sağlam şeyler söyler. Yoksa alim değildir.[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Muzaffer bey sanırım bu basit gerçeği atlıyor.[/size][/color]

[color=#333333][size=small](b) Cübbeli Ahmet hocanın ne savunduğunu satranç camiasında anlayacak beyin yokmuş!  (Çünkü satranççılar geri (!) zekalı.)[/size][/color]
[color=#333333][size=small]Satranç forumunda, doğrudan satranççılara hakaret ediliyor.  [color=#333333][size=small]Pes doğrusu. [/size][/color][/size][/color]
...

İşte bir bilgi kirliliği daha...


Alim, bilen ya da bilgin anlamında kullanılır.

Bizim bu alim daha ne dediğini bilmiyor. Biz nereden bilelim ki,  değil mi?
Aynı dinden CÜPPELİ gibi bir alimin (??!!) aynı dinden diğer bir alimi ( ebu laklak) bilmemesi de başka bir alimlik olsa gerek.

Bizim CÜPPELİ alimimiz 2011 de satrancı överken, 2016 da günah diyor.
Zamane alimleri...


Not: Beyin konusuna hiç girmeyeceğim.Yeterince bulaştım.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#13
Ebu laklak ?
Ara
Cevapla
#14
(bildiğim bir şey varsa o da hiç bir şey bilmediğimdir) sokrates....bu söz tarihin en  önemli sözlerinden biridir ve her devirde geçerlidir ve geçerlide olacaktır.

dünya medeniyeti sadece batı (greek) yani medeni olanlar olmayanlar medeniyeti değildir. batı medeniyetinin karşısında çin , hindistan, türk, islam medeniyeti gibi medeniyetler vardır. islam medeniyeti  ise  arap ve türk islam medeniyeti gibi bölümlere ayrılır. iran islam medeniyeti, mısır islam medeniyeti gibi bölümlere ayırmakta mümkündür.

bidat . bunu açmam lazım .  bu islama sonradan giren şeyler demektir. camilerdeki minare kubbe  aynı zamanda satranç islama sonradan girmiştir ve bidat tır. aynen minare  ve kubbeler  gibi islam medeniyetinin mütemmim cüzidir, yani ayrılmaz bir parçasıdır. cübbeli ahmet hocada bidat a  karşıdır. giyim kuşamındanda anlaşılır. cübbeli minare ve kubbelere karşı çıkamaz  ama satranca karşı çıkabilir.  çünkü bu konuda yeterli bilgisi  yoktur. eline  yalan yanlış sahih-i buhari dışında bir bir hadis kitabı geçmiş bir şey yakalamış gibi  kendiside heyecanlanmış  bu sözleri sarfetmiştir.

şunu açıklamakta yarar var. önceleri islam medeniyetinde bidata karşı çıkmak diye bir şey yoktu. ilk  olarak  ilmi teymiyye buna karşı çıktı  ve arap milliyetçiliğinin  temelini attı . ama bilmeden attı. çünkü onun zamanında milliyetçilik diye bir kavram yoktu .onun  yaşadığı devirde islam dünyası bir taraftan moğol diğer taraftan haçlı baskısı altındaydı .

bidat a karşı çıkanlar zamanla her tarafı sardı.  islam dünyasının gerilemesine ve osmanlı dahil batı dünyası karşısında yenilmesine sebeb  oldu . şu an dahi  türkiye hariç batı karşısında pek şansları yoktur .


yazdıklarımı anlayabilmek için islam medeniyeti hakkında bilgi sahibi olunması gerekir. bir mantalite icap eder. 

hemen bütün islam halifeleri ve  alimleri satranççıdır. bu  bilinmez mi . bilinir elbet . ama cübbeli gibi birinin eline sahih-i buhari haricinde bir  hadis kitabı geçer ve içinde satrancı lanetleyen sözler okursa  olacağı budur.

ebu laklak ıda  açmam gerekiyor. satranç tarihi boyunca bilinen ilk satranççıdır ve islam alimidir . astronomi  ve fizikçidir.yazdığı  satranç kitapları bugüne ulaşmıştır . o nedenle bilinen ilk satranççı olarak ünlüdür.
Ara
Cevapla
#15
İnternet adresi varsa laklak incelemesi yapmak isterim.
Ara
Cevapla
#16
Satrancın günah,haram vb. olmadığı üzerine çeşitli din bilgileri ile referanslar vermeye ihtiyaç duyulmasını çok değerli buluyorum.Bu referanslara ihtiyacı olan insanlar var.
             Referanslar arasında satranç üzerine yapılmış bilimsel çalışmalara da yer verilmesini diliyorum.Örneğin:Bilim insanlarının,beynin hem sağ hem sol kısmını aynı anda aktifleştiren ve her iki kısmın gelişimine satrançtan daha fazla katkı sağlayan bir etkinliğin olmadığına ilişkin çalışmalarının olduğunu duymuştum.Varsayımsal olarak doğruluğuna şüphem yok,böyle bir çalışma laboratuvar ortamında yapılmış mıdır bilemem ama bir takım tıbbi veriler yok değil.Bu konuda benden daha çok bilgisi olan arkadaşlarımızın olduğuna şüphem yok.Ayrıca satrancın yararlarını test etmek için bir çok denekle yapılmış çalışmalar olduğunu biliyoruz.
             Ne acıdır ki böyle bir tartışma yürümekte.Algı operasyonlarından söz edilip duruluyor ya ! sanki meydanı boş bırakmamak gerekiyor gibi geliyor bana,pes etmemek gerekiyor.Umutsuzluğun tavan yaptığı nokta, umudun başlangıcına ne kadar yakındır.(Eğer platonun döngüsü doğruysa)
Veli TURAN
Ara
Cevapla
#17
CÜPPELİ’NİN Şiiliğe karşı oluşu temelinden bu tartışmayı başlatmıştır.

D[size=small]ayandığı kaynak her ne kadar yoruma açık olsa da bugünkü çıkışı tam olarak “baltayı taşa vurmaktır”. Çünkü kendisi ile çelişmiştir. Aynı konuda 2011 de söyledikleriyle bu gün söyledikleri birbiriyle uyuşmamaktadır.[/size]

[size=small]1-Satranç başta Rusya olmak üzere hep modern devletlerin gerek eğitim ve gerekse ulusal propaganda araçları arasında yerini almıştır. Bu ülkelerdeki sosyal hayat,  yaşam standartları ve her türden gelişmişlik ile bizim coğrafyamı kıyaslanamaz.
[/size]
[size=small]2- İnsanın aklına hitap eden bu oyun, bilimsel inceleme gerektirir. Oysa bu Zat’a göre bırakın bilimsel araştırmaları, oyun oynamak zaman kaybı ve günahtır.

[/size]
[size=small]3- İşin aslında dine dayalı bir devlet yönetim konusu ağır basmaktadır. Çünkü kendi inanışına göre İslam dini Ehli Sünnet anlayışına göre yaşanmalıdır.[/size] “Gelenek insanı” anlamını da taşıyan bu anlayış Peygamberimizin günlük yaşamda yapmış olduğu davranış ve hareketleri temsil eder. Sünniler Kuran’da bahsi geçen tüm peygamberlere saygı duyar ve Hz. Muhammed’i son peygamber olarak görür. Sünni din önderleri devletlerin kontrolü altında olmuştur. Sünniler 4 halifeyi tanımakla birlikte sonradan gelen Emevi, Abbasi ve Osmanlı halifeler itiraz etmemişlerdir. Oysa Şiilere göre; Hz Muhammed kendisinden sonra gelen Müslümanlara imam olarak Hz. Ali’yi imam olarak tayin etmiştir ve halifelik onun soyunu taşımalıdır. Bu durumda devleti yönetenler “Ehli sünnet” e göre davranmalıdırlar.

4- Daha geleneksel bir yapıdan gelen bir siyasinin satranca bakış açısı CÜPPELİ’Yİ dini ve ticari açılardan rahatsız etmektedir. Sonradan bunu anlamış ve bu günkü beyanatını bu esasa göre vermiş olmalı… Mitinglerde atılan satranç takımları ve bazı bakanların satrancı savunan açıklamalarına artık çark edemeyecek şekilde katlanacaktır. İnandığı ve gösterdiği kaynaklar kendisinin var oluş sebebi ve müritleriyle kurduğu bağın temelidir. Bunu aşamayacaktır!
 
5- Bence satrançla ilgili verdiği son beyanat onu artık çark edemeyeceği bir noktaya taşımıştır. Önümüzdeki günlerde bambaşka söylemlerle ortaya çıkar mı bilemem. Daha değişik bir söylem noktasında görürsek kendisini, bilin ki ya yani bir cemaate geçmiştir, ya da başka ticari hedeflere yönelmiştir.

6-  Kandırıldığını söyleyeceğine ise hiç ihtimal vermiyorum.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#18
sayın miyazaki:

 ebu laklak ı soruyorsunuz.  şu ana  kadar beklememin sebebi bu konuda her hangibir yazı gelmemesidir. ebu laklakı  ben ilk selim palavan ın ''satranç'' isimli kitabının ,sanırım 1949 İTÜ matbaasında basılmış türkiyenin ilk satranç kitabında satrancın inkişafı  bölümünde okumuş öğrenmiştim . palavan üstad 1930 larda rusyadan geldiğine göre 1920 lerde  rus satranç okullarında  laklak öğretiliyor olmalıdır.

ama sizin isteğiniz üzerine internette arama yaptım  tabii sizin gibi bulamadım . belki selim palavan ın ''satranç kitabım'' ın ilgili bölümünde  vardır . bende o  kitaplar yok . zira elime geçenleri hep dağıttım . bu güne kadar merak edip okumadığımıda   belirtmek isterim . siz  bir bakın .

 ebu laklak hakkında bilgi almak istiyorsanız diyanet vakfı kitabevlerinde  2 - 3 ziyarette bulacağınızı umuyorum . zamanında bir edebiyat öğretmeni onun  bir islam alimi olduğunu satranç kitaplarıda olduğunu söylemişti.

ama bir kaç gündür araştırmam ebu laklak ın ilk satranççı olduğu  konusunda dünyada fikir birliği  olmadığı yönünde . ama  bilgiler, böyle biri  var ve satranççı, satranç kitaplarıda bu güne kadar geldiği şeklinde .

şimdiye kadarda SELİM PALAVAN  dan iyi bir referans olduğunu düşünmedim .   saygılarımla .
Ara
Cevapla
#19
Üstad Selim PALAVAN- Satranç Kitabım.

https://tr.scribd.com/doc/263558588/Seli...b%C4%B1m-p

Bahsedilen kişi Ebu Laklak satrancı ilk bulan kişi değil, Arap kökenli bir teorisyendir.
İlgili kitabın 74. sayfasında 187 ve 188 numaralı diyagramları simetrik bir pozisyonu anlatır.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#20
Bendeki 1944 basımı orijinal kitapta:

Murrey'in "Satranç Tarihi" nde böyle otuzbir tabiye durumu vardır (Bugüne kadar malum olanlar da bundan ibarettir).
Aşağıda iki tabiye misali gösterilmiştir:
180 sayılı durum teorisyenlerden Laclac  tarafından tavsiye edilen durumdur.

DİYAGRAM

Koyu renklerle yazılanları aynen olduğu gibi kitaptan size aktardım.
Arap olduğunun yazılmadığını, adının önünde Ebu yazmadığını ve bu ismin (Laclac)  Murrey isimli şahsın kitabında isminin geçtiğini açıkça gördüm, okudum...

Selamlar.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi